Kütahya: Gölcük Yaylası

Gölcük Yaylası; Kütahya’nın Simav İlçesi, Söğüt Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Simav’a 10 km uzaklıktadır.

Katran Dağı ile hemen hemen bitişik durumda olan gölcük Dağı’da aslında Eğrigöz Dağı’nın en güney uzantısıdır. Katran Dağı ile aynı jeolojik ve minerolojik yapıya sahiptir.

Dağ Eynal kaplıcalarından başlayarak Emet yönüne doğru yükselir. En yüksek tepesi Taştepe olup 1513 metredir. Zengin ormanlar ile kaplı Gölcük Dağı, aynı zamanda bir yayla görünümündedir. Çünkü Dağın zirveye yakın kısımlarında geniş düzlüklere, meralara rastlanır.

Buralara Muğla, Aydın, İzmir, ve Manisa yörelerinden gelen göçerler, yaz ayları süresince koyun otlatırlar. Ayrıca arıcılarında önemli bir yayılım alanıdır bu düzlükler.

Gölcük Dağı; Simav, Emet ve Hisarcık İlçelerinin piknik yeri durumundadır. Dağa adını veren Gölcük Krateri, oval biçimde olup etrafı çam ağaçları ile kaplıdır. Son yıllarda Simav Belediyesi’nin girişimleri ile Gölcük Krater alanı sosyal tesislere de kavuşmuştur.

Simav-Emet karayolunun hemen üstünde olan Gölcük, yöre için tam bir dinlenme alanı haline gelmiştir. Gölcük Yaylası’nda Basketbol, voleybol, ve kır kahvesi bulunmaktadır. Ayrıca gölde olta ile balık tutulmaktadır. Göl bazı yaban kuşlarına da ev sahipliği yapmaktadır.

Şu anda Simav Belediyesi tarafından işletilmektedir. Krater alanı, dört bir taraftan inen dereciklerle kar sularını toplayarak küçük bir göle dönüşmüştür. Bu yüzden etrafında yaz ve kış yeşillik eksik olmaz. Yaz aylarının en sıcak günlerinde buraya hırkasız çıkamazsınız.

Derin sessizliği, sadece başınızın üstündeki cam ağaçlarını çıkardığı hışırtı bozar. Sırtüstü şöyle bir uzanırsınız, gökyüzünün maviliği ve çam ağaçlarının yeşilliği gözlerinize sonsuz bir dinlenme sağlar, Bu durumda tertemiz havayı iliklerinize kadar çekiniz; doyumsuz tadlara ulaşmak içten bile değildir.

 

Paylaşın

Kütahya: Dokuz Gözlü Köprü

Dokuz Gözlü Köprü; Kütahya’nın Simav İlçesi sınırları içerisinde yer almaktadır.

Simav ovasında Simav-Naşa-Bursa karayolunun 3´üncü kilometresinde güney-kuzey doğrultulu 9 kemerli köprüdür.

Eski Simav ırmağı üzerinde kuruludur. Suyu azalan ırmağın yatağı 150 metre kuzeye kaymış olarak çay şeklinde akmaktadır.

Tahminen Germiyan Beyliği´nin 1350-1400 yılları arasında Babuk Han tarafından yaptırıldığı varsayılmaktadır.

Paylaşın

Kütahya: Üzüm Pazarı Camii

Üzüm Pazarı Camii; Kütahya’nın Simav İlçesi, Tabakhane Mahallesi, Fevzi Çakmak Caddesi üzerinde yer almaktadır.

1825 yılında Kabe ölçülerinde taştan yaptırılan 250 kişilik tarihi cami, ilk hasarı 17 Şubat 2009’daki 5.0 büyüklüğündeki depremde, ikinci hasarı ile 19 Mayıs 2011’deki 5.9 şiddetindeki depremde gördü.

İlk depremden sonra güçlendirilen cami, ikinci depremde tekrar hasar görünce Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından yeniden güçlendirildi.

Yaklaşık üç yıldır süren güçlendirme çalışmalarının tamamlanmasının ardından 189 yıllık 250 kişi kapasiteli tarihi cami bu gün Cuma namazının kılınmasının ardından ibadete tekrar açıldı. Caminin taştan yapılmış bir minaresiyle kurşun kaplamalı bir de kubbesi bulunuyor.

Paylaşın

Kütahya: Nasuh Ağa Camii

Nasuh Ağa Camii; Kütahya’nın Simav İlçesi, Tabakhane Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır.

Nasuh Ağa Camii, Emet ve Simav ilçelerinin bağlı olduğu son Osmanlı Derebeylerinden Nasuh Ağa tarafından İ.S. 1789 yılında yaptırılmıştır.

Simav kent merkezinde bir estetik abidesi görünümündeki cami, taş işçiliğinin en güzel örneklerinden biridir ve 1990 yılında aslına uygun olarak restore edilmiştir.

Bu restorasyon sırasında son cemaat yeri eklenmiş olan caminin ana yapısı kesme taştan, minaresi tuğla olup, sekizgen kasnak üzerine oturtulan kubbesi kurşunla kaplıdır.

Nasuh Ağa Camii, ilk hasarını 17 Şubat 1999´da meydana gelen 5 büyüklüğündeki depremde, ikinci hasarını ise 19 Mayıs 2011´de oluşan 5.9 büyüklüğündeki depremde görmüştür.

Paylaşın

Kütahya: Gülten Dayıoğlu Çocuk Kütüphanesi

Gülten Dayıoğlu Çocuk Kütüphanesi; Kütahya’nın Merkez İlçesi, Balıklı Mahallesi, Kanaat Sokak üzerinde yer almaktadır.

19.10.2009 tarihinde Kütahyalı kıymetli çocuk edebiyatı yazarı Gülten Dayıoğlu ve Kütahya Belediyesinin katkılarıyla kurulmuş olup yeni binasında hizmet vermektedir.

Gülten Dayıoğlu Çocuk Kütüphanesi koleksiyonu şimdilik 2125 adet çocuk ve gençlik kitabıyla okuyucunun faydalanılmasına sunulmuş olup, her geçen gün zenginleşmeye devam etmektedir.

Gülten Dayıoğlu Çocuk Kütüphanesinde Ödünç kitap alabilmek için nüfus cüzdanı ve adres bilgileri kaydedilerek üyelik yapılmaktadır.

Üyelik ücretimiz sembolik tutulmuş ve senelik 2.5 TL olarak belirlenmiştir. Üyelik kaydının adres ve okul durumundaki değişikliklerin tespit edilebilmesi ve ödünç takibinin yapılabilmesi için her sene yenilenmesi gerekmektedir.

Üyelik şartlarına uygun olarak açık raf sistemiyle çocuklarımız istedikleri kitapları raflardan seçerek ödünç alabilmektedir. Bulunduğu tarih itibarıyla çocuk kütüphanenin üye sayısı 986 dır.

Kitaplar katalog bilgileri bilgisayar ortamında kütüphane programına kaydedilmekte ve katalog taraması bilgisayardan yapılmaktadır.

Paylaşın

Kütahya: Mustafa Hakkı Yeşil Kütüphanesi

Mustafa Hakkı Yeşil Kütüphanesi; Kütahya’nın Merkez İlçesi, Balıklı Mahallesi, Kanaat Sokak üzerinde yer almaktadır.

Mustafa Hakkı Yeşil tarafından zengin kitap koleksiyonunun Kütahya Belediyesine bağışlanması ile 1980 yılında Kütahya Belediyesi Mustafa Hakkı Yeşil Kütüphanesi adıyla kurulmuştur.

Koleksiyon, Mustafa Hakkı Yeşil’in bağışlamış olduğu eserlerden meydana gelmekle birlikte yıllar içinde belediyemizin destekleriyle daha da zenginleşerek el yazması, yerli, yabancı, nadir eserler ve referans kitaplarıyla sosyal bilimler alanında bir ihtisas kütüphanesi mahiyeti kazanmıştır. Kütüphanemizde halen katalog kayıtlarımız Yordam Programı kullanılarak yapılmaya devam etmektedir.

Kütüphane bir adet müracaat salonu bulunmakta olup yalnızca kütüphane kaynaklarından yararlanılması için düşünülmüştür. Kütüphane kitaplarından yararlanma amaçlı fotokopi hizmeti verilmektedir. Yazma ve ödünç verilmesi mümkün olmayan orijinal kaynakları okuyucunun isteğiyle dijital olarak hazırlanarak istifadeye sunulmaktadır.

Kütüphane; Yazma eserler, Osmanlıca – Türkçe süreli yayınlar, Mustafa Yeşil özel arşivi, Nadir eserler bölümü ve başvuru kaynaklarından ibaret 5 Bölümden oluşmaktadır.

Yazma Eserler Bölümü:Yazma eserlerin sayısı 530 adettir. Yazma eserler ağırlıklı olarak dini ilimler, edebiyat ve tarih konularını içerir. Kitap, müsvedde, risale, cönk, haşiye, istinsah nüsha gibi farklı formlardaki yazma eserlerin tamamı Bilgisayar ortamına aktarılmıştır. Yazmalardan faydalanmak isteyen araştırmacılara bilgisayar ortamındaki görüntüleri verilmektedir.

Süreli Yayınlar: Yayın hayatının vazgeçilmezi olan süreli yayınlar belirli aralıklarla yayımlanan mecmua, dergi, gazete gibi yayınlardan meydana gelmektedir. Kütüphanemizdeki süreli yayınlarımızın pek çoğu Osmanlıca kaynaklar olup, son dönem Osmanlı ve ilk dönem Cumhuriyet dönemini içermektedir.

Mustafa Yeşil Özel Arşivi: Arşiv;resmi dairelerin, çeşitli müesseselerin veya kişilerin işlerini yürütürken, muamelesi tamamlanmış ve muhafazası icap eden vesikaların düzenli bir şekilde, belirli kaidelere göre bir araya getirilerek saklandığı yerdir. Kütüphanemizde bulunan arşiv ise Mustafa Yeşil’in toplamış olduğu Klasik Osmanlıca-Türkçe olarak yazılmış çeşitli belgelerden oluşmaktadır. Arşivi teşkil eden malzemenin, dönemin olaylarının kesinliğini belirten dokümanlardan oluşması, geçmişte yapılmış faaliyetler hakkında orijinal ve birinci elden bilgi veren kaynaklar olmasından dolayı Mustafa Yeşil arşivi büyük önem taşımaktadır. Ayrıca bu arşivde Kütahya ile ilgili birçok fotoğraf da mevcuttur.

Nadir Eserler: Taş baskı, nüsha baskıları tek ya da az olan, yerine yenisinin getirilmesi çok güç veya olanaksız olan yayınlardır. Araştırmacılar, kütüphaneden bu tür yayınların bilgisayar ortamına aktarılmış formlarını alarak faydalanabilirler.

Başvuru Kitapları: Bilgi için ilk başvurulan temel kaynak eserlerden oluşan bir bölümünde Müracaat salonu okuyucuların hizmetindedir.

Paylaşın

Kütahya: Yeşil Camii

Yeşil Camii; Kütahya’nın Merkez İlçesi, Alipaşa Mahallesi, Hükümet Caddesi üzerinde yer almaktadır.

Kütahya Mutasarrıfı Fuat Paşa tarafından 1905’te yaptırılmıştır. Köşk tipi şerefeli minaresi Kütahya’daki tek örnektir. Kare planlı, tek kubbeli caminin önündeki giriş iki sütunlu ve kubbelidir.

Caminin iç süslemeleri, kubbeden tavana kadar kalem işi, kabartma, yağlı boya süslemeler, bitkisel motifler ve geometrik şekillerle bezenmiştir.

Paylaşın

Kütahya: Ulu Camii

Ulu Cami; Kütahya’nın Merkez İlçesi, Börekçiler Mahallesi, Sultan Bağı Caddesi üzerinde yer almaktadır.Kütahya’da bulunan tek padişah camiidir.

Vakfa Sultan Bayezid Yıldırım Han Cami’i şerifi olarak kayıtlıdır. 48×26 m. ebadında Kütahya’nın en büyük cami’isidir. Şehzade Yıldırm Bayezid Germiyan beyi Süleyman Şah’ın kızı Devlet Hatun ile evlendiğinde Kütahya Valisi iken (1381–1389) bu cami’yi yaptırmaya başlamıştır. Ancak seferden sefere koşması ve Ankara Savaşı sonunda Timurleng’e esir düşmesi ve daha sonrada vefat etmesi sebebiyle cami’yi bitirmek (813 H. 1410 M.) oğlu Musa Çelebi’ye nasip olmuştur. Cami’nin vakfiyesi Fatih Sultan Mehmed Han zamanında tertip olunmuştur.

Kanuni Sultan Süleyman Han 1 Temmuz 1522’de Rodos Seferi’ne giderken Kütahya’da ordusu ile birlikte üç gün kalmış ve Mimar Sinan’a bu güzel cami’yi tamir etmesini emretmiştir. 1 Temmuz 1534’de de yine Kanuni Irak seferine çıktığında dört gün burada kalmış ve namazlarını bu cami’de kılmıştır. II. Selim şehzadeliğinde Kütahya Valisi iken (1558 – 1566) babasının vefatını öğrendiğinde 27 Eylül 1566’da Cuma Hutbesi’ni kendi adına okumasını hatibe emretmiş ve böylece padişahlığını bu cami’de ilan etmiş ve cuma namazından sonra İstanbul’a hareket ederek tahta oturmuştur.

Evliya Çelebi 1672’de cami’nin 180×90 Ayak olduğunu iki yan ve bir kıble kapısının bulunduğunu 57 çam direkli ahşap çatılı iki tarafında mihraba kadar fevkani sofa bulunduğunu ve 64 demir parmaklıklı penceresi ve tek kubbesi olduğunu yazar ve fevkani kısmıyla beraber iki bin cemaat aldığını üzerinin kurşun örtülü serapa kargir olduğunu da söyler (1611). 1805 senesinde Kütahya naibi Şehzade Mustafa Efendi’ye verilen dilekçe ile namaz kılınamayacak derecede harap olan cami mütevelli ve halkın gayretiyle tamir edilmiştir. Bu tamirde cami’nin tavanı beşik örtüsü denen tarzda yapılmıştır.

1889 senesinde Kütahya Mutasarrıfı Veysel Paşa zamanında eski yapı temellere kadar yıktırılmış ve cami’in bugünkü kubbeli ve mermer direkli olan yapımı başlatılmıştır. Cami’deki mermer sütun ve plakalar Çavdarhisar (Aizanoi) harabelerinden getirilmiş ustaları da yerli Rumlar dan “İlya ve Yorgi” dir. Cami duvarlarındaki yazılar Hattat Tekirdağlı zade Halil Kütahyavi’nindir. Cami tamamlandığında Mutasarrıf Ahmed Fuad Paşa iç tezyinat ve tefrişi ile aydınlatma araçlarını temin etmiştir.

Ahşap mimberi hiç çivi kullanılmadan yapılmış çok güzel bir eserdir. Cami’de eskiden bulunan iki adet saat Kütahya’lı meşhur neyzen Saatçi Mustafa Efendi tarafından yapılmıştır. Revağın sağ bölmesinde yerden birkaç basamakla çıkılan ve sonradan bölünen Vahid Paşa Kütüphanesi vardır.

Paylaşın

Kütahya: Takvacılar (Timurtaş Paşa) Camii

Takvacılar (Timurtaş Paşa) Camii; Kütahya’nın Merkez İlçesi, Paşam Sultan Mahallesi, Mısır Çarşısı Sokak üzerinde yer almaktadır.

Yıldırım Beyazıt’ in ilk Kütahya valiliğinden sonra Kosova savaşına katılmak üzere Murad Hüdavendigâr’ın yanına gittiği sırada Kütahya ve civarının muhafızlığına görevlendirilmiş olan Timurtaş Paşa tarafından 1389-1402 yılları arasında yaptırılmış.

Aradan geçen uzun zaman içerisinde bir çok tamir görmüş. 1761 tarihlerinde Silahtar Mehmet Paşa tarafından onarım ve değişiklik yapılmış. 1834 yılında da bir tamir görmüş.

Cami, imaret ve medreseden oluşan külliye şeklinde yapılmış. Bir yandan kuyumcular çarşısı, diğer yandan bedesten ve kavaflar çarşısı ile çevrili olduğundan, çarşının ortasında kaybolmuş durumdadır. Mimari tekniği itibariyle de diğer camilerden farklı olarak basık bir yapıdır.

Timurtaş Paşa Kimdir?

Osmanlı Devleti’nin kuruluş sürecinde adı geçen önemli kişiler arasında Timurtaş Paşa da yer almaktadır. Kaynakların aktardığına göre Timurtaş Paşa Osmanlıların ilk vezirleri arasında yer almaktadır.

Orhan Bey zamanında adı duyulmaya başlayan Timurtaş Paşa Osmanlıların beylikten devlete geçiş sürecinde kat edilen aşamalarda emeği olan ve devletin kurumsallaşmasına katkısı sağlayan önemli bir vezirdir.

Fetihlerde gösterdiği yararlılıklar kadar kargaşa ortamlarında dirliği sağlayan duruş ve manevraları ile devletin adeta sigortası oldu.

Paylaşın

Kütahya: Seyitömer Höyüğü

Seyitömer Höyüğü; Kütahya’nın Merkez İlçesi’nin 26. kilometre kuzeybatısında yer alan Seyitömer Höyüğü 150×140 m. çapında 23.5 m. yüksekliğinde eski bir yerleşim yeridir.

Höyük mavi yeşil renkli marn adı verilen killi kayalık tabakanın üzerinde oturmakta ve bu tabakanın altında da Linyit kömürü tabakası bulunmaktadır.

Seyitömer Höyüğü’nün altında bulunan 12 milyon ton kömür rezervinin kullanılabilir duruma getirilmesi için 1989 yılında Eskişehir Müze Müdürlüğünce başlatılan kazı çalışmalarına 1990 yılında Afyon Müze Müdürlüğünce devam edilmiştir.

1989-1995 yılları arasında yapılan çalışmalarda höyüğün ancak 1/10’luk kısmı kazılmıştır. Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) ve Türkiye Kömür İşletmeleri Genel Müdürlüğü (TKİ) arasında 5 yıllık bir protokol imzalanarak 2006 yılında Seyitömer Höyüğü kazılarına yeniden başlanmıştır.

Dumlupınar Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi, Arkeoloji Bölümü tarafından kazı çalışmaları halen devam etmektedir. 2006 yılından günümüze yapılan arkeolojik kazılar sonucunda, höyüğün 5000 yıllık bir geçmişe sahip olduğu; Tunç (Orta ve Erken Tunç), Akhaemenid, Hellenistik, Roma, dönemlerinde yoğun olarak iskân edildiği saptanmıştır.

I. Tabaka (Roma Dönemi).
II. Tabaka (Hellenistik Dönem: M.Ö. 334-30)
II-A: Geç Evre.
II-B: Erken Evre.
III. Tabaka (Akhaemenid Dönem: M.Ö. 500-334)
III-A: M.Ö. 4. yüzyıl (400-334)
III-B: M.Ö. 5. yüzyıl.
IV. Tabaka (Orta Tunç Çağ)
IV-A: Geç Evre: (M.Ö. 1750-1700)
IV-B: Orta Evre: (M.Ö. 1790-1750)
IV-C: Erke Evre: (M.Ö. 20. yüzyıl-19. yüzyıl)
V. Tabaka (Erken Tunç Çağ: M.Ö. 3000-2000)
V-A: Erken Tunç Çağ III

Paylaşın