Gazze’de İsrail Saldırılarında Can Kaybı 13 Bini Aştı

Hamas’ın askeri kanadı Kassam Tugaylarının Aksa Tufanı operasyonu sonrası başlayan Filistin – İsrail savaşında 45. gün geride kalırken, Gazze’de İsrail saldırıları sonucu hayatını kaybedenlerin sayısı 13 bini aştı.

Haber Merkezi / Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı, hayatını kaybedenlerden 5 bin 500’ünün çocuk, 3 bin 500’ünün kadın olduğunu belirtti.

Bakanlık, 30 binden fazla yaralının olduğu, yaralıların yüzde 75’inin kadınlar ve çocuklar oluşturduğunu vurguladı. Bakanlık ayrıca, 6.000’den fazla kişinin de kayıp olduğu bildirildi.

Birleşmiş Milletler İnsani  Yardım Ofisi (OCHA), Gazze’deki mevcut insani durumu belirten kısa bir rapor yayınladı. OCHA, Gazze’deki tüm konutların en az yüzde 45’inin yıkıldığını veya hasar gördüğünü açıkladı.

Ateşkes çalışmaları

Katar Dışişleri Bakanı Al Sani, Avrupa Birliği Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell ile başkent Doha’da basın toplantısı düzenledi. AB yetkilisi Borrell ile Gazze’de ateşkesin sağlanmasını ele aldıklarını belirten Al Sani, görüşmede ayrıca “Gazze’de gerçekleşen soykırım, aç bırakma ve zorla yerinden etme” gibi uygulamaları da görüştüklerini söyledi.

Savaşın durmasının yardımların girişi için insani koridorların açılmasının önemine işaret eden Al Sani, “Önceliklerimizin başında, derhal ateşkes, Gazze Şeridi’ne yönelik tüm intikam ve ayrım gözetmeyen saldırılar, soykırım, açlık ve zorla yerinden etme uygulamalarının sona ermesi ve Gazze’ye uzun yıllardır uygulanan haksız kuşatmanın son bulmasıdır.” dedi.

Hamas ile İsrail arasındaki esir takasının yakında olacağına işaret eden Al Sani, “Hamas ile İsrail arasında bir esir takası için önümüzde sadece küçük zorluklar kaldı.” diye konuştu.

Al Sani, Gazze’ye uygulanan ablukanın kırılması ve burada tutulan İsrailli rehineler konusunu da ele aldıklarını aktararak, uluslararası topluma İsrail’in Gazze’de işlediği katliamlara karşı bir duruş sergileme çağrısı yaptı.

İsrail ordusunun abluka altında tuttuğu Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarını yaklaşık bir buçuk aydır sürdürdüğünü vurgulayan Al Sani, uluslararası toplumun durdurmaktan aciz kaldığı söz konusu saldırıların Gazze’de yol açtığı insani, ahlaki ve hukuki felaketin büyümeye devam ettiğine dikkati çekti.

Filistin Yönetimi, Suudi Arabistan, Mısır, Endonezya ve Ürdün dışişleri bakanlarından oluşan bir heyeti Pekin’de ağırlayan Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, “Orta Doğu’da barışı mümkün olan en kısa sürede yeniden tesis etmek için birlikte çalışalım. Uluslararası toplum acilen harekete geçmeli ve bu trajedinin yayılmasını önlemek için etkili tedbirler almalı” dedi.

Pekin’in “Arap ve Müslüman ülkelerin iyi bir dostu ve kardeşi” olduğunu belirten Yi, aralarında İslam İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreteri’nin de bulunduğu delegelere “Gazze’de insani bir felaket yaşanıyor. Gazze’deki durum dünyadaki tüm ülkeleri etkilemekte, insanlığın doğru ve yanlış anlayışını sorgulamaktadır” diye konuştu.

Yi, “Arap ve Müslüman ülkelerin meşru haklarını ve çıkarlarını her zaman kararlılıkla savunduk ve Filistin halkının meşru ulusal haklarını ve çıkarlarını geri kazanma çabalarını her zaman kararlılıkla destekledik. Çin bu ihtilafta adalet ve hakkaniyetin yanında yer almaktadır.” ifadelerini kullandı.

İsrail Başbakanı Netanyahu’dan sansür hazırlığı

Öte yandan İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu’nun ‘savaş kabinesi’ oturumlarında yapılan görüşmelerin basına sızmasına karşı harekete geçmeye hazırlandığı iddia edildi.

The Jerusalem Post’un haberine göre, Netanyahu’nun kararı, 7 Ekim’den bu yana süren çatışmalar sırasında basına yansıyan ve hükümet içindeki tartışmalara işaret eden haberlerin ardından geldi. N12 kanalının 19 Kasım’da kabine toplantısında konuşulanlardan aktardığına göre, Netanyahu, yeni bir yasal düzenleme yaparak kabine toplantılarından basına yansıyan konuşma ve tartışmaların yayınlanmasını sansürlemeye hazırlanıyor.

Bu süreçte basına yansıyan haberler, Ulusal Birlik partisinden Knesset (Meclis) üyesi Gadi Eisenkot’un faşist Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir ve Maliye Bakanı Bezalel Smotriç ile tartışmalarını ortaya koymuştu.

Bu haberlerden birine göre, Eisenkot, uluslararası savaş hukukuna göre Gazze’den kimin sorumlu olduğunu sormuştu. Ben-Gvir bu soruya, “Şunu keser misin? Uluslararası hukuka ilişkin üç açıklaman var. Neden devam ediyorsun?” yanıtını vermişti. Buna karşılık, Eisenkot, Ben-Gvir’e susmasını söylemiş ve onunla konuşmadığını belirtmişti.

Başka bir habere göre de Eisenkot rehinelerin serbest bırakılmasının sağlanmasının ‘savaşın ana amacı’ olmadığını söylemiş, Smotriç buna tepki göstermişti. Maliye Bakanı, “Yine bunu söylüyorsun” demiş, Başbakan Netanyahu ise “Karar verdiğimiz şey bu değil. Ana amaç bu değil. Amaç Hamas’ı yenilgiye uğratmak” diye konuşmuştu.

Savaş kabinesinin görüşmelerinden İsrail basınına sızdırılan bir diğer konuşma ise Gazze’ye insani yardım olarak yakıt gönderilmesi ile ilgiliydi. Smotriç, Ben-Gvier, Enerji Bakanı Israel Katz, Ulaştırma Bakanı Miri Regev ve devlet bakanları Gideon Sa’ar ve Benny Gantz’ın Gazze’ye yakıt geçişine izin verilmesine itirazları üzerine, Netanyahu, bunun ‘ABD’den gelen yardımın devamı için gerekli olduğunu’ söylemişti.

Paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir