Hepatit nedir? Belirtileri, Nedenleri, Tedavisi

Karaciğerin bazı etkenlere bağlı olarak iltihaplanma durumu olarak tanımlan Hepatit, erken teşhis edilmediğinde karaciğer yetersizliği başta olmak üzere birçok hastalığa davetiye çıkarabilir. Tedavi edilmezse siroz, karaciğer yetersizliği ve daha pek çok hastalığa yol açarak dünyada her yıl binlerce kişinin ölümüne yol açmaktadır.

Hepatit denilince akla ilk olarak viral olan “kronik hepatitler” gelmektedir. Viral hepatitler ise virüs tipine bağlı olarak Hepatit A, Hepatit B, Hepatit C, Hepatit D, Hepatit E, Epstein-Barr virüsünün yol açtığı hepatit ve herpes virüsü hepatiti olarak adlandırılıyor. Hepatit A, E ve Epstein-Barr virüsü gibi virüslere bağlı hepatitlerde, virüs haftalar ya da aylar içinde iltihaba neden olup, vücut virüse karşı savaşıyor ve onu yenip, kendini virüsten temizleyebiliyor.

Ancak Hepatit B, C ve D’de hastalık akut (başlayıp daha sonra) olmayıp kronikleşebiliyor. Yani bu mikrop vücutta sürekli tutunup, ilerleyen zamanlarda karaciğerde siroz oluşumuna yol açabiliyor. Hepatit D ise yalnızca Hepatit B ile infekte kişilerde kronikleşebiliyor. Türkiye’de mikrobun artık çok iyi tanınmış olması, nasıl bulaştığının iyi bilinir hale gelmesi, tanının çok hızlı konulabilmesi, nasıl önlem alınacağının bilinmesi ve basın-yayın organlarının bilgilendirici yayınlara yer vermesi sayesinde, yeni kuşaklarda kronik hepatit hastalarının görülme sayısı hızla azalıyor.

Hepatit nasıl bulaşır?

Hepatit A, virüsü taşıyan dışkı ile kirlenmiş su ve besin maddelerinin (sebze ve meyveler) ağızdan alınması ile bulaşır. Bulaşmada ellerin rolü büyüktür. Virüs ellerde saatlerce canlı kalabilir. Okullardaki sıra ve kapı kolları, tuvaletlerdeki musluklar virüs taşıyan dışkı ile kirlenebilir. Buralardan eller aracılığı ile ağızdan bulaşma daha kolay ve yaygın olur.

Hepatit B ve C, kan ve vücut sıvıları ile bulaşır. Buradaki temel mekanizma, virüsle bulaşmış kan ya da vücut sıvılarının, yeni bir kişinin dolaşım sistemine bulaşmasıdır. Bu nedenle diş çekimi gibi tıbbi girişimler, kan nakilleri, cinsel ilişki başlıca risk faktörlerini oluşturur. Hepatit B’de cinsel yolla bulaşma ön planda iken; Hepatit C’de kan yolu ile bulaşma ön plandadır.

Kan ve vücut sıvılarındaki hepatit B virüsünün bulaşıcılığı AIDS’e neden olan HIV virüsüne göre 100 kat daha fazladır. Bu nedenle hepatit B’li kişilerin cinsel partnerleri mutlaka güvenli seks için önlem almalı (prezervatif kullanımı gibi) ve en önemlisi aşılanmalıdır.

Belirtileri;

Hepatit B veya Hepatit C virüslerinin bulaşma yolları aynı olsa da kronikleşme oranları farklılık gösteriyor. Kişinin yaşı ne kadar gençse, kronikleşme oranı da o kadar artıyor. Anneden doğum sırasında bulaşan virüs yüzde 90 oranında kronikleşirken, bu oran beş yaş altında yüzde 15 ile 30, yetişkinlerde ise yüzde 5’in altında görülüyor. Hepatit B hastalarında mikrobun vücuda girmesinin ardından önce akut bir enfeksiyon gelişebiliyor ve vücut mikrobu yenip, tamamen temizleyebiliyor.

Yetişkinlerde mikrop vücuttan temizlendikten sonra hasta ona karşı doğal bir bağışıklık geliştiriyor ve mikrop tekrar geldiğinde hastalık oluşmuyor. Hepatit B, akut döneminde nadiren ölümlü tablolara yol açıyor. Hepatit C’de vücudun mikrobu yenme oranı yüzde 15, hastalığın kronikleşme oranı ise 85 civarında gerçekleşiyor. Bir çocuğun yeni gelişen bağışıklık sistemi, mikrobu tanımıyor ve onunla savaşamıyor. Tüm viral enfeksiyonlarda olduğu gibi halsizlik, kırgınlık, yorgunluk, bulantı, kusma, hafif ateş, ishal gibi belirtilere bazen göz aklarında sarılık ve idrar renginde koyulaşma da eşlik edebiliyor.

Tanı;

Hepatitlerde kesin tanı kan testi ile konulur. Bu nedenle hepatitten şüphelenilen bir durumda hiç vakit kaybetmeden en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.

Tedavisi;

Akut hastalıkta özel bir tedavi yoktur. Bazı hastaların, hastanede yatarak tedavi olmaları gerekebilir, serum ve diğer ilaçlar kullanılır. Hastaya sindirimi kolay yiyecekler verilir. Yağı az yiyecekler önerilir. Üzüm, bal gibi glikozdan zengin besinlerin mönüde yer alması uygundur. İstirahat önerilir. Akut hastalık genel olarak 4-6 haftada kendiliğinden iyileşip şifa ile biter. B virüsü hepatitinde, hasta görünürde iyileşmiş olsa bile, virüs, 6 aydan sonra hala kanda bulunmaya devam ediyorsa, hastalık kronik döneme geçmiş demektir. Bu kişiler için düzenli doktor kontrolü esastır.

İlerleyen (kronikleşen ) hepatit B ve hepatit C enfeksiyonları için tedavi seçenekleri vardır. B ve C virüsü taşıyıcısı, hasta olmasa bile, kanı ve diğer vücut sıvıları ile hastalığı başkalarına bulaştırabileceğini bilmelidir. Her 4-6 ayda bir karaciğer fonksiyon testlerini yaptırmalıdır. Alkol almaktan kaçınmalı, herhangi bir nedenle ilaç almak zorunda kalırsa bunu doktoruna danışmalıdır.

Korunma ve öneriler;

Hepatit A için;

  • Eğer Hepatit A’ ya karşı bağışıklığınız yoksa mutlaka aşılanın
  • Dışkı değmiş su ve yiyeceklerle bulaştığı için; her tuvaletten sonra, yemek hazırlamaya başlamadan ve yemek yemeden önce mutlaka ellerinizi yıkayın

Hepatit B ve C için;

  • Hepatit B’ye karşı bağışıklığınız yoksa mutlaka aşılanın
  • Diş fırçası, jilet, tırnak makası gibi kişisel bakım malzemelerinizi kimseyle paylaşmayın
  • Güvenli seks için mutlaka prezervatif kullanın
  • Dövme, piercing gibi girişimlerin riskli olduğunu unutmayın
  • İlaç bağımlığınız var ise enjektörünüzü paylaşmayın
  • Hepatit B taşıyıcı ya da hastasıysanız tıbbi bir girişim öncesi mutlaka hekiminize haber verin
  • Hepatit B taşıyıcı ya da hastasıysanız kesinlikle kan ve organ bağışında bulunmayın!
Paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir