Türkiye’den NATO’nun Savunma Planına Veto

Brüksel’de iki gün süren NATO (Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü) Savunma Bakanları toplantısına Ukrayna’nın yanısıra İsveç’in NATO üyeliğine Türkiye vetosu ve Türkiye’nin bölgesel savunma planlarına yaptığı itiraz damgasını vurdu. Diplomatik kaynaklar, Türkiye’nin itiraz gerekçesinin, “Kıbrıs ile ilgili ifadeler” olduğunu söyledi.

İttifak çok uzun süre, Afganistan ve Irak’taki daha küçük çaplı savaşlar ile Sovyetler Birliği’nin dağılması sonrası Rusya’nın NATO için varoluşsal bir tehdit oluşturmaması nedeniyle böylesine kapsamlı savunma planlarına ihtiyaç duymamıştı.

İttifakın gündemindeki “bölgesel planlar” adı verilen binlerce sayfalık gizli askeri planlar, NATO’nun, Rusya’nın olası bir saldırısına nasıl yanıt vereceğine dair detayları içeriyor. Üst düzey bir Amerikalı yetkili Reuters’a yaptığı açıklamada, “Bölgesel planlar bugün resmen onaylanmasa da, biz bu planların NATO’nun Vilnius Zirvesi’nde hazır olacağını düşünüyoruz” dedi.

NATO’nun Vilnius’te yapılacak liderler zirvesine hazırlık amacıyla biraraya gelen NATO Savunma Bakanları’nın Brüksel’de iki gün süren toplantısı sona erdi. Ukrayna’ya verilecek güvenlik garantileri, Ukrayna’ya silah yardımı ve müttefiklerin boşalan silah stoklarını tedarik edecek üretim önlemlerinin yanısıra, Türkiye’nin İsveç’in İttifak’a katılmasını engelleyen vetosu ve bölgesel planlara yaptığı itiraz da toplantının önemli gelişmeleri arasında yer aldı.

Toplantıda Türkiye’yi yeni göreve gelen Savunma Bakanı Yaşar Güler temsil etti. Bakan Güler, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ve ABD Savunma Bakanı Llyod Austin’in yanısıra, Fransız, İngiliz ve Yunan mevkidaşlarıyla da ikili görüşmeler düzenledi.

VOA Türkçe’den Arzu Çakır’ın aktardığına göre, savunma bakanları toplantıda, NATO’nun tamamına yakınının İsveç’in İttifak’a girişine onay verdiğini, mümkün olan en hızlı şekilde katılımının sağlanması gerektiğini dile getirdi. Savunma Bakanı Yaşar Güler de, toplantıda konuya ilişkin Türkiye’nin “çekincelerini” aktardı.

Genel Sekreter Jens Stoltenberg, basın toplantısında, “Geçen yıl Daimi Ortak Mekanizma’yı kurduk. Ankara’da önemli bir toplantı oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile birkaç hafta önce İsveç konusunu görüştüm. Ankara’daki 4’lü toplantı bütün sorunları çözmedi ama ilerleme oldu. Bugünkü toplantıda hemen bütün üyeler İsveç’in NATO’ya katılımı konusunda olumlu görüş belirtti. Türkiyeli temsilciler de İsveç’in taahhütlerini yerine getirme konusunda önemli aşama kaydettiğini dile getirdi” dedi.

Stoltenberg, İsveç’in bugün NATO’ya başvurduğu günden daha iyi bir konumda olduğuna vurgu yaparak, “İsveç’i tüm askeri ve sivil yapılarımıza davet ediyoruz. Elbette İsveç’e bir saldırı olursa NATO’nun yanıt vermemesi sözkonusu olamaz. Ben hala, İsveç’in bir an evvel katılması için çalışmaya yoğun şekilde devam edeceğim” dedi.

Austin’den Türkiye’ye İsveç çağrısı

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin de, “Türkiye’yi İsveç’in NATO’ya girmesine izin vermeye” çağırdı. Yeni göreve gelen Türk mevkidaşı ile Brüksel’de kısa bir görüşme yapan Austin, “Bugünkü buluşmamız, kendisiyle tanışma amaçlıydı, savunma bakanı olarak atanmasını tebrik etmek için biraraya geldik. Elbette, onu İsveç’in katılım sürecini ilerletme ve onaylamaya teşvik etmek için her fırsatı değerlendiriyorum. Ama bu çok kısa bir toplantı ve bundan rapor edecek bir şey yok” dedi.

NATO kulislerinde, Ankara’dan gelen olumsuz sinyallere rağmen, Vilnius’ta yapılacak NATO zirvesinden önce “bir çözüm bulma olasılığının” hala bulunduğu belirtiliyor.

Savunma planlarına da Türkiye vetosu

NATO Savunma Bakanları toplantısı sırasında Türkiye’nin, bir başka konuya, “bölgesel savunma planlarına” da itiraz ettiği bilgisi geldi. İttifak’ın Soğuk Savaş’ın sona ermesinden bu yana ilk kez hazırladığı geniş kapsamlı bölgesel savunma planları, Vilnius Zirvesi’nde liderlerin masasına gelecek en önemli konu başlıklarından birisi olacak.

Ancak diplomatik kaynaklardan edinilen bilgiye göre Türkiye bu bölgesel planlarda “Kıbrıs’a ilişkin coğrafi konumlarla ilgili kullanılan bazı ifadelere” karşı çıktı. Türkiye’nin de içinde olduğu bazı ülkeler tarafından da dile getirilen çekinceler nedeniyle, bölgesel planlar, Savunma Bakanları toplantısında resmen onaylanmadı. Karar liderler zirvesinde alınacak.

Reuters’ın haberine göre, Türkiye’nin NATO’daki diplomatik misyonu, gizli bir NATO belgesi üzerinde yorum yapmanın yanlış olduğunu belirterek, “müttefikler arasındaki olağan istişare ve değerlendirme sürecinin devam ettiğini” söyledi.

Basın toplantısında konuya ilişkin bir soruyu yanıtlayan Genel Sekreter Stoltenberg, “Bölgesel planlar Vilnius zirvesinin en önemli konularından birisi olacak. Bunları gözden geçirdik. Bu planlar bizim askeri kumandanlığımız ve onların ekipleri tarafından hazırlandı. Soğuk Savaş’tan bu yana ilk kez böyle planlar hazırlanıyor.

NATO’nun daha çok korunması beklenen özel bölgelerle, özel misyonlarla bağlantılı, özel güçlerin yerleştirilmesiyle ilgili planlar. Daha çok güç, daha çok kaynak içeren planlar. Dolayısıyla özel tartışmalar oluyor. Elbette bütün konular üzerinde tartışıyoruz. Elbette her konuda uzlaşma noktasında değiliz. Ancak son karar zirvede verilecek” dedi.

Paylaşın

İsveç’in NATO Üyeliği Ankara’da Görüşüldü

Ankara’da NATO (Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü) üyeliği hareketliliği… Türkiye, Finlandiya, İsveç ve NATO heyetlerinin yer aldığı üçlü mutabakat kapsamında oluşturulan Daimi Ortak Mekanizma’nın dördüncü toplantısı Ankara’da yapıldı. 

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Büyükelçi Akif Çağatay Kılıç’ın ev sahipliğinde Beştepe’de yapılan toplantı yaklaşık 3 saat sürdü.

Toplantıya NATO heyeti başkanı olarak NATO Genel Sekreter Kabine Şefi Stian Jenssen, İsveç heyeti başkanı olarak İsveç Dışişleri Başkanlığı Devlet Sekreteri Büyükelçi Jan Knutsson ve Finalndiya heyeti başkanı olarak da Finlandiya Dışişleri Bakanlığı Daimi Devlet Sekreteri Jukka Salovaara katıldı.

Türkiye, İsveç’in NATO üyeliğine henüz onay vermedi. Bir ülkenin NATO’ya katılabilmesi için oy birliği, yani mevcut 31 üye ülkenin tümünün onayı gerekiyor.

Litvanya’nın başkenti Vilnius’ta gelecek ay yapılacak NATO zirvesi öncesi Türkiye’nin İsveç’in NATO üyeliğini onaylaması yönünde Batılı müttefiklerinden sıklıkla mesajlar geliyor.

Ankara, Stockholm’den terör örgütlerine yönelik daha sert tutum takınmasını isterken, İsveç’te yeni terörle mücadele yasasının 1 Haziran’da yürürlüğe girmesiyle son dönemde bazı adımlar atıldığı görülüyor.

Örneğin, bu ay başında İsveç’te bir Türk hakkında, PKK için para toplamak ve silahlı suç işlemek şüphesiyle suç duyurusunda bulunulduğu basına yansıdı.

Türkiye, Finlandiya’nın NATO üyeliğine ise Mart ayında onay vermişti. ABD’den İsveç’in de bir an önce NATO üyesi olması gerektiğine dair son mesaj dün Beyaz Saray’dan geldi.

Beyaz Saray Sözcüsü Karine Jean Pierre, İsveç’in Türkiye ile daha önce varılan mutabakat kapsamında yükümlülüklerini yerine getirdiğini ve 1 Haziran’da yeni terörle mücadele yasasının yürürlüğe girdiğini vurguladı.

İsveç’in katılımının NATO’yu daha da güçlendireceğinin bir kez daha altını çizen Beyaz Saray Sözcüsü, “İsveç’in bir an önce NATO üyesi olması gerektiğini düşünüyoruz” dedi ve bu konuda umutlu olduklarını söyledi.

Paylaşın

Üyelik İçin Yeşil Işık Bekleyen İsveç, Topraklarını NATO’ya Açıyor

Geçen yıl Rusya’nın Ukrayna’yı işgale başlamasının ardından NATO’ya tam üye olmak için girişimlere başlayan İsveç, Kuzey Atlantik İttifakı’na üye olmadan topraklarını geçici üslere açacağını bildirdi.

İsveç, Türkiye ve Macaristan’ın vetosuyla karşılaşmıştı. Finlandiya, nisan ayında üye olmasına rağmen, İsveç’in katılımı henüz gerçekleşmedi. Stokholm yönetimi, önümüzdeki ay Litvanya’da düzenlenecek olan NATO Zirvesi öncesinde üyeliğe kabul için yeşil ışık beklentisinde.

İsveç Başbakanı Ulf Kristersson ve Savunma Bakanı Pal Jonson, Dagens Nyheter gazetesinde yayınlanan ortak makalede “Hükümet, İsveç Silahlı Kuvvetleri’nin NATO ve NATO’ya üye ülkelerin gelecekteki ortak operasyon düzenleyebilmesi için hazırlıklara başlama kararı aldı” diye yazdı.

Makalede “Hazırlıklar, yabancı ekipman ve personelin İsveç topraklarında geçici olarak üslenmesini içerebilir. Bu karar Rusya’ya açık bir sinyal göndermekte ve İsveç’in savunmasını güçlendirmektedir.” ifadeleri kullanıldı.

Rusya’nın öngörülebilir bir gelecekte komşu ülkeler için bir tehdit olmayı sürdüreceği vurgulanan yazıda Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in topraksal hırslarının nereye kadar genişlediğinin belirsiz olduğunu kaydedildi.

Kristersson ve Jonson, bu hazırlıkların yabancı askeri malzeme ve personelin İsveç topraklarında geçici olarak konuşlanmasını da içerebileceğini belirterek “Bu karar, Rusya’ya net bir sinyal göndermekte ve İsveç’in savunmasını güçlendirmektedir” dedi.

Makalede, NATO birliklerinin varlığının, Baltık Denizi üzerinden gelebilecek Rusya kaynaklı tehditlere karşı caydırıcı işlev göreceği kaydedildi.

İsveç ve Finlandiya, geçen yıl Şubat ayında Rusya’nın Ukrayna’ya saldırmasının ardından askeri tarafsızlık ilkesinden vazgeçerek NATO üyeliği için başvurmuş, Haziran ayında Madrid’de düzenlenen NATO liderler zirvesinde, Türkiye’nin vetosunu kaldırması üzerine İttifak tarafından resmen üyeliğe davet edilmişti.

Finlandiya Nisan ayında İttifak’ın 31’inci üyesi olurken İsveç’in üyeliği için Türkiye ve Macaristan’dan henüz meclis onayı çıkmadı. Bir ülkenin İttifak’a tam üye olabilmesi için tüm üye devletlerin meclis onayı gerekiyor.

Paylaşın

İsveç, NATO Üyeliği İçin Terörle Mücadele Yasasını Sertleştirdi

Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) üyeliği için Türkiye ve Macaristan’ın onayını bekleyen İsveç terörle mücadele yasasının kapsamını önemli ölçüde genişletti. İsveç ve Finlandiya, Rusya’nın Ukrayna’ya saldırması üzerine NATO üyeliği başvurusunda bulunmuştu.

Yeni yasanın yürürlüğe girmesiyle birlikte terör örgütleri için malzeme taşımak, toplantı yerleri organize etmek, yemek pişirmek ya da ulaşım sağlamak da suç olarak değerlendirilecek ve cezaya tabi olacak.

İsveç Adalet Bakanı Gunnar Strömmer Şubat ayında parlamentoya sunulan yasa tasarısı ile mevcut mevzuatın kapsamının önemli ölçüde genişlettiğini söylemişti.

İsveç Parlamentosu aşırılık yanlısı gruplarla bağlantılı faaliyetleri yasaklayan yeni bir yasayı kabul etti. “Bir terör örgütüne katılmayı” suç sayan yeni yasa 1 Haziran’da yürürlüğe girecek. Yasa 349 üyeli İsveç parlamentosunda 268 lehte oyla kabul edildi.

Türkiye, NATO üyeliği için Ankara’dan onay bekleyen İsveç’ten terörle mücadele yasalarını sertleştirmesini talep ediyor.

İsveç Adalet Bakanı Gunnar Strömmer Şubat ayında parlamentoya sunulan yasa tasarısı ile mevcut mevzuatın kapsamının önemli ölçüde genişlettiğini söylemişti.

Yeni yasanın yürürlüğe girmesiyle birlikte terör örgütleri için malzeme taşımak, toplantı yerleri organize etmek, yemek pişirmek ya da ulaşım sağlamak da suç olarak değerlendirilecek ve cezaya tabi olacak.

İsveç, bir Özbek sığınmacının 2017 yılında başkent Stockholm’de bir alışveriş caddesinde beş kişinin ölümüyle sonuçlanan saldırıyı düzenlemesinin ardından terörle mücadele yasalarını sertleştirme kararı almıştı.

Türkiye, İskandinav ülkesi İsveç’i başta PKK ve Gülen yapılanması mensupları olmak üzere “teröristler” için güvenli bir sığınak olmakla suçluyor. Ankara bu nedenle İsveç’in NATO’ya üyeliğine onay vermiyor ve İsveç hükümetinden “terörist” olarak gördüğü Kürt aktivistlere karşı daha sert bir tutum takınmasını talep ediyor.

Ankara özellikle İsveç’te sık aralıklarla düzenlenen gösterilerde PKK flamalarının açılmasından duyduğu rahatsızlığı her platformda dile getiriyor. Ancak İsveç Adalet Bakanı Strömmer, yeni yasa kapsamında bir gösteri ya da toplantıya katılmanın ceza gerektirecek bir suç olarak değerlendirilmeyeceğini vurguladı.

İsveç, NATO üyeliği ile ilgili Türkiye’nin yanı sıra için Macaristan’dan da henüz onay almadı. Türkiye ve Macaristan son olarak Finlandiya’nın NATO’ya üyeliğine onay vermişti. Böylece Finlandiya 4 Nisan’da 31. üye ülke olarak NATO’ya katılmıştı.

İsveç ve Finlandiya, Rusya’nın Ukrayna’ya saldırması üzerine NATO üyeliği başvurusunda bulunmuştu.

(Kaynak: DW Türkçe)

Paylaşın

İsviçre, Batı’nın Israrına Rağmen Ukrayna’ya Silah Sevkiyatını Yine Reddetti

İsviçre Cumhurbaşkanı Alain Berset, Avrupa Birliği (AB) ve Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) üyesi olmayan İsviçre’nin askeri tarafsızlık ilkesini gerekçe göstererek Ukrayna’ya silah sevkiyatına izin vermeyeceklerini dile getirdi.

İsviçre’nin tarafsızlık yasalarının, hükümetin çatışmalarda herhangi bir tarafı askeri olarak destekleyemeyeceği anlamına geldiğini ifade eden Berset, “Bizden kendi yasalarımızı çiğnememiz istenemez” diye konuştu.

İsviçre, Almanya ve diğer Batılı ülkelerden gelen yoğun talep ve eleştirilere rağmen Ukrayna’ya İsviçre bağlantılı silah ve mühimmat sevkiyatı yapılmasını bir kez daha reddetti.

Salı günü Berlin’de Almanya Başbakanı Olaf Scholz ile bir araya gelen İsviçre Cumhurbaşkanı Alain Berset, AB ve NATO üyesi olmayan İsviçre’nin askeri tarafsızlık ilkesini gerekçe göstererek Ukrayna’ya silah sevkiyatına izin vermeyeceklerini dile getirdi.

İsviçre’nin tarafsızlık yasalarının, hükümetin çatışmalarda herhangi bir tarafı askeri olarak destekleyemeyeceği anlamına geldiğini ifade eden Berset, “Bizden kendi yasalarımızı çiğnememiz istenemez” diye konuştu.

Ancak Berset, “Bu konuda nasıl bir gelişme gösterilebileceğine, bunun gerekli olup olmadığına ya da olabilirliğine” de bakılması gerektiğini söyledi. Benzer tartışmaların İsviçre’de de yapıldığına işaret eden Berset, “Kurallara bağlı kalmamız ve gerekirse bunları uyarlamamız önemli” dedi.

Tartışmaların merkezinde, İsviçre’nin silah sipariş eden devletlerden söz konusu malzemelerin savaş halindeki ülkelere aktarılmayacağına dair güvence istemesi yatıyor.

Bu bağlamda Bern hükümeti Almanya’nın Ukrayna’ya gönderdiği Gepard uçaksavar tanklarında kullanılan İsviçre üretimi mühimmatı Ukrayna’ya nakletmesine karşı çıkıyor ve istisna uygulamıyor. İsviçre, Danimarka ve İspanya’dan gelen benzer talepler karşısında da ret yanıtı vermişti.

İsviçre Parlamentosunda ilgili yasayı değiştirme girişimleri ise şimdiye kadar başarısız oldu.

Almanya Başbakanı Scholz, Alman hükümetinin İsviçre’de bu konuda yaşanan tartışmaları çok yakından takip ettiğini ve “bunlardan bir sonuç çıkacağını” umduğunu belirterek, “Ukrayna’nın silah ve mühimmat desteğine ihtiyacı olduğunu biliyoruz… İşte bu nedenle Almanya’dan, bu durumu iyileştirmek için neler yapılabileceğine dair çok sayıda başvuruda bulunuldu” dedi.

Alman hükümeti Rusya’nın işgal ettiği Ukrayna’ya şimdiye kadar 34 Gepard tankı ve 60 bin atışlık mermi tedarik etmiş, ancak mermi sayısının yetersiz kalması nedeniyle İsviçre üretimi mermilerin gönderilmesi için Bern hükümetine iki kez başvurmuştu.

Tedarik açığını kapatmak için Alman Rheinmetall şirketi halihazırda Aşağı Saksonya’daki Unterlüß tesisinde yeni bir üretim hattı kuruyor. Ama burada üretilecek mühimmatın yaz aylarına kadar teslim edilmesi beklenmiyor. Bu nedenle Alman hükümeti geçici çözümler arıyor.

Almanya geçtiğimiz yıl da iki kez İsviçre hükümetine, Gepard tanklarında kullanılan mermilerin Ukrayna’ya sevk edilip edilemeyeceğini sormuş, İsviçre bu sorulara askeri tarafsızlık ilkesine atıfla olumsuz yanıt vermişti.

(Kaynak: DW Türkçe)

Paylaşın

NATO’ya Üye Olan Finlandiya Rusya Sınırına Çit Çekmeye Başladı

Yaklaşık iki hafta önce NATO’ya (Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü) üye olan Finlandiya, Rusya sınırına tel örgü çekmeye başladı. Finlandiya, Moskova hükümetinin çok sayıda göçmeni sınırlarına yönlendirmesinden endişe ediyor.

Maliyeti 380 milyon euro olarak tahmin edilen çitler sınır boyunca bin 300 kilometre uzunluğunda bir hatta konumlandırılacak. Geçen yıl Helsinki hükümeti tarafından onaylanan üç metre yüksekliğindeki çitlerin ilk bölümü başkentin 250 kilometre kuzeydoğusundaki Imatra’da çekiliyor.

Projesinin sorumlu yöneticisi Ismo Kurki, Cuma günü yaptığı açıklamada amacın olası bir istilayı engellemek olmadığını, daha ziyade en yoğun göçmen akınının beklendiği yaklaşık 200 kilometrelik kısmın güvenliğinin sağlanmasının hedeflendiğini ifade etti.

“Finlandiya-Rusya sınırındaki durum istikrarlıydı ve şu anda da istikrarlı” ifadelerini kullanan Finlandiya Sınır Muhafızlarından Tuğgeneral Jari Tolppanen, buna rağmen herhangi bir durum değişikliği karşısında ülkesinin sınır üzerinde daha fazla kontrol sahibi olması gerektiğini vurgulayarak, “Finlandiya’nın Rus sınır kontrolüne daha az bağımlı hale gelmesi gerekiyor” diye konuştu.

Finlandiya Sınır Muhafızları’ndan yapılan açıklamada, geçen yıl Finlandiya’nın 30 yasa dışı geçiş kaydettiği, Rusya tarafında ise yaklaşık 800 geçiş girişiminin engellendiği bildirildi.

İskandinav ülkesi Finlandiya, Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısı sonrasında NATO’ya dahil olmuştu.

(Kaynak: DW Türkçe)

Paylaşın

Finlandiya NATO’nun 31. Üyesi Oldu

Rusya’nın sınır komşusu Finlandiya’nın NATO’ya (Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü) katılma süreci atılan imzalarla resmiyet kazandı ve ülke, NATO’nun 31. üyesi oldu. NATO, 1949 yılında 12 üyeyle kuruldu.

Finlandiya’nın katılımı, Dışişleri Bakanı Pekka Haavisto’nun katılım belgelerini imzalayarak ABD’li mevkidaşı Antony Blinken’a vermesi ile resmiyet kazandı.

Finlandiya’nın NATO üyelik süreci, bir yıldan kısa sürede tamamlanarak ittifakın 74 yıllık tarihinde en hızlı ilerleyen üyelik süreçlerinden biri oldu.

Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinistro, Twitter’dan yayınladığı açıklama ile ülkenin tarihinde yeni bir dönemin başladığını ve askeri tarafsızlık döneminin sona erdiğini duyurdu. Niinistro, ülkesinin NATO üyeliğinin İsveç’in katılımıyla tamamlanacağını da vurguladı.

Stoltenberg: Rusya’nın saldırganlığı bizi büyüttü

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, ortak basın toplantısındaki konuşmasında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in saldırganlığının NATO’yu büyüttüğüne vurgu yaptı. Stoltenberg, Türkiye’de görüşmelerinin sürdüğünü, Ankara’ya İsveç’in yükümlülüklerini getirdiğini söylediklerini aktardı.

Sınırda dengeler değişti

Finlandiya’nın NATO’ya katılması ile ittifak üyesi ülkelerin Rusya ile toplam sınırı iki katına çıkıyor. Finlandiya-Rusya sınırının uzunluğu 1340 kilometre. Finlandiya, Rusya ile en uzun Avrupa Birliği sınırını paylaşıyor. Şu anda sınırda hafif ahşap çitler bulunuyor.

Rusya: Ek adımlar atacağız

Rusya ise Finlandiya’nın NATO’ya katılmasına ilişkin mesajında hem bu ülkeyi hem de ittifakı uyardı. Dışişleri Bakan Yardımcısı Alexander Grushko, NATO güçlerinin ve kaynaklarının Finlandiya’ya konuşlandırılması halinde, “Rusya’nın askeri güvenliğini sağlama almak için ek adımlar atılacağını” söyledi.

NATO hakkında

Açık kapı politikası izleyen NATO, 74 yılı geride bırakırken 9. kez genişledi. 1949’da 12 üyeyle kurulan ittifak, 31’inci üyesini kabul etti.

ABD, Belçika, İngiltere, Danimarka, Fransa, Hollanda, İtalya, İzlanda, Kanada, Lüksemburg, Norveç ve Portekiz’in imzalarıyla kurulan NATO’ya 1952’de Türkiye ve Yunanistan dâhil oldu.

Almanya 1955’te ve İspanya 1982’de NATO’ya katılırken, 1999’daki genişlemede Çekya, Macaristan ve Polonya ittifaka girdi.

2004’teki genişlemede Bulgaristan, Estonya, Letonya, Litvanya, Romanya, Slovakya ve Slovenya dâhil olurken, 2009’da Arnavutluk ve Hırvatistan, 2017’de Karadağ, 2020’de Kuzey Makedonya, NATO üyeleri haline geldi.

İsveç ne zaman girecek?

Finlandiya’nın NATO’ya üyeliği 74 yıllık tarihinde kayda geçen en hızlı üyelik süreci oldu. Hem Finlandiya hem de İsveç başvuruyu geçen yıl Mayıs ayında yapmıştı.

NATO Genel Sekreteri Stoltenberg, Finlandiya’nın üyeliğinin ardından ülkenin batısındaki komşusu İsveç’in de yakında üye olmasını umduğunu belirtiyor. Stoltenberg, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a bir kez daha çağrıda bulunarak İsveç’in üyeliğine itiraza da son vermesini talep ediyor.

Stoltenberg, İsveç’in verdiği sözleri yerine getirdiğini de savunuyor. Ankara, İsveç’ten “terörist” olarak nitelendiği ve terör örgütüne üye olduğunu iddia ettiği kişilerin iadesini talep ediyor.

Askeri uzman Jacob Westberg’e göre İsveç’in NATO’ya üyeliği sadece güvenlik politikaları açısından bir kazanım olmakla kalmayacak, askeri açıdan da büyük bir getirisi olacak.

Westberg, “Rusya için Baltık Denizi’nde operasyonlar düzenlemek zor hale gelecek” diyor ve “İsveç’in beş tane modern denizaltısı var ve onlarla NATO’nun Polonya ve Almanya’dan oluşan gücünü tamamlayabilir” diye ekliyor.

Paylaşın

Türkiye’nin Finlandiya Kararı Rusya İle İlişkileri Nasıl Etkiler?

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), Finlandiya’nın NATO’ya (Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü) katılım protokolünü onayladı. Finlandiya’nın önümüzdeki hafta Salı ve Çarşamba günü Brüksel’de yapılacak NATO Dışişleri Bakanları toplantısında büyük olasılıkla NATO’nun 31’inci üyesi olarak ilan edilmesi bekleniyor.

Onayın ardından denge politikası yürüten Türkiye’ye Rusya’nın bakışının değişip değişmeyeceği sorusu gündeme geldi. Ekonomi ve Dış Politika Araştırmalar Merkezi (EDAM) Direktörü Sinan Ülgen, “Rusya’nın da Türkiye’den kalıcı beklentisi yoktu NATO genişlemesini tamamen bloke etmesi yönünde. Türkiye de öyle bir mesaj vermemişti zaten” yanıtını veriyor.

Türkiye’nin Eski NATO Daimî Temsilcisi Emekli Büyükelçi Fatih Ceylan ise, “Bu üyelik, Rusya’nın askeri tertiplenmesini yani askeri düzenini bir şekilde yeniden bu şarta göre uyarlamasını gerektiriyor. Dolayısıyla Rusya üzerindeki baskı da artacak” diyor.

Finlandiya’nın NATO üyeliğinin Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) onaylanmasıyla NATO’nun genişlemesinin önü açıldı. Çekincelerini kaldırmasının ardından Türkiye’nin üstündeki diplomatik baskının hafifleyebileceğini söyleyen uzmanlar, ancak İsveç’le ilgili onay sürecinin hâlâ beklediğine dikkat çekiyor.

İsveç’in NATO üyeliğinin Türkiye’deki onayı 14 Mayıs seçimleri sonrasına kalmış durumda. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, iki gün önce İsveç’in üyeliğinin sorulması üzerine “Beklediğimiz bazı şeyler var, yerine gelmeden olmaz” demişti.

Türkiye’nin inişli çıkışlı onay süreci

Finlandiya, Ukrayna savaşının başlaması ve uzun süreceğinin anlaşılmasının ardından İkinci Dünya Savaşı sonrasındaki tarafsızlığını bozma kararı almış ve sınırdaş olduğu Rusya’ya karşı hissedilen tehlikeyi bertaraf etmek için İsveç’le birlikte 18 Mayıs 2022’de NATO’ya başvurmuştu. İttifak da bu iki ülkeyi 5 Temmuz 2022’de resmen davet etmişti.

Finlandiya’nın üyeliğinin onaylanmasına kadar geçen 10 buçuk aylık sürede ise Türkiye’nin onay süreci ile ilgili inişli çıkışlı gelişmeler yaşandı.

Ankara, iki ülkenin başvurusunun ardından onay için bazı alanlarda taleplerde bulundu. Madrid’te Haziran ayında düzenlenen NATO toplantısında aday ülkeler ve Ankara arasında gerçekleşen görüşmeler sonrasında ise ortak üçlü mekanizma kuruldu.

Üç ülke arasında zirve marjında 28 Haziran 2022’de imzalanan mutabakat zaptı ile İsveç ile Finlandiya’nın “terörle mücadele konusunda Türkiye ile işbirliğini artırmaları” “başta PKK olmak üzere terörle ilişkilendirilen Türkiye kökenli örgütlerin her türlü faaliyetlerini engellemeleri” ve “Türkiye’nin ‘terör suçlusu’ olarak isim isim verdiği kişileri iade etmeleri” şartları getirildi.

İsveç, “terörle mücadelede güvenlik güçlerinin alanını daha da açmak için” anayasada değişikliğe giderken 1 Ocak 2023’de yürürlüğe giren bu anayasa değişikliklerinin ardından “terörle mücadeleyi ilgilendiren” birçok yasada da uyum çalışması yaptı. Ancak bu adımlar Ankara için çok tatmin edici bulunmadı. Türkiye taleplerinin Finlandiya tarafından karşılandığını, İsveç’in adımlarının ise yetersiz kaldığını savunuyor.

6 Şubat depremleri ve ekonominin etkisi

Peki Ankara’nın Finlandiya için vetosunu kaldırmasında hangi faktörler etkili oldu?

DW Türkçe’den Gülsen Solaker’e konuşan Ekonomi ve Dış Politika Araştırmalar Merkezi (EDAM) Direktörü Sinan Ülgen, Türkiye’nin Finlandiya ile ilgili başından beri ciddi bir sorunu bulunmadığını söyleyerek 6 Şubat depremlerinin ve ekonomideki kötüleşmeyle birlikte ortaya çıkan beklentilerin de bu onayda etken olduğunu düşünüyor ve şöyle konuşuyor:

“Daha önce Batı’yla olan birtakım ihtilafların tekrar vurgulanması tercih edilebilirdi. Ama şimdi bunu görmememizin nedeni hem deprem hem de ekonomik beklentilerin artması.”

14 Mayıs’ta önemli bir seçime giden Türkiye’de iktidar geçmiş seçimler öncesindeki dönemlerden farklı olarak Batı ülkeleri ile gerginlik politikası takip etmiyor. Başta zengin Körfez ülkeleri olmak üzere çevre ülkelere sıcak mesajlar veren Ankara, yine seçime giden Yunanistan ile de gerginlik politikası sürdürmemeye özen gösteriyor.

Türkiye üzerindeki baskı azalır mı?

İsveç ile Finlandiya’nın üyeliklerinin gündeme gelmesi ve Türkiye’nin çekincelerinin ortaya konmasıyla birlikte İttifak ülkelerinden gelen baskının son onayla hafiflemesi bekleniyor.

Ülgen, Türkiye üzerindeki diplomatik baskının bir ölçüde de olsa azalacağı görüşünde ve bunu “Çünkü Türkiye kategorik olarak NATO genişlemesine karşı olmadığını böylelikle göstermiş oldu” sözüyle aktarıyor.

Rusya ile sınırdaş olan Finlandiya’nın üyeliği NATO için kritik görülürken Baltık Denizi’ndeki etkinlik açısından da İsveç’in konumu önemli.

Türkiye’nin Eski NATO Daimî Temsilcisi Emekli Büyükelçi Fatih Ceylan, İsveç’in katılımıyla Baltık Denizi’nin bir çeşit “NATO Denizi” gibi olacağına işaret ederek Temmuz ayındaki NATO zirvesi öncesinde Türkiye’deki seçimlerin de sonuçlarının belli olmasıyla İsveç’in durumunun da netleşebileceğini kaydediyor. Ceylan şunları söylüyor:

“Seçimler geliyor. Sonrasında cumhurbaşkanlığı ve parlamentoda nasıl bir tablo ortaya çıkacağını göreceğiz. Ama zirve öncesinde bir şekilde İsveç’in durumunun da bir hal yoluna gireceğini düşünüyorum. Eğer olmazsa o zaman biz yine ittifakı karşımıza alacak bir kulvara girmiş oluruz.”

Finlandiya’nın üyeliğinin önemi

Finlandiya’nın Rusya ile 1340 kilometrelik sınırı bulunuyor. Bu iki ülke arasında Finlandiya’nın aslında daha kritik bir konumda olduğunu düşünen Ülgen, “Çünkü Rusya’yla sınırı olan Finlandiya. Onun için Finlandiya’nın üye olması her halükârda NATO genişlemesinin önemli bir parçası” diyor.

Sürecin başında iki ülkenin birlikte üye olmasının değerlendirildiğini hatırlatan Ülgen, sonraki politika değişikliğini şöyle anlatıyor:

“Burada asıl değişikliği yaratan İsveç ve Finlandiya arasındaki anlayış. Yani ilk başta bu iki ülke ‘biz beraber gireriz’ anlayışından hareket ediyordu. Fakat Türkiye’nin pozisyonu nedeniyle de en nihayetinde kendi aralarında önce Finlandiya’nın girmesini düşündüler. Çünkü burada daha kritik konumda olan ülke Rusya’yla sınırı olması nedeniyle Finlandiya.”

Son onayın ardından denge politikası yürüten Türkiye’ye Rusya’nın bakışının değişip değişmeyeceği sorusunu ise Ülgen, “Rusya’nın da Türkiye’den kalıcı beklentisi yoktu NATO genişlemesini tamamen bloke etmesi yönünde. Türkiye de öyle bir mesaj vermemişti zaten” yanıtını veriyor.

Bu durumda Finlandiya’nın İttifak’a katılması Rusya’nın NATO ile olan sınır uzunluğu artmış olacak.

Emekli Büyükelçi Fatih Ceylan, “Bu üyelik, Rusya’nın askeri tertiplenmesini yani askeri düzenini bir şekilde yeniden bu şarta göre uyarlamasını gerektiriyor. Dolayısıyla Rusya üzerindeki baskı da artacak” diyor.

İttifak’a Finlandiya’nın katılımıyla sınırda hemen bir hareketlenme beklememek gerektiğini, önce katılım sürecinin tamamlanmasının ve gerekli hazırlıkların yapılması gerektiğini vurgulayan Ceylan, Temmuz ayında Litvanya’da yapılacak NATO zirvesinin önemli olacağını belirtiyor.

Paylaşın

HDP’den Parti Tarihinde Bir İlk: Askeri Anlaşmaya “Hayır” Demedi

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), Finlandiya’nın NATO’ya (Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü) katılımına onay verdi. TBMM görüşmelere katılmayan Halkların Demokratik Partisi (HDP), ilk kez bir askeri kararı reddetmemiş oldu.

HDP Dışişleri Komisyonu Sözcüsü Hişyar Özsoy, partisinin oylamaya katılmamasıyla ilgili konuştu.

Özsoy askeri anlaşmalara hiçbir zaman ‘evet’ oyu vermediklerini, daima ‘hayır’ oyu kullandıklarını belirterek “İlk defa askeri bir anlaşmada böyle yapıyoruz” dedi ve şunları söyledi:

“Şimdiye kadar hepsine ret oyu verdik. Ama bu defa Finlandiya’nın güvenlik kaygılarını meşru gördüğümüz için bu oylamaya katılmama kararı aldık, ‘Hayır’ da demek istemedik. HDP olarak hiçbir askeri ittifaka ‘Evet’ demeyiz, diyemeyiz, programımızda var.”

‘Kuzey Atlantik Antlaşmasına Finlandiya Cumhuriyetinin Katılımına İlişkin Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi’, dün TBMM Genel Kurulu’nda görüşüldü. Meclis’teki oylamada teklif kabul edildi.

Halkların Demokratik Partisi, Finlandiya’nın NATO’ya üyeliğine onay veren görüşmelere katılmadı ve ilk kez bir askeri anlaşmaya ‘hayır’ dememiş oldu. Meclis’teki tüm partiler teklife destek verirken, HDP’liler genel kurulda salonda bulunmalarına rağmen oy kullanmadı.

Finlandiya’nın önümüzdeki hafta Salı ve Çarşamba günü Brüksel’de yapılacak NATO Dışişleri Bakanları toplantısında büyük olasılıkla NATO’nun 31’inci üyesi olarak ilan edilmesi bekleniyor.

Finlandiya’nın NATO’ya kabulüne ilişkin henüz yerine getirilmeyen bazı formalitelerin önümüzdeki günlerde tamamlanabileceği ve Finlandiya’nın kabulüne karar verilebileceği belirtiliyor.

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, kanun teklifinin TBMM Genel Kurulunda kabul edilmesini memnuniyetle karşıladığını bildirdi. Twitter’dan bir paylaşım yapan Stoltenberg, “Bu bütün NATO ailesini daha güçlü ve güvenli yapacak” dedi.

Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö ise, “Finlandiya, NATO’nun güvenliğine kendini adayan, güçlü bir müttefik olacak” ifadesini kullandı.

Finlandiya Başbakanı Sanna Marin de destek için tüm ülkelere teşekkür ederek, “Müttefikler olarak karşılıklı güvenlik sağlayacağız. Birbirimizi savunacağız” açıklamasında bulundu.

Türkiye’nin ABD’ye bildirmesi gerekiyor

NATO kaynaklarından edinilen bilgilere göre, tamamlanmayan formalitelerden biri de Türkiye’nin, Finlandiya’nın katılım protokolünün onaylandığını resmi olarak ABD Dışişleri Bakanlığı’na bildirmesi.

ABD Dışişleri Bakanlığı NATO’nun Kurucu Antlaşmasına göre ittifakla ilgili belgelerin kayıt altına alınmasından da sorumlu merci.

Ankara’nın Washington’u resmen bilgilendirmesinden sonra NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Finlandiya’yı Kuzey Atlantik Antlaşması’na katılmaya davet edebilecek. Finlandiya, katılımı onaylaması ve ilgili belgeleri ibraz etmesinin ardından resmi olarak üye kabul edilecek.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, iki hafta önce Finlandiya’nın katılımına yönelik itirazdan vazgeçildiğini açıklamıştı.

Türkiye “terör örgütlerine destek verdikleri” gerekçesiyle İsveç ile birlikte Finlandiya’nın NATO üyelik başvurularına itiraz etmişti. Daha sonra Finlandiya’ya yeşil ışık yakan Ankara, İsveç’e onayın ise mevcut koşullarda henüz mümkün olmadığı sinyalini vermişti.

 

Paylaşın

Finlandiya’nın NATO’ya Katılımı TBMM’de Kabul Edildi

Finlandiya’nın NATO’ya (Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü) katılım protokolünün onaylanmasına ilişkin kanun teklifi, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulunda kabul edildi.

Finlandiya’nın önümüzdeki hafta Salı ve Çarşamba günü Brüksel’de yapılacak NATO Dışişleri Bakanları toplantısında büyük olasılıkla NATO’nun 31’inci üyesi olarak ilan edilmesi bekleniyor.

Finlandiya’nın NATO’ya kabulüne ilişkin henüz yerine getirilmeyen bazı formalitelerin önümüzdeki günlerde tamamlanabileceği ve Finlandiya’nın kabulüne karar verilebileceği belirtiliyor.

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, kanun teklifinin TBMM Genel Kurulunda kabul edilmesini memnuniyetle karşıladığını bildirdi. Twitter’dan bir paylaşım yapan Stoltenberg, “Bu bütün NATO ailesini daha güçlü ve güvenli yapacak” dedi.

Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö ise, “Finlandiya, NATO’nun güvenliğine kendini adayan, güçlü bir müttefik olacak” ifadesini kullandı.

Finlandiya Başbakanı Sanna Marin de destek için tüm ülkelere teşekkür ederek, “Müttefikler olarak karşılıklı güvenlik sağlayacağız. Birbirimizi savunacağız” açıklamasında bulundu.

Türkiye’nin ABD’ye bildirmesi gerekiyor

NATO kaynaklarından edinilen bilgilere göre, tamamlanmayan formalitelerden biri de Türkiye’nin, Finlandiya’nın katılım protokolünün onaylandığını resmi olarak ABD Dışişleri Bakanlığı’na bildirmesi.

ABD Dışişleri Bakanlığı NATO’nun Kurucu Antlaşmasına göre ittifakla ilgili belgelerin kayıt altına alınmasından da sorumlu merci.

Ankara’nın Washington’u resmen bilgilendirmesinden sonra NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Finlandiya’yı Kuzey Atlantik Antlaşması’na katılmaya davet edebilecek. Finlandiya, katılımı onaylaması ve ilgili belgeleri ibraz etmesinin ardından resmi olarak üye kabul edilecek.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, iki hafta önce Finlandiya’nın katılımına yönelik itirazdan vazgeçildiğini açıklamıştı.

Türkiye “terör örgütlerine destek verdikleri” gerekçesiyle İsveç ile birlikte Finlandiya’nın NATO üyelik başvurularına itiraz etmişti. Daha sonra Finlandiya’ya yeşil ışık yakan Ankara, İsveç’e onayın ise mevcut koşullarda henüz mümkün olmadığı sinyalini vermişti.

Paylaşın