DSÖ’den ‘Omicron Avrupa İçin Son Dalga Olabilir’ Açıklaması

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Avrupa’da pandeminin seyrine ilişkin olumlu tahminlerde bulundu. Örgütün Avrupa Direktörü Hans Kluge, Omicron dalgasının ardından Avrupa’da pandeminin sona erebileceğini söyledi.

DSÖ yetkilisi Hans Kluge AFP’ye açıklamasında, “Bu bölgede pandeminin son aşamalarına girilmesi olası” diye konuştu.

Kluge, mevcut Omicron  dalgasının yavaşlaması halinde “birkaç hafta ve ay için aşılar ve hastalığı geçirmiş olmaktan ötürü küresel bir bağışıklığın” oluşacağını, bahar ve yazın gelmesiyle birlikte mevsimsel faktörlerin de bu sürece katkı sağlayacağını belirtti.

DSÖ Avrupa Direktörü, “Yılın sonuna doğru Covid-19’un geri dönmesinden önce bir rahatlama sürecine girebileceğimizi düşünüyoruz, ancak pandemi artık geri dönmeyebilir” dedi.

DSÖ’den Mart tahmini: Yüzde 60’a bulaşacak

DSÖ’nün tahminlerine göre, Mart ayına kadar Avrupa’da yaşayanların yüzde 60’ına koronavirüsün Omicron varyantı bulaşmış olacak. İki yıl süren koronavirüs pandemisinin ardından Omicron varyantının ortaya çıkmasıyla pandeminin endemiye dönüşebileceği yorumları yapılmaya başlanmıştı.

Bu değerlendirmelere temkinli yaklaşan DSÖ yetkilisi Hans Kluge, “Endemi hakkında çok konuşuluyor ancak endemik demek önceden ne olacağını kestirebilmek demektir. Koronavirüs bizi birçok kez şaşırttı bu nedenle çok dikkatli olmamız gerekiyor” diye konuştu.

Kluge, artık bulaşı engellemekten ziyade risk grubundaki insanları korumanın öncelikli olduğunu belirtti. Uzman, durumun sağlık sisteminin Covid-19 nedeniyle yük altına girmeyecek ve kesintiye uğrayan temel sağlık hizmetlerine devam edilebilecek şekilde isikrara kavuşturulması gerektiğini ifade etti.

Kluge pandeminin sona erdirilmesi için dördüncü doz aşının gerekli olup olmayacağı sorusuna ise çekimser bir yanıt verdi. Kluge, her dozdan sonra bağışıklığın arttığının ise bir gerçek olduğunu söyledi.

Dünya genelinde Covid-19 nedeniyle şu ana kadar 5 milyon 600 bin kişi hayatını kaybetti. Avrupa’da pandemi döneminde hayatını kaybedenlerin sayısı ise resmi verilere göre 1 milyon 700 bine ulaştı.

Paylaşın

DSÖ, Kovid 19 Tedavisinde İki İlacın Kullanımını Tavsiye Etti

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), yeni tip koronavirüse (Kovid 19) karşı etki gösterdiği belirlenen 2 ilacın tedavide kullanımını tavsiye etti. Örgütten yapılan yazılı açıklamada, DSÖ Uluslararası Uzmanlar Standart Geliştirme Grubu’nun, Kovid 19’a yakalanan hafif, ağır ve kritik durumdaki yaklaşık 4 bin hasta üzerinde yaptığı 7 ayrı denemenin ardından eklem iltihabı ilaçlarının Kovid 19’a karşı etkinliğine dair önerilerine yer verildi.

Buna göre, eklem iltihabı ilaçları Baricitinib ile Interleukin-6’nın (IL-6), kortikosteroid ilaçla birlikte kullanıldığında ağır durumdaki Kovid 19 hastalarının iyileşmesine olumlu etki sağladığı tespit edildi. Bu ilaçların verildiği ağır hastaların virüse karşı dirençleri artarken, oksijen tedavisi ihtiyacında azalma görüldü. Öte yandan uzmanlar, bu iki ilacın asla aynı anda kullanılmaması gerektiği uyarısında bulundu.

Antikor ilacına şartlı tavsiye

Durumu ağır olmayan hastalar için ise monoklonal antikor ilaçlarından Sotrovimab’ın kullanımı “belirli şartlar altında” tavsiye edildi. Şimdilik birine şartlı tavsiye kararı verilen monoklonal antikor ilacına ilişkin yeni bilgilerin, deneme sonuçları açıklandığında paylaşılacağı kaydedildi.

Klinik denemelerde yine eklem iltihabı ilaçları olan Ruksolitinib ve Tofasitinib’in kullanımının hastalarda iyileşme sağladığı, ancak Kovid 19’un Omicron gibi yeni varyantlarına karşı etkililiğine dair yeterli kanıt elde edilemediği belirtilerek, bunların kullanımı önerilmedi. DSÖ uzmanları daha önce IL-6’nın ağır ve kritik Kovid 19 hastalarında kullanımı için şartlı tavsiyede bulunmuştu.

Patent tekelleşmesine karşı uyarı

Dünya Sağlık Örgütünün Baricitinib ile IL-6’nın kullanımına ilişkin tavsiyesinin ardından Sınır Tanımayan Doktorlar (MFS) örgütünden yapılan açıklamada, tavsiye edilen ilaçlarda tekelleşmenin önüne geçilmesi gerektiği belirtildi.

MFS Enfeksiyon Hastalıkları Tıbbi Danışmanı Dr. Marcio da Fonseca, DSÖ’nün tavsiye ettiği ilaçlara düşük ve orta gelirli ülkelerdeki hastaların mutlak erişiminin hayati önem taşıdığına dikkati çekerek şunları söyledi:

“İlaçlara yeterli, zamanında ve adil erişimin temin edilmesi ve patent tekelleşmesine engel olunması için devletler, Ticaretle Bağlantılı Fikri Mülkiyet Anlaşması’ndan feragat edilmesi ve zorunlu lisans verme gibi uygulamaların benimsenmesini teşvik etmelidir.”

Orta ve düşük gelirli ülkelerde insanların yetersiz aşılama oranı ve etkisini sürdüren yeni varyantlar sebebiyle korku içinde olduklarını vurgulayan Da Fonseca, salgınla mücadele araçlarına erişimde küresel eşitliğin sağlanması gerektiğini ifade etti.

Kovid 19 ilaçları

ABD Gıda ve İlaç İdaresi (FDA), Amerikalı ilaç firmaları Pfizer ve Merck firmalarının Kovid 19’a karşı geliştirdiği ağızdan alınan iki ilaç için, 12 yaş ve üzerindeki riskli kişiler için kullanım onayı vermişti. Ancak bu ilaçlar için DSÖ’den henüz bir karar çıkmış değil.

Paylaşın

DSÖ: Avrupa’nın Yarısı 6-8 Hafta İçinde Omicron’a Yakalanacak

Yüksek derecede bulaşıcı olduğu bilinen Omicron varyantının Avrupa’daki yayılma hızına karşı uyarıda bulunan Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Avrupa’nın yarısının 6-8 hafta içinde Omicron varyantına yakalanacağını duyurdu.

Haber Merkezi / DSÖ Avrupa Direktörü Hans Kluge, bugün dijital olarak düzenlediği basın toplantısında, Omicron mutasyonlarının insan hücrelerini daha hızlı etkisi altına alması nedeniyle aşılı ve iyileşmiş kişiler de dahil Avrupa’da yaşayanların yüzde 50’sinden fazlasına Omicron bulaşabileceğini tahmin ettiklerini söyledi.

Washington Üniversitesi’ne bağlı araştırma enstitüsünün verilerine atıfta bulunan Kluge, “Sağlık Ölçümleri ve Değerlendirme Enstitüsü (IHME), bu ritimde Avrupa bölgesinde yaşayan nüfusun yüzde 50’sinden fazlasına önümüzdeki altı ila sekiz hafta içinde Omicron bulaşacağını tahmin ediyor” ifadelerini kullandı.

Kluge, açıklamasında “onaylanmış aşıların Omicron da dahil olmak üzere ağır hastalık ve ölümlere karşı koruma sağlamaya devam ettiğini” de vurguladı.

Avrupa’nın yanı sıra bazı Orta Asya ülkelerinden de sorumlu olan DSÖ’nün Avrupa temsilciliği, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 53 ülkeden sorumlu. Omicron, çok sayıda Avrupa ülkesinde şu anda baskın varyant haline gelmiş durumda.

Omicron’a rekor sayıda insanın yakalanması sağlık sistemleri için zorluk yaratıyor. İngiltere, Pazartesi günü 142 bin vaka sayısı ve 77 ölüm kaydetti. Aynı zamanda birçok hastane sağlık çalışanlarının hastalık iznine çıkması ve artan Covid-19 baskısı yüzünden çalışma kapasitelerinin “kritik” noktada olduğunu açıkladı.

Türkiye’de Sağlık Bakanlığı verilerine göre vaka sayısı Salı günü 74 bini aştı. Bu şimdiye kadar kayda geçen en yüksek rakam oldu. Avrupa’nın diğer ülkelerinde de vaka sayıları yükselmeye devam ediyor.

Fransa Sağlık Bakanı Olivier Veran, geçen hafta yaptığı bir açıklamada Ocak ayının hastaneler için zorlu geçeceğini söyledi. Veran, Omicron’a yakalanan hastaların “normal” hastane yataklarında tedavi gördüğü, delta varyantına yakalananların ise yoğun bakıma alındığını ekledi.

Polonya ise pandeminin başından beri 100 bin kişinin hayatını kaybettiğini açıkladı. Polonya, Covid-19 kaynaklı ölüm oranlarında dünyada altıncı sırada bulunuyor ve nüfusun neredeyse yüzde 40’ının henüz aşı olmadığı bildiriliyor.

Pazartesi günü Pfizer firması, Omicron varyantını hedefleyen yeni bir aşıyı Mart ayında insanlara sunabileceğini söyledi. Sağlık uzmanları bunun gerekli olup olmadığını değerlendiriyor.

Paylaşın

Yeni Veriler Omicron’un Daha Az Şiddetli Geçtiğini Destekliyor

Dünya Sağlık Örgütü (WHO), Koronavirüsün Omicron varyantının üst solunum yollarını etkilediğini, daha önceki varyantlara oranla daha hafif belirtilere yol açtığını ve bazı yerlerde hızla artan vaka sayılarına karşın düşük ölüm oranları kaydedildiğini bildirdi.

Örgütün vaka direktörü Abdi Mahamud, Cenevre’de gazetecilere yaptığı açıklamada, “Omicron’un üst solunum yollarını enfekte ettiğine ilişkin giderek daha fazla sayıda araştırma görüyoruz. Diğer varyantlar akciğerleri etkileyerek ağır zatürreye yol açıyordu” dedi. Mahamud, “Bu müjdeli bir haber olabilir, ama kanıtlanması için daha fazla araştırmaya ihtiyacımız var” şeklinde konuştu.

İlk kez Kasım ayı sonunda tespit edilen ve birçok mutasyona uğradığı anlaşılan Omicron varyantı, WHO verilerine göre en az 128 ülkede görüldü. Omicron’un hızla yayılması, Kovid nedeniyle yaklaşık iki yıldır sekteye uğrayan hayatlarını ve ekonomiyi yeniden canlandırmak isteyenler ve ülkeler için birçok zorluğu beraberinde getiriyor.

Ancak vaka sayıları rekor seviyeye çıkarken hastaneye yatan hasta sayısı ve ölüm oranları, pandeminin önceki aşamalarına kıyasla daha düşük seyrediyor. WHO yetkilisi Mahamud, “Şu anda vaka ve ölüm sayıları arasında bağın koptuğuna tanık oluyoruz” dedi.

Abdi Mahamud’un Omicron’dan kaynaklanan ağır hastalık riskinin azaldığına ilişkin sözleri, yeni varyantın ilk tespit edildiği ülkelerden biri olan Güney Afrika’dan gelen araştırma sonuçlarıyla aynı doğrultuda. Ancak WHO yetkilisi Mahamud, Güney Afrika’nın genç bir nüfusu bulunduğuna dikkat çekerek bir istisna olduğu uyarısında bulundu.

Yetkili, Omicron’un yüksek bulaşıcılık oranının birkaç hafta içinde birçok yerde baskın varyant haline gelmesi anlamı taşıdığını, bu durumun, aşısız nüfus oranı yüksek ülkelerde sağlık sistemlerini tehdit edeceğini söyledi.

Esas zorluk aşılar değil aşılama

Mahamud, Omicron varyantının antikorlardan kaçmayı başarmasına rağmen, Kovid-19 aşılarının T hücrelerinden ikincil bağışıklık yanıtı elde ederek hala koruma sağladığını söyledi. “Tahminimiz, Omicron nedeniyle hastaneye yatış ve ölüm riskine karşı korumanın devam edeceği yönünde” diyen Mahamud, bu durumun, Omicron vakalarının çok düşük olduğu Çin’de kullanılan Sinopharm ve Sinovac aşıları için de geçerli olduğunu söyledi.

Mahamud, “Mesele aşı değil, aşılama ve savunmasız nüfuslara erişim” dedi. Omicron’a özel bir aşı gerekip gerekmediğine ilişkin bir soruya bunu belirlemek için henüz çok erken olduğu şeklinde yanıt veren Mahamud, Omicron için aşı üretme kararı almanın küresel eşgüdüm gerektirdiğini, bu kararın sadece aşı üreticilerine bırakılamayacağını kaydetti.

“Omicron için aşı geliştirirsiniz, sonra da daha bulaşıcı ya da bağışıklık sistemini daha kolay alt eden bir varyant çıkar” diyen Mahamud, WHO’dan teknik bir ekibin kısa süre önce aşı içeriği konusunda bir toplantı yaptığını bildirdi.

Mahamud, Omicron’un etkisini azaltmanın en iyi yolunun bazı ülkelerde üçüncü ve dördüncü doz takviye doz aşı yapmak değil, WHO’nun her ülke nüfusunun yüzde 70’inin Temmuz ayına kadar aşılanması hedefini tutturmak olduğunu kaydetti. Omicron varyantına bağlı olarak vaka sayılarının artması üzerine ABD dahil bazı ülkeler, herhangi bir belirti göstermeyenlerin işe ya da okula dönmesini sağlamak amacıyla izolasyon ve karantina süreçlerini kısaltma yoluna gitti.

Paylaşın

DSÖ’den ‘Omicron’ Uyarısı: Çok Yüksek Risk Taşıyor

DSÖ Başkanı Tedros Adhanom Ghebreyesus, Omicron’un yarattığı riski “çok yüksek” olarak nitelendirdi. Ghebreyesus, ABD, Büyük Britanya, Fransa ve İtalya gibi çok sayıda ülkede insidans değerlerinde hızlı bir artış gözlemlendiğini ifade etti.

Bulaşıcılığı yüksek Omicron varyantının ortaya çıkmasının ardından dünya genelinde koronavirüs vakaları yeniden tırmanışa geçti. “Önümüzde çok zor bir kış var” uyarısında bulunan Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Başkanı Tedros Adhanom Ghebreyesus, Omicron’un yarattığı riski “çok yüksek” olarak nitelendirdi.

Elde edilen güvenilir bulguların “Omicron varyantının iki ila üç gün içinde artış gösterme potansiyelinin Delta varyantından iki kat fazla olduğuna işaret ettiğini” söyleyen Ghebreyesus, ABD, Büyük Britanya, Fransa ve İtalya gibi çok sayıda ülkede insidans değerlerinde hızlı bir artış gözlemlendiğini ifade etti. İnsidans değeri, bir hafta içinde 100 bin kişide görülen vaka sayısını yansıtıyor.

Vaka sayıları yeniden tırmanışta

Yeni vaka sayılarında en hızlı artış gösteren ülkelerden biri Fransa oldu. Fransa’da dün akşam itibarıyla bir gün içinde 179 bin 807 yeni vaka tespit edildi. Fransa’da artış nedeniyle yeni korona önlemlerinin 3 Ocak’tan itibaren devreye girmesi planlanıyor.

İngiltere ve Galler’de de Salı akşamı açıklanan son verilere göre bir gün içindeki yeni vaka sayısı 129 bini geçti, 18 can kaybıyla birlikte salgında hayatını kaybedenlerin sayısı toplamda 148 binin üzerine çıktı. Britanya makamları, Kuzey İrlanda ve İskoçya’dan aktarılan bilgilerde Noel tatili nedeniyle gecikmeler olduğunu belirterek yeni vaka sayısının bu iki bölgenin verilerini kapsamadığını vurguladı.

Yunanistan’da da vaka sayılarında artış yaşanıyor. Yunan makamları, Salı günü itibarıyla 24 saat içinde 21 bin 657 yeni vaka tespit edildiğini duyurdu. Yetkililer, bu sayının bir önceki güne kıyasla iki kat fazla olduğuna dikkat çekti. Yunanistan’da da kabinenin bugün toplanması yeni korona önlemlerini kararlaştırması bekleniyor.

ABD’de de Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi (CDC) Pazartesi günü 24 saat içinde 440 binden fazla yeni vakanın kayıtlara geçtiğini açıkladı. Ancak ABD’deki vakaların ne kadarının Omicron varyantı kaynaklı olduğuna ilişkin kuşkular var. ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA), antijen testlerinin muhtemelen Omicron varyantını önceki varyantlar kadar iyi tespit edemediğini açıkladı. FDA, ilk verilerin antijen testlerinin Omicron’a karşı daha düşük bir duyarlılık gösterdiğine dikkat çekti.

FDA, yeni verilerin ise hastalardan doğrudan aldıkları örneklere dayandığını, bu verilerin daha gerçekçi bir tabloyu yansıtacağını, ancak çalışmaların henüz tamamlanmadığını kaydetti. FDA, daha önce varyant incelemesini test örnekleri üzerinden yapıyordu.

“Elimizde pandemiyi sonlandıracak araçlar var”

Öte yandan sağlık uzmanları, vaka sayılarındaki artışa rağmen dünyanın korona pandemisi karşısında çaresiz olmadığına dikkat çekiyor. “Pandemiyi diz çökmeye zorlayacak araçlara sahibiz” diyen DSÖ’nün koronadan sorumlu uzmanlarından Maria Van Kerkhove, bu araçların doğru şekilde kullanılması durumunda insanlığın salgını 2022’de sonlandırabileceğini söyledi.

Salgının sona erdirilmesinde aşılama önemli rol oynuyor. Uzmanlar klinik çalışmaların da aşının Delta ve Omicron varyantlarına karşı da koruma sağladığını gösterdiğine dikkat çekiyor. Dünya genelinde bir yıl içinde 8,5 milyon doz korona aşısı yapıldı, önümüzdeki yılın ortalarına kadar da aşı üretiminin 24 milyon doza ulaşması hedefleniyor. Bu miktarın da tüm dünya nüfusunun aşılanmasına yeteceği belirtiliyor.

Ancak bunun için de aşı adaletsizliğinin giderilmesi gerekiyor. Birçok ülkede çocukların aşılanmasına başlanırken, yoksul ülkelerde sağlık çalışanları ve riskli grupların aşılanması hâlâ tamamlanabilmiş değil. DSÖ Başkanı Ghebreyesus, zengin ülkelerde nüfusun yüzde 67’sinin aşılandığını, yoksul ülkelerdeki aşılamanın ise yüzde 10’un altında olduğunu, bunun da pandeminin sona ermesinin önündeki en büyük engel olduğunu ifade etti.

(Kaynak: DW Türkçe)

Paylaşın

DSÖ’den ‘Omicron Varyantı’ Uyarısı

Birleşmiş Milletler’e (BM) bağlı Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) koronavirüsün diğer mutantlara kıyasla daha bulaşıcı olduğu saptanan Omicron varyantının Avrupa’da  hızla yayıldığına dikkat çekti.

DSÖ Avrupa bölge sorumlusu Dr. Hans Kluge, varlığı yaklaşık bir ay önce Güney Afrika’da tespit edilen Omicron varyantının şimdiye dek DSÖ üyesi 53 Avrupa ülkesinin 38’inde görüldüğünü açıkladı. Kluge, Avrupa’da AB üyesi ülkelerin yanı sıra Türkiye, Rusya ve Ukrayna’da da Omicnon’un baskın varyanta dönüşmesine karşı hazırlıklı olunması gerektiğine vurgu yaptı.

Avusturya’nın başkenti Viyana’da Avusturya Sağlık Bakanı Wolfgang Mückstein ile görüştükten sonra açıklamalarda bulunan Kluge, Omicron varyantı ile ilgili pek çok sorunun yanıtının henüz verilemediğini ifade etti.

Omicron varyantı Delta’dan tehlikeli mi?

Yeni varyantın Danimarka, Portekiz ve İngiltere gibi ülkelerde hızla yayıldığını, hatta bu ülkelerde şimdiden baskın hale geldiğinin de söylenebileceğini kaydeden Kluge, “Üzerimize başka bir fırtınanın geldiğini görebiliriz” dedi. Kluge, önümüzde hafta içinde yeni varyantın Avrupa’da baskın hale geleceğini, bu durumun halihazırda sorunlu olan sağlık hizmetlerini daha da zorlayacağını söyledi.

Koronavirüsün Omicron varyantının hızla yayılması nedeniyle İsrail’de  60 yaş üzerindekilere dördüncü doz aşı uygulanması kararlaştırıldı. Başbakan Naftali Bennet halkı tazeleme aşılarını olmaları konusunda uyardı. İsrail hükümetinin oluşturduğu uzmanlar kurulu daha önce dördüncü doz aşıların yaptırılması tavsiyesinde bulunmuştu. İsrail’de bugüne kadar en az 340 Omicron enfeksiyonu tespit edildi.

Omicron’a karşı aşı çalışmaları başladı

Öte yandan AstraZeneca ve Oxford Üniversitesi’nin Omicron aşısı üzerinde çalışmaya başladığı bildirildi. Oxford Üniversitesi bünyesinde oluşturulan araştırma heyetinin yöneticisi Sandy Douglas Financial Times gazetesine verdiği demeçte bu konuda ilk adımın “tedbir mahiyetinde” atıldığını söyledi. AstraZeneca ve üniversiteden ise yeni çalışma hakkında henüz bir açıklama yapılmadı.

Paylaşın

DSÖ: Pandeminin 2022’de Bitmesi İçin Bütün Dünya Birlikte Hareket Etmeli

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, dünya ülkelerine Covid-19 salgınını bitirmek adına gerekli kararları almak için birlikte hareket etmeleri çağrısında bulundu.

Cenevde’de gazetecilerle konuşan DSÖ Genel Direktörü, “2022 bizim pandemiyi bitirme yılımız olmalı.” dedi.

Yıl sonu yaklaşırken, aile ve arkadaşlar arası toplu kutlamaların da gündeme geldiğini hatırlatan Ghebreyesus, “Hepimiz arkadaşlarımızla, ailemizle birlikte zaman geçirmek istiyoruz, hepimiz tekrar normale dönmek istiyoruz. Ama normal hayata dönmek için önce kendimizi korumalıyız.” dedi.

Bütün dünyada Covid-19 vakalarının giderek artmasına dikkat çeken Ghebreyesus, “Şimdi kutlayıp uzülmektense, daha sonra kutlamamız daha iyi, hepimiz şu anda bu pandemiyi nasıl bitereceğimize odaklanmamız gerekiyor.” ifadesini kullandı.

DSÖ Genel Direktörü, aşı dağılımı adaletsizliğine de son verilmesi yolundaki çağrısını yineledi.

(Kaynak: euronews)

Paylaşın

DSÖ’den ‘Omicron’ Uyarısı: Görülmemiş Oranda Yayılıyor

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), yeni tip koronavirüsün bir varyantı olan Omicron’un dünya çapında benzeri görülmemiş bir oranda yayıldığı konusunda uyarırken, şu ana kadar Omicron varyantı vakaları 77 ülkede doğrulandı.

Haber Merkezi / DSÖ Başkanı Tedros Adhanom Ghebreyesus, düzenlediği basın toplantısında varyantın muhtemelen henüz tespit etmemiş olan birçok ülkede olduğunu söyledi.

Varyantın üstesinden gelmek için yapılması gerekenlerin yeterince yapılmadığından endişe duyduğunu söyleyen Ghebreyesus, “Elbette, şu ana kadar bu virüs riskini hafife aldığımızı öğrendik. Omicron daha az ciddi hastalığa neden olsa bile, çok sayıda vaka hazırlıksız sağlık sistemlerini bir kez daha bunaltabilir” dedi.

Ghebreyesus, ülkeler arasındaki aşı eşitsizliğine de dikkat çekti ve bazı ülkelerin üçüncü doz aşıları yaparken bazı ülkelerde toplumun önemli bir kısmının bir doz bile aşıya erişemediğini söyledi.

Kovid 19’a karşı üçüncü dozun önemli olduğunu belirten Ghebreyesus, “Sıralama önemli. Ağır hastalanma riski düşük olan gruplara üçüncü doz yapılması, dünyanın başka yerlerinde hayati riski daha yüksek olan fakat aşıya henüz erişememiş kişilerin hayatını tehlikeye atıyor.” ifadelerini kullandı.

Omicron’la ilgili elde edilen ilk veriler, varyantın aşılara karşı dirençli olabileceğini ve Delta varyantından daha bulaşıcı olduğunu gösteriyor. Uzmanlar, hatırlatma dozunun Omicron’a karşı koruyuculuğu artırdığına dikkat çekiyor.

Afrika’da vakalardaki rekor artışa rağmen ölüm oranlarının nispeten az olması konusundaki iyimserliğe karşı da uyaran DSÖ, bütün ülkeleri bulaşı dizginlemek ve sağlık sistemlerini korumak için hızlı hareket etmeye çağırdı. DSÖ uzmanı Bruce Aylward, “bunun hafif bir hastalık olduğuna dair sonuçlara varılmaması” yönünde uyarıda bulundu.

DSÖ yetkilileri, Omicron’un ilk tespit edildiği Afrika kıtasında düşük aşılama oranları nedeniyle yeni varyantların üreme ortamı bulduğuna dikkat çekti.

Paylaşın

DSÖ: Omicron’un Baskın Tür Olması Bekleniyor

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) acil durum direktörü Mike Ryan, öncül verilerin Omicron varyantının önceki varyantlara göre daha bulaşıcı olduğuna dikkat çekerek, Omicron’un Delta varyantının yerini alarak baskın tür olmasının beklenebileceğini söyledi.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) acil durum direktörü Mike Ryan, varyantla ilgili hala öğrenilecek çok şey olduğunu, ancak Güney Afrika’dan elde edilen öncül verilerin, Omicron varyantının Delta veya diğer varyantlara göre hastalığın daha ağır geçirilmesine neden olmadığını ortaya koyduğunu söyledi.

“Öncül veriler bu varyantın daha ağır olduğuna işaret etmiyor. Tam tersine, yön daha az ağır olduğu tarafa doğru” şeklinde konuşan Ryan, daha fazla araştırma gerektiğinin altını çizerek, “Ancak hala erken, işaretleri nasıl yorumladığımız konusunda dikkatli olmalıyız” dedi.

DSÖ: Korumayı etkisiz kıldığına dair işaret yok

Ryan ayrıca Omicron’un mevcut aşıların sağladığı korumayı etkisiz kıldığına dair bir işaret olmadığını söyledi. “Ağır hastalık ve hastaneye yatış bağlamında, bütün varyantlara karşı tesirli olduğu kanıtlanan yüksek etkili aşılarımız mevcut” ifadelerini kullanan epidemiyolojist Ryan, “Omicron’da da böyle olmaması için bir neden yok” dedi.

Ryan Güney Afrika’dan elde edilen öncül verilerin “aşıların koruma sağlamaya devam ettiğini” gösterdiğini kaydetti. Mevcut aşıların Omicron’a karşı daha az etkili olabileceğini kabul eden yetkili, aşı korumasının tamamen iptal olma durumunun “muhtemel olmadığını” belirtti.

“Korumanın sona ermesi mümkün mü teyit etmeliyiz ancak bir miktar koruma olmasını bekliyorum” diyen yetkili, bütün Kovid 19 varyantlarına karşı “en iyi silah aşı olmak” şeklinde konuştu.

Baskın tür olması bekleniyor

DSÖ yetkilisi Ryan öncül verilerin yeni varyantın öncekilere göre daha bulaşıcı olduğuna işaret ettiğini söyledi. Ryan Omicron’un Delta varyantının yerini alarak baskın tür olmasının beklenebileceğini kaydederek Omicron’un aşılanmış veya Kovid 19’u atlatmış kişilere de bulaşma konusunda diğer varyantlara göre daha etkili olduğunu söyledi.

Yetkili aşıların hastalığın ağır geçirilmesini engellediğini ancak virüsün bulaşmasını tamamen engellemediğini belirterek hafif şiddette hastalığın atlatılmasının daha az endişe verici olduğunu kaydetti.

Güney Afrika’da yapılan, henüz başka uzmanlar tarafından değerlendirilmemiş olan yeni ve küçük çaplı bir çalışma da, Pfizer/BioNTech aşısının Omicron’a karşı diğer varyantlardan 40 kat daha az etkili olabileceğini ortaya koydu.

Afrika Sağlık Araştırmaları Enstitüsü’nden araştırmayı yürüten Prof. Dr. Alex Sigal, henüz Omicron’un aşıyla gelişen antikorlardan kaçma kapasitesi konusunda net bir veriye ulaşmadıklarını belirtti.

12 kişiden alınan kan örnekleri üzerinde yapılan çalışma sonucu Prof. Sigal, “Omicron konusunda beklediğinden daha iyi sonuçları alındığını” söyledi.

Buna göre iki doz Pfizer aşısı olmuş kişilerde antikorların etkinliği azalsa da, bir kez Kovid 19 hastalığına yakalandıktan sonra iki doz aşı olmuş kişilerde, Omicron’a karşı ciddi bir koruma sağlayan antikorların oluştuğu görüldü. Bu da, 3. doz takviye aşıların Omicron’a karşı koruyuculuğu önemli ölçüde artıracağını ortaya koyuyor.

Pfizer aşısının Omicron varyantına karşı ne kadar etkili olduğu konusunda daha detaylı ve kesin bilgiler, önümüzdeki günlerde açıklanacak. Henüz Moderna, Johnson&Johnson ve diğer aşılarla ilgili açıklanabilecek seviyede bir veri yok.

Kovid 19 vaka sayısında ciddi bir artış var

Omicron, bugüne kadar ortaya çıkan en fazla mutasyon geçirmiş koronavirüs varyantı. İlk olarak Güney Afrika’da ortaya çıkan varyant sebebiyle ülkede bugün birkaç kez Kovid 19’a yakalanmış kişilerin sayısında ciddi bir artış var.

İngiltere Başbakanı Boris Johnson’ın sözcüsü de, Delta varyantına göre Omicron’un daha bulaşıcı olduğuna dair veriler olduğunu açıklamıştı. Ancak Omicron’un daha ağır hastalığa sebep olduğuna dair herhangi bir netleşmiş veri yok.

ABD’nin bulaşıcı hastalıklar konusunda en üst düzey danışmanı Dr. Anthony Fauci, araştırmaların ilk sonuçlarına göre Omicron’un daha bulaşıcı ama daha hafif belirtiler gösteren bir varyant olduğunu ifade etti.

Johns Hopkins Üniversitesi verilerine göre pandeminin başından bu yana, yani yaklaşık iki yıldır dünya çapında 267 milyon vaka görüldü; 5 milyondan fazla kişi Kovid 19 sebebiyle hayatını kaybetti.

(Kaynak: BBC Türkçe, DW Türkçe)

Paylaşın

DSÖ’den ‘Aşı Zorunluluğu Son Çare Olmalı’ Açıklaması

Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) Avrupa Direktörü Hans Kluge Kopenhag’da düzenlediği çevrimiçi basın toplantısında, yeni tip koronavirüsle (Kovid 19) mücadelede aşı zorunluluğu için düzenlemelerin “mutlak son çare olduğunu ve yalnızca aşılamayı iyileştirmek için diğer tüm uygulanabilir seçenekler tükendikten sonra” kullanılmasını gerektiğini ifade etti.

Aşı zorunluluğunun etkinliğinin ülkeden ülkeye değişebileceğini belirten Kluge, “Bir toplum ve toplulukta kabul edilebilir olan bir şey, bir diğerinde etkin ve kabul edilebilir olmayabilir” dedi. Kluge, kamu güveni ve kurumlara inancın değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizdi.

Avusturya’da şubat ayından itibaren herkes için geçerli aşı zorunluğu kararı alınırken, dördüncü dalga nedeniyle çok yüksek vaka sayılarıyla uğraşan Almanya’da aşı zorunluluğu tartışmaları devam ediyor. Avusturya’dan önce Türkmenistan, Endonezya ve Mikronezya aşı yaptırmayı zorunluluk haline getirmişti.

Kluge aynı zamanda çocukların koronavirüsten daha iyi korunması için çağrıda bulundu. Kluge, şu anda her yaş grubunda enfeksiyon sayılarının arttığını ancak en çok 5 ila 14 yaşlarındaki çocukların etkilendiğini söyledi. Kluge, Pazartesi günü itibarıyla Avrupa bölgesindeki 21 ülkede toplam 432 yeni Omicron varyantı ile enfekte olmuş vaka tespit edildiğini aktardı.

“Omicron görünürde ve yükselişte ve haklı olarak endişeli ve temkinliyiz” diyen Kluge, yine de şu anda asıl sorunun Delta varyantıyla olduğunu belirtti. Kluge, “Bugün nasıl Delta varyantına karşı başarılıysak, yarın da Omicron’a karşı olacağız” dedi.

“Her 10 Avrupalıdan biri korona geçirmiş olacak”

Kluge’ye göre bu hafta sonuna kadar her 10 Avrupalıdan biri resmi olarak koronavirüse bağlı Covid-19 hastalığını atlatmış olacak. Yeni vaka sayısı ile vefat edenlerin sayısının son iki ayda iki kattan daha fazla arttığını belirten Kluge, ancak yine de vefat edenlerin sayısının önceki dönemlere göre daha düşük olduğunu, bunun nedeninin de aşılama olduğunu ifade etti.

DSÖ, Avrupa bölgesi içinde Avrupa Birliği üye ülkeleri ile Türkiye, Rusya ve Ukrayna gibi kıtanın doğusunda kalan ülkeleri de sayıyor. DSÖ’ye göre bu bölgede şu ana kadar yaklaşık 90 milyon kişi koronavirüs ile enfekte oldu. Yaklaşık 1,6 milyon kişi ise Covid-19 ile bağlantılı bir sebepten hayatını kaybetti.

(Kaynak: DW Türkçe)

Paylaşın