Yurt Dışı Üretici Enflasyonu, Ağustos Ayında Rekor Tazeledi

Yurt dışı üretici endeksi Ağustos ayında bir önceki aya göre yüzde 2,64, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 39,79, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 118,94 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 88,82 arttı.

Haber Merkezi / Temmuzda yıllık yüzde 111,34 artışla rekor kıran yurt dışı üretici fiyat endeksi (YD-ÜFE), ağustosta rekor tazeledi.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Yurt Dışı Üretici Fiyat Endeksi Ağustos 2022 verilerini açıkladı. Buna göre, YD-ÜFE 2022 Ağustos’ta bir önceki aya göre yüzde 2,64, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 39,79, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 118,94 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 88,82 arttı.

Sanayinin iki sektörünün yıllık değişimleri; madencilik ve taşocakçılığında yüzde 116,48, imalatta yüzde 118,98, ana sanayi gruplarının yıllık değişimleri; ara malında yüzde 130,78, dayanıklı tüketim malında yüzde 102,47, dayanıksız tüketim malında yüzde 104,51, enerjide yüzde 244,92, sermaye malında yüzde 107,74 artış olarak gerçekleşti.

Sanayinin iki sektörünün aylık değişimleri; madencilik ve taşocakçılığında yüzde 2,16, imalatta yüzde 2,65, ana sanayi gruplarının aylık değişimleri; ara malında yüzde 2,68 artış, dayanıklı tüketim malında yüzde 4,11 artış, dayanıksız tüketim malında yüzde 3,04 artış, enerjide yüzde 8,36 azalış, sermaye malında yüzde 3,66 artış olarak gerçekleşti.

YD-ÜFE sektörlerinden giyim eşyası yüzde 79,89, tütün ürünleri yüzde 81,19, metal cevherleri yüzde 97,85 ile endekslerin en az arttığı alt sektörler oldu. Buna karşılık kok ve rafine petrol ürünleri yüzde 244,92, kimyasallar ve kimyasal ürünler yüzde 144,34, diğer metalik olmayan mineral ürünler yüzde 140,32 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu.

YD-ÜFE sektörlerinden kok ve rafine petrol ürünleri yüzde 8,36, metal cevherleri yüzde 2,34, tütün ürünleri yüzde 0,84 ile endekslerin en fazla azalış gösterdiği alt sektörler oldu. Buna karşılık diğer madencilik ve taş ocakçılığı ürünleri yüzde 5,84, temel eczacılık ürünleri ve müstahzarları yüzde 5,61, diğer metalik olmayan mineral ürünler yüzde 5,11 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu.

Paylaşın

Şanghay İşbirliği Örgütü Zirvesi: Fotoğraflar, İllüzyonlar, Gerçekler

Özbekistan’ın Semerkant kentinde 15-16 Eylül’de düzenlenen Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) 22. Devlet Başkanları Zirvesi’nde bir araya gelen liderlerin verdiği mesajlar kadar dikkat çekici bir şey daha varsa o da şüphesiz liderlerin verdiği fotoğraflar ve fotoğrafların verdiği mesajlardı.

Cumhurbaşkanı ve Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yer aldığı iki fotoğraf, Türkiye kamoyunda özellikle çok konuşuldu. Bu fotoğraflardan ilki, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın zirveye katılan diğer liderler ile birlikte ayakta verdiği toplu fotoğraftı.

Neredeyse tüm hafta sonu boyunca sosyal medyada önümüze düşen diğer fotoğrafta ise Erdoğan, aralarında Azerbaycan Devlet Başkanı İlham Aliyev, Tacikistan Devlet Başkanı İmamali Rahman, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Belarus Devlet Başkanı Aleksandr Lukaşenko ve İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’nin olduğu kalabalığa bir şey anlatırken görülüyordu.

Pek çokları için bu ikinci fotoğraf, Erdoğan’ın nasıl da bir “dünya lideri” olduğunu kanıtlar nitelikteydi. Tevekkeli değil, fotoğrafı okurlarıyla paylaşan Yeni Akit, haberi de şu başlıkla vermeyi uygun gördü: “Laf olsun diye ‘dünya lideri’ denmiyor! Güne damga vuran fotoğraf.”

Pakistan hükümetinin “Tüm gözler Pakistan Başbakanı Muhammed Şahbaz Şerif’in üzerinde” mesajıyla paylaştığı fotoğrafla olan ironik benzerliği şimdilik bir tarafa bırakarak önce ilk fotoğrafa dönelim…

Aynılar aynı yere mi?

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 10 ülkenin liderleriyle birlikte ayakta verdiği poz, Türkiye’nin özellikle temel haklar ve özgürlükler alanında bir süredir dünyada durduğu yeri sembolize ettiği – ya da ediyor olabileceği – acı gerçeği sebebiyle ağızlarda kekremsi bir tat bıraktı.

Semerkant’taki Şanghay Zirvesi’ne hangi ülkelerin liderlerinin katıldığını kısaca hatırlamak gerekirse, bu isimler şöyleydi:

  • Batı’ya karşı denge unsuru oluşturmak amacıyla 1996 yılında kurulan örgüte üye Rusya Devlet Başkanı Putin, Çin Devlet Başkanı Xi Jinping, Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov, Tacikistan Cumhurbaşkanı Rahman, Pakistan Başbakanı Şerif, Hindistan Başbakanı Narendra Modi ve ev sahibi Özbekistan Devlet Başkanı Şevket Mirziyoyev
  • Gözlemci ülkeler Belarus Devlet Başkanı Lukaşenko, Moğolistan Cumhurbaşkanı Ukhnaagiin Khurelsukh, İran Cumhurbaşkanı Reisi
  • Davetli liderler Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkmenistan Cumhurbaşkanı Serdar Berdimuhammedov, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev

Dolayısıyla, fotoğrafta da bu ülkelerin liderleri vardı.

Peki, bu fotoğrafla ilgili rahatsız edici olan neydi?

Bianet’ten Selay Dalaklı değerlendirdi.

Ülkelerin hak ve özgürlükler açısından dünyada nerede durduğunu ölçmenin pek çok yolu ve kıstası var. Biz ise şimdilik Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) 2022 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi ve Freedom House’un 2021 Küresel Özgürlük Haritası ile yetinelim.

Önce RSF’nin 2022 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi…

Yukarıda adı geçen ülkelerin endeksteki yerleri şu şekilde:

  • Rusya – 155.
  • Çin – 175.
  • Kazakistan – 122.
  • Kırgızistan – 72.
  • Tacikistan – 152.
  • Pakistan – 157.
  • Hindistan – 150.
  • Belarus – 153.
  • Moğolistan – 90.
  • İran – 178.
  • Türkiye – 149.
  • Turkmenistan – 177.
  • Azerbaycan – 154.
  • Özbekistan – 133.

Diğer bir deyişle, Moğolistan ve Kırgızistan’ı bir kenara bırakırsak “dünyanın en çok gazeteci hapseden ülkesi” Çin de dahil bu ülkelerin herhangi birinde gerçek anlamda basın özgürlüğünden bahsetmek güç.

Peki, ülkeleri “özgür”, “kısmen özgür” ve “özgür değil” olarak üç kategoriye ayıran Freedom House bu ülkeler için ne diyor?

  • Rusya – Özgür değil (19/100)
  • Çin – Özgür değil (9/100)
  • Kazakistan – Özgür değil (23/100)
  • Kırgızistan – Özgür değil (27/100)
  • Tacikistan – Özgür değil (8/100)
  • Pakistan – Kısmen özgür (37/100)
  • Hindistan – Kısmen özgür (66/100)
  • Belarus – Özgür değil (8/100)
  • Moğolistan – Özgür (84/100)
  • İran – Özgür değil (14/100)
  • Türkiye – Özgür değil (32/100)
  • Turkmenistan – Özgür değil (2/100)
  • Azerbaycan – Özgür değil (9/100)
  • Özbekistan – Özgür değil (11/100)

Tevekkeli değil, Türkiye’nin eski ABD büyükelçilerinden Namık Tan’ın (belki de kinayeli bir dille) “Dünya demokrasisinin parlayan liderleri” mesajıyla paylaştığı fotoğrafı alıntılayan başka bir kişi “Fotoğrafa bakınca ifade özgürlüğünden tutuklanıyorsunuz” demekten kendini alamamıştı.

Avukat Zülfü Bozdaş da aynı paylaşımı alıntılayarak şöyle soruyordu: “Peki dünyanın bundan haberi var mı?”

Fakat bu bağlamda belki de en önemli ve yerinde soruyu aynı fotoğrafı sosyal medya hesabından paylaşarak Atilla Yeşilada sordu: “Aklıma ilginç bir soru geldi: Kadınlardan diktatör çıkmaz mı?”

Gerçekten de dünya çapında bu kadar ülkenin temsil edildiği uluslararası bir zirvede neden bir tane bile kadın lider yoktu?

Herkesin “dünya lideri” kendine

Dünya demişken… Şanghay İşbirliği Örgütü zirvesi, aynı zamanda kimin daha çok “dünya lideri” olduğunu kanıtlama yarışına sahne oldu. Elbette bizim “dünya liderimiz” ve şürekası da bu yarıştan geri kalmayacaktı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın anlattıklarını etrafındaki liderlerin gülerek, ilgiyle dinlediğini gösteren fotoğraf, hem devletin haber ajansı Anadolu Ajansı (AA) hem de Cumhurbaşkanlığı tarafından paylaşıldı.

Bu paylaşımları ise bu yazının girişinde değindiğimiz, hükümete yakın medyanın ve bazı sosyal medya kullanıcılarının “dünya lideri” güzellemeleri izledi. Erdoğan, daha sonra Semerkant’tan dönüş yolunda uçağındaki gazetecilere fotoğraftaki sahneyi şöyle anlatacaktı:

“İlham Bey o koltuğu bana bıraktı, kendisi yandaki koltuğa geçti. Çoğu Rusça bildiği için tercüman da konuştuklarımızı Rusça’ya çeviriyordu. Oradaki sohbetimiz tabii hepsinin bayağı hoşuna gitti. Güzel bir anı oldu.”

Uluslararası bir zirvede konuşan bir lideri dinlemenin her şeyden önce diplomatik bir nezaket göstergesi olduğunu hatırlatan sesler ne kadar duyuldu bilinmez. Zaten sonra öğrendik ki dünyanın asıl lideri hangi çerezden yemek istediğine karar verirken elini çenesine koyarken fotoğrafı çekilen Pakistan Başbakanı Muhammed Şahbaz Şerif’miş.

Öte yandan, sosyal medyada Erdoğan’ın Şanghay Zirvesi’nde çekilen bu fotoğrafıyla birlikte paylaşılan başka bir fotoğraf, en azından şimdilik tarihin tozlu raflarına kalkmış bir geçmişi hatırlatıyor gibiydi.

Bu fotoğrafın akıllara getirdiği günü hatırlamak gerekirse; Avrupa Parlamentosu üyeleri, 15 Aralık 2004’te Türkiye’nin AB üyelik müzakerelerinin başlamasına ellerindeki “Evet” pankartlarıyla onay vermişti.

AB… Hatırladınız mı?

Başta mülteci politikası olmak üzere bir dizi sebepten ötürü temsil ettiğini öne sürdüğü “evrensel değerleri”, hak ve özgürlükleri ne kadar benimsediği her geçen gün biraz daha şüpheli hale gelen Avrupa Birliği ve bu değerleri, hak ve özgürlükleri – en azından görünüşte – benimsemeye ve bunun için gerekli adımları atmaya bir süreliğine hevesli görünen Türkiye…

Neyse… Anlaşılan biz bir süre daha “dünya demokrasisinin parlayan liderleri” ile devam!

Selay Dalaklı: Mart 2018’den bu yana bianet İngilizce editörü. Boğaziçi Üniversitesi Çeviribilim bölümünden 2015 yılında mezun oldu. Yüksek lisansını Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) ve Berlin Humboldt Üniversitesi’nin birlikte yürüttüğü Türk-Alman Sosyal Bilimler Uluslararası Ortak Yüksek Lisans Programında tamamladı.

Paylaşın

Göbek Yağından Sağlıklı Bir Şekilde Kurtulmanın 10 Yolu

Bazı insanlar için, karın bölümündeki aşırı kilolar büyük endişe kaynağıdır. Ancak uzmanlar, daha büyük sorunun karın bölgesindeki yağla birlikte gelen artan sağlık riskleri olduğunu söylüyor.

Haber Merkezi / Vücudunuzun orta bölümünün büyüklüğü, derinizin altındaki organları çevreleyen viseral yağ ile ilgilidir. Aynaya baktığınızda fark ettiğiniz şey deri altı yağ olsa da, iç organları saran yağ en zararlı olanıdır.

Araştırmalar, organlarımızın etrafındaki aşırı yağın aşağıdakiler dahil metabolik hastalık riskini artırdığını ortaya koymuştur;

  • Diyabet
  • Karaciğer yağlanması
  • Kalp hastalığı ve yüksek kolesterol
  • Polikistik over sendromu .
  • Fazla kilo ayrıca uyku apnesi, eklem ağrısı ve farklı kanser türleri riskini de artırır

Karın bölgesinden kilo vermek haftada birkaç kez mekik çekmek kadar kolay değil.

Egzersiz ve kuvvet antrenmanı yapın

Kalp atış hızınızı artıran ve sizi terleten egzersizler, genel olarak kilo vermenize yardımcı olur: Hem iç organlardaki hem de cildinizin altındaki yağlar.

Aerobik egzersiz, genel kalorileri yakar ve özellikle aynı anda diyetinizde değişiklikler yaparsanız toplam vücut yağını azaltmanıza yardımcı olur.

Uzmanlar, iç organlardaki yağları kaybetmenin anahtarının kombinasyon yaklaşımında yattığını söylüyor. Uzmanlar, haftada en az 150 dakikalık bir kardiyo rutini oluşturmayı ve haftada iki ila üç gün tüm vücut kuvvet antrenmanı eklemeyi önerir.

İlave şeker ve yüksek kalorili içecekleri sınırlayın

Çok fazla ilave şeker tüketmek, belinizin etrafında birikmesi muhtemel aşırı kilo ile ilişkilidir: Şekerle tatlandırılmış içecekler ve çok fazla meyve suyu içmek.

Mümkün olduğunca sık stres atın

Kendinizi stresli hissediyorsanız, vücudunuz muhtemelen stres hormonu kortizolünü kan dolaşımınıza salıyor. Kortizoldeki artış ile yüksek miktarlarda viseral yağ arasında güçlü bir bağlantı vardır.

Karın bölgenizi yontmak istiyorsanız, stres atmak için elinizden gelenin en iyisini yapın.

Lif oranı yüksek yiyecekler tüketin

Nohut, mercimek ve muz gibi lif oranı yüksek yiyecekler yemek, daha uzun süre tok hissetmenize yardımcı olabilir.

Bu gıdalar, suda çözülerek ve yapışkan bir jel oluşturarak gıdanın mideden bağırsağa geçişini yavaşlatabilen yüksek miktarda çözünür lif içerir.

Ayrıca, tam tahıllar, meyveler ve sebzeler içeren dengeli bir beslenme oluşturmak, diyetlerimizde daha fazla lif bulunmasına yol açar.

Alkolü sınırlayın

Araştırmalar, eğer çok içen biriyseniz, sosyal veya sıradan içicilere göre daha fazla göbek yağınız olabileceğini gösteriyor. Bu nedenle, tükettiğiniz alkol miktarını azaltmayı deneyin.

Protein tüketin

Yemeklerinize protein eklediğinizden emin olun. Seçenekler arasında et, balık, yumurta, süt ve fasulye bulunur.

Araştırmalar, proteinin tok hissetmenize, açlık hormonu seviyelerini düşürmenize ve hatta bir sonraki öğününüzde daha az yemenize yardımcı olabileceğini gösteriyor.

Sağlıklı karbonhidratları seçin

Karbonhidratlar kötüdür gibi bir algı bulunmakta. Ancak tüm karbonhidratlar kötü değildir. İşlenmiş karbonhidratlar yerine yüzde 100 tam tahıllı karbonhidratları tercih edin.

Uykusuz kalmayın

İyi bir gece uykusu hayati önem taşır. Diğer şeylerin yanı sıra bağışıklık sisteminizi güçlendirir, duygu durumunuzu halinizi iyileştirir ve üretkenliği artırır.

Karın bölgesi yağı ve kilo kaybı söz konusu olduğunda, uyku iştah açıcı hormonlar olan ghrelin ve leptini etkileyebilir.

Bir gecede yedi saat veya daha fazla uyumayı hedefleyin.

Ne yediğinizi ve egzersizinizi takip edin

Araştırmalar, yemek ve egzersiz günlüğü tutulduğunda başarının daha hızlı geldiğini gösteriyor. Ne yediğiniz ne kadar egzersiz yaptığınızı takip etiğinizde daha akıllıca kararlar verme olasılığınız artar.

Gece geç saatlerde yemek yemeyin

En sevdiğiniz TV şovunu izlerken tıka basa atıştırmaktan vazgeçin. Uzmanlar zamanında yenilen akşam yemeğinden sonra yememeyi öneriyor. Açlık duygusunu bastırmak için bir şey yiyecekseniz yoğurdu deneyin.

Ve hangi yöntemi denerseniz deneyin, tutarlı ve sabırlı olmanın sizi motive etmeye yardımcı olabileceğini unutmayın.

Dikkat: Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır.

Paylaşın

Elma Sirkesi Kilo Kaybına Yardımcı Olabilir Mi?

Kilo vermenin hızlı ve kolay bir yolunu mu arıyorsunuz? Peki, elma sirkesi aradığınız kilo verme iksiri olabilir mi? Araştırmaları değerlendiren konunun uzmanları, “muhtemelen hayır” diyor.

Haber Merkezi / Yapılan araştırmalarda elma sirkesinin kilo kaybına neden olmadığı ortaya çıktı. Elma sirkesi asetik asit içerir. Araştırmaya katılan denekler, 12 hafta boyunca sabahları 30 gr. ile 60 gr. arasında elma sirkesi aldılar.

Araştırmacılar asetik asidin şunları yapabileceğini öngördü:

  • Daha fazla yağ yakmaya neden olur
  • İştah açıcı hormonları değiştirir

Ne yazık ki, elma sirkesi hiçbir metabolik etki göstermedi. Sonuç, asetik asidin sadece mide bulandırdığı ve yemek yeme isteğini azalttığı ortaya çıktı.

Kilo kaybı için elma sirkesi kullanmak güvenli midir?

Elma sirkesinde bulunan asetik asit diş minesini aşındırabilmektedir. Bu yüzden elma sirkesini farklı bir içecekle karıştırarak kullanmak önemli.

Elma sirkesi beklediğimiz sihirli değnek değil mi?

Vücudumuz isteyerek kilo vermeye programlanmamışlardır: ‘Kilo verirsem öleceğim’ diye düşünür.

Vücut, kilo vermeye başladığınızda, iştahı ve açlığı artıran kimyasallar salgılamaya başlar. Vücut kilo kaybını sabote etmeye çalışır. Bu biyolojik dürtü nedeniyle, kilo kaybı için sihirli bir değnek asla olmayacak.

Peki, kilo vermek istiyorsam ne yapmalıyım? 

  • Öğün atlamayın: Gün boyunca üç kare yemek yiyin.
  • Kaydedin: Her gün ne yediğinizi kaydedin. Her gün yediğiniz yiyeceklerde kaç kalori olduğunu izlemek için bir uygulama kullanın. Kalorilerinizi nereye harcadığınıza bakın ve daha fazla protein mi yoksa daha az karbonhidrat mı alacağınızı belirleyin.
  • İyi uyuyun: İyi uyumadığınızda, sağlıksız kararlar verme olasılığınız daha yüksektir. Açlık hormonu (ghrelin) de iyi uyumadığınızda artar, bu nedenle daha aç uyanır ve daha çok yemek yersiniz.
  • Hareket edin: Haftada 150 ila 250 dakika egzersiz yapmalısınız. Diyet yapıyor ama egzersiz yapmıyorsanız, kas kütlesini koruyamazsınız.

Dikkat: Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır.

Paylaşın

Defne Samyeli, Sahne Kostümüyle Büyüledi

Sosyal medyayı aktif kullanan isimler arasında gelen Defne Samyeli, son olarak süper minili sahne kostümüyle gündeme geldi. Defne Samyeli, fit görünümüyle dikkatleri üzerine çekti.

Haber Merkezi / Sahne aldığı anlara ait kareleri sosyal medya hesabından paylaşan Defne Samyeli, takipçilerini büyüledi.

Samyeli, daha önce yaptığı bir açıklamada, yıllara meydan okuyan fiziğini hiç bırakmadığı spora borçlu olduğunu ifade etmişti.

1 Temmuz 1972 İstanbul doğumlu Defne Samyeli, haber ve program sunucusu, köşe yazarı, şarkıcı ve oyuncudur. Asker bir babanın kızı olan Samyeli, yüksek öğrenimini Boğaziçi Üniversitesi’nde yapmıştır.

1991 senesinde katıldığı güzellik yarışmasında 3. sırayı elde etmiş daha sonra haberciliğe adım atmıştır. Kanal D Ana Haber bültenin sunuculuk yapmış ve ünlenmiştir.

Milliyet gazetesinde köşe yazarlığı da yapan Samyeli Show TV’ye transfer olmuş ve burada Ana Haber editörlüğü ve sunuculuğu görevlerinde bulunmasının aynında Güneş gazetesinde köşe yazarlığı yapmıştır.

2010 yılında bir süre Her şey Bambaşka” isimli programı sunmuştur. Haberciliğinin yanında 4 Temmuz 1994’te çıkardığı Tek Başına adlı bir albümü de bulunmaktadır.

Paylaşın

“Sekiz Partili Yeni İttifak Geliyor” İddiası

Türkiye Gazetesi Yazarı Fuat Uğur, “Adalet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Necdet Öz, ‘Muhalefet 6’lı masadan büyüktür’ diye bir mesaj atmış ve ‘Kapsama alanı öyle geniş bir ittifak ortaya çıkacak ki diyor siyasetin kartları yeniden dağıtılacak, ezberler bozulacak’ diyor” dedi.

Necdet Öz’ün 8 partiden oluşacak ittifak bilgisine ilişkin detayları açıklayan Uğur, “Zaten ‘Ümit Özdağ ile yürütülen çalışma devam ediyor’ diyor. Ve 8 partiden oluşacak bir ittifak çıkacak ve adı ‘Milli Cephe’ diyor” ifadelerini kullandı.

tv100.com yazarları Barış Yarkadaş, Latif Şimşek, gazeteciler Şaban Sevinç, Fuat Uğur, Hacı Yakışıklı ve tv100 Ankara Temsilcisi Deniz Gürel; Gürkan Hacır ile Taksim Meydanı programına konuk olarak gündemi değerlendirdi.

Türkiye Gazetesi Yazarı Fuat Uğur, Adalet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Necdet Öz’ün kendisine aktardığı kulis bilgisini paylaştı.

Fuat Uğur, “Adalet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Necdet Öz, ‘Muhalefet 6’lı masadan büyüktür’ diye bir mesaj atmış ve ‘Kapsama alanı öyle geniş bir ittifak ortaya çıkacak ki diyor siyasetin kartları yeniden dağıtılacak, ezberler bozulacak’ diyor” dedi.

8 partiden oluşacak ittifak

Necdet Öz’ün 8 partiden oluşacak ittifak bilgisine ilişkin detayları açıklayan Uğur, şu ifadeleri kullandı:

“Zaten ‘Ümit Özdağ ile yürütülen çalışma devam ediyor’ diyor. Ve 8 partiden oluşacak bir ittifak çıkacak ve adı ‘Milli Cephe’ diyor. Şöyle bir durum var. ‘Bu partiler düzeyinde bir katılım olmayacak, başkanlar düzeyinde bir katılım olacak’ diyor.

‘Önce dört sonra dört toplamda sekiz parti’ diyor. ‘Yer yerinden oynayacak ve adı da Milli Cephe’ diyor. Adayınız Mansur Yavaş mı diye sordum… Malum Ümit Özdağ, Mansur Yavaş ismini önerdi. Cevap vermedi. Yani dolayısıyla böyle bir ihtimal var mı diye de aklımdan geçiriyorum ama ‘Yok artık, bu kadar da olmaz’ diyorum.”

Paylaşın

Denizbank Ve İş Bankası Rusya Ödeme Sistemi ‘Mir’den Çıktı

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Hazinesi Yabancı Varlıklar Kontrol Dairesi’nin (OFAC), Rusya Merkez Bankası tarafından 1 Mayıs 2017’de kurulan Mir ödeme sisteminin kullanımının Rusya dışında yayılmasına yardım edenlere yaptırım uygulamaya hazır olduğunu duyurmasının ardından, Denizbank ve İş Bankası sistemden çıktı.

Şu anda çoğunlukla Aeroflot ve Rus Demiryolları gibi şirketler tarafından kabul gören Mir ödeme sistemi, Türkiye’yi ziyaret eden onbinlerce Rus turist arasında popüler popülerdi.

İş Bankası’nın hisseleri Mir ödeme sistemini askıya aldığını açıklamasının ardından yüzde 10 değer kaybederken, banka ulusal ve uluslararası kanunlar, düzenlemeler ve ticari iş prensiplerine bağlı olduğunu açıkladı.

Denizbank ise “Şu anda Mir’de hizmet sağlayamıyoruz” dedi ve bankanın uluslararası ambargo kurallarına uygun hareket ettiğini” belirtti.

Ankara, prensipte Rusya’ya uygulanan Batı ambargolarına ilke olarak karşı çıkıyor ve hem Moskove hem de Kiev ile yakın ilişkileri bulunuyor.

Ancak Amerika’da diplomatlar özellikle geçen hafta Özbekistan’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya lideri Vladimir Putin’in görüşmelerinin ardından Türkiye ve Rusya arasında gelişen ekonomik ilişkilerden kaygı duyuyor.

Amerikan Hazine Bakanlığı geçen ay büyük Türk işletmelerine bir mektup yollayıp, ambargo uygulanan Ruslarla ticari ilişkilerini devam ettirmeleri durumunda ceza uygulanacağı uyarısında bulunmuştu.

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati ise bu kaygıların “anlamsız” olduğunu söylemişti.

Nebati Nisan ayında da, Türkiye ekonomisi açısından kritik önemdeki Rus turistlerin Mir sistemiyle kolayca ödeme yapabileceklerini belirtmişti.

İş Bankası ve Denizbank’n Mir ödeme sisteminden çıkmasına karşın, Halkbank, Vakıfbank ve Ziraat Bankası gibi devlet bankaları hala sistemi kullanıyor.

Mir Ödeme Sistemi nedir?

Mir, Rusya Merkez Bankası tarafından 1 Mayıs 2017’de kabul edilen yasa ile kurulan bir ulusal ödeme sistemidir. Şu anda çoğunlukla Aeroflot ve Rus Demiryolları gibi Rusya merkezli şirketler tarafından kabul edilmektedir, ancak Rus iştirakleri olan yabancı şirketler arasında yavaş yavaş kabul görmektedir. Sistem, Rusya Ulusal Kart Ödeme Sistemi tarafından işletilmektedir ve Rusya Merkez Bankası’nın yüzde yüz iştirakidir.

Sistem, 2016 yılında, birkaç Rus bankasının ABD merkezli Visa ve MasterCard tarafından onlara uygulanan yaptırımlar nedeniyle hizmetleri reddedilmesinin ardından potansiyel elektronik ödeme bloklarının üstesinden gelmenin bir yolu olarak tasarlandı.

Mir sisteminde çalışan ilk kartlar Aralık 2015’te piyasaya sürüldü. Rusya’nın önde gelen bankası Sberbank tarafından da Ekim 2016’da kullanılmaya başlandı. 2016 yılı sonunda 64 banka tarafından 1.76 milyon Mir kartı çıkarıldı ve Kasım 2019’a kadar bu sayı 69.8 milyona yükseldi.

Mir esas olarak Rus hükümeti tarafından desteklenir ve tüm vergi ve emeklilik ödemelerinin 1 Mayıs 2017’de yürürlüğe giren mevzuatla Ocak 2018’e kadar sistem üzerinden uygulanmaya başlanmasını zorunlu tuttu. Bankalar, daha yerleşik ödeme sistemlerine ait kartlara kıyasla maliyetlerinin daha yüksek olabileceğinden korktukları için Mir kartları kullanmak konusunda isteksizdi.

Paylaşın

‘Altılı Masa’da İkinci Turun İlk Üç Gündemi Belirlendi

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), İYİ Parti, Saadet Partisi, Gelecek Partisi, Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi ve Demokrat Parti’den oluşan Altılı Masa’nın ikinci tur görüşmelerini ilk gündemi Siyasi Ahlak Yasası, İstanbul sözleşmesi ve Strateji Planlama Teşkilatı olacak…

Meclis’in 1 Ekim günü açılmasının ardından 2 Ekim’de de CHP’nin ev sahipliğinde 6’lı masanın 2. tur görüşmeleri başlayacak.

Sözcü’den Emin Özgönül’ün haberine göre, Alt komitelerin masaya getirecekleri konular da netleşiyor. Meclis çoğunluğu elde edilirse ilk bir hafta içinde “Siyasi ahlak yasası, İstanbul Sözleşmesi ve Strateji Planlama Teşkilatı’”yasaları çıkarılacak.

Göçmenler, Dış politika, Tarım, Sanayi ve Eğitimde atılacak adımlar için de planlamalar yapıldı. TBMM’de elde edilecek çoğunluğa göre Anayasal değişiklikler devreye sokulacak.

Kılıçdaroğlu’nun ismi ön planda

Cumhurbaşkanlığı adaylığı için CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ismi giderek kuvvet kazanırken, adayın kim olacağı alt komitelerde yapılacak ön çalışmalar sonucu masaya getirilecek. Bu çalışmada aday ismi belirtilmeyecek ancak 13. Cumhurbaşkanının seçimi kazanabilmesi için hangi kriterlere sahip olması, hangi kesimlerde oy potansiyelinin bulunması gerektiği, halkın güven duygusu gibi maddeler vurgulanacak. Adayın seçim kampanyasında yürütmesi gerekli strateji de belirlenecek. Altı siyasi partinin hangi seçim çevresinde listeler üzerinde işbirliği yapacağı ve ortak adaylar konusu da değerlendiriliyor.

CHP ev sahipliği yapacak

Meclis’in 1 Ekim günü açılmasının ardından 2 Ekim’de de CHP’nin ev sahipliğinde 6’lı masanın 2. tur görüşmeleri başlayacak. Güçlendirilmiş parlamenter sistem de bu turun önemli ayağını teşkil edecek. Yeni sisteme geçilene kadar çıkarılacak yasalar ve KHK’lar için çalışmalar da yapıldı. Seçimlerde TBMM’de elde edilecek çoğunluğa göre Anayasal mevzuat değişiklikleri de devreye sokulacak. Sadece Cumhurbaşkanlığı seçimi kazanılırsa KHK’lar öne çıkacak. TBMM çoğunluğu elde edilirse de çıkarılacak yasalar ön planda olacak.

Paylaşın

‘Ahlak Polisi’nin Mahsa Amini’yi Başına Vurarak Öldürdüğü Ortaya Çıktı

İran’da ahlak polisi tarafından gözaltına alınan 22 yaşındaki Mahsa Amini’nin başına aldığı ağır darbeler sonucunda can verdiği tıbbi raporlarla kanıtlandı. İran emniyeti ve Ahlak Polisi genç kadına fiziki temasta bulunulmadığı ve gözaltına alındıktan sonra “kalp krizi” geçirerek öldüğünü iddia ediyordu. 

Ancak gerçek, bir hacktivist grubun Amini’nin öldüğü hastanenin bilgisayarından elde ettiği tomografi (CT) görüntülerinin tıbbi değerlendirmesiyle ortaya çıktı. İran dışından dijital yayın yapan muhalif Iran International’a ulaştırılan tomografi (CT) taramasında, Amini’nin ölümünün kafatasında oluşan çatlak ve kırıklardan doğan beyin ödemine bağlı olduğu görüldü.

Iran International’ın elde ettiği bilgilere göre, polis gözetiminde bulunduğu sırada ölen Mahsa Amini’nin kafatası CT taramasında kemik kırığı, kanama ve beyin ödemi görülüyor.

Bir hacktivist grup tarafından İran International’e ulaştırılan tıbbi belgeler ve onlarca özel görüntü, kafasının sağ tarafına aldığı şiddetli bir travmanın yol açtığı kafatası kırığını açıkça gösteriyor. Bu bilgi ailesi ve doktorlarının Mahsa’nın başının birden çok kez darp edildiğine ilişkin açıklamalarını doğrularken İran polisinin genç kadının kalp krizi geçirdiği iddiasının doğru olmadığını da ortaya koyuyor.

Göğüs taramalarında da iki yanlı yaygınIran International’ın öğrendiğine göre, dini polis nezaretinde ölen İranlı kadın Mahsa Amini’nin kafatası BT taramasında kemik kırığı, kanama ve beyin ödemi görülüyor.

Bir hacktivist grup tarafından İran Enternasyonali’ne gönderilen tıbbi belgeler ve düzinelerce özel görüntü, kafasının sağ tarafında, kafatasına aldığı şiddetli bir travmanın neden olduğu bir kafatası kırığını canlı bir şekilde gösteriyor ve bu, ailesi ve doktorlarının onun vurulmasıyla ilgili daha önceki açıklamalarını doğruluyor. İran polisinin kalp krizi geçirdiği iddiasının doğru olmadığını defalarca kafasına vurdu.

Göğüs taramalarında da  iki yanlı yaygın alveoler kanama ve aspirasyon pnömonisine bağlı hasar, sekresyon retansiyonu ve üst üste binen enfeksiyonlar görülüyor. Doktorlar sonuçların beyin travmasına bağlı akut solunum sıkıntısı sendromu ile uyumlu olduğunu söylüyor.

22 yaşındaki kadının başörtüsü polisi tarafından gözaltında ölümü, İranlılar arasında infiallere ve farklı şehirlerde birçok rejim karşıtı protestoya yol açtı.

Öldüğü hastaneden bir kaynak Cumartesi günü Iran International’a kafasına aldığı “birden fazla darbe” sonrasında beyin dokusunun ezildiğini ve Amini’nin tepki veremez ve beyin ölümü gerçekleşmiş halde başkent Tahran’daki Kasra Hastanesine götürüldüğünü söyledi.

Kaynak, hastaneye getirildiğinde Mahsa’nın akciğerlerinin kanla dolu olduğunun ve “canlandırılamayacağının” açık olduğunu da sözlerine ekledi.

Bu kaynak, Mahsa’nın “beyin dokusu ciddi şekilde hasar gördüğü için ne kurtarılabilir ne de ameliyat edilebilir durumda olduğunun ve hastanın tek bir yumrukla yaralanmadığı ve kafasına çok sayıda darbe almış olması gerektiğin de açık” olduğunu söyledi.

Devlet yalanları

Ailesinin, Mahsa’nın zamanında müdahale edilmediği için komaya girdiği ve öldüğünü ileri süren beyanlarına rağmen Cumartesi akşamı bir TV kanalına konuşan İran İçişleri Bakanı Ahmed Vahidi, Amini’nin tıbbi tedavisinin eksiksiz ve zamanında yapıldığını iddia etmişti.

Öte yandan İslam Cumhuriyeti yetkilileri de Mahsa Amini’nin çocukluğundan beri epilepsi ve kalp hastalığı olduğunu söylemiş ancak bu iddialar ailesi tarafından reddedilmişti.

İran’ın başkenti Büyük Tahran Emniyet Müdürü Hüseyin Rahimi, Pazartesi günü de Mahsa’nın ölümündeki sorumluluklarını reddetmeyi sürdürdü. Genç kadının geçen hafta başörtüsü “uygunsuz” olduğu için bir parkta yürürken ahlak polisince durdurulduğunu söyledi.in.

Rahimi, Amini’nin polis memurları tarafından dövüldüğü iddialarını yalanlayarak, “polise karşı korkakça suçlamalar yöneltildiğini” söyledi.

(Kaynak: Bianet)

Paylaşın

James Webb’in Mars’tan Çektiği İlk Fotoğraflar Paylaşıldı

Son olarak 1.350 ışık yılı uzaklıktaki Orion Nebulası’nı görüntüleyen James Webb Uzay Teleskobu, şimdi de Mars’ı görüntüledi: Artık gezegenin bu tam görüntüleri tüm kızılötesi aralığında inanılmaz hassasiyetlerde elde etmek mümkün.

Haber Merkezi / Teleskobun sağladığı görüntüler, Mars’ın doğu yarımküresini iki farklı kızılötesi dalga boyunda gösteriyor. Daha kısa dalga boyu (sağ üstte, üstte) yansıyan güneş ışığının bir sonucu. daha uzun dalga boyu görüntüsü rs yüzeyinden ve atmosferinden yayılan ısının yanı sıra konsantrasyonları hakkında bilgi veriyor.

Mars gibi yakın gezegenleri görüntülemek, çok uzak ve soluk nesneleri algılamak için tasarlanmış bir James Webb için zor bir görev. Kızıl Gezegen’den yansıyan güneş ışığı, teleskobun alıcılarına aşırı yükleme yaptığı için Villanueva ve ekibi, kısa pozlamalar alarak ve yalnızca dedektörlerden gelen ışığın bir kısmını örnekleyerek uyum sağlamaya çalıştı.

Bununla birlikte Webb, gezegenin atmosferine dair yeni verilere ulaşıldığını kaydetti. Teleskobun NIRSpec cihazı tarafından ölçülen verilerde, gezegenin atmosferinde su, karbondioksit ve karbon monoksit izlerini gözler önüne serdi. Bu veriler ayrıca gezegenin tozu, bulutları, kayaları ve daha fazlası hakkında da ipuçları sağlayabilecek.

Maryland’deki NASA Goddard Uzay Uçuş Merkezi’nden Geronimo Villanueva, yaptığı açıklamada, James Webb’in Mars üzerinden çalışırken uzak gezegenleri incelemekten daha zor bir iş yaptığını belirtti. Villanueva, “Artık gezegenin bu tam görüntülerini tüm kızılötesi aralığında inanılmaz hassasiyetlerde elde etmek mümkün” ifadelerini kullandı.

Öte yandan Mars’tan yansıyan güneş ışığı, teleskobun alıcılarına aşırı yükleme yapıyor. Villanueva ve ekibi, görüntüleri kısa pozlamalarla ve yalnızca dedektörlerden gelen ışığın bir kısmını örnekleyerek almaya çalışıyor.

Ekip üyelerinden Sara Faggi, “Görüntüleri açtığımızda ve spektrumları aldığımızda, aslında verileri elde edebilmemiz ve bunların iyi veriler olması heyecan vericiydi” diye konuştu.

Çoğunlukla uzak evreni keşfetmek için tasarlanan James Webb Uzay Teleskobu, Mars’a dair çalışırken milyarlarca kilometre uzaklıktaki gezegenleri kaydetmekten daha zor bir işe imza atıyor. Temmuz 2022 tarihinden beri uzayı izleyen ve evrenden fotoğraflar sunan James Webb, bugüne dek Araba Tekeri Galaksisi, Phantom Galaksisi ve Tarantula Nebulası gibi uzak bölgeleri kaydetti.

James Webb Uzay Teleskobu, Avrupa Uzay Ajansı (ESA), Kanada Uzay Ajansı (CSA) ve NASA tarafından gönderilmişti. Teleskop, en son 1350 ışık yılı uzaklıktaki Orion Nebulası’nı görüntülemişti. 10 milyar dolarlık maliyetiyle dünyanın en pahalı teleskobu olan James Webb, temmuz ayından bu yana Araba Tekeri Galaksisi, Phantom Galaksisi ve Tarantula Nebulası gibi uzak bölgeleri kaydetti.

Paylaşın