Algler, İklim Krizini Çözebilir Mi?

Algler, sera gazları ve küresel iklim krizi ile ilişkili atmosferdeki karbondioksit konsantrasyonunu azaltma stratejisinin bir parçası olarak kullanılabilir. Algleri bu kadar özel yapan şey, küresel iklim krizini ve alglerin küresel ısınmanın etkileriyle mücadeleye yardımcı olmada oynayabileceği rolü.

Haber Merkezi / Algler, çoğunlukla sulu ortamlarda bulunan plat benzeri özelliklere sahip fotosentetik organizmalardır.

Pigmentasyon türüne ve besin rezervlerine göre sınıflandırılan yedi tür alg vardır: Yeşil algler (Chlorophyta), euglenoidler (Euglenophyta), altın-kahverengi algler ve diatomlar (Chrysophyta), ateş algleri (Pyrrophyta), kırmızı algler (Rhodophyta), sarı -yeşil algler (Xanthophyta) ve kahverengi algler (Paeophyta).

Algler, dünyadaki oksijenin büyük bir miktarını (yaklaşık yarısı olduğu düşünülür) üretmektedir. Bu mucizevi bir durumdur. Dünya genelindeki bitki popülasyonu bunun sadece 1/10’e ulaşmaktadır.

Alglerin ana bileşimi karbonhidratlar, lipidler, proteinler, lutein, astaksantin ve fukoksantin gibi karotenoidler ve nükleik asitler içerir.  Spesifik bileşim alg türüne bağlıdır ve ayrıca geliştirme yönteminden de etkilenmektedir.

Alglerin büyüyebilmesi için karbon tutması, bu organizmaları sera gazlarının ve iklim değişikliğinin önemli bir nedeni olan karbonun azaltılmasında paha biçilmez bir varlık haline getiriyor.

İklim değişikliği sorunu

İklim değişikliği, atmosferindeki sera gazlarındaki artış nedeniyle zaman içinde ortalama sıcaklık ve hava düzenlerinde meydana gelen değişiklikleri ifade eder.

Sanayileşme, okyanus asitlenmesi, toprak erozyonu ve ormansızlaşmanın yanı sıra sera gazı emisyonlarının tümü iklim değişikliği sürecinde yer almaktadır. CO2 seviyelerindeki eş zamanlı artış, ısınma potansiyelinin yarısından fazlasını oluşturur.

Atmosferdeki karbondioksit konsantrasyonunun azaltılması iklim krizi için bir önemli bir çözümdür. Bu çözüm, fiziksel ve biyolojik olarak ikiye ayrılmaktadır.

Biyolojik açıdan, bitkiler ve algler tarafından gerçekleştirilen CO2 sekestrasyonunu içeren fotosentez, açık ara en çevre dostu ve sürdürülebilir çözümdür. Bu süreç, ağaçlandırma, okyanus gübrelemesi ve mikroalg ekimi gibi  iyileştirmelerle desteklenmektedir.

Mavi karbon

Mavi Karbon, okyanus ve kıyı ekosistemleri tarafından tutulan karbonu ifade eder. Mavi karbon; tuz bataklıkları, deniz otu çayırları veya mangrov ormanları ve tüm dünyadaki okyanusları içeren kıyı ekosistemleri tarafından tutulan karbondur.

Mavi karbon habitatları, karbon yakalamada karasal ormanlardan bile daha etkilidir. Bu nedenle, bu ortamlar, atmosferik karbondioksitin azaltılmasına yardımcı olmak için doğal ve yapay karbon bataklıkları arayışında kilit alanlar halindedir ve dünyanın her yerinde bulunmaktadırlar.

Bu ekosistemler, atmosferde mevcut olan karbon dioksitten tuttukları büyük karbon rezervlerini yakalar ve daha sonra karbonu çökeltilerde biriktirirler.

Biyoenerji rezervi mi?

Algler aynı zamanda sürdürülebilir enerji kaynağıdır. Biyoenerji, biyolojik kaynaklardan elde edilen malzemelerden sağlanan yenilenebilir enerjidir. Biyokütle, güneş ışığını kimyasal enerji şeklinde depolayan herhangi bir organik malzemedir.

Paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir