Kleptomani nedir? Nedenleri, Tedavisi

Kleptomani (çalma hastalığı), maddi veya mali bir şey elde etme veya kar etme arzusu yerine psikolojik bir zorunluluk durumudur. Kleptomani, hırsızlık dürtüsüne direnmede tekrarlayan bir başarısızlıktır. Çoğu kleptomani vakasında, kişi ihtiyaç duymadığı şeyleri çalar. 

Çalınan eşyalar genellikle çok az değerlidir veya hiç değeri yoktur ve ödemeye karar vermiş olsalardı, çoğu zaman eşyayı kolayca karşılayabilirlerdi. Kleptomanili insanlar hırsızlığa yol açan anksiyete, gerginlik ve uyarılma ile hırsızlık sırasında zevk ve rahatlama hissi ile güçlü hırsızlık dürtüsü hissederler. 

Birçok kleptomanik, hırsızlık eylemi bittikten sonra da suçlu veya pişmanlık hisseder, ancak daha sonra bu dürtüye karşı koyamaz. Kriminal hırsızlığın aksine, kleptomani hastaları, çaldıkları eşyalar nadiren kullanırlar. Muhtemelen onları saklar, atar veya arkadaşlarına ve ailelerine hediye verirler.

Nedenleri;

Kleptomaninin nedenleri konusunda çeşitli görüşler ileri sürülmüştür. Ünlü psikiyatr Sigmund Freud’a gore kleptomaninin kaynağı, bireyin içindeki bastırılmış cinsel çatışmalardır. Çalınan nesneler kişiye bir tür cinsel doyum sağlamaktadır. Her ne kadar biraz zorlamayla her tür nesneye cinsel bir anlam yüklenebilirse de bu kuramın kanıtlanması oldukça güçtür.

Bir başka görüşe göre ise kleptomani, toplumdan öç alma yoludur, yani simgesel düzeyde kişinin, kendi gücünü kanıtlama ya da çocuklukta yaşanan somut ve soyut yoksunlukları giderme yoludur. Ancak, bu kuramları destekleyecek kanıtlar elde edilse bile, tedavide fazla bir yardımı olmayabilmektedir.

Belirtileri;

Gerçek kleptomani, sürekli yinelenen ama her seferinde farklı, değersiz nesnelerin çalınması biçiminde kendini gösterir. Bu nedenle yalnız bir kez çalma girişiminde bulunan çocuk, ergen ya da yetişkin, ruhsal bakımdan uygun bile olsa kleptoman sayılmaz. Aynı biçimde, sürekli olarak aynı tip nesneler, sözgelimi kadın iç çamaşırı çalan birine de kleptoman denilemez; çalınan malın cinsi değişmemektedir.

Genellikle bir kleptomanın hırsızlık anında ne yaptığının farkında olmadığı sanılır ama bu görüş doğru değildir. Bazıları da yaptıklarına gerekçeler yaratırlar, sözgelimi çaldıkları malın aslında kendilerine verildiğini öne sürer ya da daha önceki gelişlerinde malın parasını ödemiş olduklarını söylerler. Ancak kleptomanın bunları kendini zor durumdan kurtarmak için uydurması söz konusu değildir, inanarak söyler. Başka bazı durumlarda da kleptoman, ne yaptığının farkındadır ama gerçekleştirdiği edimin ne tür sonuçlara yol açacağını bilmez.

Teşhisi;

Kişi olası kleptomani semptomları için tedavi görmeye karar verdiğinde, hem fiziksel hem de psikolojik bir değerlendirmeye tabi tutulur. Fiziksel değerlendirme, semptomları tetikleyen altta yatan herhangi bir tıbbi neden olup olmadığını belirlemek için gereklidir. Kleptomani belirti ve semptomlara dayanarak teşhis edilir. Hastalığın teşhisi Amerikan Psikiyatri Birliği tarafından yayınlanan Ruhsal Bozuklukların Teşhis ve İstatistik El Kitabı’ndaki (DSM-5) kriterler kullanılarak konulur.

Bir tür dürtü kontrol bozukluğu olduğu için teşhisi kesin olarak belirlemek için hekim aşağıdaki yöntemlere başvurabilir:

  • Dürtüler hakkında ve bu dürtülerin hastayı nasıl hissettirdiğine dair sorular sormak
  • Kleptomani dürtülerini tetikleyip tetiklemediğini belirlemek için, belirli durumların listesini gözden geçirmek
  • Hastaya psikolojik anketler uygulamak veya öz değerlendirme formları doldurtmak

Tedavisi;

Kleptomani seyrek olarak görülen bir rahatsızlıktır. Bu yüzden genel bir tedavi yöntemi de yoktur. Hatta bazı hastalar, nedeni bilinemeyen bir şekilde tedavi olma konusunda oldukça isteksiz davranırlar. Tedavi yöntemleri içerisinde en çok kullanılanı “örtük duyarlılaştırma”dır. Bu yöntem kısa sürmesi nedeniyle çok fazla tercih edilir. Hastadan, hırsızlık anını baştan sona gözünün önüne getirmesi istenir. Daha sonra terapist yardımıyla olumsuz sonuçları hayal edilir (Örneğin, yakalanmak, mahkemeye çıkarılmak, gazetelere manşet olmak gibi).

Terapist, hastanın bu hırsızlık sonucunda aile ve arkadaşlarından alacağı tepkileri olabildiğince karamsar ve olumsuz bir tabloyla anlatır. Çalma eylemi sonucundaki sıkıntı ve stres ile hastanın koşullanması sağlanır. Bunun sonucunda hastada nefret uyanır ve bir daha hırsızlık yapmak istemez. Bu yöntem işe yaramazsa psikiyatri uzmanlarının önereceği başka yollar denenmelidir.

Risk faktörleri;

Kleptomani genellikle gençlik yıllarında veya genç erişkinlik döneminde başlar, ancak yetişkinlikte veya daha sonraki dönemde de başlayabilir. Teşhis konulmuş olan hastaların yaklaşık üçte ikisi kadındır.

  • Aile öyküsü: Kleptomanisi ya da obsesif kompulsif bozukluğu olan veya alkol ya da başka bir madde kullanım bozukluğu olan bir ebeveyn veya kardeş gibi birinci dereceden bir akrabaya sahip olmak, kleptomani riskini artırabilir
  • Başka bir psikolojik rahatsızlık varlığı: Kleptomanisi olan kişilerde genellikle bipolar bozukluk, anksiyete bozukluğu, yeme bozukluğu, madde kullanım bozukluğu veya kişilik bozukluğu gibi başka bir psikolojik bozukluk vardır

Dikkat: Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir