Erzincan: Üzümlü, Akkoyunlu Camii

Akkoyunlu Camii; Erzincan’ın Üzümlü İlçesi, Bahçeşehir Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. İlçe merkezinde yürüme mesafesindedir.

Cami son dönemlerde restorasyon geçirmiş ve özgün kimliğini kaybettiği görülmektedir. 1957 yılında minare restore edildiği şerefesinde yazılıdır.

Dikdörtgen plana sahip cami kiremit malzeme kaplı çatıya sahiptir. Tek şerefeli minaresi son dönem restorasyonda gösterişli bir görüntü kazanmıştır.

Cami harimine küçük bir son cemaat yerinden girilir. Mihrap nişi son dönem çinileri ile kaplanmıştır. Kürsü ve Minber ahşap malzemeden gayet sade olarak yapılmıştır.

Kadınlar mahveli merdivenle çıkılan üst kat oluşmuş bir yapıda ahşap olarak yapılmıştır. Tam aldında müezzin mahfeli de aynı görüntüde son dönem restorasyon boyalı temiz görüntüsü ile dikkat çekmektedir.

Caminin üç satırlık kitabesine göre; “Kemâemerebi-imareti hazihi’l-mescidi’l-mûbareke El-Emir Say bin İncili tekabbele’llahuTe’âlâminhu Fî gurre-i el-Muharrem sene ihdâ ve seb’ami’e H.701” ifadesi geçmektedir.

Paylaşın

Erzincan: Refahiye, Köroğlu Mağarası

Köroğlu Mağarası; Erzincan’ın Refahiye İlçesi, Altıköy Mevkii’nde yer almaktadır. İlçe merkezine 10 km mesafededir. Mağaraya, özel araçlarla ulaşım mümkündür.

Mağaraya taş merdivenlerle çıkılır. Mağaranın içinde, kesilmiş taşlardan oturma bankları bulunur. Burada oturup termosunuzdan çay ve kahve içebilirsiniz. Mağaranın içinde bulunan izlerin, Köroğlu’nun kır atının izleri olduğu rivayet edilmektedir.

Mağaranın içi, 2009 yılında Y. Topaloğlu tarafından yapılan yüzey araştırmasıyla incelenmiştir. Dumanlı dağının kuzey yamacında bulunan mağara daha sonra yerleşim görmüştür. El yapımı mağaranın girişinde, yuvarlak bir kemer vardır. Bu kemerin yapımında harç olarak toprak kullanılmıştır.

Ana kayanın sarp yamacından üstüne çıkılırken yerleşme doğu ve batıya doğru iki kısma ayrılır. Batıya doğru ayrılan bölüm, oval bir alan oluşturur. Ancak kaya basamakları kireç taşından olduğundan basamaklar erimiştir. Kaya basamaklarının üst kısmında da mimari yapılar oluşturulmuştur. Mağaranın üst kısmında, düz bir alan oluşturularak yerleşme alanı olarak kullanılmıştır.

Doğuya doğru daha yüksek ve sarp bir yerleşme oluşturulmuştur. Bu yerleşme Fırat Nehrine (Karasu) açılan bir mağara yerleşmesidir. Alt kısmında ne amaçla kullanıldığı bilinmemekle birlikte çok sayıda niş ve oyuk oluşturulmuştur.

Doğu kısmında batıya bakan bir yerleşme yeri daha oluşturulmuştur. Asıl yerleşim alanının burası olduğu düşünülmektedir. Mağaranın yukarısına doğru çıkılırken, batısına doğru gelen 4 metre boyunda 50 cm derinlikte yer yer 20 cm’e kadar düşen 1 metre yükseklikte bir niş oluşturulmuştur.

Yukarı doğru çıkarken yer yer küçük nişler de vardır. Bu alana sal taşlarından ve dere taşlarından oluşturulmuş yuvarlak kemerli bir girişten girilir. Girişin hemen batısında, büyük bir niş daha vardır. 2.60 metre eninde, 3 metre yüksekliğinde olan nişin kuzey ucunda, 1.40 metre derinlik varken, güney tarafından bu derinlik gittikçe azalmakta, güneyde ise sıfırlanmaktadır.

 

Paylaşın

Erzincan: Refahiye, Merkez Camii

Merkez Camii; Erzincan’ın Refahiye İlçesi, Camiişerif Mahallesi, Binali Yıldırım Caddesi üzerinde yer almaktadır. İlçe merkezinde yürüme mesafesindedir.

Merkez Camii, XIX. yüzyılın ikinci yarısında yaptırılmıştır. Kitabesi günümüze gelemediğinden banisi ve kesin yapım tarihi bilinmemektedir.

Yöreye özgü kesme taştan yapılan cami tamamen batı etkisinde bir yapıdır. Bu camiyi yapan mimar ve ustaların kilise mimarisinden etkilendikleri giriş kapısından ve sivri kemerli pencerelerinden anlaşılmaktadır.

Dikdörtgen planlı olup, üzeri kırma bir çatı ile örtülmüştür. Giriş kapısı üzerinde çatının devamı üçgen bir alınlığa yer verilmiştir. Taş kaide üzerindeki yuvarlak gövdeli minaresi kesme taştan ve tek şerefelidir.  Geniş bir avlu ortasında bulunan caminin haziresinde Bahattin Paşa Şehitliği de bulunmaktadır.

Paylaşın

Erzincan: Refahiye, Kadıköy Kilisesi

Kadıköy Kilisesi; Erzincan’ın Refahiye İlçesine bağlı Kadıköy Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır.

Kiliseye, Refahiye İlçe Merkezi’nden hareket eden Kadıköy Köyü ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Kilisenin ne zaman ve kimin tarafından yaptırıldığı bilinmemekle beraber XIX. yüzyıla ait olduğu sanılmaktadır. Kilise kesme taştan yapılmış olup, giriş kapısındaki bezemeleri ile dikkati çekmektedir.

Buradaki sövelerde kabartma motifler ve bir de Haç motifi bulunmaktadır. Dikdörtgen planlı yapının içerisinde duvarları süsleyen dini resimler görülmektedir. Ayrıca apsidin önünde de güzel bir işçiliği olan ahşap bir pano bulunmaktadır.

 

Paylaşın

Erzincan: Otlukbeli Gölü

Otlukbeli Gölü; Erzincan’ın Otlukbeli İlçesi sınırları içerisinde yer almaktadır. İlçe merkezine 6 km. mesafededir. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Otlukbeli gölünün en önemli özelliği, çanağının ve oluşumunun göl türleri içerisinde gü¬nümüze kadar bilinenlerin içerisinde dünyada tek tip oluşudur. Göl, bu özelliğinden dolayı, doğal anıt olarak nitelendirilmektedir.

Deniz seviyesinden 1885 metre yükseklikte olan Otlukbeli Gölü’nün yüzölçümü yaklaşık olarak 7500 metrekaredir. Derinliği 20 metre olan gölün uzunluğu mevsimine göre 150-160 metre, genişliği ise 30 ila 50 metre arasında değişiyor.

Setler sayesinde oluşan gölde bol miktarda maden suları bulunuyor. Oluşum bakımından karst kaynaklarının değil, maden sularının oluşturduğu dünyanın tek traverten set gölü olan Otlukbeli Gölü, bu özelliğiyle 15.04.1994 gün ve 612 sayılı Erzurum Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu kararı ile Doğal SİT Alanı olarak ilan edilmiş ve “doğal anıt” olarak nitelendirilmiş.

Kapladığı alan açısından “küçük” olarak nitelendirilen bu göl, taşıdığı özellikler bakımından oldukça büyüktür. Göl içerisine hem maden suları ve kükürtlü sular hem de dere tarafından beslenen tatlı sular karışıyor. Göldeki maden sularının romatizmal hastalıklar başta olmak üzere, kırık çıkık rahatsızlıklarında ve kadın hastalıklarının tedavisinde fayda sağladığı söyleniyor.

Paylaşın

Erzincan: Kemah, Gülabibey Camii

Gülabibey Camii; Erzincan’ın Kemah İlçe Merkezi Çarşı Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Caminin üç kitabesi vardır. Başka bir yerden getirildiği sanılan yazıtta, 1328 tarihi görülmekte, asıl yazıtta. 1450’de Emir Gülabi Bey’in yaptırdığı bildirilmektedir.

Ayrıca, 18. yüzyıla ait onarım kitabesi bulunmaktadır. Kare planlı, eğimli çatıyla örtülü bir yapıdır. Doğu ve batı duvarlarında 2 dizide 3’er, güney duvarında mihrabın yanlarında 2 dizide 2’şer penceresi vardır.

Kuzeye, daha geç dönemide son cemaat yeri eklenmiştir. Mihrap mukarnas dolguludur, çevresi Barok süslemelidir. İbadet mekanına sütunceli taç kapının nişinde bulunan yuvarlak kemerli kapıdan girilir.

Paylaşın

Erzincan: Polat Krater Gölü

Polat Krater Gölü; Erzincan’ın İliç İlçesi sınırları için Boyalık ve Hasanova Köyleri yakınında yer almaktadır. Göle, özel araçlarla ulaşım mümkündür.

İliç’in kuzey doğusunda, kükürtlü suyu olan ve çevresinde bir çok farklı kuş türünün yaşadığı bilinen bir bölgedir.

Kamp ve doğa turizmine uygun bir rotadır. Kuş türlerine bağlı olarak dünya da önemli bir değere sahip olan kuş fotoğrafçılığı için bir rotaya dönüşmesi beklenebilir.

Ayrıca kükürtlü suyun özelliği ve yararları incelenebilir, eğer önemli bir bulguya ulaşılırsa sağlık turizmi de bu rota için bir boyut olarak değerlendirilebilir.

Paylaşın

Erzincan: Aydınlık Kanyon

Aydınlık Kanyon; Erzincan’ın İliç ilçesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

İliç’in kuzey doğusunda Atma Köyü’nden ulaşılır. Burası halk arasında “Aydınlık Kanyon” olarak isimlendirilir. Bölgeye İliç’ten tekne ile ulaşmak ve kanyonda tekne ile dolaşmak mümkündür.

Kanyonda: Cumhuriyetin ilk yıllarında yapılmış ama günümüzde kullanılmayan demiryolu tünelleri, köprüler, sarp kayalıklar ve uçurumlar vardır.

Kanyonda tekne gezisi yanında yürüyüşte yapmak mümkündür. Atma Köyü’nden itibaren tünellerin içinden, köprülerin üzerinden geçilerek bir yürüyüş yapılabilir.

Paylaşın

Erzincan: Altın Tepe

Altın Tepe; Erzincan’ın Üzümlü İlçesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Altın Tepe, Urartu döneminde kurulan yerleşim bir yerleşim yeri olup, halen arkeolojik kazılar sürdürülmektedir. Erzincan ovasının kuzey doğu kenarında yer alan volkan konilerinden en ilgi çekici olanı Altıntepe’dir.

Bölgede ilk kez 1959 yılında Ankara Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Tahsin Özgüç tarafından kazılara başlanmıştır. 1967 yılına kadar sürdürülen kazılarda Urartu Dönemine ait önemli mimari kalıntılar ve küçük eserler ortaya çıkarılmıştır.

Kazılardan ele geçen malzeme yayınlanan birçok makalede ve iki cilt kitapta değerlendirilmiştir. Ortaya çıkarılan Urartu dönemi yapıları Anadolu arkeolojisine önemli katkılar sağlamış ve temsil ettiği kültürün tek örnekleri olarak değerlendirilmiştir.

Urartu Dönemine ait iç kale kapısı ve surları, tapınak-saray, iç surların hemen dışında depo binası ile tepenin güney yamacında açılan terasa yerleştirilen açık hava tapınağı ve yeraltına yapılan 3 adet taş örme mezar ortaya çıkarılmıştır. Kazı ve restorasyon çalışmalarına devam edilmektedir.

Paylaşın

Erzincan: Sultan Melik Türbesi

Sultan Melik Türbesi; Erzincan’ın Kemah İlçesi, Cirgişin Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Selçuklu Hükümdarı Alparslan’ın Anadolu’nun fethiyle görevlendirdiği Sultan Melik, 1071 – 1080 yılları arasında Kemah’la birlikte Erzincan, Divriği ve Şarki Karahisar bölgelerini egemenliği altına almıştır. Buralara da Oğuz Boyu’ndan gelen aileleri yerleştirmiş. Mengücek Beyliği’ni kurduktan sonra hükümranlığı 1228 yılına kadar sürmüştür.

Kemah’ta bulunan türbesi, tuğla duvarlı, sekiz köşeli, iki katlıdır. Üstte, ibadetin yapıldığı küçük bir mescit, girişi ayrı kapıdan olan alt kattan oluşan türbe, iki demir kapı ve asma kilitlerle koruma altındadır. Türbenin yanındaki penceresiz zaviye ise dikdörtgen planlıdır.

Kemah’ın kuzeybatısındaki, kayalık platform üzerinde yapılmıştır. Tığla duvarlı, sekiz köşeli bir yapıdır. Alttaki mezar odasının ortasında üst katı taşıyan sekizgen bir sütun vardır.

Orta direk, tavan silmeleri ve tavan, tuğla örgü düzenindedir. Türbe, inşa malzemesi ve cenazeliğin orijinal şekli ile dikkat çekmektedir. Halk arasında “Sultan Melek” olarak adlandırılan türbede, Mengücek Beyliği döneminde yaşayan Sultan Melik’in mumyası ve 5 mezar bulunmaktadır.

Paylaşın