İşverene 100 TL’lik Asgari Ücret Desteği İşsizlik Fonu’ndan Karşılanacak

İşverene asgari ücret desteğin koşulları belli oldu. Yeni asgari ücret ile birlikte işverene verileceği açıklanan 100 liralık desteğin, İşsizlik Fonu’ndan karşılanacağı ortaya çıktı.

Genel ücret haline gelen asgari ücretin enflasyon karşısında ezilmesiyle birlikte belirlenen yeni tutar da açlık sınırının altında kaldı ve 5 bin 500 lira olarak belirlendi.

2022 yılı için belirlenen asgari ücrete temmuz ayından itibaren geçerli olmak üzere yüzde 30 zam yapılmasına ilişkin kararın yürürlüğe girmesinin ardından, patronlara verileceği belirtilen 100 liralık desteğin koşulları da torba yasaya eklenen bir madde ile belirlendi.

Buna göre 2022 yılı Temmuz-Aralık döneminde günlük 3,33 liralık tutar, Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) ödenecek primden mahsup edilecek ve bedel İşsizlik Sigortası Fonu’ndan karşılanacak.

Koşullar

Dünya’da Hüseyin Gökçe’nin haberine göre, asgari ücret desteği prime esas günlük kazancı 179 lira (aylık 5 bin 370 lira) ve altında bildirilen sigortalılar için toplam prim ödeme gün sayısını geçmeyecek şekilde hesaplanacak. Toplu sözleşmeye dahil (sendikalı) iş yerlerinde ise bu sınır günlük 358 lira olarak hesaplanacak.

Bu durumdakilerden ilgili koşulları yerine getirmek şartıyla, yılbaşına kadar günlük 3,33 liralık tutar, SGK’ye ödenecek sigorta primlerinden mahsup edilecek. 2022 yılında kurulan iş yerlerinde ise toplam prim ödeme gün sayısına göre destek sağlanacak.

İş yerlerinin 2022 yılı Temmuz-Aralık ayları arasında çalışan sayısı geçen yılın aynı ayına göre azalma olması halinde, azalan aylar için 100 liralık işveren desteğinden yararlanılamayacak.

Fondan yararlanmak amacıyla muvazaalı işlem tesis ettiği anlaşılan veya sigortalıların prime esas kazançlarını 2022 yılı Temmuz-Aralık ayları/dönemi için kuruma bildirmediği veya eksik bildirdiği tespit edilen iş yerlerine sağlanan destek, gecikme cezası ve gecikme zammıyla birlikte geri alınacak.

Paylaşın

CHP’den ‘Asgari Ücret’ Tepkisi: Millet Açlığa Terk Edildi, Rezilsiniz

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 5 bin 500 TL asgari ücreti ‘Türkiye çalışanların emeği ile büyüyor’ sloganı altında açıkladı. CHP yöneticileri, açıklanan asgari ücrette sert tepki gösterdi.

CHP Sözcüsü Faik Öztrak, “Kendilerine ‘ekonomistim’ diyenler, daha dört işlem yapıp asgari ücrete yapılan zammı hesaplayamıyor. Ama çakma ekonomist, o kadar çaresiz ki asgari ücretliyi enflasyona ezdiren bir zam oranını bile kendisi açıklıyor. Millet, sandıkta bunun hesabını soracak” dedi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba ise “Erdoğan, asgari ücreti değil, asgari açlık ücretini açıkladı” değerlendirmesini yaptı.

CHP’lilerin sosyal medya hesaplarından verdiği tepkiler şöyle:

CHP Sözcüsü Faik Öztrak: Kendilerine ‘ekonomistim’ diyenler, daha dört işlem yapıp asgari ücrete yapılan zammı hesaplayamıyor. Ama çakma ekonomist, o kadar çaresiz ki asgari ücretliyi enflasyona ezdiren bir zam oranını bile kendisi açıklıyor. Millet, sandıkta bunun hesabını soracak. Geliyor gelmekte olan.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca: Açlık sınırının 6 bin 391 TL olduğu bir ülkede asgari ücreti 5 bin 500 TL olarak açıklamak, milyonlarca yurttaşa ‘açlığınız umurumuzda değil’ demektir.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Akkuş İlgezdi: Emekçileri sadece enflasyona ezdirmekle kalmayıp bir de kendileri ezdiler. Çarşı, pazara yansıyan enflasyonun yüzde 200’lere dayandığı ülkede asgari ücret, yapılan zamla açlık sınırına dahi yaklaşamıyor.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı: Yılın başında 4 bin 253 TL yapılan asgari ücret, yeni zamla 5 bin 500 TL oldu. Açlık sınırının altında kalan asgari ücretle insanlar geçinemez. Yoksulluk sınırı ise bu ücretin kat kat üstünde. Tek bir karar ülkeyi düze çıkarır; hemen seçim.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun: Asgari ücrete yapılan sözde zamla ‘vatandaşı enflasyona ezdirmedik’ diyen, milletin aklıyla dalga geçen bu hükümet gidecek. Saraylarda, bir eli yağda, bir eli balda olan bu hükümetin üstünde, açlığa terk ettikleri milletin ahı var.

CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç: Erdoğan enflasyonu durdurulamadıktan sonra maaş artışları işe yaramayacaktır. Açlık sınırının altındaki 5 bin 500 TL asgari ücret, vatandaşı açlığa terk etmektir. Güçlü demokrasi, güçlü ekonomi, güçlü Türkiye için oyunuzu altı oka basın.”

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay: Açlık sınırının 6 bin 391 TL olduğu bir ülkede, 6 bin 770 TL’nin altındaki her rakam zülümdür, emek hırsızlığıdır.

CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke: Aç kalmamak için en az 6 bin 400 TL gerekiyor, asgari ücret 5 bin 500 TL. Rezilsiniz! Emekçiyi ezen Saray düzenini değiştireceğiz.

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Emek Büroları Koordinatörü Veli Ağbaba ise yapılan zamma ilişkin şu değerlendirmeleri yaptı:

“Yeni asgari ücret 5 bin 500 TL. Erdoğan’ın ‘Hiçbir vatandaşımızı enflasyona ezdirmeme sözümüz, kararlığımız var’ dedikten sonra açıkladığı asgari ücret, açlık sınırının altında kaldı. Erdoğan, asgari ücreti değil, asgari açlık ücretini açıkladı. TÜİK’in 5 aylık açıklamış olduğu enflasyon oranı yüzde 35,6. Eğer haziran enflasyonu sıfır bile çıksa zam oranı yüzde 35,6 olacakken asgari ücret zammı yüzde 30 olarak açıklandı. Erdoğan, asgari ücretliye manipülasyon kurumu TÜİK verilerinden dahi daha az zam verdi.

“Açlık sınırı altında yaşamasının ilanı oldu”

Haziran ayı için açlık sınırını Türk-İş 6 bin 391 TL, Birleşik Kamu İş 6 bin 778 TL olarak açıkladı. Yani ortalama açlık sınırı 6 bin 585 TL. Bu zam, ortalama açlık sınırının tam bin 85 TL altında kaldı. 10 milyon asgari ücretli ve ailesine Erdoğan’ın verdiği müjde, açlık oldu. Asgari ücrete zam yapılmadı, açıklanan 5 bin 500 TL asgari ücret, 4 bin 253 TL asgari ücretin de alım gücü olarak gerisinde kaldı. Yapılan zam, asgari ücretlinin yılın geri kalan 6 ayını yine açlık sınırı altında yaşamasının ilanı oldu.

Erdoğan, 5 bin 500 TL asgari ücreti ‘Türkiye çalışanların emeği ile büyüyor’ sloganı altında açıkladı. Oysa bu ifade, ‘AKP emekçilerin emeğine el koyarak büyüyor’ olarak değiştirilmeliydi.”

Paylaşın

Açlık Sınırı 6 Bin 391, Asgari Ücret 5 Bin 500 TL

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1 Temmuz’dan itibaren uygulanacak yeni asgari ücretin net 5 bin 500 lira olacağını açıkladı. Türk-İş’in 28 Haziran’da açıkladığı verilere göre, açlık sınırı 6 bin 391 TL’ydi. Bir başka deyişle asgari ücret, açlık sınırından 891 TL düşük.

Asgari Ücret Tespit Komisyonu, hükümeti temsilen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, işçileri temsilen TÜRK-İŞ Genel Başkan Ergün Atalay ve işvereni temsil eden TİSK Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Burak Akkol önderliğinde toplanarak yeni asgari ücreti belirlemek üzere toplantılarını tamamladı.

Belirlenen asgari ücreti, İstanbul Dolmabahçe’de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, tüm tarafların katıldığı basın toplantısında açıkladı. Erdoğan zam oranı önce yüzde 25 olarak duyurdu. Ancak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin Erdoğan’ın kulağına fısıldayarak uyarıda bulundu. Erdoğan bunun üzerine zam oranını yüzde 30 olarak düzeltti.

Erdoğan “Buna göre yeni asgari ücret net 5 bin 500 lira olacak.” dedi. Adından “İşçi başına devletimiz, işverenlere de 100 lira destek verecektir. Yeni asgari ücretin tüm kesimlere hayırlı olmasını diliyorum. Bu bir ara artıştır, asıl tespiti inşallah yılbaşında gerçekleştireceğiz.” diye konuştu.

Açlık sınırından 891 TL düşük

Asgari ücret bu haliyle açlık sınırının altında kaldı. Türk-İş’in 28 Haziran’da açıkladığına göre dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 6 bin 391 TL. Bir başka deyişle asgari ücret, açlık sınırından 891 TL düşük.

Yine dört kişilik bir ailenin gıda harcaması ile giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı (yoksulluk sınırı) 20 bin 818 TL. Bekâr bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ ise aylık 8 bin 313 TL. Asgari ücretle çalışan bekar bir çalışan, yaşam maliyetini karşılayabilmesi için 2 bin 813 TL daha bulması gerekiyor.

Paylaşın

Memur Eksi 55 Emekli Eksi 62 Zam Alacak

Enflasyon patladığı için devletin halktan bu yıl toplayacağı vergiler yüzde 137.4 artacak. Zam yüzde 40’ta kalırsa emeklinin reel kaybı yüzde 62’yi bulacak. Sene başında yüzde 50.5 zam alan asgari ücretli de yüzde 40 zam verilmesi halinde yüzde eksi 26.65 reel kayıp yaşayacak.

Hükümetin devasa ek bütçesi TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda kabul edildi. Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, memur ve emekliye enflasyon farkı dahil temmuzda yüzde 40 civarında bir zam vereceklerini açıklarken, CHP Milletvekili Ünal Demirtaş, “Zam yüzde 40’ta kalırsa memur emekliye eksi yüzde 60 zam vermiş olursunuz. Yani dar gelirli vatandaşları enflasyona ezdirirsiniz” dedi.

Nebati’ye iletildi

Demirtaş, komisyonda Bakan Nebati’ye ilettiği ‘eksi zam’ hesabının ayrıntılarını Sözcü’den Erdoğan Süzer’e açıkladı.

İktidarın yılın başında yasalaşan bütçe ile halktan 1 trilyon 430 milyar lira vergi toplayacağını ilan ettiğini belirten Demirtaş, ancak enflasyonun aşırı yükselmesiyle 1 trilyon 83 milyar lira ilave vergi toplanacağını, böylece 2022 yılında halkın cebinden çıkacak verginin 2 trilyon 514 milyar liraya ulaşacağını söyledi.

Demirtaş, 2022’de yıllık vergi tahsilatının 2021 yılı bütçe kanunundaki gelir tahminine göre yüzde 137.4 artacağını belirtirken, “Bu yüzde 137.4’lük artış halkın bir yıllık dönemde yaşayacağı gerçek enflasyonu gösteriyor” dedi.

Hükümetin vergi hesabının gerçek enflasyonu gösterdiğini belirten Demirtaş, temmuzda yüzde 40 zam verilmesi halinde memur ve memur emeklilerinin reel kaybının yüzde 55.4, işçi emeklilerinin yüzde 61.7 ve asgari ücretlinin de yüzde 26.6 olacağını söyledi.

İşte eksi zam hesabı

Yılın başında memur ve memur emeklilerine yüzde 29.97 zam verilmişti. Temmuzda enflasyon farkı dahil yüzde 40 zam verilirse kümülatif yıllık zam yüzde 81.96 olacak. Yüzde 137.4 artan vergi dikkate alındığında bu kesim eksi 55.44 puanlık net kayıp yaşayacak.

İşçi, esnaf ve çiftçi emeklileri yılın başında yüzde 25.47 zam almıştı. Temmuzda yüzde 40 zam olursa kümülatif zam yüzde 75.66’da kalacak, eksi zam yüzde 61.74’e ulaşacak. Sene başında yüzde 50.5 zam alan asgari ücretli de yüzde 40 zam verilmesi halinde yüzde eksi 26.65 reel kayıp yaşayacak.

Paylaşın

Özel Sektörde Ara Zam Beklentisi Yüzde 30

Sürekli artan enflasyon karşısında çalışanların gözü olası asgari ücret zammına çevrildi. Bu konuda son aylarda hükümet kanadından farklı açıklamalar gelse de temmuz ayında asgari ücrete ara zam yapılması konusundaki beklentiler giderek güçleniyor.

Sene başında yaklaşık yüzde 50 zam yapılarak 4 bin 253 liraya çıkarılan asgari ücretin bir kısmı her ay yükselen enflasyon karşısında eridi. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı verilere göre ocak ayında yüzde 48,69 olan yıllık enflasyon şubatta yüzde 55,44, martta yüzde 61,14, nisanda yüzde 69,97 ve mayıs ayında yüzde 73,50 çıktı. Ekonomistlerin genel beklentisi enflasyonun yıl sonuna kadar üç haneyi görmesi yönünde.

Ara zam konusunda ise henüz bir oran netleşmiş değil. Ancak zammın yüzde 10 ila 20 arasında olması ve bazı prim desteklerinin uygulanması gündemde.

DW Türkçe’den Emre Eser’e değerlendirmelerde bulunan Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Başkanı Dr. Arzu Çerkezoğlu, şimdiye kadar konuşulan yüzde 5, yüzde 10 gibi oranların ve son derece ufak prim desteklerinin asgari ücretteki kaybı asla karşılayamayacağını söylüyor.

Böyle sembolik oranların çalışanların ihtiyacı olan iyileştirmeyi sağlayamayacağını vurgulayan Çerkezoğlu, son aylarda yükselen enflasyon karşısında maaşların eridiğinin altını çiziyor.

Hesap yoksulluk sınırına göre olmalı

DİSK tarafından yapılan araştırmaya göre asgari ücretlinin alım gücündeki kaybın son 5 ayda 5 bin lirayı bulduğunu anlatan Çerkezoğlu, yapılması gereken zamma ilişkin şu açıklamayı yapıyor: “Bizim bu noktada çizdiğimiz çerçeve belli. Gelinen noktada ücretlere yeni bir zam ihtiyacı daha doğmuştur. Zaten asgari ücrete yapılan zam oranı yüzde 50 olsa bile bunun yüksek enflasyon karşısında hızla eriyeceğini söylemiştik. Şimdi hayat pahalılığı ortada. Gıda enflasyonu ortada. Biz en azından iki kişinin asgari ücretle çalıştığı bir ailede toplam gelirin yoksulluk sınırını yakalaması gerektiğini ifade ediyoruz.”

Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun mayıs ayı raporuna göre Türkiye’de dört kişilik bir ailenin açlık sınırı asgari ücreti geçerek 6 bin 17 TL’ye, yoksulluk sınırı ise 19 bin 602 TL’ye çıktı.

Asgari ücret 4 kez belirlenmeli

Asgari ücrette acil zam ihtiyacı olduğunu ve bu konudaki çağrılarını yenilediklerini belirten Çerkezoğlu, “Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun toplanması için bir yasal engel yok. Komisyon hemen toplanmalı ve süreç başlamalı. Enflasyonun bu kadar yüksek olduğu bir ortamda yılda bir kez zam yapmak gerçekçi değil. Biz böyle dönemlerde asgari ücretin yılda 4 kez belirlenmesini talep ediyoruz. Ayrıca Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) primlerinde işverene verilen destekler çalışanlara da verilmeli” diyor.

Halkın alım gücünün son zamanlarda hızlı şekilde düştüğüne değinen Çerkezoğlu, asgari ücretin dışında çeşitli alanlarda da vatandaşın nefes almasını sağlayacak düzenlemeler yapılması gerektiğini söylüyor. Bu noktada az kazanandan az çok kazanandan çok vergi alınan adil bir vergi sistemi çağrısında bulunan Çerkezoğlu, “Elektrik ve doğal gaz zamları geri çekilmeli ve temel ihtiyaç ürünlerindeki vergiler düşürülmeli” ifadelerini kullanıyor.

Çerkezoğlu, ayrıca asgari ücret zammının toplumun tüm kesimlerini ilgilendirdiğini ve diğer ücretlerin de bu orana göre şekillendiğini vurguluyor.

Bu anlamda sadece asgari ücretli çalışanlar değil bu ücrete yakın ve bu ücretin çeşitli oranlarda üzerinde maaş alan çalışanlar da maaşlarının enflasyon karşısında eridiğini ve ara zam yapılması gerektiğini düşünüyor.

Peki özel şirketler çalışanlarına ara zam yapmayı düşünüyor mu?

Şirketlerin yarısı temmuzda zam yapacak

Organizasyon, performans yönetimi ve ücret alanlarında danışmanlık hizmeti veren Willis Towers Watson Türkiye ve Azerbaycan Organizasyon ve Ödüllendirme Ülke Lideri Doğan Çolak, bu konuda şirketlerin önemli bir bölümünün çalışanlarına ara zam yaptığını veya yapmayı planladığını söylüyor.

608 şirket ile yaptıkları yeni anketin sonuçlarını paylaşan Doğan Çolak, “Şirketlerin yüzde 79’u 2022 yılında ara dönem artışı yaptığını veya yapmayı planladığını beyan etti. Bu şirketlerin yüzde 48’i bu aksiyonu temmuz ayında yapacaklarını söylüyorlar” diyor.

Çolak, bu konuda ortalama ara zam oranlarının yüzde 30 olduğunu belirtiyor. Şirketler 2022 yılı içindeki toplam ücret artışlarını ise yüzde 82 ile yüzde 99 arasında yapacaklarını beyan ediyor.

E-ticaret, enerji ve otomotiv sektöründe ortalamanın yüzde 10 üzerinde ara zam beklenirken bankacılık ve ilaç sektörlerinde ise ortalamanın altında zam beklentisi var.

Yan haklarda yüzde 50 düzenleme

Bunun yanında özel sektörde daha önce yılda bir kez düzenleme yapılan yemek, yol ve diğer yan haklar konusunda da artık çoğu şirketin yılda iki defa düzenleme yapmaya başladığı ve bu ücretlerde artışa gittiği belirtiliyor. Doğan Çolak, “Yan haklarda da yüzde 50’lere varan artışlar söz konusu” diyor.

Asgari ücret zammının özel sektörün her kademesi tarafından yakından takip edildiğini aktaran Doğan Çolak, “Minimum ücret belli olduktan sonra üst seviyelerdeki çalışanların ücretleri de buradaki artışlara göre şekilleniyor. Çok sayıda şirket de bu dönemde çalışanlarının alım gücünü düşünerek asgari ücret düzenlemesini beklemeden kendi minimum ücretlerini belirleyerek çeşitli zamlar yaptılar” ifadelerini kullanıyor.

Paylaşın

Asgari Ücrete Ara Zam İçin Çalışma Başlatıldı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ücretliler dahil herkesin gelirinin artırılması yönündeki açıklaması sonrası Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ücretlerin iyileştirilmesi için ilgili kurumlarla çalışma başlattı.

Asgari ücrete ara zamda 6 aylık enflasyon oranında artırım, yıllık enflasyon farkının yansıtılması, işverenin prim yükünün hafifletilmesi formülleri üzerinde çalışılıyor.

Sabah gazetesinde yer alan habere göre; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın teklifi üzerine Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplanıp yeni asgari ücreti ister yıllık ister aylık belirleyebilecek. Bunun üst sınırı iki yıl olacak.

4 Temmuz Pazartesi günü açıklanacak haziran ayı enflasyon oranının ardından ilk altı aylık enflasyon oranı belirlenecek, memur ve emeklilere yapılacak zam oranı açıklanacak. Asgari ücretliye ara zamda 6 aylık zam oranı da belirleyici olacak. Yılın ilk 5 ayında enflasyon yüzde 35.64 olmuştu.

Öte yandan asgari ücrete ara zam durumda işverene prim desteği seçeneği de değerlendiriliyor. Asgari ücrette gelir vergisi kaldırılmıştı. Brüt asgari ücrette 760 lira prim kesintisi bulunuyor. İşveren açısından da 876 liralık prim maliyeti bulunuyor.

Paylaşın

Enflasyon 3 Ayda Asgari Ücretlinin 325 Ekmeğini Yedi

Asgari ücret 1 Ocak 2022’de tarihi bir artışla 2 bin 826 liradan 4 bin 253 TL’ye yükseldi. Bu, yüzde 51 zam demekti. Ancak resmi enflasyonun giderek artması üzerine asgari ücretin alım gücü hızla düştü; düşmeye de devam ediyor. Sene ortasında zam beklentisi doğdu. Resmi veriler asgari ücretin nasıl eridiğini gösteriyor.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre Ocak 2022’de 1 aylık asgari ücretle 307 litre motorin alınırken bu miktar Nisan 2022’de 198 litreye düştü. Bu da yüzde 36 erime demek. Peki, gıda ve enerji fiyatları karşısında asgari ücretin alım gücü nasıl düştü?

TÜİK’in güvenilirlik karnesi tartışmalı iken resmi veriler de asgari ücretin alım gücünün enflasyon karşısında nasıl hızla eridiğini ortaya koyuyor. Türkiye’de en temel gıda maddesi ekmekten başlayalım: 1 kg ekmeğin ortalama fiyatı Ocak 2021’de 7,1 TL iken bu fiyat Ocak 2022’de 11,3 liraya; Nisan 2022’de 13,7 TL’ye çıktı. Aylık net asgari ücret 2021’de 2 bin 826 TL iken 2022’de 4 bin 253 liraya yükseldi.

Asgari ücretle alınan ekmek sayısı 3 ayda 325 azaldı

Buna göre Ocak 2021’de 1 aylık asgari ücret ile 397 kg ekmek satın alınırken bu miktar Ocak 2022’de 375 kg’ye; Nisan 2022’de ise 310 kg’ye kadar düştü. Ocak-Nisan 2022 arasını kapsayan son 3 ayda asgari ücretlinin satın alabileceği ekmek miktarı 65 kg azaldı.

Standart ekmek 200 gram olarak hesaplandığında Ocak 2022’de aylık asgari ücretle bin 875 ekmek alınırken bu sayı Nisan 2022’de bin 550 adete düştü. Enflasyonla birlikte 3 ayda asgari ücretli satın alabileceği ekmek miktarı 325 adet azaldı. Bu da 3 ayda yüzde 17 düşüş demek.

Enflasyon 3 ayda 43 kg ayçiçek yağını götürdü

Mutfağın temel ihtiyaçların ayçiçek yağında da benzer bir durum yaşanıyor. Ocak 2021’de 1 kg ayçiçek yağının fiyatı 16,5 TL iken bu fiyat Nisan 2022’de 34,7 TL’ye yükseldi. Ocak 2021’de asgari ücretle 171 kg yağ alınırken bu miktar Nisan 2022’de 123 kg’ye kadar geriledi. Ocak-Nisan arasını kapsayan son 3 ayda ise 1 aylık asgari ücretle alınabilecek ayçiçek yağı miktarı 43 kg azaldı. 3 aydaki bu azalma yüzde 26’ya karşılık geliyor.

Süt ne kadar azaldı?

TÜİK verilerine göre Ekim 2021-Nisan 2022 arasını kapsayan son 6 ayda sütün fiyatı yüzde 50 artış gösterdi. Bu durum asgari ücretle satın alınabilecek süt miktarını da etkiledi. Ocak 2021’de 477 litre süt alınırken bu miktar Aralık 2021’de 315 litreye kadar düştü. Asgari ücrete gelen yüzde 51 zamma rağmen Ocak 2022’de 1 aylık asgari ücretle alınan süt miktarı 437 litre oldu. Asgari ücretteki tarihi artışa rağmen Ocak 2022’de alınan süt miktarı Ocak 2021’den 40 litre eksik oldu. Nisan 2022’de ise asgari ücretle 408 litre süt alınabiliyor. Son 3 ayda düşüş oranı yüzde 7.

Asgari ücretin alacağı et 3 ayda yüzde 28 azaldı

Et fiyatlarındaki artış dikkat çekici. 1 aylık asgari ücret ile Ocak 2021’de 54 kg dana eti alınırken bu miktar Ocak 2022’de 53 kg oldu. Nisan 2022’de ise bu miktar 38 kg’ye kadar geriledi. Aralık 2021’de asgari ücretle alınabilen dana eti miktarı 36 idi. Bu şunu gösteriyor: Asgari ücrete gelen yüzde 51 zamma rağmen 3 ay sonra neredeyse aynı miktarda dana eti satın alınabiliyor.

Domates almak zorlaştı

Akaryakıt, gübre ve ilaca gelen zamlardan dolayı tarımda üretim maliyetlerinin artması sebze fiyatlarında keskin artışa yol açtı. Bunlardan birisi de domates. 1 aylık asgari ücretle Ocak 2021’de 522 kg domates alınırken bu oran Ocak 2022’de 452 kg’ye; Nisan 2022’de ise 230 kg’ye kadar geriledi. Asgari ücretin alabileceği domates miktarı son üç ayda yüzde 49 düştü. Sebze fiyatları mevsime göre değişiyor. Ancak önceki yılın aynı dönemi ile kıyaslandığında da düşüş ortada. Üstelik 2022 başında asgari ücrette zam yüzde 50’yi aşmıştı. Nisan 2021’de 392 kg domates alınabiliyordu. Bu da 1 sene içinde yüzde 41 düşüş demek.

Asgari ücretle alınabilecek motorin miktarı 3 ayda yüzde 35 azaldı

Asgari ücretin değerinin düşmesi akaryakıtta daha keskin ortaya çıkıyor. Ocak 2022’de 1 aylık asgari ücret ile 310 LT benzin veya 483 LT LPG veya 307 LT motorin alınırken Nisan 2022’de bu miktarlar 221 LT benzin, 371 LT LPG veya 198 LT motorine düştü. Yani aylık maaş ile satın alınabilecek benzin 88 LT; LPG 112 LT ve motorin ise 109 litre azaldı.

Oran olarak bakıldığında ise 1 aylık asgari ücretle satın alınabilecek benzin miktarı son 3 ayda yüzde 28, LPG yüzde 23 ve motorin yüzde 36 azaldı. Hesaplamalar 1 aylık maaş ile sadece bir akaryakıt türünün satın alınmasına dayanıyor.

Asgari ücret karşısında gıda ve enerji fiyatları nasıl seyretti?

Asgari ücretin satın alma gücünün nasıl düştüğünü endeks yöntemi ile de görmek mümkün. Buna göre asgari ücret ve diğer ürünlerinin fiyatı belirli bir tarihte 100’e eşitleniyor. Yine TÜİK verileri üzerinden asgari ücretin yanı sıra gıda ve alkolsüz içecek endeksini, ekmek, ayçiçek yağı, dana eti, doğal gaz, benzin, LPG ve motorin fiyatlarını Ocak 2022’de 100’e eşitliyoruz.

Asgari ücrete zam gelmediği için asgari ücret endeksi Ocak-Nisan arasında hep 100’de kalıyor. Nisan 2022’de gıda fiyat endeksi 129’a yükseldi. Bu şu demek: Ocak 2022’de 100 TL’ye alınan gıda sepeti Nisan 2022’de 129 TL’ye satın alınabilir. Oysa aynı dönemde asgari ücret hala 100 TL.

Nisan 2022’de ekmek fiyat endeksi 121’e, ayçiçek yağı fiyat endeksi 135’e, doğal gaz endeksi 135’e, benzin fiyat endeksi 140’a, LPG endeksi 130’a ve motorin fiyat endeksi 155’e yükseldi. Asgari ücret endeksi ise değişmeyerek 100’de kaldı.

Grafik asgari ücretin Ocak-Nisan 2022 arasında 100 puanda sabit kalırken diğer ürünlerin fiyatlarının nasıl arttığını gösteriyor. Tüm bu hesaplamalar TÜİK’in açıkladığı resmi verilere dayanıyor.

Uzun vadede gıda fiyatları

Alım gücünün değişimine uzun vadede bakmak da mümkün. Aylık asgari ücret ile gıda ve alkolsüz içecekler endeksini bu kez Ocak 2018’de 100’e eşitliyoruz. Nisan 2022’de asgari ücret 264 puana yükselirken gıda fiyat endeksi 338 puana çıkıyor. Bunun anlamı ise şu: Ocak 2018’de 100 lira olan asgari ücret Nisan 2022’de 264 liraya çıkıyor. Ancak Ocak 2018’de 100 liraya alınan gıda sepeti Nisan 2022’de 338 liraya alınabiliyor. Yani, asgari ücret ile aynı miktarda gıda almak mümkün değil.

Asgari ücret bu dönemde bin 613 liradan 4 bin 253 liraya çıkmasına rağmen aynı daha az gıda satın alabiliyor. Ocak 2018-Nisan 2022 arasında asgari ücret yüzde 164 artarken aynı dönemde gıda fiyatları yüzde 238 yükseldi.

Asgari ücretle çalışan oranı en yüksek Türkiye’de

Öte yandan, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) verilerine göre Türkiye’de 2020 yılında kayıtlı işçilerin yüzde 42’si asgari ücretle çalışıyor. SGK verilerine göre 2020 yılında Türkiye’de çalışan kayıtlı işçi sayısı 15 milyon 203 bin. Bunların 6 milyon 390 bini ise asgari ücretle çalıştı. Buna göre kayıtlı işçilerin yüzde 42’si asgari ücret alıyor. Asgari ücretin biraz üstünde kazananlar da eklendiğinde işçilerin büyük bir kısmı asgari ücret veya asgari ücrete yakın bir aylık alıyor.

AB Türkiye’nin alım gücünü yenide hesaplayacak

Bu arada, Avrupa Birliği İstatistik Ofisi (Eurostat) Türk lirasının hızla değer kaybetmesi üzerine asgari ücretin satın alma gücüne dair daha önce açıkladığı 2021 yılı Türkiye verilerini sistemden kaldırarak yeniden hesaplama yapmaya karar verdi.

(Kaynak: Euronews Türkçe)

Paylaşın

Asgari Ücret 3 Bin 229 Liraya Geriledi!

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre yıllık enflasyon yüzde 69,97’ye yükseldi. Enflasyondaki nisan ayındaki artış ise yüzde 7,25 oldu. Tüketici Fiyat Endeksi’nde (TÜFE) bir önceki yılın Aralık ayına göre %31,71, bir önceki yılın aynı ayına göre %69,97 ve on iki aylık ortalamalara göre %34,46 artış gerçekleşti.

Artan enflasyon ile birlikte yurttaşların alım gücü düşerken yüzde 50,54 artış işe asgari ücret brüt 5 bin 4 lira, net 4 bin 253 lira 40 kuruş oldu. Asgari ücret mart ayı enflasyon rakamının yüzde 61,14 olması ile kısa sürede eridi.

Zam sağanağı ve hayat pahalılığına TÜİK’in resmi enflasyon hesabı bile dayanamadı. İlk 4 ayda TÜFE yüzde 31,71 artarak yıl başında memur ve emekliye enflasyon farkı ve ek zamla birlikte verilen tüm zamların üzerine çıktı.

Fark ödemeleri yapılacak

Sözcü’den Erdoğan Süzer’in haberine göre; memur ve memur emeklilerine yılbaşında yüzde 5’i toplu sözleşme yüzde 2,5’i ek zam olmak üzere toplam yüzde 7,5 zam yapılmıştı. Ancak 4 ayın sonunda enflasyon yüzde 31,71’e çıktı. Memur ve emeklinin hükümetten yüzde 24,21 oranında enflasyon farkı alacağı oluştu. Ancak oluşan farklar temmuz ayına kadar ödenmeyecek. Yeni yıla 5 bin 972 lira maaşla giren en düşük dereceli memurun alım gücü 4 bin 534 liraya düştü, memur bin 438 lira kaybetti. Aynı dönemde öğretmen bin 603 lira, profesör 3 bin 570 lira, hemşire bin 796 lira alım gücü kaybına uğradı. 4 ayda en düşük memur emeklisinin aylığında 991 lira erime yaşandı.

Günden güne eriyor

Yıl başında yüzde 50,5 zamla net 4 bin 253 liraya çıkarılan asgari ücretin bugünkü alım gücü yüzde 31,71’lik TÜİK enflasyonuyla 3 bin 229 liraya geriledi. Asgari ücretteki 3 aylık erime bin 24 liraya ulaştı. ENAG’ın hesapladığı enflasyona göre ise asgari ücretin alım gücü 4 ayın sonunda 2 bin 871 liraya düşerek yılbaşındaki seviyesine yaklaştı. Asgari ücretlinin maaşından bin 382 lira gitti.

Zamma kadar enflasyon altında ezilmeye devam

4 ayda yüzde 31,71’e ulaşan enflasyon, yılbaşında reel zam verilmeden sadece geçmiş enflasyon kaybı telafi edilen işçi, esnaf ve çiftçi emeklilerini daha da zora soktu. Yılbaşında 2 bin 500 liraya yükseltilen en düşük işçi, çiftçi ve esnaf emeklisi aylığı 602 lira eriyerek bin 898 liraya düştü. Bu emekliler temmuz ayına kadar enflasyon kaybı yaşamaya devam edecek, ancak telefi zammını 2 ay sonra alabilecekler.

ENAG’a göre yüzde 40,44 kayıp var

Enflasyonu gerçeğe daha yakın hesaplayan Enflasyon Araştırma Grubu’na (ENAG) göre ise tüketici fiyatları 4 ayda yüzde 48,16 arttı. Bu hesaba göre memur ve emeklinin enflasyon yüzünden uğradığı kayıp ve 4 aylık fark alacağı yüzde 40,66 oldu. Hesaba göre memur bin 941 lira, memur emeklisi bin 338 lira, en düşük işçi emeklisi aylığı da 813 lira eridi.

Paylaşın

Açlık Sınırı, Asgari Ücretin 1070 Lira Üzerine Çıktı

Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş), nisan ayına ilişkin açıkladığı açlık ve yoksulluk sınırı verileri, hayat pahalılığındaki ciddi artışı gözler önüne serdi. Buna göre, dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 5 bin 323,64 TL’ye çıktı.

Gıda harcaması ile giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı (yoksulluk sınırı) 17 bin 340,47 TL’ye yükseldi. Bekar bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ ise aylık 6 bin 965,47 TL’ye ulaştı.

Yılın ikinci ayında asgari ücretin 300 TL üzerine çıkarak 4 bin 552 TL’ye yükselen açlık sınırı, mart ayında 4 bin 928 TL’yi aşmıştı. Yoksulluk sınırı ise mart ayında 16 bin 52 TL idi. Buna göre, yılın dördüncü ayında açlık sınırı, 2022 asgari ücretinin 1070 TL üzerine çıktı.

Türk-İş’ten yapılan yazılı açıklamada, mutfak enflasyonundaki artışın nisanda aylık yüzde 8,02 olduğu, son 12 aylık artışın ise yüzde 85,02 olduğu belirtildi.

Açıklamada, bir ayda ortalama olarak süt fiyatlarının yüzde 21, peynirin yüzde 18, yoğurdun yüzde 23 zamlandığı belirtildi. Buna göre: Maliyet artışlarıyla birlikte süt ve süt ürünleri fiyatlarının yaz aylarında artmaya devam edeceğine işaret edildi.

Nisan ayında dana, kuzu, tavuk ve balıketinin hepsinde fiyat artışları olduğu vurgulandı. “Balık sezonu kapanırken en ucuz balık hamsi 45 TL oldu. Tavuğun kg fiyatı 40 TL’yi buldu” denilen açıklamada, “Kuru fasulye ve kırmızı mercimek fiyatı artarken nohut ve yeşil mercimeğin fiyatı değişmedi. Yağlı tohumlar zamlanırken en çok artış ortalama yüzde 23’le yer fıstığında oldu” denildi.

‘Yurttaş sebze ve meyveyi taneyle alıyor’

Ekmek ve tahıllar grubunda ise, il ve ilçe belediyelerinden bazılarının alım gücü düşen yurttaş için ekmekte indirim sağlayan kupon dağıtmaya başladıkları belirtildi. Açıklamada, “Görece uygun maliyetle karın doyurmak için tercih edilen karbonhidrat kaynağı makarna, pirinç, bulgur ile un ve irmik fiyatlarının tamamı yükseldi” denildi.

Taze sebze-meyve grubunda ise, sabit gelirli tüketicilerin artık taneyle meyve-sebze almaya başladığı belirtildi. Açıklamada, “Pazarcı esnafı da müşteriyi markete kaybetmemek için banka komisyonuna rağmen POS cihazına geçti” ifadelerine yer verildi.

Türk-İş’ten yapılan açıklamada şu değerlendirme dikkat çekti: “İçinde bulunduğumuz enflasyonist dönem tüketici alışkanlıklarında önemli değişikliklere yol açıyor. Marketlerde ve semt pazarlarında toplu alışveriş azalıyor, az ve sık alışveriş artıyor. Daha küçük paketler, daha ekonomik markalar tercih ediliyor. Tüketicinin özel markalı (private label) ucuz ürünlere yönelmesi indirim marketi sayısını ülke genelinde 34 bine yükseltti.”

Martın son haftası Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO), sanayicilere sattığı buğdaya yüzde 22 oranında zam yaptığının da anımsatıldığı açıklamada, “Bu nedenle buğday içeren gıda ürünlerine de, tüketiciye yansıyacak şekilde ramazan bayramı sonrasında bir zam yapılması durumu ortaya çıktı” denildi.

Açıklamada ayrıca “Dişi sığır sayısının azalması ve yüksek maliyetlerin üzerine bir de turizm sezonundaki talep artışı eklendiğinde, çözümleri bulunmazsa dana kuşbaşının yaz aylarında 175 TL’yi geçmesi öngörülüyor” değerlendirmesi de yer aldı.

Değerlendirmeye şöyle devam edildi: “Elektrik fiyatlarına yapılan yüksek zamlardan dolayı daha az sulama yapılan yerlerde sınırlı gübre kullanımının da ilave olumsuz etkisiyle verim kaybı olacak. Zamlar öncesindeki gibi gübreleme ve sulamaya devam edilen yerlerde ise maliyetler artacak. Bu çıkmazın doğal sonucu olarak, yaz aylarında gıda fiyatlarında eğer olursa önceki yıllara kıyasla çok sınırlı bir gerileme olacağı şimdiden öne sürülebilir.”

Paylaşın

HDP’den ‘Asgari Ücret 3 Ayda Bir Belirlensin’ Teklifi

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ekonomi Komisyonu üyeleri Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan, İstanbul Milletvekili Erol Katırcıoğlu ve Batman Milletvekili Necdet İpekyüz, Meclis’te basın toplantısı düzenledi.

Komisyon adına açıklama yapan HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Garo Paylan, asgari ücretin üç ayda bir belirlenmesini öngören kanun teklifini Meclis Başkanlığı’na sunduklarını söyledi.

AKP’nin “İşçiyi, memuru, emekliyi enflasyona ezdirmeyeceğiz” sözlerini hatırlatan Paylan, “Ancak şu anda işçi, memur, emekli, dar gelirli, enflasyona eziliyor. Enflasyon, ezip geçiyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez bir Cumhurbaşkanı olarak asgari ücretin yüzde 50 artırıldığını bundan sadece birkaç ay önce bir törenle, bir müjde gibi açıkladı. Ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘maşallah’ dediği yüzde 50 zamlı asgari ücret 40 gün dayanmadı. Son dönemde AKP’nin ‘maşallah’ dediği 40 gün dayanmıyor. Çünkü yeni yılın ilk dakikaları ile birlikte elektrik, doğal gaz zamları ile başlayan zam yağmuru; ulaşım, gıda zamlarıyla devam etti. Bu sabah internete yüzde 67 zam, şekere yüzde 30 zam. Zam zam zam” diye konuştu.

Bir ailede ancak 4 asgari ücretlinin çalışmasıyla yoksulluk sınırına ulaşıldığını kaydeden Paylan, iktidar kanadından gelen ‘Temmuz ayında asgari ücreti yeniden değerlendirme’ sözleriyle umut satıldığına dikkati çekti. Paylan, “Şu anda asgari ücretliler bir sefalet ücreti ile karşı karşıya. Önümüz ramazan. İftar sofraları, sahur sofraları kurulmaya çalışılacak. Sayın Cumhurbaşkanı, manda yoğurtlu, hurmalı, kestane ballı; akşamdan yiyip yatacak. O porsiyonların maliyeti açlık sınırını geçmiş durumda. Vatandaş nasıl iftar yapacağını, nasıl sahur edeceğini düşünüyor” dedi.

“Asgari ücretin enflasyon şartlarında 3 ayda bir belirlenmesi gerekir”

Gelen zamlara dair de konuşan Paylan, şöyle konuştu: “Bu sabah manşetlere çıktı, çeyrek lahana 10 lira. Bir yurttaşımızın çeyrek lahana alacak bile gücü yok. Bir kilo kıyma 120 lira. Beş litrelik bir teneke yağ 250 lira olmuş. Tencereler kaynamıyor. AKP’nin yılda bir diye önerdiği, CHP’nin altı ayda bir değerlendirilmesi için verdiği önergenin yeterli olmadığını düşünüyoruz. Asgari ücretin enflasyon şartlarında 3 ayda bir belirlenmesi gerekir. En azından derhal açlık sınırının çok daha üzeri bir rakama çekilmelidir ki yurttaşlarımız tencerelerini kaynatabilsinler.”

(MA)

Paylaşın