Gastroenterit (bağırsak enfeksiyonu) nedir?

Her yaştan görülmekle birlikte küçük çocuklarda daha sık oluşan Gastroenterit (bağırsak enfeksiyonu), halk arasında ishal olarak da bilinmektedir. Gastroenterit (bağırsak enfeksiyonu), bireylerin yaşamı boyunca zaman zaman karşı karşıya kaldığı bir enfeksiyon hastalığıdır.

İshal, kusma, karın ağrısı gibi problemlere neden olduğundan günlük yaşamı zorlaştıran bu hastalık, aynı zamanda uzun sürmesi durumunda dehidratasyon (sıvı kaybı) gibi olumsuzluklara yol açarak ciddi boyutlara ilerleyebilir. Bu nedenle bağırsak enfeksiyonuna yakalanan bireyler mutlaka sağlık kuruluşlarına başvurarak önerilen tedavi planına göre gereken önlemleri almalıdır.

Nedenleri;

Gastroenterit virüs, bakteri kaynaklı bir sağlık problemidir. Günlük hayatta birçok durum bu enfeksiyonun oluşmasına sebep olabilmektedir. Bunlardan bazılarını şu şekilde sıralayabiliriz:

  • Ellerinizden yediğiniz besinlere mikrop bulaşabilir. Bu durum da sindirim sisteminde enfeksiyona neden olabilmektedir
  • Soslu, kremalı yiyecekler, açıkta satılan yiyecek içecekler, pastörize olmayan süt ve süt ürünleri, çiğ gıdalar enfeksiyon sebebi olabilmektedir
  • Dışarda içeceklere eklenen buzlar genellikle musluk suyundan yapıldığı için enfeksiyona sebep olabilmektedir
  • Havuz ve kirli denize girmek de enfeksiyon kapmaya neden olabiliyor. Mümkün olduğunda temizliğinden emin olunan sulara girilmeli ve su yutmamaya özen gösterilmelidir

Belirtileri;

En yaygın belirtileri kusma ve ishaldir. Ayrıca mide ağrısı, ateşlenme, baş ağrısı gibi şikayetler de görülebilmektedir. Kusma ve ishalin yol açtığı su kaybı durumunda ise hastada ağız kuruluğu, göz altlarında çökme, koyu renkli idrar gibi problemler de oluşabilmektedir.

Gastroenteritin sebep olduğu ataklar çoğunlukla birkaç gün içerisinde kendiliğinden geçmektedir. Ancak birkaç günü geçen atak durumlarında ishal nedeniyle vücutta su kaybı oluşmaya başlar, bu durum da özellikle çocuklar için olumsuz sonuçlara neden olabilir.

Teşhisi;

Gastroenterit belirtileri ile birlikte sağlık kuruluşlarına başvuran hastalarda öncelikli olarak detaylı tıbbi öykü alınmalıdır. Son 24 saatteki dışkılama sayısı ve kıvamı, hastanın kullandığı ilaçlar ve sahip olduğu kronik hastalıklar mutlaka öğrenilmelidir. Ardından hekim tarafından yapılacak fiziki muayene sırasında karında bazı bölgelere baskı yapıldığında ağrı hissedilip hissedilmediği sorulabilir, karın sesleri dinlenebilir. Hastadan dışkı örneği alınarak incelenmek üzere ilgili laboratuvarlara yönlendirilir.

Gaita testi olarak da adlandırılan bu test ile dışkıdaki enfeksiyon etkenleri araştırılabilir, parazit ve parazit yumurtaları var ise bunlar tespit edilebilir, dışkıda kan olup olmadığı araştırılabilir. Hekim tarafından gerekli görülmesi durumunda tanının desteklenmesi ve farklı hastalık olasılıklarının ekarte edilmesi amacıyla birtakım kan testleri ve ultrason, tomografi gibi görüntüleme teknikleri istenebilir. Yapılan tüm testlerin sonucunda bağırsak enfeksiyonuna neden olan etken tam olarak belirlenir ve buna yönelik tedavi başlatılır.

Tedavisi;

Bağırsak enfeksiyonu, çok sık görülen ve genellikle istirahat, bol sıvı alımı ve uygun gıdaların tüketimi ile en geç 1 hafta içerisinde kendiliğinden iyileşen bir hastalıktır. Bu nedenle hastalar genellikle doktora başvurma gerekliliği hissetmez. Bağırsak enfeksiyonu yaşayan hastalar dehidratasyonun önlenebilmesi için günlük 2-2,5 litre su tüketmeli, lif içeriği düşük olan ve sıvı ağırlıklı gıdalar tercih etmelidir. Yemekler az yağlı olarak hazırlanmalı, şeker tüketiminden mümkün olduğunca kaçınılmalıdır.

Probiyotik bakteriler içeren yoğurt, ayran, kefir gibi besinler enfeksiyonun giderilmesine ve ishalin önlenebilmesine yardımcı olur. Buna ek olarak haşlanmış patates ve pirinç tüketimi de bağırsaklarda su emilimini arttırdığından ishali hafifletir. Ateş söz konusu ise hekim tarafından parasetamol içerikli ilaçların kullanımı önerilebilir. Aşırı ve inatçı kusma durumunda ise sıvı kaybının önlenebilmesi açısından bulantı önleyici ilaçlar kullanılabilir.

Bunlara ek olarak hasta mümkün olduğunca istirahat etmeli, çevresindeki bireylere bulaşmanın önlenebilmesi için hastanın kullandığı tuvalet hastalık süresince başkaları tarafından kullanılmamalı, sonrasında ise çok detaylı bir şekilde temizlenmelidir. İnatçı baş dönmesi, idrar çıkışının azalması veya tamamen durması, dışkıda kan görülmesi, ateşin 38 derecenin üzerinde olması, sürekli kusmaya bağlı olarak hiç sıvı tüketilememesi, semptomların birkaç gün içerisinde hafiflememesi durumlarında ise hastalığın kendiliğinden geçmesi beklenilmeden bir an önce sağlık kuruluşlarına başvurulmalıdır.

Öneriler;

  • Vücudunuzun tuz, su ve mineral dengesine dikkat etmelisiniz. İshal ve kusma vücutta su kaybına yol açar, bu nedenle bol su içmelisiniz
  • İshal süresince yağsız beslenmeye özen göstermelisiniz. Patates haşlama, yoğurt, elma, muz, havuç gibi ishale iyi gelebilecek besinler tüketebilirsiniz
  • Baharatlardan, bol posalı meyve sebzelerden, kepek ekmeğinden uzak durmalısınız
  • Hekime danışmadan ishal ilacı ya da farklı bir ilaç kullanmamalısınız
  • Uzun süre devam edip, tedaviye cevap vermeyen ishal durumlarında, özellikle kanlı ve sümüklü ishal söz konusuysa altta yatan farklı ve ciddi bir bağırsak hastalığı olabilir. Bu nedenle böyle durumlarda en kısa zamanda Gastroenteroloji uzmanına başvurmalısınız
Paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir