Irak’taki ABD Askeri Üssüne Roketli Saldırı

Irak’ın batısında ABD ve diğer uluslararası askeri güçlerin yer aldığı Ayn el-Esad Hava Üssü’ne roketli saldırı düzenlendiği bildirildi. Saldırıda 4 Katyuşa roketinin kullanıldığı belirtildi.

Haber Merkezi / Saldırının üs içinde maddi veya insan kaybına neden olup olmadığı henüz netlik kazanmadı.

Saldırıyı Irak’taki İslami Direniş örgütü üslendi. Saldırıya ilişkin İslami Direniş”ten yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Irak’taki İslami Direniş Mücahidleri, Deyrizor’un kuzey kırsalındaki Koniko gaz sahasındaki Amerikan işgal üssünü füzelerle hedef aldı ve bu füze hedeflerini doğrudan vurdu.”

Son dönemde hem Irak hem de Suriye’deki Amerikan üsleri füze ve insansız hava araçlarıyla hedef alınıyor. Irak’ta yaklaşık 2 bin 500 ABD askeri bulunuyor.

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) geçen perşembe günü yaptığı açıklamada, ekim ayı başından bu yana Amerikan kuvvetleri ve uluslararası koalisyon güçlerinin Irak ve Suriye’de en az 16 saldırıya maruz kaldığını açıklamıştı.

ABD, İran’ı saldırıların arkasında olmakla suçlamıştı.

Paylaşın

Suriye’deki ABD Askeri Üssü Füzelerle Hedef Alındı

Kuzeydoğu Suriye’deki Rumaylan petrol sahası yakınında yer alan Amerika Birleşik Devletleri’ne (ABD) ait Harab el-Cir askeri üssünün füzelerle hedef alındığı duyuruldu.

Haber Merkezi / ABD üssünün Irak sınırına yakın olduğuna dikkat çekilirken, saldırıyı Irak’taki İslami Direniş örgütü üslendi.

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) salı günü, Orta Doğu’da konuşlu ABD kuvvetlerinin geçtiğimiz hafta insansız hava araçları ve füzeler kullanılarak gerçekleştirilen 13 saldırıya maruz kaldığını duyurdu.

Pentagon Hava Kuvvetleri sözcüsü General Pat Ryder, 17-24 Ekim tarihleri ​​arasında Irak’taki Amerikan kuvvetlerine 10 kez, Suriye’deki güçlere ise aynı dönemde 3 kez saldırı düzenlendiğini söyledi.

Pentagon daha önce, Irak ve Suriye’deki Amerikan üslerine düzenlenen drone saldırıları sonucunda 20 Amerikan askerinin yaralandığını bildirmişti.

Pentagon yetkilileri, şu an için herhangi bir delil bulunmamakla birlikte, Amerikan kuvvetlerine yönelik tüm saldırıların arkasında İran’ın olduğunu ifade ediyorlar.

Paylaşın

Irak’taki ABD Askeri Üssüne İHA Ve Roketli Saldırı

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) öncülüğündeki Uluslararası Koalisyon askerlerinin bulunduğu Irak’ın Enbar vilayetindeki Ayn el-Esad hava üssüne İHA ve roketli saldırı düzenlendi. Saldırının sorumluluğunu Irak’taki İslami Direniş Örgütü üstlendi.

Haber Merkezi / İnsansız Hava Aracı (İHA) ve roketlerle hedef alınan üssün içinde çok sayıda patlama sesi duyulurken, saldırıda can kaybı olup olmadığı ise bilinmiyor. Kendilerini silahlı bir grup olarak tanıtan Irak’taki İslami Direniş Örgütü’nden yapılan açıklamada, Ayn el-Esad üssüne roket saldırısı düzenledikleri belirtildi.

Suriye’deki 2 ABD üssüne saldırı

Saldırı, 24 saatten kısa süre içinde ABD askerlerinin bulunduğu hava üslerine yönelik üçüncü saldırı oldu. ABD’nin Suriye’nin Irak ve Ürdün sınırlarına yakın El Tanf üssüne insansız hava aracıyla, Deyrizor bölgesinin kırsalında yer alan Conoco üssüne füze saldırısı düzenlendi.

Lübnan merkezli Al-Mayadeen TV’nin kaynaklara dayandırdığı haberinde, Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) Suriye’nin Irak ve Ürdün sınırlarına yakın El Tanf üssüne insansız hava aracıyla, Deyrizor bölgesinin kırsalında yer alan Conoco üssüne füze saldırısı düzenlendiğini bildirdi.

Hasar ve can kayıpları ile ilgili bilgi verilmediğini de ekleyen Lübnan televizyon kanalı, saldırının kimin tarafından gerçekleştirildiği ile ilgili herhangi bir bilgi olmadığının da altını çizdi. Hasar ve can kayıplarıyla ilgili bilgi paylaşılmazken, saldırılara ilişkin ABD tarafından resmi bir açıklama henüz yapılmadı. Suriye de saldırılara ilişkin henüz bir bilgi paylaşmadı.

Paylaşın

Irak Ve Suriye Tezkeresi 2 Yıl Daha Uzatıldı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla Meclis’e gönderilen Irak ve Suriye tezkeresi Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda kabul edildi. Tezkereye 357 vekil kabul oyu verirken, 164 vekil ise hayır oyu verdi.

Haber Merkezi / Tezkerede yer alan, “Türk Silahlı Kuvvetlerinin gerektiği takdirde sınır ötesi harekat ve müdahalede bulunmak üzere yabancı ülkelere gönderilmesi ve aynı amaçlara matuf olmak üzere yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiye’de bulunması” ifadeleri dikkat çekti.

Cumhurbaşkanına Irak ve Suriye’ye asker gönderme yetkisi veren tezkere Meclis’te görüşüldü. Görüşmelerin sonunda tezkere, 357 kabul oyuna karşılık 164 ret oyuyla kabul edildi.

Tezkereye, AK Parti, MHP, İYİ Parti, Saadet Partisi, Gelecek Partisi ve Deva Partisi evet oyu, CHP ise, “yabancı askerlerin Türkiye’de bulunmasına” ilişkin bölüm gerekçesiyle hayır oyu vereceğini açıklamıştı.

Yeşil Sol Parti ise tezkerenin bölgedeki istikrara zarar vereceği görüşünü dile getirmiş ve tezkereye hayır oyu vereceğini açıklamıştı.

Tezkerede yer alan, “Türk Silahlı Kuvvetlerinin gerektiği takdirde sınır ötesi harekat ve müdahalede bulunmak üzere yabancı ülkelere gönderilmesi ve aynı amaçlara matuf olmak üzere yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiye’de bulunması” ifadeleri dikkat çekti.

Paylaşın

Türkiye, Kuzey Irak’tan Mart Ayında Durdurduğu Petrol İthalatına Yeniden Başlıyor

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Irak-Türkiye Petrol Boru Hattı’nın bugün itibarıyla operasyona hazır hale geldiğini” belirterek “Hattı bu hafta içinde faaliyete geçireceğiz. Boru hattı faaliyete geçtikten sonra küresel petrol piyasalarına 500 bin varil petrol tedarik edilebilecek” dedi.

Türkiye, Irak hükümetinin şikayeti üzerine gerçekleşen tahkim süreci sonrası 25 Mart’ta Kuzey Irak’tan Ceyhan limanına yapılan petrol ithalatını durdurmuştu.

Irak’ın Türkiye’yi uluslararası tahkime vermesi sonrasında Irak’ın kuzeyinden durdurulan petrol ithalatı yeniden başlatılıyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Irak-Türkiye Petrol Boru Hattı’nın operasyona hazır hale geldiğini ve bu hafta içinde faaliyete geçeceğini bildirdi.

Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) başkentinde düzenlenen Abu Dabi Uluslararası Petrol Fuarı ve Konferansı’nın açılış oturumunda konuşan Bayraktar, “6 Şubat’ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremler ile sel ve benzeri felaketler nedeniyle bakıma alınan Irak-Türkiye Petrol Boru Hattı’nın bugün itibarıyla operasyona hazır hale geldiğini” belirterek “Hattı bu hafta içinde faaliyete geçireceğiz. Boru hattı faaliyete geçtikten sonra küresel petrol piyasalarına 500 bin varil petrol tedarik edilebilecek” dedi.

Türkiye’nin Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi (IKYB) ile yaptığı petrol sevkiyatının izinsiz olduğu gerekçesiyle 30 milyar dolarlık tazminat davası açan Bağdat yönetimi, davada mahkemece haklı bulunmuştu. Irak Petrol Bakanlığı’nın Türkiye aleyhine açtığı ve 30 milyar dolardan fazla tazminat istediği dava mart ayında karara bağlanmıştı.

Tahkim mahkemesi, Türkiye’nin 2014-2018 arasını kapsayan 4 yıllık dönem için Irak’a 1.4 milyar dolar tazminat ödemesine karar verdi. Uzun bir süre Türkiye üzerinden tek başına petrol ihraç eden Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi, mart ayı sonunda uluslararası mahkemenin Bağdat yönetimi lehine verdiği karara uymak zorunda kaldı.

Bu kararın ardından Türkiye topraklarından petrol geçişi durduruldu. Mayıs ayında Irak, petrol ihracatına devam etmeden önce Türkiye ile “nihai bir anlaşma” beklediğini ancak mali sorunların çözülmediğini açıklamıştı.

Mart ayına kadar Irak Kürt bölgesel yönetimi yaklaşık on yıl boyunca Türkiye’nin Ceyhan limanı üzerinden günlük 475 bin varil petrol ihraç ederek önemli bir gelir elde etmişti. Türkiye’nin petrol ithalatını durdurması sonrasında Irak hükümeti 13 Mayıs’ta hattın yeniden açılması için Ankara’ya başvuruda bulunmuş, ancak sonuç alamamıştı.

Nisan ayında Irak federal hükümeti ve IKBY, Türkiye üzerinden petrol ihracatına devam edilmesi için anlaşmaya ulaştı. Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı Masrur Barzani, sosyal medya hesabından attığı mesajda “uzun zamandır süren anlaşmazlığın sona ermesi açısından mühim bir adım” atıldığını belirtmişti.

Anlaşma kapsamında Irak’ın sahibi olduğu Irak Petrol Pazarlama Şirketi (SOMO) petrolün ihracatından sorumlu olacak, petrol gelirleri de IKBY’nin kontrolü altındaki Irak Merkez Bankası’ndaki bir hesapta toplanacak. Türkiye, anlaşmanın ardından 6 Şubat’ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremler ile sel ve benzeri felaketler nedeniyle boru hattının bakıma alındığını duyurmuştu.

Irak Petrol Bakanı Hayan Abdulgani, Mayıs ayı sonunda yaptığı açıklamada, Türkiye’nin Irak hükümetine, boru hattının depremden hasar görüp görmediği konusunda teknik incelemelerin devam ettiğini söylediğini belirterek “Biz de boru hattını incelemek üzere bir teknik heyet göndereceğiz. Böylelikle hattın hazır olup olmadığını ya da ek kontrollere ihtiyaç olup olmadığını değerlendireceğiz” demişti. Iraklı yetkililerden de konunun teknik değil siyasi olduğuna yönelik değerlendirmeler gelmişti.

Paylaşın

Düğünde Yangın: En Az 100 Ölü, 150’den Fazla Yaralı

Irak’ın kuzeyinde yer alan Musul kentine bağlı Hamdaniye kasabasında yapılan bir düğünde meydana gelen yangında en az 100 kişinin yaşamını yitirdiği, 150’den fazla kişinin de yaralandığı duyuruldu. 

Yerel saatle 22:45 civarında başlayan yangının çıkış nedeni henüz netlik kazanmazken, yangının kutlamalar sırasında yakılan meşalelerden çıktığı tahmin ediliyor. Yetkililer, düğün salonundaki prefabrik panellerin çabuk tutuşan bir maddeden yapılmış olmasının da yangının büyümesinde etkili olduğu görüşünde.

Sosyal medyada paylaşılan görüntülerde gelinle damat dans ederken düğün salonunun tavanından yanan bazı parçalar döküldüğü görülüyor. Yangın sonrasına ait görüntülerden de düğün salonunun çatısının bir kısmının yangın nedeniyle çökmüş olduğu anlaşılıyor.

AFP’ye konuşan Irak Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Saif el Badr, yaralıların birçoğunun yanık ve oksijensiz kalma nedeniyle tedavi edildiğini, ancak hastaneye kaldırılan arasında salondaki izdihamda ezilenlerin de bulunduğunu belirtti.

Haber ajansı Rudaw’a konuşan Ninova Sivil Savunma Müdürlüğü Sözcüsü Sadi Hamad, düğün salonunda en az 800 kişinin bulunduğunu söyledi. Hamad, yangının havai fişekler nedeniyle çıktığını, önce salonun çatısının alev aldığını, sonra yaşanan izdiham nedeniyle insanların içeride sıkışıp kaldığını aktardı.

Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, “tüm kurtarma çabalarının seferber edilmesi” için Sağlık ve İçişleri Bakanlarına çağrıda bulundu. Sağlık Bakanlığı, Bağdat ve çevre vilayetlerden tıbbi yardım tırlarının sevk edildiğini, yaralıların tedavisi için sağlık ekipleri yönlendirildiğini duyurdu.

Paylaşın

Kerkük’teki Protestolarda En Az 4 Kişi Hayatını Kaybetti

Irak’ın Kerkük kentindeki eylemlerde en az 4 kişinin hayatını kaybetti. Kerkük Emniyet Müdürlüğü, protestoların ardından yaşanan kargaşadan sonra ilan edilen sokağa çıkma yasağının kaldırıldığını açıkladı.

Petrol açısından zengin bir bölge olan Kerkük, yıllardır farklı etnik gruplar arasında çatışmalara sahne oluyor. Kürtlerin yanı sıra Arap ve Türkmen azınlığın yaşadığı ve 2014’te IŞİD’in bölgede varlık göstermesinin ardından Irak ordusunun terk ettiği Kerkük, Kürt peşmergelerin kontrolüne geçmişti.

2017’de Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin düzenlediği bağımsızlık referandumunun ardından ise Bağdat’taki merkezi hükümet, Kerkük’ü ve diğer bazı bölgeleri Kürtlerden geri almıştı. Eylemlere konu olan KDP binası da boşatılarak yeniden orduya tahsis edilmişti.

Irak’ın Kerkük kentindeki eylemlerde en az 4 kişinin hayatını kaybettiği, 16 kişinin de yaralandığı kaydedildi. Yerel sağlık dairesinin başkanı Siad Chalaf’ın AFP’ye verdiği bilgiye göre, iki erkek göğsünden yaralanırken bir diğeri başından vuruldu. Hayatını kaybedenlerden birinin 21, diğer ikisinin ise 37 yaşında olduğu belirtildi. Dördüncü kişinin ölüm nedenine dair bilgi verilmedi.

Chalaf, yaralananların ise kurşun, taş ya da camın hedefi olduğunu, yaralananlar arasında Kürtler ve Arapların yanı sıra güvenlik mensuplarının da bulunduğunu kaydetti.

Polisin, olayların başlamasının ardından uyarı ateşi açtığı belirtilirken, bazı araçların eylemciler tarafından ateşe verildiğinin görüldüğü kaydedildi.

Kerkük Emniyet Müdürlüğü: Sokağa çıkma yasağı kaldırıldı

Rudaw’ın haberine göre, Kerkük Emniyet Müdürlüğü, protestoların ardından yaşanan kargaşadan sonra ilan edilen sokağa çıkma yasağının kaldırıldığını açıkladı.

Basında yer alan haberlere göre, Başbakan Muhammed Şiya El Sudani’nin Irak güvenlik güçleri karargahının Kürdistan Demokrat Partisi’ne (KDP) verilmesi talimatının ardından Arap ve Türkmen eylemciler, Pazartesi günü yerleşkenin merkezi yakınlarında oturma eylemine başlamıştı. Kürt göstericilerin ise karargaha girmeye çalıştığı kaydedilmişti.

Petrol açısından zengin bir bölge olan Kerkük, yıllardır farklı etnik gruplar arasında çatışmalara sahne oluyor. Kürtlerin yanı sıra Arap ve Türkmen azınlığın yaşadığı ve 2014’te IŞİD’in bölgede varlık göstermesinin ardından Irak ordusunun terk ettiği Kerkük, Kürt peşmergelerin kontrolüne geçmişti.

2017’de Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin düzenlediği bağımsızlık referandumunun ardından ise Bağdat’taki merkezi hükümet, Kerkük’ü ve diğer bazı bölgeleri Kürtlerden geri almıştı. Eylemlere konu olan KDP binası da boşatılarak yeniden orduya tahsis edilmişti.

(Kaynak: DW Türkçe)

Paylaşın

İran’dan Irak’a Uyarı: İranlı Kürt Militanları Silahsızlandırın

Tahran, Bağdat’tan İranlı Kürt militanları 19 Eylül’e kadar silahsızlandırmasını istedi. Irak’ın kuzeyinde bulunan ayrılık yanlısı İranlı Kürt militanların kampları, son olarak 2022 yılı sonunda İran ordusu tarafından bombalandı.

Irak, İran ile olası gerginliğin önüne geçebilmek adına daha önce sınırda kontrolleri artırma kararı almıştı.

İran, ahlak polisin 22 yaşındaki Mahsa Amini’yi giyim yasasına uymadığı gerekçesiyle gözaltına alması ve genç kadının karakolda hayatını kaybetmesinin ardından ülke genelinde başlayan gösterileri İranlı Kürt militanların teşvik ve tahrik ettiğini iddia ediyor.

İran Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Muhammed Bakıri, 11 Temmuz’da yaptığı açıklamada 19 Eylül’e kadar silahsızlandırılmamaları halinde Irak’taki İranlı Kürtlerin kamplarını hedef alacakları uyarısında bulunmuştu.

Tahran, Irak’ın kuzeyindeki ayrılık yanlısı İranlı Kürt militanların silahsızlandırılması ve üstlerinin 19 Eylül’e kadar başka yere nakledilmesi konusunda daha önce yapılan anlaşmaya Bağdat’ın uymasını istedi.

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nasır Kenani Tahran’da düzenlediği haftalık basın toplantısında, Irak hükümetiyle varılan anlaşma gereğince muhalif grupların silahsızlandırılarak, üslerini tahliye etmeleri ve Irak hükümetinin belirlediği kamplara taşınması gerektiğini bildirdi.

Kenani, Irak’ın İran ile 19 Eylül’den önce “topraklarında bulunan silahlı ayrılıkçıları ve terörist grupları silahsızlandırmayı, üslerini kapatmayı ve başka yerlere yerleştirmeyi taahhüt eden bir anlaşma imzaladığını” hatırlattı.

“Süreyi uzatmayız”

İran Dışişleri Bakan Sözcüsü, anlaşmanın uygulanması konusunda belirlenen sürenin 19 Eylül 2023 tarihinde sona erdiğini kaydederek, bu süreyi hiçbir şekilde uzatmayacaklarını ve konuyu Irak hükümeti ile Birleşmiş Milletler’e ayrıca ilettiklerini bildirdi.

Irak ile İran, 19 Mart’ta Bağdat’ta düzenlenen toplantıda iki ülke arasındaki sınır güvenliğini de kapsayan güvenlik anlaşması imzaladı.

Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani ile İran Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi Genel Sekreteri Ali Şemhani arasında imzalanan anlaşma önemli ölçüde Irak’ın kuzeyindeki ayrılık yanlısı İranlı Kürt militanları bastırmak için yapılmıştı.

(Kaynak: Euronews Türkçe)

Paylaşın

Irak’ta Medya Düzenleyicisi ‘Eşcinsellik’ Terimini Yasakladı

Irak İletişim ve Medya Komisyonu (CMC), ülke içinde faaliyet gösteren tüm medya ve sosyal medya kuruluşlarına “eşcinsellik” terimini kullanmaktan kaçınmaları talimatını veren bir genelge yayınladı.

Kurum “eşcinsellik” terimi yerine “cinsel sapkınlık” terimini kullanmalarını tavsiye ediyor. 

Our World in Data’dan alınan verilere göre, küresel olarak 60’tan fazla ülke eşcinsel ilişkiyi suç sayarken, eşcinsel ilişki 130’dan fazla ülkede yasal.

Irak’ın resmi medya denetleyicisi dün ülkede faaliyet gösteren tüm medya kuruluşlarına ve sosyal medya şirketlerine “eşcinsellik” terimini kullanmamalarını, bunun yerine “cinsel sapkınlık” demeleri kuralını getirdi.

Irak İletişim ve Medya Komisyonu’nun (CMC) yayınladığı belgeye göre kurum, “cinsiyet” teriminin kullanımını da yasakladı. CMC ayrıca, lisans verdiği tüm telefon ve internet şirketlerinin, izin vermediği terimleri mobil uygulamalarında kullanmalarını yasakladı.

Bir Irak hükümeti yetkilisi, kararın hala nihai onay gerektirdiğini söyledi.

Arapça yapılan açıklamada, denetleyici kurumun “medya kuruluşlarını ‘eşcinsellik’ terimini kullanmamaları ve doğru olan ‘cinsel sapkınlık’ terimini kullanmaları yönünde yönlendirdiği” belirtildi.

Bir hükümet sözcüsü, kuralın ihlalinde ne gibi ceza uygulanacağının henüz belirlenmediğini söyledi. Sözcü, para cezası getirilebileceğini ekledi.

Irak, eşcinsel ilişkiyi açıkça suç saymıyor. Ancak Irak ceza kanunundaki geniş bir şekilde tanımlanmış ahlaki hükümler, ülkede LGBTİ topluluğunu hedef almak için kullanılıyor.

Son iki ayda Irak’ın önde gelen partileri, İsveç ve Danimarka’daki son Kuran yakma olaylarına karşı ülkedeki Şii Müslüman grupların protestolarında sık sık gökkuşağı bayrakları yakarak, LGBTİ haklarına karşı tepkilerini arttırdı.

Our World in Data’ya göre 60’tan fazla ülke eşcinsel ilişkiyi suç sayarken, eşcinsel ilişkiler 130’dan fazla ülkede yasal.

(Kaynak: Reuters)

Paylaşın

Ezidiler, Türkiye’yi Birleşmiş Milletlere Şikayet Etti

Sorumluluk Birimi (Accountability Unit) ve Kadınlar için Adalet (Women for Justice) örgütü 4 Ezidi adına, Türkiye’nin 17 Ağustos 2021’de Irak’ın Sincar kentinde bir sivil hastaneye hava saldırısı düzenlediği iddiasıyla Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonu’na şikayette bulundu.

Milli Savunma Bakanlığı (MSB) 18 Ağustos 2021’de bir açıklama yaparak hava saldırılarında “10 PKK’lı teröristin öldürüldüğünü” duyurmuştu. Türk Silahlı Kuvvetleri aynı hafta Sincar’da bir aracı hedef almış, saldırıda bir YBŞ komutanı ve militanının öldüğü açıklanmıştı.

İddiaya konu olan saldırıda 8 kişi hayatını kaybetmiş, 20’den fazla kişi de yaralanmıştı. Aralarında saldırıdan kurtulanların ve görgü tanıklarının bulunduğu 4 şikayetçi, BM’ye yaptıkları başvuruda yaşam haklarının ihlal edildiğini öne sürdü.

Şikayet dosyasında Türkiye’nin sivil ölümlerini soruşturma ve kurbanlara etkili yasal yollar sunma konusunda başarısız olduğu iddia edildi.

Birleşik Krallık merkezli Guardian gazetesi, dosyanın iki yılda hazırlandığını ve geçen hafta BM’ye sunulduğunu yazdı.

Türkiye bölgeye yönelik hava saldırılarının PKK’yı ve Ankara tarafından PKK’nın bir kolu olarak görülen Ezidi örgütü YBŞ’yi hedef aldığını savunuyor. YBŞ, PKK’yla bağı olduğu iddialarını reddediyor.

Şikayet dosyasında hastanenin yakınlarında YBŞ’ye ait bir kontrol noktası bulunduğu ancak bu noktada hiçbir silahlı birimin yer almadığı, saldırıda hayatını kaybeden 8 kişinin tamamının hastane çalışanı olduğu iddia edildi.

Dava dosyasında hava saldırısının hedefi olduğu iddia edilen hastanenin Sincar konseyi tarafından yönetilen, 10 yatakta, 20 ayakta tedavi kapasitesine sahip tamamen sivil bir hastane olduğu vurgulandı.

Dava dosyasında C1 olarak isimlendirilen bir hastane çalışanı saldırının ardından zihinsel ve fiziksel olarak iyileşemediğini öne sürerken, bir başka görgü tanığıysa o sırada bölgede hiçbir PKK’lının bulunmadığını iddia etti.

Milli Savunma Bakanlığı 18 Ağustos 2021’de bir açıklama yaparak hava saldırılarında “10 PKK’lı teröristin öldürüldüğünü” duyurmuştu. Türk Silahlı Kuvvetleri aynı hafta Sincar’da bir aracı hedef almış, saldırıda bir YBŞ komutanı ve militanının öldüğü açıklanmıştı.

BM İnsan Hakları Komisyonu’na getirilen şikayet dosyası 4 Ezidi adına, insan hakları alanında çalışan sivil toplum örgütü Sorumluluk Birimi (Accountability Unit) ve Almanya merkezli bir Ezidi örgütü olan Kadınlar için Adalet (Women for Justice) tarafından hazırlandı.

Sorumluluk Birimi direktörü Arif İbrahim, “Bu Ezidi vatandaşların temel haklarının Türk devleti tarafından açık şekilde ihlal edildiği çok önemli ve sembolik bir dava. 30 dakika içinde peş peşe yapılan üç hava saldırısıyla sivil bir hastaneyi hedef alarak 8 kişiyi öldürmenin hukuki bir bahanesi yok” diye konuştu.

Kadınlar için Adalet’in üst yöneticisi Dr. Leyla Ferman ise, davanın BM’nin Ezidilerin güvenliğini önemsediğini göstermesi için bir şans olduğunu öne sürdü.

(Kaynak: Independent Türkçe)

Paylaşın