İran Devrim Muhafızları Komutanı, İsrail Saldırısında Öldü

İsrail tarafından Suriye’nin başkenti Şam yakınlarında düzenlenen bir hava saldırısında, İran Devrim Muhafızları Ordusu’ndan Tuğgeneral Razi Musavi, hayatını kaybetti.

Haber Merkezi / Tuğgeneral Razi Musavi’nin, ABD tarafından 2020’de öldürülen Devrim Muhafızları Komutanı Kasım Süleymani’nin yardımcısı olduğu belirtiliyor. İran, geçtiğimiz gülerde de Suriye’deki Devrim Muhafızları üyelerinin ikisinin ölümünden İsrail’i sorumlu tutmuştu.

İran’ın Şam Büyükelçisi Hüseyin Ekber, İran devlet televizyonuna yaptığı açıklamada, Musavi’nin Büyükelçilik’te diplomat olarak görev yaptığını ve işten eve döndükten sonra İsrail füzeleriyle vurulduğunu söyledi.

Musavi’nin öldürülmesi, İran devlet destekli ajanslar tarafından kamuoyuna ‘son dakika gelişmesi’ olarak duyuruldu.

İran resmi devlet ajansı İRNA haberinde, “Devrim Muhafızları’nın Suriye’deki en deneyimli danışmanlarından biri olan General Razi Musavi, birkaç saat önce Siyonist rejimin Şam’ın güneyindeki Seyyide Zeynep bölgesine düzenlediği saldırıda öldürüldü” ifadelerine yer verdi.

İran devlet televizyonu da normal haber yayınını keserek Razi Musavi’nin öldürüldüğünü duyurdu ve Musavi’yi Devrim Muhafızları’nın Suriye’deki en eski danışmanlarından biri olarak tanımladı.

İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, Musavi’nin suikast sonucu öldürülmesinin İsrail’in zayıflığının bir göstergesi olduğunu söyledi. İran medyası, Reisi’nin “Bu saldırı, Siyonist rejimin bölgedeki umutsuzluğu ve zayıflığının göstergesi; bunun bedelini mutlaka ödeyecekler” dediğini bildirdi.

İran Devrim Muhafızları’nın açıklamasında da, İsrail’in tuğgeneral rütbesi sahibi Musavi’yi öldürmenin bedelini ödeyeceği kaydedildi. Devrim Muhafızları, devlet televizyonunda okunan açıklamada, “Hiç şüphesiz, gaspçı ve acımasız Siyonist rejim bu suçun bedelini ödeyecek” ifadesini kullandı.

Axios haber sitesi, İsrailli bir yetkiliye dayandırdığı haberinde, İsrail ordusunun, Tahran’ın saldırıya vereceği olası bir cevaba hazırlandığını duyurdu. Ancak İsrail, Suriye ve Lübnan gibi ülkelerde gerçekleştirdiği İran’la bağlantılı saldırılara ilişkin herhangi bir değerlendirme yapmıyor.

İran, Suriye’de hükümeti desteklemek amacıyla Irak, Afganistan ve Pakistan’da binlerce Şii milisi eğitmeleri ve örgütlemeleri için yüzlerce Devrim Muhafızı’nı “danışman” gönderiyor. Lübnan Hizbullahı da Suriye’deki İranlı ordu komutanlarıyla yakın işbirliği yapıyor.

Paylaşın

İran, Yasaklara Uymayan Kadınları ‘Mobil Mahkemelerde’ Yargılamaya Hazırlanıyor

İran İslam Cumhuriyeti, yasaklara uymayan kadınları anında yargılayıp derhal cezaevine göndermek için, “kamusal alanlarda kuracağı mobil mahkemelerde” yargılama hazırlıkları yapıyor.

Okullarda da kadın öğrenciler, Eğitim Bakanlığı’nın yaptırımlarına maruz kalabilecek, sanal medyada tesettürsüz görsel içerikleri paylaşan “ünlüler” de 10 yıla kadar hapis cezasıyla yargılanabilecek.

İran İçişleri Bakanı Ahmet Vahidi, “İffet Yasası” Meclis gündemine gelmezden aylar önce kamusal alanda başlarını örtmeyen kadınları baskılayacak bir dizi yönetmeliğe de onay verdi. Bu yönetmelikler İran Devrim Muhafızları, istihbarat birimleri, polis ve askere yeni yetkiler tanıyor.

İran İslam Cumhuriyeti, tesettür emirlerine boyun eğmeyen kadınlar için seyyar düzmece mahkeme uygulamasına geçiyor. Buna göre, alışveriş merkezleri ve benzeri kamusal alanlarda başörtüsü takma kuralına aykırı davranan kadınları anında yargılayıp derhal cezaevine göndermek üzere “mobil mahkemeler” kurulabilecek.

Mezopotamya Ajansı’nın BBC Farsî’nin eriştiği  “gizli belgeler”den aktardığına göre, kadınların “kamusal alanlardaki mobil mahkemelerde” yargılanması hazırlıkları yapılıyor.

