Şimşek’ten Merkez Bankası Başkanı’nın İstifasına İlişkin İlk Açıklama

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Hafize Gaye Erkan’ın istifa kararı almasının ardından açıklama yapan Mehmet Şimşek, ekonomi programının aynı şekilde devam edeceğini belirtti:

Haber Merkezi / “Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde yürütülen ekonomi programımız, kesintisiz ve kararlılıkla devam etmektedir. Sayın Cumhurbaşkanımızın ekonomi ekibimize ve uyguladığımız programımıza desteği ve güveni tamdır.”

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Hafize Gaye Erkan’ın istifa kararı almasının ardından açıklama yaptı. Şimşek, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

“Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde yürütülen ekonomi programımız, kesintisiz ve kararlılıkla devam etmektedir. Sayın Cumhurbaşkanımızın ekonomi ekibimize ve uyguladığımız programımıza desteği ve güveni tamdır.

Merkez Bankası eski Başkanı Sayın Hafize Gaye Erkan’ın aldığı karar tamamen şahsidir ve kendi takdirleridir. Aldığı bu kararı saygı ile karşılıyor ve ülkemize sunduğu kıymetli hizmet ve katkılarından dolayı teşekkür ediyorum.

Önerim doğrultusunda yeni atanacak Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı ve ekibine başarılar diliyorum. Bu çerçevede ekip olarak güçlü işbirliği ve koordinasyon içinde fiyat istikrarı hedefimize emin adımlarla ilerlemeye devam edeceğiz. Kamuoyuna saygı ile duyurulur.”

Hafize Gaye Erkan: İtibar suikastı

8 Haziran 2023’te Merkez Bankası (TCMB) Başkanlığı görevine getirilen Hafize Gaye Erkan, sosyal medya hesabı üzerinden görevinden affını talep ettiğini duyurdu. Son dönemde hakkında çıkan iddiaları “itibar suikastı” olarak nitelendiren Hafize Gaye Erkan, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

“Kamuoyunun malumu olduğu üzere 8 Haziran 2023 tarihinden bu yana Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanlığı görevini sürdürmekteyim. Her bir karış toprağı için bedel ödenmiş bu topraklarda doğmuş, büyümüş, eğitim görmüş bir vatan evladı olarak, bu kutsal görev şahsıma tevdi edildiğinde kişisel koşullarımı hiç önemsemeden ülkeme geldim ve görevimin başına geçtim.

O dönemde de daha yaşını doldurmamış bir evladın annesi olarak böyle yoğun bir görevi sürdürmenin zorluklarının elbette farkındaydım. Devletimize ve milletimize hizmet edebilmek adına bugüne kadar yorulmadan gece gündüz görevimin başında yer aldım. Gelinen noktada ekonomi programımız meyvelerini vermeye başlamıştır. Rezervlerimizdeki artış, ekonomik veriler ile enflasyonun ana eğilimine dair göstergeler bu başarının kanıtıdır.

Tüm bu olumlu gelişmelere karşın kamuoyunun malumu olduğu üzere son dönemde şahsıma yönelik büyük bir itibar suikasti kampanyası düzenlenmiştir. Bu süreçten ailem ve dahası henüz bir buçuk yaşına bile girmemiş günahsız evladımın daha fazla etkilenmemesi için, Sayın Cumhurbaşkanımızdan ilk günden beri şerefle yürüttüğüm görevimden affımı talep etmiş bulunuyorum.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın ilk kadın başkanı olma gururunu yaşamama vesile olan Sayın Hazine ve Maliye Bakanımıza ve yaklaşık 9 aydır bu görevi beraber sürdürdüğüm, gece gündüz demeden her biri büyük bir özveriyle çalışan mesai arkadaşlarıma teşekkürü bir borç biliyorum.

Hasseten Amerika’da özel sektörde geçen 22 yıllık yöneticilik ve bankacılık tecrübemden sonra, evladıma da bırakacağım en büyük miras olan ülkeme ve milletime hizmet etme imkanını bana sunan ve görev sürem boyunca desteklerini hiçbir zaman esirgemeyen Sayın Cumhurbaşkanımıza şükran ve minnetlerimi arz ediyorum.”

Paylaşın

Şimşek’ten Enflasyonla Mücadelede Kararlılık Vurgusu

İstanbul Sanayi Odası (İSO) ocak ayı olağan toplantısında konuşan Bakan Mehmet Şimşek, “Fiyat istikrarı sağlanamazsa rekabetçi bir sanayi olamaz. Ekonomi programımızın ana hedefi fiyat istikrarıdır” dedi ve ekledi:

“Türkiye’de enflasyonun yer çekimine karşı mücadele edeceğine inanmıyorum, düşecektir. Bu program, sabırla ve kararlılıkla uygulanacaktır. Bu program, siyasi sahipliği olan bir programdır. Bu program geçici bir heves değildir. Daha adil bir gelir dağılımı için de fiyat istikrarı olmazsa olmazdır.”

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) ocak ayı olağan toplantısında konuştu. Şimşek’in konuşmasında öne çıkan bölümler şöyle:

“Orta Vadeli Program’ın (OVP) ana hedefi fiyat istikrarıdır, fiyat istikrarının olmadığı bir yerde öngörülebilirlikten bahsedemezsiniz, nitelikti, sürdürülebilir ve rekabetçi bir sanayi olmaz.

Neden fiyat istikrarı? Kaynakların spekülatif alanlar yerine nitelikli sanayiye, verimli alanlara etkin şekilde kanalize edilmesi için fiyat istikrarı gereklidir. Geçen sene vatandaşımızın talebi nedeniyle Türkiye 29.9 milyar dolar altın ithal etmiştir. Yenilir, içilir değil. Kaynakların etkin kullanımı mı? Hayır. Enflasyona karşı koruma aracı olarak görülmüş.

Bizim dezenflasyon programımız basittir. Fed enflasyonu nasıl indirdiyse, AB nasıl indirdiyse, Brezilya, Meksika nasıl indirdiyse, biz de öyle yapıyoruz.

Parasal sıkılaşma var. Büyüme ile enflasyon arasında bir gerilim yok. Kısa vadelidir, kalıcı bir gerilim yoktur. Yüksek büyüme için enflasyonun düşük olması lazım. Esas istikrarsız büyüme enflasyonun yüksek olduğu dönemlerdedir.

Bu program siyasi sahipliği olan bir programdır. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bir ekip tarafından hazırlanmıştır. Bu program geçici bir heves değildir.

Mali disiplin neden gereklidir? Birincisi fiyat istikrarı için bütçe dengesinin, bütçe açığının makul düzeyde tutulması lazımdır. Dezenflasyonu desteklemek için bütçe açığını sınırlamaya devam edeceğiz.

Deprem hariç geçen sene bütçe açığı yüzde 1,7’dir. Geçen sene gelişmekte olan ülkeler ortalama bütçe açığının milli gelire oranı yüzde 5,5’tir. Türkiye’de yüzde 1,7’dir. Deprem geçici bir şoktur. Bu şok bizimle bir süre. Ama geçici bir şoktur, kalıcı bir şok değildir.

Yapısal dönüşme kaynak ayırmamız lazım. Dijital, yeşil dönüşüm demek kolay. Bunlara kaynak ayırmazsanız bunları başarmak zor. O nedenle mali disiplin önemlidir. Afet riskini azaltmak için mali kaynağa ihtiyaç var.

Daha makul maliyetlerle finansmana erişiminin, daha yüksek kredi notlarına ulaşmanın ön koşullarından bir tanesi mali disiplindir. Sürdürülebilir iç borç ve nesiller arası adalet açısından da, yani kim ödetecek faturayı, bu denge açısından da adalet açısından da mali disiplinin tesisi önemidir.

Verginin tabanını büyüteceğiz. Yani şu anda verginin hakkıyla alınmadığı alanlarda çaba göstereceğiz. Şu anda harıl harıl çalışmalar var. Bütçe açığındaki artış esas itibarıyla depremden kaynaklanıyor.

Muhtemelen 2024’te OVP’de öngördüğümüzün altında bir açıkla kapatmak için elimizde geleni yapacağız. 2025, 2026’da da toplam açığı yüzde 3’ün altına çekmeyi planlıyoruz.”

Paylaşın

Şimşek’ten ‘Seçim Ekonomisi’ İddialarına Yalanlama

Seçim ekonomisi iddialarına yanıt veren Bakan Şimşek, “2024 yılında bütçe hedeflerimizi tutturmakta kararlıyız. Sayın Cumhurbaşkanımızın güçlü destekleriyle Program hedeflerimize ulaşmak için gerekli politikaları kararlılıkla uyguluyoruz” dedi.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, seçim ekonomisi iddialarına yanıt verdi.

Dezenformasyonla Mücadele Merkezi’nin yayımladığı “Bazı basın yayın organlarında yer alan, ‘Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bakan Şimşek’ten 31 Mart’a kadar kesenin ağzının açılmasını istedi.’ iddiası doğru değildir” paylaşımını alıntılayan Şimşek, sosyal medya hesabından şunları söyledi:

“Seçim ekonomisi iddiaları gerçeği yansıtmıyor. 2024 yılında bütçe hedeflerimizi tutturmakta kararlıyız. Sayın Cumhurbaşkanımızın güçlü destekleriyle Program hedeflerimize ulaşmak için gerekli politikaları kararlılıkla uyguluyoruz”

Gazete Pencere’den Nuray Babacan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Bakan Mehmet Şimşek’e “seçime kadar kesenin ağzını aç” talimatı verdiğini öne sürmüştü. Babacan, konuya ilişkin şu ifadeleri kullanmıştı:

“Emekli maaşlarına yapılan ek zam hiç kimseyi memnun etmedi. AKP içinde ’en az yüzde 45 olmalı’ diyenler de dahil. Bütçe açığının büyüklüğünü gösteren rakamların bir gün önce açıklanması ek zammın ‘sınırlı kalacağının’ habercisi oldu. Yüzde 5’lik artış, Maliye Bakanlığı ile Çalışma Bakanlığı’nın alternatifli önerilerinin ortalaması bulunarak kararlaştırıldı.

Sorun sadece emeklilere ek zamla bitmiyor. Yerel seçimlerde avantajlı çıkmak isteyen iktidar partisi, kesenin ağzını açmak istiyor. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve ekibi ise temkinli. Ancak Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve ekibi aynı düşünmüyor.

Erdoğan’ın 31 Mart’a kadar kısıtlamaların kaldırılması ve ‘kesenin ağzının açılmasını” istediği, bunu da direkt Mehmet Şimşek’39;e söylediği anlatılıyor. Yani, Şimşek’in iki hafta önce yaptığı sosyal yardımların doğru kullanılması ve kamu harcamalarının sınırlandırılması uyarısının tam tersi planlanıyor…”

Paylaşın

Erdoğan’dan Şimşek’e, “Seçime Kadar Kesenin Ağzını Aç” Talimatı

31 Mart’ta yapılması planlanan yerel seçimlerde avantajlı çıkmak isteyen iktidar partisi, kesenin ağzını açmak istiyor. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve ekibi ise temkinli.

Ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 31 Mart’a kadar kısıtlamaların kaldırılması ve ‘kesenin ağzının açılmasını” istediği, bunu da direkt Mehmet Şimşek’39;e söylediği anlatılıyor.

Gazete Pencere’den Nuray Babacan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Bakan Mehmet Şimşek’e “seçime kadar kesenin ağzını aç” talimatı verdiğini öne sürdü. Babacan, konuya ilişkin şu ifadeleri kullandı:

“Emekli maaşlarına yapılan ek zam hiç kimseyi memnun etmedi. AKP içinde ’en az yüzde 45 olmalı’ diyenler de dahil. Bütçe açığının büyüklüğünü gösteren rakamların bir gün önce açıklanması ek zammın ‘sınırlı kalacağının’ habercisi oldu. Yüzde 5’lik artış, Maliye Bakanlığı ile Çalışma Bakanlığı’nın alternatifli önerilerinin ortalaması bulunarak kararlaştırıldı.

Sorun sadece emeklilere ek zamla bitmiyor. Yerel seçimlerde avantajlı çıkmak isteyen iktidar partisi, kesenin ağzını açmak istiyor. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve ekibi ise temkinli. Ancak Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve ekibi aynı düşünmüyor.

Erdoğan’ın 31 Mart’a kadar kısıtlamaların kaldırılması ve ‘kesenin ağzının açılmasını” istediği, bunu da direkt Mehmet Şimşek’39;e söylediği anlatılıyor. Yani, Şimşek’in iki hafta önce yaptığı sosyal yardımların doğru kullanılması ve kamu harcamalarının sınırlandırılması uyarısının tam tersi planlanıyor…”

Paylaşın

Şimşek’ten Valilere Tasarruf Uyarısı: Babamızın Değil, Milletin Parası

Valiler Toplantısı’nda kamuda tasarruf tedbirleriyle ilgili valilere önemli uyarılarda bulunan Bakan Şimşek, Bu babamızın parası değil. Hepimizin parası, milletin parası. 2,7 trilyon lira açık vereceğiz arkadaşlar” dedi ve ekledi:

“Onun için lütfen tasarruf tedbirleri konusunda maksimum hassasiyet gösterin; bu konuda bize yardımcı olun. Gösterişten uzak, mütevazı bir kamu anlayışına her alanda mecburuz. Tasarruf tedbirleri konusunda sizden yardım istiyoruz.”

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, geçtiğimiz hafta yapılan Valiler Toplantısı’nda kamuda tasarruf tedbirleriyle ilgili valilere önemli uyarılarda bulundu. Hürriyet’in haberine göre Bakan Şimşek, toplantıda Türkiye’nin ekonomik anlamda zorlu bir süreçte olduğunu vurgulayarak, “Tasarruf tedbirleri konusunda sizden yardım istiyoruz” dedi.

Valilerin de tasarruf tedbirlerine uymakla mükellef olduklarını vurgulayan Şimşek, “Gelin görün ki bu öyle olmuyor; taşıt kullanımından tanıtım giderlerine kadar… Bu alanlarda hakikaten hassasiyet gerekiyor. Türkiye’de 2024 yılında biz bütçeye tam uyarsak, 2,7 trilyon lira açık vereceğiz. O açığı nasıl finanse edeceğiz? Borçla. Borçla finanse etmek demek bugünkü yüksek faiz sürecinde memleketin imkânlarının yatırım ve hizmet yerine faize gitmesi demektir. O yüzden sizin de üzerinize görev düşüyor.

Bu hassasiyet o kadar değerli ki. Ben defterleri sonuna kadar kullanıyorum. Kağıt falan kullanmıyorum. Bu seviyeye kadar inmemiz lazım. Bu babamızın parası değil. Hepimizin parası, milletin parası. 2,7 trilyon lira açık vereceğiz arkadaşlar. Onun için lütfen tasarruf tedbirleri konusunda maksimum hassasiyet gösterin; bu konuda bize yardımcı olun. Gösterişten uzak, mütevazı bir kamu anlayışına her alanda mecburuz. Tasarruf tedbirleri konusunda sizden yardım istiyoruz” ifadelerini kullandı.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in, toplantının ardından yaptığı soru-cevap kısmında bazı valilerin TOGG satın almak istediğini söylemesi üzerine, “Makam araçlarınızı satıp, TOGG alabilirsiniz” dediği öğrenildi.

Paylaşın

Şimşek’ten “Cari Açık” Açıklaması: İyileşme Sürecek

Yıllık cari işlemler dengesine ilişkin açıklama yapan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “Ekonomide dengelenmeye yönelik attığımız adımlar, altın ithalatındaki normalleşme ve enerjide dışa bağımlılığın azaltılması sonucunda cari dengedeki iyileşme devam edecektir” ifadelerini kullandı.

Haber Merkezi / Bakan Şimşek, yıllık cari işlemler dengesindeki “iyileşmenin” Kasım ayında da devam edeceğini ifade ederek, “Mayıs’a göre 10,7 milyar dolar düşüşle 49,6 milyar dolara gerileyen yıllık cari açık altın hariç 22,5 milyar dolar seviyesindedir” dedi.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) açıkladığı yıllık cari işlemler verileri hakkında, sosyal medya hesabı üzerinden değerlendirmelerde bulundu.

Bakan Şimşek, Mayıs’a göre 10,7 milyar dolar düşüşle 49,6 milyar dolara gerileyen yıllık cari açığın altın hariç 22,5 milyar dolar seviyesinde olduğunu belirtti.

2023’te dış ticaret açığının Orta Vadeli Program tahminin 6 milyar dolar altında gerçekleşmesine rağmen, yılsonu cari açığın OVP’nin üzerinde olacağını değerlendirdiklerini ifade eden Mehmet Şimşek, “Bu gelişmede jeopolitik gerginliklerden dolayı zayıflayan hizmet gelirleri etkilidir” dedi ve ekledi:

“Ekonomide dengelenmeye yönelik attığımız adımlar, altın ithalatındaki normalleşme ve enerjide dışa bağımlılığın azaltılması sonucunda cari dengedeki iyileşme devam edecektir.”

Merkez Bankası (TCMB) verilerine göre, kasım ayında cari açık 2 milyar 722 milyon dolar oldu. Bankanın konuya ilişkin açıklamasında, altın ve enerji hariç cari işlemler hesabının ise 2 milyar 153 milyon dolar fazla verdiği kaydedilerek, ödemeler dengesi tanımlı dış ticaret açığı 4 milyar 412 milyon dolar, hizmetler dengesi kaynaklı net girişler ise 3 milyar 2 milyon dolar olarak duyuruldu.

Doğrudan yatırımlardan kaynaklanan net girişlerin 921 milyon dolar olduğu kaydedilen açıklamada, şu görüşlere yer verildi:

“Portföy yatırımları 5 milyar 367 milyon dolar tutarında net giriş kaydetmiştir. Alt kalemler itibarıyla incelendiğinde, yurt dışı yerleşiklerin hisse senedi piyasasında 753 milyon dolar ve devlet iç borçlanma senetleri piyasasında 353 milyon dolar net alış yaptığı görülmektedir. Yurt dışındaki tahvil ihraçlarıyla ilgili olarak; bankalar 1.423 milyon dolar, Genel Hükümet 2.500 milyon dolar ve diğer sektörler 1.219 milyon dolar net borçlanma gerçekleştirmiştir.”

Açıklamada, diğer yatırımlar altında yurt içi bankaların yurt dışı muhabirlerindeki efektif ve mevduat varlıklarının 182 milyon dolar net azalış kaydettiği belirtildi.

Paylaşın

Bakan Şimşek’ten Dikkat Çeken “Dış Kaynak” Açıklaması

Türkiye’ye yönelik dış kaynak akışına ilişkin değerlendirmede bulunan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, geçen yıl uluslararası kuruluşlar, hükümet kuruluşları, ihracat kredi kuruluşları ve ticari kreditörlerden ülkedeki çeşitli sektörlere sağlanan kaynağın 8,8 milyar dolara ulaştığını söyledi ve ekledi:

“Bu kaynağın içerisinde 2,8 milyar dolarlık tutar, deprem bölgesinin kalkındırılması amacıyla sağlanmıştır. Sağlanan bu kaynaklar Türkiye’ye ve şeffaflık, tutarlılık, hesap verebilirlik ve öngörülebilirlik ilkelerini esas alan programımıza duyulan güvenin bir göstergesidir.”

ForeksHaber‘in aktardığına göre, Hazine ve Maliye Bakanlığı’ndan gönderilen değerlendirmede dış finansman kuruluşlarından, ülkedeki kurumlara proje finansmanı kapsamında kaynak sağlamaya devam edildiği vurgulandı.

Türkiye’ye yönelik dış kaynak akışına yönelik değerlendirmede bulunan Şimşek, ayrıca bu kaynaklarla, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinin yol açtığı hasarların giderilmesi amacıyla bölgenin yeniden inşasına aracılık ettiklerini söyledi. Şimşek, 19-22 Aralık 2023 tarihlerinde deprem bölgesinde faaliyet gösteren işletmeleri desteklemek amacıyla yaklaşık 640 milyon dolar kaynak sağlandığına dikkat çekti.

Şimşek, bu kapsamda, İslam Kalkınma Bankasından Türkiye Sınai Kalkınma Bankasına (TSKB) sağlanan 100 milyon dolar tutarındaki finansmanın, depremlerden etkilenen illerdeki ekonomik faaliyetlerin yeniden canlandırılması ve güçlendirilmesi odaklı yatırımların finansmanı için kullanılacağını ifade etti.

Japonya Uluslararası İşbirliği Ajansından (JICA) sağlanan 20 milyar Japon Yeni tutarındaki finansmanın da Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) tarafından kullanılacağını bildiren Şimşek, bu kaynağın depremden etkilenen illerde mikro, küçük ve orta ölçekli işletmelerin sermayelerini desteklemek amacıyla değerlendirileceğini kaydetti.

Şimşek, ayrıca Japonya Uluslararası İşbirliği Bankasından (JBIC) Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası (TKYB) ve TSKB’ye 200’er milyon dolar olmak üzere toplamda 400 milyon dolar tutarında finansman sağladıklarına dikkati çekerken, “Bu kaynak depremlerden etkilenen illerimizdeki ekonomik faaliyetlerin yeniden canlandırılması ve güçlendirilmesi odaklı, yenilenebilir enerji, enerji verimliliği, su ve atık yönetimi yatırımları ile ileri teknoloji destekli enerji verimliliği yatırımlarının finansmanına yönelik kullanılacaktır.” dedi.

“Programımıza duyulan güvenin bir göstergesi”

Geçen yıl uluslararası kuruluşlar, hükümet kuruluşları, ihracat kredi kuruluşları ve ticari kreditörlerden ülkedeki çeşitli sektörlere sağlanan kaynağın 8,8 milyar dolara ulaştığına işaret eden Şimşek, “Bu kaynağın içerisinde 2,8 milyar dolarlık tutar, deprem bölgesinin kalkındırılması amacıyla sağlanmıştır. Sağlanan bu kaynaklar Türkiye’ye ve şeffaflık, tutarlılık, hesap verebilirlik ve öngörülebilirlik ilkelerini esas alan programımıza duyulan güvenin bir göstergesidir.” diye konuştu.

Paylaşın

“Emekli Zammı, AK Parti’de Krize Neden Oldu” İddiası

Emekli zammı, ekonomi yönetimi ile AK Parti yönetimi arasında krize neden olduğu iddia edildi. Ekonomi yönetimi, dengelerin bozulmaması için zammın yüzde 40’a yuvarlanabileceğini savunuyor.

Parti yöneticileri ise emekli memur maaşına yapılan yüzde 49,5’lik artışın esas alınması gerektiğini, aksi durumda seçimlerde meydanlara çıkamayacaklarını dile getiriyorlar.

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ve Bağ-Kur emekli maaşlarının yüzde 37.57’de kalması ve memur emeklisinin ise yüzde 50 zam alması gündemdeki yerini koruyor. Emekliler zammın artırılmasını beklerken bu durumun AK Parti yönetiminde de krize neden olduğu iddia edildi.

Gazete Pencere yazarı Nuray Babacan, ‘bu rakamla seçim kampanyası yürütemeyeceklerini bilen AK Parti yöneticilerinin ekonomi yönetiminin istediğinin aksine iyileştirme beklediğini’ yazdı.

Ekonomi yönetiminin dengelerin bozulmaması için bunun ancak yüzde 40’a yuvarlanabileceğini savunduğunu söyleyen Babacan, “Parti yöneticileri ise emekli memur maaşına yapılan yüzde 49,5’lik artışın esas alınması gerektiğini, aksi durumda seçimlerde meydanlara çıkamayacaklarını dile getiriyorlar. Çalışma Bakanlığı‘nın ise üç seçenekli bir çalışma yaptığı ve bunlar arasında yüzde 45’e denk gelen formüllerin de olduğu aktarılıyor. Çok değil, bir hafta içinde işin sonucunu göreceğiz” dedi.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan’ın yakında yapacakları ABD seyahatine değinen Babacan, “Çok yazıldı çizildi, yatırımcılarla yapılacak toplantılarda Türkiye’ye sermaye çekilmeye çalışılacak. Uzmanlar işlerinin zor olduğunu iddia ediyor. Zira dumanı tepesinde tüten yargı krizi yatırımcılar açısından en sorunlu alan. Ekonomi yönetimi ise iyimserliğini koruyor. Yabancıların orta vadede Türkiye’nin izlediği politikasının olumlu sonuçlarının görüleceğine inandığı iddia ediliyor.

Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan’ın eski ilişkilerini kullandığı, New York’ta yapılacak yatırımcı toplantısında bazı isimlerin Türkiye’ye yatırım yapma planını açıklayacağı, bunun ön görüşmelerinin yapıldığı öne sürülüyor. İddiaya göre, bu toplantının bir benzeri kısa süre içerisinde İstanbul’da yapılacak ve bu temaslardan Türkiye’ye 10 milyar dolarlık bir fon girişi sağlanacak. AKP kulislerindeki hava bu yönde…” diye yazdı.

Ekonomi yönetiminin tasarruf iddiası ile ilgili konuşulanları aktaran Babacan, “Maalesef, bu konuda pek de başarılı olunmadığı görülüyor. Daha ilginci savurganlık örnekleri açıkça konuşuluyor. Örneğin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Dubai’de geçen kasım ayı sonunda yapılan İklim Zirvesi’ne 1040 kişilik bir ekiple katıldığı iddiaları Meclis gündemine taşındı. Bakanlık, bunu yalanlayamadı. Ekonomi yönetiminin tasarruf konusunda tüm bakanlıklara söz geçiremediği anlatılıyor” ifadelerini kullandı.

Paylaşın

Şimşek’ten “Enflasyon” Açıklaması: Hızlı Düşüş Bekliyoruz

MÜSİAD’ın yıllık değerlendirme toplantısında konuşan Bakan Mehmet Şimşek, “Dünyada 2024’te daha sıkı para politikasından daha gevşek bir para politikasına doğru evrileceğiz. 2023’te Türkiye’de ekonomik büyüme güçlü seyretti. AB’deki kademeli toparlanma ihracat beklentilerine olumlu yansıyacaktır” dedi.

Haber Merkezi / Mehmet Şimşek, “2024, programımızın sonuçlarını aldığımız, ilerleme sağladığımız bir yıl olacak. 2024’te ihracat toparlanacak. OVP ile uyumlu ama yüksek bir enflasyon var” diye ekledi. Bakan Şimşek, para politikasının TCMB’nin uhdesinde bir konu olduğunu belirterek parasal sıkılaşmanın enflasyonu çıpalayacak noktaya çıkacağını ve bir süre sıkı kalacağını belirtti. Mehmet Şimşek, kredi notunda artış beklediklerini de ifade etti.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Ankara’da MÜSİAD’ın (Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği) yıllık değerlendirme toplantısında konuştu. Bakan Şimşek’in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

“2023’te büyüme Türkiye’de güçlü seyretti. Büyüme kompozisyonu ikinci yarıda dengeliye doğru döndü. Son çeyrekte de bu devam etmiştir. 2024’e baktığımız zaman, büyüme zayıf seyredecek. Enflasyonda düşüş devam edecek. Daha destekleyici finansal koşullar küresel anlamda daha gevşek bir para politikasına evrileceğiz.

“Bizim program hedeflerimizle uyumlu gidiyor”

OVP’ye sahip çıkarak bu kadar zorlu küresel koşulların, yeni normal olduğu dönemde, ‘Türkiye için bu koşulları nasıl fırsata çeviririz’ derdindeyiz. OVP’yi toplumun bütün kesimlerinin desteğiyle gerçekleştirebilirsek Türkiye için büyük fırsatlar var. Daha adil gelir dağılımı için fiyat istikrarına ihtiyacımız var. Fiyat istikrarını sağlamak için enflasyonu düşüreceğiz. Yapısal reformlarla ve maliye politikası ile parasal sıkılaştırmanın desteklenmesi gerekiyor.

Dünya enflasyonu nasıl indiriyorsa aynı çerçeveyi OVP’ye yansıttık. Şu an uygulama aşamasındayız. Hem çekirdek hem manşet enflasyonu aylık olarak artışta. Bizim program hedeflerimizle uyumlu gidiyor. Bizde enflasyon yüksek olduğu için parasal sıkılaşma bir süre sıkı kalacak. Enflasyonu toparlayacak seviyeye çıkacak ve bir süre sıkı kalacak. Yıllık enflasyonda yılın ikinci yarısında başlayan hızlı düşüşlerle birlikte beklentilerin de hedefe yakınsama ihtimalini yüksek görüyoruz.

Uzun vadeli finansmana erişimde artış başladı, sürdürülebilir yüksek büyümenin temellerini atmaya başladık. Türkiye’nin kredi notunda artış bekliyoruz. Vergi reformuyla daha adil bir vergi tabanını arzuluyoruz. Cari açığı iç talebi yumuşatarak azaltacağız. Altın ithalatı normalleşecek, enerjide dışa bağımlılığı azaltıyoruz.  Portföy tercihleri lira lehine olacak, şu ana kadar öyle gidiyor. Rezerv birikimi böyle sağlanacak.”

Paylaşın

Şimşek’ten Enflasyon Açıklaması: Ne Gerekiyorsa Yapacağız

TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamlarına ilişkin değerlendirme yapan Bakan Mehmet Şimşek, “2024 yılında da başta enflasyon olmak üzere programımızın hedeflerine ulaşmak için ne gerekiyorsa yapmaya devam edeceğiz” dedi.

Haber Merkezi / Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamlarına ilişkin sosyal medya hesabından açıklama yaptı.

Bakan Şimşek paylaşımında, “Uyguladığımız programın gerçekçi ve tutarlı hedefleri sayesinde öngörülebilirliği artırdık. 2023 yılsonu gerçekleşmeleri programımız ile uyumlu seyrediyor ve revize hedeflerimizi tutturuyoruz” dedi.

“Aylık enflasyonda devam eden düşüş ile yılsonu enflasyon yüzde 64,8 gerçekleşti” diyen Şimşek şöyle devam etti:

Yıllıklandırılmış çekirdek göstergeler 2024 hedefimiz ile uyumlu seyrine devam ediyor. Büyüme ve cari açığın hedeflerimiz ile uyumlu olacağını öngörüyoruz. 2023 yılı bütçe açığı ise hedefimizin oldukça altında gerçekleşecektir. 2024 yılında da başta enflasyon olmak üzere programımızın hedeflerine ulaşmak için ne gerekiyorsa yapmaya devam edeceğiz.

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre, enflasyon aralık ayında bir önceki aya göre yüzde 2,93, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 64,77, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 64,77 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 53,86 oldu.

Bağımsız akademisyenlerden oluşan Enflasyon Araştırma Grubu’nun (ENAG) verilerine göre, aralık ayında enflasyon aylık bazda yüzde 4,12, yıllık bazda artış ise yüzde 127,21 oldu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Eylül 2021’den itibaren uygulamaya koyduğu faiz politikası ile Türkiye, son iki yılda dünyanın en yüksek enflasyona sahip ülkelerinden biri haline geldi.

Mayıs 2023 seçimlerinden zaferle çıktıktan sonra ekonominin başına Mehmet Şimşek’i, Merkez Bankası’nın başına Hafize Gaye Erkan’ı getiren Erdoğan, faiz artırımına da yeşil ışık yaktı. Haziran ayından bu yana yedi kez faiz artıran Merkez Bankası, politika faizini yüzde 8,5’ten yüzde 42,5’e çıkardı.

2024 yılında ise gözler, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) enflasyonla mücadelesinde geri adım atıp atmayacağında olacak. Türkiye ekonomisinin önümüzdeki birkaç yılda nasıl bir seyir izleyeceğini, 31 Mart yerel seçimleri sonrasında enflasyonla mücadelede atılan adımlar belirleyecek.

Hükümetin faiz indirme politikası ile birlikte son iki yılda rekor hızla artarak resmi verilere göre tüketici fiyatlarında yüzde 90’ları, üretici fiyatlarında ise yüzde 160’ları gören enflasyon, 2023 yılının ilk yarısını genel seçimlerin gölgesinde geçirdi.

Haziran ayına kadar yüzde 40’lar seviyesine kadar gerileyen Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE), seçimler sonrasında kurulan yeni ekonomi yönetimi ve faiz artırımı politikasına geçilmesi sonrasında, yeniden yükselişe geçti.

Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) Kasım 2023 verilerine göre, yıllık enflasyon TÜFE’de yüzde 61,98 düzeyinde gerçekleşti. Yurt içi üretici fiyatları ise yüzde 42,25 oldu. Ocak 2024’ün ilk günlerinde açıklanacak aralık ayı enflasyonu ile birlikte, 2023’ün yüzde 65 seviyesinde bir enflasyonla kapanması bekleniyor.

2024 yılı için ise hükümetin açıkladığı Orta Vadeli Program’da (OVP) yılsonu hedefi yüzde 33, Merkez Bankası beklentisi ise yüzde 36 olarak açıklandı. Gerek ulusal gerekse uluslararası kurumlar ise 2024 sonunda Türkiye’de enflasyonun yüzde 45-50 arasında seyretmesini bekliyor.

Paylaşın