Kılıçdaroğlu, Erken Seçim Çağrısını Yineledi: Milletin İradesine Gidilmesi Lazım

CHP Lideri Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM’deki grup toplantısında yaptığı konuşmada erken seçim çağrısını yineleyerek,  “Zamlar yağmur gibi yağarken dövizi yerinde tutamıyorsanız o ülkede bir sorun var demektir. Sorunu yaratan kurum sorunu çözemez. Türkiye’yi bu hale getiren siyasi iktidar, ülke sorunlarını çözemez. Sorunun çözülmesi için seçim yapılması lazım. Milletin iradesine gidilmesi lazım.” dedi.

Haber Merkezi/ “Bir ülkenin vatandaşı kendi milli parasını değil de yabancı parayı güvence olarak görüyor, ona yatırım yapıyorsa; o ülkenin yönetiminde sorun var demektir. Bankadaki tasarruf mevduatının yüzde 66’sı dövizdir. Tasarruf sahiplerinin yüzde 66’sı ‘Ben TL’ye güvenmiyorum’ diyor. ‘Devlet yöneticilerine de güvenmiyorum, başka ülkenin parasına güveniyorum’ diyor” diyen Kılıçdaroğlu, “Edirne’yi ve Kars’ı korumak neyse, Türk Lirası’nın itibarını korumak da aynı şeydir.” ifadelerini kullandı.

Konuşmasında, “Garibanın sırtından faizi teşvik ettiler. Hem de dolar garantili olarak… Nass bunun neresinde?” diye soran Kılıçdaroğlu, “Garibanın parası ile bankada doları olanı finanse ediyorsun. O garibanlardan bazıları bu gelişmeleri kutluyor, seviniyorlar. Bu Türkiye’nin bir trajedisidir.” dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM’deki bütçe görüşmelerinin sona ermesinin ardından partisinin grup toplantısına katıldı Üç haftalık bir aradan sonra partililere seslenen Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

“Demokrasisi gelişmiş, insan hakları gelişmiş bir Türkiye isteriz. Hepimizin ortak arzusu budur. Hangi görüşten olursa olsun tüm vatandaşlarımızın isteği böyle bir Türkiye’dir.

Bir Kara Kış Fonu kurun, fakir fukaraya destek verin dedik. Yapmadılar. Biz de belediye başkanlarımıza söyledik. Bizim belediyelerimizde hiçbir çocuk yatağa aç girmesin istedik.

Önce hükümete çağrı yaptık. Bu kadar zam geldi, halk nasıl ödeyecek, Kara Kış Fonu oluşturun dedik. Yapmadılar. Ama bizim belediyelerimiz harekete geçti. Büyük bir özgüvenle çalışıyorlar. Bütün belediye başkanlarıma teşekkür ederim, tarih yazıyorlar.

Belediyelerimiz 3 Kasım-17 Aralık tarihleri arasında 80 bin 400 aileye nakdi yardım yaptı. 420 bin 580 aileye ısınma yardımı yaptı. 210 bin 410 öğrenciye eğitim ve kırtasiye yardımı yaptı.

Biz neler yapıyoruz, araştır kardeşim. Hatamız, eksiğimiz varsa söyle. Her eleştiriye bakarız. Ama karşı taraf yanlış yapıyorsa oraya da dikkat et.

İktidar güven ortamı yaratabilir mi, yaratamaz. Dış güçler diye kıyameti kopardılar. Kendi bakanları ‘ortada dış güç yok’ diyor. Türkiye’nin stratejiye ihtiyacı var. Türkiye’nin önümüzdeki 30 yılı 40 yılı planlayacak stratejiye ihtiyacı var. Ama yarını göremiyorsanız strateji yapamazsınız!

Öyle bir noktaya geldik ki, bırakın yarını görmeyi, bir saat sonra ne olacak, kimse onu bilmiyor. Ekonominin bu kadar bozulduğu bir ortamda sanayici de üretici de durmuş durumda. Sorunun temeli güvendir. Bir siyasi otoriteye güven duyulmuyorsa sorunlar çözülmez. Geçen her gün çok daha ağır maliyetler geliyor. Kurtulmanın tek yolu sandığı getirmektir.

Taç giyen baş akıllanır. Bir sorumluluk üstlendiği için akıllanır. Her şeyi ben bilirim dediği zaman, kişi kendini bilmez. İyi bir siyasetçi alkıştan çok eleştiri ister. Hz. Ömer “Bana kusurlarımı söyleyenler benim gerçek kardeşlerimdir” der.

Devlet liyakatle yönetilir. Devlet bir kişinin malı değildir. Devleti yöneten kişi doğruları duymaya tahammül edemiyorsa makamından ayrılmalıdır. Ekonomide bugüne kadar karşılaşmadığımız sorunları yaratıyor ve yaratmaya devam ediyor.

Devleti yönetenlerin eleştiriden korkmaması lazım. Devlet bir şirket değildir, bir kişinin malı mülkü değildir. Bir kişi “Ben devletin sahibiyim” diyor ve devleti yanlış yönetiyor. Kargaşa çıkarıyor. Ekonomide şimdiye kadar hiç olmayan sorunları yarattı.

Bugün bankalardaki tasarruf mevduatının yüzde 66,4’ü dövizdedir. İnsanlar ülkenin para birimine güvenmiyor. Edirne’yi ve Kars’ı korumak ne ise Türk Lirasının itibarını korumak da aynı şeydir. Faize karşıyım deyip Londra’daki tefeciye 194 milyar dolar faiz ödüyorsanız, bir sorun var demektir. Türkiye yönetilemiyor demektir.

“13. Cumhurbaşkanımız Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı olacak”

Bütün demokrasilerde sorunu siyasi partiler çözerler. Sorunu yaratan kurum sorunu çözemez. 13. Cumhurbaşkanımız Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı olacak.

Milletin takdiri, Allah’ın izniyle iktidar olduğumuzda 13. cumhurbaşkanımız inşallah Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı olacak. İlk yapacağımız iş güveni tesis etmek. Güveni tesis etmenin yolu sorunu yaşayanla sorunu çözenin yan yana gelmesidir.

Sanayici, işçi, esnaf, çiftçi derdini anlatacak. Diğer tarafta sorunu çözecek bakanlar oturacak. Buna Ekonomik ve Sosyal Konsey diyoruz. İlk bir hafta içinde bunlar yan yana gelecek. İlk bir hafta içinde düzenleyici ve denetleyici kurumların başına liyakatli kişiler getirilecek. Devlet yönetiminde keyfilik önlenecek.

Biz keyfi hareket etmeyeceğiz. TBMM’nin çıkardığı kanunlara uygun hareket edeceğiz. Şu anda Merkez Bankası’nın bağımsızlığı söz konusu değil. İstediğiniz zaman istediğiniz kişiyi getirebiliyorsunuz. Bu, güveni sarsar.

Güven kurumu olmasını ve Türk Lirası’ndan da sorumlu olmasını istiyoruz. Kul hakkı yiye yiye şiştiler. Döviz garantili ihaleler var. Türk lirasını pul ettiler, yandaşlarına verdikleri ihaleleri de döviz bazında yaptılar. Öyle bir düzen kurdular ki.

İlk bir haftada, Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile kurulan fakat bankacılıktan anlamayan kişilerin atandığı Para Politikası Kurulu’nu kapatacağız. Bu görevi Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası yerine getirecek. Merkez Bankası’na liyakatli kişiyi atayacağız.

Aslında yönetemeyen, yeteneği olmayan, ülkeyi bu hale getiren kişiye ne söyleyeceksiniz? Onu muhatap almak istemem. Ama işin ucunda milletin kaderi var. Bu ülkeye yaptıkları kötülük yetmedi, asla yapılmaması gereken bir kötülüğü daha yaptılar.

Kılıçdaroğlu, “Biz Nasıl Çözeceğiz?” başlığı altında 7 madde sıraladı

1-Önce güveni sağlayacak adımlar atılacak. Sorunu yaşayan sosyal taraflarla bir araya gelinecek. Anayasal kurum olan Ekonomik ve Sosyal Konsey hemen toplanacak.

2-Düzenleyici ve denetleyici kurumların yönetimine liyakatli kişiler atanacak, iş ehline teslim edilecek, ekonomi politikalarında akıl, mantık ve bilim öncelenecek.

3-Cumhurbaşkanı tarafından kurulan “Fiyat İstikrarı Komitesi” feshedilecek; fiyat istikrarını, bağımsızlığı güçlendirilecek Merkez Bankası sağlayacak.

4-Devlette israfı önlemek üzere bir genelge yayınlanacak, israfa yol açan bütün uygulamalara son verilecek.

5-Devlet yönetiminde; başta kamu ihaleleri olmak üzere her alanda şeffaflık esas olacak, halkın denetiminin önü açılacak. TBMM Başkanı, Sayıştay raporlarına müdahale edilmemesi için her türlü önlemi alacak.

6-Döviz garantili ihaleler hakkaniyetli bir anlayışla Türk Lirası’na çevrilecek ve ayrıntıları kamuoyuna açıklanacak.

7-Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle ivedilikle bir “Stratejik Planlama Teşkilatı” kurulacak.

Paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir