Crohn nedir? Belirtileri, Nedenleri, Tedavisi

100 bin kişiden 1-10 kişide görülen Crohn hastalığı, nedeni bilinmeyen, tamamıyla iyileşmeyen, cerrahi müdahale gerektirebilen ciddi bir sindirim sistemi rahatsızlığıdır. Bu hastalık, ağızdan anüse kadar sindirim sisteminin tüm bölümlerinde görülebilse de genellikle ince bağırsağın bitimine yakın kısımlarında kendini gösterir.

Crohn hastalığıyla ilgili değişik teoriler bulunmaktadır. Crohn hastalığında başlatıcı olabilecek mikrobiyal faktörler arasında atipik tüberküloz bakterileri, kızamık; çevresel faktörler arasında sigara olduğu ileri sürülüyor.

Belirtileri;

Karnın sağ alt tarafında hissedilen karın ağrısı hastalığın en tipik belirtisi olarak kabul ediliyor. Sulu ishal, kilo kaybı, halsizlik, iştahsızlık da karın ağrısına eşlik ediyor. Hastalık aktif olduğunda veya karın içi abse gibi bir enfeksiyon geliştiğinde ateş görülüyor. Barsak tıkanıklığı riski de Crohn hastalığının yol açtığı sağlık sorunlarından biri. Bu hastalıkların belirtileri söndüğü sürece kişinin iş yaşamı üzerine de kötü bir etkileri bulunmuyor.

Aktif oldukları dönemde ise, iş gücü kaybına neden oluyorlar. Her ikisi de kronik, takibi gerektiren, pahalı tetkik ve tedavilerin kullanıldığı hastalıklar olduğu için ülseratif kolitli ve Crohn’lu hastaların bir sosyal güvenlik şemsiyesi altında bulunmaları, dolayısı ile iş yaşamlarını sürdürmeleri çok büyük önem taşıyor.

Crohn hastalığı ince barsak kanseri riskini biraz arttırmaktadır. Kolo-rektal kanser riski konusunda birbirine zıt veriler olmakla beraber, kalın barsağın yarısından fazlasının tutulduğu, hastalık yaşının 10’u aştığı ve hastalığın erken başladığı vakalarda riskin arttığına inanılmaktadır.

Nedenleri;

Yukarıda da belirtildiği gibi Chron hastalığının nedeni tam olarak bilinmemektedir. Ancak yapılan araştırmalar sonucunda hastalığa sahip ebeveynlerin çocuklarında bu hastalığın görülme olasılığının normalden 14 ila 15 kat daha fazla olduğu görülmüştür. Bulaşıcı bir hastalık olmayıp hastalıklı bir kişiden sağlıklı bir kişiye herhangi bir şekilde Chron hastalığının bulaşması söz konusu değildir. Birtakım virüs ve bakteri türevi ajanların vücudun savunma sistemini etkileyeren hastalığın oluşumunda rol oynadığı düşünülse de bu konuda henüz yeterli derecede kanıt yoktur. Yine aynı şekilde stresli yaşamın da hastalığın oluşumu üzerindeki etkileri tartışılmaktadır.

Teşhisi;

  • Kan testi
  • Dışkı testi
  • Kolonoskopi ve endoskopi
  • Bilgisayarlı tomografi ve MR
  • Biyopsi

Bazen teşhis için aynı tetkikler birden fazla yapılmak zorunda kalınabilir.

Tedavisi;

Chron hastalığı, hiçbir zaman tam olarak iyileştirilemeyen kalıcı bir hastalıktır. Hasta bireyler, Chron hastalığının alevlendiği ve durgunlaştığı çeşitli periyotlar geçirir. Alevlenme dönemlerinde daha yoğun olmak üzere çeşitli ilaç tedavileri ve tıbbi beslenme tedavisi uygulanan hastalarda hastalık önlenemese de yol açtığı semptomların minimuma indirilmesi mümkündür.

Bunun dışında Chron hastalığının yaklaşık olarak %50 – %70’lik kısmı yaşamları boyunca en az bir kez cerrahi müdahaleye ihtiyaç duyar. Özellikle ilaç tedavisine yanıt vermeyen hastalarda cerrahi müdahale tercih edilmektedir. Chron hastası bireyler, yaşamları boyunca özel bir beslenme planı çerçevesinde hareket etmelidir. Özellikle yüksek posa oranına sahip besinler hastalığı tetiklediğinden mümkün olduğunca az tüketilmeli, özellikle aktif (alevlenme) dönemlerinde diyetten çıkarılmalıdır.

Bireylerin ishal veya kabızlık sorunu yaşadığı dönemlerde de Chron hastalığı diyeti buna göre düzenlenmelidir. Bunun dışında hastalığın aktif dönemlerinde bireyler ağır sporlar ve fiziksel güç gerektiren hareketler yapmaktan kaçınmalı, mümkün olduğunca istirahat etmelidir. Sonuç olarak Chron hastalığına sahip olan bireylerde doktor ve diyetisyen eşliğinde yapılan tedavilere gereken özen gösterilerek hastalığın yol açtığı sorunlar en aza indirilebilir, bu sayede yaşam kalitesi büyük ölçüde artırılabilir.

Paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir