Gazze’de İsrail Saldırılarında Can Kaybı 29 Bin 313’e Yükseldi

Hamas’ın başlattığı Filistin – İsrail savaşının 138. günü geride kalırken, Gazze Şeridi’ndeki Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail’in saldırılarına ilişkin yazılı açıklama yaptı.

Haber Merkezi / Son saldırılarda 118 kişinin yaşamını yitirdiği ve bölgedeki can kaybının 29 bin 313’e çıktığını bildiren Bakanlık, İsrail güçlerinin 163 Filistinliyi daha yaraladığı ve toplam yaralı sayısının 69 bin 333’e ulaştığı kaydedildi.

Sağlık Bakanlığının açıklamasında halen enkaz altında ve yol kenarlarında ölülerin bulunduğu ancak İsrail güçlerinin engellemesi nedeniyle sağlık ekipleri ile sivil savunma görevlilerinin cenazelere ulaşamadığı vurgulandı.

Öte yandan Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde (BMGK), Cezayir tarafından sunulan ve Gazze’de acil insani ateşkes talep eden karar tasarısını veto etti.

15 üyeli Güvenlik Konseyi’nde(BMGK), daimi üyelerden ABD, ‘hayır’ yönünde veto hakkını kullanırken İngiltere ‘çekimser’ kaldı. Güvenlik Konseyi’nin diğer 13 üyesi ise lehte oy kullandı. Bu, ABD’nin 7 Ekim’de başlayan savaşta, Gazze’de ateşkes talep eden bir BM Güvenlik Konseyi kararını üçüncü kez veto edişi olarak kayıtlara geçti.

Oylamadan önce konseye seslenen Cezayir’in BM Daimi Temsilcisi Amar Bendjama, “Bu karar taslağı lehinde oy kullanmak Filistinliler’in yaşam hakkına destek vermek anlamına gelir. Buna karşılık, aleyhte oy kullanmak, onlara uygulanan acımasız şiddeti ve toplu cezalandırmayı onaylamak anlamına gelir” diye konuştu.

Keza her Filistinlinin “ölüm ve soykırım”ın hedefinde olduğunu belirten Bendjama, “Konsey ateşkes çağrısı yapmadan önce daha kaç masum canın kurban edilmesi gerek?” sorusunu yöneltti.

ABD’nin BM Daimi Temsilcisi Linda Thomas-Greenfield oylama öncesinde konseye hitaben yaptığı açıklamada, “Konseyin şu anda atacağı her adım bu hassas ve devam etmekte olan müzakerelere engel değil, yardımcı olmalıdır. Biz şu anda masada olan karar tasarısının aslında bu müzakereleri olumsuz etkileyeceğine inanıyoruz” dedi.

Thomas-Greenfield, “Hamas’ın rehineleri serbest bırakmasını gerektiren bir anlaşma olmaksızın derhal ve koşulsuz bir ateşkes talep etmek, kalıcı bir barış getirmeyecektir. Aksine Hamas ve İsrail arasındaki çatışmaları uzatabilir” şeklinde konuştu.

ABD’nin vetosu sonrası ne olacağını zaman gösterecek. Ancak Cezayir öncülüğündeki ‘Arap Grubu’, karar tasarısını BM üyesi 193 ülkenin tamamını kapsayan BM Genel Kurulu’na götürebilir. Zira tasarının burada ezici çoğunlukla onaylanmasına kesin gözüyle bakılıyor. Ancak BM Genel Kurul kararlarının yasal bağlayıcılığı bulunmuyor.

Aralık ayında 193 üyeli BM Genel Kurulu’nun dörtte üçünden fazlası acil insani ateşkes talebine onay verdi. Bu arada BM Genel Kurul kararları Her ne kadar bağlayıcı olmasa da, savaşa dair küresel görüşü yansıtan siyasi bir ağırlık taşıyor.

Gazze’de şartlar daha da ağırlaşıyor

Ayrıca Birleşmiş Milletler’e bağlı Dünya Gıda Programı tarafından yapılan açıklamada, Gazze’nin kuzeyine gıda sevkiyatının durdurulduğu belirtildi ve bölgedeki açlık tehlikesinin arttığına dikkat çekildi.

Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu(UNICEF) tarafından yapılan değerlendirmede de bölgedeki her 6 çocuktan birinin akut olarak yetersiz beslendiği belirtildi.

BM verilerine göre, Gazze’ye giriş yapan yardım kamyonlarının sayısı son iki haftada yarı yarıya azaldı. Yetkililer, İsrail’in devam eden saldırıları ve yardım konvoylarının güvenliğinin sağlanamaması nedeniyle sevkiyatların sekteye uğradığını belirtiyor.

Aksayan yardımlar, İsrail’in operasyonlarını sürdürdüğü ve 7 Ekim’den bu yana 2 milyon 300 bin kişinin evlerini terk etmek zorunda kaldığı bölgedeki şartların daha da zorlaşmasına neden oluyor. Gazze’nin kuzeyinde özellikle son iki günde çatışmaların yoğunlaştığı ifade ediliyor.

İsrail birliklerinin Ekim ayı sonunda Gazze’ye girmesinden bu yana Gazze Şeridi’nin kuzey bölgesi tecrit edilmiş durumda. Bölgenin büyük bir bölümü enkaza dönmüş vaziyette ve yüzbinlerce Filistinli büyük ölçüde yardımlara erişemiyor. Bölgede yaşayan ailelerin günde bir öğünle yetindiği ve ekmek pişirmek için genellikle hayvan ve kuş yemlerini tahıllarla karıştırmaya başladığı ifade ediliyor.

Dünya Gıda Programı yetkilileri, yardım konvoylarının güvenliğinin sağlanamamasının en büyük sorun olduğunu, kamyonların hedef olduğunu ya da bölgede saldırıya uğradıklarını belirtiyorlar. Yardımların bu hafta yeniden ulaştırılmaya başlanmasına çalışıldığı ancak başarılı olunamadığı ifade ediliyor.

Dünya Gıda Programı yaptığı açıklamada da “İnsanlar şimdiden açlığa bağlı nedenlerden ölüyor” diyerek “açlık ve hastalığa doğru hızlı bir kayma” uyarısında bulundu.

Öte yandan UNICEF yetkilisi Ted Chaiban yaptığı açıklamada, Gazze’nin “önlenebilir çocuk ölümlerinde bir patlamaya tanık olmaya hazırlandığını ve bunun Gazze’de zaten dayanılmaz düzeyde olan çocuk ölümlerini daha da arttıracağını” söyledi.

UNICEF liderliğindeki bir yardım ortaklığı olan Küresel Beslenme Kümesi tarafından Pazartesi günü yayınlanan rapor, Gazze’deki hanelerin %95’inde yetişkinlerin küçük çocukların yiyebilmesini sağlamak için kendi yiyeceklerini kısıtladığını, ailelerin %65’inin ise günde sadece bir öğün yemek yediğini ortaya koydu.

Rapora göre Gazze’deki 5 yaş altı çocukların yüzde 90’ından fazlası günde iki ya da daha az çeşit gıdayla besleniyor ve bu durum ciddi gıda yoksulluğu olarak biliniyor. Benzer bir oran da bulaşıcı hastalıklardan etkileniyor ve çocukların yüzde 70’i son iki hafta içinde ishal oldu. Gazze’deki konutların yüzde 80’inden fazlasının temiz ve güvenli sudan yoksun olduğu belirtiliyor.

Yetkililer İsrail’in saldırıları öncesinde Gazze Şeridi’nde akut yetersiz beslenme sorununun yüzde 1 düzeyinde olduğunu ifade ediyorlar. Aralık ayında yayınlanan bir BM raporu Gazze nüfusunun tamamının gıda krizi içinde olduğunu ve her dört kişiden birinin açlıkla karşı karşıya olduğunu ortaya koymuştu.

Paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir