Güldal Okuducu Kimdir? Hayatı, Eserleri

1958 yılında Gümüşhane’nin merkez ilçesine bağlı Çamlıköy (Mavrengel) köyünde dünyaya gelen Güldal Okuducu’nun babasının adı Tahir Okuducu, annesinın adı ise Kebire Okuducu’dur.

Yüksekokul mezunu olan Güldal Okuducu, eğitimci ve yayıncı olarak çalıştı. Güldal Okuducu, ders kitapları ve öykü kitapları yazdı.

Güldal Okuducu, 2002 genel seçimlerinde CHP’den XXII. Dönem (03.11.2002 – 22.07.2007) İstanbul Milletvekili seçilerek TBMM’de yasama çalışmalarına katıldı.

Güldal Okuducu’nun eserleri: Yarın Gene Uzak (2001), Dilsizdi Herkes (2008), Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Türk Kadınının Kısa Tarihi (2014).

Paylaşın

Gönül Kıvılcım Kimdir? Hayatı, Eserleri

1963 yılında Kırıkkale’de dünyaya gelen Gönül Kıvılcım, ilk ve orta öğrenimini baba mesleği nedeniyle bulundukları Kırıkkale’de tamamladıktan sonra, lise yıllarında ailesiyle birlikte İstanbul’a taşındı, Erenköy Kız Lisenden mezun oldu.

Boğaziçi Üniversitesinde ekonomi eğitimi gördü. Yüksek lisans çalışmalarını kitle iletişimi dalında Norveç Bergen Üniversitesinde sürdürdü. Gazetecilik hayatına Berlin’de, Aktüel dergisinin Almanya muhabiri olarak başladı. 1992-96 yıllarında Alman radyosu ve televizyonunda çalıştı.

Her ikisi de Köln’de bulunan Almanya’nın Sesi Radyosu ve Köln Radyosu için sosyal içerikli röportajlar yapan Kıvılcım, 1993-1996 yıllarında Alman televizyonu üçüncü kanalı WDR’de televizyon programcısı olarak görev aldı. Yurda döndükten sonra Kanal 6’da ve Radikal gazetesinde çalıştı. Daha sonra NTV Radyo’da, cumartesi günleri yayınlanan, Kahvaltı Sohbetleri programını hazırladı.

Yabancı televizyonlar için belgesel türünde çalışmalarına devam eden Kıvılcım ARTE kültür kanalına Karadeniz’de kirlilik sorununu ve Türkiye’de çocuk yaşta evlenmeleri anlatan belgeseller çekti. Gönül Kıvılcım’ın “Küle Gömülü Hayaller” adlı tiyatro oyunu Aralık 2011’de Devlet Tiyatroları repertuarına kabul edilmiştir. Gönül Kıvılcım İstanbul’da yaşamaktadır ve bir çocuk annesidir.

Gönül Kıvılcım, Suç Sarayı (2011) adlı romanında; memleketi sarsan bir hukuk davasının peşine düşmüş avukat Laçin’in serüvenini anlatır. Babamın En Güzel Fotoğrafı’nda (2012), köklerini arayan bir kadının belleğinden hüzünlü ve sarsıcı bir yolculuk işlenir. Jilet Sinan’da (2013); kimliksiz, evsiz ve sevgisiz yaşayan, daha doğrusu yaşamaya çalışan çocukların yırtıcı dünyası çevresinde gelişen olayları ele alır. Uğultular’da (2017); Kader’in, Dolunay’ın, Melek’in ve ormandaki diğerlerinin İstanbul’dan Antakya’ya uzanan, ormanda biten bir yolculuk hikâyesini anlatır.

Gönül Kıvılcım’ın hikâyelerinde, çocukluktan yetişkinliğe, bir kadının görme biçimi egemendir. Kasaba ve Yalanlar (2001); sıkıntılı ama çoğaltıcı iç yolculuğun hikâyeleridir. Parçalı Aşklar (2004); Gönül Kıvılcım’ın yeni hikâyelerinin bir araya geldiği bir kitaptır. Dokuz hikâyede kadın erkek ilişkilerini ve aşkı konu edinir. Parçalı Aşklar kitabından “Erişememek’ adlı hikâye ise 2010’da İngiltere’de yayımlanan “The Book of Istanbul” için çevrilen hikâyelerden biridir.

Gönül Kıvılcım’ın eserleri: Kasaba ve Yalanlar (2001), Jilet Sinan (2002), Parçalı Aşklar (2004), Yaşayan Tanıklarla Karaköy (2010), Suç Sarayı (2011), Babamın En Güzel Fotoğrafı (2012), Jilet Sinan (2013), Uğultular (2017).

Paylaşın

Gökdemir İhsan Kimdir? Hayatı, Eserleri

1972 yılında İstanbul’da dünyaya gelen Gökdemir İhsan, hevesle başladığı öğrenim hayatının daha ilk günlerinde okuldan atılma tehdidiyle karşı karşıya kaldı: Yüzer adet yatay, dikey, sağa ve sola yatık çizgi çizmeyi ve kuru fasulye getirmeyi reddettiği için uyumsuzluğuna hükmedildi.

Hatırlı kişilerin aracılığıyla okul müdürü ikna edilerek okula devam edebildi. Ama bu travmadan sonra bir daha defter tutmadığı için el yazısı okunaksız kaldı. Akademik hayatındaki bu kötü başlangıcın etkisinden hiçbir zaman kurtulamadı. Orta ikide zihnen ayrıldı.

Kısa bir süre breakdance ve electricboogie etkisinde kalsa da Ailenin, Özel Mülkiyetin ve Devletin Kökeni’nin yarattığı şokla “özüne” dönmeyi başarıp tez elden memleketi kurtarma çalışmalarına girişti. İşçi sınıfına yakın olabilmek adına türlü çeşitli işlerde çalıştı. 1992 yılında ihtilalcilikten erken emekliliğini isteyip bilgi sosyolojisi çalışmalarına başladı.

İşin içinden çıkamayınca, çalışmalarını anlambilim, göstergebilim ve dilbilim alanına kaydırdı. Buralardan da bir sonuç elde edemeyince ontoloji ve epistemolojide karar kıldı. Kafası iyice karıştı ve hâla toparlamaya çalışıyor. İlk kitabı Katakofti 2009 yılında çıktı.

Gökdemir İhsan’ın eserleri: Katakofti (2009), Kurmaca Alıştırmaları (2010)

Paylaşın

Gani Müjde Kimdir? Hayatı, Eserleri

27 Kasım 1959 yılında İstanbul’da dünyaya gelen Gani Müjde, Güngören İzzet Ünver Lisesi mezunu olan Müjde, Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’nde bir yıl resim eğitimi gördükten sonra sinema okumaya karar vermiş ve Mimar Sinan Üniversitesi Sinema-Televizyon Bölümü’nden mezun olmuştur.

Lise yıllarında ailesinin içinde bulunduğu zor şartlar nedeniyle kendini kurtarma ihtiyacı hisseden Müjde, Oğuz Aral’ın karikatür karşılığında para ödediğini duyunca karikatüre ilgi duymaya başlamıştır (Kahveci 2005). Bu ilgi Müjde’nin daha sonra Gırgır dergisinde çalışmaya başlamasını sağlamıştır.

Sekiz yıla yakın Gırgır ve Fırt adlı mizah gazetelerinde çalışmış, Laklak adlı mizah gazetesinde editörlük yapmıştır. 1986 yılında Gani Müjde, Can Barslan, Metin Üstündağ gibi çoğu Gırgır dergisinde yer alan kişilerle birlikte Limon dergisini çıkarmıştır. Bu dergide “Peynir Gemisi” başlığı altında sürekli yazılar yazmaya başlamıştır.

Nankör, Deli, Politika, Şenola, Günaydın, Güneş, Cumhuriyet, Aktüel, Sabah, Milliyet, Penguen, Naviga, Tomorrow dergi ve gazetelerinde çalışan Müjde, Aktüel ve Marine Aktüel dergilerinde köşe yazarlığı yapmıştır. Tükenmez Kalem adındaki mizah ve prodüksiyon şirketini kurduktan sonra NTV’de ekranlara gelen Gündem Dışı programında pek çok söyleşi gerçekleştirmiştir.

2000 yılında sanatçı/oyuncu Belma Canciğer ile evlenen Müjde’nin, Ece Su adında bir kızı ve Arda adında bir oğlu vardır. 2008 yılından itibaren salı akşamları 22.00’da NTV kanalında 3 sezon boyunca devam eden Denizde Hayat adlı denizcilik programında Gani Müjde, konuklarını kendi teknesinde ağırlayarak program yapmıştır.

2015 yılında TV8 kanalında Komedi Türkiye adlı yarışma programında jüri olarak görev alan yazar, Gülse Birsel ile birlikte programın skeçlerini yazmıştır. Gani Müjde, 13-19 Ekim 2018 tarihleri arasında Frankfurt/Almanya’da düzenlenen 18. Türk Film Festivali’nde jüri üyesi olarak görev yapmıştır.

İstanbul’da yaşamakta olan Gani Müjde, 19 Ocak 2019 tarihinde kendi adıyla açtığı Youtube kanalında gündemi ve aklına takılanları aracısız bir şekilde halka anlatmak için “ Bi De Benden Dinle” adlı yayın yapmaktadır.

“Gani Müjde ile Senaryo Atölyesi” adı altındaki eğitimleri ile fikir tasarımı, karakter tasarımı, öykü yazmak, snopsis ve tretman, diyalog terbiyesi, senaryoda takım çalışması ve yazma deneyimleri konularında yeni yetişenlere yol göstermeye devam etmektedir.

Kahpe Bizans ile 8. Magazin Gazetecileri Derneği Ödülleri 2000’de En iyi yönetmen ödülünü almıştır.

Gani Müjde’in eserleri: Peynir Gemisi, T.Ö.rkiye, Ayaküstü, Beraber ve Solo Kaygılar, Ahmak Islatan, Aramızda Kalsın, Seni sevdiğimi kimseye söyleme çünkü ben herkese söyledim, Üç yanlış bir doğruyu götürür, İsim – şehir – hayvan – bitki, Kahpe Bizans, Ya benimsin ya toprağın ya da arasını bulalım, Bendeki kulak Van Gogh’ta yok.

Gani Müjde’in yazdığı veya katkıda bulunduğu sahne gösterileri: Uğur Yücel – Müjde Ar Show, Uğur Yücel – Sezen Aksu Show, Müzikomedi (Nükhet Duru – Demet Akbağ – Rasim Öztekin), Mega Show, Ve Cem Özer ve…, Beyaz stand-up.

Gani Müjde’in yazdığı tiyatro oyunları: Burası T.Ö.rkiye (Ercan Yazgan – Cihat Tamer), 2011 Türkiye (Demet Akbağ – Rasim Öztekin – Cenk Koray).

Paylaşın

Funda Özşener Kimdir? Hayatı, Eserleri

16 Ağustos 1969 yılında İzmir’de dünyaya gelen Funda Özşener, İzmir Karşıyaka Lisesinde orta eğitimini tamamladıktan sonra Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’ne girdi.

Burada Sahne Sanatları Anabilim Dalının Dramatik Yazarlık Bölümünü tamamladı. Bitirme tezi olarak “Biyolojik-Psikolojik ve Sosyal Bir Olgu Olarak Yaşlılık ve Örnek Bir Oyun” çalışmasını sundu. 1998 ve 2001 yıllarında Van Devlet Tiyatrosunun çeşitli oyunlarında dramaturg ve rejisör yardımcılığı yaptı.

2001 yılında Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nde Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünde Yüksek Lisans eğitimine başladı. “Tiyatroda Göstergebilim” adlı tez çalışmasıyla 2004’te mezun oldu. Aynı zamanda bu üniversitenin Güzel Sanatlar Fakültesi Sinema Televizyon Bölümünde Araştırma Görevlisi olarak çalıştı.

Kadrosu 2009 yılında Dokuz Eylül Üniversitesine aktarılan Funda Özşener, doktora teziyle ilgili olarak İngiltere’de Nottingham Trent University Graduate School Art& Desing’e burslu olarak gönderildi. Doktora eğitimini “Dramatik Metinde Motif Kullanımı” adlı çalışmasıyla 2010’da tamamladı. Bir akademisyen olarak çeşitli üniversitelerde dersler verdi, idari ve bilimsel faaliyetler üstlendi.

Verdiği dersler içinde “Mitoloji, Yazılı Anlatım Teknikleri, Oyun İncelemesi, Tiyatro Tarihi ve Kuramları, Estetik, Estetik ve Sanat Felsefesi, Senaryo, Araştırma Metodolojisi, Yaratıcı Yazarlık, Göstergebilim” gibi dersler yer almaktadır. Aynı zamanda Yeditepe Üniversitesi ve Haliç Üniversitesinde Bölüm Başkanlığı ve Bölüm Başkan Yardımcılığı görevlerini de yapmıştır.

Funda Özşener’in eserleri: Konstantiniye’nin Güneşi (1997 Tiyatro), Sevgili hayat (2004 Tiyatro), Ah Tamara (2005 Tiyatro), Kayalıklar Meryemi (2008 Tiyatro), Onları Eve getir (2009 Tiyatro), Aşkın Dili (2011 Tiyatro), Sonsuzluk Deneyimi Olarak yazmak (2016 Deneme).

Paylaşın

Fuat Örer Kimdir? Hayatı, Eserleri

1939 yılında İstanbul’un Üsküdar İlçesi’nde dünyaya gelen Fuat Örer, 31 Ekim 2003 yılında İstanbul’da hayatını kaybetti. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nden 1965’te mezun oldu.

Etibank’ta 28 yıl çalıştıktan sonra 1993 yılında emekliye ayrıldı. Edebiyat dünyasına üniversite yıllarında öyküyle giriş yaptı. Takma adlarla yazdığı öyküler Varlık ve Akbaba dergilerinde yayımlandı. Milliyet gazetesinde “Güçlü Ege” takma adıyla mizah yazıları, Cumhuriyet Gazetesi’nde de haftalık mizah yazıları yazdı. Dünya Gazetesi ve Milliyet Sanat Dergisi’nde de öykü ve söyleşiler yayınladı.

Perihan Abla, Bizimkiler, İnsanlık Hali, Yazlıkçılar, Müzikhol, Sihirli Ceket, Saygılar Bizden, Komşu Komşu, Oğlum Adam Olacak, Koltuk Sevdası ve Hayat A.Ş. televizyon dizilerinin öykü, senaryo ya da metin yazarlığını da yaptı. Dosyalar, Menopoz veya Kırk Yılda Bir Rahmaninof ve Oğlum Adam Olacak adlı tiyatro oyunlarını yazdı.

Fuat Örer’in eserleri: Bir Tarihsel Düş (öykü)

Fuat Örer’in ödülleri: 1979 Milliyet Sanat Dergisi’nin “Gülmece Öyküsü Yarışması” birincilik, Akşehir Nasreddin Hoca Öykü Yarışması ikincilik.

Paylaşın

Mehmet Şerif Fırat Kimdir? Hayatı, Eserleri

1890’lı yıllarda Varto (Gümgüm) kazasının Kasıman köyünde dünyaya gelen Mehmet Şerif Fırat’ın kayıtlarda doğum tarihi olarak 1894 yılı gösterilmektedir. Kendisi Varto rüştiyesinden 1915 yılında çıktığını ve bu sırada 16 yaşlarında olduğunu söylediğine ve 1949 yılında öldürüldüğünde elli yaşlarında olduğuna göre muhtemelen 1899 doğumludur.

Mehmet Şerif Fırat, 1 Temmuz 1949 tarihinde Kasıman’da amcası Halil Ağa (Kanmaz) tarafından öldürüldü.

Babası Aliye İbrahim’dir. İbrahim ise Talo’nun altı oğlundan biridir. Talo ise Bingöl’deki Yazıcıoğlu ailesiyle olan çatışmalar sonucu yapılan anlaşma gereği Bingöl’ü terk edip Varto’daki Hormeklerin başına geçen ve kendisine Muş Valisi Emin Paşa tarafından Kasıman Köyü verilen Mustafayı Zeynel’in oğludur. Talu’nun oğlu İbrahim’in beş eşi vardı.

Bu hanımlardan Besra Hanım’dan ünlü Jöntürk Zeynel Efendi, Mele’den, Halil Ağa(Kanmaz-M Şerif Fırat’ı öldüren kişi), Şerife Hanım’dan Veli ve Ali Ağa(M Şerif Fırat’ın babası) Elif Hanım’dan Hasan Ağa(Bingöl) Begali Ağa(Akkoyun) ve Kamer Ağa(Ataç), dünyaya gelmişlerdi. Nazan Hanım’dan ise çocuk yoktu.

Tanin gazetesinde yayımlanan “İrtica Yılanı Uyanıyor” başlıklı Varto Mektubu yazdı. Vartolu Alevi Zaza olan Mehmet Şerif Fırat, Zazaların Arap istilası döneminde İranı terk ettiklerini ve zaman içinde Türkçe olan dillerini unuttuklarını belirtmiştir.

1948 yılında yayımlanan Doğu İlleri ve Varto Tarihi adlı kitabında Hormekli aşiretinin kökenini Harezmlilere bağladı ve Dersimli aşiretlerinin de Türk olduğunu ileri sürdü. Aynı zamanda Doğu İlleri ve Varto Tarihi adlı kitabında Kürtlerin kökeninin Türklere dayandığını belirtmiştir.

Mehmet Şerif Fırat’ın eserleri: Varto Mektubu (Tahin 6 Kasım 1947), Doğu illeri ve Varto Tarihi (İstanbul 1948, Ankara 1961), Bingöllerin Sesi (1949), Tarihi Bir Gün, Hayat ve Hatıralarım (İki ciltli, yayımlanmamış).

Paylaşın

Fikret Madaralı Kimdir? Hayatı, Eserleri

1908 yılında Bulgaristan’ın Şumnu şehrinin Madara köyünde dünyaya gelen Fikret Madaralı, 2 Aralık 1993 yılında İstanbul’da hayatını kaybetti. Madara köyü, kayaya oyulmuş 1300 yıllık bir avcı figürü (Madara Atlısı) nedeniyle bugün UNESCO Dünya Mirası listesindedir.

Babası Sosyalist Partili bir kooperatifçi olan İsmail Bey ve annesi Sıdıka Hanım’dır. Babası Tevfik Fikret’e atfen kendisine Fikret adını verdi. Madara halkının yaklaşık olarak yarısı etnik Türk, diğer yarısı etnik Bulgarlardan oluşuyordu. Balkan Savaşı’nın patlak vermesiyle Fikret’in çocukluğu Türk-Bulgar ayrımcılığı ortamında geçti. İlkokulu sadece Türk öğrencilerin gidebildiği bir okulda tamamladı. Savaştan sonra annesinin ve babaannesinin itirazlarına rağmen okumasını isteyen babasının arzusuyla Şumnu’daki rüştiyeye devam etti.

Rüştiyeyi bitirdikten sonra pedagoji eğitimi aldı. Buradaki okul müdürü Yanko Dedef’in Fikret üzerinde derin etkisi oldu ve öğretmen olmaya karar verdi. Pedagoji okulundan sonra sonra İstanbul’un Fatih semtindeki dindar amcasının yanına gitti.

Amcası Fikret’i İmam Hatip Okuluna yazdırdı. Buradaki felsefe öğretmeni Sadri Ertem onu Resimli Ay dergisinin binasına götürdü. Burada şiirlerini severek okuduğu Nâzım Hikmet ile tanıştı ve o günden sonra her cuma onu dinlemeye gitti. Madaralı Resimli Ay dergisinin onun için ikinci bir okul olduğunu söyler. Aynı dönemde Darüşşafaka’nın öğretmen sınıflarına katılarak öğretmenlik dersleri almaya başladı. Bu derslik kapatılınca İmam Hatip’ten ayrılarak İstanbul Öğretmen Okuluna kaydoldu ve öğretmen olarak mezun oldu.

Paylaşın

Figen Çakmakoğlu Kimdir? Hayatı, Eserleri

1963 yılında Trabzon’da dünyaya gelen Figen Çakmakoğlu, Ankara Üniversitesi (AÜ) Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi (DTCF) Tiyatro Bölümünde eğitim gördü. 1984’ten beri Çocuk Tiyatrosu’na emek veriyor.

Figen Çakmakoğlu, 2008 yılına kadar Tiyatro Pembe Kurbağa’da sahnelenen Kurbağa Şekerpembe, Sihirbaz Palyaço, Şeker Çocukların Düşleri, Küçük Denizkızı, Kardan Adam ile Kartanesi, Hınzır Çiçek, Vitaminler ve Mikroplar, Güneş Ay ve Horoz, Kırpık Kuyruklu Uçurtma, Ponpon Tavşanın Maceraları, Palyaçolar Çiçek Adasında, Sevgili Toprak ile Papatya, Kendini Beğenmiş Tavuskuşu adlı oyunların yazarı.

Bu oyunların yanı sıra öykü yazarı olan Figen Çakmakoğlu Kırık Dökük Bir Yaşam [3] adlı öykü kitabıyla 1986 Akademi Kitabevi Öykü Ödülü’nün de sahibi. 1997 Çankaya Belediyesi- TOBAV Oyun Yazarlığı Ödülü’nü Kapan adlı oyunuyla alan Figen Çakmakoğlu, aynı zamanda TRT’de yayınlanan Arkası Yarın ve Radyo Tiyatrosu kuşağındaki birçok esere imza atmıştır.

TRT’ de yapılan çocuk programlarında yazar olarak 1984’ten beri aralıklarla çalışmaları var. Tavanarası (13 Bölüm), Oyunevi (13 Bölüm), Cumartesi Sabahı(41 Bölüm), Oyun Oyun İçinde(44 Bölüm) bunlardan bazıları. AnTiYap (Ankara Tiyatro Yapımcıları Derneği) Turgay Yıldız Çocuk Oyunu Yazma Yarışması seçici kurul üyesidir.

Paylaşın

Figen Alkaç Kimdir? Hayatı, Eserleri

1970 yılında Ankara’da dünyaya gelen Figen Alkaç, Uludağ Üniversitesi İktisat bölümünden mezun oldu. Aslen Egeli olan öykü yazarı Alkaç’ın ilk öyküleri ve yazıları Kül Öykü, Eylül Öykü, Sonra Edebiyat, E, Sonkişot, Ütopya, Yasak Meyve, Milliyet Sanat, ve Radikal Kitap gibi çeşitli dergilerde yayımlandı.

Bela Davulları adlı öykü kitabı ilk yayımlanan öykü kitabıdır. Yazarın lirik ve çoğu zaman da giderek özneleşen nesnelerle uğraşan dilindeki “Bela Davulları” adlı Yitik Ülke Yayınevi’nce okurlara ulaşan eseri aynı zamanda Naci Girginsoy anısına dördüncüsü düzenlenen KYÖD (Kocaeli Yükseköğrenim Derneği) 2007 Öykü Ödülü’nü “Dokunuşlar” adlı eseriyle İlkay Noylan ile birlikte paylaşmıştır. Yine Yitik Ülke’den yayımlanan içeriğinde 34 yazarın 34 öyküsünü barındıran “Bozcaada Öyküleri” kitabında bir öyküsüyle yer almıştır.

“Sesli Edebiyat – Öyküler Sesleniyor” adı altındaki pek çok önemli yazarın seçilmiş öykülerinden oluşan ve ilk etabında 1840-1951 yılları öykücülerinin yer aldığı 2007’de tamamlanan projenin 1952-1985 yılları öykücülerini kapsayan ikinci etabında, Alkaç’ın Bela Davulları adlı eserindeki “Fenâlığı az yabancı” adlı öyküsü tiyatro sanatçısı Seray Gözler tarafından seslendirildi. Bu proje ile Türk edebiyatı öykücülerinin 150 yıllık serüveninde öne çıkan 200 yazardan birer öykü bir araya getirilerek 40 CD’lik bir külliyat oluşturuldu.

Figen Alkaç’ın eserleri: Bela Davulları (2007)

Paylaşın