YRP Lideri Erbakan: Bizim Kimseye Diyet Borcumuz Yok

Cumhur İttifakı ile imzaladıkları mutabakata değinen Yeniden Refah Partisi’nin Genel Başkanı Fatih Erbakan, verdikleri desteğin herhangi bir pazarlık karşılığında olmadığını söyleyerek, ”Bizim kimseye diyet borcumuz yok, bu millete hizmet borcumuz var” ifadelerini kullandı.

İktidarın çeşitli kesimlerin yaşadığı mağduriyetlere kulak tıkadığını ifade eden Erbakan, “Yaşadığı her mağduriyette milletine başvuran bir siyasi partinin, vatandaşının yaşadığı mağduriyetlere göz yumması, görmezden gelmesi asla kabul edilemez” diye konuştu.

Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, “Adalet İçin Refah’ta Buluşuyoruz” programında bazı derneklerin temsilcileriyle biraraya geldi. Ankara’da düzenlenen programa Süresiz Nafaka Mağdurları Derneği, İmar Yasasına Takılanlar Derneği, 6284 Mağdurları Derneği, Çocuksuz Babalar Derneği, Başıboş Sokak Hayvanları / Güvenli Sokaklar Derneği, Çek Mağdurları, Belediye Şirket İşçileri Derneği, Dağılmış Aileler Derneği, Terörle Mücadele Sırasında Yaralanıp Gazi Sayılmayanlar Derneği’nin de aralarında bulunduğu 100’ün üzerinde dernek ve oluşumun temsilcileri katıldı.

Süresiz Nafaka Mağdurları Derneği, Erbakan’ın salona girişi sırasında kendilerini tanıtan dövizleri kaldırarak, “Nafaka mağdurları da burada. Süresiz nafaka olmaz. Feministlerden korkmayın, arkanızdayız Sayın Başkan” diyerek Erbakan’a seslendi.

Gazete Duvar’dan Ceren Bayar‘ın aktardığına göre; Programın başlangıcında gündeme ve derneklerin taleplerine dair değerlendirmelerde bulunan Erbakan, son dönemde partisinin yaptığı çalışmaları da hatırlattı. Erbakan, “EYT mağduriyetlerinin kısmen giderilmesinde, Ayasofya’nın yeniden cami olarak hayata geçirilmesinde, LGBT sapkınlığına, dış güçlerin LGBT projesine karşı toplumsal farkındalık oluşmasında, süresiz nafaka konusunda, yuva yıkan 6284 Sayılı Kanun noktasında, gençlerin, çocukların ne olduğu belli olmayan sıvılarla aşılanmasına karşı pandemi döneminde yapılan çalışmalarda Yeniden Refah Partimizin farkı fark edilmiştir” diye konuştu.

“Doğruya doğru, yanlışa yanlış demeye devam edeceğiz”

Konuşmasında sıraladığı gelişmelerin Milli Görüş siyasetinin felsefesi sayesinde gerçekleştiğini söyleyen Erbakan, partisinin 14 Mayıs seçimlerinde verdiği desteğe de değindi ve “Bizim 14 Mayıs seçimlerinde Cumhur İttifakı’na verdiğimiz destek herhangi bir pazarlık karşısında olmadı. Biz kimseyle makam, mevki, milletvekilliği pazarlığı yapmadık. Biz ortaya koyduğumuz protokolle milletimizin maddi ve manevi sıkıntılarının giderilmesini şart olarak ortaya koyduk” dedi.

Bundan sonraki süreçte Cumhur İttifakı’na katılırken imzaladıkları mutabakat metnindeki maddelerin takipçisi olmaya devam edeceklerini belirten Erbakan, “Doğruya doğru, yanlışa yanlış demeye devam edeceğiz. Bizim kimseye diyet borcumuz yok. Bu millete hizmet borcumuz var” diye konuştu.

Cumhur İttifakı’na katılırken imzaladıkları protokoldeki adımların Meclis’te takipçisi olacaklarına dair millete söz verdiklerini belirten Erbakan, AK Parti iktidarının çalışmalarına dair de değerlendirme yaptı. AK Parti’nin 22 yıllık bir iktidar süresine sahip olduğunu hatırlatan Erbakan, “Bu, Cumhuriyet tarihinde kimseye nasip olmayan bir süre. Bu süre zarfında milletimiz istedikleri kadar yetkiye onları sahip kıldı. Hiçbir mazeretin arkasına sığınmadan milletimizin derdine derman olacak adımları atmaları gerekiyor” dedi.

AK Parti’nin yaşadığını iddia ettiği ‘tüm mağduriyetlerde millete başvurduğunu ve milletin AK Parti’nin mağduriyetlerini giderdiğini’ söyleyen Erbakan, “Böyle bir noktada bugün yaşanan mağduriyetlere AK Parti’nin kulak tıkaması kabul edilemez. Yaşadığı her mağduriyette milletine başvuran bir siyasi partinin vatandaşının yaşadığı mağduriyetlere göz yumması, görmezden gelmesi asla kabul edilemez” ifadelerini kullandı.

AK Parti’nin birtakım adımlar attığını ancak yeterli olmadığını ve yeni mağduriyetler de oluşturduğunu ifade eden Erbakan, şu örnekleri verdi: “EYT çözüme kavuşturulurken 1 gün farkla 17 yıllık bekleme süresi oluşması, staj ve çıraklık mağdurları, 2000’liler gibi yeni mağdur grupları oluştu. ‘Kadına yönelik şiddeti önleyeceğim’ derken erkeklerin mağdur edilmesi, maaşlara zam yapıp hemen akabinde KDV’ye, akaryakıta yapılan zamlarla maaş zamlarının buhar olup gitmesi biraz önce söylediğimiz gerçeğe işaret etmektedir.”

Muhalefet partilerini de eleştiren Erbakan, “Başta CHP olmak üzere muhalefet partileri kendisini mağduriyetlerin çaresi gibi göstermekte ama gerçeğin böyle olmadığını açık bir şekilde görmekteyiz” dedi. CHP’li belediyelerde işten çıkarmaların devam ettiğini söyleyen Erbakan, İstanbul başta olmak üzere CHP’li belediyelerin konut sorununu, taşeron sorununu çözmediğini, ulaşım ve suya zamlar geldiğini hatırlattı.

Ekim ayında Meclis’in açılmasıyla birlikte çözülmesi gereken bazı maddeler olduğunu ifade eden Erbakan şu maddeleri sıraladı:

“Uzman çavuşların kadro ve özlük haklarında gerekli iyileştirmelerin yapılması,
Güvenlik korucularının maaş ve özlük haklarının iyileştirilmesi,
Polislerin, itfaiyecilerin, bekçilerin maaş ve özlük haklarının iyileştirilmesi,
Görev başında şehit olan itfaiyecilerin şehit statüsüne alınması,
Tüm taşeronların kadroya alınması,

Atama hakları ellerinden alınan 2020 KPSS mağduru 15 bin öğretmene ek atama hakkı tanınması,
Planlı bir şekilde 150 bin öğretmen ataması gerçekleştirilmesi,
Özel okullarda çalışan öğretmenlerin Öğretmenlik Meslek Kanunu Kapsamına alınması,
Özel kreşlerde asgari ücret altında çalışan uzman ve öğretmenlerin haklarının gözetilmesi,
Yoksulluk sınırının altında maaşlarla çalışan akademisyenlerin maaşlarının yeniden düzenlenmesi”

Tüm kamu çalışanlarına ve emeklilerin 3600 ek gösterge sağlanması,
Diploma denkliği için bekleyen 104 bin mağdurun mağduriyetlerinin giderilmesi için gerekli adımların atılması,
Fahri kuran kursu hocalarımıza kadro verilmesi,
Din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenlerinin kadro sorununun çözülmesi,

Özel güvenlik görevlilerinin mağduriyetlerinin giderilmesi,
Kamu mühendislerinin maaşlarında iyileştirilme yapılması,
Engelli maaşlarının asgari ücret seviyesine çıkarılması,
Staj ve çıraklığın sigorta başlangıcı sayılarak EYT kapsamına alınması,
2000 sonrası sigortalıların emeklilik yaşı ve prim günlerinde adil bir düzenleme yapılması”

Tayinlerde aile bütünlüğünü sağlayacak düzenlemeler yapılması,
Kamuya alımlarda mülakatların kaldırılması,
Süresiz nafaka mağduriyetinin ortadan kaldırılması,
6284 sayılı kanunda ve medeni kanunda aile bütünlüğünü tehlikeye sokan maddelerin revize, ıslah edilmesi,
Kadını, aileyi, babayı, çocuğu koruyan yerli ve milli yasaların hayata geçirilmesi,
Emekli ve çalışanın yaşanabilir bir gelir seviyesine ulaştırılması.”

Erbakan, konuşmasının devamında, “’İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ sözünü ağzından düşürmeyen yetkililere, siyasetçilere sesleniyorum; iktidarından muhalefetine kendisini bu mağduriyetlerin çözüm merkezi olarak gösterenlere sesleniyorum; mağdur vatandaşlarımızı sadece seçim arifesinde hatırlayıp onları oy deposu olarak gören ve onları seçim malzemesi olarak kullananlara sesleniyorum; seçimden sonra onları unutanlara sesleniyorum; artık milletimizin mağduriyetlerine kulak verme vaktidir. Milletimiz bu mağduriyetleri gidermek üzere sizleri ve bizleri seçmiştir” ifadelerini kullandı.

Ekim ayında Meclis’in açılmasıyla birlikte bu maddelerin çözüme kavuşturulması gerektiğini belirten Erbakan, “Bizler ‘milletimizin sorunları çözülsün de kim çözerse çözsün’ anlayışındayız. Bu nedenle çözüm önerilerinin üretilmesi, kanun tekliflerinin verilmesi ve Meclis çoğunluğunun sağlanması için iktidara destek olacağımızın açık bir şekilde sözünü veriyoruz. Yeter ki iktidar bu mağduriyetlerin çözümüne niyet etsin, adım atsın” dedi.

Paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir