Çin’den Birleşmiş Milletler’in Sincan Raporuna Tepki

Çin, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliğinin (BMİHYK) Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ndeki hak ihlallerine işaret eden raporuna dair açıklama yaptı. Dışişleri Bakanı Cao Licien, Pekin’deki günlük basın toplantısında, “raporun ABD ve bazı Batılı güçlerce planlandığını ve üretildiğini” söyledi.

Bianet’te yer alan habere göre, Licien, “BMİHYK’nın Çin karşıtı güçlerin siyasi planlarına göre değerlendirme yaptığını” ileri sürdü. Raporun yasa dışı olduğunu ve hiçbir güvenilirliğinin olmadığını savunan Cao, “Bu, ABD ve bazı Batılı güçlerin Çin’i stratejik olarak çevrelemek üzere Sincan’ı siyasi araç olarak kullanma amacına hizmet eden bir dezenformasyon yığınıdır” dedi.

Cao, raporun yasa dışı olduğunu ve hiçbir güvenilirliğinin olmadığını öne sürerek, “BMİHYK, bir kez daha, ABD ve bazı Batılı güçlerin gelişmekte olan ülkeleri kendi hizasına sokma çabasının suç ortağı olmuştur” diye konuştu.

AB’den kınama

Avrupa Birliği (AB), Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiserliğinin açıkladığı raporun içeriğini değerlendireceğini, Çin’in Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ndeki insan hakları ihlallerini bir kez daha kınadığını bildirdi.

AB Komisyonu sözcülerinden Nabila Massrali, dünkü günlük basın toplantısında, AB’nin, BM Ofisinin söz konusu insan haklarının ihlaliyle ilgili endişelerini yayınlanmasını memnuniyetle karşıladığını söyledi:

“Şu anda raporun içeriğini değerlendiriyoruz ve zamanı geldiğinde tepkimizi yayınlayacağız. Ancak daha önce de söylediğimiz gibi AB, Sincan ve Çin’in diğer bölgelerindeki insan hakları ihlallerini, özellikle Uygurlara ve ulusal, dini ve etnik azınlıklara yönelik zulmü şiddetle kınamaktadır.”

Massrali, AB’nin Sincan sorununu Çinli yetkililerle yıllardır görüştüğünü, bu yılın başlarındaki AB-Çin zirvesi ve en yüksek düzeydeki ikili görüşmeler de dahil olmak üzere belirli forumlarda gündeme getirdiğini vurguladı.

Raporda ne var?

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği (BMİHYK), uzun süredir beklenen Çin’in Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ndeki insan hakları ihlallerine dair raporunu önceki gün yayınladı.

Raporda Sincan bölgesinde “terör ve aşırılıkla mücadele adı altında ciddi insan hakları ihlalleri işlendiği” ve bu ihlallerin “insanlık suçu teşkil edebileceği” değerlendirmesine yer verildi.

Komiserlikten 10 Aralık 2021’de yapılan açıklamada, Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde Çin’in uygulamalarına ilişkin raporun haftalar içinde açıklanacağı duyurulmuştu. Açıklamanın ardından aylar geçmesine rağmen raporun yayımlanmaması, Uygur Türkleri başta olmak üzere uluslararası hak örgütlerinden tepki görmüştü.

48 sayfalık rapor için Sincan’da yaşayan 23 Uygur, 16 Kazak ve 1 Kırgız Türküyle detaylı mülakat yapıldı. Konuşulan isimlerden 26’sı, 2016’dan bu yana belirli aralıklarla ya keyfi tutuklandığı ya da Çin’in yeniden eğitim kamplarında çalıştırıldığını anlattı.

Raporda, “Hak ihlallerinin dayandırıldığı terörle mücadele kanunları, uluslararası insan hakları norm ve standartları açısından oldukça sorunludur. Bölgedeki yetkililere geniş soruşturma, yasaklama ve baskı imkanı tanıyan bu yasada belli belirsiz, geniş ve ucu açık tanımlamalar bulunmaktadır” dendi.

Bölgedeki yeniden eğitim kamplarında tutulanlara yönelik muamelenin endişe verici olduğu, işkence, kötü muamele ve zorunlu tıbbi tedavi uygulandığına dair raporların güvenilir bulunduğu belirtilen raporda, Komiserliğin eriştiği belgelerin, söz konusu hak ihlallerinin net bilançosunu çıkarmaya yetmeyeceği fakat “yeniden eğitim kamplarındaki ayrımcı ortamın, bu tesislerde insan hakları ihlallerinin geniş eksende yaşandığını doğrulayacak yeterlilikte olduğu” kaydedildi.

Yeniden eğitim kamplarında tutulan Müslüman azınlığa mensup kişilerin temel insan haklarından mahrum edildiği belirtilen rapora göre, “Dini kimlik, ifade, mahremiyet ve hareket özgürlükleri usulsüzce yasaklanmıştır.”

Paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir