Şimşek’ten Enflasyon Mesajı: Hedefimize Ulaşana Kadar…

Mehmet Şimşek, enflasyon rakamlarına ilişkin yaptığı açıklamada, “Birincil önceliğimiz olan fiyat istikrarı hedefimize ulaşana kadar ne gerekiyorsa yapacağız” ifadelerini kullandı.

Haber Merkezi / TÜİK’in açıkladığı verilere göre, enflasyon mart ayında yüzde 3,16, yıllık enflasyon ise yüzde 68,50 oldu. ENAG’ın açıkladığı verilerine göre, enflasyon mart ayında yüzde 5,68 artarken, yıllık enflasyon ise yüzde 124,63 oldu.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, enflasyon rakamlarının açıklanması sonrasında sosyal medya hesabı üzerinden bir açıklama yaptı.

Şimşek “Aylık enflasyon öngörümüz doğrultusunda mart ayında geriledi. Para politikasındaki ilave sıkılaşma talepteki dengelenmeye önemli katkı sağlarken dış finansman imkanlarının daha da artması makro finansal istikrarı güçlendirecektir” dedi.

“Deprem hariç harcama kontrolüyle sıkılaşacak maliye politikası ile birlikte tüm bu gelişmeler enflasyon beklentilerinin çıpalanmasını sağlayacak ve dezenflasyon sürecini destekleyecektir” diyen Şimşek “Birincil önceliğimiz olan fiyat istikrarı hedefimize ulaşana kadar ne gerekiyorsa yapacağız” ifadelerini kullandı.

Mart ayında gelen enflasyon verisi Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) faiz politikasına nasıl karar vereceğini belirlemesi açısından önemli.

Şubat ayında politika faizini yüzde 45’te sabit tutan TCMB, Mart ayında beklenmedik bir şekilde faizi yüzde 50’ye çıkarmıştı. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın yıl sonu enflasyon tahmini yüzde 36.

TÜİK’e göre enflasyon yüzde 68,50

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) Mart 2024 verilerini açıkladı. Buna göre; Mart ayında bir önceki aya göre yüzde 3,16, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 15,06, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 68,50 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 57,50 olarak gerçekleşti.

Bir önceki yılın aynı ayına göre en az artış gösteren ana grup yüzde 50,10 ile giyim ve ayakkabı oldu. Buna karşılık, bir önceki yılın aynı ayına göre artışın en yüksek olduğu ana grup ise yüzde 104,07 ile eğitim oldu.

Ana harcama grupları itibarıyla mart ayında bir önceki aya göre azalan ana grup yüzde -0,02 ile alkollü içecekler ve tütün oldu. Buna karşılık, mart ayında bir önceki aya göre artışın en yüksek olduğu ana grup ise yüzde 13,08 ile eğitim oldu.

Endekste kapsanan 143 temel başlıktan mart ayı itibarıyla, 14 temel başlığın endeksinde düşüş gerçekleşirken, 8 temel başlığın endeksinde değişim olmadı. 121 temel başlığın endeksinde ise artış gerçekleşti.

İşlenmemiş gıda ürünleri, enerji, alkollü içkiler ve tütün ile altın hariç TÜFE’deki değişim, 2024 yılı Mart ayında bir önceki aya göre yüzde 3,14, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 14,86, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 71,89 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 62,61 olarak gerçekleşti.

ENAG’a göre enflasyon yüzde 124,63

Bağımsız ekonomistler ile akademisyenlerden oluşan Enflasyon Araştırma Grubunun (ENAG) açıkladığı enflasyon verilerine göre, Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) Mart ayında yüzde 5,68 arttı. TÜFE’nin son 12 aylık artışı ise yüzde 124,63 olarak gerçekleşti.

ENAG’a göre Türkiye İstatistik Kurumunun alt grupları gösterge alındığında lokanta ve otellerde aylık yüzde 0,31, haberleşmede aylık yüzde 0,64’lük düşüş kaydedildi. Çeşitli mal ve hizmetlerde ise aylık yüzde 8,61, eğlence ve kültürde yüzde 10,13, ulaştırmada yüzde 3,01, ev eşyasında yüzde 7,98, konutta yüzde 8,74, giyim ve ayakkabıda yüzde 10,32, gıda ve alkolsüz içeceklerde yüzde 10,06’lık artış kaydedildi.

Paylaşın

Şimşek’ten Seçim Sonrası İlk Mesaj: Kararlılıkla Devam Edeceğiz

Seçim sonrası ilk açıklamasını yapan Mehmet Şimşek, “Eylül 2023’te açıkladığımız Orta Vadeli Programımızı (OVP) güçlendirerek kararlılıkla uygulamaya devam edeceğiz” dedi.

Haber Merkezi / Mehmet Şimşek, açıklamasının devamında, “OVP’de açıklanan takvime uygun olarak hayata geçireceğimiz yapısal reformlar ile ekonomide dönüşümü gerçekleştirerek verimlilik ve rekabet gücü artışı sağlayacağız. Böylece sürdürülebilir büyüme amacımıza ulaşarak sağlayacağımız kalıcı refah artışı toplumun tüm kesimlerince paylaşılacaktır” ifadelerini kullandı.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, sosyal medya hesabından açıklamalarda bulundu. Şimşek, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

“Mahalli seçim sonuçları milletimiz ve ülkemiz için hayırlı olsun. Eylül 2023’te açıkladığımız Orta Vadeli Programımızı (OVP) güçlendirerek kararlılıkla uygulamaya devam edeceğiz. Ana hedefimiz olan enflasyonu kalıcı olarak tek haneye düşürmek için sıkı para, seçici kredi ve gelirler politikasına ilaveten kamuda harcama kontrolü yaparak tasarrufu ön planda tutacağız.

OVP’de açıklanan takvime uygun olarak hayata geçireceğimiz yapısal reformlar ile ekonomide dönüşümü gerçekleştirerek verimlilik ve rekabet gücü artışı sağlayacağız. Böylece sürdürülebilir büyüme amacımıza ulaşarak sağlayacağımız kalıcı refah artışı toplumun tüm kesimlerince paylaşılacaktır. Başarıya giden yol azim, kararlılık ve sabır ister. Azimliyiz, kararlıyız, başaracağız.”

TÜSİAD VE TOBB’dan hükümete “ekonomi ve yapısal reformları odaklanılması” çağrısı

Öte yandan Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği’nden (TÜSİAD), yapılan yazılı açıklamada, Mahalli İdareler Genel Seçimlerinin sonuçlarına ilişkin değerlendirmeler yer aldı.

Demokrasinin temel unsurlarından yerel yönetim seçimlerinin geride bırakıldığı belirtilen açıklamada, şu ifadeler kullanıldı: “Görevlerine başlayacak belediye başkanlarımızı ve yerel yöneticilerimizi kutluyoruz. Yerel yönetimlere kentlerde tüm vatandaşlarımız için yaşam kalitesinin iyileştirilmesi, iyi yönetişim ve etkin hizmet sunumuna yönelik çalışmalarında başarılar diliyoruz.

Başta afet yönetimi olmak üzere tüm konularda merkezi yönetim ile yerel yönetimler arasında işbirliğinin güçlendiği bir dönem olmasını temenni ediyoruz. Yerel seçimlerin ardından ekonomimizi, demokrasimizi ve hukuk sistemimizi güçlendirecek yapısal reformlara hızla odaklanarak daha gelişmiş, saygın, adil ve çevreci Türkiye hedefine ulaşmak üzere el birliğiyle çalışmalıyız.”

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, yaptığı yazılı açıklamayla Mahalli İdareler Genel Seçimleri’nin sonuçlarını değerlendirdi.

Sonuçların ülke ve millete hayırlı olmasını temenni eden Hisarcıklıoğlu, “Yerel seçimlerin geride kalmasıyla, 4 yıllık seçimsiz bir dönem ülkemiz için önemli bir fırsattır. Ekonomide atılacak çok adım, yapılacak çok iş var, tüm gücümüzle enflasyonla mücadeleye odaklanmalıyız. Enflasyonla mücadele, para ve maliye politikası eş güdümünde daha başarılı olacaktır. Fiyat istikrarı ve finansal istikrar ile öngörülebilirlik güçlenecektir. Böylece teknoloji içeriği ve katma değeri yüksek yatırımlar artacaktır” değerlendirmesinde bulundu.

Hisarcıklıoğlu, ülkenin üretim gücünün korunması ve firmaların sürdürülebilirliğinin zarar görmemesinin önemine işaret ederek, yapısal reformlar konusunda etkin ve kararlı adımlar atılması gerektiğini aktardı.

Paylaşın

Bakan Şimşek Açıkladı: Dünya Bankası’ndan 1,5 Milyar Dolar Kredi Aldık

Türkiye’nin dış kaynak akışına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “Türkiye’nin ekonomi yol haritasına duyulan güven, dış kaynak akışının bu yıl da tüm hızıyla sürmesini sağladı” dedi ve ekledi:

“Dünya Bankası ile yürüttüğümüz verimli işbirliği kapsamında 3 ayrı proje finansmanı için 1,5 milyar dolar temin ettik. Söz konusu kaynak, Türkiye’nin enerji arz güvenliğinin sağlanması ve işletmelerin yeşil dönüşüm sürecinin desteklenmesi amaçları için kullanılacak.”

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye’nin dış kaynak akışına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Gazete Pencere’nin aktardığına göre; Dış finansman kuruluşlarından, ülkedeki kurumlara proje finansmanı kapsamında kaynak sağlamaya devam ettiklerini vurgulayan Şimşek, son olarak Avrupa İmar ve Kalkınma Bankasının (EBRD) deprem bölgesi için açıkladığı 1,5 milyar Euroluk finansman paketi kapsamında 500 milyon Euroluk desteğe yönelik mutabakat zaptının imzalandığını anımsattı.

EBRD’nin ardından Dünya Bankasından da 3 proje için destek sağlandığı bilgisini veren Şimşek, “Türkiye’nin ekonomi yol haritasına duyulan güven, dış kaynak akışının bu yıl da tüm hızıyla sürmesini sağladı. Dünya Bankası ile yürüttüğümüz verimli işbirliği kapsamında 3 ayrı proje finansmanı için 1,5 milyar dolar temin ettik. Söz konusu kaynak, Türkiye’nin enerji arz güvenliğinin sağlanması ve işletmelerin yeşil dönüşüm sürecinin desteklenmesi amaçları için kullanılacak.” diye konuştu.

Şimşek, finansmanı Dünya Bankasından sağlanacak yaklaşık 1,5 milyar dolar tutarındaki 3 projenin Bankanın İcra Direktörleri Kurulu tarafından onaylandığına dikkati çekerek söz konusu projelere ilişkin bilgi verdi.

Bu kapsamda ilk olarak Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası AŞ (TKYB) ve Türkiye Sınai Kalkınma Bankası AŞ (TSKB) tarafından yürütülecek “Türkiye Dağıtık Enerji İçin Piyasa Geçişinin Hızlandırılması Projesi” kapsamında TKYB ve TSKB’ye yaklaşık 697 milyon dolar kaynak sağlanacağını belirten Şimşek, “Projeyle şirketlerin güneş panelleri ve batarya yoluyla elektrik depolama sistemlerine yönelik yatırımları desteklenecek. Böylece oluşturulacak ekonomik büyüklüğün 1 milyar doları geçmesi bekleniyor.” ifadesini kullandı.

Şimşek, böylece yenilenebilir enerji yatırımlarının teşvik edilerek Türkiye’nin enerji arz güvenliğinin destekleneceğine dikkati çekerek, “İkinci olarak, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından kalkınma ajansları aracılığıyla yürütülecek ‘Türkiye Sosyal Kapsayıcı Yeşil Geçiş Projesi’ için yaklaşık 400 milyon dolar tutarında kredi sağlanacak. Projeyle yeşil geçişten olumsuz etkilenmesi beklenen sektörlerin desteklenmesi hedefleniyor.” dedi.

“416,7 milyon dolar kredi sağlanacak”

Bakan Şimşek, son olarak TKYB tarafından yürütülecek “Türkiye Endüstriyel Emisyon Azaltım Projesi” için TKYB’ye 200 milyon Euro ve 200 milyon dolar olmak üzere yaklaşık 416,7 milyon dolar tutarında kredi sağlanacağını bildirdi. Şimşek, şunları kaydetti:

“Projeyle KOBİ’lere uygun koşullu finansman sağlanarak daha yeşil üretim sistemlerine geçişleri desteklenecek. Ülkemizin 2053 net sıfır emisyon ve yeşil kalkınma hedefleri doğrultusunda gerekli enerji dönüşümünün gerçekleştirilmesi, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının artırılması ve kapsayıcı yeşil dönüşümün sağlanması için Dünya Bankası ile güçlü işbirliğimizi kararlılıkla sürdürüyoruz. Cari dengeyi gözetirken kaynaklarımızı daha üretken ve verimli alanlara yönlendirmeye devam edeceğiz.”

Öte yandan, Şimşek, geçen yıl uluslararası kuruluşlar, hükümet kuruluşları, ihracat kredi kuruluşları ve ticari kreditörlerden Türkiye’deki çeşitli sektörlere sağlanan dış kaynak tutarının 8,8 milyar dolara ulaştığını belirterek, “Sağlanan bu kaynaklar, hem Türkiye’ye hem de şeffaflık, tutarlılık, hesap verebilirlik ve öngörülebilirlik ilkelerini esas alan programımıza duyulan güvenin bir göstergesidir” değerlendirmesinde bulundu.

Paylaşın

Enflasyon Ne Zaman Düşecek? Bakan Şimşek Açıkladı

Ekonomideki son duruma ilişkin açıklamalarda bulunan Mehmet Şimşek, “Enflasyon 3 Temmuz’dan itibaren düşmeye başlayacak. Çünkü çıktı açığı Temmuz’da eksiye dönüyor” dedi ve ekledi:

“Baz etkisi var. Para politikası gecikmeli çalışıyor. Başından beri enflasyon yılın ikinci yarısından itibaren düşmeye başlayacak diyoruz. Enlasyonda düşüş trendi başlamış durumda. Bir program var sabırla kararlılıkla uygulayacağız.”

Bakan Şimşek, vergi istisnaları, muafiyatleri ve indirim oranlarını yeniden gözden geçireceklerini açıkladı. Merkez Bankası’nın kur hedefi olmadığını söyleyen Mehmet Şimşek, TL’ye ilişkin ortaya atılan iddiaların amacının seçim öncesiz güvensizlik yaratmak olduğunu ifade etti.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Kanal 7 televizyonuna ekonomideki son duruma ilişkin açıklamalarda bulundu. Şimşek’in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

“Orta Vadeli Program nedir? Öncelikle onu açıklayalım; bu program üç yıllık bir program. Programın özü dezenflasyon yani enflasyonu tek haneye indirmek. Yani üç yıllık bir program yaptık. Para politikalarını işlevsel hale getirmek için yaptık. Orta Vadeli Programın üç temeli vardır. Sıkı para politikası, sıkı maliye politikası dolayısıyla enflasyon düşecek.

Orta Vadeli Program’da şunu bir şekilde ortaya koymuşuz demişiz ki; istisnaları gözden geçireceğiz. İndirimli KDV oranlarını gözden eçireceğiz, muafiyetleri gözden geçireceğiz. Çok net çizmişiz. Hiçbir ülke siyasi sahiplenme olmadan başarıya ulaşamaz. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bu program hazırlandı.

Bu program Eylül’de açıklandı. 3 temel bileşeni var. 1. Bileşen dezenflasyon yani fiyat istikrarı. Şu an yüksek enflasyon sorunuyla karşı karşıyayız. Dünyada da yüksek ama bizde dalga boy yüksek. İlk olarak tek haneye düşürmeye yönelik bir program.

Bunun için sıkı bir para politikası var. Merkez Bankası’ndaki arkadaşlar işlerini yapıyorlar. Merkez Bankası enflasyonu çapalayacak çerçevede parasal sıkılaşmaya gitti. Şartlar neyi gerektiriyorsa onu yaparlar. Merkez Bankası enflasyonu düşürmek için ne gerekiyorsa yapacak.

Bütçede deprem hariç muazzam bir disiplin sağlandı. Gelirler politikası da bundan sonra beklenen enflasyona göre şekillendirilecek?

Biz bunu programı açıklarlarken söyledik. Enflasyondaki düşüş 2024 yılının ikinci yarısında başlayacak. Enflasyona mayıs ayı dahi yükselmeye devam edecek. Çünkü şubat ayı enflasyonunu hedef alalım. Yüzde 67. Bu şubat 2023 ve 2024 arası enflasyon. Yani son 12 ayın enflasyonu.

Birincisi geçen sene bu ülkede asrın felaketi yaşandı. İnşaat girdilerinde çok büyük bir artış oldu. Aynı sektörde İşçilik maliyetlerinde ciddi bir artış oldu. İnsanlar büyük şehirlere göç etti ve kira fiyatları yükseldi. Bunlar bir kerelik bir şey ama geçen sene temmuz ağustos eylül aylarında yaşandı. Bu önümüzdeki temmuz ağustosta yaşanmayacak.

Geçen sene bir seçim vardı. Gelirler politikası oldukça cömert belirlendi. Bunun da etkisi var. Önümüzde 4 yıl seçim olmayan bir dönem var. Biz burada sadece para politikası üzerinden değil. Enflasyonu kalıcı olarak bir şekilde aşağı çekmek istiyoruz. Enflasyondan en çok etkilenenler sabit gelirliler.

Geçen sene deprem nedeniyle çok büyük bir açıkla karşı karşıyaydık. Dışardan borçlanmak yerine açığı azaltmaya gittik. Bundan dolayı vergi artışlarına gittik. Bunlar doğrudan doğruya enflasyon. 2024’te bunlar olmayacak. Bunlar da tek seferlik etkiler. Enflasyonist yeni vergi olmayacak.

OVP’de çok net bir şekilde vergiler için çerçeve çizdik. Biz KDV genel oranını artırmayacağız, yüzde 20 üst limit. Kurumlar vergisini artırmayacağız. Gelir vergisini artırmayacağız. Çok netiz bu konuda. Ancak istisna muafiyetleri gözden geçireceğiz.

Verimlilik ne durumda bakacağız. Bu sene de bunun için ne gerekiyorsa yapacağız. Sıkılaştırma ise sıkılaştırma, kamu harcamalarını kısma mı… Hepsi yapılacak. Milletimizin bu geçiş döneminde bir fedalardık yapıyor. Kamu da bunu yapacak. Hiçbir bakanlığa personel noktasında emekli olanların harici personel alımına izin vermiyoruz.

“Müdahaleci olacağız”

Kredi politikasında çok net bir şekilde kaynakların tüketime değil üretken alanlara yönlendirme olacak. Müdahaleci olacağız. Altını çiziyorum. Biz kredi politikasında kaynağın tüketime değil kaynağın önce arz yönünü üretime gitmesini sağlayacağız. Bunun için ilave tedbirler alacağız.

Enflasyon 3 Temmuz’dan itibaren düşmeye başlayacak. Çünkü çıktı açığı Temmuz’da eksiye dönüyor. Baz etkisi var. Para politikası gecikmeli çalışıyor. Başından beri enflasyon yılın ikinci yarısından itibaren düşmeye başlayacak diyoruz. Enlasyonda düşüş trendi başlamış durumda. Bir program var sabırla kararlılıkla uygulayacağız.

Çok açık bir şekilde karamsarlık pompalanıyor. Muhalefet oturup projeleriyle, vizyonlarıyla bu yarışı sürdüreceklerine bu türden toplumun geleceğe ilişkin ümitlerini olumsuz etkileyecek yaklaşımlarla seçimi götürmeye çalışıyorlar.

Bu program çalışıyor. Kötümserliğe hiçbir şekilde zemin yoktur. Programın başarısını açıklayayım: Birincisi; ‘bu program uygulamaya geçtikten sonra büyümede dengelenme olacak’ dedik. Geçen sene ikinci çeyreğe gidelim yani program öncesine gittiğimizde iç talip çok hızlı büyüyor.

Büyümeye iç talep yüzde 10 katkı verirken net ihracat -6.3 puan etkiliyor. Yüzde 4’lük büyüme enflasyonist bir büyüme. Üçüncü çeyreğe geldiğimizde iç talebin etkisi 8.6’ya düşüyor. Net ihracat ise -2.3’e düşüyor. Son çeyreğe geldiğimizde iç talebin etkisi 4.6’ya düşüyor.

Net ihracat ise -0.6’ya düşüyor. Yılık ilk çeyreğindeyiz şuanda, elimizde rakam yok. Çok net bir şekilde net ihracatın etkisi artıya döndü. Artık Türkiye dışarıya satarak kısmen büyüyor. İç talep hala iyi ve düzeyde ama giderek daha ılımlı hale gelecek.

Şuanda Ocak ayına kadar olan süreçte 100 dolar borç ödediklerinde program sonrasında 113 dolar bulabiliyorlar. Dolayısıyla; Türkiye’ye para girişi çok ciddi bir şekilde artmış durumda. Özel sektörün bankaların dış kaynağa erişiminde hiçbir sorun yok.

Dış kaynağın maliyeti azaldı. Hazinenin dış kaynak bulmada hiçbir sorunu yok. Daha yeni Euro cinsinden bu sene piyasalara çıktı. 2017’den beri en düşük faiz farkıyla Hazine borçlandı. Bakan ‘borçlanma ile övünüyor’ diyorlar. Ben borçlanma ile niye övüneyim?

Şu anda ilave döviz talebinin bir ekonomik talebi yok ama “Seçim sonrasında kur yükselir para kazanırım” yönlendirmesiyle hareket eden bir kesim var. İhracatçı yurtdışından yüzde 40’lık ihracat gelirini bozdurma kuralı var, onu da geciktiriyor.

Biz kuru tutmuyoruz ki kazanasın. Son 1 yıl içinde dolar kuru enflasyondan daha çok artmış. Türkiye’nin döviz ihracatı artmıyor. Mayıs 2023’e giderseniz yıllık cari açığımız yaklaşık 60 milyar dolar. Şu anda cari açık 37 buçuk milyar dolara inmiş. Mayıs’ta 30 milyar doların altına inecek. Bir yıl sonra Türkiye’nin döviz ihtiyacı yarı yarıya azalacak.”

Paylaşın

Mehmet Şimşek’ten ÖTV Ve KDV’de Artış Sinyali

İş dünyası temsilcileriyle görüşen Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, vergi kalemlerine yönelik de çeşitli düzenlemeler yapılacağını, gelir vergisi oranlarında herhangi bir değişim olmayacağı ancak bazı ÖTV kalemlerinde artış olabileceğini aktardı.

Buna karşılık KDV kalemlerinde ise oransal artış yerine, düşük oranlı KDV’ye tabi ürünlerin bir üst kademeye yaklaştırılması yönünde düzenleme yapılabileceği sinyallerini verdiği vurgulayan Bakan Şimşek, son dönemlerde artan beklentilere karşın, yeni bir stok ve kasa affı olmayacağının altını çizdi.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, yeni ekonomi programını ve seçim sonrası alınması öngörülen gelişmeleri iş dünyasına aktarmayı sürdürüyor. Şimşek, son olarak hem TOBB bünyesindeki 363 oda ve borsa başkanları yanı sıra çeşitli iş insanlarıyla ayrı ayrı bir araya geldi.

Ekonomim’de yer alan habere göre, görüşmede önümüzdeki sürece yönelik çok pembe tablo çizmeyen Mehmet Şimşek’in anlatımları iş dünyası tarafından ‘gerçekçi, ayakları yere basan yorum’ olarak nitelendirildi.

Bakan Şimşek’in değerlendirmelerinde özellikle kur ve vergi artışlarına ilişkin unsurlar ön plana çıktı. İhracatçıların beklediği kur artışının olmayacağının altını çizen Mehmet Şimşek, gerekmesi durumunda müdahale de yapılabileceğini kaydetti.

Daha önce kullandıkları kredilerle döviz aldığı tespit edilenlerin yakından takip edileceğini vurgulayan Şimşek, bunlara karşı yaptırım uygulanacağı, ucuz kredi döneminin bittiği mesajını verdi.

Vergi kalemlerine yönelik de çeşitli düzenlemeler yapılacağını kaydeden Mehmet Şimşek, gelir vergisi oranlarında herhangi bir değişim olmayacağı ancak bazı ÖTV kalemlerinde artış olabileceğini aktardı.

Buna karşılık KDV kalemlerinde ise oransal artış yerine, düşük oranlı KDV’ye tabi ürünlerin bir üst kademeye yaklaştırılması yönünde düzenleme yapılabileceği sinyallerini verdiği vurgulandı. Şimşek, son dönemlerde artan beklentilere karşın, yeni bir stok ve kasa affı olmayacağının altını çizdi.

Oda başkanlarından Şimşek’e tam destek

TOBB bünyesindeki oda ve borsa başkanlarıyla da bir araya gelen Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in en az 1 milyar liralık yatırım öngören projeler için kullandırılan Yatırım Taahhütlü Avans Kredilerinin artarak devam edeceğini söylediği öğrenildi. Bu toplantıda oda başkanlarını Bakan Mehmet Şimşek’e uygulanan politikalar için tam destek verdiği bildirildi.

Öte yandan oda başkanlarına önümüzdeki dönemin zor geçeceğine yönelik mesajlar veren Mehmet Şimşek’in kimsenin para için kendisine gelmemesi gerektiğini söylediği kaydediliyor.

Paylaşın

Şimşek’ten Enflasyon Yorumu: Zaman Alacak

Sosyal medya hesabı üzerinden açıklamalarda bulunan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “Fiyat istikrarının sağlanmasının zaman alacağını unutmamak önemlidir” dedi ve ekledi:

Haber Merkezi /“Bu ay yapılacak yerel seçimlerin ardından Türkiye, verimliliği ve rekabet gücünü artıracak reformları da içeren orta vadeli programı uygulamak için seçimsiz uzun bir döneme sahip olacak.”

Şimşek, açıklamasının devamında “Döviz piyasasında son dönemde yaşanan dalgalanma geçici olarak görülmelidir. TCMB, elindeki tüm araçları kullanarak enflasyon beklentilerini çıpalamaya kararlıdır. TCMB’nin enflasyonu düşürmesine yardımcı olmak için maliye politikasını sıkılaştırmaya devam edeceğiz. Özetle, Eylül ayında açıkladığımız program beklendiği gibi işlemektedir” ifadelerini kullandı.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, sosyal medya hesabı üzerinden ekonomiye dair açıklamalarda bulundu. Şimşek’in açıklamaları şu şekilde:

“Fitch’in Türkiye’nin uzun vadeli yabancı para cinsinden borç notunu B’den B+’ya, görünümünü ise nötrden pozitife yükseltmesi, Türkiye’nin sağlam ekonomi politikalarının gücünü yansıtmaktadır.

Sağlam politikaları sürdürmeye ve yapısal reformları uygulamaya kararlıyız.

Fiyat istikrarının sağlanması en önemli önceliğimiz olmaya devam etmektedir.

Büyümenin yeniden dengelenmesi iyi bir şekilde devam etmektedir; iç tüketim ılımlılaşmakta ve net ihracat güçlenmektedir.

Cari işlemler açığı öngörülenden daha hızlı bir şekilde daralmakta ve bu yıl GSYH’nin %3’ünün oldukça altına düşme yolunda ilerlemektedir.

Türk lirası mevduatların toplam mevduatlar içindeki payı Ağustos ayından bu yana yüzde 12 puan artmıştır. Programımıza olan güven arttıkça bu eğilim devam edecektir.

Mali sağlığın yeniden tesis edilmesi de kilit bir hedeftir. Mali itici gücün bu yıl içinde azalması ve gelir politikalarının daha destekleyici olmaya başlaması beklenmektedir. Depremle ilgili harcamalar da dahil olmak üzere mali açığı önümüzdeki yıl GSYH’nin %3’ünün altına indirmeye kararlıyız.

Fiyat istikrarının sağlanmasının zaman alacağını unutmamak önemlidir. Bu ay yapılacak yerel seçimlerin ardından Türkiye, verimliliği ve rekabet gücünü artıracak reformları da içeren orta vadeli programı uygulamak için seçimsiz uzun bir döneme sahip olacak.

Döviz piyasasında son dönemde yaşanan dalgalanma geçici olarak görülmelidir. TCMB, elindeki tüm araçları kullanarak enflasyon beklentilerini çıpalamaya kararlıdır. TCMB’nin enflasyonu düşürmesine yardımcı olmak için maliye politikasını sıkılaştırmaya devam edeceğiz.

Özetle, Eylül ayında açıkladığımız program beklendiği gibi işlemektedir.”

Paylaşın

Bakan Şimşek: Öngörülebilir Politikalar 12 Yıl Sonra Not Artışını Getirdi

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings’in açıklaması ardından sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı yorumda, “Uyguladığımız programın somut sonuçları ülke kredi notumuza da yansıdı” dedi.

Bakan Mehmet Şimşek, “Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, bu başarıya kayıtsız kalmayarak kredi notumuzu bir kademe yükseltirken, görünümümüzü pozitife çevirdi. Pozitif görünüm önümüzdeki dönemde not artışının süreceğine işaret ediyor” dedi.

Bakan Şimşek, “12 yıl sonra gelen bu not artışında, Türkiye’nin uluslararası normlara uyan, kural bazlı ve öngörülebilir politikalarının etkili olduğunu” belirterek, “Makro-finansal istikrarın daha da güçlenmesiyle böyle olumlu gelişmeler artarak devam edecek. Yılın ikinci yarısında dezenflasyon, daralan cari açık ve bütçe disiplini sayesinde makro finansal istikrar daha da pekişecek ve kredi notumuz yükselecektir” ifadelerini kullandı.

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, Türkiye’nin uzun vadeli döviz cinsinden kredi notunu B’den B+’ya yükseltildiği, not görünümünü de “durağan”dan “pozitif”e çevirdiğini açıkladı.

Açıklamada, söz konusu not artırımında, Mayıs 2023 seçimleri sonrasında uygulanan sıkılaşma önlemleri dahil politikaların etkinliği ile makroekonomik ve dış kırılganlıklardaki azalmanın etkili olduğu belirtildi.

Kuruluşun açıklamasında, enflasyon beklentisinin hafiflediği ve dış likidite risklerinin azaldığı da kaydedildi. Bu durumun daha olumlu dış finansman koşulları, yüksek rezervler, düşük döviz korumalı mevduatlar ve daralan cari işlemler açığının yansıması olduğu da belirtildi.

Kuruluş, Türkiye’de ekonominin bu yıl yüzde 2,8 oranında büyümesinin beklendiğini da hatırlatırken, bunun gelecek yıl yüzde 3,1’e çıkabileceğini de belirtti. Fitch’e göre, 31 Mart’ta düzenlenecek yerel seçimler sonrasında ülkede politika değişikliği beklenmiyor.

Fitch’in Türkiye’ye dair bir sonraki kredi derecelendirme değerlendirmesini Eylül ayında yapması bekleniyor. Fitch, son olarak 8 Eylül 2023’te Türkiye’nin kredi notunu ‘B’ olarak teyit etmiş, not görünümünü de ‘negatif’ten ‘durağan’a yükseltmişti.

Timothy Ash: Hak Edildi

Merkezi Londra’da bulunan BlueBay portföy yönetimi şirketinin gelişmekte olan piyasalar masasından stratejist Timothy Ash, not artırımının seçimlerden bu yana görülen politika düzenlemesi açısından “hak edildiğini” ifade etti.

Ash, hayalkırıklığına uğratan son enflasyon verisi ile TL ve rezervler üzerindeki olumsuz baskı yüzünden piyasaların son birkaç haftadır Türkiye ile ilgili olarak gergin olduğunu, bu yüzden Fitch’in açıklamasının “ilginç bir zamanlamaya” sahip olduğunu belirtti.

Paylaşın

Bakan Şimşek’ten Enflasyon Açıklaması: Beklentilerin Üzerinde Gerçekleşti

Şubat ayı enflasyon verilerine ilişkin açıklama yapan Bakan Şimşek, enflasyonun beklentilerin üzerinde gerçekleştiğini belirterek, “Dezenflasyon zaman ve kararlılık gerektiriyor. Sabırla ve azimle fiyat istikrarı sağlanıncaya kadar çalışmaya devam edeceğiz” dedi.

Haber Merkezi / Bakan Şimşek, açıklamasının devamında Merkez Bankası’na tam destek verdiklerini vurgulayarak, “TCMB’nin ilave sıkılaşma adımlarının büyümede dengelenmeye, cari açıkta daralmaya ve enflasyonist eğilimleri kırmaya katkısı olacaktır” ifadelerini kullandı.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) attığı ek sıkılaştırma adımlarını içeren haberi takipçileri ile paylaşarak açıklamalarda bulundu. Şimşek, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

“Aylık enflasyon şubat ayında beklentilerin üzerinde gerçekleşti. Dezenflasyon zaman ve kararlılık gerektiriyor. Sabırla ve azimle fiyat istikrarı sağlanıncaya kadar çalışmaya devam edeceğiz.

Merkez Bankası’na desteğimiz tamdır. TCMB’nin ilave sıkılaşma adımlarının büyümede dengelenmeye, cari açıkta daralmaya ve enflasyonist eğilimleri kırmaya katkısı olacaktır.”

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre; Enflasyon şubat ayında bir önceki aya göre yüzde 4,53, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 11,54, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 67,07 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 55,91 artmıştı.

Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) verilerine göre ise enflasyon şubat ayında aylık bazda yüzde 4,32 artmıştı. ENAG’a göre yıllık enflasyonu yüzde 121,98 olmuştu.

Paylaşın

Şimşek’ten Enflasyon Açıklaması: Mart’tan İtibaren Trende Oturacaktır

Ekonomi gündemine dair açıklamalar yapan Bakan Şimşek, “Enflasyonda trend programla uyumlu bir şekilde. Ocak ayında enflasyon bir miktar yüksek çıktı. Şubat’ta onun devamı olabilir. Mart’tan itibaren enflasyon trende oturacaktır” dedi ve ekledi:

“Ama yıllık enflasyon yüksek kalacak. Biz bunun iletişimini yaptık. Çünkü baz etkisi var. İkincisi de para politikası gecikmeli çalışır. 12 ay, hatta 18 aya yayılan bir aktarım mekanizması var.”

Şimşek açıklamasının devamında, “Biz geldiğimizde kuru serbest bıraktık. Geçici olarak enflasyonist etki oldu. Onun da etkisi var. Gelir politikasının etkisi var. Geçen sene deprem oldu. İnşaat malzemelerinde geçen yaz ciddi artış oldu. Bu sene böyle bir artış olmayacak” ifadelerini kullandı.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Habertürk TV ve Bloomberg HT ortak yayınında ekonomi gündemine dair açıklamalar yaptı. Bakan Şimşek’in açıklamalarından öne çıkan cümleler şöyle:

“Kurala dayalı, uluslararası normlara dayalı bir program çerçevesi koyduk. Eylül ayında programı koyduk ama fiili uygulama daha erken başladı.

Programımızın özü enflasyonu tek haneye indirmektir. Şu anda fiyat istikrarından uzağız ama hedefimiz bu… İkinci hedefimiz borç oranını yüzde 40 seviyesinin altında kalıcı olarak tutmak… Üçüncü hedefimiz sürdürülebilir cari açıktır.

Bu hedeflere ulaşmada bize ayak bağı olan kur korumalıdan çıkış hedefimiz var. Burada piyasaları bozmadan kademeli çıkış hedefliyoruz… Program çalışıyor. Bazı alanlarda öngördüğümüzden daha güçlü çalışıyor.

Bizim için önemli olan piyasa aktörlerinin programa inanmasıdır. Bunun risk primlerinde özetlendiği kanısındayım. Bu durum Türkiye’nin dış kaynağa çok daha uygun ulaşmasını sağladı… Ağustos ayından itibaren Türkiye daha düşük spreadlerle uluslararası finansmana ulaşma imkanı buldu.

Geçen yılın ilk 5 ayında Türkiye’den portföy çıkışı var. Haziran-Aralık’ta ise 11,3 milyar dolar net giriş oldu.
Türkiye geçen sene yurt dışından yüksek faizle 10 milyar dolar borçlandı. Ama faizler düşüyor.

DDM’deki azalmayı izlerseniz rezerv artışı ile birlikte düşünürseniz 60 milyar dolarlık rezerv artışı var. Programın güven boyutu çok iyi çalıştı.

Bankaların roll-over rasyosu yüzde 138’lere çıktı. Reel sektörde ise roll-over rasyosu yüzde 123 oldu… Geçen bir bankamız çok uzun vadeli sermaye benzeri kaynak bulabildi. Bunların hepsi programa yönelik güveni gösteriyor.

Büyümeye katkıda net ihracatın etkisi pozitife dönmüştür. Bizim de hedefimiz bu. İç talep ılımlı olsun. Enflasyonu aşağı çekmenin bütün koşulları kalıcı bir şekilde hazırlanıyor.

Cari açık büyük ihtimalle Şubat-Mart aylarında 30-35 milyar dolar seviyelerine inecek. Cari açık dramatik şekilde daralıyor. Çünkü program değişiyor. Büyümenin komposizyonunu değiştirdik.

Bugünkü enflasyon rakamı son 12 ayın enflasyon rakamıdır. Önümüzdeki 12 ayla ilgili değildir. Önümüzdeki 12 ayda enflasyon düşecektir.

Enflasyonda trend programla uyumlu bir şekilde. Ocak ayında enflasyon bir miktar yüksek çıktı. Şubat’ta onun devamı olabilir. Mart’tan itibaren enflasyon trende oturacaktır. Ama yıllık enflasyon yüksek kalacak. Biz bunun iletişimini yaptık. Çünkü baz etkisi var. İkincisi de para politikası gecikmeli çalışır. 12 ay, hatta 18 aya yayılan bir aktarım mekanizması var.

Biz geldiğimizde kuru serbest bıraktık. Geçici olarak enflasyonist etki oldu. Onun da etkisi var. Gelir politikasının etkisi var. Geçen sene deprem oldu. İnşaat malzemelerinde geçen yaz ciddi artış oldu. Bu sene böyle bir artış olmayacak.

Para politikası çalışacak. Kurda reel olarak değersizleşme öngörmüyoruz. Deprem etkisi çıkacak… Para politikası Merkez Bankası’nın uhdesinde… Maliye politikası tarafında enflasyonu yükseltecek bir adım atmayacağız.

Vatandaşa da piyasalara da iş alemine de sürpriz yapmayacağız. OVP’deki vizyon neyse onu uygulayacağız. Orada vergi istisnalarını gözden geçireceğiz diyor. KDV, gelir vergisi, kurumlar vergisi genel oranlarında artış olmayacak. MTV’de bir düzenleme olmayacak.

Piyasalarda güvensizliği artırmak, seçime yönelik bir sürü iddia ortaya konuyor. İddiaları basın danışmanlarımıza sorabilirsiniz. Bunların niyeti kötü. Kayıt dışılık dışında, bazı istisnaların gözden geçirilmesi dışında özel bir çalışmamız yok.

Harcamalarda rasyonelleştirmeyi başlattık. Vatandaş bizden de tasarruf istiyor. Vatandaş haklı… Taşıtlar konusunda sadece yerli üretim ve elektrikli alabilirsiniz diyoruz. Yeni araç isteniyorsa elinizdeki aracı satacaksınız diyoruz. Bu konularda hassasız. Cumhurbaşkanı’nın çıkardığı tasarruf genelgesi var.

Maliye ayağında dezenflasyona destek olacağız. Gelecek seneden itibaren bütçe açığının milli gelire oranını kalıcı olarak yüzde 3’ün altına çekeceğiz.

Biz aktivist sanayi politikasına geçiş yapıyoruz. Bizim kaynağa ihtiyacımız var. Bu kaynağı sanayide dönüşüme, dijital dönüşüme, yeşil dönüşüme aktaracağız.

“Kur hedefimiz yok”

Kur hedefimiz yok, olmayacaktır da. DDM’de Merkez Bankası piyasada var. Bunun dışında herhangi bir müdahalemiz yok diyorlar.

Seçim sonrasına ilişkin liranın değer kaybına ilişkin beklentiler anlamlı gelmiyor. Cari açık azalıyor. Dövize ihtiyacımız da azalıyor. Cari açık 30 milyar dolar civarına indiği zaman yüzde 2,5-3 oran demek. Bunun bir puanını doğrudan yatırımlarla finanse edersek rezerv birikimimiz olacak.

Geçen sene yılın ilk 5 ayında net portföy çıkışı vardı. Bu sene net giriş var. Dünyada dezenflasyon süreci gelişen piyasalara ilgiyi artıracaktır. Seçim sonrası Türkiye’ye ciddi kaynak girişi olacak.

Uluslarası kuruluşlar bize ciddi şekilde kaynak sağlayacak. Bu sene 12,7 milyar dolar proje kredisi bekliyoruz. Geçen sene 8,8 milyar dolar proje kredisi gelmiş.

Politika faizinin yıllığı yüzde 56’lara denk geliyor. Mevduat faizi 50’ler seviyesinde. TL’yi destekleyen bir politika seti var… Biz ne aşırı değerli, ne de aşırı değersiz TL isteriz… Seçim belirsizliğinin kalktığı da bir ortamda TL neden enflasyondan daha çok değersizleşsin?

Vatandaşın portföy tercihlerine saygılıyım. Bu konuda yönlendirme yapmak istemem. Programımız başarılı bir şekilde uygulandığında TL’de reel değersizleşme olmayacaktır. Başarılı dezenflasyon programlarında mahalli para birimi reel olarak değer kazandı.

Biz piyasaları tedirgin edecek adımlar atmayız. Vergide adalet konusu üzerinde de çalışıyoruz. Şu an itibariyle ne borsaya ne de başka alana piyasayı bozacak vergi düzenlemesi gündemimizde değil.

Biz önden yüklemeli olarak vergileri düzenledik. Biz deprem açığını finanse etmek için gereğini yaptık. Bundan sonra da ince işçilik yapacağız… KKM’deki düşüş dövize gitmedi. TL mevduatı 12 puan arttı. KKM’den çıkan ağırlıklı olarak TL mevduata gitti.

KKM’nin cazip olmaktan kendi kendine çıkacağını düşünüyorum. KKM’de 27 haftadır kesintisiz düşüyor. Demek ki KKM cazip olmaktan çıkıyor. O konuda rahatım. KKM’den çıkışı başaracağız.

İlk hafta TİM Başkanı beni ziyaret etti. Finansmana erişemiyoruz dedi. İhracat reeskont kredi limitini 10 kat artırdık. Eximbank sermayesini üç defa artırdık. Eximbank’ın ihracatçıya desteği bu sene en az 50 milyar dolar olacak. İhracatçıya düşük faizli kredi sunuyoruz.

Sanayide dönüşüm en çok çalıştığımız alan. Cari açığı kalıcı şekilde düşürmek için ne gerekirse yapacağız. İhracatçının bize kur sübvansiyonu verin talebini doğru bulmuyorum. Bu pragram 86 milyonu kapsıyor.

Türkiye’nin net UYP’si eksideyken, özel sektörün ve kamunun net döviz pozisyonu açığı varken, benden TL’yi değersizleştirecek adım bekliyorlarsa bunun milletin menfaatine olmadığını söyleyeyim.

Belli alanlarda sıkıntı var ama talep zayıf. Avrupa Birliği’nde talep geriliyor… Enflasyonu azdıracak kur sübvansiyonu talebi gerçekçi değil.

Nisan-Mayıs ayında FATF yerinde denetim için heyet gönderecek. Büyük ihtimalle Haziran 2024’te siyasi mülahazalar devreye girmezse gri listeden çıkacak Türkiye.

Kripto düzenlemesi de seçimden sonra çok büyük ihtimalle Meclis’ten geçecek. Burada engellemek yerine düzenlemeyi tercih ettik. Birçok gelişen ülke bu taslağı bizden istedi.

Bütçede tüm imkanlarımızı emekliler ve çalışanlar için seferber ettik. Bunu etmeye de devam edeceğiz. Ülkenin imkanları arttıkça bunları adil olarak değerlendireceğiz.

Kredi kartlarında bankaların limit belirlerken kurallara uyması önemli. Önümüzdeki dönemde sürpriz yapmadan, piyasaları bozmadan bu konuları çalışacağız.”

Paylaşın

Mehmet Şimşek, Büyüme Rakamlarını Değerlendirdi

2023 yılı büyüme verilerini değerlendiren Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “Büyümenin yaklaşık üçte biri üretken kapasitemizi artıran makine ve teçhizat yatırımlarından geldi” dedi ve ekledi:

“Güçlü şekilde desteklediğimiz yatırım ve ihracatla daha nitelikli büyümeye doğru yol alıyoruz. Göstergeler ekonomideki dengelenmenin ve cari açıktaki iyileşmenin sürdüğüne işaret ediyor. 2024’te net dış talebin büyümeye pozitif katkı verdiği ılımlı ve dengeli bir büyüme bekliyoruz.

Uyguladığımız politikalarla iyileşen büyüme kompozisyonu, dezenflasyon sürecine önemli katkıda bulunacaktır. Kalıcı refah artışı için fiyat istikrarını sağlamanın yanı sıra yüksek katma değerli üretime ve verimlilik artışına odaklanan yapısal reformlara devam edeceğiz.”

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye’nin büyüme verilerinin açıklanmasının ardında değerlendirmede bulundu.

Cumhuriyet’in Reuters’tan aktardığına göre; Büyümenin 2023 yılında Orta Vadeli Program’ın (OVP) üzerinde yüzde 4,5 oranında gerçekleştiğini belirten Bakan Şimşek, “Milli gelirimiz 1,1 trilyon doları aştı. Kişi başına milli gelir ise bir önceki yıla göre 2 bin 450 dolar artarak 13 bin 110 dolara yükseldi” dedi.

Şimşek açıklamalarına şöyle devam etti: “Programımız doğrultusunda büyümede yılın üçüncü çeyreğinde başlayan dengelenme, son çeyrekte de devam etti. Yılın ilk yarısında 8,8 puan olan iç talebin büyümeye katkısı, yılın ikinci yarısında 6,6 puana geriledi.

Net dış talebin negatif katkısı ise 4,9 puandan 1,6 puana düştü. 2023 yılında büyümenin yaklaşık üste biri üretken kapasitemizi artıran makine ve teçhizat yatırımlarından geldi. Güçlü şekilde desteklediğimiz yatırım ve ihracat ile daha nitelikli büyümeye doğru yol alıyoruz.

Göstergeler ekonomideki dengelenmenin ve cari açıktaki iyileşmenin devam ettiğine işaret ediyor. 2024 yılında net dış talebin büyümeye pozitif katkı verdiği ılımlı ve dengeli bir büyüme bekliyoruz.

Uyguladığımız politikalarla iyileşen büyüme kompozisyonu, dezenflasyon sürecine önemli katkıda bulunacaktır. Kalıcı refah artışı için fiyat istikrarını sağlamanın yanı sıra yüksek katma değerli üretime ve verimlilik artısına odaklanan yapısal reformlara devam edeceğiz.”

Paylaşın