AK Parti’ye Mehmet Şimşek’ten Ret: Aktif Siyasete Girmeyi Düşünmüyorum

AK Parti Genel Merkezi’nde Cumhurbaşkanı Erdoğan’la görüşen eski Maliye Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, görüşme sonrası yaptığı açıklamada, “Kendisine bu kabulleri çok teşekkür ederim. Kendi alanıma giren her konuda istenen katkıları vermeye her zaman hazırım” dedi ve ekledi:

Haber Merkezi / “Ancak yurtdışında finans kuruluşlarındaki işlerim nedeni ile aktif siyasete girmeyi düşünmüyorum. Kamuoyuna saygı ile duyurulur.”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ‘ekonominin başına geçeceği’ iddia edilen eski Maliye Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’le AK Parti Genel Merkezi’nde görüştü.

Görüşme sonrası Mehmet Şimşek’ten açıklama geldi. Şimşek, sosyal medya hesabından görüşmeyi şöyle anlattı:

“Sn Cumhurbaşkanımız ile akşam saatlerinde Ak Parti Genel Merkezi’nde son derecede samimi bir ortamda görüşme fırsatım oldu. Kendisine bu kabulleri çok teşekkür ederim. Kendi alanıma giren her konuda istenen katkıları vermeye her zaman hazırım.

Ancak yurtdışında finans kuruluşlarındaki işlerim nedeni ile aktif siyasete girmeyi düşünmüyorum. Kamuoyuna saygı ile duyurulur.”

“Aktif siyaseti düşünmüyor”

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik ise, görüşmeye dair yaptığı açıklamada, “Kendisi çok değerli arkadaşımız, geçmişte hükümetlerimizde görev yaptık. Aktif siyasetten ayrıldıktan sonra görüştüğümüz bir arkadaşımız.

Sizler şunu merak ediyorsunuz; aday olacak mı diye. Kendisi siyasetten ayrıldıktan sonra pek çok işle meşgul. Sivil toplum kuruluşlarında görevleri var. Aktif siyaseti düşünmüyor. Kendisi aktif siyasetten ayrılırken kararının bu olduğunu ifade etmişti.

Çeşitli sivil toplum kuruluşlarında görev yapıyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın parti ya da hükümet politikalarına dönük olarak her konuda katkıyı vereceğini, yardımcı olacağını, emek sarf edeceğini bir defa daha ifade etti” ifadelerini kullandı.

Paylaşın

Erdoğan Açıkladı: Depremin Maliyeti 104 Milyar Doları Bulacak

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 11 ilde büyük yıkıma neden olan Kahramanmaraş merkezli depremlere ilişkin “Depremin yol açtığı yıkım maliyetinin yaklaşık 104 milyar doları bulacağı anlaşılıyor” dedi ve ekledi:

Haber Merkezi / “Bu çapta afetle hiçbir ülkenin tek başına mücadele etmesi mümkün değil.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, deprem nedeniyle hasar alan veya yıkılacak olan binalara ilişkin ise, “Deprem bölgesindeki 11 ilde yıkık, acil yıkılacak, ağır hasarlı, yani kullanılamaz hale gelmiş bina sayısı 298 bine, bağımsız bölüm sayısı 876 bine varıyor” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AB Komisyonu ile AB Konseyi Dönem Başkanı İsveç’in, Türkiye ve Suriye’de depremlerden etkilenen bölgelere destek için düzenleyeceği Uluslararası Bağışçılar Konferansı’na Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nden canlı bağlantıyla katılarak konuşma yaptı.

Erdoğan’ın konuşmasında öne çıkan başlıklar şöyle:

Bu zor günlerde tüm dostlarımızın; kurumlarıyla, üye ve aday ülkeleriyle AB, BM ve diğer uluslararası örgütlerin sergilediği dayanışmayı asla unutmayacağız.

Depremde yıkılan tüm şehirlerimizi altyapısı, üstyapısı, işyerleri, tarihi ve kültürel değerleriyle yeniden inşa ve ihya edeceğiz.

Hedefimiz 1 yılda deprem bölgesinin ihtiyacını karşılayacak sayıda yapıyı inşa etmektir. İlk yıl 319 bin, toplam 650 bin konutu teslim etmeyi planlıyoruz.

Eş zamanlı olarak çadır kent, konteyner kent ve prefabrik kurulumuna devam ediyoruz. İki ayda 108 bin konteyner kurarak, yarım milyon insanı yerleştireceğiz.

Üçüncü ülkelerin, Suriye’deki depremzedelere yönelik insani yardım malzemesi intikallerinde gereken kolaylığı gösteriyoruz. Bu tutumu sürdüreceğiz”

“45 bin yeni öğretmen ataması yapacağız”

Erdoğan, 45 bin yeni öğretmen ataması yapacaklarını, atanacak öğretmenlerin öncelikli olarak depremin yaralarını sarmak için afet bölgelerinde görevlendirileceğini duyurdu.

Sosyal medya hesabından “bir müjdeyi paylaşmak istiyorum” ifadelerini kullanan Erdoğan, “Eğitim sistemimizin kalitesini artırmak, eğitim kadromuzu daha da güçlendirmek için 45 bin yeni öğretmen ataması yapacağız. Atanacak öğretmenlerimizi öncelikli olarak depremin yaralarını sarmak için afet bölgelerinde görevlendireceğiz. Tüm öğretmenlerimize, ailelerine, öğrencilerimize ve eğitim camiamıza hayırlı olsun” dedi.

Paylaşın

Erdoğan, İktidarını Genişletmek İstiyor

14 Mayıs’ta yapılacak olan cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimleri yaklaştıkça liderlerin de seçim stratejileri netleşiyor. AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’da bu kapsamda yeni hamleler planlıyor.

“20 yılı aşkın bir süre önce iktidara gelen Erdoğan, 14 Mayıs’taki seçimlerde iktidarını genişletmek istiyor ve iddialı savunma projelerinin milliyetçi ve muhafazakar seçmenler arasında popülaritesini artıracağını umuyor.”

ABD merkezli medya kuruluşu Bloomberg’in internet sitesinde, Türkiye’deki seçimlere ilişkin bir analiz yayınlandı.

“Erdoğan, seçimlerde desteği artırmak için jetlere yöneldi” başlığı ile yayınlanan analizde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Bandırma Bor Karbür Üretim Tesisi Açılış Töreni’nde yaptığı konuşmaya değinildi. Ayrıca, geçtiğimiz günlerde yapılan Milli Muharip Uçak’ın tanıtımına yer verildi.

“Erdoğan’ın kendi geliştirdiği savunma kitleri konusundaki ısrarı, Ankara’yı sağlam olmayan yeni ittifaklara ve geleneksel NATO ortaklarıyla sarsıcı bağlara itti” denilen Selcan Hocaoğlu imzalı analizde, şu ifadelere yer verildi:

“20 yılı aşkın bir süre önce iktidara gelen Erdoğan, 14 Mayıs’taki seçimlerde iktidarını genişletmek istiyor ve iddialı savunma projelerinin milliyetçi ve muhafazakar seçmenler arasında popülaritesini artıracağını umuyor.”

Hacaoğlu’nun kaleme aldığı değerlendirmede, Washington-Ankara ilişkilerine dair ise şu ifadeler kullanıldı: “Washington, Ankara’nın ABD’den yeni F-16 savaş uçakları almayı umduğu bir dönemde, Türkiye’nin gelişmiş Rus füze savunma sistemine sahip olması konusunda tedbirli davranmayı sürdürüyor.”

Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü Bor Karbür Üretim Tesisi’nin açılış töreni için Balıkesir’in Bandırma ilçesinde konuşan Erdoğan, “Yatırım bedeli 80 milyon doları bulan Bandırma Bor Karbür Üretim Tesisi bu alanda ülkemizin ilk dünyanın sayılı tesislerinden olacaktır” demişti.

Muhalefeti halka şikayet eden Erdoğan, şu ifadeleri kullanmıştı: “Akkuyu Nükleer Santralini gezmek istiyorlar, geziyorlar, ‘Çok güzel’ diyorlar. Geldikten sonra ‘Yaptırmayacağız’ diyorlar. Bu nasıl kafadır?”

Ne olmuştu?

Türkiye 100’den fazla F-35 savaş uçağı sipariş etmiş, ancak Rus yapımı S-400 füzelerini satın almasının ardından programdaki pozisyonu askıya alınmıştı.

Bunun üzerine Türkiye, F-35’ler için harcanan 1,4 milyar dolarlık bütçeyi mevcut savaş uçakları için modernizasyon kiti ve yeni F-16’lar satın almak için kullanmayı talep etmişti. Bunun üzerine Türkiye’nin önerdiği F-16 paketinin yaklaşık 7 milyar dolar tuttuğu açıklanmıştı.

ABD’den başka ülkelere silah satılabilmesi için Kongre’nin de bu satışa yeşil ışık yakması gerekiyor ancak çoğu Kongre üyesi Türkiye’ye silah satışına karşı çıkıyor.

ABD Kongresi’nin alt kanadı Temsilciler Meclisi’nde, F-16’ların Türkiye’ye satışını sınırlamayı öngören bir değişiklik önergesini onaylamıştı. Geçtiğimiz günlerde Washington yönetimi, Türkiye’ye F-16 satışıyla ilgili kararını Kongre’ye iletmişti.

Paylaşın

ABD’den Türkiye’ye “İsveç” Çağrısı: En Kısa Sürede…

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Finlandiya’nın NATO üyeliğinin Meclis’teki onay sürecinin başlatılmasına karar verildiğini açıklamasının ardından ABD’den Türkiye’ye İsveç’in üyeliği için de çağrı geldi.

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, “İsveç ve Finlandiya NATO’nun değerlerini paylaşan iki güçlü ülkedir. ABD iki ülkenin de en kısa zamanda NATO üyesi olması gerektiğine inanıyor” dedi.

Macaristan’da da bu iki ülkenin üyeliğini onaylama çağrısı yapan Sullivan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Finlandiya’nın üyelik sürecine onay vermesini memnuniyetle karşıladıklarını da ekledi.

Türkiye’den Finlandiya’nın NATO üyeliğine onay

Ankara’ya resmi ziyaret gerçekleştiren Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö, ziyaret kapsamında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la bir araya geldi. Görüşmenin ardından iki liderin düzenlediği ortak basın toplantısında Erdoğan, Finlandiya’nın NATO’ya katılım protokolünün onay sürecini başlatma kararı aldıklarını açıkladı.

Erdoğan Finlandiya ve İsveç’in katılım müzakerelerinin başlatılmasına geçen yıl Madrid’de yapılan NATO zirvesinde onay verdiklerini ve üçlü muhtırayla “Türkiye’nin haklı güvenlik kaygılarının giderilmesi gerektiğini kayıt altına aldıklarını” belirterek “Geride bıraktığımız süre zarfında Finlandiya’nın üçlü muhtıradaki taahhütlerini yerine getirmek için samimi ve somut adımlar attığını gördük” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemizin güvenlik kaygılarını gidermek yolunda gösterdiği hassasiyet ve kaydedilen mesafeye binaen Finlandiya’nın NATO’ya katılım protokolünün meclisimizdeki onay sürecini başlatmaya karar verdik” açıklamasında bulundu.

NATO’nun Finlandiya’nın üyeliğiyle daha da güçleneceğine inandığını söyleyen Erdoğan, İsveç’in üyelik sürecine ilişkin açıklamalarda da bulundu.

“İsveç’i Finlandiya’dan ayırmak zorunda kaldık”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsveç’in NATO’ya üyeliğine ilişkin, “Sürecin nasıl ilerleyeceği İsveç’in atacağı somut adımlarla doğrudan bağlantılı olacaktır” ifadelerini kullandı. “Bizim İsveç’e karşı farklı bir yaklaşımımız yok” diyen Erdoğan, Stockholm’de yapılan gösterilere işaret ederek “Ancak İsveç teröristlere kucak açtı” diye konuştu.

120 civarında teröristin listesini İsveç Başbakanına ilettiklerini söyleyen Erdoğan, “Bu teröristleri bize vermeyince, veremeyince bizim de İsveç’e olumlu yaklaşmamız mümkün değil” dedi.

Finlandiya’da bu tür eylemler olmadığı için bu ülkeyi İsveç’ten ayırmak durumunda kaldıklarını belirten Erdoğan, temennisinin Finlandiya’nın NATO üyeliğiyle ilgili meclisteki onay sürecinin seçim öncesine yetişmesi olduğunu dile getirdi.

İsveç ile müzakereler hangi aşamada?

Türkiye, Ocak ayında Danimarkalı aşırı sağcı siyasetçi Rasmus Paludan’ın, Stockholm’deki Türkiye Büyükelçiliği binası önünde Kuran yakması ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın hedef alındığı protesto gösterileri nedeniyle üçlü müzakereleri süresiz askıya aldı.

Müzakerelerin yeniden başlayacağına yönelik açıklama ise Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu tarafından ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ın 20 Şubat’taki Ankara ziyareti sırasında yapıldı.

Ankara’daki diplomatik kaynaklara göre, Brüksel’deki toplantıda da, imzalanan mutabakatta yer alan taahhütlerin İsveç ve Finlandiya tarafından yerine getirilip getirilmediği madde madde görüşüldü.

Mutabakat zaptı, İsveç ve Finlandiya’nın “terörle mücadele konusunda Türkiye ile işbirliğini artırmalarını”, “başta PKK olmak üzere terörle ilişkilendirilen Türkiye kökenli örgütlerin her türlü faaliyetlerini engellemelerini” ve “Türkiye’nin ‘terör suçlusu’ olarak isim isim verdiği kişilerin iade edilmesini gerektiriyor.

Ayrıca Türkiye’ye uygulanan silah ambargosunun da kaldırılması öngörülüyor.

Türkiye, Finlandiya’nın bu konularda adım attığını ancak İsveç’in ittifaka katılım noktasına gelmediğini kaydediyor ve 14 Mayıs’ta yapılacak cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerinden sonraki döneme işaret ediyor.

Paylaşın

Finlandiya’ya NATO Vizesi

Finlandiya Cumhurbaşkanı Niinistö ile birlikte düzenlediği basın toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Finlandiya’nın üçlü muhtıradaki taahhütlerini yerine getirmek için samimi adımlar attığını gördük. Finlandiya’nın NATO’ya katılım protokolünün, Meclisimizdeki onay sürecini başlatmaya karar verdik” dedi.

Haber Merkezi / “Finlandiya’nın deprem sırasında uzattığı yardım eli ve gönderilen yardımlar için teşekkür ediyorum” diye konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye NATO’nun “açık kapı” politikasının güçlü savunucuları arasında yer aldığını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Finlandiya ile birlikte NATO’ya üyelik başvurusu yapan İsveç’i ise “teröristlere kucak açmakla” suçladı.

Finlandiya Cumhurbaşkanı Niinistö ise basın toplantısında Cumhurbaşkanı Erdoğan’a teşekkür etti, “NATO üyeliğimiz konusunda ifade ettiğiniz haberleri almak bizi çok memnun ediyor” dedi.

Niinistö, “Bir komşumuz da var, İsveç. Kendileri iyi insanlar, iyi bir halk. Finlandiya’nın NATO üyeliği İsveç olmadan tamamlanamaz. Çünkü ortak çıkarlarımız var. İki komşu ülkeyiz, Baltık Denizi’nde kıyımız var” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde görüştü. Görüşme sonrası iki lider basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

Erdoğan’ın açıklamaları şöyle: “Türkiye ve Finlandiya tarihi olarak iyi ilişkiler içinde bulunan iki dost ülkedir. 1924 yılında imzalanan anlaşmayla tesis edilen ilişkiler daha da güçlenmiştir. Finlandiya hükümeti ile halkının gösterdiği dayanışma için bir kez daha teşekkür ediyorum. Görüşmelerimizde Türkiye-Finlandiya ilişkilerini geliştirmekteki ortak niyeti teyit ettik.

Geçen yıl ikili ticaret hacmimiz 2 milyar doları geride bıraktı. Orat hedefimiz ilk etapta 3 milyar Dolar daha sonra da 5 milyar dolara ulaşmak. Ekonomik ve ticari ilişkilerimizi çeşitlendirmeye hazırız. Görüşmelerimizde ikili ilişkilerin yanı sıra bölgesel ve küresel mevzuları ele aldık. Finlandiya’nın Türkiye’nin AB üyeliğine verdiği güçlü desteği önemsiyoruz.

Türkiye dünyanın eli en kanlı yapıları ile mücadele ediyor. Bölgemizin geleceğinde hiçbir terör örgütünün yeri olmadığına inanıyoruz. Ülkemizin bekasına kasteden örgütlerin kökünü kazımakta kararlıyız. NATO’nun genişleme sürecini bu gerçekler çerçevesinde değerlendiriyoruz. Finlandiya ve İsveç’in katılım müzakerelerinin başlatılmasına Madrid’de yapılan zirvede onay vermiştik.

İmzalanan 3’lü mutabakat ile Türkiye’nin haklı isteklerini kayıt altına almıştık. Finlandiya’nın samimi adımlar attığını gördük. Güvenlik kaygılarımızın giderilmesi hassasiyetine binaen Finlandiya’nın NATO’ya katılım protokolünün Meclisimizdeki onay sürecini başlatmaya karar verdik. NATO, Finlandiya’nın üyeliğiyle daha da güçlenerek bu sayede küresel güvenlik ve istikrarın muhafazasında inanıyorum ki etkin rol oynayacaktır.

Ülkemizin sürecin ilerletilmesi hususu ilkelerinin ve iyi niyetinin artık daha net görüldüğü kanaatindeyim. Sürecin nasıl ilerleyeceği İsveç’in atacağı adımlarla doğrudan bağlantılı olacaktır.”

“Ortak çıkarlarımız var”

Finlandiya Cumhurbaşkanı Niinistö’nün açıklamaları ise şöyle:

“Davetiniz için ve aynı zamanda ev sahipliği için teşekkür ederim. Uzun, kapsamlı ve derin görüşmeler için teşekkür etmek istiyorum. Hepimiz burada Türkiye’de son derece devasa bir afetin yaşandığını gördük. Dün Kahramanmaraş’ı ziyaret etme imkanı buldum. Bu ziyaretimin sonucunda şunu ifade etmek isterim; gerçekten depremin neticeleri şoke edici. Aynı zamanda sizlerin son derece verimli şekilde bölgede çalıştığını gördük.

Uluslararası pekçok insan deprem bölgesine ulaşmış ve yardım götürmüş. Bu da bizler için umut yeşertiyor diye düşünüyorum. Gerçekten çok üzücü afet ve felaket yaşandı. İnsanlar ortak payda için çalışmanın ne derece önemli olduğunu gördüler. Bence bunu örnek olarak uluslararası arenada örneklerini çoğaltabiliriz.

Jeopolitik açıdan son derece tehlikeli zamanlarda yaşıyoruz. Özellikle sayın Cumhurbaşkanı şahsınıza teşekkürlerimi iletmek isterim. Bence siz her yerde herkesle, dünyanın her yerinde görüşebilen, konuşabilen çok az kişiden birisiniz. Belki de sadece siz yapabilen tek kişisiniz.

NATO üyeliğimiz konusunda ifade ettiğiniz haberleri almak bizi çok memnun ediyor. Bugün atılan imza TBMM’nin onay sürecini başlattığına dair çok önemli bir gösterge. Tüm Finlandiyalılar için önemli haber bu. Aynı zamanda milletvekillerimizin yüzde 95’i geçtiğimiz bahar döneminde NATO üyeliği başvurumuzu destekledi.

Sizlere çok teşekkür ediyoruz. Bir komşumuz da var İsveç. Tabii kendileri elbette ki iyi insanlar, çok iyi halk, ilişkilerimiz çok iyi. Sadece bunun için söylemiyorum. Fnilandiya’nın NATO’ya üyeliği İsveç olmadan tamamlanamaz. Çünkü ortak çıkarlarımız var. Baltık denizinde sınırlarımız var. İki komşu ülkeyiz. Umut ediyorum 32 üye ülke olur ittifaka.”

Soru-Cevap

Soru cevap bölümünde Finlandiya’nın neyi farklı yaptığına yönelik soruya Erdoğan “Öncelikle bizim İsveç’e karşı farklı bir yaklaşımımız yok. Ancak İsveç teröristlere kucak açtı. Stockholm Caddesi sürekli olarak Türkiye’deki PKK/YPG/PYD uzantılarıyla bu caddelerde sürekli gösteriler oluyor. Sayın Başbakana da bunları söyledik. 120 civarında teröristin listesini verdik. Bu teröristleri bize verin dedik. Sayın Başbakan iyi bir insan. Ama bu teröristleri bize vermediler, veremediler.

Tabii bu teröristleri bize veremeyince, vermeyince bizim de İsveç’e olumlu yaklaşmamız mümkün değil. Finlandiya’da tabii bu tür şeyler yok. Bu tür eylemler olmadığı için de Finlandiya’yı İsveç’ten ayırmak durumda kaldık ve olumlu yaklaşımımızı bugün attığımız imzayla gösterdik. Süratle Dışişleri Bakanlığı’ndan yazı bana geldi. Ben de şu anda yazıyı parlamentomuza gönderdim. Bundan sonrası komisyon, oradan da genel kurula gidecek. Temenni ederim ki seçim öncesi yetiştirmek” yanıtını verdi.

Finlandiya Cumhurbaşkanı Niinistö ise aynı soruya, “Belki cevabı İngilizce versem daha iyi olur. Finlandiya, Madrid’de geçen yaz üzerinde mutabık kalldığımız herşeyi yerine getirdi. Bizim idari yetkililerimiz o tarihten itibaren Madrid’deki o tarihten itibaren her zaman temasta kaldılar. Anladığım kadarıyla karşılıklı anlayış seviyemiz daha da arttı. Hukuk sistemini daha iyi anlayabildiler.

Gerçekleştirilen faaaliyetleri daha iyi anladılar. Mesela terörle mücadele konusunda. Bu da Türk dostlarımızı ikna etti diye düşünüyorum. Takvim konusuna gelecek olursak, burada aslında sayın Cumhurbaşkanı anlaşmayı veya belgeyi başvurumuzu Meclis’e gönderen belgeyi imzaladığında gerçekten bizim için önemli andı. Umuyoruz ki, Meclis’in yeterince vakti olur ve bu konuda verimli çalışma gerçekleştirilir” dedi.

Paylaşın

“Erdoğan Ekonominin Başına Mehmet Şimşek’i Getirecek” İddiası

AK Parti’den üst düzey bir yetkili, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Mehmet Şimşek’i ekonominin başına getirmeyi hedeflediğini kaydederek “Şimşek’in yaklaşımını ve başarısını tüm Türkiye biliyor. Göreve gelirse ekonomi politikalarında radikal değişim kaçınılmaz olacaktır, bürokrasi ve kabine üyelerinin kendisiyle uyum içinde çalışması gerekecektir” dedi.

Konuyla ilgili bilgi sahibi bir başka kaynak ise AK Partinin yanı sıra muhalefetin de Mehmet Şimşek’le ilgilendiğini belirterek altılı masadaki üç partinin Şimşek ile birlikte çalışmak istediğini kaydetti.

Reuters haber ajansı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eski maliye bakanı Mehmet Şimşek’i ekonominin başına getirme ve ekonomi politikalarında AK Partinin ilk yıllarındaki ilkelere dönüş planı yaptığını bildirdi.

Reuters’a konuşan AK Partili bir hükümet yetkilisi, ekonomiye yaklaşımın 2002 seçim manifestosundakine benzer olacağını belirterek “Başka bir deyişle AK Parti özüne dönüyor” dedi. Serbest piyasa ekonomisinde küresel ekonomidekine paralel ilke ve uygulamaların, ekonomi programının öncelikleri arasında yer aldığını belirten yetkili, tasarı üzerindeki çalışmaların nihai aşamaya geldiğini de sözlerini ekledi.

Reuters’a konuşan ve ismi verilmeyen AK Parti’den üst düzey kaynaklar, seçim manifestosu çerçevesinde hazırlanan ekonomik program taslağında tartışmalı “Yeni Ekonomi Modeli”ne referans yapılmayacağına da işaret etti.

Erdoğan’ın düşük faize dayalı “Yeni Ekonomi Modeli” ile Merkez Bankası 2021’de 500 baz puanlık faiz indirimi gerçekleştirmiş, bu politika Ukrayna savaşı nedeniyle tırmanan enflasyona rağmen 2022’de de sürdürülmüştü.

Üst düzey bir AK Parti’li yetkili de ekonomi programında, uygulamadaki “Yeni Ekonomi Modeli”ne bir atıfta bulunulmayacağını, enflasyonla mücadele, kamuda hesap verilebilirlik, ihalelerde şeffaflık gibi AK Parti’nin daha önceleri savunduğu ilkelere vurgu yapılacağını kaydetti.

“Erdoğan Şimşek’i istiyor”

Seçim manifestosu için Erdoğan’dan son onayın beklendiğini belirten yetkili, şimdiye kadar Erdoğan’ın herhangi bir karşı görüş bildirmediğine dikkat çekti ve “Eğer kabul ederse hem kabinede hem de ekonomi yönetiminde radikal değişiklikler olacak” dedi.

Yetkili, Erdoğan’ın Mehmet Şimşek’i ekonominin başına getirmeyi hedeflediğini de kaydederek “Şimşek’in yaklaşımını ve başarısını tüm Türkiye biliyor. Göreve gelirse ekonomi politikalarında radikal değişim kaçınılmaz olacaktır, bürokrasi ve kabine üyelerinin kendisiyle uyum içinde çalışması gerekecektir” dedi.

Konuyla ilgili bilgi sahibi bir başka kaynak ise AK Parti’nin yanı sıra muhalefetin de Şimşek’le ilgilendiğini belirterek altılı masadaki üç partinin Şimşek ile birlikte çalışmak istediğini kaydetti. Reuters’a daha önce konuşan, altılı masadan dört üst düzey kaynak ise, Millet İttifakı’nın, eski başbakan yardımcısı Ali Babacan’ı seçimlerin kazanılması durumunda ekonomiden sorumlu Cumhurbaşkanı Yardımcısı yapmayı planladıklarını söylemişti.

Haberde, AK Parti hükümetlerinde ekonomiden sorumlu devlet bakanı, maliye bakanlığı ve başbakan yardımcılığı görevlerinde bulunan Şimşek’in uluslararası finans çevrelerinde saygın bir isim olduğuna işaret edildi. Reuters, iddialarla ilgili olarak bilgisine başvurduğu AK Parti’nin de Mehmet Şimşek’in de bir değerlendirmede bulunmadığını bildirdi.

(Kaynak: DW Türkçe)

Paylaşın

MHP, Cumhurbaşkanı Adayı Olarak Erdoğan’ı Gösterme Kararı Aldı

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP), TBMM’de basına kapalı yaptığı grup toplantısında, AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 13. cumhurbaşkanı adayı olarak gösterilmesine kadar verdi.

Haber Merkezi / 14 Mayıs 2023 Pazar günü yapılacak olan cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimleri için Meclis’te cumhurbaşkanı aday gösterme süreci devam ediyor.

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP), AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 13. cumhurbaşkanı adayı olarak gösterilmesine kadar verdi.

Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) grubu, İsmet Yılmaz başkanlığında TBMM’de yaptığı toplantıda Recep Tayyip Erdoğan’ın 14 Mayıs’ta yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçiminde aday olarak gösterilmesine karar vermişti.

AK Parti’de Recep Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanı adaylığı için milletvekillerinden imza toplanmıştı.

Erdoğan, iki dönemdir cumhurbaşkanlığı görevini sürdürmektedir. 10 Ağustos 2014 Pazar günü yapılan cumhurbaşkanlığı seçiminde ilk turda 12. Cumhurbaşkanı seçildi. 24 Haziran 2018 Pazar günü yapılan cumhurbaşkanlığı seçiminde yeniden Cumhurbaşkanı seçildi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) grubu da pazartesi günü toplanarak, daha önceden Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı olarak açıklanan Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun 13. Cumhurbaşkanı adayı olarak gösterilmesi için grup kararı alacak.

İtiraz için 2 gün

Resmi Gazete’de yayımlanan seçim takvimine göre 28 Mart’ta Cumhurbaşkanı geçici aday listesi Resmi Gazete’de yayımlanacak ve saat 08.00 itibarıyla itiraz süreci başlayacak.

İtirazlar 29 Mart çarşamba günü saat 17.00’de sona erecek ve itirazlar Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından incelenmeye başlanacak.

Paylaşın

Dikkat Çeken Analiz: Erdoğan’ın 20 Yıllık İktidarı Sona Erebilir

14 Mayıs tarihinde yapılacak cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimleri dış basının gündeminde de yer alıyor. Daily Mail’de yayımlanan bir analizde Erdoğan’ın, Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı ve Kılıçdaroğlu karşısında 10 puan geride olduğu belirtildi.

Analizin devamında, 14 Mayıs’ı birçok kişinin Türkiye’nin tarihindeki, ‘en önemli seçim’ olarak gördüğü ifade edilerek, Erdoğan’ın 20 yıllık iktidarının sona erebileceği belirtildi.

İngiltere’de en çok okunan gazetelerden biri olan Daily Mail, seçimlere yönelik dikkat çeken bir analiz habere yer verdi.

AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 20 yıllık iktidarının, Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından arama kurtarma ve yardım çalışmalarındaki başarısızlık nedeniyle çöken destek nedeniyle seçimler öncesinde tehlikeli bir duruma geldiği değerlendirmesi yapıldı.

Chris Jewers tarafından kaleme alınan analizde, Erdoğan’ın üçüncü kez iktidarda kalmak istediğine vurgu yapılarak, anketlere de dikkat çekildi.

Erdoğan’ın, Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu karşısında 10 puan geride olduğu belirtildi. 14 Mayıs’ı birçok kişinin Türkiye’nin tarihindeki, ‘en önemli seçim’ olarak gördüğü ifade edilerek, Erdoğan’ın 20 yıllık iktidarının sona erebileceği belirtildi.

Haberde, Türkiye’de depremlerin yanı sıra Suriye’den gelen milyonlarca sığınmacı ve hayat pahalılığı krizinin de önemli gündemler olduğu kaydedildi.

Paylaşın

14 Mart Seçimleri: Erdoğan’dan “Büyükşehirler” Hamlesi

14 Mayıs’ta yapılacak seçimler yaklaştıkça liderlerdin de seçim stratejileri netleşmeye başlıyor. AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Kabinedeki bakanları büyükşehirlerden aday göstereceğim” dediği öne sürüldü.

Cumhuriyet’te yer alan habere göre; Erdoğan’ın İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar gibi isimleri depremlerden en çok etkilenen Kahramanmaraş, Adıyaman ve Hatay için “milletvekili adayı olarak düşündüğü” ileri sürüldü. Erdoğan’ın bu seçimlerde “büyükşehirleri riske atmak istemediği” de belirtiliyor.

Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı kabinesindeki “tartışmalı bazı isimleri” milletvekili yaparak, gelecek dönem için bu isimlere “dokunulmazlık zırhı kazandırmak istediği” iddia edilirken bakanların özellikle büyükşehirlerde kamuoyuna “Güçlü isimlerle seçimlere giriyoruz mesajını vermek istediğinin” altı çiziliyor.

Öte yandan Erdoğan’ın grup başkanvekilleriyle yaptığı görüşmede, milletvekillerine “Aday olsunlar” talimatını verdiği de ifade ediliyor. Ancak mevcut milletvekillerinden birçoğunun liste dışı kalacağı da belirtiliyor. “Listede yer bulamayacağını düşenen bazı vekillerin başvuruda bulunmayacağı” değerlendirilirken Erdoğan’ın bu seçimlerde “3 dönem kuralını da uygulayacağına” dikkat çekiliyor.

Üç dönem kuralı

Son olarak AK Parti Seçim İşleri Başkanı Ali İhsan Yavuz, “3 dönem vekillik yapmışlardan da başvuru alınabilecek” açıklamasında bulunmuştu. Ancak parti yönetimininde aktif görev alanlar dahil parti içinde bu kurala takılan 76 isim bulunuyor.

Bu isimler arasında eski Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Öznur Çalık, eski Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı ve AK Partili Mehmet Özhaseki, AK Partili Hamza Dağ, Ali İhsan Yavuz ve eski bakan Cevdet Yılmaz da yer alıyor.

Erdoğan’ın, grup başkanvekilleriyle yaptığı toplantıda da “Üç dönem kuralının uygulanıp uygulanmayacağına” yönelik grup başkanvekillerinin sorusu üzerine “Kuralı uygulayacağım. Ancak bunun istisnaları da olacak” dediği de kaydedildi.

Paylaşın

AK Parti Grubu, Genel Başkanları Erdoğan’ı Cumhurbaşkanı Adayı Gösterdi

Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) grubu, İsmet Yılmaz başkanlığında TBMM’de yaptığı toplantıda Recep Tayyip Erdoğan’ın 14 Mayıs’ta yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçiminde aday olarak gösterilmesine karar verdi.

Haber Merkezi / AK Parti Grup Başkanı İsmet Yılmaz konuyla ilgili yaptığı açıklamada “Anayasa’nın 101’inci maddesine göre, Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu’nun 7’nci ve 8’inci maddesine göre, Siyasi Partiler Kanunu’nun 27’nci maddesine göre ve Türkiye Büyük Millet Meclisi AK Parti Grup İç Yönetmeliği’ne göre Cumhurbaşkanımız, AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı bugün AK Parti Grubu tarafından Cumhurbaşkanı adayımız olarak bildirilmesine grup toplantısına katılan bütün milletvekillerinin oy birliğiyle karar verilmiştir” dedi.

İsmet Yılmaz, “Yüksek Seçim Kurulu’na ne zaman götürmeyi planlıyorsunuz?” sorusuna “Önümüzdeki hafta inşallah” yanıtını verdi.

AK Parti’de Recep Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanı adaylığı için milletvekillerinden imza toplanmıştı.

Erdoğan, iki dönemdir cumhurbaşkanlığı görevini sürdürmektedir. 10 Ağustos 2014 Pazar günü yapılan cumhurbaşkanlığı seçiminde ilk turda 12. Cumhurbaşkanı seçildi. 24 Haziran 2018 Pazar günü yapılan cumhurbaşkanlığı seçiminde yeniden Cumhurbaşkanı seçildi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) grubu da pazartesi günü toplanarak, daha önceden Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı olarak açıklanan Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun 13. Cumhurbaşkanı adayı olarak gösterilmesi için grup kararı alacak.

İtiraz için 2 gün

Resmi Gazete’de yayımlanan seçim takvimine göre 28 Mart’ta Cumhurbaşkanı geçici aday listesi Resmi Gazete’de yayımlanacak ve saat 08.00 itibarıyla itiraz süreci başlayacak.

İtirazlar 29 Mart çarşamba günü saat 17.00’de sona erecek ve itirazlar Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından incelenmeye başlanacak.

Paylaşın