Macaristan’da Parlamento, Finlandiya’nın NATO Üyeliğini Onayladı

Macaristan parlamentosu Finlandiya’nın NATO’ya (Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü) katılım protokolünü onayladı. Finlandiya’nın üyeliğine meclis onayı vermemiş tek NATO ülkesi Türkiye kaldı.

Finlandiya’nın NATO üyeliği TBMM Dışişleri Komisyonu’nda kabul edildi ancak düzenleme henüz TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmedi.

Macaristan parlamentosunda yapılan oylamada 182 milletvekili lehte, altı milletvekili aleyhte oy kullandı. Oylamada hiç bir milletvekili çekimser oy kullanmadı.

İsveç’in NATO’ya katılım protokolü de Macaristan parlamentosunda görüşüldü ancak oylama henüz gündeme alınmadı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Finlandiya’nın başvurusuna yönelik Meclis’te onay sürecinin başlatılacağını açıklamış, İsveç’in ise terörle mücadelede henüz yeterli adımları atmadığı sinyalini vermişti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yakınlığıyla bilinen Macaristan’ın sağ popülist başbakanı Viktor Orban daha önce yaptığı açıklamalarda, iki İskandinav ülkesinin NATO’ya kabul edilmesinden yana olduğunu dile getirmiş ancak çeşitli gerekçelerle meclisteki onay süreci defalarca ertelenmişti.

Viktor Orban, İsveçli ve Finlandiyalı politikacıların ve iki ülke medyasının Macaristan’ı hukukun üstünlüğü alanındaki eksiklikler ve yolsuzluklar gerekçesiyle “haksız yere eleştirdiğini” öne sürmüştü.

İsveç ve Finlandiya geçen yıl, uzun süredir sürdürdükleri askeri tarafsızlık ilkesini, Rusya’nın Ukrayna’yı işgali nedeniyle sona erdirerek, NATO’ya üyelik başvurusunda bulunma kararı almıştı. Yeni üye kabulu 30 üye ülkenin tamamının onaylamasıyla mümkün oluyor.

Paylaşın

NATO: Putin Barış Değil Savaşı Uzatma Planı Yapıyor

“Putin barış değil savaşı uzatma planı yapıyor” diyen NATO Genel Sekreteri Stoltenberg, Kremlin’in askeri sanayi üretimini artırdığını ve İran’la Kuzey Kore gibi “otoriter rejimlerle” görüşerek daha fazla silah almaya çalıştığını söyledi.

Stoltenberg, bu nedenle Batılı ülkelerin sanayisinin de Ukrayna’yı uzun süreli bir savaşta desteklemeye hazır olması gerektiğini söyleyerek, şu ifadeleri kullandı:

“Bu ihtiyaç sürmeye devam edecek çünkü bu bir yıpratma savaşı. Bu, desteği sürdürmek için endüstriyel kapasiteyle ilgili.”

NATO (Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü) Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Birleşik Krallık’ın önde gelen gazetelerinden Guardian’a konuştu.

Stoltenberg, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Ukrayna’yla kısa vadede barış sağlanmasını istemediğini ve bir “yıpratma savaşı” sürdürdüğünü savundu.

Stoltenberg, Litvanya’nın başkenti Vilnius’ta temmuzda düzenlenmesi planlanan NATO zirvesinde, ittifaktaki tüm ülkelerin gayri safi yurtiçi hasılalarının en az yüzde 2’sini savunma bütçesi olarak kullanmayı onaylaması gerektiğini belirtti.

“Putin barış değil savaşı uzatma planı yapıyor” diyen NATO lideri, Kremlin’in askeri sanayi üretimini artırdığını ve İran’la Kuzey Kore gibi “otoriter rejimlerle” görüşerek daha fazla silah almaya çalıştığını öne sürdü.

Stoltenberg, bu nedenle Batılı ülkelerin sanayisinin de Ukrayna’yı uzun süreli bir savaşta desteklemeye hazır olması gerektiğini söyleyerek, şu ifadeleri kullandı:

Bu ihtiyaç sürmeye devam edecek çünkü bu bir yıpratma savaşı. Bu, desteği sürdürmek için endüstriyel kapasiteyle ilgili.

NATO lideri, Ukrayna günde 4 bin ila 7 bin havan mermisi harcarken, bu sayının Rusya için 20 bine çıktığını da iddia etti. Batının silah sanayisindeki üretimin, Ukrayna ordusunun harcadığı mermi miktarına yetişemediğini de sözlerine ekledi.

Avrupa Birliği ülkeleri bu hafta Ukrayna’ya 12 ay içinde toplamda bir milyon top mermisi gönderilmesini kararlaştırmıştı.

Öte yandan Stoltenberg, ABD’nin Çin’in Rusya’ya silah satmayı planladığında dair iddialara da değindi. NATO lideri, Pekin yönetiminin böyle bir hamle yapmaktan caydırılması gerektiğini ifade etti.

Çin’in savaştaki arabuluculuk çalışmalarında Ukrayna’nın yaklaşımının anlaşılmasının yanı sıra ülkenin lideri Volodimir Zelenski’yle doğrudan görüşme sağlanmasının önemli olacağını da vurguladı.

Stoltenberg, Kiev yönetimine savaş jeti gönderilmesine dair henüz net bir karar verilmediğini de belirtti. ABD Başkanı Joe Biden, Ukrayna’ya F-16 gönderilmeyeceğini söylemişti. Öte yandan Polonya ve Slovakya, Ukrayna ordusuna MiG-29 savaş jetleri sevk edeceklerini duyurmuştu. Tam olarak kaç uçak gönderileceği henüz bilinmiyor.

NATO lideri, salı günkü açıklamasında da ittifaktaki ülkelerin savunma harcamalarını artırması gerektiğini belirtmişti. “Dünya daha tehlikeli halde, savunma yatırımlarımızı da artırmalıyız” diyen Stoltenberg, NATO ülkelerine silah üretimini hızlandırma çağrısı yapmıştı.

(Kaynak: Independent Türkçe)

Paylaşın

NATO’dan İttifak Ülkelerine Çağrı: Askeri Harcamalarınızı Arttırın

NATO (Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü) Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, ittifak üyelerine askeri bütçelerini arttırma çağrısında bulunarak, 30 üyeden sadece yedisinin şu an üzerinde mutabakata varılan hedefi tutturduğunu ifade etti.

NATO Genel Sekreteri Stoltenberg, Temmuz ayında Litvanya’da yapılacak olan NATO zirvesinde daha iddialı bir hedefin gündeme geleceğine inandığını dile getirdi.

NATO’nun 2022 yıllık raporunun, Brüksel’deki tanıtımında konuşan Stoltenberg, yüzde iki hedefini tutturan ülkeler arasında Almanya’nın olmadığını da belirterek, askeri harcamalarla ilgili, “Daha fazlasını yapmalıyız ve daha hızlı yapmalıyız” ifadelerini kullandı.

Yunanistan ve ABD en fazla kaynak ayıran ülkeler

GSYİH’lerine göre savunma harcamaları için en fazla kaynak ayıran NATO ülkelerinin, Yunanistan ve Amerika Birleşik Devletleri (ABD) olduğu bildirildi. Yunanistan, GSYİH’sinin yüzde 3,54’ünü, ABD ise yüzde 3,46’sını askeri giderlere ayırıyor.

Yüzde iki hedefini aşan diğer beş ülke ise Litvanya, Polonya, İngiltere, Estonya ve Letonya. GSYİH’sinin yüzde 1,49’unu askeri giderlere ayıran Almanya ise, NATO ülkeleri arasında 18’inci sırada yer alıyor.

Almanya Başbakanı Olaf Scholz, geçen yıl Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısından kısa süre sonra, Almanya’nın askeri harcamalarını kalıcı olarak yüzde iki sınırının üstüne çekeceklerini bildirmiş ve Alman ordusu için 100 milyar euro çapında özel bütçe ayrılacağını duyurmuştu. Ancak bu paranın 2024 yılından itibaren kullanılmaya başlanacağı belirtiliyor.

Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius da, NATO’nun koyduğu yüzde iki hedefinin daha yukarı çekilmesi gerektiğini savunuyor.

NATO ülkeleri, Rusya’nın Kırım’ı 2014’te ilhak etmesinin ardından Galler’de yapılan zirvede, her üye ülkenin kendi GSYİH’sinin yüzde ikisini askeri harcamalara ayırma hedefini gözetmesi ve bu hedefe on yıl içinde varılması konusunda mutabakata varmışlardı.

Paylaşın

NATO’da Bir İlk: Polonya Ukrayna’ya Savaş Uçağı Gönderecek

NATO (Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü) üyesi Polonya’nın Cumhurbaşkanı Andrzej Duda, ülkesinin Ukrayna’ya 4 Sovyet yapımı MiG-29 savaş uçakları tedarik etmeyi planladığını bildirdi.

Haber Merkezi / Polonya, böylelikle Ukrayna’nın savaş uçağı taleplerine karşılık veren ilk NATO ülkesi olacak. Polonya ayrıca Ukrayna’ya Alman yapımı Leopard 2 tankları tedarik eden ilk NATO ülkesiydi.

Polonya Cumhurbaşkanı, Ukrayna’ya verilecek uçakların yerine Güney Kore yapımı FA-50 ve Amerikan yapımı F-35 uçaklarının konacağını kaydetti.

Binlerce Amerikan askerinin konuşlandığı, en fazla sayıda Ukraynalı mülteciye evsahipliği yapan Polonya, savaş sırasında Ukrayna’ya kritik destek sağladı.

Varşova’nın sahip olduğu MiG-29’ların Ukrayna’ya hibe edilmesi konusu, 2022 yılının Şubat ayında, Rusya’nın Ukrayna’ya saldırdığı ilk günlerde gündeme gelmişti.

Bu arada Slovakya hükümeti de, kendi envanterindeki MiG-29’lardan bazılarını Ukrayna’ya verebileceğini duyurdu. Ukraynalı jet pilotlarının, Sovyetler Birliği’nde üretilen MiG-29’lara alışık oldukları bildiriliyor.

Başkent Varşova’da Çekya Cumhurbaşkanı Petr Pavel’i ağırlayan Duda, Çek mevkidaşı ile görüşmesinin ardından yapılan basın toplantısında, Ukrayna’ya verilecek savaş uçaklarının bu dördü ile sınırlı kalmayacağını, şu an bakımda olan jetlerin de daha sonra Kiev’e teslim edileceğini söyledi.

Polonya Hava Kuvvetleri’nin envanterinde, eski Demokratik Almanya Cumhuriyeti’ne ait olup, Almanya’nın yeniden birleşmesi sonrasında 90’lı yılların başında Polonya’ya verilen yaklaşık bir düzine MiG-29 olduğunu belirten Duda, bu uçakların halihazırda Polonya hava savunması için görev yaptıklarını dile getirdi.

Ukrayna’ya savaş uçağı temin eden ilk NATO ülkesi

Polonya Cumhurbaşkanı Duda, geçen hafta yaptığı bir açıklamada, uluslararası koalisyon kapsamında Ukrayna’ya MiG-29 tipi savaş uçağı gönderebileceklerini belirtmiş ancak ayrıntı vermemişti.

Polonya Başbakanı Mateusz Morawiecki ise, Şubat ayında yapılan Münih Güvenlik Konferansı’nda, böyle bir uygulama için NATO tarafından bir karar alınmasının şart olduğunu dile getirmişti.

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin ise, ülkesinin, başka ülkelerin Ukrayna’ya savaş uçağı göndermesine engel olmayacağını duyurmuştu.

Ukraynalı liderler, diğer NATO üyelerine de Kiev’e uçak göndermeleri konusunda çağrılar yapıyor.

Ukrayna, Rusya ile savaşındaki ikinci yılında hava savunmasını güçlendirmek amacıyla Batı ülkelerinden savaş uçakları talep ediyor.

Bu arada Danimarka Başbakanı Mette Frederiksen, ülkesinin Ukrayna’ya savaş uçağı göndermesiyle ilgili görüşmelerin sürdüğünü belirterek, “Bu konuda müttefiklerimizle istişarelerimiz sürüyor.” dedi.

Paylaşın

Türkiye, İsveç Ve Finlandiya Arasında Görüşmelere Devam Kararı

Türkiye, İsveç ve Finlandiya arasındaki Daimi Ortak Mekanizma toplantısının üçüncüsü Brüksel’deki NATO (Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü) karargahında gerçekleştirildi. Üç ülkeden müzakerecilerin katıldığı toplantıda NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg de hazır bulundu.

Görüşmelerden sonra konuşan İsveçli Başmüzakereci Oscar Stenstrom, Türkiye’nin, İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya katılım başvuruları konusunda Ankara’nın endişelerini gidermek için somut adımlar attığını kabul ettiğini belirterek, “Türkiye’nin hem İsveç hem de Finlandiya’nın bu anlaşma çerçevesinde somut adımlar attığını kabul ettiğini görüyoruz, bu da iyi bir işaret” dedi.

Türkiye, İsveç ve Finlandiya tarafından iki İskandinav ülkesinin NATO üyeliği başvurusu kapsamında “Üçlü Muhtıra” çerçevesinde kurulan ancak Türk hükümetince Ocak ayında askıya alınan “Daimi Ortak Mekanizma” toplantısına yaklaşık iki aylık bir aranın ardından bugün Brüksel’deki NATO karargahında devam edildi. Böylece Türkiye, İsveç ve Finlandiya arasındaki Daimi Ortak Mekanizma toplantısının üçüncüsü gerçekleştirilmiş oldu. Üç ülkeden müzakerecilerin katıldığı toplantıda NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg de hazır bulundu.

Görüşmelerden sonra NATO karargahında düzenlenen basın toplantısında konuşan İsveçli Başmüzakereci Oscar Stenstrom, Türkiye’nin, İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya katılım başvuruları konusunda Ankara’nın endişelerini gidermek için somut adımlar attığını kabul ettiğini belirterek, “Türkiye’nin hem İsveç hem de Finlandiya’nın bu anlaşma çerçevesinde somut adımlar attığını kabul ettiğini görüyoruz, bu da iyi bir işaret” dedi.

“İleriye doğru küçük bir adım atıldı” diye konuşan Stenstrom, üçlü görüşmelere devam edileceğini ancak bir sonraki görüşme için henüz tarih belirlenmediğini de sözlerini ekledi.

Stoltenberg’den Temmuz öncesi onay çağrısı

NATO tarafından yapılan basın açıklamasında ise görüşmelerin açılışını gerçekleştiren NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’in Temmuz ayındaki NATO zirvesinden önce İsveç ve Finlandiya’nın katılımının tüm ittifak ülkelerince onaylanması çağrısını yinelediği belirtilerek, Finlandiya ve İsveç’in bu yönde attığı adımlardan övgüyle söz ettiği belirtildi. Açıklamada Stoltenbeng’in, “Finlandiya ve İsveç Türkiye’nin meşru güvenlik kaygılarını gidermek için benzeri görülmemiş adımlar attılar” şeklindeki ifadelerine de yer verildi.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın da Türkiye-İsveç-Finlandiya Daimi Ortak Mekanizma Toplantısının genel olarak olumlu bir havada geçtiğini ancak iki ülkede atılan adımların Türkiye’nin söz konusu ülkelerin NATO üyeliğini onaylaması için yeterli olmadığını belirterek, “Türkiye’nin güvenlik endişelerini ve beklentilerini bir kez daha vurguladık” dedi. Kalın, “Bu ülkelerin alacağı tedbirler konunun gidişatını ve hızını belirleyecektir” ifadelerini kullandı.

İsveç terör yasasını sertleştiriyor

İsveç hükümeti, Türkiye ile NATO müzakerelerinin yeniden başlaması öncesi parlamentoya terör yasalarını daha da sertleştirecek bir teklif sundu. Teklife göre gelecekte bir terör organizasyonuna iştirak etmek ya da bu tür bir katılımı finanse etmek suç kapsamına alınacak.

Perşembe günü yayınlanan yasa taslağına göre, söz konusu yasayı ihlal edenler uzun yılları bulacak hapis cezalarına çarptırılabilecek. İsveç makamları böylece yasadaki bir boşluğun da kapatılacağını kaydetti.

Tasarının parlamento onaylanması halinde ilgili değişiklikler 1 Haziran’dan itibaren yürürlüğe girecek. İsveç’te ilgili yasanın sertleştirilmesi uzun yıllardır gündemde olmasına karşın taslağın parlamentoya yeni sunulması Türkiye ile NATO üyeliği konusunda yaşanan krizin aşılması çabalarıyla ilişkilendiriliyor.

Rusya’nın geçen yılın Şubat ayında Ukrayna’yı işgalinin ardından İsveç ve Finlandiya NATO’ya katılmak için geçen yıl Mayıs ayında başvuruda bulundu. Ancak Türkiye iki ülkenin üyeliğine itiraz ediyor. Türkiye, İsveç’i terör örgütlerine karşı yeterince önlem almamakla suçluyor. NATO üyeliği için ittifaka bağlı 30 ülkenin onayı gerekiyor. Türkiye’nin dışında Macaristan da iki ülkenin üyeliğini onaylamadı.

İsveç Başbakanı Ulf Kristersson, terör yasasını sertleştirmeyi İsveç ve Finlandiya’nın Haziran sonunda Türkiye ile yaptığı anlaşmada verdiği taahhütleri yerine getirmede çok önemli bir adım olarak nitelendirmişti. Nitekim o dönemde ilgili yasa değişikliği ile iki ülkenin NATO üyeliğinin önündeki Türkiye engelinin aşılacağı öngörülüyordu. Ancak Türkiye, Stockholm’de Kuran-ı Kerim’in yakıldığı protesto gösterisine izin verilmesinin ardından Ocak ayında müzakereleri askıya almıştı. Görüşmeler bugün Brüksel’de yeniden başladı.

Paylaşın

NATO Genel Sekreteri Stoltenberg: İsveç Ve Finlandiya’nın Üyeliğinin Zamanı Geldi

NATO (Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü) Genel Sekreteri Stoltenberg, Bakan Çavuşoğlu ile yaptığı görüşmenin ardından yaptığı açıklamada, “Ben hem Finlandiya’nın hem de İsveç’in üyeliğini onaylama zamanının geldiğini düşünüyorum” dedi.

NATO Genel Sekreteri Stoltenberg, iki ülkenin üyeliği için Türkiye ve Macaristan’dan son onayları “mümkün olan en kısa sürede” almaya çalıştığını söyledi. Bakan Çavuşoğlu, Ankara’nın iki başvuruyu da ayrı ayrı değerlendireceğini yineledi.

Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından NATO’nun dayanışmasını göstermek amacıyla Türkiye’ye gelen Stoltenberg, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile yaptığı görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.

NATO’ya üyelik başvurusuyla ilgili Stoltenberg, “Ben hem Finlandiya’nın hem de İsveç’in üyeliğini onaylama zamanının geldiğini düşünüyorum.” dedi. Stoltenberg, iki ülkenin üyeliği için Türkiye ve Macaristan’dan son onayları “mümkün olan en kısa sürede” almaya çalıştığını söyledi.

Her iki ülkenin de Madrid Zirvesi’nde imzalanan Üçlü Muhtıra’dan bu yana son derece önemli adımlar attığına dikkati çeken Stoltenberg, şöyle devam etti:

“Silah ihracatıyla ilgili kısıtlamaları kaldırdılar. Terörizmle ilgili iş birliği konusunda daha fazla adım attılar. Bu konudaki taahhütlerini gösterdiler. İsveç, aynı zamanda anayasasını değiştiriyor ve Türkiye’yle ilgili yaptığı çalışmalarda bir mekanizmayı kurup Türkiye’yle terörizmle mücadele konusunda bu daimi mekanizmanın çalışacağını ifade ediyor.”

İsveç ve Finlandiya’nın üyelik başvurusunun birlikte mi yoksa ayrı ayrı mı onaylanması konusunda da Stoltenberg, her ikisinin de şu aşamada onaylanabileceğini düşündüğünü dile getirdi.

Stoltenberg, iki ülkenin üyelik başvurusunda temel konunun birlikte onaylanıp onaylanmamaları değil mümkün olduğunca kısa sürede İsveç ve Finlandiya’nın üye olması olduğunu belirtti.

Stoltenberg, İsveç’te Kur’an-ı Kerim yakılmasına ilişkin, “Bir kutsal kitabın yakılmasının utanç verici bir fiil olduğunu düşünüyorum. Bu çerçevede Türkiye ve dünyadaki Müslümanların duygularını anlıyorum. Bu nedenle de çok güçlü bir biçimde, şiddetle bu fiili kınadım.” dedi.

Çavuşoğlu: Başvurular ayrı ayrı değerlendirilecek

Çavuşoğlu ise Ankara’nın iki başvuruyu da ayrı ayrı değerlendireceğini bir kez daha yineledi.

Ankara’nın özellikle Stockholm’ün üyeliğine yaptığı itiraza dikkat çeken Çavuşoğlu, İsveç’in Türkiye, İsveç ve Finlandiya arasında haziran ayında imzalanan mutabakat zaptından doğan yükümlülüklerini tam olarak yerine getirdiğini iddia etmek gerçekçi olmayacak.” dedi.

Şu ana kadar 30 üyeli NATO içinde sadece Türkiye ile birlikte Macaristan, iki ülkenin üyeliklerine onay vermedi.

İsveç yetkililerinin Stockholm’deki Türk Büyükelçiliği yakınlarında bir siyasetçinin Kuran-ı Kerim yakmasına Türkiye’de hükümet sert tepki göstermişti.

Paylaşın

İsveç Ve Finlandiya’dan NATO Üyeliği Açıklaması: Birlikte Hareket Edeceğiz

İsveç’in başkenti Stockholm’de bir araya gelen Finlandiya ve İsveç’in Başbakanları Sanna Marin ve Ulf Kristersson, NATO (Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü) üyeliği sürecini birlikte yürütmeye kararlı olduklarını söylediler.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Stockholm’de Kuran-ı Kerim’in yakılması ve yırtılması eylemlerinin ardından İsveç’in NATO üyeliğini desteklemeyeceklerini bildirmişti. Buna karşın Erdoğan Finlandiya’nın üyelik başvurusuna ise olumlu yaklaştıklarının sinyalini vermişti.

Finlandiya ve İsveç’in Başbakanları Sanna Marin ve Ulf Kristersson, Perşembe günü İsveç’in başkenti Stockholm’de bir araya geldi.

Görüşmelerinin ardından ortak basın toplantısı düzenleyen liderler, Türkiye’nin son dönemde İsveç’e yönelik itirazı ve Finlandiya’ya yeşil ışık yakmasına rağmen NATO üyeliği sürecini birlikte yürütmeye kararlı olduklarını söyledi.

Ocak ayında Türkiye’nin Stockholm’deki diplomatik temsilciliği önünde aşırı sağ görüşlü bir kişinin Kuran yakma eylemi, Türkiye ile İsveç arasındaki gerilimi tırmandırmış; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin İsveç’ten önce Finlandiya’nın NATO üyeliğini onaylayabileceğini söylemişti.

Ancak Finlandiya Başbakanı Marin, iki kuzey ülkesinin güvenliklerinin birbirlerine karşılıklı olarak bağlı olduğunu; bir ülkenin NATO üyesi olup diğerinin olmaması gibi bir durumun söz konusu olmayacağını söyledi: İsveç’in sınıftaki sorunlu çocuk gibi resmedildiği bu atmosferden, bu durumdan hoşlanmıyorum. Bence şu an durum bu değil. İki ülkenin NATO’ya birlikte olması herkesin çıkarına.

Finlandiya Başbakanı Marin ayrıca, “İsveç de NATO üyeliği için gerekli tüm şartları sağlıyor” diye ekledi.

İsveç Başbakanı Kristersson da, ülkesinin geçen yıl imzalanan mutabakata bağlı olduğunu ve buna aykırı bir adım atmadığını savundu. Kristersson, son yaşanan Kuran yakma eylemlerinin bu konuyla ilgisi olmadığını söyledi ve ekledi: Bu yola beraber çıktık ve üyelik yolculuğunu beraber sürdüreceğiz.

Türkiye’nin çekinceleri

Avrupa Birliği’nin (AB) iki İskandinav üyesi İsveç ve Finlandiya, Rusya’nın Ukrayna’ya saldırması üzerine geçtiğimiz yılın Mayıs ayında NATO’ya katılmak için başvurdu. NATO iki ülkeyi bünyesine almak istiyor ancak bunun için ittifak üyesi 30 ülkenin tamamının onayı gerekiyor.

Ancak Türkiye iki ülkenin NATO’ya katılmalarına çekince koymuş, bu tutumuna gerekçe olarak da iki ülkenin “teröristlerle mücadele konusunda yeterince kararlı olmamasını” göstermişti.

Son olarak Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Stockholm’de Kuran-ı Kerim’in yakılması ve yırtılması eylemlerinin ardından İsveç’in NATO üyeliğini desteklemeyeceklerini bildirdi.

Buna karşın Erdoğan Finlandiya’nın üyelik başvurusuna ise olumlu yaklaştıklarının sinyalini verdi. Perşembe günü Fin gazetesi “Ilta-Sanomat” tarafından yayınlanan bir ankete katılanların çoğunluğu, İsveç’in başvurusunun onaylanmasının uzaması halinde Finlandiya’nın beklememesi gerektiğini savundu.

Şimdiye kadar 28 NATO ülkesi İsveç ve Finlandiya’nın başvurusuna onay verirken Türkiye ve Macaristan bu konuda henüz yeşil ışık yakmadı.

Paylaşın

Finlandiya’dan “NATO Üyeliği” Açıklaması: İsveç’le Aynı Anda…

İsveç ve Finlandiya’nın NATO (Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü) üyelikleri süreci gündemin öne çıkan konuları arasında olmaya devam ediyor. Finlandiya Dışişleri Bakanı Haavisto, ülkesinin NATO’ya  başvuru sürecinde en yakın askeri ortağı olan İsveç’le aynı yönde hareket etmeyi sürdüreceğini söyledi.

NATO’ya üye olan 30 ülke içinde İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyelik başvurularını onaylamayan ülkeler sadece Türkiye ve Macaristan.

NATO’nun 5’inci maddesi, tüm üye ülkelerin karşılıklı savunma taahhüdünde bulunmalarını şart koşuyor ve bir üyeye yönelik saldırının tüm üyelere yönelik olarak kabul edileceğini kaydediyor.

Finlandiya Dışişleri Bakanı Pekka Haavisto, ülkesinin NATO’ya komşusu İsveç’le aynı zamanda katılma planına sadık kalacağını ve NATO’ya katılımın Temmuz ayından sonraki bir tarihe sarkmamasını umduğunu söyledi.

Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesinden sonra geçen yıl NATO’ya üyelik başvurusu yapan İsveç ve Finlandiya, Türkiye’nin itirazlarıyla karşılaşmıştı.

Türkiye, İsveç ve Finlandiya, süreci ilerletmek amacıyla Madrid’te bir mutabakat zaptı imzalamış, ancak Türkiye, İsveç’in başkenti Stockholm’de Kuran yakılan protesto eylemleri üzerine görüşmeleri askıya almıştı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün, Ankara’nın Finlandiya’nın NATO’ya İsveç’ten önce katılmasını kabul edebileceğini söylemiş, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da bugün benzer açıklamalar yapmıştı.

Ancak Finlandiya Dışişleri Bakanı Haavisto, ülkesinin NATO’ya başvuru sürecinde en yakın askeri ortağı olan İsveç’le aynı yönde hareket etmeyi sürdüreceğini söyledi.

Haavisto, Hensinki’de düzenlediği basın toplantısında, ”Güçlü dileğimiz, NATO’ya İsveç’le beraber katılmak yönündedir. Macaristan ve Türkiye dahil gelecekteki NATO ortaklarımıza Finlandiya ve İsveç’in güvenliğinin el ele ilerleyeceğini ifade ettik” dedi.

İsveç Dışişleri Bakanlığı’ndan bir sözcü konuya ilişkin açıklama yapmayı reddetti.

NATO’ya üye olan 30 ülke içinde İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyelik başvurularını onaylamayan ülkeler sadece Türkiye ve Macaristan.

Çok sayıda uzman, Türkiye’de Mayıs ayında yapılması planlanan cumhurbaşkanlığı ve meclis seçimlerinden önce İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyelik başvurularında ilerleme kaydetmenin zor olacağı görüşünde. Ancak Haavisto yine de İsveç ve Finlandiya’nın önümüzdeki birkaç ay içinde NATO üyesi olabileceklerini umduğunu dile getirdi.

Haavisto, “Temmuz’da Vilnius’da yapılacak NATO zirvesini önemli bir dönüm noktası olarak görüyorum ve iki ülkenin en geç o zaman NATO üyesi olarak kabul edileceklerini umuyorum” dedi.

Türkiye, özellikle İsveç’in çoğu Kürt militanları ve 2016 yılındaki darbe girişiminin sorumluları olarak tanımladığı teröristler konusunda daha açık bir tavır almasını istiyor.

Türkiye’nin güvenlik kaygılarını ciddiye aldığını kaydeden İsveç ise geçen yıl Haziran ayında imzalanan üçlü mutabakat zaptını uyguladığını belirtiyor. Ancak Ankara, İsveç’in yeterli adım atmadığında ısrarlı.

Bu durum, Rusya’yla bin 300 kilometre uzunluğunda sınıra sahip olan Finlandiya’nın İsveç olmadan NATO üyelik sürecine devam edebileceği spekülasyonlarını doğurdu.

Ancak Finlandiya Dışişleri Bakanı Haavisto, Amerika, İngiltere ve diğer NATO üyesi ülkelerin verdiği güvenlik garantilerinin Finlandiya’nın sabırlı olabileceği anlamına geldiğini kaydetti.

Haavisto, “NATO’nun 5’inci maddesiyle aynı olmasa da bu güvenlik garantilerini memnunlukla karşılıyoruz. Bu garantiler bizim için çok önemli” dedi.

NATO’nun 5’inci maddesi, tüm üye ülkelerin karşılıklı savunma taahhüdünde bulunmalarını şart koşuyor ve bir üyeye yönelik saldırının tüm üyelere yönelik olarak kabul edileceğini kaydediyor.

İki ülkenin üyeliği NATO için neden önemli?

Teknik olarak Finlandiya NATO’ya tek başına üye olabilir; ancak NATO açısından İsveç üzerinden stratejik bir kara erişimi olmadan Finlandiya’nın savunulmasının zor olacağı ifade ediliyor.

Finlandiya da ancak İsveç’in üyeliğinin Türkiye tarafından kalıcı bir şekilde engellenmesi halinde farklı bir rotayı değerlendirebileceğini belirtiyor.

Finlandiya’nın Rusya ile 1300 kilometrelik bir kara sınırı bulunuyor. Baltık Denizi’nin en büyük adası olan İsveç’in Gotland adası da Rusya’nın Baltık Filosu’nun bulunduğu Kaliningrad’a 300 kilometre mesafede.

Her iki ülke kolektif savunma sebebiyle NATO’ya birlikte üye olmalarını güvenliklerini sağlamanın en iyi yolu olarak görüyor.

Finlandiya’nın 285 bin askeri personeli seferber etme kapasitesi ve yaklaşık 650 tankı var. Güçlü hava kuvvetlerine sahip olan İsveç’in de Baltık Denizi koşullarına uyum sağlayan denizaltı filosu bulunuyor.

Stratejik olarak iki ülke NATO’nun Rusya’ya karşı oluşturduğu cephedeki boşluğu kapatırken, ittifaka Baltık bölgesinde gücünü yansıtma imkanı vermesi öngörülüyor.

Paylaşın

Finlandiya’dan Kritik Türkiye Kararı: Askeri Malzeme İhracat Yasağını Kaldırdı

Finlandiya ve İsveç’in NATO’ya (Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü) üyelik süreci son gelişmelerle olumsuz etkilense de, Finlandiya Savunma Bakanlığı, ülkesinin Türkiye’ye askeri malzeme ihracatı için 2019’dan bu yana ilk ticari lisansı onayladı.

Helsinki’nin NATO üyeliği başvurusuna onay vermek için Ankara’nın dile getirdiği koşullardan biri Finlandiya’nın bu lisansı yeniden tesis etmesiydi. 28 Haziran’da Madrid’deki zirvede İsveç ve Finlandiya, NATO üyelik başvurularına Türkiye’nin veto tehdidini kaldırması şartıyla, bu satışların önünü yeniden açacak değişikliği yapma taahhüdü vermişti.

Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyini hedef alan askeri harekatı nedeniyle Finlandiya ve İsveç hükümetleri Ekim 2019’da Türkiye’ye yaptırım uygulayarak askeri teçhizat ihracatını askıya almıştı. Savunma Bakanlığı özel danışmanı Riikka Pitkanen, AFP haber ajansına verdiği demeçte, zırh yapımında kullanılan çelik için ihracat lisansı verildiğini söyledi.

Ambargonun kaldırılarak ihracatın yeniden başlatılması, üç ülke arasında geçen haziran ayında imzalanan mutabakat zaptında yer alıyor. Bu arada Savunma Bakanının kararı, Başbakan Sanna Marin liderliğindeki koalisyon hükümetinde yer alan siyasi partilerden birinin eleştirisine neden oldu.

Koalisyon hükümeti ortaklarından Sol İttifak lideri Li Andersson, Twitter üzerinden yaptığı açıklamada, “Sol İttifak, savaş halindeki ya da insan haklarını ihlal eden ülkelere savunma teçhizatı ihracatını desteklemiyor. Finlandiya’nın, Türkiye’ye zırhlı çelik ihracatına izin vermemesi gerektiği kanaatindeyiz. Savunma Bakanı Mikko Savola, koruyucu çelik için Türkiye’ye ihracat lisansı verilmesine kendisi verdi. Ruhsat, Savunma Bakanı tarafından verildi ve konu hükümet içinde tartışılmadı.” ifadelerini kullandı.

İsveç de Eylül ayında Türkiye’ye askeri malzeme ihracatına yönelik yasağı kaldırmıştı. İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliği için askeri ittifakın 30 üyesinin de onay vermesi gerekiyor. Türkiye, Stockholm’de aşırı sağcı bir grubun Kuran yakma eylemine izin verilmesi üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İsveç, NATO’ya başvurusuyla ilgili bizden destek beklemesin” demişti.

Paylaşın

ABD’den İsveç Ve Finlandiya Açıklaması: Birlikte NATO’ya Üye Olmalı

Finlandiya ve İsveç’in NATO’ya (Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü) üyelik süreçlerine ilişkin soruyu yanıtlayan ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price, ABD’nin Finlandiya ve İsveç’in ilk fırsatta birlikte NATO’ya üye olmalarını istediğini ifade etti.

Washington’un Finlandiya’nın İsveç olmadan İttifak’a olası katılımını destekleyip desteklemeyeceği sorulan Price, ”varsayımsal” olarak nitelendirdiği bu konuda yorum yapmayı reddetti.

Böyle bir sorunun gündemlerinde olmadığını söyleyen Ned Price, ”Bu her zaman Finlandiya ve İsveç’le ilgili yürütülen bir görüşme olmuştur’’ dedi. Price, 28 üyeli bir ittifaktan 30 üyeli bir NATO’ya dönüşümün gerçekleşmesini istediklerini kaydetti.

ABD yönetiminin, üçlü görüşmelerin durmasıyla ilgili Türk yetkililerle temasa geçip geçmediğinin sorulması üzerine, “Bir sonraki görüşme turları iptal edilmedi, ertelendi” vurgusu yapan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Price, “Bu Finlandiya, İsveç ve Türkiye’nin nerede olduklarını değerlendirmeleri için bir fırsattır. Açıkçası bu istişarelerin devam ettiğini görmek istiyoruz” diye konuştu.

Üçlü mutabakat kapsamında meselelerin Türkiye, Finlandiya ve İsveç arasında çözülmesi gerektiğini belirten Price, “Bu mutabakatın imzalanmasında yanlarında bulunmaktan gurur duyduk ancak nihayetinde biz bu mutabakatın bir tarafı değiliz. Söyleyebileceğim tek şey Finlandiya ve İsveç’in Türkiye ile üçlü mutabakat kapsamında verdikleri taahhütleri yerine getirmek üzere somut adımlar attıklarıdır’’ dedi.

İsveç Başbakanı’ndan açıklama: Provokatörler

Öte yandan, İsveç Başbakanı Ulf Kristersson da dün Dışişleri Bakanı Tobias Billström ve Savunma Bakanı Pal Jonson ile başkent Stockholm’de düzenlediği ortak basın toplantısında konuyla ilgili konuştu. “İsveç’in NATO’ya katılmasının ne kadar ciddi olduğunu bazılarının anlamadığını” ifade eden İsveç Başbakanı Kristersson, “provokatörlerin İsveç’in NATO üyeliğini engellemeye çalıştığını” söyledi:

“İsveç, 2. Dünya Savaşı’ndan sonra en ciddi güvenlik sorununu yaşıyor. İsveç’in NATO’ya katılmasının ne kadar ciddi olduğunu bazıları anlamıyor. Provokatörler, İsveç’in üyeliğini engellemeye çalışıyor. Türkiye ile tekrar işleyen bir diyaloğa dönmek istiyoruz. Türkiye, kendi kararlarını kendi verir, buna saygı duymak zorundayız, bu süreci sakinleştirmek istiyoruz.”

“Finlandiya ve İsveç, NATO’ya birlikte girmek istiyor”

Kristersson, Finlandiya’nın İsveç ile NATO’ya beraber girmek istediğine de dikkat çekerek, “Finlandiya, hala NATO’ya İsveç ile beraber girmek istiyor. İsveç’in NATO’ya üye olması engellenirse, bu durum Finlandiya’nın NATO’ya yalnız girmesine engel teşkil etmez” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İsveç’e yönelik son açıklamalarına da değinen Kristersson, “Erdoğan’ın açıklamasına yorum yapmayacağım. Bunu kimsenin, ‘Erdoğan kapıyı kapattı’ şeklinde yorumladığını sanmıyorum” değerlendirmesini yaptı.

Kristersson, İsveç’in NATO üyeliği konusunda açık konuşmak istediğini ifade ederek özetle şöyle dedi: 28 ülke, İsveç’in ve Finlandiya’nın NATO üyeliği hakkında bireysel kararlar aldı, Türkiye kendi kararını veriyor. İsveç, Finlandiya ve Türkiye arasındaki anlaşmaya uymamız için işleyen bir diyalog gerektiriyor ve bu garip bir şey değil. Aksi takdirde bunun İsveç güvenliği için sonuçları var.

Billström: Hükümet durumu yakından takip ediyor

İsveç Dışişleri Bakanı Billström ise Türkiye’nin Stockholm Büyükelçiliği önünde Kuran yakılmasına değinerek, şunları kaydetti: “Kitapların yakılmasının çok karanlık bir tarihi vardır. Bunu belirtmek, Türkiye’ye yaranmaya çalışmak değildir.

“Türkiye’de ve protestoların düzenlendiği Afganistan ve Pakistan gibi diğer ülkelerde sert tepkiler var. Sosyal medyada, İsveç mallarını boykot etmek isteyen sesler yükseldi. Hükümet, durumu yakından takip ediyor.”

Savunma Bakanı Jonson da İsveç’in NATO’ya üye olması için çabalarının devam edeceğini ve bunun İsveç’in NATO güvenliğine çok şey katacağını söyledi.

Paylaşın