Gazze’de İsrail Saldırılarında Can Kaybı 35 Bine Dayandı

Gazze Şeridi’nde İsrail saldırılarında hayatını kaybedenlerin sayısı ise son 24 saatte 60 artarak 34 bin 904’e yükseldi. Gazze’de İsrail saldırılarında yaralananların sayısı ise son 24 saatte 110 artarak 78 bin 514’e yükseldi.

Haber Merkezi / Gazze’de İsrail saldırılarında ölenlerin yüzde 70’ini çocuklar ve kadınların oluşturduğu aktarılırken, saldırılar sonucu oluşan yıkımdan dolayı çok sayıda kişinin hala enkaz altında olduğu vurgulandı. Sivil savunma ve acil sağlık ekiplerinin bu kişilere ulaşmakta zorluk yaşadığı kaydedildi.

Öte yandan ABD, Refah’a geniş kapsamlı operasyon başlatılması durumunda Tel Aviv yönetimine silah sevkıyatının tamamen durduracağını açıklarken, İsrail ordusu bunun bir şekilde aşılabileceğini savundu. İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) Sözcüsü Daniel Hagari, “müttefiklerle her türlü sorunu kapalı kapılar ardında çözdüklerini” söyledi.

Hagari, ABD’nin İsrail’e verdiği destekten övgüyle söz ederek “Operasyonel anlamda bize çok katkı sağladılar” dedi.

Washington, İsrail’e iki tip ağır bombanın yanı sıra bunları güdümlü hale getiren Müşterek Doğrudan Saldırı Mühimmatı’nın (JDAM) satışının da askıya alındığını salı günü duyurmuştu.

Hagari, bomba sevkıyatının durdurulmasıyla ilgili doğrudan yorum yapmadan, “Biz İsrail’in güvenlik çıkarlarından sorumluyuz, ABD’nin bölgedeki çıkarlarına da dikkat ediyoruz” dedi.

İsrail ordusu, Gazze Şeridi’nin Mısır sınırındaki Refah kentinin doğusuna pazartesi akşamı kara harekatı başlatmıştı. IDF, bölgeden 100 bin sivilin tahliyesi için çalışıldığını bildirmiş, Refah sınır kapısının Gazze tarafının ele geçirildiğini duyurmuştu.

Tel Aviv yönetimi, Hamas’ın kalan 6 taburundan 4’ünün Refah’ta konuşlandırıldığını, örgütün lider kadrosunun da burada saklandığını savunuyor. Ordu, şehrin doğusunda Hamas’a ait yeraltı tünellerinin bulunduğunu da iddia etmişti.

ABD Başkanı Joe Biden, İsrail’in Gazze’de Refah’a topyekûn bir saldırı başlatmak için kullanabileceği ağır silahları, kente sığınan bir milyon kişinin “geleceğinden endişe duydukları” için sevketmeyeceklerini söyledi.

Konunun İsrail’in savunması ile alakalı olmadığının altını çizen ABD Başkanı, “İsrail’in güvenliğinden uzaklaşmıyoruz. İsrail’in bu bölgelerde savaş yürütme kabiliyetinden uzaklaşıyoruz.” dedi.

Biden, İsrail ile ortaklaşa üretilen hava savunma sistemi Demir Kubbe ve diğer savunma sistemlerinin sağlanmaya devam edileceğini de ifade etti.

Biden, “Bununla birlikte İsrail’in Refah’a girmesi durumunda kullanılabilecek silahları ve top mermilerini tedarik etmeyeceğiz.” dedi.

Gazze’de bu bombalar nedeniyle sivillerin öldürüldüğünü belirten Biden, CNN televizyonuna yaptığı konuşmada, “Refah’a girerlerse ki henüz girmediler, bu silahları tedarik etmeyeceğimi açıkça belirttim.” ifadelerini kullandı.

İsrail’in Refah çevresindeki eylemlerinin kırmızı çizgilerini “henüz” aşmadığını da belirten ABD Başkanı, “Ancak İsrail’in Gazze’deki sivillerin hayatını korumak için çok daha fazlasını yapması gerekiyor.” düşüncesini tekrarladı.

ABD’li yetkililer çarşamba günü İsrail’in geniş çaplı bir saldırıda kullanabileceği güçlü bomba sevkiyatını durdurduğunu açıklamıştı.

Hassas bir konu olduğu için isminin açıklanmaması kaydıyla konuşan üst düzey bir ABD yetkilisi, İsrail’e sevkiyatın 900 kilogramlık 1800 ve 225 kilogramlık 1700 bombadan oluştuğunu iddia ederek, bu bombaların yoğun yerleşim bölgelerinde nasıl kullanılacağından endişeli olduklarını ileri sürmüştü.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu nisan ayı sonunda, Filistinli gruplarla ateşkes ve esir takası anlaşması olsa da olmasa da Gazze Şeridi’nin Refah kentine kara harekatı başlatacaklarını söylemişti.

Bazı AB ülkeleri Filistin’i tanıyabilir

Ayrıca Bazı Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin 21 Mayıs’ta Filistin devletini tanımaya hazırlandığı iddia edildi. İrlanda kamu yayın organı RTE News, hem İrlanda ve İspanya hem de Slovenya ve Malta arasında Filistin devletini topluca tanıma konusundaki temasların yoğunlaştığını bildirdi.

Haberde, bu ülkelerin Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nda 10 Mayıs’ta yapılacak ve Filistin’in BM’ye tam üye olmaya hak kazanmasını sağlayabilecek oylamayı beklediği belirtildi.

İspanya, İrlanda, Malta ve Slovenya 22 Mart’ta yaptıkları ortak açıklamada Filistin devletini tanıma yönünde ilk adımı atma konusunda mutabık kaldıklarını duyurmuştu.

Bu ülkelerin Filistin devletini tanımaya yönelik girişimi, İsrail’in saldırıları sonucu Gazze’de can kaybının giderek artmasından dolayı ateşkes ve bölgede barış için kalıcı ateşkes çağrılarının dünya genelinde yoğunlaştığı bir dönemde geldi.

İsrail, söz konusu dört ülkenin planının “terörizmin ödüllendirilmesi” anlamına geldiğini ve Gazze’yle ilgili sorunlara müzakere sonucunda bir çözüm bulunması şansını azaltacağını savunuyor.

İspanya ve İrlanda uzun yıllardır Filistinlilerin haklarını savunan ülkeler arasında başı çekiyor. 1988 yılından beri BM üyesi 193 ülkenin 139’u Filistin devletini tanıdı.

Paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir