Kemik Kanseri nedir? Belirtileri, Tedavisi

Kemik Kanseri, kemikte bir tümörün veya anormal bir doku kütlesi oluşması durumudur. Nadiren gelişen kemik kanseri öncelikle kemik hücrelerinde başlar. Çoğunlukla bacaklarda ve kollardaki kemiklerde ortaya çıkan kemik kanseri, bacakta uyluk kemiğinin bir bölümünde, dize yakın alt bacak kemiğinde ya da kolun omza yakın olan bölümünde sıklıkla görülür. Nadiren de olsa kalça kemiği (pelvis), omuz ya da çene gibi farklı kemiklerde de kemik kanserine rastlanır. Kemikte en çok görülen kemik kanseri türüne “Osteosarkom” adı verilmektedir.

Kemik ya da eklem kıkırdağında başlayan kanserlere primer kemik kanseri denir. “Primer kemik kanseri” terimi, vücudun başka bir yerinde başlayan ve kemiğe yayılan (metastaz) kanserleri kapsamaz. Bu tür kanserler, kemiğe metastaz yapmış meme kanseri gibi başladığı organ ya da dokuya göre adlandırılır. Bunlara ayrıca sekonder kemik kanseri de denir. Bununla birlikte kemik kanseri denildiğinde sadece primer kemik kanserlerinin kastedildiği akıldan çıkarılmamalıdır. Kemik kanseri için olağan tedavi yöntemi cerrahidir. Erken tanı ve tedaviyi takiben sıklıkla olumlu sonuçlar elde edilebilir.

Sebepleri;

Bu tümörlerin oluşmasına katkıda bulunan sebepler ırk, coğrafik faktörler, genetik ve aile hikayesi, cinsiyet ve bazı hormonlar, fıtıklar, büyüme ve gelişme çağı, bazı meslekler, bazı kimyasallar (kemoterapi ilaçları), iyonize radyasyon, kişinin bağışıklık sisteminin durumu, bazı virüsler (EBV, Hepatit B, HPV, Papovavirüsler) olarak sıralanabilir. Bazı durumlarda bu bulgular hiç bulunmazken, bazı durumlarda ise 2’li, 3’lü etki söz konusudur.

Kemik ve yumuşak doku tümörü olan çoğu hastada görülen ağrı genellikle künt ve süreklidir (istirahatte de devam eder) aktivite ile ilgili değildir ve ağrı sıklıkla gece artar.

Bu tümörler düşme, çarpma gibi travmatik sebeplerle oluşmazlar ancak travma(düşme-çarpma, alınan direkt darbe) sonrasında ağrı artar. Patolojik kırık zayıflayan kemikte görülür ve bu da ağrıyı artırır. Bu tümörlerden bazıları hastada ateş ve gece terlemesi yapar. Bazen de ağrısız kitle ile karşımıza çıkarlar. Ayak bileği travmaları gibi durumlarda çekilen filmlerde, tümörler tesadüfen de karşımıza çıkabilir.

Bu durumlarda özellikle kötü huylu kemik ve yumuşak doku tümörlerinin olma olasılığı yüksektir ve vakit kaybedilmeden Ortopedi ve Travmatoloji Merkezi ‘mizden randevu alıp, muayene olunmalıdır.

Belirtileri;

Kemik Kanseri (tümörü) belirtileri başlangıçta fark edilmeyebilir. Çoğunlukla sıradan ancak uzun süre geçmeyen kemik ağrısı şikâyeti oraya çıkan Kemik Kanseri (tümörü)özellikle kaval kemiği, kaburga gibi cildin hemen altındaki kemiklerde şişkinliklere neden olabilir. Bazı durumlarda ise Kemik Kanseri (tümörü)kendi kendine oluşan kemik kırılmaları ile kendini belli etmektedir. Aşağıda sıralanan Kemik Kanseri (tümörü) belirtilerinifark ettiğinizde, mutlaka uzman bir doktora başvurmayı ihmal etmeyin.

  • Uzun süren kemik ağrıları ağrı kesiciler ile de geçmiyorsa
  • Uzun süre hissedilen ağrının şiddeti giderek artıyorsa
  • Kemik ağrısının yanı sıra şişlik ve kızarıklık da fark ediliyorsa
  • Ağrı bölgesinde ele gelen kitle ve sertlik gibi bulgular varsa
  • Ağrınız düşme ya da çarpma gibi yaralanmalarla ilişki ise
  • Kemik ağrınıza iştahsızlık, halsizlik, yorgunluk, ateş, aksama ve döküntü gibi diğer belirtiler de eşlik ediyorsa

Risk Faktörleri

Çoğu kemik tümörlerinin kesin nedeni henüz bilinememektedir. Ancak bazı faktörlerin hastalıkla bağlantılı olduğu bilinmektedir:

  • Genetik sendromlar kanser riskini arttıran faktörler arasında yer almaktadır
  • Yüksek dozda radyasyona maruz kalmak
  • Kötü beslenme ve egzersiz eksikliği
  • Çocuklarda hızlı büyüme, kemiklerin hızlı gelişimi de yine tümör oluşumunda risk faktörü olabilmektedir

Kemik kanseri türleri;

Kemik kanserinin gelişme ve vücuda yayılma seyrinin anlaşılabilmesi için kanserin derecesini belirlemek çok önemlidir. Kemik tümörlerinin belli başlı alt türleri vardır. Kemik kanseri (osteosarkom) alt türlerinin bazılarında hastalık hafif seyrederken, bazılarında ise agresif ilerleyebilir. Kemik tümörleri (kanseri) düşük, orta veya yüksek derece olarak üçe ayrılır. Kemik tümöründe bölünen hücre sayısı az olduğunda, kemik normal bir yapıda görünür. Düşük derece olarak adlandırılan bu gruptaki tümörler daha yavaş seyirlidir.

Yüksek dereceli kemik kanserinde (osteosarkom) ise bölünen hücre sayısı daha fazla olup hızlıca büyür. Yüksek dereceli kemik kanseri daha agresif yapıda olup, diğer organlara yayılma (metastaz) eğilimi daha çoktur. Kemik tümörünün (kanseri) derecesi ve tümörün hangi evrede olduğu, tedavi sürecinin en önemli kısmıdır. Kemik kanseri belirtileri fark edilir fark edilmez tedavi öncesi hastalığın yayılımını belirlemek, oluştuğu bölgedeki tümörün boyutunu ve etkilediği dokuları görebilmek için pek çok tanı yönetimine başvurulur. MR, PET-BT ve patoloji raporu ile hastalığın ne boyutta olduğu belirlenebilir.

Tanısı;

Öncelikle yapılması gereken ilk tetkik kemiklerin rahatlıkla incelebileceği direk grafi (röntgen filmi). Daha sonra tümörün çevre dokularla komşuluk ilişkilerini, kanlanmasını ve yaygınlıklarını incelemek için kemik sintigrafisi, bilgisayarlı tomografi, manyetik rezonans görüntüleme yöntemlerinden faydalanılıyor.

Ancak tüm bu tetkikleri yaptıktan sonra kesin tanıya ulaşmak için ihtiyaç halinde örnekleme, yani biyopsi girişimi yapılabiliyor.

Tedavisi;

Kemik kanserinde tercih edilen tedavi tipi çeşitli faktörlere bağlıdır. Bu faktörler şunlardır:

  • Kemik kanseri türü
  • Kanserin vücuttaki yeri
  • Kanserin ne kadar agresif olduğu
  • Yayılıp yayılmadığı

Kemik kanseri tedavisinde tercih edilen yöntemler şunları içerir:

  • Cerrahi tedavi; Cerrahi tedavi ile kanser ve onu çevreleyen kemik dokusunun çıkarılması amaçlanır. Kemik kanseri için tercih edilen en yaygın tedavi şeklidir. Tam bir tedavi için cerrahi yolla kanserli hücrelerin tamamen çıkarılması gerekir. Kanser dokusunun bir kısmı çıkarılamazsa kitle büyümeye ve nihayetinde yayılmaya devam edebilir. Bu durumda radyoterapi gibi ek tedaviler gerekli olabilir. Ekstremite koruyucu cerrahi veya ekstremite kurtarma cerrahisi, uzvun kesilmesine gerek kalmadan cerrahi müdahalenin yapılması anlamına gelir. Bununla birlikte, işlemden sonra kişinin ilgili kol ya da bacağını tekrar kullanabilmesi için rekonstrüktif cerrahiye (düzeltme ameliyatı) ihtiyacı olabilir. Bu amaçla, çıkarılan kemiğin yerini doldurmak için vücudun başka bir kısmından alınan kemik veya yapay bir kemik kullanılabilir. Fakat bazı olgularda ekstremite koruyucu cerrahi ile kanserli dokuyu tamamen çıkarmak mümkün olmaz. Bu durumda kanserli uzvun kesilmesi gerekebilir. Bununla birlikte cerrahi yöntemler geliştikçe bu durumla giderek daha nadir karşılaşılmaktadır.

  • Radyoterapi; Radyoterapi birçok kanser türünün tedavisinde yaygın olarak kullanılır. Bu yöntemde yüksek enerjili X-ışınları ile kanser hücreleri hedeflenir. Radyoterapi, cerrahiye ek olarak verilebileceği gibi, cerrahi gereksinimi olmayan hastalara tek başına da verilebilir. Ewing sarkomunun standart tedavisidir. Diğer kemik kanserlerinde ise kombinasyon tedavisinin parçası olarak verilir. Kombinasyon tedavisi, başka bir tedavi türüne ek olarak radyoterapi verilmesidir. Bu yöntemin bazı durumlarda daha etkili sonuçları olabilir.
  • Kemoterapi; Kanser hücrelerini yok etmek için güçlü ilaçların kullanılmasını içerir. Eving sarkomu olan veya yeni bir osteosarkom tanısı alan hastalara genellikle kemoterapi tedavisi verilir. Ayrıca kemoterapi ve radyoterapi birlikte de tercih edilebilir.
  • İmmunoterapi; İmmunoterapi, kanser hücrelerinin büyümesine neden olan bir molekülü hedef alan ve onunla etkileşime girerek etki gösteren ilaçların kullanıldığı tedavi şeklidir. Osteosarkomlu hastalarda kullanılabilen bir yöntemdir ve hastaya diğer tedavi seçeneklerine ek olarak verilebilir.

Dikkat: Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir