Şimşek’ten “Cari Açık” Açıklaması: İyileşme Sürecek

Yıllık cari işlemler dengesine ilişkin açıklama yapan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “Ekonomide dengelenmeye yönelik attığımız adımlar, altın ithalatındaki normalleşme ve enerjide dışa bağımlılığın azaltılması sonucunda cari dengedeki iyileşme devam edecektir” ifadelerini kullandı.

Haber Merkezi / Bakan Şimşek, yıllık cari işlemler dengesindeki “iyileşmenin” Kasım ayında da devam edeceğini ifade ederek, “Mayıs’a göre 10,7 milyar dolar düşüşle 49,6 milyar dolara gerileyen yıllık cari açık altın hariç 22,5 milyar dolar seviyesindedir” dedi.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) açıkladığı yıllık cari işlemler verileri hakkında, sosyal medya hesabı üzerinden değerlendirmelerde bulundu.

Bakan Şimşek, Mayıs’a göre 10,7 milyar dolar düşüşle 49,6 milyar dolara gerileyen yıllık cari açığın altın hariç 22,5 milyar dolar seviyesinde olduğunu belirtti.

2023’te dış ticaret açığının Orta Vadeli Program tahminin 6 milyar dolar altında gerçekleşmesine rağmen, yılsonu cari açığın OVP’nin üzerinde olacağını değerlendirdiklerini ifade eden Mehmet Şimşek, “Bu gelişmede jeopolitik gerginliklerden dolayı zayıflayan hizmet gelirleri etkilidir” dedi ve ekledi:

“Ekonomide dengelenmeye yönelik attığımız adımlar, altın ithalatındaki normalleşme ve enerjide dışa bağımlılığın azaltılması sonucunda cari dengedeki iyileşme devam edecektir.”

Merkez Bankası (TCMB) verilerine göre, kasım ayında cari açık 2 milyar 722 milyon dolar oldu. Bankanın konuya ilişkin açıklamasında, altın ve enerji hariç cari işlemler hesabının ise 2 milyar 153 milyon dolar fazla verdiği kaydedilerek, ödemeler dengesi tanımlı dış ticaret açığı 4 milyar 412 milyon dolar, hizmetler dengesi kaynaklı net girişler ise 3 milyar 2 milyon dolar olarak duyuruldu.

Doğrudan yatırımlardan kaynaklanan net girişlerin 921 milyon dolar olduğu kaydedilen açıklamada, şu görüşlere yer verildi:

“Portföy yatırımları 5 milyar 367 milyon dolar tutarında net giriş kaydetmiştir. Alt kalemler itibarıyla incelendiğinde, yurt dışı yerleşiklerin hisse senedi piyasasında 753 milyon dolar ve devlet iç borçlanma senetleri piyasasında 353 milyon dolar net alış yaptığı görülmektedir. Yurt dışındaki tahvil ihraçlarıyla ilgili olarak; bankalar 1.423 milyon dolar, Genel Hükümet 2.500 milyon dolar ve diğer sektörler 1.219 milyon dolar net borçlanma gerçekleştirmiştir.”

Açıklamada, diğer yatırımlar altında yurt içi bankaların yurt dışı muhabirlerindeki efektif ve mevduat varlıklarının 182 milyon dolar net azalış kaydettiği belirtildi.

Paylaşın

Bakan Şimşek’ten Dikkat Çeken “Dış Kaynak” Açıklaması

Türkiye’ye yönelik dış kaynak akışına ilişkin değerlendirmede bulunan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, geçen yıl uluslararası kuruluşlar, hükümet kuruluşları, ihracat kredi kuruluşları ve ticari kreditörlerden ülkedeki çeşitli sektörlere sağlanan kaynağın 8,8 milyar dolara ulaştığını söyledi ve ekledi:

“Bu kaynağın içerisinde 2,8 milyar dolarlık tutar, deprem bölgesinin kalkındırılması amacıyla sağlanmıştır. Sağlanan bu kaynaklar Türkiye’ye ve şeffaflık, tutarlılık, hesap verebilirlik ve öngörülebilirlik ilkelerini esas alan programımıza duyulan güvenin bir göstergesidir.”

ForeksHaber‘in aktardığına göre, Hazine ve Maliye Bakanlığı’ndan gönderilen değerlendirmede dış finansman kuruluşlarından, ülkedeki kurumlara proje finansmanı kapsamında kaynak sağlamaya devam edildiği vurgulandı.

Türkiye’ye yönelik dış kaynak akışına yönelik değerlendirmede bulunan Şimşek, ayrıca bu kaynaklarla, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinin yol açtığı hasarların giderilmesi amacıyla bölgenin yeniden inşasına aracılık ettiklerini söyledi. Şimşek, 19-22 Aralık 2023 tarihlerinde deprem bölgesinde faaliyet gösteren işletmeleri desteklemek amacıyla yaklaşık 640 milyon dolar kaynak sağlandığına dikkat çekti.

Şimşek, bu kapsamda, İslam Kalkınma Bankasından Türkiye Sınai Kalkınma Bankasına (TSKB) sağlanan 100 milyon dolar tutarındaki finansmanın, depremlerden etkilenen illerdeki ekonomik faaliyetlerin yeniden canlandırılması ve güçlendirilmesi odaklı yatırımların finansmanı için kullanılacağını ifade etti.

Japonya Uluslararası İşbirliği Ajansından (JICA) sağlanan 20 milyar Japon Yeni tutarındaki finansmanın da Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) tarafından kullanılacağını bildiren Şimşek, bu kaynağın depremden etkilenen illerde mikro, küçük ve orta ölçekli işletmelerin sermayelerini desteklemek amacıyla değerlendirileceğini kaydetti.

Şimşek, ayrıca Japonya Uluslararası İşbirliği Bankasından (JBIC) Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası (TKYB) ve TSKB’ye 200’er milyon dolar olmak üzere toplamda 400 milyon dolar tutarında finansman sağladıklarına dikkati çekerken, “Bu kaynak depremlerden etkilenen illerimizdeki ekonomik faaliyetlerin yeniden canlandırılması ve güçlendirilmesi odaklı, yenilenebilir enerji, enerji verimliliği, su ve atık yönetimi yatırımları ile ileri teknoloji destekli enerji verimliliği yatırımlarının finansmanına yönelik kullanılacaktır.” dedi.

“Programımıza duyulan güvenin bir göstergesi”

Geçen yıl uluslararası kuruluşlar, hükümet kuruluşları, ihracat kredi kuruluşları ve ticari kreditörlerden ülkedeki çeşitli sektörlere sağlanan kaynağın 8,8 milyar dolara ulaştığına işaret eden Şimşek, “Bu kaynağın içerisinde 2,8 milyar dolarlık tutar, deprem bölgesinin kalkındırılması amacıyla sağlanmıştır. Sağlanan bu kaynaklar Türkiye’ye ve şeffaflık, tutarlılık, hesap verebilirlik ve öngörülebilirlik ilkelerini esas alan programımıza duyulan güvenin bir göstergesidir.” diye konuştu.

Paylaşın

“Emekli Zammı, AK Parti’de Krize Neden Oldu” İddiası

Emekli zammı, ekonomi yönetimi ile AK Parti yönetimi arasında krize neden olduğu iddia edildi. Ekonomi yönetimi, dengelerin bozulmaması için zammın yüzde 40’a yuvarlanabileceğini savunuyor.

Parti yöneticileri ise emekli memur maaşına yapılan yüzde 49,5’lik artışın esas alınması gerektiğini, aksi durumda seçimlerde meydanlara çıkamayacaklarını dile getiriyorlar.

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ve Bağ-Kur emekli maaşlarının yüzde 37.57’de kalması ve memur emeklisinin ise yüzde 50 zam alması gündemdeki yerini koruyor. Emekliler zammın artırılmasını beklerken bu durumun AK Parti yönetiminde de krize neden olduğu iddia edildi.

Gazete Pencere yazarı Nuray Babacan, ‘bu rakamla seçim kampanyası yürütemeyeceklerini bilen AK Parti yöneticilerinin ekonomi yönetiminin istediğinin aksine iyileştirme beklediğini’ yazdı.

Ekonomi yönetiminin dengelerin bozulmaması için bunun ancak yüzde 40’a yuvarlanabileceğini savunduğunu söyleyen Babacan, “Parti yöneticileri ise emekli memur maaşına yapılan yüzde 49,5’lik artışın esas alınması gerektiğini, aksi durumda seçimlerde meydanlara çıkamayacaklarını dile getiriyorlar. Çalışma Bakanlığı‘nın ise üç seçenekli bir çalışma yaptığı ve bunlar arasında yüzde 45’e denk gelen formüllerin de olduğu aktarılıyor. Çok değil, bir hafta içinde işin sonucunu göreceğiz” dedi.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan’ın yakında yapacakları ABD seyahatine değinen Babacan, “Çok yazıldı çizildi, yatırımcılarla yapılacak toplantılarda Türkiye’ye sermaye çekilmeye çalışılacak. Uzmanlar işlerinin zor olduğunu iddia ediyor. Zira dumanı tepesinde tüten yargı krizi yatırımcılar açısından en sorunlu alan. Ekonomi yönetimi ise iyimserliğini koruyor. Yabancıların orta vadede Türkiye’nin izlediği politikasının olumlu sonuçlarının görüleceğine inandığı iddia ediliyor.

Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan’ın eski ilişkilerini kullandığı, New York’ta yapılacak yatırımcı toplantısında bazı isimlerin Türkiye’ye yatırım yapma planını açıklayacağı, bunun ön görüşmelerinin yapıldığı öne sürülüyor. İddiaya göre, bu toplantının bir benzeri kısa süre içerisinde İstanbul’da yapılacak ve bu temaslardan Türkiye’ye 10 milyar dolarlık bir fon girişi sağlanacak. AKP kulislerindeki hava bu yönde…” diye yazdı.

Ekonomi yönetiminin tasarruf iddiası ile ilgili konuşulanları aktaran Babacan, “Maalesef, bu konuda pek de başarılı olunmadığı görülüyor. Daha ilginci savurganlık örnekleri açıkça konuşuluyor. Örneğin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Dubai’de geçen kasım ayı sonunda yapılan İklim Zirvesi’ne 1040 kişilik bir ekiple katıldığı iddiaları Meclis gündemine taşındı. Bakanlık, bunu yalanlayamadı. Ekonomi yönetiminin tasarruf konusunda tüm bakanlıklara söz geçiremediği anlatılıyor” ifadelerini kullandı.

Paylaşın

Şimşek’ten “Enflasyon” Açıklaması: Hızlı Düşüş Bekliyoruz

MÜSİAD’ın yıllık değerlendirme toplantısında konuşan Bakan Mehmet Şimşek, “Dünyada 2024’te daha sıkı para politikasından daha gevşek bir para politikasına doğru evrileceğiz. 2023’te Türkiye’de ekonomik büyüme güçlü seyretti. AB’deki kademeli toparlanma ihracat beklentilerine olumlu yansıyacaktır” dedi.

Haber Merkezi / Mehmet Şimşek, “2024, programımızın sonuçlarını aldığımız, ilerleme sağladığımız bir yıl olacak. 2024’te ihracat toparlanacak. OVP ile uyumlu ama yüksek bir enflasyon var” diye ekledi. Bakan Şimşek, para politikasının TCMB’nin uhdesinde bir konu olduğunu belirterek parasal sıkılaşmanın enflasyonu çıpalayacak noktaya çıkacağını ve bir süre sıkı kalacağını belirtti. Mehmet Şimşek, kredi notunda artış beklediklerini de ifade etti.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Ankara’da MÜSİAD’ın (Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği) yıllık değerlendirme toplantısında konuştu. Bakan Şimşek’in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

“2023’te büyüme Türkiye’de güçlü seyretti. Büyüme kompozisyonu ikinci yarıda dengeliye doğru döndü. Son çeyrekte de bu devam etmiştir. 2024’e baktığımız zaman, büyüme zayıf seyredecek. Enflasyonda düşüş devam edecek. Daha destekleyici finansal koşullar küresel anlamda daha gevşek bir para politikasına evrileceğiz.

“Bizim program hedeflerimizle uyumlu gidiyor”

OVP’ye sahip çıkarak bu kadar zorlu küresel koşulların, yeni normal olduğu dönemde, ‘Türkiye için bu koşulları nasıl fırsata çeviririz’ derdindeyiz. OVP’yi toplumun bütün kesimlerinin desteğiyle gerçekleştirebilirsek Türkiye için büyük fırsatlar var. Daha adil gelir dağılımı için fiyat istikrarına ihtiyacımız var. Fiyat istikrarını sağlamak için enflasyonu düşüreceğiz. Yapısal reformlarla ve maliye politikası ile parasal sıkılaştırmanın desteklenmesi gerekiyor.

Dünya enflasyonu nasıl indiriyorsa aynı çerçeveyi OVP’ye yansıttık. Şu an uygulama aşamasındayız. Hem çekirdek hem manşet enflasyonu aylık olarak artışta. Bizim program hedeflerimizle uyumlu gidiyor. Bizde enflasyon yüksek olduğu için parasal sıkılaşma bir süre sıkı kalacak. Enflasyonu toparlayacak seviyeye çıkacak ve bir süre sıkı kalacak. Yıllık enflasyonda yılın ikinci yarısında başlayan hızlı düşüşlerle birlikte beklentilerin de hedefe yakınsama ihtimalini yüksek görüyoruz.

Uzun vadeli finansmana erişimde artış başladı, sürdürülebilir yüksek büyümenin temellerini atmaya başladık. Türkiye’nin kredi notunda artış bekliyoruz. Vergi reformuyla daha adil bir vergi tabanını arzuluyoruz. Cari açığı iç talebi yumuşatarak azaltacağız. Altın ithalatı normalleşecek, enerjide dışa bağımlılığı azaltıyoruz.  Portföy tercihleri lira lehine olacak, şu ana kadar öyle gidiyor. Rezerv birikimi böyle sağlanacak.”

Paylaşın

Şimşek’ten Enflasyon Açıklaması: Ne Gerekiyorsa Yapacağız

TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamlarına ilişkin değerlendirme yapan Bakan Mehmet Şimşek, “2024 yılında da başta enflasyon olmak üzere programımızın hedeflerine ulaşmak için ne gerekiyorsa yapmaya devam edeceğiz” dedi.

Haber Merkezi / Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamlarına ilişkin sosyal medya hesabından açıklama yaptı.

Bakan Şimşek paylaşımında, “Uyguladığımız programın gerçekçi ve tutarlı hedefleri sayesinde öngörülebilirliği artırdık. 2023 yılsonu gerçekleşmeleri programımız ile uyumlu seyrediyor ve revize hedeflerimizi tutturuyoruz” dedi.

“Aylık enflasyonda devam eden düşüş ile yılsonu enflasyon yüzde 64,8 gerçekleşti” diyen Şimşek şöyle devam etti:

Yıllıklandırılmış çekirdek göstergeler 2024 hedefimiz ile uyumlu seyrine devam ediyor. Büyüme ve cari açığın hedeflerimiz ile uyumlu olacağını öngörüyoruz. 2023 yılı bütçe açığı ise hedefimizin oldukça altında gerçekleşecektir. 2024 yılında da başta enflasyon olmak üzere programımızın hedeflerine ulaşmak için ne gerekiyorsa yapmaya devam edeceğiz.

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre, enflasyon aralık ayında bir önceki aya göre yüzde 2,93, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 64,77, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 64,77 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 53,86 oldu.

Bağımsız akademisyenlerden oluşan Enflasyon Araştırma Grubu’nun (ENAG) verilerine göre, aralık ayında enflasyon aylık bazda yüzde 4,12, yıllık bazda artış ise yüzde 127,21 oldu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Eylül 2021’den itibaren uygulamaya koyduğu faiz politikası ile Türkiye, son iki yılda dünyanın en yüksek enflasyona sahip ülkelerinden biri haline geldi.

Mayıs 2023 seçimlerinden zaferle çıktıktan sonra ekonominin başına Mehmet Şimşek’i, Merkez Bankası’nın başına Hafize Gaye Erkan’ı getiren Erdoğan, faiz artırımına da yeşil ışık yaktı. Haziran ayından bu yana yedi kez faiz artıran Merkez Bankası, politika faizini yüzde 8,5’ten yüzde 42,5’e çıkardı.

2024 yılında ise gözler, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) enflasyonla mücadelesinde geri adım atıp atmayacağında olacak. Türkiye ekonomisinin önümüzdeki birkaç yılda nasıl bir seyir izleyeceğini, 31 Mart yerel seçimleri sonrasında enflasyonla mücadelede atılan adımlar belirleyecek.

Hükümetin faiz indirme politikası ile birlikte son iki yılda rekor hızla artarak resmi verilere göre tüketici fiyatlarında yüzde 90’ları, üretici fiyatlarında ise yüzde 160’ları gören enflasyon, 2023 yılının ilk yarısını genel seçimlerin gölgesinde geçirdi.

Haziran ayına kadar yüzde 40’lar seviyesine kadar gerileyen Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE), seçimler sonrasında kurulan yeni ekonomi yönetimi ve faiz artırımı politikasına geçilmesi sonrasında, yeniden yükselişe geçti.

Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) Kasım 2023 verilerine göre, yıllık enflasyon TÜFE’de yüzde 61,98 düzeyinde gerçekleşti. Yurt içi üretici fiyatları ise yüzde 42,25 oldu. Ocak 2024’ün ilk günlerinde açıklanacak aralık ayı enflasyonu ile birlikte, 2023’ün yüzde 65 seviyesinde bir enflasyonla kapanması bekleniyor.

2024 yılı için ise hükümetin açıkladığı Orta Vadeli Program’da (OVP) yılsonu hedefi yüzde 33, Merkez Bankası beklentisi ise yüzde 36 olarak açıklandı. Gerek ulusal gerekse uluslararası kurumlar ise 2024 sonunda Türkiye’de enflasyonun yüzde 45-50 arasında seyretmesini bekliyor.

Paylaşın

Bakan Şimşek, 2024’e İlişkin Ekonomik Beklentilerini Paylaştı

2024 yılına ilişkin ekonomik beklentilerini paylaşan Bakan Mehmet Şimşek, “2024 yılı, yıllık enflasyonda düşüşün başladığı, rezerv yeterliliğinin daha da arttığı, kur korumalı sistemin sonlandığı, cari açıkta kalıcı iyileşmenin başladığı, bütçe disiplininin tesis edildiği, sürdürülebilir yüksek büyümenin temellerinin güçlendiği bir yıl olacaktır. Daha müreffeh bir Türkiye için programımızı kararlılıkla uygulamaya devam edeceğiz” dedi.

Haber Merkezi / Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, sosyal medya hesabından 2024 yılına ilişkin beklentilerini paylaştı.

Bakan Şimşek, uyguladıkları programın olumlu sonuçlarını yeni yılda da almaya devam edeceklerini belirterek “2024 yılı, yıllık enflasyonda düşüşün başladığı, rezerv yeterliliğinin daha da arttığı, kur korumalı sistemin sonlandığı, cari açıkta kalıcı iyileşmenin başladığı, bütçe disiplininin tesis edildiği, sürdürülebilir yüksek büyümenin temellerinin güçlendiği bir yıl olacaktır. Daha müreffeh bir Türkiye için programımızı kararlılıkla uygulamaya devam edeceğiz.” ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Eylül 2021’den itibaren uygulamaya koyduğu faiz politikası ile Türkiye, son iki yılda dünyanın en yüksek enflasyona sahip ülkelerinden biri haline geldi. Mayıs 2023 seçimlerinden zaferle çıktıktan sonra ekonominin başına Mehmet Şimşek’i, Merkez Bankası’nın başına Hafize Gaye Erkan’ı getiren Erdoğan, faiz artırımına da yeşil ışık yaktı. Haziran ayından bu yana yedi kez faiz artıran Merkez Bankası, politika faizini yüzde 8,5’ten yüzde 42,5’e çıkardı.

2024 yılında ise gözler, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) enflasyonla mücadelesinde geri adım atıp atmayacağında olacak. Türkiye ekonomisinin önümüzdeki birkaç yılda nasıl bir seyir izleyeceğini, 31 Mart yerel seçimleri sonrasında enflasyonla mücadelede atılan adımlar belirleyecek.

Hükümetin faiz indirme politikası ile birlikte son iki yılda rekor hızla artarak resmi verilere göre tüketici fiyatlarında yüzde 90’ları, üretici fiyatlarında ise yüzde 160’ları gören enflasyon, 2023 yılının ilk yarısını genel seçimlerin gölgesinde geçirdi. Haziran ayına kadar yüzde 40’lar seviyesine kadar gerileyen Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE), seçimler sonrasında kurulan yeni ekonomi yönetimi ve faiz artırımı politikasına geçilmesi sonrasında, yeniden yükselişe geçti.

Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) Kasım 2023 verilerine göre, yıllık enflasyon TÜFE’de yüzde 61,98 düzeyinde gerçekleşti. Yurt içi üretici fiyatları ise yüzde 42,25 oldu. Ocak 2024’ün ilk günlerinde açıklanacak aralık ayı enflasyonu ile birlikte, 2023’ün yüzde 65 seviyesinde bir enflasyonla kapanması bekleniyor.

2024 yılı için ise hükümetin açıkladığı Orta Vadeli Program’da (OVP) yılsonu hedefi yüzde 33, Merkez Bankası beklentisi ise yüzde 36 olarak açıklandı. Gerek ulusal gerekse uluslararası kurumlar ise 2024 sonunda Türkiye’de enflasyonun yüzde 45-50 arasında seyretmesini bekliyor.

Dünya ekonomisi de yavaşlayacak

2024 yılında yalnızca Türkiye ekonomisinin değil, küresel ekonominin de fren yapması bekleniyor. Ortadoğu’daki gelişmelerin bölgesel bir nitelik almaması ve küresel ekonomiye ilişkin durgunluk beklentileri, kasım ayında petrol fiyatlarının gerilemesine neden olsa da, bölgesel çatışmaların küresel bir hal alması endişesi 2024’e ilişkin büyüme beklentilerini olumsuz etkiliyor.

IMF, 2022’de yüzde 3,5 büyüyen dünya ekonomisinin 2023’ü yüzde 3 büyüme ile kapatacağını, 2024’te ise büyümenin yüzde 2,9’a gerileyeceğini öngörüyor. OECD 2024 için küresel büyüme beklentisini yüzde 2,7 olarak açıklarken, Dünya Bankası’nın 2024 büyüme tahmini yüzde 2,4 olarak kayıtlara geçmiş durumda.

Paylaşın

Kamu Kurumları, Tanıtım Ve Organizasyonlar İçin 1,2 Milyar Lira Harcadı

2023 yılı için 938 milyon 980 bin TL olarak belirlenen kamunun temsil ve tanıtma giderine rağmen, toplam harcama 1 milyar 191 milyon 567 bin TL’ye ulaştı. Temsil ve tanıtma giderinin 563 milyon 847 bin TL’si, “Temsil ve ağırlama”, 627 milyon 720 bin TL’si ise “Toplantı ve organizasyon” için kullanıldı.

Kamunun temsil ve tanıtma giderinde Tasarruf Tedbirleri Genelgesi’nin yayımladığı temmuz ayı itibarıyla yaşanan artış da dikkati çekti.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek talimatıyla, “Harcamaların yeniden gözden geçirilmesi ve tasarruf takibinin taviz verilmeden sağlanması gerektiğini” belirterek tüm kamu kurumlarına 17 Temmuz’da genelge gönderilmişti.

Tasarruf Tedbirleri Genelgesi’nde, “Kamu harcamalarının rasyonelleştirileceği” savunulmuştu. Genelge ile kamu kurumlarından temsil, tören ve ağırlama giderlerini kısmaları istenmişti. Ancak kamuda yapılan organizasyon ve tanıtım giderleri 1 milyar lirayı aştı.

BirGün’den Mustafa Bildircin’in haberine göre, 2023 yılı için 938 milyon 980 bin TL olarak belirlenen kamunun temsil ve tanıtma giderine rağmen, toplam harcama 1 milyar 191 milyon 567 bin TL’ye ulaştı. Kamunun toplam 1,1 milyar TL’lik temsil ve tanıtma giderinin 563 milyon 847 bin TL’si, “Temsil ve ağırlama”, 627 milyon 720 bin TL’si ise “Toplantı ve organizasyon” için kullanıldı.

Kamunun temsil ve tanıtma giderinde Tasarruf Tedbirleri Genelgesi’nin yayımladığı temmuz ayı itibarıyla yaşanan artış da dikkati çekti. Kamunun ocak ayında 13,9 milyon TL, şubat ayında 42 milyon TL, mart ayında 64,3 milyon TL olan temsil ve tanıtma gideri, nisan-kasım döneminde ise sırasıyla şöyle gerçekleşti:

Nisan: 193,4 milyon TL
Mayıs: 146,8 milyon TL
Haziran: 29,5 milyon TL
Temmuz: 30,6 milyon TL
Ağustos: 270,2 milyon TL
Eylül: 49,9 milyon TL
Ekim: 234 milyon TL
Kasım: 116,3 milyon TL

2023 bütçesinde temsil ve tanıtma için ayrılan 938 milyon 980 bin TL’yi henüz kasım ayında aşan kamunun ödenek üstü harcaması ise 252 milyon 587 bin TL oldu. Temsil ve tanıtma kaleminden yapılan ödenek üstü harcamanın aralık ayında ise 400 milyon TL’ye yaklaşacağı hesaplandı.

Paylaşın

“Kiraya Yüzde 25 Zam Sınırı Kalkıyor” İddiası

Konut kiralamalarında kira artış oranını yüzde 25 ile sınırlayan ve 1 Temmuz 2024 yılında bitecek olan düzenlemenin, önümüzdeki dönemde kaldırılacağı öne sürüldü.

Sözcü yazarı Nedim Türkmen, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in basına kapalı olarak yaptığı toplantıda, konut kiralarındaki yüzde 25 zam zorunluluğu uygulamasının kaldırılacağını söylediğini yazdı.

Nedim Türkmen, “Paylaşacağım notlar, toplantıda yer alan üç arkadaşımdan aldığım bilgilerdir” diyerek Şimşek‘in üç gün önce basına kapalı olarak iş ve finans dünyası temsilcileri ile yaptığı yemekli toplantıya ilişkin kulis bilgileri verdi.

Sözcü yazarı Türkmen’in “Basına kapalı toplantıdan yansıyanlar” başlıklı yazısının ilgili bölümünde şu ifadeler yer aldı:

“Bugün sizlerle; Sayın Şimşek‘in üç gün önce basına kapalı olarak iş ve finans dünyası temsilcileri ile yaptığı yemekli toplantıda, kendisine yöneltilen sorulara verdiği yanıtlardan çıkarttığım önemli konuları paylaşmak istiyorum (Paylaşacağım notlar, toplantıda yer alan üç arkadaşımdan aldığım bilgilerdir).

Sayın Cumhurbaşkanımızın uyguladığımız programa tam desteği var. İster inanın ister inanmayın. Zaten ben seçim sonrasına yönelik beklentilerinizi de anlamlandıramıyorum. Seçim sonrası da bu program aynı şekilde sürecektir, sabır ve kararlılıkla bunu uygulayacağız.

Konut kiralamalarında kira artış oranını %25 ile sınırlayan ve 1 Temmuz 2024’te bitecek olan düzenlemeye, önümüzdeki dönemde ihtiyaç duyulmayacak ve süre uzatılmayacak. Bir kişinin birinci evine farklı, ikinci evine farklı vergi ve evin değerine göre farklı vergi gibi uygulamaları planlıyoruz.”

Yüzde 25 kira zammı sınırının kaldırılacağı yalanlandı

Öte taraftan Dezenformasyonla Mücadele Merkezi tarafından yapılan açıklamada, “Bazı basın yayın organlarında yer alan, ‘Bakan Şimşek, yüzde 25 kira zammı sınırının kaldırılacağını açıkladı’ iddiası manipülasyon içermektedir” denildi.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, basına kapalı bir toplantıda iş ve finans dünyası temsilcileri ile bir araya gelmiştir. Konut kiralamalarında kira artış oranını yüzde 25 ile sınırlayan ve 1 Temmuz 2024’te sona erecek olan düzenlemeye ilişkin sorulan soruya yanıt olarak Bakan Şimşek, düzenlemenin sona ermesine yakın yeniden gözden geçirileceğini ifade etmiştir.

Bahse konu haberlerde iddia edildiği gibi konut kira artışlarında düzenlemeyle ilgili henüz bir karar alınmamış olmakla beraber, Bakan Şimşek’in kamuoyuna resmi bir açıklaması da bulunmamaktadır.

Paylaşın

Şimşek’ten ‘Enflasyon’ Açıklaması: Bir Süre Daha Yüksek Seyredecek

3. Finansın Geleceği Zirvesi’nin kapanışında konuşan Bakan Mehmet Şimşek, “Çok hızlı bir şekilde programa baktığımız zaman geleneksel para politikasında sıkılaşma söz konusu. Seçici kredi sıkılaşması da söz konusu. Bir de miktarsal sıkılaştırma var” dedi ve ekledi:

“Bununla birlikte tabii ki gelirler politikası ayağında da hedef enflasyonla ilişkili bir yaklaşım vardı. Bunun sayesinde biz inanıyoruz ki önümüzdeki dönemde enflasyon yıllık bazda 2026 sonunda tekrar tek haneye inmiş olacak. Şu anda enflasyon bu sene için yüzde 65 civarında. Gelecek sene yüzde 36’ya, bir sonraki sene yüzde 14’e ve nihayetinde tek haneye inecek.”

Şimşek, açıklamasının devamında, “Ama aylık bazda özellikle de çekirdek enflasyona bakarsanız son 3 ayda bir trend var. Bu trend oldukça net. Aylık enflasyonda bir ivme kaybı var ve şu an için çok rahat bir şekilde şunu söyleyebilirim; enflasyondaki ivme kaybı, 2024 yıl sonu hedefimizle aynı patikaya oturmuş durumda. Çekirdek enflasyondaki trend, 2024 yıl sonu hedefi olan yüzde 36 ile uyumlu. Para politikası gecikmeli çalışıyor, para politikasında bugün attığımız adımların gecikmeli etkisi gelecek sene devreye girecek, özellikle yılın ikinci yarısında…” ifadelerini kullandı.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, İstanbul’da düzenlenen 3. Finansın Geleceği Zirvesi’nin kapanışında Orta Vadeli Program (OVP) ve enflasyon hedeflerine yönelik sunum gerçekleştirdi. Gazete Pencere’nin aktardığına göre; Şimşek’in konuşmasından satır başları şu şekilde;

“Çok hızlı bir şekilde programa baktığımız zaman geleneksel para politikasında sıkılaşma söz konusu. Seçici kredi sıkılaşması da söz konusu. Bir de miktarsal sıkılaştırma var. Bununla birlikte tabii ki gelirler politikası ayağında da hedef enflasyonla ilişkili bir yaklaşım vardı. Bunun sayesinde biz inanıyoruz ki önümüzdeki dönemde enflasyon yıllık bazda 2026 sonunda tekrar tek haneye inmiş olacak. Şu anda enflasyon bu sene için yüzde 65 civarında. Gelecek sene yüzde 36’ya, bir sonraki sene yüzde 14’e ve nihayetinde tek haneye inecek.

Ama aylık bazda özellikle de çekirdek enflasyona bakarsanız son 3 ayda bir trend var. Bu trend oldukça net. Aylık enflasyonda bir ivme kaybı var ve şu an için çok rahat bir şekilde şunu söyleyebilirim; enflasyondaki ivme kaybı, 2024 yıl sonu hedefimizle aynı patikaya oturmuş durumda. Çekirdek enflasyondaki trend, 2024 yıl sonu hedefi olan yüzde 36 ile uyumlu. Para politikası gecikmeli çalışıyor, para politikasında bugün attığımız adımların gecikmeli etkisi gelecek sene devreye girecek, özellikle yılın ikinci yarısında…

Temmuz ayında önemli bir mali konsolidasyona gittik. Şunu rahatlıkla söyleyebilirim artık aralık ayının sonuna gelmiş durumdayız. Muhtemelen Türkiye’nin bu seneki bütçe açığı OVP’de öngördüğümüzün çok altında olacak. Büyük ihtimalle bu sene bütçe açığı yüzde 5,5 civarlarında, deprem hariç açık ise yüzde 3’ün altında olacak

2024 yılında 2,2 trilyon TL vergiden vazgeçiyoruz, biz buna vergi harcaması diyoruz, bunu da ülkemizin kalkınması için yapıyoruz. Reel sektörü üretime ve yatırıma teşvik etmek noktasında, çeşitli vergi destekleri de sunuyoruz. 2024 yılında AR-GE faaliyetlerini ve yatırımları teşvik etmek için 530 milyar lira vergiden vazgeçiyoruz. Asgari ücrete kadar ücretlerden gelir vergisi alınmamasının 2024 yılındaki maliyeti de toplam 630 milyar liradır.”

“‘Dijital dönüşüm olacak, gelin yatırım yapın’ dedik”

Küresel doğrudan yatırımların milli gelire oranının yüzde 2’nin üstüne çıkacağına inandığını dile getiren Şimşek, böylece gelecek dönemde cari işlemler açığını borç yaratmayan kaynaklarla finanse etme imkanının oluşacağını ifade etti.

Bakan Şimşek, OVP’nin başarılı bir şekilde çalıştığına dikkati çekerek, şu değerlendirmede bulundu: “Bakın risk primimiz düştü, bu çok önemli. Şu anda ülke risk primimiz (CDS) 284 seviyesinde. Hedefimiz gelecek sene ülke risk primimizin 200 baz puanın altına düşmesidir. Kurdaki dalgalanmalar azaldı, ülkemize yönelik yabancı yatırımcı ilgisi arttı, bankaların ve reel sektörün dış borç çevirme oranları yükseliyor. Düşen cari açık ve artan sermaye girişleri ile brüt rezervler mayıs ayına göre 44,1 milyar dolar yükseldi.

Bana ‘Çok ülke dolaştınız, Türkiye’ye para gelmedi.’ dediler. Ben de dedim ki ‘Yurt dışı seyahatlerimde kimseden para istemedim.’ ‘Türkiye’nin acil dış kaynağa ihtiyacı var, gelin bize para verin.’ demedik. Programımızı anlattım, ‘Dijital dönüşüm olacak, gelin yatırım yapın.’ dedik. ‘Yeşil dönüşüm olacak, gelin yatırım yapın.’ dedik. Yurt dışı seyahatlerimde Türkiye ekonomisinin büyüme potansiyelinden ve sunduğu fırsatlardan bahsettim.”

Paylaşın

Şimşek’ten Dikkat Çeken “Borsa” Açıklaması: Oyun Alanı Değil

Borsa İstanbul’un 150. yıl dönümü programında konuşan Bakan Mehmet Şimşek, “Tüm vatandaşlarımıza finansal okuryazarlık dersini vermemiz gerekiyor. Borsamız sermaye piyasalarının çok değerli bir platformu” dedi ve ekledi:

“Bunun sağlıklı işlemesi bizim için çok değerli. Bu konuda hassasiyetle üzerimize düşeni yapıyoruz çünkü Borsa’nın sağlıklı işlemesi, firmalarımızın sağlıklı finansmana erişiminin en önemli itici gücü olacak. Borsa bir oyun alanı değildir, o nedenle SPK’nın yaptığı çalışmalar önümüzdeki dönemde çok daha etkili olacak.”

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Borsa İstanbul’un 150’nci yıl dönümü programında konuştu. BloombergHT’nin aktardığına göre; Bakan Şimşek, buradaki konuşmasında, Borsa’nın 150 yılının sadece bir kurumun sembolik tarihini yansıtmadığını, toplumsal ve ekonomik gelişim ve birikimi de yansıttığını söyledi.

Ekonomik gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulunan Şimşek, şunları ifade etti: “Son 21 yılda Türkiye ekonomisi Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYH) olarak 238 milyar dolardan, bu sene sonu itibarıyla muhtemelen 1,1 trilyon dolar civarına ulaşmış olacak, yeni rekorlar kırılmış olacak. Borsamızda aynı dönemde, piyasa değeri olarak 10,5 kat büyüdü. Borsanın ekonomide çok değerli bir işlevi var. Bu işlev ideal olarak, küçük birikimlerin menkul değerlere dönüşerek yatırımlara yönlendirilmesidir.

Yani firmalarımızın, yatırım, büyüme, işletme finansmanı ihtiyaçlarını daha sağlıklı, kalıcı, uzun vadeli, sermaye piyasaları enstrümanları üzerinden edinmeleri çok kritik. Önümüzdeki dönemde, eylül ayında açıklanan Orta Vadeli Program (OVP) hedeflerini gerçekleştirerek, firmalarımızın dezenflasyon sonrasında uzun vadeli sermaye benzeri kaynaklara çok daha güçlü erişimini sağlamış olacağız.

Önümüzdeki dönemde OVP’nin uygulanmasıyla, ekonomimizde öngörülebilirlik çok daha fazla artacak. Sürdürülebilir yüksek büyümenin temelleri çok daha sağlıklı şekilde atılmış olacak. Makro finansal istikrar pekişiyor, son aylarda hemen her alanda açıklanan programa bir güven var, TL varlıklara ciddi talep var. Bütün bunlar firmalar ve vatandaşlarımız açısından çok değerli kazanımlara vesile olacak.”

Bakan Mehmet Şimşek, OVP’nin önemli hedeflerinden birinin sermaye piyasalarını derinleştirmek olduğunu belirterek, finansal okuryazarlığın önemini vurguladı.

8,6 milyon kişinin Borsa’da yatırım yaptığına dikkati çeken Bakan Şimşek, şunları kaydetti: “Bu nedenle tüm vatandaşlarımızın finansal okuryazarlık noktasında desteğe ihtiyacı var. SPK’nın bu alanda bir çalışması var, onu da yakında açıklayacağız. SPK 2010’dan bu yana yaklaşık 15 bin üniversite öğrencimize bu eğitimi verdi ama yetmez tüm vatandaşlarımıza finansal okuryazarlık dersini vermemiz gerekiyor.

Borsamız sermaye piyasalarının çok değerli bir platformu. Bunun sağlıklı işlemesi bizim için çok değerli. Bu konuda hassasiyetle üzerimize düşeni yapıyoruz çünkü Borsa’nın sağlıklı işlemesi, firmalarımızın sağlıklı finansmana erişiminin en önemli itici gücü olacak. Borsa bir oyun alanı değildir, o nedenle SPK’nın yaptığı çalışmalar önümüzdeki dönemde çok daha etkili olacak.”

Bakan Şimşek, birikimlerin yatırım, istihdam, üretim ve ihracata yönlenmesi için fiyat istikrarının güçlü şekilde sağlanması gerektiğini belirterek, “Bu yönde de ciddi bir ilerleme var. Son aylarda aylık enflasyonda bir ivme kaybı söz konusu, inanıyorum ki 2024’te bu kayıp daha da ivme kazanacak. Böylece sermaye piyasalarımızın önü de çok daha güçlü şekilde açılmış olacak. 2002’den bu yana gelişmekte olan ülkelere ve dünyaya göre Türkiye ekonomisi çok daha hızlı büyümüştür. 2002 yılını 100 alsak ve reel olarak büyümemizi bugüne taşısak Türkiye 100’den 288’e çıkmış.” dedi.

Paylaşın