Alfa-1 Antitripsin Eksikliği Nedir? Bilinmesi Gerekenler

A1AT, alfa-1 antitripsin proteininin üretiminden sorumlu olan SERPINA1 genindeki mutasyonlardan kaynaklanır. Normalde bu protein karaciğerde üretilir ve kana salınır ve vücudu nötrofil elastaz enziminden koruma görevi görür.

Haber Merkezi /Alfa-1 antitripsin eksikliği (A1AD), kanda bulunan alfa-1 antitripsin (A1AT) adı verilen bir proteinin düşük seviyeleri ile karakterize kalıtsal bir hastalıktır.

Bu eksiklik, bir kişiyi birkaç hastalığa yatkın hale getirebilir ve en yaygın olarak kronik obstrüktif akciğer hastalığı (bronşektazi dahil) ve karaciğer hastalığı (özellikle siroz ve hepatom) veya daha nadiren pannikülit adı verilen bir cilt durumu olarak ortaya çıkar.

A1AD ayrıca, artık granülomatozlu polianjitis olarak adlandırılan Wegener granülomatozu olan kişilerde daha sık görülür. A1AT eksikliği, proteinleri parçalayan maddelerin (proteolitik enzimler olarak adlandırılır) vücudun çeşitli dokularına saldırmasına izin verir.

Saldırı, akciğerlerde yıkıcı değişikliklere (amfizem) neden olur ve karaciğeri ve cildi de etkileyebilir. Alfa-1 antitripsin, enfeksiyon veya iltihaplanmaya yanıt olarak genellikle bir tür beyaz kan hücresi (nötrofiller veya polimorfonükleer lökositler olarak adlandırılır) içindeki özel granüller tarafından salınır.

Alfa-1 antitripsin eksikliği, özellikle akciğerlerin destekleyici elastik yapılarında, proteinlerin dengesiz (yani nispeten karşı konulmamış) hızlı parçalanmasına (proteaz aktivitesi) neden olur.

Alfa-1 antitripsin eksikliği ile ilişkili akciğer hastalığı, akciğerlerde ilerleyici dejeneratif ve yıkıcı değişiklikler (genellikle panasiner tipte amfizem) ile karakterize edilir. Amfizem, genellikle nefes darlığına neden olan, kronik, genellikle yavaş ilerleyen bir hastalıktır. Diğer semptomlar arasında kronik öksürük, balgam üretimi ve hırıltı sayılabilir. Sık solunum yolu enfeksiyonları da oluşabilir.

Akciğerlerde ve vücudun diğer organlarında meydana gelen ciddi değişiklikler, kişi 40-50 yaşına geldiğinde gelişebilir (ancak daha sonra da ortaya çıkabilir). Ciddi A1AT eksikliği olan bazı kişiler, özellikle hiç sigara içmezlerse asla amfizem geliştirmezler ve normal bir hayatları olmaz.

Solunum fonksiyon testleri, ekspiratuar hava akışında azalma, hiperinflasyon, düşük difüzyon kapasitesi ortaya çıkarabilir ve göğüs BT taraması, solunum testi sonuçlarında görünmeyebilecek akciğer dokusu kaybını gösterebilir. Özellikle akciğer hastalığı ilerlemişse, arteriyel kanda anormal bir oksijen seviyesi (arteriyel hipoksemi), karbondioksit tutulumu olsun veya olmasın da meydana gelebilir.

En yaygın olarak, düz göğüs röntgeni veya BT taramalarında (vakaların yaklaşık 2/3’ü) alt akciğer bölgelerinde belirgin değişiklikler görülür, ancak ağırlıklı olarak üst akciğer bölgelerini etkileyen daha klasik amfizem değişiklikleri de bireylerin azınlığında meydana gelir.

A1AT, alfa-1 antitripsin proteininin üretiminden sorumlu olan SERPINA1 genindeki mutasyonlardan kaynaklanır. Normalde bu protein karaciğerde üretilir ve kana salınır ve vücudu nötrofil elastaz enziminden koruma görevi görür.

A1AT ayrıca, anti-nötrofil elastaz aktivitesinden bağımsız olarak anti-inflamatuar etkilere sahip gibi görünmektedir. SERPINA1 genindeki mutasyonlar, karaciğerde sıkışıp kalan anormal bir proteinin üretilmesine neden olarak, nötrofil elastaz ve diğer proteolitik enzimler (proteinleri parçalayan enzimler) tarafından akciğer parçalanmasına yatkınlık yaratabilecek düşük A1AT serum seviyeleri ile sonuçlanır.

A1AD tanısı, yüksek riskli bir fenotip (izoelektrik odaklama ile gösterilen) veya genotip (spesifik alel analizi [genellikle Z ve S alelleri için ve bazen ek aleller için]) ile kombinasyon halinde düşük A1AT kan plazması konsantrasyonuna dayanır.

A1AD ile ilişkili amfizem tedavileri, tüm nedenlere bağlı amfizemi olan hastaların yönetiminde kullanılan standart ilaçları (örneğin inhale bronkodilatörler, inhale steroidler, antikolinerjikler, oksijen tedavisi ve sık görülen solunum yolu enfeksiyonları için antibiyotik veya fosfodiesteraz 5 inhibitörlerinin uygulanması) içerir.

Not: Sunulan bilgilerin amacı herhangi bir hastalığı teşhis veya tedavi etmek, iyileştirmek veya önlemek değildir. Tüm bilgiler yalnızca genel bilginize yöneliktir, tıbbi tavsiye veya belirli tıbbi durumların tedavisinin yerine geçmez. Uygulamadan önce bu bilgileri doktorunuzla görüşün.

Paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir