Ukraynalılar Askere Alınmamak İçin “Rüşvet” Veriyor

Ukrayna’da askere alınmak istemeyen kişilerin ortalama 6 bin dolar rüşvet karşılığında tıbbi muafiyet belgesi aldığı ve bunun askerden kaçmak için en popüler yöntem olduğu ifade edildi.

Ukraynalı yetkilinin askere gitmek istemeyen kişilerden topladığı rüşvetlerle, aralıkta İspanya’da 4,2 milyon euro değerinde bir villa satın aldığı öne sürüldü.

Binlerce Ukraynalının ise cephe hattına gitmemek için yasa dışı yollarla ülkeyi terk etmeye çalıştı. Savaş sürecinde 13 bin 600 kişi sınırda yakalanırken, yaklaşık 6 bin 100 kişi ise sahte evraklarla sınır noktalarını geçmeye çalıştı.

Independent Türkçe’nin Londra merkezli Financial Times (FT) gazetesinden aktardığına göre, binlerce Ukraynalının askere alınmamak için yetkililere yüksek miktarlarda rüşvet verdiği.

Haber, Ukrayna lideri Volodimir Zelenski’nin yolsuzluk iddiaları nedeniyle ülkedeki askere almaktan sorumlu tüm yöneticileri görevden almaya karar vermesinin ardından geldi. Kiev yönetimi yeni isimleri, cephe hattında savaşmış kişilerden oluşturmayı planlıyor.

FT’nin haberinde Ukrayna yönetiminin Şubat 2022’de seferberlik ilan ederek 18 ila 60 yaş arası erkeklerin ülkeyi terk etmesini yasakladığı hatırlatıldı ve bu kararın yolsuz uygulamaları körüklediği belirtildi.

Askere alınmak istemeyen kişilerin ortalama 6 bin dolar rüşvet karşılığında tıbbi muafiyet belgesi aldığı ve bunun askerden kaçmak için en popüler yöntem olduğu ifade edildi.

Binlerce Ukraynalı ise cephe hattına gitmemek için yasa dışı yollarla ülkeyi terk etmeye çalıştı. Savaş sürecinde 13 bin 600 kişi sınırda yakalanırken, yaklaşık 6 bin 100 kişi ise sahte evraklarla sınır noktalarını geçmeye çalıştı.

Bu konudaki en dikkat çeken davalardan biriyse, Odessa askere alma merkezi başkanı Evgeni Borisov hakkında açılan rüşvet davası oldu. Geçen ay tutuklanan Borisov’un, kişi başı 2 bin ila 10 bin dolar arası rüşvet istediği ve savaşın başından bu yana toplam 5 milyon dolar rüşvet topladığı iddia ediliyor.

Ukraynalı yetkilinin askere gitmek istemeyen kişilerden topladığı rüşvetlerle, aralıkta İspanya’da 4,2 milyon euro değerinde bir villa satın aldığı öne sürülüyor.

“Kremlin artık Wagner’i fonlamayabilir”

Savaşın Moskova ayağındaysa paralı asker grubu Wagner’le ilgili tartışmalar devam ediyor.

Birleşik Krallık Savunma Bakanlığı’nın savaşın başından bu yana yayımladığı istihbarat raporlarının 13 Ağustos tarihli olanında, Wagner grubunun küçülme sürecine girdiğine dikkat çekildi.

Raporda mali baskı altında olan grubun maaş bütçesini küçülttüğü ve asker sayısını azalttığı belirtilirken, Kremlin’in artık Wagner’i fonlamıyor olma ihtimalinin bulunduğu vurgulandı.

Günlük raporda, Kremlin yönetiminin Wagner lideri Yevgeni Prigojin’in diğer şirketlerine yönelik el koyma gibi bazı adımlar attığı da hatırlatıldı.

Paylaşın

NYT: Karadeniz, Tehlikeli Bir Gerilim Merkezine Dönüştü

Türkiye’nin Karadeni’deki politikasına ilişkin değerlendirmelerde bulunan EDAM (Ekonomi ve Dış Politikalar Araştırma Merkezi) Direktörü Sinan Ülgen, “Türkiye, Karadeniz’de herhangi bir NATO misyonuna çok olumsuz bakıyor. Bölgedeki NATO varlığının artmasının Rusya’yla çatışma riskini de artıracağı düşünülüyor” diye konuştu.

Türkiye’nin NATO müttefiklerininden boğazlara savaş gemisi göndermemelerini istediğini hatırlatan Ülgen şunları söyledi: Bu konunun altında yatan gerilim ABD ve Türkiye’nin Karadeniz’e nasıl baktığı ve konuyu NATO şemsiyesi altında nasıl ele alacaklarıyla ilgili. Ancak şimdiye kadar Türkiye, boğazları Rus savaş gemilerine kapadı ve ABD de Türkiye’yi köşeye sıkıştıracak bir hamle yapmadı.

ABD merkezli New York Times gazetesi, 18. ayını geride bırakmaya hazırlanan Ukrayna savaşında “bugüne kadar gözden kaçan” Karadeniz’in tehlikeli bir gerilim merkezi haline dönüştüğünü yazdı.

Rusya’nın tahıl koridoru girişiminden çekilmesinin ardından bölgedeki gerilimin arttığına dikkat çekilen haberde, Rus güçlerinin Karadeniz kıyısındaki bölgeleri vurmaya başladığı, Ukrayna’nın ise Rus gemilerine yönelik peş peşe saldırılar düzenlediği hatırlatıldı.

Geçen günlerde deniz drone’larıyla gerçekleşen saldırılarda Ukrayna güçleri kendi kıyılarından yüzlerce kilometre uzaktaki Rus limanlarını hedef almış ve Rusya’nın Karadeniz’deki 6 limanına yaklaşan gemiler için uyarı yayımlamıştı.

New York Times’ın haberinde Karadeniz’in kontrolü için verilen savaşın küresel enerji piyasaları ve gıda tedarik rotaları için önemli olduğu belirtilirken, NATO’nun da Rus güçleriyle doğrudan bir çatışmaya çekilmeden seyrüsefer özgürlüğünü sağlamaya çalıştığına dikkat çekildi.

Haberde, Putin’in uzun yıllardır bölgedeki Rusya etkisini artırmak için Karadeniz kıyılarında limanlar ve tatil kentleri inşa ettiği ve Rus donanmasının güney filosunun da Moskova’nın bölgedeki askeri gücünü yansıttığı belirtildi.

Karadeniz’de NATO Rusya rekabeti

Kırım’ın 2014’teki ilhakından itibaren Karadeniz’de kontrolü sağlamanın Rusya için kesin bir savaş hedefi olduğu vurgulanan haberde bölgede Türkiye, Bulgaristan ve Romanya gibi üç NATO ülkesinin de bulunduğuna dikkat çekildi ve bölgenin NATO için Ukrayna kadar önemi olduğuna dikkat çekildi.

Rus güçleri savaşın başından bu yana Karadeniz kıyısındaki üç büyük Ukrayna limanını ele geçirmiş ve bu kıyılara deniz mayınları döşeyerek Ukrayna donanmasını bölgede etkisiz hale getirmişti. New York Times, bölgedeki NATO ülkelerinin havada ve denizde keşif görevleri yürütse de çatışmanın içine çekilmemek adına daha dikkat hareket etmek zorunda kaldığını aktardı.

Türkiye’nin bölgedeki politikasına ilişkin değerlendirmelerde bulunan EDAM (Ekonomi ve Dış Politikalar Araştırma Merkezi) Direktörü Sinan Ülgen, “Türkiye, Karadeniz’de herhangi bir NATO misyonuna çok olumsuz bakıyor. Bölgedeki NATO varlığının artmasının Rusya’yla çatışma riskini de artıracağı düşünülüyor” diye konuştu.

Türkiye’nin NATO müttefiklerininden boğazlara savaş gemisi göndermemelerini istediğini hatırlatan Ülgen şunları söyledi: Bu konunun altında yatan gerilim ABD ve Türkiye’nin Karadeniz’e nasıl baktığı ve konuyu NATO şemsiyesi altında nasıl ele alacaklarıyla ilgili. Ancak şimdiye kadar Türkiye, boğazları Rus savaş gemilerine kapadı ve ABD de Türkiye’yi köşeye sıkıştıracak bir hamle yapmadı.

Ukrayna savaşında Karadeniz’in yeni gerilim noktalarından biri haline gelmesi petrol fiyatlarının artacağı yönündekli endişeleri de yeniden gündeme taşıdı.

Küresel petrol ve petrol ürünü tedarikinin yüzde 3’ünden fazlasının Karadeniz üzerinden dünyaya açıldığı biliniyor. Normal şartlarda Rusya günde 750 bin varil petrolü Karadeniz üzerinden geçirse de bu rakam 400 bin ila 575 bin varile kadar gerilemiş durumda.

Ukraynalı yetkililer ise savaşı Rus limanlarına doğru genişleterek Moskova’nın ekonomik kayıplarını artırmak istiyor. ABD yönetimi, Karadeniz’den çıkarılamayan Rus petrolünün ikame edilememesi durumunda petrol fiyatlarında varil başına 10 ila 15 dolarlık bir artış bekliyor.

(Kaynak: Independent Türkçe)

Paylaşın

Rusya’dan Ukrayna’ya Misilleme: En Az 6 Ölü

Moskova, Ukrayna’nın Rusya’ya ait bir tankere düzenlediği İnsansız Hava Aracı (İHA) saldırısının ardından, Ukrayna’nın bazı bölgelerini füzeler ve İHA’larla hedef aldı. Saldırılarda en az altı kişi hayatını kaybetti.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, uçak motoru üreticisi Motor Sich’in Zaporijya bölgesindeki tesislerinin de saldırıya uğradığını söyledi.

Rusya pazar günü Ukrayna’nın bazı bölgelerine saldırılar düzenleyerek en az altı kişinin ölümüne yol açtı. Ukrayna, Moskova’nın 70 füze ve insansız hava aracı fırlattığını açıkladı.

Ukrayna’nın Khmelnytsky bölgesi askeri idaresi başkan yardımcısı Serhiy Tyurin’e göre, Hazar Denizi üzerindeki uçaklardan ateşlenen üç füze dalgası Starokostiantyniv bölgesine yağdı, birkaç binaya zarar verdi ve bir depoda yangın çıkardı.

Euronews Türkçe’nin aktardığına göre, yetkililer, saldırının şehrin havaalanını hedef almış olabileceğini belirtti. Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, uçak motoru üreticisi Motor Sich’in Zaporijya bölgesindeki tesislerinin de saldırıya uğradığını söyledi.

Moskova’nın bombardımanı, Ukrayna’nın cuma günü geç saatlerde Karadeniz’de Kırım yakınlarındaki bir Rus tankerine düzenlediği insansız hava aracı saldırısının ardından geldi. Ukrayna aynı günün erken saatlerinde Rusya’nın önemli bir limanını da insansız hava araçlarıyla vurdu.

Rusya Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Maria Zaharova, Ukrayna’nın sivil bir gemiye yönelik “terörist saldırısı” olarak nitelendirdiği olayı kınadı.

Telegram mesajlaşma uygulamasında “Bu tür barbarca eylemlerin hiçbir gerekçesi olamaz, cevapsız kalmayacaklar, yazarları ve failleri kaçınılmaz olarak cezalandırılacaklar” dedi.

Paylaşın

Rusya’dan Çarpıcı Açıklama: Zelenskiy, Saldırılarla Washington’ı Tehlikeye Atıyor

Rusya-Ukrayna Savaşı’nda 524. gün geride kalırken Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, dikkat çeken bir açıklama yaptı. Zaharova, Ukrayna’nın Rusya’daki sivil yapılara saldırarak ABD’ye şantaj yaptığını söyledi.

İki ülke güçlerinin karşılıklı saldırılarıyla gerginlik son 24 saatte tekrar tırmanırken Mariya Zaharova, Ukrayna’nın saldırılarla daha fazla destek almaya çalıştığını belirterek, “Zelenskiy, sivil altyapılara terör saldırıları düzenleyerek Washington’ı tehlikeye atıyor” dedi.

Bianet’in The Kyiv Independent sitesinde yer alan habere göre, Rusya güçleri son bir günde Ukrayna’nın 9 ayrı bölgesine bir dizi saldırı yaptı.

Ukraynalı yetkililere göre, Dnipropetrovsk, Donetsk, Kharkiv, Herson, Sumy, Chernihiv, Luhansk, Mykolaiv ve Zaporizhzhia oblastları saldırıya uğradı.

En az 12 ölü, 104 yaralı

Rusya güçlerinin saldırılarında en az 12 kişi hayatını kaybederken, 104 kişi de yaralandı. Vali Serhii Lysak, Dnipropetrovsk Oblastı’nda Rusya saldırılarında en az 6 kişinin öldüğünü ve 81 kişinin yaralandığını bildirdi.

Yetkililere göre, Rusya kuvvetlerinin Kryvyi Rih şehrine yaptığı balistik füze saldırısında 10 yaşında bir kız da dahil olmak üzere altı kişi öldü ve en az 81 kişi de yaralandı.

Belediye başkanına göre, şehirdeki 1000’den fazla apartman ve bina saldırıdan etkilendi.

Ukrayna Devlet Başkanlığı Ofisi Danışmanı Mihail Podolyak, sosyal medya hesabında Rusya’nın başkenti Moskova’ya yapılan İHA saldırıları hakkında paylaşımlarda bulundu.

Moskova’nın hızla “tam teşekküllü bir savaşa” alıştığını belirten Podolyak, “Bu savaş yakında tamamen ‘savaşın yazarlarının’ topraklarına taşınacak. Rusya’da bundan sonra yaşanacak her şey nesnel bir tarihi süreçtir. Daha fazla tanımlanamayan İHA’lar, daha fazla çöküşler, daha fazla iç çatışmalar, daha fazla savaşlar olacak” dedi.

Rusya Savunma Bakanlığı ise yaptığı açıklamada, Moskova’ya bağlı Odintsovo ve Narofomonisk ilçeleri üzerinde 2 Ukrayna İHA’sının havada Rusya hava savunma sistemleri tarafından vurulduğunu belirtti.

Russia Today’e göre, Belediye Başkanı Sergey Sobyanin yaptığı açıklamada, Ukrayna insansız hava araçlarının başkentin finans ve ticaret bölgesini hedef aldığını doğruladı.

Sobyanin, bir İHA’nın hava savunmasını aşmayı başardığını ve Avrupa’nın en yüksek gökdelenlerinden bazılarının bulunduğu Moscow City’deki yüksek binalardan birini vurduğunu söyledi.

Bir İHA’nın da elektronik harp sistemiyle etkisiz hale getirildiği açıklandı.

Savunma Bakanlığı, Karadeniz filosundaki Sergey Kotov ve Vasily Bykov adlı iki gemisine insansız deniz aracıyla yapılan saldırıyı da püskürttüklerini duyurdu.

“Zelenskiy, saldırılarla Washington’ı tehlikeye atıyor”

Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova da Ukrayna’nın Rusya’daki sivil yapılara saldırarak ABD’ye şantaj yaptığını söyledi.

Ukrayna’nın saldırılarla daha fazla destek almaya çalıştığını söyleyen Zaharova, “Zelenskiy, sivil altyapılara terör saldırıları düzenleyerek Washington’ı tehlikeye atıyor” dedi.

Paylaşın

Ukrayna, Rusya’ya Kuzey Kore Yapımı Füzelerle Saldırdı

Birleşik Krallık merkezli uluslararası iş gazetesi Financial Times, Ukrayna güçlerinin cephe hattındaki Rusya mevzilerine Kuzey Kore yapımı füzelerle saldırdığını iddia etti.

Ukraynalılar füzelerin “çok güvenilmez” olduğunu ve bazen “çılgınca şeyler” yapabildiğini ancak mühimmat eksikliği nedeniyle ellerindeki her füzeyi kullandıklarını söyledi.

Ukrayna askerleri füzelerin “dost bir ülke” tarafından bir gemiden ele geçirildiğini ve Ukrayna’ya teslim edildiğini öne sürdü.

Ukrayna güçlerinin cephe hattındaki Rus mevzilerine Kuzey Kore yapımı füzelerle saldırdığı iddia edildi.

Financial Times’ta yer alan habere göre, Kiev’e bağlı güçler Rusya’nın kontrolündeki Bahmut’a düzenlediği saldırılarda Kuzey Kore üretimi füzeler kullandı.

Haberde füzelerin Sovyet döneminden kalma Grad füze rampalarıyla fırlatıldığı ve Financial Times muhabirinin füzelerin üzerindeki işaretleri inceleme fırsatı bulduğu belirtildi.

Üzerindeki işaretlerin, füzelerin 1980’ler ve 90’larda Kuzey Kore’de üretildiğini gösterdiği bildirildi.

Gazeteye konuşan Ukraynalılar füzelerin “çok güvenilmez” olduğunu ve bazen “çılgınca şeyler” yapabildiğini ancak mühimmat eksikliği nedeniyle ellerindeki her füzeyi kullandıklarını söyledi.

Ukrayna askerleri füzelerin “dost bir ülke” tarafından bir gemiden ele geçirildiğini ve Ukrayna’ya teslim edildiğini öne sürdü.

Ukrayna Savunma Bakanlığı’nda danışman olarak görev yapan Yuri Sak ise füzelerin Rus mevzilerinden ele geçirilmiş olabileceğini söyledi.

“Yakında Kırım’a gireceğiz”

Ukrayna askeri istihbarat servisinin başındaki Kirilo Budanov, kendi ülkesinin medyasına verdiği röportajda ordularının yakında Kırım’a gireceğini öne sürdü.

Budanov konuyla ilgili belirli bir tarih aralığı ve ek detay vermedi.

Geçen haftalarda Kırım’ı Rusya’ya bağlayan Kerç Köprüsü Ukrayna ordusu tarafından vurulmuş ve Kiev’in Kırım yarımadasının lojistik bağlantısını kesmek istediği yönünde haberler Batı medyasında kendine yer bulmuştu.

2014’te Rusya tarafından ilhak edilen Kırım’ın Kiev için önemli savaş hedeflerinden biri olduğu biliniyor. Ancak Ukrayna’nın karşı taarruz harekatında sınırlı kazanımlar elde ettiği bir dönemde Budanov’dan gelen açıklamalar “iyimser” olarak değerlendirilebilir.

Budanov son olarak Eylül 2022’de yaptığı açıklamada da, Ukrayna’nın 2023 baharında Kırım’a döneceğini iddia etmişti.

(Kaynak: Independent Türkçe)

Paylaşın

ABD’den Ukrayna’ya Yeni Yardım Paketi: 400 Milyon Dolar

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Savunma Bakanlığı, Ukrayna’ya 400 milyon dolarlık ek güvenlik desteği açıkladı. Bu, ABD’nin Ukrayna’ya göndereceği 43’üncü güvenlik destek paketi.

Rusya’nın 2022’de Ukrayna’yı işgal etmesinden bu yana ABD, Kiev’e 43 milyar dolardan fazla askeri yardım sağladı. Yeni destek paketi hava savunma füzeleri, zırhlı araçlar ve küçük drone’lar da içeriyor

Pakette ilk kez ABD tarafından tedarik edilen Teledyne FLIR savunma şirketinin ürettiği Black Hornet keşif drone’ları da yer alacak. FLIR İnsansız Hava Sistemleri, ABD ordusuna küçük keşif drone’ları sağlaması için Nisan ayında 93 milyon dolarlık ihalenin sahibi olmuştu.

Silah yardım paketi ayrıca, Patriot hava savunma sistemleri ve Ulusal Gelişmiş Karadan Havaya Füze Sistemleri (NASMS) için mühimmat, Stinger uçaksavar sistemleri, Yüksek Hareketli Topçu Roket Sistemleri (HIMARS) için daha fazla mühimmat; Stryker Zırhlı Personel Taşıyıcıları ve çeşitli diğer füze ve roketleri içeriyor.

Yardım, Başkan’a acil durumlarda Kongre onayı olmaksızın ABD stoklarından diğer ülkelere hızla mal, ekipman ve hizmet transferi yapmasına olanak tanıyan kararname kapsamında sağlandı. Ukrayna’ya gönderilecek bu malzemeler, ABD’nin envanter fazlasından alınacak.

Bu, ABD’nin Ukrayna’ya göndereceği 43’üncü güvenlik destek paketi. Rusya’nın 2022’de Ukrayna’yı işgal etmesinden bu yana ABD, Kiev’e 43 milyar dolardan fazla askeri yardım sağladı.

Dışişleri Bakanı Anthony Blinken, yardımı açıkladığı sırada Rusya’nın geçen hafta Karadeniz Tahıl Anlaşması’ndan çekilmesinin ardından Ukrayna limanlarına ve altyapısına saldırımasına da değindi.

Blinken, “Rusya her an güçlerini Ukrayna’dan çekerek bu savaşı ve Ukrayna kentleriyle halkına karşı bu zalim saldırılarını sonlandırabilir. Ne kadar zaman alırsa alsın ABD, ortakları ve müttefikleri Ukrayna için birlik olacak” dedi.

Karadeniz Tahıl Anlaşması bir yıl önce Birleşmiş Milletler (BM) ve Türkiye arabuluculuğunda Rusya’nın işgali nedeniyle kötüye giden küresel gıda kriziyle mücadele amacıyla imzalanmıştı.

İngiltere bugün yaptığı açıklamada Rus ordusunun Karadeniz’deki sivil gemileri hedef almaya başlayabileceğine işaret eden istihbarat aldığını söyledi. Öte yandan Avrupa Birliği, Ukrayna’nın neredeyse tüm tarım ürünlerini demiryolu ve karayoluyla ihraç etmesine yardım etme sözü verdi.

Paylaşın

Dikkat Çeken İddia: Ukrayna Tankları Rusya Petrolüyle Çalışıyor

Macaristan ve Türkiye’de rafine edilen Rusya petrolünün Ukrayna’ya gönderildiği öne sürüldü. ABD ve Birleşik Krallık, İtalya, Fransa, Japonya, Almanya, ABD ve Kanada’dan oluşan G7, Rusya petrolü için kısıtlama getirmişti.

Moskova, kısıtlamalara petrol satışlarında ABD dolarının kullanılmasını durdurarak yanıt verdi. OPEC+ ülkeleri ise, Washington’un üretimi artırarak telafi etme isteklerini görmezden geldi.

Almanya merkezli ekonomi gazetesi Handelsblatt, Ukrayna’nın kullandığı Batı menşeli tanklar ve dizel jeneratörlerin Rus petrolüyle çalıştırıldığını yazdı. Haberde Macaristan ve Türkiye’de rafine edilen Rus petrolünün Ukrayna gönderildiği öne sürüldü.

Ukrayna gümrük yetkililerine dayandırılan haberde, Macar petrol ve gaz devi MOL’un son 6 ayda Ukrayna’ya satışlarını ikiye katladığı ifade edildi ve MOL’un elindeki rezervlerin çok büyük bir bölümünün Rusya’dan alındığına dikkat çekildi.

Macaristan, Avrupa Birliği üyesi olsa da, boru hatları yoluyla Rusya’dan petrol ithal etmek için Brüksel’den özel bir muafiyet almıştı. Gazete Macaristan’ın yaptırımlar nedeniyle pazardaki payı azalan AB ülkelerine oranla Kiev’e daha düşük fiyatlar teklif edebileceğini yazdı.

Savaş öncesinde Ukrayna, iç ihtiyacının yüzde 30’unu Azerbaycan’dan alınan petrolün işlendiği Poltava bölgesindeki Kremenchug rafinerisinden sağlıyordu. Nisan 2022’de Rus füzelerinin hedefi olan rafineri daha sonra sınırlı kapasitede çalışmaya başlamıştı.

Kiev yönetimi ithal ürünlere bağımlı olsa da NATO ülkelerinin gönderdiği tank ve zırhlı araçlara rağmen şu anda Ukrayna’da bir petrol sıkıntısı bulunmuyor.

Orta Avrupa Enstitüsü’nde analist Michal Paszkowski konuyla ilgili değerlendirmesinde, “Yakıt sevkiyatı Polonya üzerinden demiryoluyla yapılıyor. Petrol Slovakya ve Macaristan’dan boru hattıyla gelirken, dizel Romanya’dan deniz yoluyla taşınıyor” diye konuştu.

(Kaynak: Independent Türkçe)

Paylaşın

Putin: Ukrayna’nın Karşı Saldırı Batı’nın Desteğine Rağmen başarısız Oldu

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ukrayna’nın başlattığı karşı saldırının Batılı ülkelerin askeri ve mali desteğine rağmen başarısız olduğunu söyledi. Putin,  “Ne Kiev rejimine pompalanan devasa kaynaklar ne de Batılı silahlar, tanklar, toplar, zırhlı araçlar ve füzeler işe yarıyor” ifadesini kullandı.

Polonya’yı eski Sovyet coğrafyasında “toprak hırsı” gütmekle itham eden Vladimir Putin, Moskova’nın müttefiki olan, Polonya’nın komşusu Belarus’u olası saldırılara karşı korumak için elindeki her türlü aracı kullanacağı uyarısında bulundu.

Rusya Devlet Başkanı Putin, “Belarus söz konusu olduğunda, Birlik Devleti’nin bir parçasıdır ve Belarus’a saldırmak Rusya Federasyonu’na saldırmak anlamına gelecektir. Buna elimizdeki tüm imkanlarla karşılık vereceğiz” diye konuştu.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Güvenlik Konseyi toplantısında konuştu. Sputnik’in aktardığına göre Putin, “Ne Kiev rejimine aktarılan devasa kaynaklar ne Batı yapımı silahların, tankların, zırhlı araçların, füzelerin ne de ordumuzun hatlarını yarmaları için Ukrayna’ya gönderilen binlerce yabancı paralı asker ve danışmanın bir yardımı oldu” dedi.

“Dünyanın tamamı, övüle övüle göklere çıkarılan ve yenilmez olduğu söylenen Batı tanklarının alev alev yandığını görüyor” diye ekleyen Rusya devlet başkanı sözlerini şöyle sürdürdü:

“Fakat en önemlisi, Ukrayna ordusu birimleri, intihar saldırısı denebilecek saldırıları sonucunda büyük kayıplar verdiler. On binlerce insanlarını kaybettiler. Ukraynalılar da gittikçe daha sık, çok meşru olan soruyu sormaya başlıyor: Ne için, kimin bencilce çıkarları için ölüyor akrabalarımız ve yakınlarımız? Onlar da yavaş yavaş ayılıyorlar.”

Avrupalıların, devletlerinin Ukrayna’ya yaptığı yardımlar konusundaki düşüncelerinin de değiştiğini kaydeden Putin, “Avrupalılar ve Avrupalı elitler Ukrayna’ya yapılan yardımları, çöpe atılmış para ve çabalar olarak görmeye başladılar. Bunun, okyanusun ötesindeki hegemonun, çıkarlarına hizmet ettiğini görüyorlar. Zira Avrupa’nın zayıflaması da Ukrayna krizinin sonsuza dek sürmesi de bu ülkenin (ABD) işine yarıyor” dedi.

Rusya Devlet Başkanı, bununla beraber bazı Doğu Avrupa liderlerinin, Ukrayna’da yaşanan trajediyi izlerken “ellerini ovuşturduklarını” kaydetti ve ekledi:

“Basında yer alan ve Polonya-Litvanya-Ukrayna birleşimi olarak anılan planları da görmezden gelemem. Ukrayna topraklarında kullanılması için düzenli bir askeri birim oluşturulacağından söz ediyorlar. Bu birimin, Batı Ukrayna’nın güvenliğini sağlamak adına da kullanılacağını söylüyorlar. İşin aslı, bu toprakları işgal etmek istiyorlar. Nitekim Polonyalı paralı askerlerin, Ukrayna’nın Lviv kenti ya da başka yerlerine girmeleri halinde orada sonsuza dek kalacakları açık.

Kiev rejimi kendini kurtarmak ve varlığını sürdürmek adına her şeyi yapacaktır; Ukrayna halkı, egemenlik ya da ulusal çıkarlar umurlarında değil. Polonyalı liderlere gelince, belli ki istedikleri, NATO şemsiyesi altında bir koalisyon oluşturarak Ukrayna krizine doğrudan müdahil olmak. Bunu da, Ukrayna topraklarından büyükçe bir lokmayı kendilerine ayırmak için yapıyorlar ve tarihi olarak kendilerine ait saydıkları Batı Ukrayna’yı ‘geri almayı’ planlıyorlar.”

“Onların Belarus topraklarıyla ilgili hayalleri olduğunu da biliyoruz” diye devam eden Putin, şu vurguyu yaptı: “Nasıl bir politika izleyeceği Ukrayna rejiminin kendi bileceği iş, ancak Belarus’a karşı, yani onlarla oluşturduğumuz Birlik Devleti’ne karşı saldırganlık sergilemek, Rusya’ya karşı saldırganlık göstermek anlamına gelecektir. Buna da elimizdeki tüm imkanlarla yanıt verilecektir. O nedenle bu planları yapanların, planlarının sonuçlarını iyice düşünmeleri gerekir.”

‘Polonya’nın batı toprakları, Stalin’in Polonyalılara hediyesidir’

Bununla beraber Rusya Devlet Başkanı, Polonya’nın şu anki topraklarına ilişkin, “Polonya, Sovyetler Birliği sayesinde, Stalin’in sayesinde batıda önemli topraklar aldı. Almanya’nın topraklarından söz ediyorum. Bugünkü Polonya’nın batı toprakları, Stalin’in Polonyalılara hediyesidir. Varşova’daki dostlarımız bunu unutmuşa benziyor. Ancak bizler unutmadık” ifadelerini kullandı.

Paylaşın

Buğday Fiyatları Tırmandı; AB: Rusya Gıda Krizinden Sorumlu

Tahıl Koridoru Anlaşmasını askıya alan Rusya’ya tepki gösteren Avrupaa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Rusya’nın büyük bir küresel gıda arzı krizinden sorumlu olduğunu ifade etti.

Josep Borrell ayrıca Rusya’yı Ukrayna’nın liman kenti Odessa’daki tahıl depolama tesislerini kasten vurmakla suçladı; saldırıların gıda krizini daha da derinleştireceğini söyledi.

Rusya’nın pazartertesi gününden bu yanan Odessa’ya yönelik saldırılarında, Ukraynalı yetkililerin verdiği bilgiye göre 60 bin ton civarında tahıl harap oldu.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, Odessa’ya saldırıların tahıl anlaşmasının askıya alınmasıyla bağlantılı olduğunu savunarak Rusya’nın tahıl anlaşması altyapısını kasıtlı bir şekilde hedef aldığını savundu.

Ukrayna Tarım Bakanı Mikola Solskyi altyapıda meydana gelen hasarın tamamen giderilmesinin en az bir yıl alacağını söyledi. Rusya Savunma Bakanlığı ise saldırıların hedefini cephane depoları ve askeri tesisler olarak açıklamıştı.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, taleplerinin karşılanması halinde tahıl anlaşmasına geri döneceğini söyledi. Bu talepler arasında Rusya’nın tarım bankasının küresel bir ödeme sistemine yeniden kabul edilmesi de yer alıyor.

Rusya Savunma Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada “20 Temmuz 2023 tarihinde Moskova saatiyle 00:00’dan itibaren Karadeniz’den Ukrayna limanlarına giden tüm gemiler potansiyel askeri kargo taşıyıcısı olarak kabul edilecektir” denildi.

Açıklamada “Bu tür gemilerin bayrak devletleri, Kiev rejiminin yanında Ukrayna çatışmasına dahil olmuş sayılacaktır” ifadesi kullanıldı.

Bir Beyaz Saray sözcüsü Rusya’yı sivil gemilere yönelik saldırılardan Ukrayna’yı sorumlu tutmayı planlamakla suçladı.

Türkiye ve BM’nin Rusya ve Ukrayna ile ayrı ayrı imzaladığı anlaşma, savaş sırasında Ukrayna tahılının dünya pazarlarına ihracatını düzenliyordu.

Rusya ile imzalanan diğer anlaşma, Rus tahıl ve gübre ihracatının Batı’nın uyguladığı yaptırımlardan etkilenmemesini güvence altına alıyordu. Rusya, bu konuda yeterli adımların atılmadığı gerekçesiyle daha önce anlaşmayı uzatmama tehdidinde bulunmuştu.

Avrupa borsalarında buğday fiyatları Çarşamba günü bir önceki güne göre yüzde 8,2 artarak ton başına 253,75 euro’ya yükseldi. Mısır fiyatları da yüzde 5,4 arttı.

ABD buğday vadeli işlemleri Çarşamba günü %8,5 artarak Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinden bu yana en yüksek günlük artışını gerçekleştirdi.

Marex Capital analisti Charlie Sernatinger, bu tür bir tırmanma tehdidinin “hem Rusya hem de Ukrayna’nın Karadeniz’den su yoluyla yapılan tüm tahıl sevkiyatlarını kesebileceğini” ve bunun da savaşın başlangıcındakine benzer bir duruma neden olacağını söyledi.

A/C Trading’in başkanı Jim Gerlach’a göre “Ukrayna’da işler yeniden kızıştı. Orada gerçek bir çatışma yaşanıyor ve kimse bunun ortasında kalmak istemiyor. Orası Avrupa’nın ekmek sepeti ve nakliyeciler geri çekiliyor.”

Paylaşın

Tahıl Koridoru Anlaşması: Rusya’dan BM’ye Üç Ay Süre

Bu gece yarısından itibaren Karadeniz’de Ukrayna’ya doğru giden tüm gemilerin potansiyel askerî hedef sayılacağını bildiren Rusya, Tahıl Koridoru Anlaşması’nın koşullarını yerine getirilmesi için Birleşmiş Milletlere (BM) üç ay süre verdi.

Türkiye ve BM’nin Rusya ve Ukrayna ile ayrı ayrı imzaladığı anlaşma, Ukrayna tahılının dünya pazarlarına ihracatını düzenlerken, Rusya ile imzalanan diğer anlaşma, Rus tahıl ve gübre ihracatının Batı’nın Rusya’ya uyguladığı yaptırımlardan etkilenmemesini güvence altına alıyordu. Rusya, bu konuda yeterli adımların atılmadığı gerekçesiyle daha önce de defalarca anlaşmayı uzatmama tehdidinde bulunmuştu.

Rusya Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Maria Zaharova, Rus tahıl ve gübresinin ihracatıyla ilgili anlaşmanın uygulanması ve Rusya’nın masaya dönmesi için topun BM’de olduğunu belirterek “Rusya-BM memorandumu, aynen alıntılıyorum, üç yıllığına yürürlükte kalacaktır. Taraflardan birinin anlaşmadan çekilmek istemesi durumunda üç ay önceden bildirimde bulunması gerekmektedir. Biz şu an bu bildirimde bulunmuş oluyoruz” diye konuştu.

Buna göre BM’nin somut sonuçlar ortaya koymak için üç ay süresi bulunduğunu belirten Zaharova, “Dolayısıyla BM Sekreterliği’ndekiler mikrofonlara koşmasınlar, bu üç ayı somut sonuçlara ulaşmak için kullansınlar. Somut sonuçlar çıkarsa bu kapsamlı konuda görüşmelere geri döneriz” ifadelerini kullandı.

Rusya ayrıca, Tahıl Koridoru Anlaşması ile ilgili yaşanan gerginliğin ardından Karadeniz’de Ukrayna yönüne gitmekte olan yük gemilerini potansiyel askerî hedef olarak göreceğini bildirdi.

Rusya Savunma Bakanlığından yapılan açıklamada, “20 Temmuz Moskova saatiyle gece yarısı saat 00.00’dan itibaren Karadeniz’de, Ukrayna limanlarına doğru seyretmekte olan tüm gemiler, potansiyel askerî kargo taşıyıcısı olarak değerlendirilecektir. Bu gemilerin bayrak devletleri, Kiev rejimi yanında Ukrayna ihtilafına taraf olmuş sayılacaktır” ifadesine yer verildi. Karadeniz’in kuzeydoğu ve güneydoğu kesimlerindeki uluslararası karasuları, seferler açısından “geçici olarak tehlikeli” ilan edildi.

Rusya Pazartesi günü, Türkiye ve Birleşmiş Milletler (BM) arabuluculuğunda geçen yıl Temmuz ayında İstanbul’da imzalanan Tahıl Koridoru Anlaşmasını, Rusya’ya yönelik taahhütlerin yerine getirilmediği gerekçesiyle askıya almıştı. Türkiye ve BM’nin Rusya ve Ukrayna ile ayrı ayrı imzaladığı anlaşma, Ukrayna tahılının dünya pazarlarına ihracatını düzenlerken Rusya ile imzalanan diğer anlaşma, Rus tahıl ve gübre ihracatının Batı’nın Rusya’ya uyguladığı yaptırımlardan etkilenmemesini güvence altına alıyordu. Rusya, bu konuda yeterli adımların atılmadığı gerekçesiyle daha önce de defalarca anlaşmayı uzatmama tehdidinde bulunmuştu.

Ukrayna’dan devriye çağrısı

Ukrayna ise Türkiye’nin boğazlardan geçişlere izin vermesi durumunda anlaşmanın Rusya’sız da devam ettirilebileceğini savunmuş, ayrıca Karadeniz’e kıyısı bulunan ülkelere yük gemilerinin güvenliğini sağlama çağrısı yapmıştı. Rusya ise Ukrayna’yı, Karadeniz tahıl koridorunu askerî amaçlarla suistimal etmekle suçluyor.

Ukrayna Devlet Başkanlığı Ofisi Danışmanı Mihail Podolyak Çarşamba günü yaptığı açıklamada, “Türkiye, Bulgaristan gibi bölgeyle irtibatlı ülkeleri içerecek bir askerî devriye oluşturmak için” BM tarafından görevlendirme yapılması önerisini gündeme getirdi.

“Batı anlaşmayı siyasi şantaj aracına dönüştürdü”

Karadeniz’de gerilim artarken Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Batılı ülkeleri, tahıl anlaşmasını siyasi amaçlarına alet etmekle suçladı. Putin, “Batı, gerçekten ihtiyacı olan ülkelere yardım etmek yerine anlaşmayı siyasi şantaj için kullandı, anlaşmayı küresel tahıl pazarındaki çokuluslu şirketler ve spekülatörleri zenginleştirmeye yönelik bir araca dönüştürdü” suçlamasında bulundu.

Tahıl anlaşmasının mevcut haliyle tüm anlamını yitirdiğini belirten Putin, Rusya’nın taleplerinin bütünüyle karşılanması durumunda tahıl anlaşmasına geri dönmeyi düşüneceklerini de sözlerine ekledi. Rusya’nın öncelikli talepleri arasında, tarım ürünleri ihracatında faaliyet gösteren Rus bankalarının SWIFT ödeme sistemine erişiminin sağlanması bulunuyor.

60 bin ton tahıl harap oldu

Rusya’nın, Ukrayna’nın liman kenti Odessa’ya Pazartesi başlattığı hava saldırıları Salı gecesi de sürdü. Çok sayıda füze ve silahlı insansız hava araçlarıyla (SİHA) düzenlenen saldırılarda Ukrayna verilerine göre 60 bin tondan fazla tahıl harap oldu.

Ukrayna Tarım Bakanı Mykola Solskyi, saldırılarda Odessa ve Çornomorsk limanlarındaki tahıl depoları ve altyapının kasıtlı olarak hedef alındığını kaydetti. Solskyi, Salı gecesi Odessa yakınındaki Çornomorsk limanında ihracat için depolanan 60 bin tonluk tahılın harap olduğunu belirterek altyapıda meydana gelen hasarın tamamen giderilmesinin en az bir yıl alacağını söyledi. Rusya Savunma Bakanlığı ise saldırıların hedefini cephane depoları ve askeri tesisler olarak açıklamıştı.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy de, Odessa’ya saldırıların tahıl anlaşmasının askıya alınmasıyla bağlantılı olduğunu savunarak Rusya’nın tahıl anlaşması altyapısını kasıtlı bir şekilde hedef aldığını savundu. Zelenskiy, “Her Rus füzesi sadece Ukrayna değil, dünyada normal ve güvenli bir yaşam sürdürmek isteyen herkes için bir darbedir” dedi.

Rusya ise Odessa’ya saldırıların, 2014’te ilhak ettiği Kırım Yarımadası’nı Rus ana karasına bağlayan köprüye düzenlenen saldırıya misilleme amacı taşıdığını bildirmişti.

(Kaynak: DW Türkçe)

Paylaşın