BM’den ‘Gazze’ Açıklaması: Çatışmaların Yeniden Başlaması Felaket

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, Gazze Şeridi’nde bir haftadır devam eden ‘insani aranın’ bitmesi sonrası, yeniden tırmanışa geçen çatışmalara ilişkin yaptığı açıklamada, “Bir felaket” dedi.

Haber Merkezi / Volker Türk, Cuma günü yaptığı açıklamada, “İsrail siyasi ve askeri liderliklerinin operasyonları genişletmeyi ve yoğunlaştırmayı planladıklarına işaret eden son açıklamaları çok endişe verici” dedi.

BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Türk, çatışan taraflar üzerinde etkili olan siyasi otoritelere ateşkesin yeniden sağlanması için çabalarını iki katına çıkarmaları çağrısında bulundu.

Şiddete derhal son verilmesini ve kalan tüm rehinelerin koşulsuz olarak serbest bırakılmasını talep eden Türk, “İşgalci bir güç olarak İsrail’in” Gazze halkına temel ihtiyaç malzemelerini sağlaması çağrısı yaptı.

Katar ve Mısır’ın arabuluculuğunda İsrail ile Hamas arasında çatışmaların geçici olarak durdurulmasına yönelik anlaşma, 24 Kasım Cuma günü, ilk etapta dört günlüğüne yürürlüğe girmişti.

İsrail, ‘insani aranın’, en az 10’ar rehinenin serbest bırakılması durumunda birer gün daha uzatabileceğini açıklamıştı. Dün de Hamas’ın sürenin dolmasına az bir süre kala, serbest bırakılacak kişilerin listesini iletmesiyle ‘insani ara’ bir gün daha uzatılmıştı.

‘İnsani aranın’ 7. gününde Hamas elindeki 8 İsrailli rehineyi daha serbest bırakırken, İsrail de 30 tutukluyu daha bıraktı. Son serbest kalan tutuklulardan 23’ünü çocuk, 7’sinin kadın olduğu açıklandı. ‘İnsani ara’ süresince yapılan rehine ve tutuklu takasında toplamda 80’i İsrailli 110 rehine ve 240 Filistinli tutuklu serbest kaldı.

Reuters haber ajansına konuşan bir kaynak, arabulucu ülkeler Katar ve Mısır’ın hem Hamas hem de İsrail ile, ateşkesin bozulması sonrasında da temasta olduğunu ve görüşmelerin devam ettiğini bildirdi.

Hamas, yazılı bir açıklama yaparak bu sabah itibarıyla sona eren geçici ateşkes anlaşmasının uzatılması için yaptıkları tüm tekliflerin İsrail tarafından reddedildiğini bildirdi. Hamas’tan yapılan yazılı açıklamada, ‘insani ara’nın uzatılması ve diğer rehinelerin de serbest bırakılması için gece boyu müzakerelerin sürdüğü ifade edildi.

İsrail ordusu, “Hamas operasyonel duraklamayı ihlal etti ve buna ek olarak İsrail topraklarına doğru ateş açtı. İsrail Savunma Kuvvetleri Gazze Şeridi’nde Hamas terör örgütüne karşı çatışmalara yeniden başladı.” dedi.

Açıklamada savaş uçaklarının Gazze’deki “Hamas terör hedeflerini vurduğu” belirtilirken, AFP muhabirleri bölgenin kuzeyinde ve güneyinde hava saldırıları düzenlendiğini bildirdi.

Hamas’a yakın bir kaynak AFP’ye yaptığı açıklamada, grubun silahlı kanadının “çatışmaya devam etme” ve “Gazze Şeridi’ni savunma” emri aldığını söyledi.

İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, Blinken ile görüştükten sonra ofisi tarafından yayınlanan bir videoda “Hamas’ı ortadan kaldırmaya yemin ettik ve hiçbir şey bizi durduramayacak” dedi.

Netanyahu’nun hükümeti, abluka altında olan bölgede sivilleri nasıl koruyacağı konusunda giderek artan bir baskı altında.

Uluslararası kuruluşlar, 1,7 milyon insanın evlerini terk etmek zorunda kaldığı tahmin edilen Gazze’ye tıbbi malzeme, gıda ve yakıt ulaştırılması için daha fazla zaman tanınması çağrısında bulundu.

New York Times gazetesi, İsrail’in Hamas’ın 7 Ekim’de büyük bir saldırı planladığından haberdar olduğunu ancak istihbarat ve askeri yetkililerin planı hayal ürünü olarak nitelendirerek reddettiğini kaydetmişti.

Paylaşın

Birleşmiş Milletler’den ‘İnsanlığın Sonu’ Uyarısı

2023 yılının iklim kayıtlarının başlamasından bu yana en sıcak yıl olarak tarihe geçeceğini açıklanırken, Birleşmiş Milletler’den küresel ısınmada kritik sınırın altı yıl sonra korunamayacağı uyarısı geldi.

Küresel ısınmanın bir sonucu olarak dünya çapında daha sık ve daha şiddetli fırtınalar, kuraklıklar, seller ve orman yangınları meydana geldiğine vurgulanırken, halihazırda milyonlarca insanın bu tür olumsuzluklardan etkilenmekte olduğunu kaydedildi.

DW Türkçe’nin aktardığına göre; Dubai’de düzenlenen Dünya İklim Değişikliği Konferansı’nın (COP28) açılışında konuşan Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi İcra Sekreteri Simon Stiell, katılımcıları küresel ısınmanın ölümcül sonuçları konusunda uyardı.

Yaklaşık 200 ülkeden temsilciye seslenen Stiell, “Fosil yakıt dönemini artık kapatmazsak, kendi sonumuzu başlatmış olacağız. Ve bunun bedelini de insan hayatıyla ödemeyi kabul edeceğiz” dedi.

Küresel ısınmanın bir sonucu olarak dünya çapında daha sık ve daha şiddetli fırtınalar, kuraklıklar, seller ve orman yangınları meydana geldiğine vurgu yapan Stiell, halihazırda milyonlarca insanın bu tür olumsuzluklardan etkilenmekte olduğunu kaydetti.

Bilimsel verilere göre yer kürenin, iklime zarar veren sera gazı emisyonlarının etkisini kırarak, 1,5 derecelik küresel ısınma kritik sınırını koruyabilme yetisinin altı yıl sonra tamamen yok olacağını belirten iklim uzmanı, bunu önlemek için dünya genelindeki iklim politikalarında keskin önlemler alınmasının şart olduğunu söyledi.

Küresel ısınmanın sanayi öncesi döneme kıyasla 1,5 derece ile sınırlandırılması hedefini ifade eden kritik eşik değeri 2015 yılında Paris’te düzenlenen BM İklim Değişikliği Konferansında kabul edilmişti.

Öte yandan Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO) ön değerlendirmelere göre 2023 yılının iklim kayıtlarının başlamasından bu yana en sıcak yıl olarak tarihe geçeceğini açıkladı.

WMO’nun Perşembe günü Dubai’deki Dünya İklim Konferansı’nın başlangıcında sunduğu ön raporda, 2023 yılına ait verilerin küresel ısınmanın sanayi öncesi döneme kıyasla yaklaşık 1,4 santigrat derece arttığına işaret ettiği belirtildi. 2016’da ise bu değer yaklaşık 1,2 derece olarak ölçülmüştü.

WMO uzmanları küresel ısınma değerlerinin gelecek yıl daha da artmasının beklendiğini belirtti.

Paylaşın

BM Raporu: Dünya Yaklaşık 3 Derece Isınacak

Yeni yayınlanan bir rapora göre, ülkelerin iklim değişikliğini sınırlama yönündeki mevcut emisyon taahhütleri, dünyayı bu yüzyılda yaklaşık 3 derece ısınma yoluna sokacak.

Haber Merkezi / Birleşmiş Milletler (BM), ülkelerin iklim değişikliğiyle mücadeleye yönelik vaatlerini değerlendiren yıllık Emisyon Açığı Raporu’nu yayınladı.

Rapor, ülkelerin iklim eylemlerini artırmaması halinde, dünyanın sanayi öncesi seviyesinin 2,5 ila 2,9 derecelik bir ısınmayla karşı karşıya kalacağını ortaya koyuyor.

Raporun baş editörü Anne Olhoff, raporda yer alan bilgiler, geçen yılın raporuyla karşılaştırıldığında temelde bir şeyin değişmediğini ifade etti.

Bilim insanları, 3 derecelik bir ısınmanın, buz tabakalarının hızla erimesinden Amazon yağmur ormanlarının kurumasına kadar geri dönüşü olmayan pek çok felakete neden olabileceğini öngörüyor.

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, “Mevcut eğilimler, gezegenimizi 3 derecelik ölümcül bir sıcaklık artışına doğru itiyor” dedi.

Liderler, Paris Anlaşması’nda kabul edilen 1,5 derecelik ısınma hedefi için BM iklim zirvesi COP28 için yakında Dubai’de bir araya gelecek.

Sera gazı emisyonları 2021’den 2022’ye yüzde 1,2 artarak 57,4 gigaton karbondioksit eşdeğeri ile rekor seviyeye ulaşmıştı.

Paylaşın

2022’de 4 bin 710 Kişi Kara Mayınları Nedeniyle Hayatını Kaybetti

2022 yılında yüzde 85’i sivil olmak üzere 4 bin 710 kişi anti personel (kara) mayınları ve savaş kalıntısı patlayıcılar nedeniyle hayatını kaybetti. Mayınlar nedeniyle can kayıplarının en yüksek olduğu ülkeler Suriye ve Ukrayna oldu.

Bosna Hersek, Kamboçya, Hırvatistan, Etiyopya, Irak, Türkiye ve Ukrayna, en çok kara mayını bulunan ülkeler arasında yer alırken, dünya çapında 55 devlet ve 5 diğer bölgede anti personel mayını bulunuyor.

Birleşmiş Milletler (BM) Cenevre Ofisi’nde 20-24 Kasım’da düzenlenecek “25. Mayın Yasağı Sözleşmesi Taraf Ülkeleri Toplantısı” öncesinde Kara Mayınlarının Yasaklanması için Uluslararası Kampanya (ICBL), “2023 Kara Mayını Takip Raporu”nu yayınladı.

Bianet’in aktardığına göre, 2022’de yüzde 85’i sivil olmak üzere 4 bin 710 kişi anti personel (kara) mayınları ve savaş kalıntısı patlayıcılar nedeniyle hayatını kaybetti.

Rapora göre mayınların neden olduğu can kayıplarının en yüksek olduğu ülkeler Suriye ve Ukrayna oldu. Suriye’de 834 ve Ukrayna’da 608 kişi kara mayınları nedeniyle hayatını kaybetti.

Yemen ve Myanmar’daki çatışmalarda, mayınlar nedeniyle 500’den fazla kişi hayatını kaybetti.

Myanmar ve Rusya’nın 2022’de Ottawa Anlaşması’na uymadığı, Kolombiya, Hindistan, Myanmar, Tayland ve Tunus’ta da “devlet dışı silahlı aktörlerin” anti personel mayın kullandığı kaydedildi.

Ottawa Anlaşması’nın taraflarından Bosna Hersek, Kamboçya, Hırvatistan, Etiyopya, Irak, Türkiye ve Ukrayna, en çok kara mayını bulunan ülkeler arasında yer alıyor. Rapora göre dünya çapında 55 devlet ve 5 diğer bölgede anti personel mayını bulunuyor.

Ayrıca, sözleşmenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren, sözleşmenin tarafı 30 ülkede 169 bin 276 anti personel mayın imha edilerek 219 kilometre kare alan mayından temizlendi.

Özellikle Kamboçya ve Hırvatistan’da, 2022’ye dek mayın döşeli alanın yaklaşık yüzde 60’ının temizlendiği belirtildi.

1 Mart 1999’da yürürlüğe giren ve Ottawa Anlaşması olarak da bilinen “Mayın Yasağı Sözleşmesi”, mayınların üretimini, kullanımını, depolanmasını ve devredilmesini yasaklıyor.

Tam adı “Anti-Personel Mayınların Kullanımının, Depolanmasının, Üretiminin ve Devredilmesinin Yasaklanması ve Bunların İmhası ile İlgili Sözleşme” olan Ottawa Antlaşması’na 164 ülke taraf olurken, bunlardan 132’si anlaşmayı imzalayıp onayladı.

Sözleşmeyi imzalayan ülkelerin hiçbiri kara mayını üretmiyor.

Paylaşın

BM Genel Sekreteri Guterres: İsrail’in Operasyonlarında Yanlış Bir Şeyler Var

Hamas’ın askeri kanadı Kassam Tugaylarının başlattığı Filistin – İsrail savaşında 33. gün geride kalırken, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, Gazze Şeridi’nde öldürülen sivillerin sayısının İsrail’in Hamas militanlarına karşı operasyonlarında “bir şeylerin yanlış olduğunu açıkça ortaya koyduğunu” ifade etti.

BM Genel Sekreteri Guterres, “Hamas’ın insanları canlı kalkan olarak kullandığında yaptığı ihlaller var. Ancak, askeri operasyonlarla öldürülen sivillerin sayısına bakıldığında da açıkça yanlış olan bir şeyler var” diye konuştu. BM Genel Sekreteri, Filistin halkının her gün yaşadığı korkunç insani tabloyu görmenin İsrail’in de çıkarına olmadığını belirterek, “Bu, küresel imajı açısısından İsrail’e de fayda sağlamıyor” dedi.

Antonio Guterres, Gazze’de öldürülen çocuk sayısının da BM’nin her yıl raporladığı çatışmalardaki çocuk ölümlerinden çok daha fazla olduğuna da dikkat çekti. BM Genel Sekreteri, “Gazze’de birkaç gün içinde binlerce çocuk öldürüldü, bu da açıkça bu askeri operasyonların gerçekleştiriliş şeklinde bir hata olduğuna delalet” diye konuştu.

Gazze’de can kaybı 10 bin 569’a yükseldi

Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Dr Aşraf el-Kudra yaptığı açıklamada Gazze Şeridi’ndeki son duruma ilişkin şu bilgileri verdi: Gazze’de 4.324’ü çocuk, 2.823’ü kadın, 649’u yaşlı olmak üzere en az 10.569 kişi öldürüldü ve 26.475 kişi de yaralandı.

Son 24 saatte düzenlenen 27 saldırıda öldürülen 241 kişinin yarısı Gazze Şeridi’nin güneyindeydi. 18 hastane ve 40 sağlık ocağı hizmet dışı kaldı, çatışmalarda 193 sağlık personeli hayatını kaybetti. 1.350’si çocuk olmak üzere en az 2.550 kişi kayıp.

Bakanlık tıbbi malzeme, yakıt ve sağlık personelinin girişi ve binlerce yaralının çıkışı için güvenli bir insani koridor oluşturulması çağrısında bulundu.

“Gazze’de insani arayı destekliyoruz”

G7 ülkeleri dışişleri bakanlarının Japonya’nın başkenti Tokyo’daki zirvesi sona erdi. Gazze Şeridi’ndeki durumun ele alındığı zirvenin sonuç bildirisinde “Gazze’de kötüleşen insani krize eğilebilmek için acilen harekete geçilmesi gerektiğini vurguluyoruz” denildi.

