Ardahan: Şeytan Kalesi

Şeytan Kalesi; Ardahan’ın Çıldır İlçesi, Yıldırımtepe Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. İlçe Merkezi’nden Yıldırımtepe Köyü’ne günün belirli saatlerinde toplu ulaşım araçlarıyla ulaşım sağlanmaktadır.

Günümüzde gece aydınlatılmakta olan Şeytan Kalesi’ne hemen yakınındaki seyir tepesine kadar döşeli bir araç yoluyla, bu noktadan sonra da bir patikayla ulaşılmaktadır.

Tarihsel Eruşeti bölgesindeki bu kale Gürcüce kaynaklarda “Kacistsihe” (Şeytan Kalesi) olarak geçer ve Osmanlıların bölgeyi ele geçirmesinden sonra kalenin adının Gürcüceden çevrildiği sanılır.

Kale, bir derenin sağ kıyısında kayalık bir tepede inşaa edilmiştir. Üç tarafı uçurum olan bu tepeye sadece bir yönden ulaşmak mümkündür. Kaleye bu konumundan dolayı ulaşımının ve ele geçirilmesinin zor olması nedeniyle Şeytan Kalesi dendiği sanılır.

Ancak kalenin ele geçirilememesinden dolayı kaledekilerin yenilmezliği kötü ruhlarla, şeytanla bağlantılı olduğu gibi halk arasında bir efsane de mevcuttur. Deniz seviyesinden 1910 metre yükseklikteki kale günümüze hayli sağlam biçimde ulaşmıştır. Simetrik olmayan bir plana sahip olan kalenin ebatları 161 × 93 metredir ve kalenin üç kulesi vardır. Bunlardan biri günümüze sağlam ulaşmıştır.

Şeytan Kalesi’nin Urartular zamanında inşa edildiğine dair ileri sürülen görüşler vardır. Ancak bu görüşler herhangi bir tarihsel kaynağa dayanmamaktadır. Daha geç tarihli kaynakların verdiği bilgiye göre kalenin erken orta çağ kalesi olması gerektiği anlaşılmaktadır. Bununla birlikte konumu itibarıyla böyle bir yerin daha eski tarihlerde de kale olması ihtimali çok yüksektir. Ne var ki bunu kanıtlayacak kaynaklar henüz mevcut değildir.

Gürcü prensliği Samtshe-Saatabago ile komşu devletlerin 1561-1587 arasındaki tarihini anlatan Meshuri Matiane adlı vakayinameye göre Şeytan Kalesi Samtshe-Saatabago hükümdarı II. Manuçar’ın yönetimindeyken, Manuçar Lala Mustafa Paşa’yla anlaşmış ve içinde Şeytan Kalesi’nin de yer aldığı altı kaleyi Osmanlılara vermiştir.

Şeytan Kalesi Gürcistan Krallığı ve Samtshe-Saatabago dönemlerinde olduğu gibi, 16. yüzyıldan itibaren Osmanlılar zamanında da kullanılmıştır. Kalenin yakınında bir ticaret alanı olduğu bilinmektedir. Rabat olarak bilinen bu yer daha sonra sıradan yerleşmeye dönüşmüştür.

Şeytan Kalesi’nde 14. yüzyılda inşa edilmiş tek nefli bir kilise vardır. Kalenin alt kısmında kalan ve Aziz Stefan’a adanmış olan bu kiliseden geriye sadece dört duvar kalmıştır. Kalede ayrıca sarnıç ve dereye inen merdiven basamakları kalıntıları günümüze ulaşmıştır.

 

Paylaşın

Ardahan: Kalecik Kalesi

Kalecik Kalesi; Ardahan’ın Göle İlçesi, Kalecik Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. İlçe Merkezi’nden Kalecik Köyü’ne günün belirli saatlerinde toplu ulaşım araçlarıyla ulaşım sağlanmaktadır.

Kalecik Kalesi, M.Ö. 8. yüzyılda Urartular tarafından inşa edilmiş. Köyden gelen derenin meydana getirdiği vadi ile Kura Vadisi’nin birleştiği noktada, sarp bir alana kurulmuş olan Kalecik Kalesi, mimari özellikleri ve bulunan seramik kalıntıları ile Urartulara ait olduğuna dair ipuçları veriyor.

Bölgede Urartular tarafından yapıldığı tahmin edilen diğer kalelerle benzer özellikler taşıyan Ardahan Kalecik Kalesi, üç yönden oldukça dik ve sarp kayalıkların sınırladığı, akarsularıyla beraber iki derin vadinin birleştiği bir konumda yer alıyor. Ardahan Kalecik Kalesi’ne, kuzey yönden, iki tarafı yarı silindirik birer burçla takviye edilmiş kapıdan giriliyor.

Asya’dan Anadolu’ya bir geçiş noktası olan Ardahan bu stratejik konumu itibariyle tarih boyunca bu bölgede bulunan devletler arasında mücadelelere sebep olmuş ve sürekli el değiştirmek durumunda kalmıştır. Urartular, Arda Türkleri, Saka- İskit Türleri, Selçuklular ve Osmanlılar yörede yaşamış önemli uygarlıklardır.

Ardahan’ın kendine has özellikleri olan bir kültür mirası bulunmaktadır. Bu kültür mirası içerisinde kalelerde dikkat çekmektedir: Ardahan Kalesi, Savaşır (Cancak) Kalesi, Kinzi Kalesi, Sevimli Kalesi, Kalecik Kalesi, Şeytan Kalesi, Kurtkale, Kazan Kale, Altaş (Ur) Kalesi, Kırnav Kale

Paylaşın

Ardahan: Sevimli Kalesi

Sevimli Kalesi; Ardahan’ın Hanak İlçesi, Sevimli Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. İlçe Merkezi’nden Sevimli Köyüne günün belirli saatlerinde toplu ulaşım araçlarıyla ulaşım sağlanmaktadır.

Sevimli Köyü’nün yaklaşık olarak 500 m güneyinde Kura Vadisi’nde yarımada şeklindeki sarp bir tepe üzerindedir. Kale genel olarak Urartu Dönemi’nde yapıldığı anlaşılmaktadır. Ancak günümüze kadar geçirdiği onarımlar sonucu mimari özelliği büyük ölçüde değişmiştir. Kalenin kuzeyinde Urartu özelliği gösteren sur kalıntıları yer almaktadır.

Güneyinde nehre doğru 4 ayrı yapı kalıntısı yer almakta ancak bu yapıların daha sonraki bir dönemde yapıldığı anlaşılmaktadır. Kale günümüzde üçü sağlam olmak üzere beş birimden oluşmaktadır. Kalenin, bulunduğu stratejik ve korunaklı konumu nedeniyle Demir Çağı’ndan itibaren uzun bir süre çeşitli eklemeler yapılarak kullanıldığı anlaşılmaktadır.

Asya’dan Anadolu’ya bir geçiş noktası olan Ardahan bu stratejik konumu itibariyle tarih boyunca bu bölgede bulunan devletler arasında mücadelelere sebep olmuş ve sürekli el değiştirmek durumunda kalmıştır. Urartular, Arda Türkleri, Saka- İskit Türleri, Selçuklular ve Osmanlılar yörede yaşamış önemli uygarlıklardır.

Ardahan’ın kendine has özellikleri olan bir kültür mirası bulunmaktadır. Bu kültür mirası içerisinde kalelerde dikkat çekmektedir: Ardahan Kalesi, Savaşır (Cancak) Kalesi, Kinzi Kalesi, Sevimli Kalesi, Kalecik Kalesi, Şeytan Kalesi, Kurtkale, Kazan Kale, Altaş (Ur) Kalesi, Kırnav Kale

Paylaşın

Ardahan: Kinzi Kalesi

Kinzi Kalesi; Ardahan’ın Merkez İlçesi, Bağdeşen (Kinzodamal) Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. İl Merkezi’nden Bağdeşen Köyüne günün belirli saatlerinde toplu ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Kale yüksek bir dağın dil şeklindeki ucuna yapılmış olup üç tarafı sarp bir kayalıkla sınırlanmaktadır. Kale, iç ve dış kale olmak üzere iki bölümden oluşmaktadır. 17×25 m boyutlarında ve dikdörtgen planlı olan iç kale kuzeydedir ve daha yüksektir. Kalenin güneyinde ise eski bir yerleşme ve büyük ölçüde yıkılmış olan dış sur duvarları bulunmaktadır.

Giriş kısmının hangi yönde olduğu günümüzde belli değildir. Genel anlamda değerlendirildiğinde kalenin Demir Çağı’nda yapıldığı ancak daha sonra yapılan değişikliklerle günümüzde Demir Çağı mimari özelliğini büyük ölçüde kaybettiği görülmektedir. Ancak kalenin konumu ve alt yapısı Urartu mimarisi özelliği taşır.

Asya’dan Anadolu’ya bir geçiş noktası olan Ardahan bu stratejik konumu itibariyle tarih boyunca bu bölgede bulunan devletler arasında mücadelelere sebep olmuş ve sürekli el değiştirmek durumunda kalmıştır. Urartular, Arda Türkleri, Saka- İskit Türleri, Selçuklular ve Osmanlılar yörede yaşamış önemli uygarlıklardır.

Ardahan’ın kendine has özellikleri olan bir kültür mirası bulunmaktadır. Bu kültür mirası içerisinde kalelerde dikkat çekmektedir: Ardahan Kalesi, Savaşır (Cancak) Kalesi, Kinzi Kalesi, Sevimli Kalesi, Kalecik Kalesi, Şeytan Kalesi, Kurtkale, Kazan Kale, Altaş (Ur) Kalesi, Kırnav Kale

Paylaşın

Ardahan: Savaşır (Cancak) Kalesi

Savaşır (Cancak) Kalesi; Ardahan’ın Posof İlçesi, Savaşır (Cancak) Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. İlçe Merkezi’nden Savaşır (Cancak) Köyü’ne günün belirli saatlerinde toplu ulaşım araçları ile ulaşım sağlanmaktadır.

Savaşır (Cancak) Köyünün 400 m. doğusunda yer almaktadır. Gürcistan devlet sınırına yakın bir konumda bulunan kale doğu-batı doğrultulu olup 1715 m. yükseklikteki bir tepe üzerinde bulunmaktadır. Kale kalıntısının batı tarafında bir kule kalıntısı yer almaktadır. 11 x 14.20 m. ölçülerine sahip olan kulenin duvar kalınlığı 2.30 m. dir.

Kule kalıntısının en yüksek kısmı güney tarafta olup yaklaşık 16 m. en kısa kısmı ise doğu ve kuzey tarafta olup 4 m. yükseltiye sahiptir. Kulenin günümüze kalan duvar kalıntıları incelendiğinde köşe kısımlarda düzgün kesme taş, aralarda ise moloz taş ve harç kullanılmıştır.

Asya’dan Anadolu’ya bir geçiş noktası olan Ardahan bu stratejik konumu itibariyle tarih boyunca bu bölgede bulunan devletler arasında mücadelelere sebep olmuş ve sürekli el değiştirmek durumunda kalmıştır. Urartular, Arda Türkleri, Saka- İskit Türleri, Selçuklular ve Osmanlılar yörede yaşamış önemli uygarlıklardır.

Ardahan’ın kendine has özellikleri olan bir kültür mirası bulunmaktadır. Bu kültür mirası içerisinde kalelerde dikkat çekmektedir: Ardahan Kalesi, Savaşır (Cancak) Kalesi, Kinzi Kalesi, Sevimli Kalesi, Kalecik Kalesi, Şeytan Kalesi, Kurtkale, Kazan Kale, Altaş (Ur) Kalesi, Kırnav Kale

Paylaşın

Ardahan Kalesi

Ardahan Kalesi; Ardahan’ın Merkez İlçesi, Halilefendi Mahallesi, Şehitler Caddesi üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım sağlanmaktadır.

Ardahan Kalesi çevresinde yapılan Prehistorik araştırmalar, (M.Ö. 3500-2000) Eski Tunç Çağı’na ait yerleşmenin varlığını ortaya koymuştur. Ardahan Kalesi, Osmanlı döneminde 16. yüzyıl ortalarında, Kanuni Sultan Süleyman’ın emriyle inşa edilmiş ve günümüze kadar ulaşmayı başarmıştır. Tarihi oldukça eskilere dayanan Ardahan Kalesi’nde yapılan kazılar bölgenin çeşitli krallıkların hakimiyetine girdiğine göstermektedir.

Kale mimari açıdan dikdörtgen planlıdır. Giriş kemerinin hemen üzerinde, yapıldığı tarih 1544 olarak yazılmaktadır. Dikdörtgen plan oluşturan sur duvarları, 745 m. uzunluğundadır. Baştan başa kare tabanlı ve çokgen planlı çok sayıda kule ile desteklenmiştir.

Asya’dan Anadolu’ya bir geçiş noktası olan Ardahan bu stratejik konumu itibariyle tarih boyunca bu bölgede bulunan devletler arasında mücadelelere sebep olmuş ve sürekli el değiştirmek durumunda kalmıştır. Urartular, Arda Türkleri, Saka- İskit Türleri, Selçuklular ve Osmanlılar yörede yaşamış önemli uygarlıklardır.

Ardahan’ın kendine has özellikleri olan bir kültür mirası bulunmaktadır. Bu kültür mirası içerisinde kalelerde dikkat çekmektedir: Ardahan Kalesi, Savaşır (Cancak) Kalesi, Kinzi Kalesi, Sevimli Kalesi, Kalecik Kalesi, Şeytan Kalesi, Kurtkale, Kazan Kale, Altaş (Ur) Kalesi, Kırnav Kale

Paylaşın

Ardahan: Beykent (Vahla) Camii

Beykent (Vahla) Camii; Ardahan’ın Posof İlçesi, Beykent (Vahla) Köyün sınırları içerisinde yer almaktadır.

İlçe Merkezi’nden Beykent (Vahla) Köyün’ne günün belirli saatlerinde toplu ulaşım araçları ile ulaşım sağlanmaktadır.

Cami, 1251 hicri,1836 miladi tarihli olup, yöredeki en eski tarihli camilerdendir. Kareye yakın dikdörtgen tasarımlı ve ahşap direkler üzerine düz dam örtülü cami, son yıllarda yapılan onarımlarla tarihi kimliğinden epeyce kaybetmiş durumdadır.

Kapalı olduğu ve kullanılmadığı için içerisine giremediğimiz bu tarihi caminin de, yöredeki Kurşunçavuş (Sece) Camii ile aynı özelliklerde olduğu, ahşap işçilik açısından benzer örnekleri taşıdığı bilinmektedir.

Paylaşın

Ardahan: Kurşunçavuş (Sece) Camii

Kurşunçavuş (Sece) Camii; Ardahan’ın Posof İlçesi, Kurşunçavuş (Sece) Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. İlçe Merkezi’nden Kurşunçavuş (Sece) Köyü’ne günün belirli saatlerinde toplu ulaşım araçlarıyla ulaşım sağlanmaktadır.

Cami, yöredeki en eski tarihli camilerden biri olup, bugün yeni yapılan cami kullanıldığı için ibadete kapatılmış durumdadır. Üzerinde 1796 tarihinin kayıtlı olduğu bir taş bulunmaktadır. Her ne kadar bu tarihi, yapının kitabesine ait bir tarih ve inşa tarihi olarak kabul etmek, onarım geçirme, ya da her hangi bir yerden devşirme olarak bu yapıda kullanılma ihtimali de olduğu için zor olsa da, yapının mimari özellikleri de, özellikle tavan dekorasyonu XVIII. yüzyıl sonları-XIX. yüzyıl başlarının karakterini yansıttığı için, bu tarihin inşa tarihi olma ihtimali büyüktür.

Belki de kitabesi tahrip olduğu için, orada yer alan inşa tarihi, sonradan duvardaki taşa kazınarak işlenmiştir. Kareye yakın dikdörtgen planlı ve ahşap taşıyıcılar üzerine ahşap tavanlı cami, kullanılmamakta ve bir depo işlevi görmektedir. Zengin ahşap dekorasyonlu tavanı ve tavan süslemeleri korunup, bir kültür varlığı olarak gelecek kuşaklara aktarılması gereken tarihi eserlerden biri durumundaki bu yapının depo olmaktan kurtarılması, restore edilmesi ve yaşatılması gerekir.

Düzgün kesme taş duvarlı yapının, kare kesitli ahşap taşıcıları üzerine ahşap atkılar atılmış, atkılar arasına ise düzenle ve ölçüyle kesilmiş ahşap tahtalar çakılarak örtü oluşturulmuştur. Ahşap atkılar arasında kalan her bir boşluk birer tavan göbeği biçiminde zengin oyma işçilikli dekorasyon alanları olarak düşünülmüş, çeşitli geometrik motifler ayrı ayrı işlenip, çakılmak suretiyle, son derece zengin ve renkli ahşap işçilik uygulanmıştır. Yapının beden duvarlarında yer yer çevredeki farklı kimlikte yapılardan devşirme malzeme izleri tespit edilmiştir.

Paylaşın

Ardahan: Türkgözü (Badele) Camii

Türkgözü (Badele) Camii; Ardahan’ın Pososf İlçesi, Türkgözü (Badele) Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. İlçe Merkezi’nden Türkgözü (Badele) Köyü’ne günün belirli saatlerinde toplu ulaşım araçlarıyla ulaşım sağlanmaktadır.

Günümüzde kullanılmayan cami, girişindeki kitabesine göre 1286 hicri, 1869 miladi tarihinde inşa edilmiştir. Yörede ayakta kalan en eski camilerden biri olan yapının, vaaz kürsüsünde yer alan ve 1339 hicri (1921 miladi) tarihini taşıyan kitabe, yapının 1921 tarihinde onarım gördüğüne ve minber,vaaz kürsüsü gibi Neobarok tarz süslemeli ahşap unsurların eklendiğine işaret etmektedir.

Yapının girişinde yer alan kitabede: “sahibül hayrat vel hasanet amel-i usta Hüseyin ve Ahmed sene 1286 (1869)” ibareleri kayıtlıdır. Dikdörtgen tasarımlı ve düzgün kesme taş duvarlar üzerine ahşap tavanlı yapı içerisindeki, minber, vaaz kürsüsü ve ahşap tavan göbeği, bitkisel ağırlıklı olmak üzere, Neobarok tarz, bitkisel ve geometrik motiflerle dekore edilmiştir. Bugün yeni inşa edilen cami kullanıldığı için, terkedilmiş ve bakımsız bir yapı görünümündedir. Üst örtü ve duvarlar çökmeye başlamış durumdadır.

Paylaşın

Ardahan: Sarıdarı (Tepesümde) Camii

Sarıdarı (Tepesümde) Camii; Ardahan’ın Posof İlçesi, Sarıdarı (Tepesümde) Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. İlçe Merkezi’nden Sarıdarı (Tepesümde) Köyü’ne günün belirli saatlerinde toplu ulaşım araçları ile ulaşım sağlanmaktadır.

Cami, üzerindeki kitabeye göre, 1342 hicri tarihinde inşa edilmiştir. Bunun miladi karşılığı 1924 yılıdır. 1924 tarihli yapı, dikdörtgen planlı ve düz dam örtülü olarak inşa edilmiş, sonradan tavanı dıştan kırma konik saç kaplama çatı ile kaplanmıştır.

Neo-Barok üslupta zengin ahşap oyma işçiliğe sahip bir iç mekan düzeni olduğu anlaşılan yapının son onarımlarda, ahşap mahfiline, ahşap tavan göbeğine, ahşap taşıyıcıların başlık ve kirişlerindeki süslemelere ait unsurların kaldırıldığı ve yerlerinin sıva üzerine kalem işi süsleme ile, taklit bir dekorasyona tabi tutulduğu anlaşılmaktadır.

Bu ahşap süsleme unsurlarının da, caminin sonradan ilave son cemaat yerine açılan kuzey duvarına asılarak korunduğu ve sergilendiği görülür. Yapının ahşap minber ve vaaz kürsüsündeki, aşırı plastik şekilde işlenmiş bitkisel motiflerden oluşan, Neo-Barok tarz ahşap dekorasyon, sökülen ahşap oyma süsleme unsurlarıyla aynı üsluptadır.

Ahşap oyma işçilik örneklerinde, doğadan alınan çiçek, yaprak ve kıvrık dal motiflerinin dekorasyon unsuru olarak esas alındığı görülmektedir. Duvarlar düzgün kesme taşla örülmüştür. Yapının orijinalde düzgün kesme taş duvarlı, ahşap tavanlı, Neo-Barok üslubunda ahşap oyma işçilikli bir cami olduğu, son onarımlarla mimari kimliğinden epey kaybettiği anlaşılmaktadır.

Paylaşın