Birleşmiş Milletler’den “İklim Çöküşüne Giriyoruz” Uyarısı

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri António Guterres, “iklim çöküşünün” başladığı uyarısında bulunarak, “Gezegenimiz kaynayan bir mevsimi -kayıtlardaki en sıcak yazı- daha yeni arkada bıraktı” dedi. 

BM Genel Sekreteri Guterres İngilizce’de yazın en sıcak günleri için kullanılan “köpek günleri”* deyimine atıfta bulunarak “Yazın köpek günleri yalnızca  havlamakla kalmıyor, ısırıyor” dedikten sonra insanlığın dizginlerini salıverdiği fosil yakıtlara bağımlılığının sonuçlarını sıraladı.

António Guterres, iklim krizinin dünya çapında gitgide daha aşırı hava koşullarını tetiklemeye devam ederken, liderlere “şimdi iklim çözümleri için ateşi körükleme” çağrısında bulundu.

Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO) raporu Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri António Guterres’in kuzey yarımkürede küresel ısınma rekorlarının kırıldığı 2023 yazının yol açtığı gelişmelere yönelik çarpıcı ifadelere yer verdiği bildirisiyle eş zamanlı olarak yayımlandı.

WMO raporu her yıl 7 Eylül’de kutlanan “mavi gökyüzü için Uluslararası Temiz Hava Günü” arifesinde yayınlandı. 2023 kutlamalarının teması Temiz Hava İçin Birlikte, hava kirliliğinin üstesinden gelmek üzere ortaklıkları güçlendirme, yatırımları artırma ve sorumluluğu paylaşma ihtiyacına odaklanıyor.

Dünya, yazılı kayıtlara geçen -büyük bir farkla- en sıcak Ağustos ayını ve 2023 Temmuz’undan sonra tarihte şimdiye kadarki en sıcak ikinci ayı geride bıraktı. Haziran’ı da içine alan verilerle birlikte yerküre tarihte bugüne kadarki en sıcak üç aylık dönemi geçirmiş oldu. 2023, genel olarak, 2016’dan sonra kaydedilen ikinci en sıcak yıl oldu.

“İklim çöküşünün” başladığı uyarısında bulunan BM Genel Sekreteri, “Gezegenimiz kaynayan bir mevsimi -kayıtlardaki en sıcak yazı- daha yeni arkada bıraktı” dedi.

Guterres İngilizce’de yazın en sıcak günleri için kullanılan “köpek günleri”* deyimine atıfta bulunarak “Yazın köpek günleri yalnızca  havlamakla kalmıyor, ısırıyor” dedikten sonra insanlığın dizginlerini salıverdiği fosil yakıtlara bağımlılığının sonuçlarını sıraladı.

BM Genel Sekretei, iklim krizinin dünya çapında gitgide daha aşırı hava koşullarını tetiklemeye devam ederken, liderlere “şimdi iklim çözümleri için ateşi körükleme” çağrısında bulundu.

Genel Sekreter’in açıklamasının hemen ardından yayımlanan 2023 WMO Hava Kalitesi ve İklim Bülteni, dünyanın dikkatini sıcak hava dalgalarının yol açtığı tahribata çekiyor.  WMO, yüksek sıcaklıkların yalnızca kendi başlarına bir tehlike olmakla kalmadığını, aynı zamanda hava kirliliğini de tetiklediklerini belirtiyor.

2022 verilerine dayalı olarak hazırlanan rapor, geçtiğimiz yıl sıcak hava dalgalarının hava kalitesinde nasıl tehlikeli bir düşüşü  körüklediğini gösteriyor.

WMO Genel Sekreteri Prof. Petteri Taalas, raporun bulgularına ilişkin açıklamasında “Sıcak hava dalgaları, insan sağlığı, ekosistemler, tarım ve esasen gündelik yaşamlarımız üzerindeki zincirleme etkileriyle hava kalitesini kötüleştiriyor” dedi. Taalas, kısır döngüden çıkabilmek için iklim değişikliği ve hava kalitesinin birlikte ele alınması gerektiğini söyledi.

“İklim değişikliği demleniyor”

İklim değişikliği, sıcak hava dalgalarının sıklığını ve yoğunluğunu artırıyor. Bülteni derleyen Küresel Atmosfer İzleme ağındaki WMO bilim görevlisi Lorenzo Labrador, “Orman yangınlarından çıkan duman[ın], sadece hava kalitesini ve sağlığını etkilemekle kalmayıp, bir cadı kazanındaki gibi aynı zamanda bitkilere, ekosistemlere ve mahsullere de zarar veren ve atmosferde daha fazla karbon salımına ve dolayısıyla daha fazla sera gazına yol açan kimyasallar içer[diğini]” açıklıyor.

Geçtiğimiz yaz kuzey yarım küredeki sıcak hava dalgası, zararlı parçacıklar ve azot oksitler benzeri reaktif gazlar türünden kirletici konsantrasyonların çoğalmasına neden oldu. Avrupa’da, yüzlerce hava kalitesi izleme alanı, sekiz saate kadar varan sürelerde Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) ozon hava kalitesi alarm düzeyi olan 100 μg m3 (metreküpte 100 mikrogram) üzerinde değerler kaydetti.

Isı söz konusu olduğunda, kentlerde yaşayanlar genellikle sıcak havalardan en yoğun biçimde etkileniyorlar. Yoğun altyapı ve çok sayıda yüksek binayla kuşatılan kentsel alanlar, kırsal çevreye kıyasla çok daha yüksek sıcaklıklarla karşı karşıya kalıyorlar.

Bu etki genellikle bir “kentsel ısı adası” oluşumu olarak adlandırılıyor. Gece gündüz sıcaklık farkının büyüklüğü değişebilir ancak geceleri 9° C’ye  kadar ulaşabilir. Sonuçta kentlerde yaşayan ve çalışan insanlar, geceleri bile tehlikeli ısı stresi altında kalabilirler.

Ancak, Brezilya’nın São Paulo kentinde yapılan bir araştırma kapsamında hem sıcaklık hem de CO2 ölçümlerinin, iklim değişikliği için doğa temelli çözümlerin yararlarını gösterdi. Şehirlerde daha fazla yeşil alan sağlanarak olumsuz etkilerin kısmen azaltıldığını gösterdi.

(Kaynak: Bianet)

Paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir