Kütahya: Saray Camii

Saray Cami; Kütahya’nın Merkez İlçesi, Saray Mahallesi’nde tarihi hükümet konağının arka kapısındadır.

Kütahya’ da Saray Camii olarak bilinir. Asıl adı Hisar Bey’ i oğlu Mustafa camiidir. Kitabeye göre camiyi yaptıran, II.Yakup Bey’in Subaşısı Hisar Bey’i Oğlu Mustafa Bey’ dir.

Duvarları bir kat kesme taş, bir kat 3 sıra tuğla ile örülmüştür. Tek kubbeli kare planlıdır. Orijinal mermer bir mihrabı, yine orijinal taş kesme ve çinilerle kaplı minberi vardır.

Kütahya’daki en zengin çinili anıt eserlerden biridir. Osmanlı Döneminde Kütahya’nın üç Cuma camisinden biri olarak görev yapmıştır. Sonuncusu 1957′ de olmak üzere bir çok kez tamir görmüştür.

Paylaşın

Kütahya: Saadettin Camii

Saadettin Camii; Kütahya’nın Merkez İlçesi, Pirler Mahallesi, Germiyan Caddesi üzerinde yer almaktadır.

Kütahya’da Büyük Bedesten’in karşısında bulunan bu cami, 1700 yılında yanmış ve 1824’te Derviş Mehmet tarafından yaptırılmışsa da 1866 yılında yeniden yanmıştır.

Bugünkü cami İşkodralızade Hasan Hakkı Bey’in önderliğinde halktan toplanan paralarla yaptırılmıştır. Günümüze değişik zamanlarda yapılan onarımlar ve küçük çaptaki değişikliklerle gelebilmiştir. Orijinal yapısının ne şekilde olduğu bilinmemektedir.

Caminin düzensi bir planı bulunmaktadır. Bu durum arazi konumundan kaynaklanmış, kesme taş duvarlı fevkâni bir yapıdır. Güney cephesinde yuvarlak basık kemerli bir tonoz ile ulaşılan Sakahanesi bulunmaktadır. Sokak seviyesinde, batısında iki, güneyinde üç dükkân camiye eklenmiştir.

Bunların arasından camiye çıkılan iki kapı vardır. Bu kapılardan batıdaki kitabelidir. Diğeri de güneydoğusundadır. Caminin batı ve güney cepheleri kesme taştan, kuzey yönü moloz taştan yapılmıştır. Dış görünümünde batı ve güney cephelerinde saçak hizasının altını kademeli silmeli bir korniş dolanmaktadır. Kuzey cephesinde ise yedi kademeli bir tuğla saçak bulunmaktadır.

Caminin güney duvarının ortasına mihrap yerleştirilmiştir. Batıdaki giriş kapısı çift kanatlı bir kapı olup, iki yanında kabartmalar bulunmaktadır. Bunun üzerinde mermer 1870-1871 tarihli kitabesi yer almaktadır. Güneydoğu kapısı kitabesizdir.

Fevkâni cami yüksek görünümde olup, düzensiz planı olduğundan içerisi ağaç direklerle üç bölüme ayrılmıştır. Bunlardan orta bölümü örten bağdadi tavan, beşik tonoza benzemekte olup, üzeri kalem işi ve nakışlarla bezenmiştir. Bunun yanındaki bölümler yine kare tavanlıdır. Üst örtüyü taşıyan ağaç direkler Bursa tipine benzer kemerlerle birbirlerine bağlanmıştır ve üzerleri nakışlıdır.

Yuvarlak kemerli mihrap nişinin etrafı çerçeve içerisine alınmıştır. Bu mihrap nişine yer yer kare çiniler yerleştirilmiştir. Mihrap kitabesinin altında 1899-1900 tarihi okunmaktadır. Ayrıca burada Mehmet Hilmi Kütahyalı’nın imzası bulunmaktadır. Minber ahşap olup, çakma tekniğinde yapılmıştır. Her bölüm çiçeklerle bezelidir.

Minare kesme taştan olup, şerefe altında altı sıra kirpi kuşak görülmektedir. Külahın altında da çini bir kuşak dikkati çekmektedir. Caminin bodrumundaki Sakahane’de yalaklı bir çeşme kitabesi bulunmaktadır.

Paylaşın

Kütahya: Lala Hüseyin Paşa Camii

Lala Hüseyin Paşa Cami; Kütahya’nın Merkez İlçesi, Lala Hüseyin Paşa Mahallesi, Camii Sokak üzerinde yer almaktadır. 

Lala Hüseyin Paşa Vakfı Adına kayıtlıdır. Lala Hüseyin Paşa, II.Selim’in Lalası olup, onun Padişahlığı ile 1566 da Kütahya Valisi, daha sonra aynı yerde 1566-1568 arasında Anadolu Beylerbeyi olmuştur.

Karşısında hamamı ile, geniş bir avlu içinde, ağaçlar arasındadır. Tek kubbeli, beş bölümlü son cemaat yerine sahip, avlusunda iki şadırvanı, haziresi, tuğla minaresi vardır. Malzeme Kesme taştır.

Minarenin gövde ve pabucunda tuğla kullanılmıştır. Pabuç sıvalıdır. Gövdede rozet, çarkıfelek detayları, kaydırmalı kuşakları, şerefe altının balık sırtı ve mukarnasları dikkati çeken minber de taştır.

Yivi sütunlara oturtulmuş, süpürgelik kemeri ve ajurlu kaidesi ile klasik ölçüleri aksettirir.

Pandantiflerde kubbe eteğinde, göbekte ve kuzey duvarının iç tarafında madalyon istifli yazı kompozisyonları ve Sureler yer almaktadır.

Minberin yanında ki pencere üstünde ”Eshabı kehf” gemisi istifi ile saraçlı – keçeli kapı örtüsü dikkat çekicidir. Mimar Sinan’a maledilen yapı XVI. yy. Osmanlı Mimarisinin klasik özelliklerini taşımaktadır.

Bahçede Talip Paşa’nın mezarının bulunduğu yerde, sonradan yıkılan sübyan mektebinin bulunduğu bilinmektedir. 2005 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğünce restore edilmiştir.

 

Paylaşın

Kütahya: Karagöz Ahmet Paşa Camii

Karagöz Ahmet Paşa Cami; Kütahya’nın Merkez İlçesi, Alipaşa Mahallesi, Karagöz Paşa Sokak üzerinde yer almaktadır.

Cami Medrese, Sıbyan mektebi ve İmaretten ibaret bulunan bu külliye 1505’ten 1511 senesine kadar Anadolu Eyaiet valisi olarak Kütahyada bulunan Karagöz Ahmet Paşa tarafından 1509’da yaptırılmasına başlanmış ve paşanın Şahkulu tarafından Kütahya ovasındaki savaşta yakalanarak 1511’de şehid edilmesi üzerine ve vasiyeti mucibince yapılmakta olan Cami, Medrese ve sıbyan mektebi, hanımı İstanbullu (Şahıdevran bintü Abdullah) tarafından tamamlanmış ise de imaret yaptırılamamıştır.

Kitabelerde gördüğümüz (915-1509) tarihi caminin bitimini değil başlamasını anlatmaktadır. Nitekim ilerde göreceğimiz vakfiyenin hazırlanması da külliyenin inşa tarihihine rastlamakta, tahriri ve meriyete girmesi ise 1511 dedir. Şu halde külliyenin ikmal tarihi kesin olarak bilinmemektedir.

Kârgir ve taştan yapılmış olan bu cami, Mimar Sinan’dan önceki Osmanlı mimari tarzının tipik örneklerinden biri ve en güzelidir. Oniki köşeli üç kasnak üzerine oturtulmuş şahane ve Kütahya camileri kubbelerinin en büyüğü olan bir kubbesi vardır. Kiremitle örtülüdür.

Paylaşın

Kütahya: Kaditler Camii

Kaditler Camii; Kütahya’nın Merkez İlçesi, Cemalettin Mahallesi, Tahil Pazarı Sokak üzerinde yer almaktadır.

1835/36 yılında yapımına tek katlı olarak başlanan eserin üst katı 1847/48 yılında tamamlanmıştır. İnşa sırasında bulunan üç kafatasından dolayı “Kaditler” olarak anılmaktadır.

Kargir ve ahşap tavanlı olan yapının caddeye açılan batı cephesinin üst katı kesme taşdan, diğer cepheler tuğla hatıllı iri moloz taşdan yapılmıştır.

Çift meyilli çatının yan cephelerinde üç sıra tuğla kirpi saçak batı cephesinde ise taş saçak hattı vardır. Ezan balkonu, yarım daire planlı ve demir şebekeli taş bir konsol biçiminde çıkıntı yapar.

Taş minare 1953’lerde eklenmiştir. İkimermer sütuna oturtulmuş üçgen alınlıklı kapısı, içerdeki çini süslemeleriyle dikkati çeker. 2008 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü’nce restore edilmiştir.

 

 

 

Paylaşın

Kütahya: Hükümet Konağı

Hükümet Konağı; Kütahya’nın Merkez İlçesi, Servi Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. 1907 tarihinde Kütahya Mutasarrıfı olan Giritli Ahmed Fuad Paşa tarafından yaptırılmıştır.

Restore edilerek Adalet Sarayı olarak kullanılmaktadır. Konak daha önce bu alanda bulunan Germiyanoğulları Beyliği Sarayı’nın yerine yapılmıştır. Hükümet Konağı uzun bir müddet boş kaldıktan sonra 26.04.1986 tarihinde Adliye Sarayı olarak tahsis edilmiştir.

Avlunun binaya giriş kısmının ortasında Atatürk heykeli ve doğudaki çıkış merdiveni yanında da Giritli Ahmed Fuad Paşa’nın büstü yer almaktadır. Binanın birinci katı dışardan turkuvaz mavi ile boyalı olup ikinci katı çini ile kaplıdır. Çiniler ilk yapılış tarihinden kalmadır. İkinci katın kubbesinde ortada aydınlatma feneri denilen eski adı Cihannüma olan özel bir yapı vardır.

Hükümet Konağı’nın talik hatla yazılmış yedi beyitlik kitabesinde, “Bani- i bünyan şevket hami-i din-i mübin Hazret-i Abdülhamid Han Emir-el mü minin Kainat oldukça arayiş nümün-i intizam Taht-ı ali baht-ı Osmanide olsun Kambin Sayesinde sü besü fushat seray-ı mülkünün Her yeri olmaktadır. Mağbut-ı Firdevs berin İnitaf-ı nür-ı feyzinden o şah-ı akdesin Bu bina-yı nev dahi kesb etti bir şekl-i behin Kulları Ahmed Fuad Paşa bu tarz-ı dil, keşin Hüsn-i tanziminde gösterdi nice sa’y-i güzin Celb-i da’vat-ı Şehinşah-ı Cihandır. Maksadı Mazhar-ı tevfik eder elbette Rabb-ül alemin Hame-i zerrin ile nazım eyledim tarihini Barek – Allah dilferib oldu bu dar-ı dil, nişin 1323 H. 1907 M.” yazmaktadır.

Paylaşın

Kütahya: Hıdırlık Mescidi

Hıdırlık Mescidi; Kütahya’nın Merkez İlçesi, Hamidiye Mahallesi, Üçler Sokak üzerinde yer almaktadır.

Hıdırlık Tepesi ‘nde, kaya üzerine oturtulmuş küçük bir mescittir. Hıdırlık’tan, Kütahya’nın her yeri görülebilmektedir.

Kare planlı, tek kubbeli olup, önünde geniş bir kemer biçiminde dar bir eyvanı vardır. Selçuklulardan kalma bir yapıdır.

Kitabesinden Anadolu Selçuklu emirlerinden İmadüttin Hezar Dinari tarafından 1243-1244 yıllarında yaptırıldığı anlaşılmaktadır.

Mescid 1980 yılında ressam ve neyzen Ahmet Yakupoğlu, 2004 yılında Vakıflar tarafından restore edilmiştir.

Kapı üzerindeki kitabesi şudur;

Fi eyyamı Devlet-es sultan – El azam zıllullah-u fil’alem

Gıyas-üd dünya veddin ebül’feth Keyhüsrev bin Keykubad aizzallah ensare

Emri bi imaret-il mescid-ül mübarek el-abdüzzayıf el-muhtaç ila rahmetillah-i Taalâ

Imadüttin Hezar-ı Dinari betarih sene ahada ve erbain vasittetni’e

 

Paylaşın

Kütahya: Germiyan Sokağı

19 yy. sivil mimarlık örneklerinden olan ve konut mimarisi bakımından Anadolu’nun ahşap mimari özelliklerini taşıyan Kütahya evleri, aslına uygun olarak hala yaşamaktadır.

Kendine özgü iki ve üç katlı mimarileri, ahşap payandalı çıkmaları,pencere düzeni vegeniş saçakları ile eski konak kültürünün en güzel örneklerini bugüne taşımaktadır.

Giriş katları mutfak, kiler, depo ve tarım araçları için taşlık olarak düzenlenmiş, oturma, yatma, yeme, içme ve yıkanma odaları üst katlara yapılmıştır.

Giriş kapılarıatların geçmesine imkan verecek ölçüde büyük tutulmuştur.Pencereler az sayıda ve küçük ebatlıdır. Kütahya evlerinde çıkma, mimari üslubun en önemli öğesidir.

Sokaklar çok dar olsa bile saçaklar birbirine değercesine çıkmalar yapılmıştır. Karakteristik Kütahya evi genellikle büyüktür.

Dış renklerde yüzey beyaz, kirli sarı, çivit mavisi veya aşı boyası renginde boyanmış, geren(toprak) sıvalıdır. Germiyan ve Ahierbasan Sokaklarında sokak boyunca sıralanan bu evleri görmek mümkündür.

 

Paylaşın

Kütahya: Frig Vadisi

Hititlerden sonra Demir Çağı’nda Anadolu’daki egemen güçlerden biri olan Friglerin 11. yüzyılın ortalarında Boğazlar üzerinden Anadolu’ya geldikleri sanılmaktadır.

M.Ö. 8. yüzyılın ortalarında merkezi Ankara yakınlarındaki Gordion (Yassıhöyük-Polatlı) olan bir krallık kurmuşlardır. Burada yapılan kazılarda Frig uygarlığına ait pekçok bilgi ve bulgu elde edilmiştir. Seramikte kendilerine özgü bir üslup geliştirmişlerdir. Geometrik desen ve stilize hayvan motifleri ile süslü bu eserler daha sonraki bir çok kültüre de örnek olmuştur.

Özellikle tahta ve maden işçiliğinde ustalaşmışlardır. Tapınak yapılarının da dış cephelerinin, renkli kabartmalarla süslü seramik levhalarla kaplandığı anlaşılmıştır. Frig tapınak mimarisini yansıtan Kaya Anıtları onlardan günümüze ulaşan en önemli eserlerdir. Bu eserleri toplu halde Afyon ve Eskişehir arasındaki platoda görmek mümkündür. Frigler flüt, simbal gibi müzik aletlerinin de bulucusudurlar.

Günümüzde batı müziğinin pek çok eseri “Frig Gamı” ile yapılmaktadır. Ayrıca çocukların ilgiyle izledikleri hayvan hikayelerinin bir kısmı da onlardan kalmıştır. Kökeni ve nasıl geliştiği bilinmeyen ve halen tam olarak anlaşılamamış kendilerine özgü bir yazı sistemleri vardır.

M.Ö. 7. yüzyılın başlarında Kafkaslar’dan gelen Kimmerler’in saldırıları sırasında Gordion’un yıkıldığı ve yağmalandığı bu acıya dayanamayan Kral Midas’ın öküz kanı içerek yaşamına son verdiği antik Yunan kaynaklarında bahsedilmektedir. Frigler Batı kaynaklarında daha çok efsanevi kralları Midas ile ilgili öykülerle tanınır.

Frig Vadisinin Kütahya’da kalan bölümü İl sınırları içerisinde, merkeze 3 km.uzaklıktaki Yeni Bosna köyünden başlayıp, Kütahya’ ya 55 km. uzaklıktaki Ovacık köyüne kadar, ilin doğusu boyunca uzanan alanı; Sabuncupınar, Söğüt, İnli, Sökmen, Fındık ve İncik mağaralarının bulunduğu kuzey bölüm ile daha güneydeki Ovacık köyü, İnlice Mahallesi ve çevresini kapsar.

 

Paylaşın

Kütahya: Dönenler Camii

Dönenler Camii; Kütahya’nın Merkez İlçesi, Börekçiler Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Ulu Camii yakınındadır.

14 y.y. da Mevlevihanenin semahanesi olarak inşa edilmiştir. Erken dönem Anadolu Türk mimarisinin özgün örneklerinden olan Kütahya’ nın bu ilk Mevlevihanesi iki kez onarım görmüş ve günümüze semahane ile derviş hücreleri kalmıştır.

Bugün cami olarak kullanılan yapı, kareye yakın dörtgen planlı, sekizgen kasnaklıdır. Yapının bitişiğinde ‘‘Kütahya’nın Selçuklu Dönemi Fatihi’’ olarak bilinen İmadüttin Hezar Dinari tarafından yaptırılan mescid Mevlana’nın torunu Ergun Çelebi’ nin buraya defnedilmesi ile Mevlevihanenin türbesi haline gelmiştir.

Semahanenin duvarındaki kitabeden, 1227 H.-1812 M. ve 1257 H.-1841 M. yıllarında tamir gördüğü anlaşılmaktadır. Semahaneye daha sonraki bir tamiratta mihrap ilave edilerek cami haline getirilmiştir. Halk arasında Dönenler Camii olarak bilinir. Caminin giriş kapısı üzerinde XIX yy. a ait çini kitabe vardır.

Kitabede ‘‘Ya Hazreti Ergun’’yazılıdır. Mevlana’ nın oğlu Sultan Veled Kütahya için şu beyiti söylemiştir.

“Kütahya’da bir ay kalana ne mutlu, İki ay kalacak olursanız, daha fazla müstefid ve münfeyiz olursunuz. Kütahya kusursuz bir güzeldir. Böyle kusursuz güzele zeval olur mu? Ya rab, bu memlekete kaza bela verme, Cennet, Kütahya’nın ya altındadır ya üstünde, Feda olsun Lahor, Keşmir, Tebriz Kütahya’ya”

Paylaşın