Nisan ve Mayıs 2023 tarihli belgelerde, İran yargısının kıyafet kurallarına uymayan kadınlar için alışveriş merkezleri gibi kamusal alanlarda “mobil mahkemeler” kurabileceğinden söz ediliyor.  Okullarda da kadın öğrenciler, Eğitim Bakanlığı’nın yaptırımlarına maruz kalabilecek, sanal medyada tesettürsüz görsel içerikleri paylaşan “ünlüler” de 10 yıla kadar hapis cezasıyla yargılanabilecek.

İran İslam Cumhuriyeti’nden konuyla ilgili bir yorum gelmezken, belgelerin bazılarını yayımlayan bir İran gazetesine karşı “çok gizli belgeleri açıklama” suçlamasıyla soruşturma açıldı. Gizli belgelerde sözü geçen düzenlemelerden bazıları “Tesettür ve İffet Yasası’na” dahil edilmek üzere. İran yasama organı İslamî Şûra Meclisi’nce Eylül’de onaylanan bu hükümler halen İran Anayasa Koruma Komitesi’nin onayını bekliyor. Komite yasayı kabul eder etmez yeni kurallar uygulamaya girecek.

Medyaya sızan belgelere göre İran İçişleri Bakanı Ahmet Vahidi, “İffet Yasası” Meclis gündemine gelmezden aylar önce kamusal alanda başlarını örtmeyen kadınları baskılayacak bir dizi yönetmeliğe de onay verdi. Bu yönetmelikler İran Devrim Muhafızları, istihbarat birimleri, polis ve askere yeni yetkiler tanıyor.

Buna göre: Polis, Eğitim Bakanlığı’nın gerekli yaptırımları uygulayabilmesi için başlarını açan kadın öğrencileri belgeleyecek.

Sanal medyada başlarını örtmeyen veya başörtüsü kullanmamaya teşvik eden ünlüler ve influencerlar “yozlaşmaya teşvikten” 10 yıla kadar hapis cezası alabilecek. Yetkililer bu kişilerin evlerine girerek, elektronik cihazlarına el koyabilecek.

Başörtüsü kurallarına uymayan işyerleri, yetkililer tarafından mühürlenebilecek veya kapatılabilecek. İşyerlerinin başörtüsü kurallarına uymayan kadın müşterilerine hizmet vermemesi, işyerini terk etmeye zorlaması veya kolluk kuvvetlerini çağırması bekleniyor.

Özellikle okullar ve üniversitelerin yakınlarında bulunan ve geçen yılki protestolarda oynadıkları roller yüzünden “günah yuvası” olarak görülen kafeler kapatılacak.

Başörtüsü takmamaya direnen kadınlara “yozlaşmaya teşvik” suçlaması yöneltilebilecek.

Saçı açık kadınları taşıyan motosikletlerin tespit edilebilmesi için ulusal bir motosiklet plaka veri merkezi kurulacak.

İşyerlerinde kadın çalışanların saçlarını açmasına izin veren şirketler tespit edilecek.

Bu belgelerde yer alan uygulamalardan kafelerin kapatılması ve saçı açık kadınları taşıyan araçların tespit edilmesi gibi önlemler çoktan uygulamaya geçti. Belgelere göre, emniyet müdürlüklerinden “başlarını örtmeyen kadınları tespit etme ve uyarma” görevi için yeterince insan kaynağı tahsis etmeleri istendi.

Paylaşın

İran, Mossad Adına Casusluk Yaptığı Gerekçesiyle Bir Kişiyi İdam Etti

İran, İsrail’in istihbarat teşkilatı Mossad adına casusluk yapmakla suçladığı bir kişiyi idam etti. İdam edilen kişinin kimliği, ne zaman ve nerede tutuklanıp yargılandığı açıklanmadı.

İnfazın ise İran’ın güneydoğusundaki Sistan – Belucistan eyaletindeki Zahedan kentinde gerçekleştirildiği bildirildi.

İran’da geçtiğimiz ay, insansız hava araçları kullanarak saldırı planladıkları iddiasıyla üç kişi Mossad ajanı oldukları iddiasıyla göz altına alınmıştı. İran istihbaratı, ağustos ayında da bir Mossad hücresini ortadan kaldırdığını bildirmişti.

İran yargısının haber ajansı Mizan’ın bildirdiğine göre, İsrail istihbarat servisi Mossad için çalışan bir istihbarat görevlisi cumartesi günü İran’ın güneydoğusundaki Sistan-Belucistan eyaletinde idam edildi.

Mizan’ın haberinde “Bu kişi yabancı servislerle, özellikle de Mossad ile iletişim kurmuş, gizli bilgiler toplamış ve ortaklarının da katılımıyla Mossad da dahil olmak üzere yabancı servislere belge sağlamıştır” denildi.

Haberde ismi açıklanmayan ajanın gizli bilgileri “İslam Cumhuriyeti karşıtı grup ve örgütlere propaganda yapmak” amacıyla bir “Mossad görevlisine” teslim ettiği ifade edildi, ancak teslimatın nerede yapıldığına dair bilgi verilmedi.

Eyaletteki Zahedan hapishanesinde gerçekleşen infaz, Beluç militanlarının Rask kentindeki bir polis karakoluna saldırarak 11 güvenlik görevlisini öldürdüğü olaydan bir gün sonra gerçekleşti.

Afganistan ve Pakistan sınırındaki yoksul Sistan-Belucistan eyaleti uzun zamandır sıklıkla güvenlik güçleri ile Sünni militanlar arasında çatışmalara sahne oluyor. Ülke genelinde Şii nüfus çoğunlukta iken, eyaletin nüfusu ağırlıklı olarak Sünni Müslümanlardan oluşuyor.

Paylaşın

“İsrail, Gazze’de Günde 15 Tank Kaybediyor” İddiası

İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarında 45. gün geride kalırken İran İslam Devrim Muhafızları Ordusu komutanı Hüseyin Selâmi, İsrail’in Gazze’de her gün en az 15 tank ve çok sayıda zırhlı araç kaybettiğini iddia etti.

Haber Merkezi / Hüseyin Selâmi, İsrail’in Filistin direniş güçlerinin yıpratma ve saldırılarına maruz kaldğını ve İsrail2in her gün çok sayıda askerini kaybettiğini sözlerine ekledi. İsrail’in ahlak testinde de başarısız olduğunu kaydeden Hüseyin Selâmi, bu savaşta Filistinlilerin galip geleceğini öne sürdü.

Gazze’de can kaybı 13 bini aştı

Öte yandan Gazze’de İsrail saldırıları sonucu hayatını kaybedenlerin sayısı 13 bini aştı. Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı, hayatını kaybedenlerden 5 bin 500’ünün çocuk, 3 bin 500’ünün kadın olduğunu belirtti.

Bakanlık, 30 binden fazla yaralının olduğu, yaralıların yüzde 75’inin kadınlar ve çocuklar oluşturduğunu vurguladı. Bakanlık ayrıca, 6.000’den fazla kişinin de kayıp olduğu bildirildi.

Birleşmiş Milletler İnsani  Yardım Ofisi (OCHA), Gazze’deki mevcut insani durumu belirten kısa bir rapor yayınladı. OCHA, Gazze’deki tüm konutların en az yüzde 45’inin yıkıldığını veya hasar gördüğünü açıkladı.

Ateşkes çalışmaları

Katar Dışişleri Bakanı Al Sani, Avrupa Birliği Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell ile başkent Doha’da basın toplantısı düzenledi. AB yetkilisi Borrell ile Gazze’de ateşkesin sağlanmasını ele aldıklarını belirten Al Sani, görüşmede ayrıca “Gazze’de gerçekleşen soykırım, aç bırakma ve zorla yerinden etme” gibi uygulamaları da görüştüklerini söyledi.

Savaşın durmasının yardımların girişi için insani koridorların açılmasının önemine işaret eden Al Sani, “Önceliklerimizin başında, derhal ateşkes, Gazze Şeridi’ne yönelik tüm intikam ve ayrım gözetmeyen saldırılar, soykırım, açlık ve zorla yerinden etme uygulamalarının sona ermesi ve Gazze’ye uzun yıllardır uygulanan haksız kuşatmanın son bulmasıdır.” dedi.

Hamas ile İsrail arasındaki esir takasının yakında olacağına işaret eden Al Sani, “Hamas ile İsrail arasında bir esir takası için önümüzde sadece küçük zorluklar kaldı.” diye konuştu.

Al Sani, Gazze’ye uygulanan ablukanın kırılması ve burada tutulan İsrailli rehineler konusunu da ele aldıklarını aktararak, uluslararası topluma İsrail’in Gazze’de işlediği katliamlara karşı bir duruş sergileme çağrısı yaptı.

İsrail ordusunun abluka altında tuttuğu Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarını yaklaşık bir buçuk aydır sürdürdüğünü vurgulayan Al Sani, uluslararası toplumun durdurmaktan aciz kaldığı söz konusu saldırıların Gazze’de yol açtığı insani, ahlaki ve hukuki felaketin büyümeye devam ettiğine dikkati çekti.

Filistin Yönetimi, Suudi Arabistan, Mısır, Endonezya ve Ürdün dışişleri bakanlarından oluşan bir heyeti Pekin’de ağırlayan Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, “Orta Doğu’da barışı mümkün olan en kısa sürede yeniden tesis etmek için birlikte çalışalım. Uluslararası toplum acilen harekete geçmeli ve bu trajedinin yayılmasını önlemek için etkili tedbirler almalı” dedi.

Pekin’in “Arap ve Müslüman ülkelerin iyi bir dostu ve kardeşi” olduğunu belirten Yi, aralarında İslam İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreteri’nin de bulunduğu delegelere “Gazze’de insani bir felaket yaşanıyor. Gazze’deki durum dünyadaki tüm ülkeleri etkilemekte, insanlığın doğru ve yanlış anlayışını sorgulamaktadır” diye konuştu.

Yi, “Arap ve Müslüman ülkelerin meşru haklarını ve çıkarlarını her zaman kararlılıkla savunduk ve Filistin halkının meşru ulusal haklarını ve çıkarlarını geri kazanma çabalarını her zaman kararlılıkla destekledik. Çin bu ihtilafta adalet ve hakkaniyetin yanında yer almaktadır.” ifadelerini kullandı.

Paylaşın

İran, Gazze’deki Savaşın Genişleyebileceği Uyarısını Yineledi

İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emirabdullahiyan, Siyonist rejimin bölgeye yönelik saldırganlığını durdurmaması halinde Gazze’deki savaşın genişleyebileceği konusunda bir kez daha uyardı.

Birleşik Krallık merkezli uluslarasası ekonomi gazetesi The Financial Times’a konuşan Hüseyin Emirabdullahiyan, “İran savaşın yayılmasını istemiyor ancak ABD ve İsrail’in bölgede benimsediği yaklaşım, Gazze halkına karşı işlenen suçlar ve Batı Şeria’daki durum durdurulmazsa her ihtimal değerlendirilebilir ve daha geniş bir çatışma kaçınılmaz olabilir” dedi ve ekledi: Savaş zaten bölgede genişledi.

“Şifa Hastanesi ‘ölüm bölgesi'”

Öte yandan Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Gazze’deki Şifa Hastanesi’ni “ölüm bölgesi” olarak tanımladı. DSÖ liderliğindeki Birleşmiş Milletler (BM) ekibi, İsrail ordusu tarafından işgal edilip tahliye edildikten sonra hastanede bir saat boyunca incelemelerde bulundu.

Ekip, bombardıman ve silah ateşine dair kanıtlar gördüklerini ve hastanenin girişinde 80 kişinin kalıntılarının bulunduğu belirtilen bir toplu mezar gözlemlediklerini söyledi.

İsrail ordusunun birkaç gün önce baskın düzenleyip arama yaptığı hastaneden dün yüzlerce kişinin yürüyerek çıktığını gösteren görüntüler yayınlanmıştı. İsrail ordusu son günlerde “Hamas’ı hedef alan operasyon” olarak tanımladığı harekat kapsamında hastaneye baskınlar düzenledi; ancak Hamas’ın hastane altındaki tünelleri merkez olarak kullandığı iddiasını destekleyecek somut kanıtlar sunmadı.

İsrail, operasyonlarını genişletti

Ayrıca İsrail ordusu, Gazze’nin kuzeyindeki operasyonlarını genişlettiğini duyurdu. Ordu, “Askerlerimiz son 24 saatte Zaytun ve Cibaliye bölgelerinde faaliyetler gerçekleştirdi ve bilinçli olarak sivil bölgelerden kendilerine patlayıcı fırlatan teröristlerle karşılaştı” açıklamasında bulundu.

İsrail ordusu, “Bu süreçte bazı Hamas mensuplarını etkisiz hale getirdik ve çok sayıda terörist altyapısını hedef aldık” dedi.

ABD ve İsrail ateşkes iddialarını yalanladı

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve ABD’li üst düzey yetkililer Washington Post’un Hamas ile kısa süreli bir ateşkes konusunda anlaştığı iddialarını yalanladı.

Washington Post konuya yakın kaynaklara dayandırdığı haberinde İsrail, ABD ve Hamas’ın beş günlük ateşkes karşılığında Gazze’de rehin tutulan kadın ve çocukları serbest bırakılmasını öngören bir anlaşma taslağı üzerinde uzlaştığını haberleştirmişti.

Bu bilgiyi şimdilik yalanlayan Başbakan Netanyahu iddialarla ilgili yaptığı açıklamada, “Şu hususu açıklığa kavuşturmak isterim: Şu ana kadar herhangi bir anlaşma yapılmamıştır. Ancak size şu sözü vermek istiyorum: Bir şey olduğunda size haber vereceğiz.”

Aynı yönde bir açıklamada bulunan bir Beyaz Saray sözcüsü de İsrail ve Hamas’ın geçici ateşkes konusunda henüz bir anlaşmaya varmadığını, ancak ABD’nin anlaşma için çalışmaya devam ettiğini vurguladı.

Washington Post cumartesi günü 6 sayfalık anlaşma taslağını yayınlamış, rehinelerin serbest bırakılmasının birkaç gün içinde başlayabileceğini ileri sürmüştü. Habere göre anlaşma uyarınca tüm taraflar en az 5 gün süreyle çatışmaları durduracak ve Hamas’ın elindeki toplam 240 rehineden en az 50’si her 24 saatte bir grup halinde serbest bırakılacak.

Paylaşın

ABD, Suriye’nin Doğusunda İran’a Yakın Grupları Vurdu

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), Irak ve Suriye’de ABD personeline yönelik devam eden saldırılara karşı Suriye’nin doğusunda İran Devrimi Muhafızları Ordusu (IRGC) ve ona yakın gruplarca kullanılan tesislere hava saldırıları düzenlendiğini teyit etti.

ABD, 26 Ekim’den bu yana bölgeye bugünküyle birlikte üç hava saldırısı düzenledi. ABD’nin IŞİD (Irak ve Şam İslam Devleti) ile mücadele kapsamında Suriye’de 900, Irak’ta ise 2 bin 500 civarında askeri bulunuyor.

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM), Suriye’de İran’a yakın gruplara hava saldırıları düzenledi.

CENTCOM, X sosyal medya platformundan yaptığı açıklamada, ABD Merkez Kuvvetler Komutanı General Michael Erik Kurilla, hava saldırılarının İran Devrimi Muhafızları Ordusu (IRGC) ve ona yakın grupların kullandığı Suriye’nin Ebu Kemal ve Mayadin kentleri civarındaki tesislere yapıldığını kaydetti. Açıklamada, “ABD kendisini, personelini ve çıkarlarını savunmaya devam edecektir.” ifadesi yer aldı.

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) da, Irak ve Suriye’de ABD personeline yönelik devam eden saldırılara karşı Suriye’nin doğusunda IRGC’ye ve ona yakın gruplarca kullanılan tesislere hava saldırıları düzenlendiğini teyit etti. Açıklamada, vurulan hedeflerden birinin eğitim tesisi, diğerinin de sığınak olduğu kaydedildi.

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin ise yaptığı ayrı bir açıklamada Başkan Joe Biden’ın verdiği talimat doğrultusunda saldırının gerçekleştiğini duyurdu. Açıklamada, “ABD Başkanı için ABD personelinin güvenliğinden daha önemli bir öncelik bulunmuyor, bugünkü eylem ABD’nin bölgede kendisini, personelini ve çıkarlarını savunacağını açıkça göstermek için gerçekleştirildi.” denildi.

İsrail ve Hamas arasında başlayan savaşın ardından Irak ve Suriye’de ABD ordusuna yönelik roket ve İHA saldırılarından sonra ABD, 26 Ekim’den bu yana bölgeye bugünküyle birlikte üç hava saldırısı düzenledi.

ABD’nin IŞİD (Irak ve Şam İslam Devleti) ile mücadele kapsamında Suriye’de 900, Irak’ta ise 2 bin 500 civarında askeri bulunuyor.

İngiltere merkezli Suriye İnsan Hakları İzleme Örgütü (SOHR), bu saldırılarda sekiz İran destekli milisin öldürüldüğünü açıkladı. Açıklamada, çoğunun Suriye vatandaşı olmadığı belirtildi.

SOHR İran destekli milis gruplarının gece boyunca Conoco doğal gaz sahası ve Al-Omar petrol yatağındaki ABD üslerine füze attığını da ifade etti.

Paylaşın

İran Dışişleri Bakanı Abdullahiyan: Hamas Rehineleri Serbest Bırakmaya Hazır

İsrail’in abluka altında tuttuğu Gazze Şeridi’ne yönelik yoğun saldırıları, 21. gününde de devam ederken, İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan BM’deki konuşmasında Hamas’ın rehineleri serbest bırakmaya hazır olduğunu açıkladı.

Haber Merkezi / Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail saldırıları sonucu hayatını kaybeden insan sayısının 7 binin üzerine çıktığını açıkladı. Bakanlık, yaşamını yitirenlerden 2 bin 900’ünün çocuk olduğunu duyurdu. Bakanlığın yaptığı açıklamaya göre, son 24 saatte 500’den fazla kişi öldü. İsrail ise 7 Ekim saldırılarında bin 400 kişinin hayatını kaybettiğini, 200’den fazla kişinin de Hamas tarafından rehin tutulduğunu söyledi.

İsrail’in 7 Ekim’den bu yana yoğun bombardıman altında tuttuğu Gazze Şeridi’nde, şu ana kadar 190 bin konut kısmi zarar görürken, 29 bin konut da tamamen yıkıldı. Gazze’deki hükümete göre, saldırılarda ayrıca 79 hükümet binası, 38 cami, 3 kilise ve 189 okul bombalandı. Okullardan 25’i hizmet dışı kaldı.

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nda Filistinli sivillerin durumunun ele alındığı oturumda konuşma yapan İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, Hamas’ın İsrail’e saldırı düzenlediği 7 Ekim’den bu yana rehin tuttuğu 224 kişi ile ilgiliaçıklama yaptı.

Konuşmasında Hamas’ın İran’a sivil rehineleri serbest bırakmaya hazır olduğunu açıkladığını ifade eden Bakan, bunun gerçekleşmesi için dünyanın İsrail’e Filistinli mahkumların serbest bırakılması için baskı yapması gerektiğini ifade etti. Bakan, “İran İslam Cumhuriyeti, Katar ve Türkiye ile birlikte bu önemli insani çabada kendi rolünü oynamaya hazır. Elbette, cezaevlerindeki 6 bin Filistinlinin serbest bırakılması başka bir gereklilik ve uluslararası toplumun bir sorumluluğudur” dedi.

Rus resmi haber ajansı Tass’ın haberine göre, İran Dışişleri Bakanı konuşmasında Hamas’la ciddi görüşmeler yürüttüklerini belirterek, “Bu görüşmeler hareketin (Hamas) sivil rehineleri serbest bırakmaya hazır olduğunu gösterdi; ancak dünyanın İsrail cezaevlerinde tutulan 6 bin Filistinlinin serbest bırakılmasına destek vermesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.

İranlı Bakan, BM’deki konuşmasında ABD’ye de gözdağı verdi. İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının sona ermemesi halinde, ABD’nin bu “yangından kurtulamayacağını” söyleyen İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, “Şu anda Filistin’de bir soykırımı yöneten ABD’li devlet adamlarına açıkça söylüyorum; savaşın bölgeye yayılmasını hoş karşılamayız. Ancak Gazze’deki soykırım devam ederse bu yangından kaçışları olmaz” dedi.

Gazze’de hayatını kaybedenlerin yüzde 40’ı çocuk

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), 7 Ekim’den bu yana Gazze’de 7 bin 28 kişinin hayatını kaybettiğini, bunların yüzde 40’ından fazlasının çocuk olduğunu söyledi. Açıklamasını Gazze’de Hamas kontrolündeki sağlık bakanlığından alınan verilere dayandıran DSÖ, öldürülen kişilerle ilgili önemli ayrıntılar görüldüğünü paylaştı.

DSÖ ayrıca 18 bin 482 kişinin yaralandığını, bunların da önemli bir kısmının çocuk olduğunu belirtti. Bölgedeki 35 hastanenin 23’ünün kısmen çalışmaya devam ettiği, diğer hastanelerin ve sağlık ocaklarının kapanmak zorunda kaldığı aktarıldı.

DSÖ, Gazze’de bin kişinin diyalize ihtiyaç duyduğunu, 30 prematüre bebeğin kuvözde olduğunu ve 2 bin kanser hastasının acil tedaviye ihtiyacı olduğunu söyledi. Ancak hastane jeneratörlerini çalıştıracak yakıt olmadan bu tedavileri sağlamak imkansız.

Birleşmiş Milletler’e bağlı Dünya Gıda Programı (WFP) temsilcisi Samer Abdeljaber bugün yaptığı açıklamada “ciddi yakıt kıtlığının” Gazze’de binlerce yerinden edilmiş aileye acil gıda yardımı hizmetlerini durma noktasına getirebileceğini söyledi.

Abdeljaber, “Anlaşmalı olduğumuz fırınlardan yalnızca ikisinin şu anda ekmek üretmek için yeterli yakıtı var ve yarın hiç yakıtları kalmayabilir” dedi ve şöyle devam etti: Bu, günlük ekmek dağıtımına güvenen binlerce aile için korkunç bir darbe olacak.

WFP, şimdiye kadar geçici yaşam alanlarında kalan 200 bin kişiye günlük ekmek dağıttığını, ancak yakıt yetersizliği nedeniyle bu sayının Çarşamba günü 150 bine düştüğünü söyledi. WFP ayrıca, “hasarlı yollar, güvenlik endişeleri ve yakıt sıkıntısı nedeniyle” yeniden stok yapamadıkları için “Gazze’deki dükkanlarda temel gıda maddelerinin hızla tükendiğini” belirtti.

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksel Komiserliği Sözcüsü Ravina Shamdasani, “Savaş suçlarının işlenmesinden endişe duyuyoruz. Hamas’ın korkunç saldırılarına karşılık olarak Gazzelilerin topluca cezalandırılmasından endişeliyiz ki bu da savaş suçu anlamına gelmektedir” dedi.

Shamdasani, İsrail ablukası altındaki Gazze Şeridi’nde yaşayan iki milyondan fazla insanı elektrik ve yakıttan mahrum bırakmanın toplu cezalandırma olduğunu vurgulayarak buna derhal son verilmesi çağrısı yaptı. Sözcü, sivillerin kaçırılmasının da bir savaş suçu olduğunu belirtti.

Birleşmiş Milletler (BM) Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı (UNRWA), Gazze’ye acil olarak yakıt ikmal edilmesi gerektiğini, aksi halde yardım faaliyetlerini önemli ölçüde azaltmak, hatta yer yer durdurmak zorunda kalacaklarını açıkladı.

UNRWA Cuma günü yaptığı açıklamada da, abluka nedeniyle çok daha fazla insanın öleceği uyarısında bulundu. UNRWA Genel Komiseri Philippe Lazzarini, “Biz konuşurken Gazze’de insanlar ölüyor, sadece bombalar ve saldırılar nedeniyle ölmüyorlar. Gazze Şeridi’ne uygulanan ablukanın sonuçları nedeniyle yakında çok daha fazlası ölecek” dedi.

“Temel hizmetler çöküyor, ilaç, gıda ve su tükeniyor, Gazze sokakları kanalizasyon sularıyla dolup taşmaya başladı” ifadelerini kullanan Lazzarini, Gazze’ye daha fazla yardımın derhal girmesine izin verilmesi çağrısında bulundu.

Paylaşın

ABD, Suriye’de İran Devrim Muhafızları’nı Vurdu

ABD, Suriye’nin doğusunda, İran Devrim Muhafızları ve İran destekli gruplar tarafından kullanılan tesisleri vurdu. 17-26 Ekim tarihleri arasında ABD ve koalisyon güçlerinin Irak’ta en az 12, Suriye’de 4 kez dronlar ve roketlerle saldırıya uğramıştı.

Konuya ilişkin ABD Savunma Bakanlığı’ndan (Pentagon) yapılan açıklamada, “Başkan Joe Biden’ın talimatıyla ABD askeri güçleri Suriye’nin doğusunda İran Devrim Muhafızları ve bağlı gruplar tarafından kullanılan iki tesise meşru müdafaa saldırısı düzenledi” denildi.

İsrail ordusunun Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları üçüncü haftasını geride bırakırken, Irak ve Suriye sahasında ABD güçlerine yönelik saldırılar da artıyor.

Irak’taki İran destekli grupların çatı örgütü “Irak’taki İslami Direniş” (El-Mukavemet’ul İslamiyye fi Irak), Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin (IKBY) başkenti Erbil’de dün (26 Ekim) ABD güçlerine 2 drone ile hava saldırısı düzenledi.

Rojnews’in haberine göre Irak’taki İslami Direniş’ten yapılan açıklamada, ABD güçlerine dronlarla yapılan her iki saldırının da amacına ulaştığı belirtildi.

Pentagon’dan açıklama

ABD ordusu da Suriye’nin doğusunda, İran Devrim Muhafızları ve İran destekli gruplar tarafından kullanılan tesisleri vurdu.

Pentagon’dan yapılan açıklamada, “Başkan Joe Biden’ın talimatıyla ABD askeri güçleri Suriye’nin doğusunda İran Devrim Muhafızları ve bağlı gruplar tarafından kullanılan iki tesise meşru müdafaa saldırısı düzenledi” denildi.

İran destekli milis gruplar tarafından Irak ve Suriye’deki ABD personeline yönelik 17 Ekim’den devam eden saldırılarda bir ABD vatandaşı müteahhitin sığındığı yerde kalp krizi geçirerek hayatını kaybettiği, 21 ABD personelinin de hafif yaralandığı belirtildi.

Savunma Bakanlığı Sözcüsü Patrick Ryder, Irak ve Suriye’de ABD ile koalisyon güçlerine yönelik 17-26 Ekim tarihleri arasında toplam 16 saldırı düzenlendiğini açıkladı.

Sözcü Ryder, 17-26 Ekim tarihleri arasında ABD ve koalisyon güçlerinin Irak’ta en az 12, Suriye’de 4 kez dronlar ve roketlerle saldırıya uğradığını söyledi.

Paylaşın

İran’dan İsrail’e Gazze’ye “Kara Harekatı” Uyarısı

Filistin – İsrail savaşında çatışmalar 20. gününde de devam ederken, İran Devrim Muhafızları Ordusu’nun komutanı Tümgeneral Hüseyin Selami, İsrail’i Gazze Şeridi’ne kara operasyonu konusunda uyardı.

Haber Merkezi / Hüseyin Selami, açıklamasında, Hamas’ın gerçekleştirdiği Aksa Tufanı operasyonuyla tüm sömürgeci güçlerin ezildiğini söyledi. Salami, ABD’nin İsrail’e desteğine de değinerek, ABD’nin Müslüman dünyasına karşı düşmanlık yaptığını ve bu düşmanlığın her geçen gün arttığını ifade etti.

Bu arada İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nasır Kenani, İsrail’in Gazze ve işgal altındaki Batı Şeria’daki suçlarından ABD’yi sorumlu tuttu. Kenani,, İran’ın en büyük önceliğinin İsrail’in Gazze’deki bombardımanına son verilmesi olduğunu söyledi.

Nasır Kenani, “İsrail rejiminin Filistin ulusuna karşı başlattığı eşitsiz bir mücadeleye tanık oluyoruz” diye ekledi.

İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney’de, dün yaptığı açıklamada, ABD’nin İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik devam eden saldırıları ve Filistinlilere karşı işlediği suçlarda ‘kesin suç ortağı’ olduğunu söylemişti.

Gazze’de can kaybı 7 bini aştı

Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail saldırıları sonucu hayatını kaybeden insan sayısının 7 binin üzerine çıktığını açıkladı.

Bakanlık, yaşamını yitirenlerden 2 bin 900’ünün çocuk olduğunu duyurdu. Bakanlığın yaptığı açıklamaya göre, son 24 saatte 500’den fazla kişi öldü.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Gazze’ye girmek için Mısır’da hazır bekleyen tıbbi malzemelerin listesini yayınladı. Bu malzemeler şunları içeriyor: 3,700 hasta için cerrahi ekipman, 110.000 kişi için temel sağlık hizmetleri, Kronik hastalığı olan 20.000 hasta için tıbbi ekipman.

DSÖ, bölgenin “zor durumdaki sağlık sistemini” destekleyebilmek için “Gazze’ye ve Gazze’den geçişe derhal ve kesintisiz erişim” çağrısında bulunuyor.

Son günlerde Refah sınır kapısından onlarca yardım TIR’ının Gazze’ye girmesine izin verildi; ancak Birleşmiş Milletler (BM) günde en az 100 TIR’a ihtiyaç olduğunu söylüyor.

Paylaşın

İran’dan ABD Ve İsrail’e Uyarı

İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, bölgenin bir “barut fıçısına” dönüştüğünü ve İsrail ile destekçilerinin herhangi bir yanlış hesaplamasının kendileri için “ağır ve acı” sonuçlara yol açabileceği konusunda uyardı.

Haber Merkezi / İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, Tahran’da Güney Afrika Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Naledi Pandor ile ortak basın toplantısı düzenledi.

Basın toplantısında Filistin – İsrail savaşına değinen Abdullahiyan, bölgenin bir “barut fıçısına” dönüştüğünü ve İsrail ile destekçilerinin herhangi bir yanlış hesaplamasının kendileri için “ağır ve acı” sonuçlara yol açabileceği konusunda uyardı.

İran Dışişleri Bakanı Abdullahiyan, konuşmasının devamında, “ABD ve İsrail rejimi insanlığa karşı işlediği suçlara derhal son vermezse her an her şey olabilir ve bölge kontrolden çıkabilir” ifadelerini kullandı.

Gazze’deki kara harekatı 3 ay sürebilir

Öte yandan İsrail savunma Bakanı Galant, Gazze sınırı yakınlarında Hava Kuvvetleri Harekat Komutanlığı toplantısında açıklamalarda bulundu.

Galant’ın burada, “İsrail ordusunu durdurabilecek hiçbir şey yok. Manevranın (İsrail’in Gazze saldırılarına verdiği isim) operasyonel yönü, hava kabiliyeti ve kara harekatından oluşuyor. Gazze’deki kara harekatı, oradaki son savaş olmalı çünkü sonrasında Hamas olmayacak. Bu, bir ay, 2 ay, 3 ay sürebilir ama sonunda orada Hamas kalmayacak” ifadelerini kullandı.

İsrail ordusu Hamas’a karşı savaşta İsrail tarafında ağır kayıplar yaşanacağından yola çıkıyor. İsrail Ordu Sözcüsü Yarbay Jonathan Conricus ABD’deki Fox televizyonuna yaptığı açıklamada stratejilerinin bir sonraki aşamasını “Hamas’ın zayıflatılması” olarak açıkladı. Ancak Conricus Hamas’ın savaşa hazırlandığını ve ilk aşamada İsrail’e ağır kayıp verdirmeyi hedeflediğini tahmin ettiklerini aktardı.

ABD’den üstü kapalı tehdit

Amerika Birleşik Devletleri Savunma Bakanı Lloyd Austin, Orta Doğu’da İsrail ile Hamas arasındaki çatışmayı ‘genişletmeye’ kalkışacak herhangi bir ‘örgüt veya ülkeye’ karşı askeri eylemde bulunmakta ‘tereddüt etmeyeceklerini’ söyledi.

Bölgeye iki savaş gemisi gönderdikten sonra hava savunma sistemleri de nakledeceğini duyuran Pentagon, İsrail-Hamas savaşının genişletilmesine müdahil olacağını duyurdu.

ABC News’te pazar günü konuşan Savunma Bakanı Lloyd Austin, “Çatışmayı genişletmek isteyenlere tavsiyemiz yapmayın. Kendimizi savunma hakkımızı koruyoruz ve buna göre hareket etmekten çekinmeyeceğiz.” dedi.

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, ABD’nin, İsrail-Hamas savaşının tırmanması halinde Orta Doğu’daki Amerikan güçlerini ve personellerini korumaya hazır olduklarını bildirdi.

NBC televizyon kanalının “Meet the Press” adlı programına katılan Blinken, ABD’nin İsrail-Filistin çatışmasının, “İran’ın müdahalesiyle tırmanmasını beklediğini” belirterek, Biden yönetiminin, bölgedeki ABD personeli ya da silahlı kuvvetlerinin “herhangi bir düşmanca eylemin hedefi olması halinde karşılık vermeye hazır olduğunu” vurguladı.

İranlı yetkililerin, bölgedeki ABD güçlerine ve personellerine yönelik saldırılarını artırmasını beklediklerini aktaran Blinken, bu kişilerin güvenliklerini sağlamak ve “gerektiğinde kararlı şekilde karşılık verebilmek” için gerekli adımların atıldığını dile getirdi.

Paylaşın