Standard & Poor’s’tan “Türkiye En Riskli İki Ülkeden Biri” Uyarısı

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor’s, özellikle Mısır, Endonezya, Katar, Tunus ve Türkiye’nin küresel likidite değişikliklerine karşı potansiyel olarak kırılgan ekonomiler olduğunu belirtti.

Standard & Poor’s, analistlerinin raporunda “Türk bankalarının artan risk iştahsızlığına, küresel likidite azalmasına ve yüksek finansman şartlarına karşı kırılgan olduklarını değerlendiriyoruz” ifadeleri yer aldı.

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu S&P, Türkiye, Mısır, Endonezya, Katar ve Tunus’un bankacılık sistemlerinin global likidite değişikliklerine karşı kırılganlık potansiyeli olduğunu belirtti.

Büyük merkez bankaları parasal sıkılaşmaya devam ettikçe finansman koşullarının da sıkılaştığını, zayıf likidite ve artan maliyetlerin özellikle gelişmekte olan ekonomileri etkilediğini belirten S&P özellikle Mısır, Endonezya, Katar, Tunus ve Türkiye’nin küresel likidite değişikliklerine karşı potansiyel olarak kırılgan ekonomiler olduğunu belirtti.

Bloomberght’nin aktardığına göre, S&P analistlerinin raporunda “Türk bankalarının artan risk iştahsızlığına, küresel likidite azalmasına ve yüksek finansman şartlarına karşı kırılgan olduklarını değerlendiriyoruz” ifadeleri yer aldı.

Raporda Türk bankalarının son yıllarda konut fiyatlarındaki yükseliş, aşırı genişleyici para politikası gibi ekonomik dengesizliklerle karşı karşıya olduğu vurgulandı.

S&P, 2023’te Türk bankalarının kredi zararlarının 2022’deki yüzde 2,8 seviyesinden yüzde 3,2’ye yükseleceğini, 2022 sonunda yüzde 2,2 olan sorunlu kredi oranının yüzde 4-5 aralığında gerçekleşeceğini öngördü.

Paylaşın

Piyasalar Gergin: Bankalar Ödüllü Döviz Kampanyası Başlattı

Faiz, döviz ve altın yeni rekorları görülürken, bankacılık sektörü kaynakları bazı bankaların şubelere gönderdikleri yazı ile ödüllü efektif döviz kampanyası başlattıklarını dile getirdi.

Bunun sebebini Merkez Bankası’na yakın kaynaklar TL dönüşüm oranı hedefini yakalamak olabileceğini belirtirken mart sonunda getirilen düzenlemeyle bankacılık sektörünün 28 Nisan’a kadar yüzde 5 dönüşüm oranı hedefini yakalaması gerekiyor.

Türkiye’de döviz kurlarında son günlerde hızlanan yukarı yönlü hareketler yaşanıyor. Dolar/TL 19.38, Euro/TL 21.42 seviyelerini gördü.

Dövize olan hem bireysel hem de kurumsal talep artarken bankacılık sektörü bir yandan bu taleplere yetişmeye bir yandan da 28 Nisan’a kadar yüzde 5 yabancı para mevduatından TL’ye dönüşüm oranı hedefini yakalama derdinde.

Ekonomim’den Şebnem Turhan’ın yazısına göre bazı bankalarda efektif döviz alım kampanyaları başladı.

Çalışanlarını motive ederek yastık altı ve kasalardaki dövizi kazanmaya çalışan bankacılık sektörü daha önce Merkez Bankası’nın yasakladığı ancak sonrasında gevşettiği kur korumalı mevduat (KKM) faizi artı prim uygulamasına da geri döndü.

Kaynakların verdiği bilgiye göre bu sayede kazanılan dövizden dönüşlü KKM hesaplarında yıllık faiz oranı dolar cinsinden yüzde 30-35’lere çıkıyor.

Bankacılık sektörü kaynakları bazı bankaların şubelere gönderdikleri yazı ile ödüllü efektif döviz kampanyası başlattıklarını dile getirdi.

Bunun sebebini Merkez Bankası’na yakın kaynaklar TL dönüşüm oranı hedefini yakalamak olabileceğini belirtirken mart sonunda getirilen düzenlemeyle bankacılık sektörünün 28 Nisan’a kadar yüzde 5 dönüşüm oranı hedefini yakalaması gerekiyor.

Tüketici kredileri 1.3 trilyon liraya çıktı

Bu arada Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) haftalık bültene göre, sektörün kredi hacmi 7 Nisan itibarıyla 101 milyar 992 milyon lira artarak 8 trilyon 618 milyar 443 milyon liraya çıktı. Bankacılık sektöründeki toplam mevduat (bankalararası dahil), geçen hafta 153 milyar 724 milyon lira arttı.

Söz konusu haftada yüzde 1,54 artan bankacılık sektörü toplam mevduatı, 10 trilyon 112 milyar 487 milyon lira oldu. Verilere göre, tüketici kredileri tutarı, 7 Nisan itibarıyla 7 milyar 867 milyon lira artışla 1 trilyon 280 milyar 80 milyon liraya yükseldi.

Paylaşın

Merkez Bankası Rezervleri Swap Hariç Net Eski 47,1 Milyar Dolar

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Haftalık Para ve Banka İstatistikleri yayımlandı. Buna göre, 7 Nisan itibarıyla Merkez Bankası brüt döviz rezervleri, 1 milyar 756 milyon dolar azalışla 68 milyar 491 milyon dolara indi. Brüt döviz rezervleri, 31 Mart’ta 70 milyar 247 milyon dolar seviyesinde bulunuyordu.

Haber Merkezi / Söz konusu dönemde altın rezervleri ise 436 milyon dolar artarak 52 milyar 176 milyon dolardan 52 milyar 612 milyon dolara çıktı. Böylece Merkez Bankası’nın toplam rezervleri, 7 Nisan haftasında bir önceki haftaya kıyasla 1 milyar 320 milyon dolar azalışla 122 milyar 423 milyon dolardan 121 milyar 103 milyon dolara indi.

Swap hariç net rezerv -47,1 milyar dolar

TCMB’nin net rezervi de bu dönemde 4,7 milyar dolarlık düşüşle 13,8 milyar dolara geriledi. TCMB’nin yurt içi ve yurt dışı bankalardan belirli bir süre için swap (takas) ile ödünç aldığı döviz ve altınlar düşüldüğünde net rezerv geçen hafta 4,1 milyar dolarlık düşüşle -47,1 milyar dolara geriledi.

Brüt ve net döviz rezervi nedir?

Ekonomist Mahfi Eğilmez, brüt ve net döviz rezervi arasındaki farkı şu şekilde açıklıyor: Merkez Bankası, döviz rezervlerinin tamamının sahibi değil.

TCMB’nin rezervlerinin bir bölümü bankaların Merkez Bankası’nda tutmak zorunda olduğu zorunlu karşılıklardan oluşuyor. Bunları bir çeşit emanet döviz olarak görmek mümkün.

TCMB’nin son yıllarda rezerv opsiyon mekanizması aracılığıyla, TL mevduatlar karşılığında alması gereken zorunlu karşılıkları dövizle yatırma esnekliği tanımasıyla bu döviz rezervlerindeki emanet tutarda artış oldu.

Döviz rezervlerinin bir bölümünün emanet olması nedeniyle Merkez Bankası’nın döviz rezervlerinin toplamı brüt döviz rezervlerini gösteriyor. Merkez Bankası’nda emanet olarak duran miktarlar düşüldüğünde net döviz rezervine ulaşılıyor.

Net döviz rezervi nasıl hesaplanıyor?

Net döviz rezervi, TCMB verilerinde aktif kısımda yer alan dış varlıklardan, pasif kısımda bulunan toplam döviz yükümlülüklerini çıkardıktan sonra elde edilen rakamın o günün kuruna bölünmesiyle hesaplanıyor.

Formül şu şekilde: Net Rezerv = (Dış Varlıklar – toplam döviz yükümlülükleri) / Dolar-TL kuru

Swap hariç net rezerv ne demek?

Ekonomist Eğilmez’e göre net rezerv miktarı, swap işlemleriyle elde edilmiş (emanet) dövizleri de kapsadığı için bu rakam tam olarak net rezervi ifade etmiyor.

Bu yüzden net döviz rezervini emanet dövizleri çıkararak görebilmek için bu miktardan swap karşılığı elde edilmiş döviz tutarını düşmek gerekiyor. Swap hariç net rezerv ise şu şekilde hesaplanabiliyor:

Swap hariç net rezerv = Net rezerv – Swap işlemleri toplamı

Uluslararası rezerv nedir?

TCMB’nin (Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası) tanımına göre uluslararası rezervler; ülkelerin para otoriteleri tarafından kontrol edilen, kullanıma hazır, birbirlerine çevrilebilme özelliği bulunan ve uluslararası ödeme aracı olarak kabul edilen varlıklar.

Uluslararası rezerv olarak sayılan varlıklar şunlar:

  • Konvertibl (birbirlerine dönüştürülebilir) döviz varlıkları (euro, ABD doları, İngiliz sterlini vb.)
  • Uluslararası standartta altın
  • Özel Çekme Hakları
  • Uluslararası Para Fonu (IMF) Rezerv Pozisyonu

TCMB, rezervleri nasıl saklıyor?

Merkez Bankası, rezervlerin yönetiminde ülke menfaatine öncelik verdiğini aktarıyor. Bu amaçla, uluslararası rezervleri, anaparanın korunması ve gerekli likiditenin sağlanması için düşük riske sahip yatırım araçlarında değerlendiriyor.

Merkez Bankası, rezerv yönetimi sırasında karşılaşılabilecek risklerin belirlenmesi, değerlendirilmesi ve kabul edilebilir sınırlar içinde tutulabilmesi için risk yönetim stratejisi uyguluyor. Ayrıca elindeki rezervlerin seviyesini, düzenli aralıklarla internet sitesinde yayımlıyor.

Paylaşın

Bireysel Kredi Ve Kredi Kartı Borçları 2 Trilyon Liraya Dayandı

İktidar ekonomide pembe tablolar çizmeye çalışsa da gerçekler yaşanan ekonomik krizin derinliğini gözler önüne seriyor. CHP’li Bulut, ‘Vatandaşların bireysel kredi ve kredi kartı borçları, 24-31 Mart haftasında 44 milyar lira daha artarak 1 trilyon 896 milyar liraya kadar çıktı’ dedi.

Sol Haber’in aktardığına göre, CHP Adana Milletvekili ve Adayı Burhanettin Bulut, iktidarın izlediği yanlış politikaların faturasını halkın ödediğini söyledi. AK Parti iktidarları döneminde vatandaşın her geçen gün biraz daha yoksullaştığını kaydeden Bulut, Cumhuriyet tarihinin en büyük borç yüküyle karşı karşıya kalındığını söyledi.

CHP’li Bulut, “Türk lirasının her geçen gün değer kaybetmesiyle, maaşı kuşa dönen vatandaş, borcu borçla çevirerek hayatını idame etmeye çalışıyor. Aldıkları 3 kuruş maaşı da kredi kartına ya da bireysel kredi faizlerine gidiyor. Vatandaşların bireysel kredi ve kredi kartı borçları, 24 – 31 Mart haftasında 44 milyar lira daha artarak 1 trilyon 896 milyar liraya kadar çıktı. Vatandaşların banka borçlarında yılbaşından bu yana ise 322 milyar liralık artış yaşandı” dedi.

Vatandaşın devasa bir borç yükü altında kaldığını kaydeden Bulut, şöyle devam etti: “Vatandaşların borcunun 1 trilyon 310 milyar lirası bireysel kredilerinin, 585 milyar lirası da kredi kartı borç bakiyelerinden kaynaklanıyor. Son hafta tüketici kredilerinde 18,7 milyar liralık, kredi kartı borçlarında ise 25,5 milyar liralık artış yaşandı. Bu yılın ilk iki ayında 141 bin 802 kişi bireysek kredi borcunu, 115 bin 485 vatandaş ise kredi kartı borcunu ödeyemediği için bankalar tarafından icra takibine alındı.

Milyonlarca kişi icralık

Hem kredi kartı hem de bireysel kredisi yüzünden takibe alınanlar tek kişi sayıldığında 214 bin 939 kişi ocak ve şubat aylarında bankalar tarafından icraya verildi. Bankalar tarafından önceki beş yıllık dönemde icraya verildikleri halde borçları devam edenlerin sayısı 3 milyon 865 bin 446 kişi.

İcra dairelerinde toplam 33 milyon 275 bin dosya işlem gördü. Bu dosyaların 24 milyon 299 bini 2021 yılında sonuçlandırılamayıp 2022 yılına devredilen dosyalardan, 9 milyon 46 bini ise yıl içerisinde gelen yeni dosyalardan oluştu. Yeni gelen dosya sayısı önceki yıla göre yüzde 7,9 oranında arttı.”

Paylaşın

Merkez Bankası Açıkladı: Özel Sektörün Yurtdışı Kredi Borcu 158 Milyar Dolar

Özel sektörün yurt dışı kredi borcu şubat ayı sonu itibarıyla, toplam 158 milyar dolar oldu. Özel sektörün yurt dışından sağladığı uzun ve kısa vadeli kredilere ilişkin ayrıntılı veriler, yurt içinde yerleşik banka ve firmalardan, kredi bazında alınan formlar ile derlenmektedir.

Haber Merkezi / Vadeye göre incelendiğinde, uzun vadeli kredi borcu 149,3 milyar dolar; kısa vadeli kredi borcu (ticari krediler hariç) ise 8,7 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti.

Özel sektörün yurt dışından sağladığı toplam kredi borcu, şubat sonu itibarıyla kalan vadeye göre incelendiğinde, 1 yıl içinde gerçekleştirilecek olan anapara geri ödemelerinin toplam 40,7 milyar dolar tutarında olduğu gözlendi.

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB), Özel Sektörün Yurt Dışından Sağladığı Kredi Borcu Gelişmeleri Şubat 2023 verilerini açıkladı.

Buna göre, şubat sonu itibarıyla, özel sektörün yurt dışından sağladığı toplam kredi borcu, 2022 yıl sonuna göre 1,4 milyar dolar azalarak 158 milyar dolar oldu. Vadeye göre incelendiğinde, 2022 yıl sonuna göre uzun vadeli kredi borcu 1,7 milyar dolar azalarak 149,3 milyar dolar; kısa vadeli kredi borcu (ticari krediler hariç) ise 271 milyon dolar artarak 8,7 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti.

Borçluya göre dağılıma bakıldığında, uzun vadeli kredi borcuna ilişkin olarak, bir önceki yıl sonuna göre bankaların kredi biçimindeki borçlanmalarının 719 milyon dolar azaldığı, tahvil ihracı biçimindeki borçlanmalarının ise 586 milyon dolar azalışla 13,3 milyar dolar seviyesinde gerçekleştiği gözlendi.

Aynı dönemde, bankacılık dışı finansal kuruluşların kredi biçimindeki borçlanmaları 39 milyon dolar azalırken, tahvil stoku da 469 milyon dolar azalarak 1,9 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti.

Alacaklıya göre dağılım incelendiğinde, uzun vadeli kredi borcuna ilişkin olarak, şubat sonu itibarıyla tahvil hariç özel alacaklılara olan borç, bir önceki yıl sonuna göre 336 milyon dolar azalarak 103,3 milyar dolar olarak gerçekleşti. Kısa vadeli kredi borcuna ilişkin olarak ise, tahvil hariç özel alacaklılara olan borcun bir önceki yıl sonuna göre 118 milyon dolar artarak 8 milyar dolar seviyesinde gerçekleştiği gözlendi.

Sektör dağılımı incelendiğinde, şubat sonu itibarıyla, 149,3 milyar dolar tutarındaki uzun vadeli toplam kredi borcunun yüzde 34,5’ini finansal kuruluşların, yüzde 65,5’ini ise finansal olmayan kuruluşların borcu oluşturdu. Aynı dönemde, 8,7 milyar ABD doları tutarındaki kısa vadeli toplam kredi borcunun yüzde 73,9’unu finansal kuruluşların, yüzde 26,1’ini ise finansal olmayan kuruluşların borcu meydana getirdi.

Özel sektörün yurt dışından sağladığı toplam kredi borcu, şubat sonu itibarıyla kalan vadeye göre incelendiğinde, 1 yıl içinde gerçekleştirilecek olan anapara geri ödemelerinin toplam 40,7 milyar dolar tutarında olduğu gözlendi.

Paylaşın

Bankalardan İhtiyaç Kredilerinde 70 Bin Lira Sınırlaması

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın (TCMB) ihtiyaç kredilerinde 70 bin sınırının konut kredilerinde ise 250 bin sınırının aşılmaması yönünde bankalara talimat gönderdiği dile getirildi.

Merkez Bankası geçen cuma günü TL mevduat oranında tahsis tesis yükümlülüğü oranını yüzde 60’a yükseltmiş, TL mevduat dönüşüm oranı hedeflemesini geri getirmişti.

Tahvil zorunluluğu, TL dönüşüm oranı hedefi, yabancı para zorunlu karşılık artışlarının üzerine seçim belirsizliği ile karşı karşıya olan bankacılık sektörü ihtiyaç kredilerinde 70 bin liranın üzerinde kredi vermemeye başladı. KOBİ kredileri de belirsizlik nedeniyle sekteye uğradı.

Ekonomi gazetesinden Şebnem Turhan’ın haberine göre; bankacılık sektörü kaynakları ihtiyaç kredisinde regülasyonlardan muaf olan 70 bin liranın üzerine asla çıkılmadığını, ticari kredilerin kesilmesinin yanı sıra yine regülasyondan muaf olan KOBİ kredilerinde bile yavaşlamaya gittiklerini vurguladı.

Hem kamu hem yerli hem de yabancı bankalarda şu anda isteseniz de 70 bin liranın üzeri ihtiyaç kredisi almanız mümkün görünmüyor.

Merkez Bankası geçen cuma günü TL mevduat oranında tahsis tesis yükümlülüğü oranını yüzde 60’a yükseltmiş, TL mevduat dönüşüm oranı hedeflemesini geri getirmişti.

Bunun yanı sıra ihtiyaç ve ticari kredi faizinde üst limitin aşılması durumundaki menkul kıymet tesis yükümlülüğü oranını yüzde 150’ye çıkardı ve TL mevduat oranı yüzde 60’ın altında kalan bankalara da yabancı para mevduat oranı için zorunlu karşılık oranını 5 puan artırdı. Bu değişiklik öncesinde de bankacılık sektörünün kredi arzı oldukça düşük seyrediyordu.

Uygulanan tedbirler ve menkul kıymet alım zorunlulukları bankacılık sektörünün ilk çeyrekte özellikle taksitli ticari krediler konusunda iştahsız davrandığını ortaya koydu. Ancak cuma günkü değişiklik sonrası bu iştahsızlık genele yayıldı.

Bir kamu bankası kaynağı cuma günü yaşanan Merkez Bankası değişiklikleri sonrasında yazılı olarak ihtiyaç kredilerinde 70 bin sınırının konut kredilerinde ise 250 bin sınırının aşılmaması yönünde talimat geldiğini dile getirdi. Kamu bankaları bu konuda yalnız değil. Üç ayrı yerli özel ve yabancı banka kaynakları da 70 bin lira sınırının ihtiyaç kredisinde aşılmamaya çalışıldığını doğruladı.

Paylaşın

Külçe Altın Yatırımcısına Kazandırdı

Mart ayında, külçe altın aylık en yüksek reel getiri sağlayan yatırım aracı olurken, aynı dönemde külçe altından sonra en fazla reel getiri BIST 100 endeksinde gözlemlendi. Devlet İç Borçlanma Senetleri ise yatırımcısına kaybettirdi.

Haber Merkezi / Mart ayında, mevduat faizi, dolar ve euro da yatırımcısına reel getiri sağlayan yatırım araçları arasındaydı.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Finansal Yatırım Araçlarının Reel Getiri Oranları Mart 2023 verilerini açıkladı.

Açıklanan verilere göre, Martta en yüksek reel getiri, TÜFE ile indirgendiğinde yüzde 1,45 ile külçe altında oldu. Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) ile indirgendiğinde de külçe altın yatırımcısına yüzde 3,32 kazanç sağladı.

Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde, yatırım araçlarından BIST 100 endeksi yüzde 3,27, mevduat faizi (brüt) yüzde 1,04, dolar yüzde 0,38 ve avro yüzde 0,3 oranlarında yatırımcısına kazandırdı. Devlet İç Borçlanma Senetleri (DİBS) ise yüzde 2,62 oranında yatırımcısını üzdü.

TÜFE ile indirgendiğinde BIST 100 endeksi yüzde 1,4 reel getiri sağlarken mevduat faizi (brüt) yüzde 0,79, dolar yüzde 1,44, avro yüzde 1,52 ve DİBS yüzde 4,38 oranlarında yatırımcısını kayba uğrattı.

Külçe altın, üç aylık değerlendirmede, Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 2,49 oranında yatırımcısına en yüksek reel getiri sağlayan yatırım aracı olurken TÜFE ile indirgendiğinde yüzde 3,22 kaybettirdi. Aynı dönemde BIST 100 endeksi Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 7,38, TÜFE ile indirgendiğinde yüzde 12,54 oranlarında yatırımcısına en çok kaybettiren yatırım aracı olarak kayıtlara geçti.

Altı aylık değerlendirmeye göre, BIST 100 endeksi, Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 34,45, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 27,64 oranlarında yatırımcısına en yüksek reel getiri sağlayan yatırım aracı oldu. Aynı dönemde dolar Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 9,9, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 14,47 ile yatırımcısına en çok kaybettiren yatırım aracı oldu.

Finansal yatırım araçları yıllık olarak değerlendirildiğinde, BIST 100 endeksi, Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 50,48, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 62,41 oranlarında yatırımcısına en yüksek reel getiri sağlayan yatırım aracı olarak kayda geçti.

Yıllık değerlendirmede, Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde, yatırım araçlarından DİBS yüzde 5,6, dolar yüzde 19,97, külçe altın yüzde 20,54, Euro yüzde 22,23 ve mevduat faizi (brüt) yüzde 28,47 oranlarında yatırımcısını kayba uğrattı.

TÜFE ile indirgendiğinde ise DİBS yüzde 1,89 oranında yatırımcısına reel getiri sağlarken dolar yüzde 13,62, külçe altın yüzde 14,23, Euro yüzde 16,07 ve mevduat faizi (brüt) yüzde 22,80 oranlarında yatırımcısına kaybettirdi

Paylaşın

Tüketici Kredileri 1.3 Trilyon Liraya Yükseldi: Borcu Borçla Kapatmak

Tüketici kredileri tutarı, 31 Mart itibarıyla 18 milyar 297 milyon lira artışla 1 trilyon 272 milyar 213 milyon liraya yükseldi. Söz konusu kredilerin 391 milyar 878 milyon lirası konut, 64 milyar 538 milyon lirası taşıt ve 815 milyar 797 milyon lirası ihtiyaç kredilerinden oluştu.

Söz konusu dönemde taksitli ticari kredilerin tutarı 24 milyar 133 milyon lira artarak 1 trilyon 45 milyar 216 milyon liraya çıktı. Bankaların bireysel kredi kartı alacakları da yüzde 4,6 artışla 577 milyar 35 milyon lira oldu.

İhtiyaç kredi hacmi ivmeyi yeniden yukarı çevirdi. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) haftalık bülteninde yer alan bilgilere göre ihtiyaç kredileri mart ayının son haftasında 15 milyar liralık artışla 815 milyar 797 milyon lira oldu.

Merkez Bankası’nın ihtiyaç kredisinde yüzde 18.56 olarak belirlediği faiz sınırından sonra faizlerde sert bir yükseliş görülmüştü.

Dünya gazetesinden Birol Bozkurt’un haberine göre faizlerin 24 Mart haftasında yüzde 31,49’a kadar çıkmasına rağmen ihtiyaç kredilerinde artış trendi devam etti.

Merkez Bankası’nın 10 Mart’ta aldığı ihtiyaç kredilerinde faiz üst sınırı kararından sonra geçen 2 haftada sadece 8 milyar lira artan kredi hacmi mart ayının son haftasında 15 milyar liralık bir artış gerçekleştirdi.

Bankacılara göre, 24-31 Mart haftasında yaşanan ihtiyaç kredilerindeki bu artışın esas sebebi, limit sınırı nedeniyle borcu borçla kapatmak isteyen tüketicinin ‘ekstra’ kredi talebi.

Ayrıca emeklilikte yaşa takılanların prim borcu ödemeleri ve kredi notu yüksek bireylerin ucuz kredi peşinde koşması diğer etkenler arasında yer aldı. Bu arada 31 Mart bankalar içinde ilk 3 aylık bilanço kapama dönemiydi.

Verilere göre, tüketici kredileri tutarı, 31 Mart itibarıyla 18 milyar 297 milyon lira artışla 1 trilyon 272 milyar 213 milyon liraya yükseldi. Söz konusu kredilerin 391 milyar 878 milyon lirası konut, 64 milyar 538 milyon lirası taşıt ve 815 milyar 797 milyon lirası ihtiyaç kredilerinden oluştu.

Söz konusu dönemde taksitli ticari kredilerin tutarı 24 milyar 133 milyon lira artarak 1 trilyon 45 milyar 216 milyon liraya çıktı. Bankaların bireysel kredi kartı alacakları da yüzde 4,6 artışla 577 milyar 35 milyon lira oldu.

Paylaşın

Merkez Bankası Rezervleri Eski 43 Milyar Dolar

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) 24 Mart haftasında swap hariç net rezervler eksi 43 milyar dolar olurken, 31 Mart haftasında eksi 43 milyar dolar oldu. TCMB verilerine göre yurt içi yerleşiklerin döviz mevduatlarında 31 Mart haftasında düşüş izlendi.

Haber Merkezi / Yurt içi yerleşiklerin döviz mevduatları geçen hafta 2,8 milyar dolar azalışla 183,7 milyar dolar oldu. Pariteden arındırılmış döviz mevduatları ise 3,1 milyar dolar azaldı. Döviz mevduatı pariteden arındırılmış olarak gerçek kişilerde 802 milyon dolar, tüzel kişilerde 2,3 milyar dolar azaldı.

TCMB rezervleri 31 Mart haftasında bir önceki haftaya göre 2,3 milyar dolar düşüşle 122,4 milyar dolara geriledi. Böylelikle TCMB rezervlerinde 24 Mart haftasından sonra yine düşüş yaşanmış oldu. TCMB rezervleri 17 Mart haftasında Suudilerin depo hesabının etkisiyle bir önceki haftaya göre 6,9 milyar artış kaydetmişti. 24 Mart haftasına gelindiğinde ise bu artışın 2,2 milyar doları silinmişti.

TCMB verilerine göre 31 Mart haftasında net rezervler de geriledi. Buna göre ilgili dönemde net rezervler 18,9 milyar dolardan 18,5 milyar dolara düştü.

Brüt ve net döviz rezervi nedir?

Ekonomist Mahfi Eğilmez, brüt ve net döviz rezervi arasındaki farkı şu şekilde açıklıyor: Merkez Bankası, döviz rezervlerinin tamamının sahibi değil.

TCMB’nin rezervlerinin bir bölümü bankaların Merkez Bankası’nda tutmak zorunda olduğu zorunlu karşılıklardan oluşuyor. Bunları bir çeşit emanet döviz olarak görmek mümkün.

TCMB’nin son yıllarda rezerv opsiyon mekanizması aracılığıyla, TL mevduatlar karşılığında alması gereken zorunlu karşılıkları dövizle yatırma esnekliği tanımasıyla bu döviz rezervlerindeki emanet tutarda artış oldu.

Döviz rezervlerinin bir bölümünün emanet olması nedeniyle Merkez Bankası’nın döviz rezervlerinin toplamı brüt döviz rezervlerini gösteriyor. Merkez Bankası’nda emanet olarak duran miktarlar düşüldüğünde net döviz rezervine ulaşılıyor.

Net döviz rezervi nasıl hesaplanıyor?

Net döviz rezervi, TCMB verilerinde aktif kısımda yer alan dış varlıklardan, pasif kısımda bulunan toplam döviz yükümlülüklerini çıkardıktan sonra elde edilen rakamın o günün kuruna bölünmesiyle hesaplanıyor.

Formül şu şekilde: Net Rezerv = (Dış Varlıklar – toplam döviz yükümlülükleri) / Dolar-TL kuru

Swap hariç net rezerv ne demek?

Ekonomist Eğilmez’e göre net rezerv miktarı, swap işlemleriyle elde edilmiş (emanet) dövizleri de kapsadığı için bu rakam tam olarak net rezervi ifade etmiyor.

Bu yüzden net döviz rezervini emanet dövizleri çıkararak görebilmek için bu miktardan swap karşılığı elde edilmiş döviz tutarını düşmek gerekiyor. Swap hariç net rezerv ise şu şekilde hesaplanabiliyor:

Swap hariç net rezerv = Net rezerv – Swap işlemleri toplamı

Uluslararası rezerv nedir?

TCMB’nin (Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası) tanımına göre uluslararası rezervler; ülkelerin para otoriteleri tarafından kontrol edilen, kullanıma hazır, birbirlerine çevrilebilme özelliği bulunan ve uluslararası ödeme aracı olarak kabul edilen varlıklar.

Uluslararası rezerv olarak sayılan varlıklar şunlar:

  • Konvertibl (birbirlerine dönüştürülebilir) döviz varlıkları (euro, ABD doları, İngiliz sterlini vb.)
  • Uluslararası standartta altın
  • Özel Çekme Hakları
  • Uluslararası Para Fonu (IMF) Rezerv Pozisyonu

TCMB, rezervleri nasıl saklıyor?

Merkez Bankası, rezervlerin yönetiminde ülke menfaatine öncelik verdiğini aktarıyor. Bu amaçla, uluslararası rezervleri, anaparanın korunması ve gerekli likiditenin sağlanması için düşük riske sahip yatırım araçlarında değerlendiriyor.

Merkez Bankası, rezerv yönetimi sırasında karşılaşılabilecek risklerin belirlenmesi, değerlendirilmesi ve kabul edilebilir sınırlar içinde tutulabilmesi için risk yönetim stratejisi uyguluyor. Ayrıca elindeki rezervlerin seviyesini, düzenli aralıklarla internet sitesinde yayımlıyor.

Paylaşın

Merkez Bankası’nın Net Rezervi Eksi 41.6 Milyar Dolar

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın (TCMB) net rezervi eksi 41.6 milyar dolara kadar geriledi. 17 Mart’ta 126.9 milyar dolara yükselen brüt rezerv ise, 24 Mart’ta yeniden 124.7 milyar dolara düştü.

Merkez Bankası’nın verilerine göre son iki haftada yabancı yatırımcılar hisse senedi ve iç borçlanma piyasalarında net olarak 287 milyon dolarlık daha satış yaptı.

Hazine’nin borç stoku şubatta 30.9 milyar daha artarak 4 trilyon 211 milyar lirayı buldu. Faiziyle birlikte toplam borç yükü 7.8 trilyon lirayı buluyor.

Ekonomik göstergelerde yaşanan bozulma dikkat çekerken, bozulma CHP Meclis Grubu’nun güncel ekonomi raporunda da sıralandı.

Cumhuriyet’te yer alan habere göre, Merkez Bankası rezervlerindeki erimeden işsizliğe kadar güncel verilerin paylaşıldığı raporda şu değerlendirmeler yer aldı:

Net rezerv eksi 41.6 milyar dolar: Merkez Bankası’nın, Suudi Arabistan’ın 5 milyar dolarlık mevduat yatırması ve Hazine’nin uluslararası piyasalardan yaptığı 2 milyar 250 milyon dolarlık borçlanmanın hesaplara girdiği 17 Mart’ta 126.9 milyar dolara yükselen brüt rezervi, 24 Mart’ta yeniden 124.7 milyar dolara geriledi. Net rezerv ise eksi 41.6 milyar dolara kadar düştü.

7.9 milyon işsiz: Gerçek işsizlik AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılına göre 4.6 puan arttı. 2022’de 7 milyon 928 bin kişiye ulaştı.

Yabancı çıkıyor: Merkez Bankası’nın verilerine göre son iki haftada yabancı yatırımcılar hisse senedi ve iç borçlanma piyasalarında net olarak 287 milyon dolarlık daha satış yaptı.

Borç 7.8 trilyon: Hazine’nin borç stoku şubatta 30.9 milyar daha artarak 4 trilyon 211 milyar lirayı buldu. Faiziyle birlikte toplam borç yükü 7.8 trilyon lirayı buluyor.

Stok azalmadı: Hazine ve Maliye Bakanı Nurettin Nebati son yıllarda borç stokunun milli gelire oranının azaldığını iddia ediyor. Borç stokunun milli gelire oranı, 2017’de yani “tek adam rejimi”nden önce yüzde 28.2’ye kadar düşmüştü. Bu oran 2022’de yüzde 37.9’a çıktı.

Dolarizasyon arttı: Dövize endeksli olması nedeniyle kur korumalı mevduatlar da döviz mevduatlarına dahil edilerek hesaplanan gerçek dolarizasyon oranı yüzde 58’e çıktı.”

Paylaşın