İlker Canikligil Kimdir? Hayatı, Eserleri

1972 yılında İstanbul’da dünyaya gelen İlker Canikligil, Saint-Joseph Fransız Lisesi (1991), Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo, Televizyon ve Sinema (1996) bitirdi.

4 yıllık lisans eğitimi sırasında Nöbetçi (1992), Ağaç (1994) ve Uçmak İstiyorum (1995) adlı 3 kısa film çekip çeşitli ödüllere layık görüldü. Lisans eğitimini tamamladıktan sonra Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü’nden Kedi Gözü başlıklı bitirme tezini başarıyla tamamlayarak mezun oldu (1998).

1999 yılında Bilgi Üniversitesi Sinema TV bölümünde ders vermeye başladı. Buradaki görevi esnasında Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü Sahne ve Görsel Sanatları bölümündeki Sanatta Yeterlilik eğitimini Simularca adlı tez çalışmasıyla bitirip yardımcı doçent unvanını aldı (2002).

Simularca adlı kısa film çalışmasıyla dünyanın en prestijli kısa film festivali sayılan Clermont Ferrand’da Jüri Büyük Ödülünü kazandı.

Canikligil, 2006 yılında Bilgi Üniversitesi’ndeki görevinden istifa ederek akademideki görevini sona erdirdi. Aynı yıl “Ecinniler” adlı bir dizinin pilot bölümünün yönetmenliğini yaptı. Bu çalışmadan sonra kurguladığı “Gen” adlı filmi ile 13. Adana Altın Koza Film Festivali’nde En İyi Kurgu dalında ödül kazandı.

Canikligil, 2006 yılından bu yana serbest yönetmenlik kariyerini sürdürmektedir. Toyota, Akbank, TEB, Beko ve daha pek çok büyük şirketin reklam çalışmalarını yürütmüştür. Reklam yönetmenliği dışında fotoğrafçılık da yapan Canikligil ilk kişisel fotoğraf sergisini 18 Aralık 2013’de Zorlu Center PSM alanında açmıştır.

İlker Canikligil aynı zamanda Youtube’da “Flu TV” kanalının kurucusu ve “Olmaz Öyle Saçma Şey!” programının yapımcısıdır.

İlker Canikligil’in eserleri: Kısa filmler: Nöbetçi (Yönetmen, 1992), Ağaç (Yönetmen, 1994), Uçmak İstiyorum (Yönetmen, 1995), Kedi Gözü (Yönetmen, 1998), Simularca (Yönetmen, 2001), Cum Grana Salls (Yönetmen, 2007), Tolerans (Kurgu, 2011), Kutu (Yönetmen, 2016), Şarap ve Yumurta (Yapımcı ve Kurgu, 2017) Allegretto (Yönetmen, 2017), İspanya’da Yağmur (Yönetmen, 2018).

Uzun metraj filmler: Gen (Kurgu, 2016).

Çeviri: Göz Kırparken, Walter Murch (2019).

Kitap: Dijital ile Sinema (2014).

Paylaşın

İnci Gürbüzatik Kimdir? Hayatı, Eserleri

20 Mayıs 1945 yılında Hatay’ın Antakya İlçesi’nde dünyaya gelen İnci Gürbüzatik, Antakya’da dünyaya geldi. Sırasıyla Ankara Atatürk 1. İlkokulu, Ulus Kız Ortaokulu, Anafartalar Kız Lisesi okullarından mezun oldu. 1972 yılında Ankara Üniversitesi DTCF Tiyatro Bölümünü bitirdi.

1973-1987 yılları arasında TRT Ankara Radyosunda prodüktör olarak çalıştı. Çeşitli programların yapım ve yayınını gerçekleştiren yazar 1987 yılında Türk Dünyasından programını sürdürmekteyken Ankara Televizyonu Drama Müdürlüğüne prodüktör olarak atandı. 1987’den 2003′ e kadar TRT Ankara Televizyonunda senarist olarak görev yaptı. Ağustos 2002’de aynı kurumdan emekli oldu.

Çağdaş Drama Derneğinde drama eğitmeni olarak çalışmalarını sürdürdü. UNİMA, ASİTEJ, Çağdaş Drama Derneği (kurucu üyelik), Tiyatro Mezunları Derneği (kurucu üyelik), Basın Konseyi ve British Council Fellowship (kurucu üyelik), Edebiyatçılar Derneği ve Basın Konseyi üyesidir. Sürekli Sarı Basın Kartı sahibi olan Gürbüzatik yazmış olduğu hikâye ve şiirleriyle edebiyatçı kimiliği de kazandı. Yazar, çalışmalarına hâlâ devam etmektedir.

Edebiyat dünyasına 1990’lı yıllarda adım atan İnci Gürbüzatik’in ilk İlk öyküsü Addios Mia Sarımsak, Varlık dergisinde yayımlanmıştır. Daha sonra öykü ve yazıları; Düşler Öyküler, Ulusoy Magazin, Varlık, Adam Öykü, Üçüncü Öyküler, Çiğdem, Kül Öykü, Ardıçkuşu, Aykırı Sanat, Edebiyat Eleştiri gibi çeşitli dergilerde; Analya, Metafor, Öykülü Geceler adlı dergilerde yayımlanmıştır.

1993 yılında Yaşayan Umutlar ve 1994 yılında Yukarı-Kara-Kısık adlı on üç bölümlük dizi senaryoları, TRT tarafından çekilerek yayınlanmasının ardından Yeni Gelin adlı dizi senaryosu, yine TRT tarafından Ekim 1998 tarihinde Kula’da çekildi, Nisan 1999’da yayınlanmıştır. Öykülerinde daha çok kadın-erkek sorunlarını ele alan yazar, eserlerinde giderek yozlaşmakta olan insani tutum ve davranışların önemini ortaya koymuştur. Egeli kadınların yaşamlarını öykülerinde işleyerek, yaşadıkları çevre, gelenek, görenek, dil ve töreleri gözardı etmeden belgelemiştir.

İnsan ruhunun derinliklerini gerçekçi bir dille sergilemiş ve yalın bir Türkçe kullanmaya çalışmıştır. Senaryo yazarlığı öykülerini görsellik yönünden besleyen Gürbüzatik, öykülerinde, sinamatograk bir anlatım kullanmıştır. Hayatı boyunca hikâye, oyun ve şiir türlerinde eserler vermiş olan yazar yazın hayatına günümüzde de devam etmektedir.

İnci Gürbüzatik’in eserleri: İki Çırpı Kiraz Kız (1999 Hikâye), Aşk Kaldığı Yerden (2008 Şiir), Misket (2009 Roman), Deve Boku Savaşları İstanbul (2018 Roman), Binbir Masal Bir Kale (2019 Hikâye).

Paylaşın

İrfan Orga Kimdir? Hayatı, Eserleri

1908 yılında İstanbul’da dünyaya gelen İrfan Orga, 29 Kasım 1970 yılında hayatını kaybetmiştir. Eğitimini 1919 ve 1933 yılları arasında Kuleli Askerî Lisesi, Harbiye ve sonrasında, o zaman adı Eskişehir Hava Okulu olan Hava Harp Okulu’nda tamamlamıştır.

İstanbul’da zengin bir ailede doğan Orga’nın hayatı I. Dünya Savaşı ile temelli değişmiştir. Babası Hüsnü Bey Çanakkale yolunda, amcası Ahmet Bey Suriye’de ölmüştür. Kendisi birinci elden savaşın güçlüklerini, İstanbul’un işgalini, Osmanlı İmparatorluğu’nun sonunu ve modern Türkiye’nin kuruluşunu gözlemlemiştir.

1942/43 yıllarında, Türk Hava Kuvvetleri tarafından yapılmış 3 yıllık diplomatik bir görevlendirme ile Birleşik Krallık’ta bulunurken Norman-İrlandalı Margaret Veronica Gainsboro née D’Arcy-Wright ile tanışmıştır. O dönemde yabancı biriyle yaşamak askerî bir suç teşkil ettiği için 1947 yılı başında görevlerinden istifa ederek Birleşik Krallık’a gitmiştir.

1949 Eylül’ünde Ankara’da yapılan bir duruşma ile gıyabında suçlu bulunmuş ve ceza almıştır. Sonrasında Türkiye’ye bir daha dönmemiştir. Ocak 1948’de Margaret’in boşanmasının ardından evlenmişlerdir. Çeşitli küçük işleri deneyip, başarısız olduktan sonra 1949 yılında yazarlıkta karar kılmıştır.

irfan ve Margaret Orga tarafından yazılıp Londra’da Michael Kitabevi tarafından yayımlanan “Atatürk” kitabının asıl ve esastan âri hususları içermesi nedeniyle 21/04/1962 tarihli ve 11089 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 6/358 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile Türkiye’ye sokulması ve dağıtılması yasaklanmıştır.

İrfan Orga’ın eserleri: Bir Türk Ailesinin Öyküsü (1994), İt Ürür Kervan Yürür (Yürükler Arasında 3 Hafta) (2014).

Paylaşın

İbrahim Sarıçam Kimdir? Hayatı, Eserleri

20 Şubat 1953 yılında Bartın’da dünyaya gelen İbrahim Sarıçam, 20 Mayıs 2017 yılında hayatını kaybetti. İlkokulu doğum yerinde okudu. Orta öğrenimini Zonguldak İmam-Hatip Lisesi’nde tamamladı (1977).

Aynı yıl girdiği Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nden 1982 yılında mezun oldu. 1982 yılında Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’ne yüksek lisans, ardından da doktora öğrencisi olarak kaydoldu. Doktora derslerini tamamladıktan sonra 1984 yılında askerlik görevini yerine getirdi. 1985 yılında Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından T. C. Essen Başkonsolosluğu nezdine din görevlisi olarak atandı ve burada dört yıl görev yaptı.

Bu süre zarfında Dortmund Auslands Institut’de Almanca kurslarına devam etti; aynı zamanda Bochum ve Münster üniversitelerinde doktora teziyle ilgili araştırmalarda bulundu. 1989 yılında Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Tarihi Anabilim Dalı’na araştırma görevlisi olarak atandı.

1991 yılında “Emevî-Hâşimî Mücadelesi” adlı teziyle doktor oldu. 1992-1993 öğretim yılında, Mısır Hükûmeti’nin bursuyla adı geçen ülkede bulundu ve alanıyla ilgili araştırmalar yaptı. 1994 yılında doçent oldu. 1997 yılında Almanya’nın Wiesbaden ve Frankfurt çevresinde bir ay süreyle bir dizi konferans verdi. 2000 yılında Kırım’da bir hafta süreyle bir dizi konferans verdi. 2001 yılında profesör oldu.

Aynı yıl Suudi Arabistan’da 20 gün süreyle alanıyla ilgili araştırmalarda bulundu. Ağustos-Eylül 2005’te Almanya’nın Bochum ve Münster Üniversitelerinde iki ay süreyle “İngiliz ve Alman Oryantalizminde Siyer Çalışmalarının Türklerin ve Avrupa Birliği Halklarının Peygamber İmajına Etkisi” adlı TÜBİTAK Projesi ile ilgili araştırmalarda bulundu.

Aynı konu üzerindeki çalışmalarını ertesi yıl da Avusturya ve Almanya’da sürdürdü. 2007 yılında İslâm Tarihi derslerine görsel malzeme temin amacıyla Prof. Dr. Nesimi Yazıcı başkanlığında düzenlenen, Suriye, Ürdün ve İsrail’e 15 günlük bilimsel araştırma gezisi gerçekleştiren 5 kişilik heyet arasında yer aldı.

2008 yılı Nisan ayında 1 hafta süreyle Fransa’da Strazburg ve çevresinde bir dizi konferans verdi. Haziran 2008’de Erasmus çerçevesinde Almanya’da Nürnberg-Erlangen Üniversitesinde İslâm Medeniyeti Tarihi dersi verdi. Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Tarihi Anabilim Dalı’nda öğretim üyesi olarak görev yaptı.

İbrahim Sarıçam’ın eserleri: Emeviler (İ. Aycan ile birlikte, 1999), Emevi-Haşimi İlişkileri (1997), Hz. Ebû Bekir (1997), İlk Dönem İslam Tarihi (1999), Hz. Peygamber’in Çağımıza Mesajları (2000), Hz. Muhammed ve Evrensel Mesajı (2003), İslam Medeniyeti Tarihi (S. Erşahin ile birlikte, 2005), Hz. Ömer (2010), İngiliz ve Alman Oryantalistlerin Hz. Muhammed Tasavvuru (M. Özdemir ve S. Erşahin ile birlikte, (2011), Hz. Osman (2014).

Paylaşın

Hüseyin Hüsnü Emir Erkilet Kimdir? Hayatı, Eserleri

1883 yılında Gazze’de dünyaya gelen Hüseyin Hüsnü Emir Erkilet, 1958 yılında Ankara’da hayatını kaybetti ve Cebeci Asri Mezarlığı’na defnedildi. 1901 yılında Bursa Askeri Lisesinden mezun olduktan sonra Harp Okuluna girip 1904 yılında beşincilikle Teğmen olarak mezun oldu.

Akabinde Erkân-ı Harbiye Mektebi’ne girip 1905’te üsteğmenliğe yükseldi. 1907 yılında Kurmay Yüzbaşı olarak Erkân-ı Harp okulunu bitirdikten sonra kurmay stajı için 2. Ordu emrine verildi. 1908 yılında 21. Fırka Kurmay Başkanlığına atandı. 1909’da Kolağası rütbesine terfi ederek İstanbul’da Genelkurmay 2. Şubeye atandı. 1910-1912 yılları arasında Almanya’da öğrenim gördü. 6 Eylül 1912 tarihinde Şark Ordusu Harekât şubesine, 22 Kasım 1912 tarihinde Çatalca Ordusu Menzil Müfettişliği Kurmaylığına atandı.

9 Ekim 1913 tarihinde Harp Okulu Tabiye Öğretmenliğine, 2 Aralık 1913 tarihinde Genelkurmay 1. şubesine, 26 Aralık 1913 tarihinde 5. Kolordu Kurmay Başkanlığına atandı.

5. Kolordu ile 27 Haziran 1915 tarihinde Çanakkale Seddülbahir cephesine, 3 Temmuz 1915 tarihinde 14. Kolordu Kurmay Başkanlığına getirildi. 9 Ekim 1915 tarihinde Sırbistan’da bulunan Makenzen Ordular Grubu karargâhına delege olarak gönderildi.

1 Mart 1917 tarihinde Kaymakam rütbesine terfi etti. 22 Nisan 1917 tarihinde 20. Kolordu Kurmay Başkanlığına, 1 Temmuz 1917 tarihinde Yıldırım Ordular Grubu Kurmay Başkan Yardımcılığına getirildi. 26 Ocak 1918 – 25 Mart 1918 tarihleri arasında 4. ve 8. Orduların Kurmay Başkanlıklarına getirildi. 26 Mart 1918 tarihinde 46. Tümen Komutanlığına, 8 Haziran 1918 tarihinde 9. Ordu Kurmay Başkanlığına, 2 Ağustos 1919 tarihinde 2. Ordu Kurmay Başkanlığına atandı.

10 Ocak 1919 tarihinde Harp Akademisi Tabiye Öğretmenliği, 23 Haziran 1920 tarihinde Genelkurmay 3. Şube Müdürlüğüne getirildi. 3 Ağustos 1921 tarihinde İsviçre’ye Bern Ateşemiliterliğine gönderildi. Ancak Ankara’dan Genelkurmay Başkanlığı’ndan yapılan çağrı üzerine İstiklâl Savaşında Sakarya Savaşı’na katılmak üzere 7 Eylül 1921 tarihinde İnebolu’ya, 15 Eylül 1921 tarihinde de Ankara’ya vardı.

16 Eylül 1921 tarihinden 1 Aralık 1921 tarihine kadar 7. Tümen Komutanlığı, 1 Aralık 1921 tarihinden 24 Ekim 1922 tarihine kadar da 2. Ordu Kurmay Başkanlığı görevleriyle Türk Kurtuluş Savaşı’nda görev aldı.

Büyük Taarruz’da 2. Ordu’nun kurmay Başkanı olarak görev yaptı. Savaştan sonra Kırmızı şeritli İstiklâl Madalyası ile taltif edildi. 1926’da Mirliva, 1928 yılında Ferik rütbesine terfi etti. 1932 yılında emekliye ayrıldı.

Emekliliğinden sonra Cumhuriyet gazetesi ve Çınaraltı dergisinde yayımlanan milliyetçi, anti-komünist ve Alman yanlısı yazılarıyla gündeme geldi. Yazılarında “esir Türkler” konusunu işledi, Türk milliyetçiliği ile Turancılığı eşitledi, Türkiye’deki azınlıklara karşı şiddetli bir dil kullandı.

1941 ve 1942 yıllarında Almanya büyükelçisi Franz von Papen ile Türkiye’nin Almanya tarafında savaşa girmesine ilişkin bir dizi görüşmede bulundu. Türk tarafında emekli generaller Nuri Killigil ve Ali Fuad Erden’in de katıldığı bu görüşmelerin Türk hükûmetinin bilgisiyle yapılıp yapılmadığı konusu henüz açıklığa kavuşmamıştır.

1941 yılında, evvelce tanıştığı ve II. Dünya Savaşı sırasında Doğu Cephesi’nde Alman Ordular Grubu Komutanı olan Mareşal Fedor von Bock’un davetlisi olarak Kırım’ı ziyaret etti. Daha sonra Adolf Hitler’i, kendisinden önce sadece müttefiklerinin girebildiği ve operasyonların yürütüldüğü karargahında ziyaret edip Doğu Cephesi’nin durumu hakkında Führer tarafından bizzat bilgilendirildi. Gezi izlenimlerini Şark Cephesinde Gördüklerim adlı kitabında yayımladı. 1943 yılında Faris Erkman’ın yazdığı En Büyük Tehlike adlı kitapta Alman ajanı olmakla suçlandı.

1948 yılında yayımlanmaya başlayan Yeni Bozkurt dergisinde “esir Türklerin” kurtuluşu konusunu ele alan yazılar yazdı.

Hüseyin Hüsnü Emir Erkilet’in eserleri: Yıldırım (1921), Büyük Harpte Tank Muharebesi, Seferî Karargâhlarda Kurmay Görevleri (1921), Erkan-ı Harbiyye Meslek, Vezaif ve Teşkilatı, Tarihi ve İlmî Tetkikat (1924), Dağda Harp Hareketleri hakkında bir Tetkik (1926), (Maurice Abadie), Hüseyin Hüsnü Emir Erkilet Paşa’nın Avrupa’da tetkik seyahatlerine ait rapora zeyl (1927), Harp Albümü, Şark Cephesinde Gördüklerim (1943), 2. Cihan Harbi ve Türkiye, Giriş: Harbin Avrupa’da Doğurduğu Pürüzlü Meseleler (1945).

Paylaşın

Hüseyin Yurttaş Kimdir? Hayatı, Eserleri

2 Kasım 1946 yılında İzmir’in Foça ilçesinin Kozbeyli köyünde dünyaya gelen Hüseyin Yurttaş, ilkokulu köyünde, ortaokulu Menemen’de bitirdikten sonra, parasız yatılı olarak okuduğu Edirne Erkek İlköğretmen Okulu’ndan 1964 yılında mezun olmuştur.

Van (Özalp), Amasya (Gümüşhacıköy), İzmir (Ödemiş, Foça) illerine bağlı köylerde on yıl çalıştıktan sonra İzmir’e atanmış ve İzmir merkezinde öğretmenlik yapmıştır. Bir süre Halk Eğitimi Merkezi’nde müdür yardımcılığı yaptıktan sonra (1979) Hüseyin Yurttaş öğretmenliğe dönmüştür.

1983 yılında öğretmenlikten ayrılarak yayıncılık ve dağıtımcılık işiyle uğraşmaya başlamış, sonradan Atatürk Kitaplığı adını alacak Bornova Belediye Kitaplığı ve Okumaevi’ni kurmuş ve yönetmiş, 1994’te emekli olmuştur.

İlk şiiri Keşan’da Önder Gazetesi’nde (03.01.1973) yayınlanan Hüseyin Yurttaş, arkadaşlarıyla birlikte İzmir’de Dönemeç adlı edebiyat dergisini çıkarmıştır. Anı, anekdot ve düşüncelerini içeren denemeler yazdığı Cumartesi Sohbeti adlı köşesiyle, 1995-2001 yılları arasında Yeni Asır gazetesinde yer almıştır. 2003’te yayımlanmaya başlayan Ünlem dergisinin çıkışına ve yayımına katkıda bulunmuştur.

Hüseyin Yurttaş, yazma serüveninin başlarından itibaren şiir dışındaki alanlara da ilgi göstermiştir. Deneme, anı, günce, öykü, oyun ve roman yazmıştır. Demokrat İzmir gazetesinin yayın yönetmeni olduğu yıllarda Attila İlhan’ın düzyazılarının iyi olduğu söylemesi onu yüreklendirmiştir.

Öğretmenliği sırasında çocuk edebiyatında tanık olduğu eksikleri giderme düşüncesiyle 1975’te çocuklar için roman ve öyküler yazmaya başlamıştır.

Hüseyin Yurttaş, TÖMER’in 1997 yılında düzenlediği ankette en başarılı on çocuk yazarı arasına girerek ödül almıştır. Nevzat Üstün Şiir Başarı Ödülü (1980), Ömer Faruk Toprak Şiir Ödülü (mansiyon) (1982), Ceyhun Atuf Kansu Şiir Ödülü (1992), Yunus Nadi Yayınlanmamış Şiir Ödülü (1993), Cevdet Kudret Edebiyat Ödülü (1994), Melih Cevdet Anday Şiir Ödülü (2012), Çankaya Belediyesi Şiir Ödülü (1992), Damar dergisi İlkbahar Ödülleri Çocuk Şiiri Birinciliği ödüleri almıştır.

Yurttaş, Türkiye Öğretmenler Sendikası ve TÖBDER gibi meslek örgütleri ve Türkiye Yazarlar Sendikası, PEN Yazarlar Birliği (Türkiye) üyesidir. Edebiyatçılar Derneği’nin kuruluşuna katılmış ve bu derneği İzmir’de örgütlemiştir.

1989’da İzmir’in Aliağa ilçesi Çakmaklı köyüne termik santral kurulacağını öğrenince İzmir’deki çevrecilerin harekete geçmesini sağlamış ve İzmir-Aliağa arasında kurulan insan zinciri eylemlerinde en öndeki isimlerden biri olmuştur.

2016 yılında düzenlenen 21. TÜYAP İzmir Kitap Fuarı’na onur yazarı seçilen Hüseyin Yurttaş halen İzmir’de yaşamakta ve yazın faaliyetlerine devam etmektedir.

Hüseyin Yurttaş’ın eserlerinden bazıları: Çamlı Kuledeki Giz, Beyaz Bisiklet, Sevgiyle Dönsün Dünya, Akıllı Köpek Alabaş, Sakar Tay, Mavi Bilye, Dağa Düşen Uçak, Katil Balina, Özürlüler Marinası, Cüceler Gezegeni, Irmak Çocukları, Uzaylılar Gelince, Kör Kaptanın Serüvenleri, Küçük Balıkçılar, Hınzır Çiçek, Aslan İbiş, Arkadaşım Cingo. Bir Sıcak Merhaba, Bu Şehir, Bu Topraklar, Kış Masalları, Ömrün Issız Günleri, Kıyıdaki Tekne.

Paylaşın

Hüzeyme Koçak Kimdir? Hayatı, Eserleri

24 Nisan 1958 yılında Kütahya’nın Tunçbilek ilçesinde dünyaya gelen Hüzeyme Koçak, ilk ve ortaokulu Tunçbilek ve Tavşanlı’da, liseyi İstanbul’da okudu. Konya’ya yerleştikten sonra edebî faaliyetlerine hız verdi.

Türk Edebiyatı Vakfı’nın düzenlediği Ömer Seyfettin Hikâye Yarışmasında 1997, 2000 ve 2001 yıllarında özendirme ödülü, Beyan Yayınları İlk Romanlar Yarışması’nda Sinderella’nın Pabucu (Çoban Aşkın Çocuğuydu) isimli romanıyla 2002’de üçüncülük ödülü, İlesam ile Akçağ Yayınları’nın düzenlediği roman yarışmasında Sarılmak romanıyla birincilik ödülü (2010) aldı. 2013’de Berceste dergisi tarafından yılın hikâyecisi seçildi.

“Hayriye’nin Düğünü” adlı hikâyesine Denizkültür tarafından hazırlanan Öyküler Sesleniyor (2009) adlı projede yer verildi. Konya’da yaşayan yazar, Merhaba gazetesinde köşe yazarlığını sürdürmektedir. Türkiye Yazarlar Birliği Konya şubesinde yönetim kurulu üyesidir.

Türk Edebiyatı Vakfı’nın düzenlediği yarışmalarda aldığı ödüllerle adını duyurmaya başlayan yazar, deneme ve hikâyelerini Mahalle Mektebi, Merhaba, Külöykü, Berceste,Yedi İklim, Gözyaşı, Sarmaşık, Barem gibi bazı dergilerde ve “edebistan.com”, “sanatalemi.net” gibi kültür, sanat, edebiyat sitelerinde yayımladı.

Daha çok hikâyeci kimliğiyle tanındı. Sade ve ahenkli bir dille kaleme aldığı hikâyelerinde samimi ve sıcak bir hava gözlemlenir. Romanlarında psikolojik tahliller ön plana çıkar.

Hüzeyme Koçak’ın eserleri: Öykü: Saklı Değerler (2003), Muhabbet Buyursun Gelsin(2005), Bekleyen (2006), Havva Hanım’ın Gamzesi (2007), Edebiyatçıysam Ne Olayım (2010), Hicaz Yaprakları (2014).

Roman: Çoban Aşkın Çocuğuydu (Sinderella’nın Pabucu) (2006), Sarılmak (2011).

Deneme: Bırakın Güzel Konuşsun (2004), Bana Gönülden Çalıp Söyle (2006), Ey Ruh(um) Geldinse Masaya Vur (2007), Ötede (2008), Edibâne Süz(ül)üşler (2008), Şapkamın Altı (2010), Kırgın Mağara Şarkıları (Murat Mahya Gürses’le birlikte) (2014).

Paylaşın

Hüseyin Besli Kimdir? Hayatı, Eserleri

18 Nisan 1953 yılında Giresun’un Görele İlçesi’nde dünyaya gelen Hüseyin Besli, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü’nü ve İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi İşletme İktisadı Enstitüsü’nü bitirdi.

Sümerbank Beykoz Deri Kundura Sanayi Müessesesi’nde eğitim şefi ve Yünlü Dokuma Sanayi’de ticaret müdürü olarak görev yaptı.

Recep Tayyip Erdoğan’ın basın danışmanlığı, Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkan Danışmanlığı, Yeni Şafak gazetesinde de genel yayın yönetmenliği yaptı. Çeşitli dergi ve gazetelerde yazıları yayımlanmıştır. Türkiye Büyük Millet Meclisi XXII. ve XXIII. dönem İstanbul milletvekili olarak seçildi.

Hüseyin Besli’nin eserleri: Bir Liderin Doğuşu: R. Tayyip Erdoğan (Ömer Özbay ile) (2010).

Paylaşın

Hüseyin Avni Şanda Kimdir? Hayatı, Eserleri

1902 yılında Trabzon’da dünyaya gelen Hüseyin Avni Şanda, 3 Aralık 1971 yılında İstanbul’da hayatını kaybetti. İlk ve orta öğrenimini Akçaabat ve Trabzon’da tamamladı.

1923 yılında Trabzon’da yayımlanan İstikbâl gazetesinde çalışmaya başladı. 1926 yılında Daha sonra gittiği istanbul’da, başta Vakit, Akşam ve Günlük Ekonomi olmak üzere çeşitli gazetelerde muhabir, sayfa sekreteri ve yazar olarak çalıştı.

1959-64 arasında İstanbul Postası gazetesini çıkardı. Akşam, Yeni Adam, Yeni Edebiyat gibi gazete ve dergilerde yazıları yayımlandı. Osmanlı dönemi ekonomisinin çeşitli yönlerini, özellikle sömürgeleşme sürecini incelemiştir. Türkiye’nin iktisat tarihi, ekonomik ve sosyal tarihi ile ilgili araştırmalarıyla tanınır.

Hüseyin Avni Şanda’nın eserleri: Bir Yarım Müstemleke Oluş Tarihi (1932), 1908’de Ecnebi Sermayesine Karşı İlk Kalkınmalar (1935), Türkiye’de Sanayinin İnkişafı (1937), Reaya ve Köylü (1941, 1975), Türkiye’de 54 yıl Önceki İşçi Hareketleri (1962).

Paylaşın

Hür Yumer Kimdir? Hayatı, Eserleri

1955 yılında İstanbul’da dünyaya gelen Hür Yumer, 1994 yılında İstanbul’da intihar ederek yaşamına son verdi. İlkokulu Maçka 19 Mayıs İlkolulu’nda, ortaokulu ise Saint Michel’de okuyan Hür Yumer, yükseköğrenimini Gronoble Üniversitesi İktisadi Bilimler Fakültesi’nde tamamladı.

Daha sonra Adam Yayınları’da redaktörlük, İstanbul Üniversitesi Yabancı Diller Okulu’nda Fransızca okutmanlığı yaptı. Ölümüne kadar Metis Çeviri dergisinde çalıştı.

Hür Yumer’in bazı öyküleri Defter dergisinde yayımlandı. “Gidemediklerimiz” adlı şiiri Hümeyra tarafından bestelenerek Beyhude adli albümde seslendirildi. Yaşamının son yıllarında oyun yazarlığı ile ilgilendi. İstanbul Devlet Tiyatrosu’nda sahnelenen “Kassandra” adlı oyunu Serra Yılmaz ile birlikte Türk diline kazandırdı. Bu oyunun ve Tartuffe’nün dramaturji çalışmalarına katıldı. Öyküleri ölümünden sonra Ahdım Var adlı kitapta toplandı. Hür Yumer’in P. Nizan’dan çevirdiği yayımlanmamış bir kitabı da bulunmaktadır.

Hür Yumer’in eserleri: Öykü: Ahdım Var (1995)

Çeviri: Doğu Öyküleri (M. Yourcenar’dan, 1985), Bir Ölüm Bağışlamak (M. Yourcenar’dan, 1988), Giacometti’nin Atölyesi (J. Genet’den, 1990), Ölüler Ansiklopedisi (D. Kiş’ten, 1991).

Paylaşın