Bildiride ayrıca “Acil ihtiyaç duyulan yardımları, sivillerin hareketini ve rehinelerin serbest bırakılmasını kolaylaştırmak için insani araları ve insani koridorları destekliyoruz” ifadelerine yer verildi.

Bildiride “Tüm taraflar, gıda, su, tıbbi bakım, yakıt, barınak, insani yardım çalışanlarının erişimi dahil olmak üzere sivillere engelsiz insani destek sağlanmasına izin vermelidir” denildi. Hamas’ın 7 Ekim 2023 tarihindeki terör saldırıları ve sürmekte olan füze saldırıları da kınandı. G7 dışişleri bakanları “İsrail’in saldırıların tekrar etmesini önlemek için uluslararası hukuka uyumlu şekilde kendini ve halkını savunma hakkı” olduğunu da ifade etti.

G7 Dışişleri Bakanları Bildirisi’nde Tahran’a da çağrıda bulunuldu. “İran’ı Hamas’a destek sağlamaktan kaçınmaya ve Lübnan Hizbullahı’na … destek vermek dahil olmak üzere Ortadoğu’yu istikrarsızlaştıran başka adımlar atmamaya çağırıyoruz” denildi.

“İsrail savaş suçu işliyor”

Birleşmiş Milletler (BM) Özel Raportörü Balakrishnan Rajagopal, “Sistematik olarak sivil konutları ve altyapıyı yok edeceğini, Gazze’yi yaşanılmaz hale getireceğini bilerek askeri operasyon yürütmek savaş suçudur” ifadelerini kullandı.

Gazze’deki sivil konutlara ve altyapıya yönelik, insan hayatını etkileyen korkunç ve kitlesel saldırılara son vermek için dünyanın hemen harekete geçmesi gerektiğini belirten Rajagopal, “Sistematik olarak sivil konutları ve altyapıyı yok edeceğini, Gazze’yi yaşanılmaz hale getireceğini bilerek askeri operasyon yürütmek savaş suçudur” ifadesini kullandı.

Rajagopal konutların, sivil tesisler ve altyapının sistematik veya yaygın şekilde bombalanmasının uluslararası insancıl hukuk, ceza hukuku ve insan hakları hukuku tarafından şiddetle yasaklandığını belirtti. Bu tür eylemlerin “savaş suçu” anlamına geleceğini vurgulayan Rajagopal, bunların, sivil nüfusa yönelik olduğunda “insanlığa karşı suç” anlamına geldiğini ifade etti.

Rajagopal, apartmanlar, hastane, ambulans, okul, kilise, cami, altyapı tesisleri ve mülteci kamplarının askeri objeler olmadığını belirterek, İsrail’deki sivil konutların da bu kapsamda olduğunu ve buralara da Gazze’den veya başka bir yerden saldırılar düzenlemenin bir savaş suçu olduğunu kaydetti.

Paylaşın

Birleşmiş Milletler Raportörü: İsrail Gazze’de Savaş Suçu İşliyor

Hamas’ın askeri kanadı Kassam Tugaylarının başlattığı Filistin – İsrail savaşında 33. gün geride kalırken, Birleşmiş Milletler (BM) Özel Raportörü Balakrishnan Rajagopal, “Sistematik olarak sivil konutları ve altyapıyı yok edeceğini, Gazze’yi yaşanılmaz hale getireceğini bilerek askeri operasyon yürütmek savaş suçudur” ifadelerini kullandı.

Sputnik Türkçe’nin aktardığına göre; Gazze’deki sivil konutlara ve altyapıya yönelik, insan hayatını etkileyen korkunç ve kitlesel saldırılara son vermek için dünyanın hemen harekete geçmesi gerektiğini belirten Rajagopal, “Sistematik olarak sivil konutları ve altyapıyı yok edeceğini, Gazze’yi yaşanılmaz hale getireceğini bilerek askeri operasyon yürütmek savaş suçudur” ifadesini kullandı.

Rajagopal konutların, sivil tesisler ve altyapının sistematik veya yaygın şekilde bombalanmasının uluslararası insancıl hukuk, ceza hukuku ve insan hakları hukuku tarafından şiddetle yasaklandığını belirtti. Bu tür eylemlerin “savaş suçu” anlamına geleceğini vurgulayan Rajagopal, bunların, sivil nüfusa yönelik olduğunda “insanlığa karşı suç” anlamına geldiğini ifade etti.

Rajagopal, apartmanlar, hastane, ambulans, okul, kilise, cami, altyapı tesisleri ve mülteci kamplarının askeri objeler olmadığını belirterek, İsrail’deki sivil konutların da bu kapsamda olduğunu ve buralara da Gazze’den veya başka bir yerden saldırılar düzenlemenin bir savaş suçu olduğunu kaydetti.

Gazze’de can kaybı 10 bin 569’a yükseldi

Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Dr Aşraf el-Kudra yaptığı açıklamada Gazze Şeridi’ndeki son duruma ilişkin şu bilgileri verdi: Gazze’de 4.324’ü çocuk, 2.823’ü kadın, 649’u yaşlı olmak üzere en az 10.569 kişi öldürüldü ve 26.475 kişi de yaralandı.

Son 24 saatte düzenlenen 27 saldırıda öldürülen 241 kişinin yarısı Gazze Şeridi’nin güneyindeydi. 18 hastane ve 40 sağlık ocağı hizmet dışı kaldı, çatışmalarda 193 sağlık personeli hayatını kaybetti. 1.350’si çocuk olmak üzere en az 2.550 kişi kayıp.

Bakanlık tıbbi malzeme, yakıt ve sağlık personelinin girişi ve binlerce yaralının çıkışı için güvenli bir insani koridor oluşturulması çağrısında bulundu.

“Gazze’de insani arayı destekliyoruz”

G7 ülkeleri dışişleri bakanlarının Japonya’nın başkenti Tokyo’daki zirvesi sona erdi. Gazze Şeridi’ndeki durumun ele alındığı zirvenin sonuç bildirisinde “Gazze’de kötüleşen insani krize eğilebilmek için acilen harekete geçilmesi gerektiğini vurguluyoruz” denildi.

Bildiride ayrıca “Acil ihtiyaç duyulan yardımları, sivillerin hareketini ve rehinelerin serbest bırakılmasını kolaylaştırmak için insani araları ve insani koridorları destekliyoruz” ifadelerine yer verildi.

Bildiride “Tüm taraflar, gıda, su, tıbbi bakım, yakıt, barınak, insani yardım çalışanlarının erişimi dahil olmak üzere sivillere engelsiz insani destek sağlanmasına izin vermelidir” denildi. Hamas’ın 7 Ekim 2023 tarihindeki terör saldırıları ve sürmekte olan füze saldırıları da kınandı. G7 dışişleri bakanları “İsrail’in saldırıların tekrar etmesini önlemek için uluslararası hukuka uyumlu şekilde kendini ve halkını savunma hakkı” olduğunu da ifade etti.

G7 Dışişleri Bakanları Bildirisi’nde Tahran’a da çağrıda bulunuldu. “İran’ı Hamas’a destek sağlamaktan kaçınmaya ve Lübnan Hizbullahı’na … destek vermek dahil olmak üzere Ortadoğu’yu istikrarsızlaştıran başka adımlar atmamaya çağırıyoruz” denildi.

Paylaşın

BM’den Gazze’de Ateşkes Çağrısı: Çocuk Mezarlığına Döndü

Hamas’ın askeri kanadı Kassam Tugaylarının başlattığı Filistin – İsrail savaşında bir ay geride kalırken, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, Gazze Şeridi’ndeki durumu “insanlık krizi” diye nitelendirerek “Gazze çocuk mezarlığına dönüşüyor. Her gün yüzlerce çocuğun öldüğü ya da yaralandığı haberleri geliyor” dedi.

Haber Merkezi / Hamas’ı rehin alarak Gazze’ye kaçırdığı kişilerin de derhal serbest bırakılması çağrısı yapan BM Genel Sekreteri Guterres, İsrail ile Hamas arasında acilen bir insanî ateşkesin gerekliliğine dikkat çekti.

Antonio Guterres, “İsrail ordusunun kara operasyonları ve devam eden bombardımanlarda siviller, hastaneler, mülteci kampları, camiler, kiliseler ve BM kuruluşları vuruluyor. Çadırlar dahil. Kimse güvende değil” diyerek Hamas ve diğer milis güçlerin de sivilleri canlı kalkan olarak kullandığını ve İsrail’e yönelik saldırıları sürdürdüğünü vurguladı.

Savaş öncesinde günde insani yardım taşıyan 500 kamyonun Gazze Şeridi’ne giriş yaptığını, bu sayının son iki haftada toplam 400’e gerilediğini belirten Guterres, özellikle hastaneleri açık tutmak için gerekli yakıtın bölgeden içeri sokulamadığını kaydetti.

BM Genel Sekreteri, artan antisemitizm ve Müslüman düşmanlığından da derin endişe duyduğunu belirterek çatışmaların yayılması tehlikesine karşı uyardı. Guterres, “Lübnan’dan Suriye’ye, Irak’a, Yemen’e… Halihazırda gerilimin tırmandığı bir sarmalla karşı karşıyayız. Bu tansiyon durmak zorunda” dedi, itidalin ve diplomatik çabaların galip gelmesi gerektiğini söyledi.

İsrail Dışişleri Bakanı Eli Cohen, daha önce Gazze’yi “çocuklar için mezarlık” olarak tanımlayan ve derhal ateşkes çağrısında bulunan BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’e sert tepki gösterdi. Cohen, sosyal medya hesabından Guterres’i etiketleyerek “Yazıklar olsun sana” diye yazdı.

Cohen’in paylaşımı şöyle sürdü: “Ebeveynlerinin soğukkanlılıkla öldürülmesine tanık olan, aralarında 9 aylık bir bebeğin de olduğu 30’dan fazla çocuk, Gazze Şeridi’nde kendi iradeleri dışında tutuluyor. Gazze’deki sorun Hamas’tır, İsrail’in bu terör örgütünü ortadan kaldırmaya yönelik eylemleri değil.”

Gazze’de can kaybı 10 bini aştı

Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail saldırılarında can kaybının 10 bini aştığını duyurdu. Sağlık Bakanlığı, hayatını kaybedenler arasında 4 bin 104 çocuk olduğunu da kaydetti. Bakanlık, son 24 saatte 200’den fazla kişinin öldürüldüğünü de aktardı.

BM kuruluşlarından ortak açıklama

Birleşmiş Milletler’in tüm büyük kuruluşlarının başkanları nadiren yayımladıkları bir ortak açıklamada Gazze’de “derhal insani bir ateşkes ilan edilmesi gerektiğini” söyledi ve “Artık yeter” dediler. Açıklamada “Neredeyse bir aydır dünya İsrail ve işgal altındaki Filistin topraklarında giderek artan can kaybını ve parçalanan hayatları şok ve dehşetle izliyor” denildi.

UNICEF, Dünya Sağlık Örgütü, Dünya Gıda Prdogramı ve Save the Children gibi yardım kuruluşları, her iki taraftaki can kayıplarını “dehşet verici” diye tanımlarken, Hamas’ın 7 Ekim’de aldığı esirleri derhal, koşulsuz serbest bırakmasını talep etti.

Açıklama, “Ancak Gazze’de daha çok sivilin öldürülmesi ve 2,2 milyon Filistinli’nin gıdaya, suya, ilaca, elektriğe ve yakıta erişiminin kesilmesi bir zulüm” cümleleriyle devam etti. Açıklamada ayrıca 7 Ekim’den bu yana Filistinli mültecilere yardım kuruluşu UNRWA için çalışan 89 kişinin öldürüldüğü ve bunun tek bir çatışmada kayıtlara geçen en çok sayıda BM personeli kaybı olduğu vurgulandı.

AB’den Kızılhaç önerisi

Çatışmalara ara verilmesi için bir çağrı da bugün AB’den geldi. AB Güvenlik ve Dış Politika Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Kızılhaç’ın Gazze’deki rehinelere erişiminin sağlanması karşılığında İsrail’in operasyonlara ara vermesi formülünü ortaya attı. Borrell, “Uluslararası Kızılhaç Komitesi’nin rehinelere erişimine karşılık bir insanî ara verilmesinin, rehinelerin serbest bırakılması konusunda bir ilk adım olarak üzerinde  çalışmamız gereken bir girişim olduğunu düşünüyorum” dedi.

“Bunu ne diye adlandırırsanız adlandırın, şiddetin azalması ve uluslararası insanî hukuka riayet edilmesi gerekiyor” diye konuşan Borrell, İsrail’in aşırı tepkiler göstermesinin, sonuçta uluslararası toplumun desteğini yitirmesine yol açacağı uyarısı yaptı. AB yetkilisi, “Bu sorunun askerî bir çözümü yok. Hamas’ı Gazze’den söküp atsanız bile Gazze sorunu çözülmeyecek” ifadesini kullandı.

Hamas’ın 7 Ekim’de İsrail’e yönelik saldırısını “Önümüzdeki on yıllar boyunca Ortadoğu’nun geleceğini belirleyecek bir dönüm noktası” olarak nitelendiren Borrell, “Ortadoğu’da patlak veren trajedi, siyasi ve ahlakî açıdan toplu bir fiyaskonun sonucudur. Bu fiyasko nedeniyle İsrailli ve Filistinli siviller çok yüksek bir bedel ödüyor. Bu ahlakî ve siyasi fiyasko, İsrail-Filistin sorununu çözmede yıllardır gösterdiğimiz isteksizlikten kaynaklanıyor” ifadelerini kullandı.

Avrupa Birliği’nin İsrail saldırıları altında bulunan Gazze Şeridi için 25 milyon euro ek insani yardım yapacağı duyuruldu. Böylece AB’nin bölgeye yardım miktarı 100 milyon euroya yükseldi.  Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Gazze Şeridi’ndeki Filistinliler için 25 milyon euroluk ek yardım sağlanacağını duyurdu.

Brüksel’de pazartesi günü yapılan açıklamayla birlikte AB’nin bölgeye yaptığı toplam insani yardım 100 milyon euroya ulaştı. Avrupalı ​​büyükelçilere konuşan Komisyon Başkanı von der Leyen ayrıca, insani yardımların Gazze Şeridi’ne düzenli olarak taşınması için Kıbrıs’tan bir deniz koridoru kurulması konusunu gündeme taşıdı.

Paylaşın

Birleşmiş Milletler Kuruluşlarından Ortak “Gazze” Açıklaması: Artık Yeter

Hamas’ın askeri kanadı Kassam Tugaylarının Aksa Tufanı operasyonu sonrası başlayan Filistin – İsrail savaşında bir ay geride kalırken, Birleşmiş Milletler’in tüm büyük kuruluşlarının başkanları nadiren yayımladıkları bir ortak açıklamada, Gazze’de “derhal insani bir ateşkes ilan edilmesi gerektiğini” söyledi ve “Artık yeter” dediler. 

Haber Merkezi / Açıklamada “Neredeyse bir aydır dünya İsrail ve işgal altındaki Filistin topraklarında giderek artan can kaybını ve parçalanan hayatları şok ve dehşetle izliyor” denildi.

UNICEF, Dünya Sağlık Örgütü, Dünya Gıda Prdogramı ve Save the Children gibi yardım kuruluşları, her iki taraftaki can kayıplarını “dehşet verici” diye tanımlarken, Hamas’ın 7 Ekim’de aldığı esirleri derhal, koşulsuz serbest bırakmasını talep etti.

Açıklama, “Ancak Gazze’de daha çok sivilin öldürülmesi ve 2,2 milyon Filistinli’nin gıdaya, suya, ilaca, elektriğe ve yakıta erişiminin kesilmesi bir zulüm” cümleleriyle devam etti. Açıklamada ayrıca 7 Ekim’den bu yana Filistinli mültecilere yardım kuruluşu UNRWA için çalışan 89 kişinin öldürüldüğü ve bunun tek bir çatışmada kayıtlara geçen en çok sayıda BM personeli kaybı olduğu vurgulandı.

Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail’in gece boyunca gerçekleştirdiği yoğun bombardımanlarda en az 200 kişinin öldürüldüğünü duyurdu. Sağlık yetkililerinde basına gönderilen bilgilendirme yazısında “Gece katliamında 200’den fazla şehit verdik” denildi ve bu sayının yalnızca Gazze kent merkezi ile Gazze Şeridi’nin kuzeyini kapsadığı belirtildi.

Sağlık Bakanlığı’nın verdiği bilgilere göre çoğu sivil olmak üzere 9 binden 770 Filistinli hayatını kaybetti. Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı da son 48 saat içinde 5 kişinin de hayatını kaybetmesiyle çatışmalarda şimdiye kadar ölen BM çalışanı sayısının 79’a yükseldiğini açıkladı.

Batı Şeria’da bulunan Filistin Yönetimi Sağlık Bakanlığı, Gazze’deki savaşın etkisine ilişkin yeni rakamlar açıkladı. Açıklamaya göre:

Gazze’deki konutların %50’sinden fazlası yıkıldı
Nüfusun yaklaşık %70’i yerinden edildi
Yatarak hasta alabilen 35 hastaneden 16’sı çalışmayı durdurdu
BM Mülteci Ajansı UNRWA’nın 42 binası hasar gördü
En az 7 kilise ve 55 cami hasar gördü

Öte yandan İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) Sözcüsü Daniel Hagari Gazze Şeridi’ni ikiye böldüklerini duyurdu. “Kuzey Gazze ve bir Güney Gazze’nin” söz konusu olduğunu söyleyen Daniel Hagari, İsrail birliklerinin Gazze kentinin güneyinden sahile kadar ilerlediğini ve bölgeyi de elinde tuttuğunu ifade etti.

IDF) Sözcüsü Hagari Gazze kentinin tamamen abluka alındığını ve bunun önemli bir adım olduğunu belirtti. Daniel Hagari, Gazze Şeridi’nde hava saldırılarını da yoğunlaştıracaklarını ifade etti.

İsrail Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi, ordunun Lübnan’a büyük bir saldırı hazırlığında olduğunu açıkladı. Lübnan sınırındaki birlikleri ziyaret eden Halevi “Kuzeyde saldırıya her an hazırız” diyerek “Bunun olabileceğini biliyoruz” dedi. Halevi “Sadece Gazze Şeridi’nde değil sınırların tamamında daha iyi bir güvenlik durumu oluşturma hedefindeyiz” diye konuştu.

İsrail Hava Kuvvetleri, geçtiğimiz gün Gazze’de 450 hedefi vurduğunu ve bu sırada üst düzey bir Hamas komutanını öldürdüğünü açıkladı.

Hava Kuvvetleri’nden yapılan açıklamada, “Son bir gün içinde hava kuvvetlerine ait savaş uçakları terör örgütü Hamas’a ait askeri yerleşkeler, gözlem noktaları, uçaksavar mevzileri ve daha fazlasını içeren yaklaşık 450 hedefi vurdu” denildi.

Paylaşın

BM’den Dikkat Çeken Uyarı: Buzullar Eriyor Ve Bunun Geri Dönüşü Yok

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Himalayalar’daki buzulların “rekor seviyede” eridiğine dikkat çekerek “Sıcaklık artışını 1,5 derecede sınırlandırmalıyız. Buzullar eriyor ve bunun geri dönüşü yok. BM’nin iklim planı doğrultusunda ilerlemeliyiz,” dedi.

Guterres, sel ve heyelanların bölgeyi ve bölgede yaşayan insanları ciddi şekilde etkilediğini belirterek “Bu deliliği durdurmalıyız,” dedi. Guterres, iklim krizinin Himalayalar üzerindeki “korkunç etkisine bizzat şahit olduğunu” belirtti.

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, Nepal Başbakanı Pushpa Kamal Dahal’ın daveti üzerine Nepal’in Himalaya bölgesini ziyaret etti. Guterre böylece, 1 Ocak 2017’de göreve gelmesinden bu yana ilk kez Nepal’i ziyaret etmiş oldu.

Bianet’te yer alan habere göre; Guterres, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, Himalayalar’daki buzulların “rekor seviyede” eridiğine dikkat çekerek “Sıcaklık artışını 1,5 derecede sınırlandırmalıyız. Buzullar eriyor ve bunun geri dönüşü yok. BM’nin iklim planı doğrultusunda ilerlemeliyiz,” dedi.

Guterres, sel ve heyelanların bölgeyi ve bölgede yaşayan insanları ciddi şekilde etkilediğini belirterek “Bu deliliği durdurmalıyız,” ifadelerini kullandı.

Everest Dağı’na giden Guterres, bu dağın eteklerinden, iklim krizinin Himalayalar üzerindeki “korkunç etkisine bizzat şahit olduğunu” belirtti. Guterres, Nepal Başbakanı ile düzenlediği ortak basın toplantısında, Nepal ve iklim problemlerinden mustarip olan diğer ülkelere yapılan desteklerin artırılması gerektiğini vurguladı.

Katmandu merkezli Uluslararası Entegre Dağ Geliştirme Merkezinin (ICIMOD) yayımladığı rapora göre, Himalaya Dağları’nın buzulları “benzeri görülmemiş oranlarda” eriyor. Sera gazı emisyonlarının hızlı şekilde azaltılmaması halinde 21. yüzyılda Himalaya buzulları, hacimlerini yüzde 80 oranında kaybedebilir.

Himalayalar’da gelecek yıllarda artması öngörülen ani sel, çığ ve buzul taşkınları ile buz kaybının hızlanması bekleniyor. Bu durumun ise dağların çevresinde yaşayan 240 milyon kişinin yanı sıra Hindistan, Pakistan, Çin ve diğer çevre ülkelerdeki 1 milyar 650 milyon insanı olumsuz etkileyeceği tahmin ediliyor. Buzullar, yaklaşık 2 milyar insanın tatlı su kaynağı olan nehirleri besliyor.

Paylaşın

İsrail’den Birleşmiş Milletler’in ‘İnsani Ateşkes” Kararına Tepki

Hamas’ın askeri kanadı Kassam Tugaylarının Aksa Tufanı operasyonunun ardından başlayan Filistin – İsrail çatışmaları 22. gününde de devam ederken, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nda ‘Gazze’de kalıcı insani ateşkes çağrısı’ kararı alındı.

Haber Merkezi / İsrail’in Birleşmiş Milletler (BM) Büyükelçisi Gilad Erdan, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda kabul edilen, Gazze Şeridi’ne yardım erişimi ve sivillerin korunmasını talep eden insani ateşkes çağrısı kararını reddetti. Erdan, BM’nin artık hiçbir meşruiyeti veya geçerliliği kalmadığını belirterek, evet oyu verenleri İsrail yerine “teröristleri” desteklemeyi tercih etmekle suçladı.

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu Acil Özel Oturum’da Ürdün’ün sunduğu “ateşkes” tasarısını 120 lehte, 14 aleyhte ve 45 çekimser oy ile kabul etti. Karar, Hamas saldırıları ardından Güvenlik Konseyi’nin karar alamadan dağıldığı dört toplantı sonrasında BM’nin sürece ilk resmi yanıtı olması bakımından önem taşımakla birlikte üye ülkeler için bağlayıcı değil.

Karar, “derhal, kalıcı ve sürekli bir insani ateşkes” için çağrıda bulunuyor ve tüm tarafların uluslararası insancıl hukuka uygun olarak Gazze Şeridi’ne temel malzeme ve hizmetlerin “sürekli, yeterli ve engelsiz” bir şekilde sağlanmasını talep ediyor. Ayrıca, tüm esirlerin uluslararası hukuka uygun olarak güvenlik, esenlik ve insani muamele görmelerinin güvence altına alınması da dahil olmak üzere “derhal ve koşulsuz serbest bırakılmasını” talep ediyor.

Ürdün Dışişleri Bakanı Ayman Safadi, oylamadan önce sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, İsrail’in Gazze’ye kara operasyonu düzenlemesinin “çok büyük boyutlarda bir felaketin” yaşanmasına yol açacağını söylemişti.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres de oylamadan öcne sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada ateşkes çağrısında bulundu: Orta Doğu’da insani bir ateşkes ilan edilmesi, koşulsuz bütün rehinelerin serbest bırakılması, hayati erzakların sağlanması çağrımı tekrarlıyorum. Herkes sorumluluk almalıdır. Bu gerçekle yüzleştiğimiz andır. Tarih bizi yargılayacak.

Filistin Dışişleri Bakanlığı, ‘dünya ülkelerinden, BM’de alınan karara bağlı kalarak İsrail’i, uluslararası hukukun getirdiği yükümlülüklerini yerine getirmeye ve saldırılar ile katliamlarına son vermeye zorlamasını’ istedi. Bakanlığın açıklamasında, söz konusu karara uymaması durumunda, İsrail’in sorumlu tutulması için gerekli tüm tedbirlerin alınması ve yaptırım uygulanması istendi.

Paylaşın