Diyabetik Nefropati Nedir? Nedenleri, Belirtileri, Tedavisi

Diyabetik nefropati, şeker hastalığının böbreklere verdiği zarardır. Tip 1 diyabetli bireylerin yaklaşık %50’si, hastalığı geçirdikten sonraki 10 yıl içinde nefropati geliştirecek ve tip 2 hastalığı olanların yaklaşık %20’sinde 20 yıl içinde nefropati geliştirecektir.

Haber Merkezi / Diyabette ortaya çıkan sürekli yüksek kan şekeri, sonunda böbrekler, gözler ve kalp dahil olmak üzere çeşitli organlara zarar verebilir. Diyabetik nefropatinin genellikle sessiz bir başlangıcı vardır, yani böbreğin çoğu hasar görene kadar tespit edilemeyebilir.

Belirtileri;

  • Su tutma nedeniyle ayak bileklerinde, ayaklarda, alt bacaklarda veya ellerde ödem veya şişme.
  • İdrarla atılan aşırı protein nedeniyle köpüklü veya köpüklü idrar. Bu en sık günün ilk idrarında görülür.
  • Sıvı tutulması ve ödem nedeniyle kilo alımı
  • Mide bulantısı ve kusma
  • İştah kaybı
  • Kendini kötü ve yorgun hissetmek
  • Genel kaşıntı
  • Baş ağrısı
  • Hıçkırık
  • Yüksek tansiyon

Tedavisi;

Diyabetik nefropati tedavisinin ana hatları;

Diyabetik nefropati taraması Diyabetik nefropatinin erken evrelerinde, bireylerde semptom görülmeyebilir, çünkü bunlar yalnızca hastalığın sonraki evrelerinde böbrekler zaten hasar gördüğünde ortaya çıkma eğilimi gösterir.

Diyabetik nefropati, uzun süredir diyabetli hastalarda oldukça yaygın olduğundan, bu hastaların diyabetik nefropati açısından düzenli olarak taranması önemlidir. İdrar albümini ve kan kreatinin değerlendirmesi gibi rutin böbrek fonksiyon testleri, durumu henüz erken evrelerdeyken kontrol etmek için yapılır. Tedaviye erken başlamak, çoğu şeker hastasında böbrek hastalığının ilerlemesini önler veya yavaşlatır.

Kan şekeri kontrolü Şeker; Hastalarında böbrek hasarının temel nedeni kontrolsüz yüksek kan şekeridir. Kısıtlı bir diyetle birlikte insülin veya diğer antidiyabetik ilaçları kullanarak sıkı kan şekeri kontrolü, diyabetik böbrek hastalığının ilerlemesini önlemeye veya yavaşlatmaya yardımcı olabilir.

Tansiyon kontrolü; Sıkı tansiyon kontrolü, diyabetik bireylerin böbrek hastalığı, kalp hastalığı ve diyabetin diğer komplikasyonlarına karşı korunmasına yardımcı olabilir. Kanıtlar, sistolik kan basıncındaki her 10 mm Hg’lik düşüşün, nefropati gibi diyabet komplikasyonlarının gelişme riskinde %12’lik bir azalma ile ilişkili olduğunu göstermektedir. İdeal olarak, sistolik kan basıncının 120 mmHg’nin altında ve diyastolik kan basıncının 80 mmHg’nin altında tutulması gerekir.

Renin-anjiyotensin-aldosteron sistemi Renin-anjiyotensin-aldosteron sistemi adı verilen düzenleyici bir hormon sistemi, kan basıncını kontrol eder ve vücudun sıvı içeriğini dengeler. Kan hacmi düşük olduğunda, böbrekler anjiyotensinojeni anjiyotensin I’e dönüştüren renin salgılar. Anjiyotensin I daha sonra kan basıncını yükseltmek için damar daralmasını uyaran güçlü bir vazo-aktif peptit olan anjiyotensin II’ye dönüştürülür.

Anjiyotensin 2 ayrıca böbreklerin kandaki sodyum ve suyu yeniden emmesine neden olan aldosteron salınımını tetikler, bu nedenle vücut sıvısının hacmini arttırır ve kan basıncını yükseltir. Anjiyotensin I’in anjiyotensin II’ye dönüşümüne anjiyotensin dönüştürücü enzim (ACE) aracılık eder. Nalapril ve kaptopril gibi ACE inhibitörleri bu dönüşümü engeller ve daha düşük kan basıncının korunmasına yardımcı olur. Ajanlar ayrıca diyabetli bireylerde böbrek hasarı riskini azaltabilir.

Sonuç

Tedavi edilmediğinde, diyabetik nefropati sonunda son dönem böbrek hastalığına yol açabilir. Hastalığın ilk aşamalarında diyabetik nefropati böbreklerde patolojik hasara neden olmaz ve geri dönüşümlüdür. Durum ilerlerse böbrekler hasar görmeye başlayacak ve gromerüler filtrasyon hızı düşecektir.

Böbrek hasarının boyutu, evre 2 hastalıkta olduğu gibi hafif ve semptomsuzdan, kanda atık ürünlerin birikmesine neden olan önemli ölçüde azaltılmış bir filtrasyon hızı ile karakterize edilen son evre böbrek hastalığına kadar değişebilir.

Bu kadar ilerlemiş hastalığı olan kişiler sonunda hayatta kalmak için diyalize veya böbrek nakline ihtiyaç duyarlar. Bu kişilerde ayrıca yüksek tansiyon, kalp hastalığı, kemik hastalığı ve anemi gibi böbrek hastalığı komplikasyonları olabilir.

Dikkat: Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır.

Paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir