Beyin tümörü hakkında bilmeniz gereken her şey!

Beyin tümörü, beyninizdeki anormal hücrelerin bir topluluğu veya kütlesidir. Böylesine sınırlı bir alan içindeki herhangi bir büyüme sorunlara neden olabilir. Beyin tümörleri kanserli (kötü huylu) veya kanserli olmayan (iyi huylu) olabilir. İyi huylu veya kötü huylu tümörler büyüdüğünde, kafatasının içindeki basıncın artmasına neden olabileceği gibi beyin hasarına neden olabilir ve yaşamı tehdit edebilir.

Beyin tümörleri birincil veya ikincil olarak kategorize edilir. Birincil beyin tümörü beyninizden kaynaklanır. Birçok birincil beyin tümörü iyi huyludur. Metastatik beyin tümörü olarak da bilinen ikincil beyin tümörü, kanser hücreleri beyninize akciğer veya göğüs gibi başka bir organdan yayıldığında ortaya çıkar.

Beyin tümörü nasıl oluşur?

Tüm vücuttaki organlarda olduğu gibi beyin içerisindeki hücrelerden tümör oluşmaktadır. Normalde hücreler gelişir büyür ve yaşlanır veya ölür yerine yeni yeni hücreler yapılır. Ancak anormal durumlarda bu yapım yıkım işlemi farklı çalışmaya başladığında ihtiyaç duyulmayan hücreler yapılmaya başladığında veya yapılan hücreler zamanında ölmediğinden yapılan gereksiz fazla hücre brikimi kümeleşmeye başlar’ ki böylece o organda tümör denilen bir oluşum ortaya çıkar’ ki bu brikime tümör adı verilmektedir. Her tümöre kanser denilemediğinden beyinden oluşanlara beyin tümörü adı verilmektedir.

Beyin tümörü kimlerde daha çok görülür?

Beyin tümörü doğumdan itibaren her yaşta görülebilmektedir. Bununla birlikte, 70 yaş üstü bireylerde ve 10 yaşından küçük çocuklarda daha çok ortaya çıkmaktadır. Yaşın yanı sıra cinsiyet ve beyaz ırka dahil olma da risk faktörleri arasında sayılmaktadır. Beyin tümörü, erkeklerde kadınlara göre daha yaygın olarak görülmektedir. Ailesinin tıbbi öyküsünde beyin tümörü bulunanların da tümöre yakalanma riski daha fazladır.

Beyin tümörü ne sıklıkta görülür?

Günümüzde 5/100.000 şeklinde görülen beyin tümörü için uzmanların öngörüsü ilerleyen yıllarda hastaların artış göstereceğidir. Bunun önemli nedenleri arasında ileri yaştaki bireylerin hızla artması ve görüntüleme tekniklerinin gelişmesi bulunmaktadır.

Kimler risk altında?

  • Erkek olmak; Beyin tümörleri genellikle, kadınlardan çok erkeklerde görülür. Fakat meningioma adı verilen bir tür merkezi sinir sistemi tümörü, kadınlarda daha sık görülür
  • Irk; Beyin tümörleri, beyaz ırka mensup kişilerde diğer ırklara nazaran daha sıklıkla görülür
  • Yaş; Beyin tümörü riski yaşla birlikte artmakta, çoğunlukla 70 yaş ve üzeri kişilerde görülmektedir. Diğer yandan, beyin tümörleri, çocuklarda lösemiden sonra en sık görülen ikinci kanser çeşididir. Beyin tümörleri 8 yaşın altındaki çocuklarda, 8 yaş üstüne göre daha sıklıkla görülür
  • Aile; Ailesinde glioma adı verilen santral sinir sistemi tümörü olan kişilerin de aynı hastalığa yakalanma riski yüksektir
  • İşyerinde belli kimyasal ve/ya da radyasyona maruz kalmak; Endüstriyel radyasyon, formaldehid, vinil klorür, akrilonitril’e maruz kalmış olmak da risk unsurudur

Belirtileri;

Beyin tümörü belirtileri bazı faktörlere bağlı olarak hastadan hastaya değişiklik göstermektedir. Tümörün yeri, büyüklüğü, büyüme hızı ve tipi belirtilerin değişmesine neden olmaktadır. Semptomların ortaya çıkması ise tümörün sinir uçlarına baskı yapması ve çok büyük tümörlerin beyin içinde sıvı birikmesine neden olması gibi sebeplere dayanmaktadır.

Beyin, vücudun tüm hareketlerini yöneten organ olduğu için farklı bölgelerde belirti görülebilmektedir. Çok şiddetli baş ağrısı beyin tümörü ile karakteristik olsa da hastalarda genel olarak görülen belirtiler şu şekildedir:

  • Şiddetli baş ağrısı
  • Epilepsi nöbetlerine benzeyen bayılma atakları
  • Mide bulantısı ve kusma
  • Denge ve yürüme bozuklukları
  • Kol ve bacaklarda uyuşukluk ve hissizlik
  • Bulanık ve çift görme gibi görme problemleri
  • Konuşmada yaşanan bozukluklar
  • Bilinç bozuklukları
  • Kişilik değişiklikleri
  • Hareket ve mimiklerde yavaşlama

Tanısı;

Beyin tümörlerinin tanısında kullanılan görüntüleme yöntemleri; beyin tomografisi ve manyetik rezonans görüntülemedir. Bazı özel tümörlerde beyin tomografisi çok değerli bilgiler vermektedir. Ancak günümüzde beyin tümörü tanısında standart, manyetik rezonans görüntülemedir.

Beynin yapısı, tümörün bulunduğu bölge, bazen tümörün cinsi ile bu tümörden beynin ve sinirlerin ne kadar etkilendiği konusunda ayrıntılı bilgi alınıyor. Bunların dışında anjiyografi, PET gibi farklı bazı yöntemlere de ihtiyaç duyulabiliyor. Bunlarla tümörün kanlanma özellikleri, kötü huylu olup olmadıkları konusunda bilgi elde edilebiliyor.

Tedavisi;

Beyin tümörlerinin tedavisinde temel olarak 3 ayrı yöntem kullanılıyor. Bunlar; cerrahi, ilaç tedavisi ve radyasyon tedavisi. Bu yöntemlerden genellikle cerrahi yöntem ön plana çıkıyor. Bunun nedeni; tümörlerin genellikle kafatası içinde beyine baskı yapmaları ve kafa içi basıncı arttırmalarıdır.

  • Cerrahi tedavi; Cerrahi tedavide; tümörün çıkartılması, beyin ve sinirlerin rahatlatılması ve tümörün cinsinin saptanması için patolojik inceleme olanağı bulunuyor. Üstelik günümüzde cerrahi tedavilerde son derece büyük ilerlemeler kaydediliyor. Birkaç örnek vermek gerekirse; cerrahi mikroskobun kullanımı bir standart haline gelmiş durumda. Bazı tümörlerin çıkartılmasında intraoperatif MR kullanımı önemli katkılar sağlıyor. Eskiye göre cerrahi girişime bağlı komplikasyonların oranı çok azaldı
  • Kemoterapi (ilaçlı tedavi); İlaçlı tedaviler alanında son yıllarda çok önemli gelişmeler kaydediliyor. Genellikle kötü huylu tümörlerde kullanılan kemoterapiler hastaların yaşam süresini uzatıyor, bazen de tamamen iyileşme sağlıyor. Ancak bazen özellikle hipofiz bezi tümörlerinde olduğu gibi iyi huylu tümörlerde de ilaç tedavilerine ihtiyaç duyuluyor
  • Radyasyon (ışın tedavisi); Radyasyonun beyin tümörlerinde kullanılması çok uzun bir geçmişe sahip. Buna ek olarak radyocerrahi adı verilen Gamma Knife, CyberKnife radyocerrahisi gibi yöntemler de beyin tümörü tedavisinde kullanılabiliyor

Destek tedaviler;

  • Steroidler
  • Antikonvülsan (nöbet önleyici) ilaçlar
  • Şant

Rehabilitasyon;

  • Fizik tedavi
  • Konuşma terapisi

Dikkat: Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir