14 Mayıs Seçimleri: Erdoğan, Kılıçdaroğlu Ve İnce’nin Oy Oranı Kaç?

14 Mayıs’ta yapılacak cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerine haftalar kaldı. Cumhur İttifakı adayı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Millet İttifakı’nın adayı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun gerisinde kaldı.

Ancak Memleket Partisi Genel Başkanı cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce faktörünün seçimleri büyük olasılıkla ikinci tura bırakacağı beklentisi hakim.

Peki, Erdoğan, Kılıçdaroğlu ve İnce’nin oy oranı kaç?

Mart ayında araştırma yapan Avrasya, MAK, Türkiye Raporu, AR-G, Aksoy, PİAR, ORC, Saros ve Yöneylem anket firmalarının kamuoyu yoklamalarının sonuçlarına göre;

MAK Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Kulat Habertürk yayınında yaptığı açıklamada son yaptıkları araştırmanın sonucunu paylaştı. Buna göre Kılıçdaroğlu yüzde 47; Erdoğan ise yüzde 42 oy alıyor. Arasında Muharrem İnce’nin de olduğu “diğerleri”nin oyu yüzde 3. Kararsız seçmenin oranı ise yüzde 8. Kulat kararsızların büyük oranda HDP seçmeni olduğunu bildirdi.

Mart ortasında anket çalışmasını yayınlayan Türkiye Raporu’nun araştırmasına göre Kılıçdaroğlu ile Erdoğan arasında 9 puanlık bir fark dikkat çekiyor. Ankette kararsızlar dağıtıldığında Kılıçdaroğlu’nun oyu yüzde 54,5 olurken, Erdoğan’ın oyu yüzde 45,5 oldu.

AR-G Araştırma’nın 14 Mart’ta açıkladığı son ankete göre seçim ikinci tura kalıyor. Ankete göre Kılıçdaroğlu yüzde 46,2; Erdoğan ise yüzde 43,1 oy alıyor. AR-G’nin anketine göre Muharrem İnce yüzde 7,6; Sinan Oğan ise yüzde 3,1 oy alıyor.

Aksoy’un 8 Mart’ta yaptığı ankete göre Millet İttifakı adayı Kılıçdaroğlu yüzde 55,6 oy aldı. Cumhur İttifakı adayı Erdoğan’ın oyu ise yüzde 44,4 oldu.

PİAR’ın 10 Mart’ta açıkladığı sonuçlara göre Millet İttifakı adayı Kılıçdaroğlu yüzde 57,1 oy alırken Cumhur İttifakı adayı Erdoğan yüzde 42,9’da kalıyor. PİAR’ın anketi 12 ilde bin 460 kişinin katılımıyla bilgisayar destekli telefon görüşmesi (CATI) yoluyla gerçekleştirildi.

İYİ Parti lideri Meral Akşener’in Altı Masa müzakerelerinde yaşadığı kriz döneminde ilk anket ORC’den gelmişti. Buna göre ankette Kemal Kılıçdaroğlu için yüzde 56,8 oy oranı çıkarken Recep Tayyip Erdoğan yüzde 43,2 oy aldı. Anket 28 ilde bin 850 kişi ile CATI yoluyla gerçekleştirildi.

ALF’nin anketi 6-7 Mart tarihlerinde 26 ilde CATI yöntemi ile bin 770 kişinin katılımı ile gerçekleşti. Kılıçdaroğlu’nun adaylığı 6 Mart akşamı ilan edildiğinden anketin bir kısmının bu açıklamadan önce yapıldığı anlaşılıyor.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığının resmen açıklanmasının ardından ilk anket ise Alfa Araştırma (ALF) tarafından yapıldı.Ankette Millet İttifakı adayı Kılıçdaroğlu yüzde 55,1 oy alırken Cumhur İttifakı adayı Erdoğan yüzde 44,9’da kaldı.

24 Haziran 2018 cumhurbaşkanlığı seçiminde adaylar kaç oy almıştı?

24 Haziran 2018 cumhurbaşkanlığı seçiminde Cumhur İttifakı adayı Recep Tayyip Erdoğan ilk turda oyların yüzde 52,4’ünü alarak cumhurbaşkanı seçilmişti. Diğer adaylardan Muharrem İnce yüzde 30,8; Selahattin Demirtaş yüzde 8,3; Meral Akşener yüzde 7,4 ve Temel Karamollaoğlu yüzde 0,9 oy almıştı.

(Kaynak: Euronews Türkçe)

Paylaşın

Erdoğan, AK Parti Listelerini Kazanacağı Kaybedeceği Senaryoya Göre Oluşturdu

14 Mayıs’ta yapılacak olan cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerine haftalar kaldı. AK Parti, milletvekili aday listesini YSK’ya sundu. Karar gazetesi yazarı Mustafa Karaalioğlu Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın AKP listelerini kazanacağı veya kaybedeceği senaryoya göre oluşturduğunu yazdı.

Karaalioğlu, Yüksek Seçim Kurulu’na teslim edilen milletvekili aday listelerinde, AKP’nin meclis grubunun büyük kısmını yeni ve daha sadık isimlerle değiştirdiğini belirterek, “Erdoğan bunu daha önce hiç yapmamıştı… Erdoğan kendisinin kazanacağı ve kaybedeceği senaryoları ince çalışmış görünüyor.

Verimli verimsiz, başarılı başarısız bütün bakanları aynı kefeye koyup, muhtemel seçim galibiyetinde dahi icranın dışında bırakmayı göze alacak kadar sıkı bir tedbir AK Parti’de daha önce hiç görülmemişti” diye yazdı.

CHP ve Millet İttifakı’nın milletvekili listelerini, cumhurbaşkanlığı seçimi galibiyetine göre dizayn ettiğini kaydeden Karaalioğlu, “Milletvekili listeleri ve liste stratejileri Millet İttifakı partilerinin yeni dönemde Meclis’te ittifak çatısını koruma niyetini yansıtıyor.

Kılıçdaroğlu, Gelecek, DEVA, Saadet ve DP’ye çok sayıda garantili sıra açarak bunu gözetmiş görünüyor. Gayet tabii bu strateji Kılıçdaroğlu’nun tamamen Cumhurbaşkanlığı’nı kazanmaya odaklı olmasının bir sonucudur. Bu da CHP’de daha önce görülmüş bir şey değildir” ifadelerini kullandı.

Yazının tamamı için TIKLAYIN

Paylaşın

Cumhur İttifakı’nda “Ortak Liste” Çatlağı: Erdoğan Ve Bahçeli’den Ret

İttifaklar ve partiler 14 Mayıs’ta yapılacak olan cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerinde en iyi sonucu almak için çalışmalarını sürdürüyor. AK Parti’de Osmaniye, Iğdır, Çanakkale gibi illerde MHP ile “birliktelik sağlanabilir mi?” değerlendirmesi yapılıyordu.

AK Partili kurmayların çalıştığı formüle hem Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hem de MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’den “ret geldiği” belirtildi.

Cumhuriyet’ten Selda Güneysu’nun kulis haberine göre, aralarında Osmaniye, Iğdır, Çanakkale gibi illerin de yer aldığı 19 ilde “MHP’nin aday çıkarmayarak, AK Partili isimleri, bazı illerde ise AK Parti’nin aday çıkarmayarak MHP’li isimleri destekleyebileceği” ileri sürülmüştü. Ancak AK Parti’nin, MHP ile yürüttüğü çalışma ile ilgili Cumhurbaşkanı Erdoğan ile MHP lideri Bahçeli’den “ret kararının” geldiği belirtiliyor.

Erdoğan’ın, “AK Parti’nin iktidar partisi olduğu, bazı illerde aday göstermemesi gibi bir durumun söz konusu olamayacağı” gerekçesiyle, Bahçeli’nin ise, “MHP’nin siyasi geçmişi ve birikimi ile partinin üç hilale oy veren seçmen yapısı” gerekçesiyle “bu çalışmaya ret kararı verdiği” ileri sürülüyor.

Erdoğan’dan bakanlara: Hepiniz milletvekili adayı olacaksınız

Öte yandan AK Parti’de, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplanan üst komisyon, milletvekili listelerini büyük ölçüde tamamladı. Bazı bakanların Erdoğan’dan milletvekili adayı olmamak için izin istediği, ancak Erdoğan’ın, “Hepiniz aday olacaksınız” dediği öğrenildi.

Hürriyet’te yer alan habere göre; Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın önceki gün İstanbul, Ankara ve İzmir listelerine son şeklini verdiği, listelerde son ana kadar bir değişiklik olmazsa üç dönem kuralını istisnasız uyguladığı belirtildi.

Partide daha önce alınan kararla 24., 26. ve 27. dönemi kapsayan üç döneme takılan bazı milletvekilleri, 25. dönemde aday olmamalarını gerekçe göstererek üç dönem kuralına takılmadıklarını söyledi. Ancak Erdoğan’ın bunu esprili bir dille reddettiği ifade edildi.

Kulislere yansıyan bilgilere göre; Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın Ankara’dan, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın Kayseri, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun İstanbul ya da Karadeniz illerinden, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın Şanlıurfa’dan, Çevre Bakanı Murat Kurum ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu’nun İstanbul’dan, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın Hatay’dan, Mevlüt Çavuşoğlu’nun Antalya’dan, Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’in İzmir’den, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy’un Aydın’dan birinci sıradan aday yapılabileceği konuşuluyor.

Ayrıca, bazı bakanların Erdoğan’dan milletvekili adayı olmamak için izin istediği, ancak Erdoğan’ın, “Hepiniz aday olacaksınız” dediği öğrenildi.

Paylaşın

Erdoğan’dan Bakanlara: Hepiniz Milletvekili Adayı Olacaksınız

14 Mayıs’ta yapılacak olan cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerine haftalar kaldı. Seçime katılan ittifaklar ve partiler seçimlerde en iyi sonucu almak için çalışmalarını sürdürüyor.

AK Parti’de, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplanan üst komisyon, milletvekili listelerini büyük ölçüde tamamladı. Bazı bakanların Erdoğan’dan milletvekili adayı olmamak için izin istediği, ancak Erdoğan’ın, “Hepiniz aday olacaksınız” dediği öğrenildi.

Hürriyet’te yer alan habere göre; Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın önceki gün İstanbul, Ankara ve İzmir listelerine son şeklini verdiği, listelerde son ana kadar bir değişiklik olmazsa üç dönem kuralını istisnasız uyguladığı belirtildi.

Partide daha önce alınan kararla 24., 26. ve 27. dönemi kapsayan üç döneme takılan bazı milletvekilleri, 25. dönemde aday olmamalarını gerekçe göstererek üç dönem kuralına takılmadıklarını söyledi. Ancak Erdoğan’ın bunu esprili bir dille reddettiği ifade edildi.

Kulislere yansıyan bilgilere göre; Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın Ankara’dan, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın Kayseri, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun İstanbul ya da Karadeniz illerinden, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın Şanlıurfa’dan, Çevre Bakanı Murat Kurum ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu’nun İstanbul’dan, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın Hatay’dan, Mevlüt Çavuşoğlu’nun Antalya’dan, Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’in İzmir’den, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy’un Aydın’dan birinci sıradan aday yapılabileceği konuşuluyor.

Ayrıca, bazı bakanların Erdoğan’dan milletvekili adayı olmamak için izin istediği, ancak Erdoğan’ın, “Hepiniz aday olacaksınız” dediği öğrenildi.

Erdoğan ve Bahçeli’den “ortak listeye” ret

Öte yandan Osmaniye, Iğdır, Çanakkale gibi illerin de yer aldığı 19 ilde “MHP’nin aday çıkarmayarak, AK Partili isimleri, bazı illerde ise AK Parti’nin aday çıkarmayarak MHP’li isimleri destekleyebileceği” ileri sürülmüştü. Ancak AK Parti’nin, MHP ile yürüttüğü çalışma ile ilgili Cumhurbaşkanı Erdoğan ile MHP lideri Bahçeli’den “ret kararının” geldiği belirtiliyor.

Erdoğan’ın, “AK Parti’nin iktidar partisi olduğu, bazı illerde aday göstermemesi gibi bir durumun söz konusu olamayacağı” gerekçesiyle, Bahçeli’nin ise, “MHP’nin siyasi geçmişi ve birikimi ile partinin üç hilale oy veren seçmen yapısı” gerekçesiyle “bu çalışmaya ret kararı verdiği” ileri sürülüyor.

Paylaşın

AK Parti Sözcüsü Çelik’ten Akşener’e Tepki: Niteliksiz, Yakışıksız

İYİ Parti Lideri Akşener’in partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmaya tepki gösteren AK Parti Sözcüsü Çelik,  “Bugün İYİ Parti grup toplantısında Sayın Akşener’in üslubu, Cumhurbaşkanımıza yönelik ifadeleri ve kullandığı bazı tabirler son yıllardaki en niteliksiz, en yakışıksız ifadelerin yer aldığı konuşma olmuştur” dedi ve ekledi:

Haber Merkezi / “Sayın Kılıçdaroğlu da Sayın Akşener’i tebrik etmiş. Bu niteliksizliğe bir çifte destek söz konusu olmuş. Bu ittifakın diğer üyeleri de aynı desteği sergileyecekler mi bakalım?”

Akşener’in geçtiğimiz günlerde, bir kadına söylenmeyecek sözlerle karşı karşıya kaldığı ifadelerine yönelik Çelik, “Bir kadın siyasetçiye kadın olduğu için haddini aşan şeyler söylendiğinde biz bunun karşısında dururuz ama bugün yaptıkları konuşmada herhangi bir kadın veya erkek siyasetçinin ağzına almaması gereken birtakım tabirler kullanılmıştır” dedi.

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in bugün partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmaya tepki gösterdi. Çelik’in açıklamalarından satırbaşları:

 “İYİ Parti’nin grup toplantısında Sayın Akşener’in kullandığı üslup, bunu üzülerek söylüyorum son yıllardaki en yakışıksız ifadeleri olmuştur. Sayın Kılıçdaroğlu da Sayın Akşener’i tebrik etmiş, bu yakışıksızlığa çifte destek olmuştur. Argo tabirlerle bağırıp, çağırarak, saldırgan üslup haline, son yıllarda gördüğümüz en yakışıksız konuşmaya şahit olmak zorunda kaldık.

Meclis kürsüsüne kurşunların dizildiği bir tablo. Cumhurbaşkanımız dünyada Türkiye’nin şan ve şerefini en yüksekte tuttu. Argo tabirlerle bir hezeyan şeklinde bağırıp çağırarak, son yıllarda gördüğümüz en niteliksiz ve yakışıksız konuşmaya şahit olduk.

Bugün yaptıkları konuşmada herhangi bir kadın ya da erkek siyasetçinin ağzına almaması gereken sözlerle Cumhurbaşkanımıza yönelik ifadeler kullanıyor. Seçim kampanyaları seccadeye ayakkabı ile basarak başladı. Şimdi de Meclis çatısı altında kurşun sergisi yaparak bu tehdidi sürdürüyorlar.

Siyasi pazarlıklarını kapatmak için bize saldırıyorlar. Meclis’te bir kurşun sergisi açmaya kalkarak ortaya koyduğu bu performans üzerinde düşünülmesi gereken bir konudur. O Meclis sizin kürsüde kurşun sergileyebileceğiniz bir yer değildir. Buradan bizlere saldırarak kendinize siyasi rant üretmeye çalışırsanız buna net bir şekilde karşı çıkarız.

Bugünkü yapılan konuşmanın tamamı Cumhurbaşkanımıza saldırma adı altında diğer konuların örtbas edilmek istenmesidir. Bir de çay tutturmuş gidiyor. Reçetelerini yeniliyorum. Bir hazımsızlıkları olduğu belli. Bu nedenle kendisine bir de acılı Adana şalgamı ekliyorum. “

Paylaşın

AK Parti’de 3 Dönem Kuralı Nasıl İşleyecek, Kimler Takılıyor?

AK Parti tüzüğünün 132’nci maddesinde “AK Parti listelerinden aday gösterilip seçilmiş olan belediye başkanları ve milletvekilleri, kesintisiz en fazla üç dönem aynı görevi yürütebilir” ifadeleri yer alıyor. Daha önce de bu kural bazı isimler için esnetilmişti. Bu dönemde tüzüğün bu maddesinin istisnasız uygulanması hedefleniyor.

Edinilen bilgiye göre 285 milletvekili olan AK Parti’de 57 isim 3 dönem kuralına takılıyor. Bu isimler arasında genel başkan yardımcıları ve grup başkanvekilleri de bulunuyor. Meclis Başkanı Mustafa Şentop, AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım, AK Parti Grup Başkanı olan İsmet Yılmaz, AK Parti Genel Başkan Yardımcıları Hamza Dağ, Hayati Yazıcı, Ali İhsan Yavuz, Grup Başkan Vekilleri Yılmaz Tunç, Bülent Turan gibi isimler 3 dönem kuralına takılan isimler arasında yer alıyor.

Siyasi partiler 9 Nisan’da milletvekili listelerini Yüksek Seçim Kurulu’na teslim edecekler. AK Parti’de listeler üzerinden yoğun bir çalışma yürütülüyor. Alt komisyonlar 6 bin 25 kişi ile görüşerek 1200 kişinin ismini üst komisyona gönderdi.

Sputnik Türkçe’den Osman Nuri Cerit’in haberine göre, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında oluşturulan üst kurul bu 1200 kişilik listeyi 600’e indirmek için çalışma yürütüyor. Komisyon hem illerden gelen temayül yoklaması sonuçlarını hem de yapılan anketleri tek tek ele alıyor.

İttifak bileşeni partiler içinde bu listede yer ayrılmış durumda. BBP, Yeniden Refah ve Hüda-Par’lı isimler AK Parti listesinden aday gösterilecek. MHP ile de 19 ilde ortak liste için çalışma devam ediyor.

Erdoğan değişim sinyali vermişti

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan partisinin son grup toplantısında “3 dönem kuralı ve diğer sebeplerle yeni isimler yer alacak, arkadaşlarımızın bir kısmıyla devam edeceğiz” ifadelerini kullanarak değişim sinyali vermişti. Kulislerde AK Parti’nin listelerinde yüzde 60 oranında değişebileceği öngörülüyor.

3 dönem kararı nasıl işleyecek?

AK Parti tüzüğünün 132’nci maddesinde “AK Parti listelerinden aday gösterilip seçilmiş olan belediye başkanları ve milletvekilleri, kesintisiz en fazla üç dönem aynı görevi yürütebilir” ifadeleri yer alıyor. Daha önce de bu kural bazı isimler için esnetilmişti. Bu dönemde tüzüğün bu maddesinin istisnasız uygulanması hedefleniyor.

Kimler 3 dönem kuralına takılıyor?

Edinilen bilgiye göre 285 milletvekili olan AK Parti’de 57 isim 3 dönem kuralına takılıyor. Bu isimler arasında genel başkan yardımcıları ve grup başkanvekilleri de bulunuyor. Meclis Başkanı Mustafa Şentop, AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım, AK Parti Grup Başkanı olan İsmet Yılmaz, AK Parti Genel Başkan Yardımcıları Hamza Dağ, Hayati Yazıcı, Ali İhsan Yavuz, Grup Başkan Vekilleri Yılmaz Tunç, Bülent Turan gibi isimler 3 dönem kuralına takılan isimler arasında yer alıyor.

Bazı üç dönemlikler istisna bekliyor

AK Parti kulislerinde üç parti kuralı nedeniyle yeniden aday olamayan bazı isimlerin istisna beklediği konuşuluyor. Özellikle partide üst düzey görevlerde bulunan isimlerin liste yer almak için çalışma yürüttüğü belirtiliyor. Bu isimler daha önceki seçimlerde olduğu gibi bu seçimde de 3 dönem kuralında esneme yapılmasını istedikleri ifade ediliyor.

Paylaşın

14 Mayıs Seçimleri: Muharrem İnce, Erdoğan’a Can Simidi Olabilir

14 Mayıs’ta yapılacak olan cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerine haftalar kaldı. Uluslararası basın seçimlere ilişkin haberlere yer vermeye devam ediyor. Son olarak Reuters, İnce’nin seçimleri ikinci tura taşıyarak Erdoğan’a ‘can simidi’ olabileceğini yazdı.

Birleşik Krallık merkezli Reuters haber ajansına konuşan Panoramatr araştırma şirketi direktörü Osman Sert, seçimler yaklaştıkça İnce’nin oy oranında düşüş olabileceğini belirterek “Ancak böyle bir erime olsa bile bu seçimin ikinci tura kalmasını engellemez” dedi.

Analistlere göre İnce’ye oy verenlerin büyük çoğunluğu hükümete muhalif olan kesimlerden geliyor.

Reuters’a konuşan muhalefet blokundan üst düzey bir yetkili, İnce’nin adaylığının Erdoğan’ı ilk turda yenmeyi zorlaştıracağını söyledi. Ancak aynı yetkili, Muharrem İnce ile Sinan Oğan’a olan desteğin yüzde 5’e düşmesi halinde ilk turda Millet İttifakı’nın seçimleri kazanabileceği görüşünde.

Yine ajansa konuşan AK Parti’den üst düzey bir yetkili ise, parti tarafından yapılan anketlerde İnce’nin oy desteğinin yüzde 8-9 civarında olduğunu söyledi.

İlk turda hiçbir adayın yüzde 50 barajını aşamaması halinde seçimler ikinci tura kalacak. Seçim takvimine göre ikinci tur 28 Mayıs’ta yapılacak.

Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, çekilmesi yönündeki baskılara rağmen 100 bin imza toplayarak adaylığını resmileştirmişti.

Bu durumun muhalefet oylarında bölünme endişesine neden olduğu belirtilen haberde, İnce’nin adaylığının Erdoğan’ın kazanma ihtimalini artırabileceğine dikkat çekildi.

Türkiye’de mart ayında yapılan son anketler Muharrem İnce’nin ortalama oy oranını yüzde 5 civarında gösteriyor. Panoramatr anketine göre ise İnce’nin oy oranı yüzde 10 seviyesinde.

Paylaşın

Financial Times’tan Dikkat Çeken Yazı: Erdoğan’ın Otoriter Pazarlığı Çöktü

14 Mayıs’ta yapılacak olan cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerine haftalar kala, dünya basını da seçim sürecine yer vermeye devam ediyor. Birleşik Krallık merkezli Financial Times gazetesi de, Erdoğan’la ilgili bir analiz yayımladı.

Gönül Tol’un imzasını taşıyan “Türkiye’de Erdoğan’ın otoriter pazarlığı çöküyor” başlıklı yazıda, “Gelecek ay yapılacak seçimler birleşik demokratik muhalefet için şans vadediyor ama zafer kolay olmayacak” alt başlığı kullanıldı.

Tol, dünya genelinde otokrasiler yükselişteyken, liberal demokrasinin kaderiyle ilgili tahminler yapmanın revaçta olduğunu ama otokrasilerin geleceğinin daha az incelendiğini belirttiği yazısında, “Recep Tayyip Erdoğan gibi yerleşik güç figürlerini seçimler yoluyla görevinden indirmek mümkün mü? Türkiye’nin muhalefet partileri bu umutla ilgili hiç daha olumlu olmamışlardı. Ve iyi bir nedenleri var. Tıpkı demokrasiler gibi, otokrasiler de fakirlikte ölür” değerlendirmelerini yaptı.

Erdoğan’ın göreve geldiği 2003’te Türkiye’nin büyük bir ekonomik krizden çıktığını hatırlatan Tol analizinde, o dönem en büyük vaadin refah olduğu ve iktidarın görevdeki ilk 10 yılı boyunca Batı yanlısı politikalarla birlikte bu vaadin peşinden gittiğini savundu.

Tol, değerlendirmesinde ilk 10 yılın ardından yaşananlarla ilgili şu ifadeleri kullandı:

Erdoğan’ın saltanatı yolsuzluğa, kötü yönetime ve kayırmacılığa battı. Tepedeki az sayıda kişi sınırsız zenginliğin tadını çıkarırken, milyonlarca Türk yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Erdoğan’ın otoriter pazarlığı çöktü. Türkiye muhalefeti topluma, parlamenter demokrasinin yeniden tesis edildiği, barışçıl, Batı yanlısı bir dış politikanın izleneceği yeni bir sözleşme öneriyor ve refahı paylaşmayı öne çıkarıyor. Bu sonunda halkın beğenisini kazanabilir.

Türkiye’de muhalefetin birleşmesinin umutları beslediğinin belirtildiği yazıda, “Otokratlar demokrasileri yok etmek için çoğunluğa ihtiyaç duymazlar. Tek ihtiyaçları bölünmüş muhalefettir. Erdoğan, zayıf rakiplerle kutsanmıştı” dendi.

FT’nin analizinde Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ile İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun cumhurbaşkanı yardımcısı adayı olarak seçilmelerinin umutları artırdığı belirtilirken, HDP’nin aday çıkarmamasının da Kemal Kılıçdaroğlu lehine verilen bir işaret olduğuna dikkat çekildi.

“Otokratlar birbirine yardım ediyor, Batı ülkeleri demokratlara sırtını döndü”

“Ne adil ne de özgür olan seçimlerde bir otokratı yenmek hâlâ kolay değil” ifadelerinin kullanıldığı yazıda, tüm dünyada otokratların kendi yönetim modellerinin reklamını özgürce yaptığı bir ortamın olduğu ifade edilirken, bu isimlerin birbirine yardım ettiğine de dikkat çekildi.

Tol, buna örnek olarak Rusya, Çin ve Suudi Arabistan’dan Erdoğan yönetimine gelen nakit akışına işaret ederek, “Bir kez daha onun arkasında toplanıyorlar” ifadelerini kullandı.

Buna karşın Batı ülkelerinin Erdoğan’la etkileşime dayalı bir ilişki kurarak, Cumhurbaşkanı’nın yerel rakiplerine karşı elini güçlendirdiğinin öne sürüldüğü yazıda, şu değerlendirmelere yer verildi:

Başkan Joe Biden, ABD dış politikasının merkezine yeniden demokrasiyi koyacağı sözünü verdi. Ama jeopolitik çıkarlar uğruna, Erdoğan’ın demokratik normlara yönelik saldırılarına büyük oranda sessiz kaldı. Erdoğan, Türkiye’nin demokratik teminatlarını parçalarken Avrupa Birliği de bunu görmezden geldi ve onunla çatışma bölgelerinden gelen mültecileri engellemesi için pazarlığa oturdu.

Tol, Türkiye’deki seçimlerin sınır ötesi etkilerinin olacağına da dikkat çekerek, “Yakın bir yarış olacak. Eğer muhalefet kazanırsa, ülkenin Erdoğan yönetimindeki otoriter gidişatı, demokrasiye giden uzun ve zorlu bir yola sapacak. Eğer muhalefet kaybederse, Türkiye daha da derin bir otoriterliğe kayacak ve seçimler artık önemli olmayacak. Seçimlerde yaşananlar sadece ülkenin kaderini belirlemeyecek. Seçimler ayrıca Türkiye’nin sınırlarının ötesinde ne yapacağına da karar verecek. Hepsinden önemlisi, seçim sonuçları demokrasinin dünyadaki geleceği için çok şey söyleyecek” ifadelerini kullandı.

Siyaset bilimci Tol, ABD’nin başkenti Washington’daki kâr amacı gütmeyen düşünce kuruluşu Ortadoğu Enstitüsü’nün (Middle East Institute) Türkiye Çalışmaları Merkezi’nin direktörlüğünü yapıyor.

Araştırmacı, ekimde Erdoğan’ın Savaşı: Bir Güç Figürünün Ülkesindeki ve Suriye’deki Mücadelesi (Erdoğan’s War: A Strongman’s Struggle at Home and in Syria) adlı bir inceleme kitabı da yayımladı.

Tol, 12 Haziran 2011’de yapılan genel seçimlerde AK Parti’den Mersin milletvekilliği için aday adayı da olmuştu.

(Kaynak: Independent Türkçe)

Paylaşın

Dikkat Çeken Analiz: Kürtler, Erdoğan’ın Siyasi Kaderini Belirleyecek

14 Mayıs’ta yapılacak olan cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerine haftalar kala, dünya basını da seçim sürecine yer vermeye devam ediyor. Son olarak, ABD merkezli CNN International’da, seçimlere ilişkin bir analiz yayınlandı.

“Erdoğan’ın siyasi kaderini Türkiye’nin Kürtleri belirleyebilir” başlıklı analizde, seçim süreci değerlendirildi.

Nadeen Ebrahim imzalı analizde, “Kürt yanlısı HDP, seçimlerde kazananı belirleyecek parti oldu ve Recep Tayyip Erdoğan’ı 20 yıllık iktidardan edecek dengeyi sağlayacak belirleyici bir rol oynuyor” ifadelerine yer verildi.

Selahattin Demirtaş’ın yaklaşık 7 yıldır cezaevinde tutulduğu ve HDP’nin kapatma davasıyla karşı karşıya olduğu belirtilen analizde, “Bütün bunlara rağmen HDP’nin etkisi Türkiye siyasetinin yönünü belirleyebilir” ifadeleri kullanıldı.

Emek ve Özgürlük İttifakı’nın adaylık açıklamasına yer verilen değerlendirmede, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kürtler ve HDP ile ilişki ise ‘karmaşık’ olarak yorumladı.

Analizde, “Erdoğan’a karşı en kritik gelişme HDP’nin geçen ay kendi adaylarını çıkarmayacağını açıklaması oldu. Birçok uzman bu hamlenin HDP’nin destekçilerinin Erdoğan’ın esas rakibine oy vermesinin önünü açacağını söylüyor” denildi.

“Çok dikkatli olmamız gerekiyor”

CNN International’a konuşan HDP’li Hişyar Özsoy ise, “Aday çıkarmayacağız ve bunu yorumlamayı uluslararası topluma bırakacağız” açıklamasında bulundu.

“Oyunu akıllıca oynamak istiyoruz ve çok dikkatli olmamız gerekiyor” diyen Özsoy, partinin ‘kirli bir siyasi iklimden’ kaçınmak istediğini de sözlerine ekledi.

(Kaynak: Gazete Duvar)

Paylaşın

Erdoğan, Demirtaş Üzerinden Millet İttifakı’na Yüklendi

İstanbul Bağcılar’da toplu açılış töreninde konuşan Erdoğan, “Siyaset sahnesinde yaşananları sizler de takip ediyorsunuz. Milletimizin karşısındaki tablo gayet açık ve nettir. Bir taraftan 15 Temmuz’da kurulan Cumhur İttifakı var, diğer tarafta çıkarlarının bir araya getirdiği 7’li koalisyon var.” dedi ve ekledi:

“Bu terör örgütlerinin parlamentodaki uzantısı hangi parti? HDP. HDP’yi ziyaret etti mi bay Kemal, ne sözü verdi? Hadi açıkla… Ne diyor, Demirtaş’ı serbest bırakacakmış. Bunları serbest bırakma gayretinde olanlara biz 14 Mayıs’ta gereken cevabı vereceğiz.”

AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Bağcılar’da toplu açılış töreninde konuştu

Erdoğan, Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nu ve İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’i eleştirdi.

Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nun 31 Mart’ta İstanbul’da katıldığı iftar sonrası vatandaşlarla çekilen bir fotoğrafta yerde seccade olmasını gündemine alırken, İYİ Parti İstanbul İl Binasının kurşunlanmasıyla alakalı da Meral Akşener’e yüklendi.

Erdoğan seccade tartışması üzerinden Bağcılar’da törene katılan kalabalığa Kemal Kılıçdaroğlu’nu yuhalattı. Meral Akşener’e de ‘utan’ dedi.

Erdoğan “Fazla kalmadı 40 gün. Bu 40 gün içerisinde birileri seccadelerin üzerine ayakkabılarla basabilir. Çünkü bunlar Pensilvanya’dan alıyorlar talimatı. Onlara göre meşrudur, yapabilirler” diye konuştu.

Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle:

“Deprem bölgesinde 31 bin 663 konutun temelini attık, 1 yıl müsaade istedik, bir yıl içinde 319 bin konutu depremzedelere teslim edeceğiz. Toplamda inşa edeceğimiz konut sayısı 650 bini bulacaktır. Tüm şehirlerimizi eski görkemine kavuşturana kadar durmayacağız.

Bay Kemal, sen İzmir’in milletvekilisin, belediye sende ne yaptın söyle bakalım. Çok çalışacağız, 14 Mayıs’ta gereken dersi vereceğiz.

Biz bu millete efendi olmaya değil, hizmetkar olmaya geldik. Bağcılar’ı asla ihmal etmiyoruz. Bağcılar’ın kalbimizde ayrı bir yeri var. Buranın Bakırköy’e bağlı olduğu dönemde buralarda çizme ile çok dolaştık.

Kahramanmaraş depremlerinde dönüşümün önemini gördük. Yıllardır CHP zihniyetinin acımasız şekilde eleştirdiği TOKİ binalarımız deprem imtihanından alnının akıyla çıktı. Buralarda hiçbir can kaybı, yıkıntı yaşanmadı.

Meral Akşener’in saldırı açıklamasına tepki

Beni çok asabi görmüş, bana papatya çayı tavsiye ediyor. Biz de kendisine rezene çayı tavsiye ettik. Bizim yönlendirmemiz şeklinde kurşunlandığı yalanını yaydı. Tayyip Erdoğan’ın hayatında bu tür ahlaksızlık, bu tür adilik olmamıştır.

Senin geçmişinde varsa bilemem. Failler ortaya çıktı şimdi özür dileyebiliyor musun? Dileyemez, bu bir cibiliyet meselesidir. Özellikle hanım kardeşlerimden bu hanımefendi bir ders vermenizi istiyorum.

Selahattin Demirtaş üzerinden Millet İttifakına yüklendi

42 gün sonra sandıklara gideceğiz ve nasıl bir siyasi anlayışla yönetileceğimizi tayin edeceğiz. Çok önemli bir karar alacağız.

Siyaset sahnesinde yaşananları sizler de takip ediyorsunuz. Milletimizin karşısındaki tablo gayet açık ve nettir. Bir taraftan 15 Temmuz’da kurulan Cumhur İttifakı var, diğer tarafta çıkarlarının bir araya getirdiği 7’li koalisyon var.

Bu terör örgütlerinin parlamentodaki uzantısı hangi parti? HDP. HDP’yi ziyaret etti mi bay Kemal, ne sözü verdi? Hadi açıkla… Ne diyor, Demirtaş’ı serbest bırakacakmış. Bunları serbest bırakma gayretinde olanlara biz 14 Mayıs’ta gereken cevabı vereceğiz.”

Paylaşın