Fetal Valproat Sendromu Nedir? Nedenleri, Belirtileri, Teşhisi, Tedavisi

Fetal valproat sendromu (FVS), doğmamış bebeğin hamileliğin ilk üç ayında (ilk trimester) valproik asit veya sodyum valproata (VPA) maruz kalmasından kaynaklanan nadir bir durumdur. VPA, belirli nöbet türlerini (epilepsi), bipolar bozukluğu ve migreni tedavi etmek için kullanılan bir ilaçtır. 

Haber Merkezi / VPA’ya maruz kalan bebeklerin çoğu sağlıklı doğmasına rağmen, bu ilacı alan hamile kadınların küçük bir yüzdesi FVS ile doğan bir bebeğe sahip olabilir. Bu durumun kesin prevalansı henüz belirlenmemiştir. Bu durumun belirtileri arasında spina bifida gibi nöral tüp defektleri, belirgin yüz özellikleri, konjenital kalp defektleri ve diğer kas-iskelet sistemi anormallikleri bulunabilir.

VPA’nın hamileliğin ilk trimesterinde tek ilaç olarak (monoterapi) kullanımı, spina bifida, yarık dudak ve nöral tüp defektlerinde (NTD’ler) 20 kat artış dahil olmak üzere majör ve minör malformasyon risklerinde anlamlı derecede artışla ilişkilendirilmiştir. antiepileptik ilaçların (AED’ler) kullanılmaması veya diğer AED’lerin kullanılmasıyla karşılaştırıldığında damak, kardiyovasküler anormallikler, genitoüriner kusurlar, gelişimsel gecikme, endokrin bozukluklar, uzuv kusurları ve otizm.

Spina bifida, kemik omurganın tam olarak kapanmadığı bir doğum kusurudur. Erken embriyonun merkezi boyunca uzanan doku tüpünün (nöral tüp) fetal büyüme sırasında tamamen kaynaşmaması durumunda ortaya çıkar. Omurilik kanalının içeriğinin bir kısmı bu açıklıktan dışarı çıkabilir (bifida sistika). Açıklığın ciddiyetine bağlı olarak çeşitli nörolojik ve fiziksel belirtiler ortaya çıkabilir. (Bu bozukluk hakkında daha fazla bilgi için Nadir Hastalıklar Veritabanında arama terimi olarak “spina bifida”yı seçin.)

Ayırt edici yüz özellikleri FVS’nin karakteristiğidir. FVS’li bebeklerde, burnun her iki yanında, göz altında bir oluk oluşturan dikey bir deri kıvrımı (epikantal kıvrımlar) bulunabilir; düz köprülü küçük, kalkık bir burun; küçük bir ağız (mikrostomi); uzun, ince bir üst dudak; aşağı dönük bir ağız; ve/veya kulaklarda küçük anormallikler.

Etkilenen birkaç kişide bulunabilecek diğer anormallikler arasında şunlar yer alır: el ve ayak parmaklarında az gelişmiş tırnaklar; kalça çıkığı; uzun, ince el ve ayak parmakları (araknodaktili); örtüşen parmaklar ve ayak parmakları; karın duvarının rektus kasının ayrılması (diastaz rekti); ilk kaburganın yokluğu; idrar deliğinin penisin alt tarafında olduğu bir durum (hipospadias); kalbin anormallikleri; nefes borusunun yumuşaması (trakeomalazi); ve/veya çarpık ayak.

FVS’li çocuklarda bilişsel işlevlerde azalma, dikkat eksikliği bozukluğu, öğrenme güçlükleri ve sıklıkla otizm spektrum bozukluğunun iletişim sorunları gibi gelişimsel sorunların görülme olasılığı daha yüksektir. Hamilelik sırasında VPA tek başına veya diğer antiepileptik ilaçlarla kombinasyon halinde alındığında, büyüme geriliği ve alışılmadık derecede küçük bir kafa (mikrosefali) de ortaya çıkabilir.

FVS, bir bebeğin ilk üç aylık dönemde VPA’ya (marka adları Depakene, depakine, convulex, depakote, encorate, valpakine, vb.) maruz kaldığında ortaya çıkabilecek nadir bir durumdur. VPA’nın plasentayı geçtiğine ve normal gelişime müdahale ederek fetüste gelişimsel anormalliklere (teratojenez) neden olduğuna inanılmaktadır.

Epilepsili bir kadın çocuk sahibi olmak istiyorsa önerilen tedavi VPA’dan kaçınmak ve tek bir ilaç veya daha yeni bir antiepileptik ilaç kullanmaktır. FVS’yi önlemek için hamilelik sırasında VPA’dan kaçınılması tavsiye edilse de VPA kullanımının gerekli olduğu durumlar vardır. Çalışmalar, VPA’ya doğum öncesi maruz kalma ile fetal anormallikler arasında doz-etki ilişkisi olduğunu göstermiştir. 

Doz-etki ilişkisi, ilacın etkisi ile ilacın dozu arasında bir bağlantı olduğu zamandır. Fetal anormallikler ile doğum öncesi VPA’ya maruz kalma arasındaki doz-etki ilişkisi, daha yüksek VPA dozlarının, düşük VPA dozlarına kıyasla fetal anormalliklerin gelişmesinde daha büyük bir riskle ilişkili olmasıdır. Çok sayıda rapor, hamilelik sırasında annenin VPA dozlarının 1000 mg/gün’ün üzerinde olduğu veya kan konsantrasyonlarının 70 μg/ml’nin üzerinde olduğu durumlarda fetal anormallik riskinin daha yüksek olduğunu göstermiştir. 

En sık görülen anormallikler kardiyak ve NTD’lerdir. Ancak VPA kullanımında hem düşük hem de yüksek dozlarda tipik yüz dismorfik özellikleri ve minör iskelet anormallikleri ortaya çıkabilir. Yalnızca kullanılan spesifik antiepileptik ilacı değil, aynı zamanda kullanılan ilacın dozunu da içeren, dikkate alınması gereken çeşitli değişkenler vardır. VPA’nın diğer antiepileptik ilaçlarla kombinasyonu da fetal anormalliklerin gelişme riskini artırabilir.

FVS’yi tanımlayabilecek herhangi bir teşhis testi yoktur. Tanı, etkilenen bir bebekte hamilelik sırasında VPA’ya maruz kalma öyküsü ile birlikte karakteristik semptomların tanımlanmasına dayanarak klinik olarak konur.

FVS bir dışlama tanısı olarak kabul edildiğinden (teşhis bir eleme işlemiyle konur), bu tanıyı koymadan önce benzer semptomları olan diğer tıbbi durumların ekarte edilmesi gerekir. Nöral tüp defektleri ve organ anormallikleri gibi fetal anormalliklerin tespit edilebildiği ultrasonla doğum öncesi tanı mümkün olabilir.

FVS’nin tedavisi çocukta belirgin olan spesifik semptomlara yöneliktir. Tedavi, uzmanlardan oluşan bir ekibin koordineli çabalarını gerektirebilir. Çocuk doktorları, ağız cerrahları, plastik cerrahlar, nörologlar, psikologlar ve diğer sağlık profesyonellerinin çocuğun tedavisini sistematik ve kapsamlı bir şekilde planlamaları gerekebilir.

FVS’li bebekler, etkilenen çocukların potansiyellerine ulaşmasını sağlamak için erken gelişimsel müdahaleden yararlanabilir. Etkilenen çocuklar mesleki, fiziksel ve konuşma terapisinden yararlanabilir. Rehabilitatif ve davranışsal terapinin çeşitli yöntemleri faydalı olabilir. Ek tıbbi, sosyal ve/veya mesleki hizmetler gerekli olabilir. Tüm aile için psikososyal destek de önemlidir.

Hafif derecede spina bifidası olan bazı çocukların tedaviye ihtiyacı olmayabilir, ancak orta ila şiddetli spina bifidası olan çocuklar için ameliyat düşünülebilir. Cerrahi, bazı çocuklarda durumun kötüleşmesini önlemeye yardımcı olabilir ancak kaybedilen kas fonksiyonunu geri getiremez. Kesenin (meningosel) kırıldığı veya kırılmak üzere olduğu aşırı durumlarda acil ameliyat şarttır. 

Şiddetli spina bifidası olan bireylerde kontraktürler (kasların kısalması) ve duruş anormallikleri gelişebilir. Bunun nedeni bacak kaslarının felç olmasıdır. Spina bifidalı bir çocuğun kontraktürleri önlemek için gerekli tedaviyi (ortopedik ve fiziki) erken yaşta alması gerekir. Kalp kusurlarının yanı sıra mevcut olabilecek diğer fiziksel anormallikleri düzeltmek için ameliyat gerekli olabilir.

Paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir