Davutoğlu’ndan “28 Mayıs” Paylaşımı: Seçim Değil, Referandum

28 Mayıs’ta yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçimine ilişkin açıklamada bulunan GP Lideri Davutoğlu, “Bu anlamlı günde hepimiz bir kez daha düşünmek zorundayız. Gelecek nesillere borcumuz bu. Vereceğiniz oylarla bir cumhurbaşkanını bir ittifak partisini seçmiş olmayacaksınız. Bu oylarla referandum mahiyetinde bir evet ya da hayır diyeceksiniz. Bir evet hayır oylaması karşısındayız” dedi.

Haber Merkezi / Davutoğlu, açıklamasının devamında, “Erdoğan, Kılıçdaroğlu, Millet İttifakı, Cumhur İttifakı tercihinden çok öte bir meseleyle karşı karşıyayız. Bu bir seçim değil bu bir referandum. Eğer var olan iktidarın devam etmesini istiyorsanız var olan yanlışları kabul ediyorsunuz demektir. Eğer topluma yeni bir şans imkanı sunmak istiyorsanız statükoya karşı değişimi savunacaksınız.” ifadelerini kullandı.

Gelecek Partisi Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı adayı Ahmet Davutoğlu, sosyal medya hesabından bir video paylaştı. Davutoğlu, “28 Mayıs bir seçim mi, yoksa referandum mu?” notunu düştüğü videosunda şunları söyledi:

“Bu 10-11 günde hepimiz bir kez daha düşünmekle sorumluyuz. Neden referandum biliyor musunuz? Gelecek hafta vereceğiniz oylarla sadece bir cumhurbaşkanı seçmiş olmayacaksınız, bir ittifak partiler gurubunu seçmiş olmayacaksınız. Bu oylarla aslında bir referandum mahiyetinde bazı şeylere ‘evet’, bazı şeylere ‘hayır’ diyeceksiniz.

En temel soru şu: Son 5 yıl içinde Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde yaşadıklarınızı ve bu yaşadıklarınız üzerine oluşan statükoya ‘evet’ mi diyeceksiniz, yoksa oyunuzu yeni bir başlangıç için mi kullanacaksınız? Yani bir ‘evet’, ‘hayır’ oylamasıyla karşı karşıyayız.

Mesela şekilde dini değerlerimize saygı uyguladığını söyleyen ama özde bu dini değerlere zarar veren bir yönetim biçiminin, bir zihniyetin hakim olmasını mı istiyorsunuz; yoksa riyakar bir dindarlığa karşı samimi bir dindarlığı öne çıkaran yeni bir toplumsal kültür mü istiyorsunuz?

Mesela bir gün Kırmızı Bülten’le aranan bir PKK liderini, teröristi ekranlara çıkara, ertesi gün de terörle mücadele ettiğini söyleyen riyakar bir siyaset mi istiyorsunuz; yoksa demokratik hukuk devleti kuralları içinde insan hak ve özgürlüklerine saygılı ve gerçek anlamda terörle mücadele eden demokratik bir anlayış mı istiyorsunuz?

Doğrudan ya da dolaylı torpil sisteminin işlediği, akraba kayırmacılığının yürüdüğü bir mülakat sistemini mi istiyorsunuz; yoksa bütün vatan evlatlarının eşit şartlarda yarıştığı bir liyakat sistemi mi?

İşte yol ayarımı burada. Erdoğan-Kılıçdaroğlu, Millet İttifakı-Cumhur İttifakı tercihlerinin çok ötesinde bir meseleyle karşı karşıyayız. Bu bir seçim değil. Net ve açık söylüyorum, bu bir referandumdur. Eğer var olan iktidarı onaylarsanız bütün bu yanlışların, hastalıkların devam etmesini kabul ediyorsunuz demektir. Eğer topluma yeni bir şans, yeni bir başlangıç imkanı sunmak istiyorsanız işte o zaman statükoya karşı değişimi savunacaksınız.

Statüko mu, değişim mi? Çürüme mi, yeni bir başlangıç mı? Ya ‘Bismillah’ diyerek yeni bir başlangıca, yeni bir hale bürüneceğiz ya da Allah muhafaza Al Bayrağımızı, vatanımızı devletimizi, milletimizin birliğini tehdit eden kurumsal çürümeyi güç yozlaşmasıyla pekiştiren otoriter yolsuzluk düzeninin çöküşüyle karşı karşıya kalacağız.”

Paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir