Bakan Bilgin ‘Asgari Ücrete Zam Tartışmasını’ Kapattı

Yürürlüğe girdiği ilk aydan açlık sınırına ulaşan, ikinci ayda da açlık sınırının 300 TL gerisine düşen asgari ücretle ilgili “zam tartışmasına” Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin de katıldı. 

Gaziantep’te düzenlenen bir programda konuşan Bilgin’e ‘Temmuz’da asgari ücrete zam olacak mı?’ sorusu yöneltildi. Bilgin de bu soruyu “Tartışmaları anlamlı bulmuyorum, çok önemli artış yaptık” diyerek kapattı.

Bilgin “Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez asgari ücreti yüzde 50 üzerinde artırdık. Bu günlerde yeniden asgari ücret tartışmalarını anlamlı bulmuyorum. Çünkü gerekeni enflasyon farkı ile yaptık. Bu durumlarda işçiyi de iş vereni de düşünmek lazım. Çünkü asgari ücret artarken, iş verenlerin de maliyeti arttı.” dedi.

Bilgin konuşmasının devamında ise pandemi döneminde Avrupa ülkeleri ve ABD gibi pek çok ülkenin sıkıntı yaşarken Türkiye’nin yüzde 11 büyüdüğünü söyledi. Bilgin “Önümüzdeki dönemde de enflasyonun aşama aşama düşeceğini hep beraber göreceğiz. Dünya genelindeki ekonomik tahribatı ülke olarak bertaraf etmenin yolu büyümedir, istihdamdır” diye konuştu.

Hükümetin açıklamaları beklenti yaratmıştı 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, hükümet, AKP kanadından yapılan açıklamalar asgari ücrete yeni bir zam geleceğine yönelik beklentiyi güçlendirmişti.

Erdoğan geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, “Vatandaşımızın en önemli sıkıntı ve şikayetinin hayat pahalılığı olduğunu biliyoruz. Hayat pahalılığının önüne geçmek, vatandaşımızı enflasyona ezdirmemek boynumuzun borcudur” demişti.

AKP Sözcüsü Ömer Çelik de emekli ikramiyeleri ve asgari ücrette ikinci bir zam yapılıp yapılmayacağıyla ilgili soruya “Uzun zamandır üzerinde çalışılan konu. Cumhur İttifakı olarak açıkladık zaten. Olgunlaştığı zaman açıklanacak.” şeklinde yanıt vermişti.

Dün CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, bugün de CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer asgari ücretin yılda iki kez belirlenmesi için Meclis’e kanun teklifi vermişti.

Açlık sınırının altında

Asgari ücret bugün Türk-İş her ay yaptığı araştırmaya göre ‘açlık sınırının’ altında. 25 Şubat’ta yayınlanan son verilere göre Ocak’a asgari ücretle eşitlenen açlık sınırı Şubat’ta 4 bin 552 TL’ye çıktı. Bir başka değişle asgari ücret bugün açlık sınırının 300 TL altında. Yoksulluk sınırı da neredeyse asgari ücretin 4 katına ulaşmış durumda.

TÜİK’in 3 Mart’ta açıkladığı Şubat verilerine göre de enflasyon bir önceki aya göre yüzde 4,81, bir önceki yılın aynı ayına göre de yüzde 54,44 artmış durumda. Ancak ENAG’ın verileri TÜİK’i yalanlıyor. ENAG’a göre aylık enflasyon 5,44, yıllık enflasyonsa yüzde 123,80.

2016’ya kadar yılda iki kez belirleniyordu

İş Kanunu’nun 39. maddesi “Asgari ücret en geç iki yılda bir olmak üzere belirlenir” diyor. Yani asgari ücretin 2 yıldan daha önce bir sürede birden fazla kez belirlenmesi için herhangi bir yasal engel yok. Sadece gerekli olan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın isteğiyle Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun tekrardan toplanması gerekli. Zaten 2016’ya kadar asgari ücret yılda iki kez belirleniyordu.

Paylaşın

CHP’den Asgari Ücret Teklifi: 6 Ayda Bir Belirlensin

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, İş Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifinde, yılda bir kez belirlenen asgari ücret tutarının, 6 aylık periyotlarla belirlenmesini önerdi.

CHP’li Gürer, Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik krizin etkilerinin her geçen gün artarak devam ettiğini ve krizin etkisinin azaltılmasına yönelik yapılan ekonomik hamlelerin ise bir yarar sağlamadığını, yaşanan çözümsüzlük halinin krizi daha derinleştirdiği belirtti.

Ekonomik krizin paraya değer kaybettirdiğini ve enflasyon rakamlarının süreç içinde artış eğilimi göstermesine neden olduğunu anlatan Gürer, “Düşük ve sürdürülebilir bir enflasyon düzeyine ulaşmak ve ekonomik birimlerin geleceğe yönelik daha sağlıklı karar almasını sağlamak tüm ülkelerin başlıca hedefleri arasında yer almakla beraber bu konuda çeşitli politikalar geliştirilerek uygulamaya konulmaktadır” ifadelerini kullandı.

TÜİK’e göre yüzde 54, ENAG’a göre yüzde 123

TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamlarına göre Tüketici Fiyat Endeksinin (TÜFE) Şubat’ta bir önceki aya göre yüzde 4,81 arttığını, yıllık artışın ise yüzde 54,44 olarak kaydedildiğini ifade eden Gürer, “Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) de yıllık yüzde 105,1, aylık ise yüzde 7,22 arttı. Ancak halk tarafından kriz daha derinden hissedilirken çarşı, pazar ve marketlerde temel gıda ürünlerine dahi her gün zam gelmesi ve halkın alım gücünün açıklanan enflasyon rakamlarından daha yüksek hissedilmesi TÜİK’in rakamlarına olan güvenin de her geçen gün azalmasına neden olmuştur. Bu konuda ENAG tarafından açıklanan verilerde ise Tüketici Fiyat Endeksi Şubat’ta bir önceki aya göre yüzde 5,44 artarken yıllık artış ise yüzde 123,80 olarak ölçüldü” değerlendirmesinde bulundu.

Asgari ücretlinin aldığı zam ilk aydan itibaren eriyor

Ekonomik krizlerin her kesimi olumsuz yönde etkilediğini ancak asgari ücretle geçinmek zorunda kalanların daha çok etkilendiğini belirten Gürer, “2022 yılı asgari ücret rakamlarının belirlenmesinin üstünden geçen süreçte artan enflasyon ve neticesinde gelen hayat pahalılığı asgari ücretle çalışan işçinin aldığı zammı kısa bir sürede erimesine neden oldu. Her ay enflasyon rakamlarından yaşanan artış neticesinde geçim sıkıntısı çeken asgari ücretle çalışan kesimin maaşlarının enflasyona ezdirilmemesi için asgari ücretin altı aylık periyotlar halinde belirlenmesi, asgari ücretle hayatını idame ettirme çabasında olan vatandaşların enflasyona karşı dirençlerinin artırılması noktasında son derece önem taşımaktadır” dedi.

Gürer, enflasyon rakamlarının artışının engellenememesi sonucunda, asgari ücret tutarının her geçen gün değer kaybetmesinin önüne geçilmesi amacıyla asgari ücret miktarının altı aylık periyotlar halinde belirlenmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.

Paylaşın

Asgari Ücretten ‘Gelir Ve Damga Vergisi’ Kaldırıldı

Ücret ve maaşların asgari ücret tutarından gelir ve damga vergisi alınmamasını da içeren Gelir Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, TBMM Genel Kurulunda kabul edildi.

Kanunla birlikte asgari ücretliden vergi kesintisi yapılmayacak. Memur ve diğer çalışanların ücretinin brüt asgari ücrete denk düşen kısmı da vergiden muaf olacak.

Ücret gelirlerinin vergilendirilmesinde asgari ücretin aylık brüt tutarının yüzde 85’i gelir vergisinden istisna edildiği için uygulama alanı kalmayan “Asgari Geçim İndirimi” düzenlemesi yürürlükten kalkacak.

Diğer maddeler

Kabul edilen teklifte yer alan diğer maddeler şöyle:

  • Yenilenebilir enerji üretiminin teşvik edilmesi için muafiyet sınırı olarak öngörülen, meskenlerin çatı ve cephesine kurulan güneş enerjisi santrallerinin kurulu gücünün 10 kilovat olması şartı, 25 kilovata kadar çıkarılacak.
  • BOTAŞ’ın nakit yönetiminin sağlıklı şekilde yürütülebilmesi için şirketin Ticaret Bakanlığına bağlı tahsil dairelerine, yapılandırılmış borçları dahil ödenmeyen her türlü vergi, fon ve paylar ile idari para cezaları, bunlara bağlı gecikme zammı ve gecikme faizlerinden oluşan borçları, Hazineden görevlendirme bedeli alacaklarına karşılık mahsup edilerek terkin edilecek.
  • 2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu’nda yer alan genel bütçe gelir tahmini üzerinde gerçekleşen gelir kadar, genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri ile özel bütçeli idarelerin bütçelerine ödenek eklemeye Cumhurbaşkanı yetkili olacak. İlgili kanunları gereğince genel bütçe gelirleri karşılığı yapılan ödenek eklemeleri bu tutardan düşülecek.

  • Türkiye’de yerleşik sigorta şirketlerince düzenlenen kefalet senetleri de güvenli elektronik imza ile düzenlenebilecek.
  • Büyükşehir belediyeleri ve belediyeler, kendisinden izin veya ruhsat almak ya da hat kiralamak suretiyle çalışan ve toplu taşıma hizmeti yürüten gerçek ve tüzel kişilere, nüfus, hattın uzunluğu ve hattı kullanan sayısı kriterlerini esas alarak tespit edeceği hatlardaki toplu taşıma hizmetlerinden ücretsiz veya indirimli yararlananlara ilişkin gelir desteği ödemesi yapabilecek.
  • Kamu üniversite hastanelerinin finansal sürdürülebilirliğinin desteklenmesi için kamu üniversite sağlık hizmeti sunucularının, 2021’de verdikleri sağlık hizmet bedelinin, götürü bedel sözleşme tutarından düşük olması durumunda aradaki fark terkin edilecek. Terkin edilen bu tutar, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bütçesine bu amaçla tahsis edilecek ödenekten karşılanacak.
Paylaşın

DİSK’ten Asgari Ücret Tepkisi: Türkiye Ucuz Emek Ülkesi

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, asgari ücretin 4 bin 250 liraya çıkartılmasıyla ilgili “Bu mudur son 45 yılın en yüksek asgari ücret artışı! Türkiye bu zamlı asgari ücretle de ucuz emek ülkesi olmaya devam edecektir” dedi.

DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu 2022 için belirlenen 4 bin 250 liralık asgari ücretle ilgili konuştu. DİSK Yönetim Kurulu adına yazılı bir açıklama yapan Çerkezoğlu günlük 47,5 TL’ye denk gelen zammın ‘bu korkunç pahalılıkta’ emekçilerin derdine derman olmayacağını söyledi.

Çerkezoğlu “Önemli olan asgari ücrette ne kadar artış olduğu, yüzde kaç arttığı değil asgari ücretin bugünkü geçim şartları içinde işçinin ve ailesinin geçimini karşılamaya yetip yetmediğidir” dedi.

Çerkezoğlu açıklamasının devamında şunları söyledi:

İçinden geçtiğimiz derin ekonomik kriz, TL’de yaşanan büyük değer kaybı ve yaşanan korkunç pahalılık dikkate alınmadan asgari ücret artış oranını konuşmak anlamlı değildir.

Açıklanan asgari ücretle geçinmek mümkün değildir. 2022 için belirlenen asgari ücret geçinmeye yetecek düzeyde değildir. Yapılan asgari ücret zammının büyük bölümü yaşanan pahalılık nedeniyle zaten çoktan yok olup gitti. Kalanı da birkaç ay içinde eriyip gidecek. Ortada gerçek anlamda zam yoktur. Asgari ücret artışı, pahalılıkla yaşanan alım gücü kaybını dahi telafi etmekten uzaktır.

Bu pahalılıkta 4250 TL asgari ücreti işçileri ‘enflasyona ezdirmedik’ diye böbürlenerek ilan edenleri bu asgari ücretle bir ay yaşamaya davet ediyoruz.

Yaptığımız hesaplamaya göre Kasım 2021 için dört kişilik bir ailenin asgari geçim tutarı 10 bin 700 TL civarındadır. Bu fiyatlara Aralık 2021’deki fiyat artışları ve döviz krizinin etkisiyle 2020’de yaşanacak pahalılık dahil değildir. 2022 içinde de yoksulluk sınırının çok daha yükseleceği, pahalılığın dayanılmaz hale geleceği sır değildir.

Ocak 2021’de asgari ücret 386 dolara karşılık geliyordu. Bugün açıklanan zamlı 2022 asgari ücreti (15,5 TL dolar kuru üzerinden) 275 dolara karşılık geliyor. Emekçiler zamlı asgari ücretle bile 110 dolar civarında kayba uğramıştır. Asgari ücretin 2022’de ne kadar eriyeceği belli değil. Zamlı haliyle bile Türkiye’de asgari ücret Avrupa’nın en düşük iki asgari ücretinden biri durumundadır. Türkiye’deki asgari ücret zamlı haliyle dahi Çin’in altındadır.

“Türkiye ucuz emek ülkesi”

Bu mudur son 45 yılın en yüksek asgari ücret artışı! Türkiye bu zamlı asgari ücretle de ucuz emek ülkesi olmaya devam edecektir.

Bu asgari ücret artışını yeterli görmüyoruz ancak bu artışın bütün emekçilere yansıması için Ocak 2022’de tüm işçi ücretleri, memur maaşları ve emekli aylıkları da en az asgari ücret artışı oranında artmalıdır. Aksi durumda asgari ücrete gelen zam oranı diğer emek gelirlerine yansımadığı sürece bir anlam ifade etmeyecektir. Eşitlik ve adalet bunu gerektirir.

Emeklinin 1.500 TL aldığı, işçilerin ve memurların resmi enflasyonun yarısı kadar zam aldığı bir ortamda Türkiye hızla asgari ücretliler ülkesi haline gelecektir. Bu asgari ücret zammı büyük ölçüde eridi, kalanı da birkaç ayda eriyecektir.

Çerkezoğlu açıklamasının ardından da şu dört talebi sıraladı:

  • Talebimiz 2022 bahar aylarında Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun yeniden toplanması ve asgari ücretin yeniden belirlenmesidir.
  • Talebimiz bütün emek gelirlerinin, ücretlerin, maaşların ve emekli aylıklarının asgari ücret kadar artırılmasıdır.
  • Talebimiz en düşük emekli aylığının asgari ücret düzeyine çıkarılmasıdır.
  • Türkiye işçi sınıfının asgari ücrete mahkûm edilmemesi için sendikal hakların kullanımının önündeki engellerin kaldırılmalı, toplu iş sözleşmesi kapsamı genişlemelidir.
Paylaşın

Erdoğan, Asgari Ücreti Açıkladı: 4 Bin 250 TL

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 2022 yılında uygulanacak asgari ücretin 4 bin 250 TL olacağını açıkladı. Asgari ücretten gelir ve damga vergisinin kaldırıldığını, bu şekilde işverenlere 450 TL’lik fayda sağlanacağını duyurdu.

Haber Merkezi / Erdoğan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, Türk-İş ve Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu temsilcileri ile birlikte düzenlediği basın toplantısında konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasında öne çıkan satırlar şöyle:

“Bilindiği gibi bir sonraki yılın asgari ücreti her yılın aralık ayında çalışan ve işveren kesiminin iştirakiyle belirlenmekte. Taraflar süreci özveriyle işlettiler. Bugün gerçekleştirilen 4. toplantıyla nihai karar aşamasına gelinmiştir. Komisyon asgari ücretin 4000 bin liranın üstünde olması gerektiğini bakanlığa görüş bildirdi. Gerek işçi ve gerek işveren kesimini temsilen taraflar özveriyle bu süreci işlettiler.

“Şu anda bazı sıkıntılar var, bu sıkıntıları da en kısa zamanda aşacağız”

Yeni asgari ücret 4 bin 250 TL. Asgari Ücret artışı son 50 yılın en yüksek rakamını ifade eden yüzde 50 seviyesinde gerçekleşmiştir. Yeni asgari ücretin çalışan ve işverenlere ülkemize hayırlı olsun. Bu artışla çalışanlarımızı fiyat artışları karşısında ezdirmeme kararlılığımızı ortaya koyduğumuza inanıyorum. Şu anda bazı sıkıntılar var, bu sıkıntıları da en kısa zamanda aşacağız. Son dönemde döviz kurundaki dalgalanma ve buna bağlı fahiş fiyat belirsizliğine en kısa sürede son vermekte kararlıyız.

Asgari ücretten gelir ve damga vergisini kaldırıyoruz. Böylece işveren kesimini 450 TL ilave yükten kurtarmış oluyoruz. Asgari ücrette tarihi artış yaparken işveren üzerindeki maliyetini 450 lira aşağı çekmiş oluyoruz. Hükümet olarak asgari ücreti fevkalade yüksek bir oranda artırarak çalışanlarımızın asgari ücretten alınan vergiyi kaldırarak işverenlerimizin yanında olduğunu gösterdik.

İstihdamda asgari ücretin yol açtığı maddi külfetten kaynaklanabilecek muhtemel azalışlarında önüne geçtiğimize inanıyoruz. Bizim paramız Türk Lirası’dır. Türk Lirası’nı yedirmeyeceğiz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından önce Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin söz aldı. Bilgin basın toplantısında şunları söyledi: ”Asgari ücretle ilgili çalışmaları tamamladık ve komisyon kararı verdi. Asgari ücret ülkemiz açısından çok önemli. Sadece onlarla sınırlı değil. Temel ücret durumuna geldi. Ekonomik kalkınmanın meydana getirdiği sarsıntı ve sorunların sosyal politikalarla inşa etmek ve dayanışmayı güçlendirmek çok önemli.”

Asgari ücrette ilk toplantı 1 Aralık’ta yapıldı

Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun dördüncü toplantısı bugün saat 11.00’da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda toplandı. Toplantı sonrası, Türk-İş Genel Eğitim Sekreteri Nazmi Irgat, TİSK Genel Sekreteri Akansel Koç açıklamalarda bulundu. Türk İş Genel Sekreteri Nazmi Irgat, “Kamuoyunun beklentisi yakalandı sayılır” ifadelerini kullandı.

TİSK Genel Sekreteri Akansel Koç, “Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun 4’üncü toplantısını gerçekleştirdik. 2022 yılı asgari ücretiyle ilgili kararımızı aldık, Nazmi başkanım ve Nurcan hanım başkanlığında ve bakanımıza takdim ettik. Gerekli açıklamayı sayın bakanımız yapacaktır. Taraflar görüşlerini aktardı. Zaten bazı konularda mutabakatımız vardı. Umarım 2022 yılında tüm çalışanlarımız ve işletmelerimiz için güzel bir yıl olur” dedi.

2022 için belirlenecek asgari ücret için, Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun ilk toplantısı 1 Aralık’ta başlamış, ikinci toplantı ise Türk-İş’in ev sahipliğinde 7 Aralık’ta gerçekleştirilmişti. Taraflar 9 Aralık’ta da işveren kesimini temsil eden TİSK’in ev sahipliğinde bir araya geldi.

İşverenleri Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu’nun (TİSK), işçileri ise Türk İş’in temsil ettiği toplantılara Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ev sahipliği yapıyor.

Asgari ücret görüşmelerinin üçüncü turunun yapıldığı gün, işçi ve işveren tarafları ilk rakamları telaffuz etmişti. TÜİK, her yıl komisyona sunduğu bekar bir işçinin asgari geçim maliyetine ilişkin hesaplamayı bu yıl açıklamamıştı.

Çalışma Genel Müdürü Nurcan Önder ise, TİSK’in asgari geçim tutarını 3 bin 100, Türk-İş’in 3 bin 900 olarak gördüğünü aktarmıştı.

Şimdiye kadar 2022 asgari ücretinin ne olması gerektiğine dair bir rakam telaffuz etmeyen Türk-İş, bu toplantıdan sonra ‘en az 4 bin TL’ istediği belirtmişti. Bu rakamın altında kalacak bir teklifin kabul edilmeyeceği vurgulanmıştı.

Sozcu.com.tr’nin edindiği bilgilere göre, tarafların bir araya geldiği dünkü üçüncü toplantıda Türk-İş 3 bin 903 TL istemedi. Türk-İş Başkanı Atalay, 4 bin TL’nin üstünü zorlamıştı. DİSK ise, net 5 bin 200 TL talebinde bulunmuştu.

Paylaşın

Asgari Ücret Toplantısı Erdoğan-Kavcıoğlu Görüşmesine Takıldı

Türk Lirası’nda dün yaşanan tarihi değer kaybının ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu ve kamu bankaları genel müdürleriyle yaptığı toplantı asgari ücret görüşmelerine yansıdı.

Cumhuriyet’ten Mustafa Çakır’ın haberine göre ‘bu hafta başında’ yapılacağı konuşulan asgari ücret görüşmeleri için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı taraflara henüz davet götürmedi.

Çakır haberinde konuyla ilgili “…Tarafların bir araya gelecekleri ardından da Saray’a gidecekleri, kararın burada açıklanacağı beklentisi de vardı. Dolardaki hızlı yükseliş toplantı planlarını da bozdu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dün Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati ve Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu’nun katılımıyla kamu bankalarının genel müdürleriyle İstanbul’da toplanması nedeniyle Asgari Ücret Tespit Komisyonu da beklemeye geçti” diye yazdı.

Asgari ücret şu an ne kadar ve nasıl belirleniyor?

Asgari ücreti, yasa gereği 5’er işçi, işveren ve hükümet temsilcisi olmak üzere 15 kişiden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu belirliyor. Komisyon, yeni asgari ücreti belirleme çalışmaları kapsamında dört kez toplanıyor.

Bakanlığın belirlediği üyelerden birinin başkanlık ettiği komisyon, en az 10 üyenin katılımıyla toplanıp, oy çokluğuyla karar veriyor. Oyların eşitliği halinde başkanın bulunduğu tarafın çoğunluğu sağladığı kabul ediliyor.

Şu an için brüt asgari ücret 3 bin 577 TL. Ancak işçinin bekar ve çocuksuz bir işçinin eline net 2 bin 825 TL geçiyor.

Yıllar bazında net asgari ücret rakamları ise şöyle:

  • 2019: 2020 TL
  • 2018: 1603 TL
  • 2017: 1404 TL
  • 2016: 1300 TL
  • 2015: 1 Ocak-949TL, 1 Temmuz: 1000 TL
  • 2014: 1 Ocak-846 TL, 1 Temmuz: 891 TL
  • 2013: 1 Ocak-773 TL, 1 Temmuz: 803 TL

Türkiye’nin asgari ücret gerçekleri

  • 2018’den bu yana devam eden ekonomik kriz, Covid-19’un yaratmış olduğu iş ve gelir kayıpları, son aylarda giderek tırmanan fiyat artışları geniş emekçi kesimlerin alım gücünü düşürdü ve pahalılığı en önemli toplumsal sorunlardan biri haline getirdi.
  • Türkiye OECD ülkeleri içerisinde en fazla haftalık çalışma saatine sahip ülkelerden bir tanesi. Ancak buna rağmen işçiler ekonomik büyümeden ve artan üretimden payını alamıyor.
  • Asgari ücret düzeyi şu an açlık sınırının altında. 10 bin TL’yi aşan yoksulluk sınırı ile asgari ücret arasında ise büyük bir uçurum var.
  • TL’nin hızla değer kaybetmesi nedeniyle asgari ücret dolar cinsinden son 15 yılın en düşük düzeyine geriledi.
  • Asgari ücret Türkiye’de ücretlerin alt sınırı olmaktan çıktı ve son yıllarda giderek ortalama ücret haline geldi.
  • Avrupa ülkeleri içinde asgari ücret civarında ücretle çalışanların oranının en yüksek olduğu ülke Türkiye.
  • Geniş kesimleri kapsayan asgari ücret üzerinde oldukça ağır bir vergi ve kesinti yükü söz konusu. 2021’de brüt asgari ücretten 750 TL’den fazla vergi ve kesinti yapıldı. Emekçiler tarafından ödenen dolaylı vergilerle asgari ücretin net harcanabilir kısmı daha da azalıyor.
Paylaşın

DİSK’ten ‘Asgari Ücret’ Mitingi: En Az 5200 TL Olsun

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), İstanbul Kartal’da büyük bir miting düzenledi. Asgari ücretin net 5 bin 200 lira olması talebiyle ve ‘geçinmek istiyoruz’ şiarıyla yapılan mitinge toplumun her kesiminden yurttaşlar katıldı.

Sadece asgari ücretliler değil emeklilikte yaşa takılanlar, öğrenciler, kamu emekçileri, emekliler, sağlık çalışanları ve gazeteciler de mitingdeki yerini aldı. Mitinge Türkiye Komünist Partisi (TKP), Türkiye İşçi Partisi (TİP), Emek Partisi (EMEP) ile çok sayıda sivil toplum kuruluşu ve emek örgütü de destek verdi.

Miting öncesinde Marmaray’ın Başak Metro İstasyonu önünde toplanan işçiler kortej halinde bir yürüyüş gerçekleştirdi. Buradan Kartal Meydanı’na kadar yürüyen işçiler sık sık ‘iş, emek, özgürlük’ sloganları attı. “Gelirde adalet, vergide adalet” istedi.

Böylelikle işçiler 2022’de uygulanacak asgari ücretin en az 5200 TL olması talebi de yineledi. İşçilerin Kartal Meydanı’nı doldurmasının ardından da İlkay Akkaya konseri başladı. DİSK Genel Sekreteri Adnan Serdaroğlu, 20 bin kişilik katılım sağlandığının tahmin edildiğini açıkladı.

“Türkiye büyüdüyse hakkımızı istiyoruz”

İlkay Akkaya’nın konserinin ardından DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu bir konuşma yaptı. Çerkezoğlu konuşmasında, “Patronundan daha fazla vergi ödemeye yeter diyenler, memleketine emeğine sahip çıkanlar bugün Kartal Meydanı’nda toplandık. Geçinemeyenler adına, barınamayanlar adına bu meydanı doldurduk. TÜİK enflasyon sadece yüzde 21 diyor. Biz geçinemiyoruz diyoruz, onlar ‘ekonomi şahlanıyor’ diyorlar. Kardeşlerim bu meydan yanıtlasın, enflasyonun yüzde 21 olduğuna inanan var mı?” dedi.

Çerkezoğlu ayrıca, “Biz çalışıyoruz, biz üretiyoruz. Türkiye büyüdüyse hakkımızı istiyoruz. Hakkımızı alana kadar da mücadele edeceğiz” diye konuştu. Çerkezoğlu konuşmasında “Bize yaşatmaya çalıştıkları kara kışa karşı işçi baharını getireceğiz. Sadece emeğimiz, ekmeğimiz için değil; adalet için, özgürlük için, demokrasi için ayağa kalkıyoruz işçi sınıfı olarak.  Bu adaletsiz sistemi değiştirmek boynumuzun borcudur. Türkiye’deki en büyük adaletsizlik de asgari ücrettir. Buradan hep birlikte söyleyelim; işçi sınıfının asgari ücretle ilgili kırmızı çizgisi en az 5 bin 200 TL’dir.” ifadelerini kullandı.

(Kaynak: bianet)

Paylaşın

Avrupa’da En Fazla Asgari Ücretli Çalışan Oranı Türkiye’de

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın 2014 verilerine göre Türkiye’deki kayıtlı işçilerin yüzde 40’dan fazlası asgari ücretle çalışıyor. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) asgari ücretle çalışan işçi sayısını açıklamıyor. Türkiye’de asgari ücretle çalışan işçi sayısına ilişkin en son bilgi 2014 yılına ait.

2010 yılı verilerine göre Avrupa’da asgari ücretle çalışan işçi oranının en yüksek olduğu ülke açık ara Türkiye. Kayıt dışı çalışanlar ve asgari ücret primi tanımı hesaba katıldığında Türkiye’deki oran yüzde 40’tan daha yüksek. Hükümet ise asgari ücretle çalışan işçi sayısını açıklamıyor. Muhalefet partilerinin bu konudaki soru önergeleri de hükümet tarafından yanıtlanmıyor.

24. Dönem MHP Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin dönemin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’e verdiği soru önergesine verilen cevaba göre 2014 Temmuz ayı itibariyle asgari ücretle çalışan işçi sayısı 4 milyon 970 bin 737.

Yine Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı verilerine göre, Temmuz 2014’te ülkede toplam kayıtlı işçi sayısı 12 milyon 287 bin 238. Bu da toplam kayıtlı işçi sayısının yüzde 40,45’inin asgari ücret üzerinden çalıştığı anlamına geliyor.

Avrupa’da asgari ücretle en fazla çalışan oranı Türkiye’de

Avrupa İstatistik Ofisi’nin (Eurostat) hangi ülkede işçilerin yüzde kaçının asgari ücretle çalıştığına ilişkin bir araştırması da bulunuyor. Araştırma 2010 ve 2014 yıllarına dair veriler içeriyor ancak Türkiye’ye ilişkin 2014 verileri yer almıyor. Eurostat asgari ücretle çalışan oranını teknik olarak “asgari ücretin yüzde 105’inden daha az kazananlar” olarak ifade ediyor.

Buna göre 2010 yılında Türkiye’de asgari ücretle çalışan oranı yüzde 43. Ancak bu araştırma en az 10 işçi çalıştıran iş yerlerini kapsıyor. 10’dan daha az işçi çalıştıran firmalar da eklendiğinde bu sayının ciddi oranda yükselmesi bekleniyor.

Türkiye bu alanda yüzde 42,9 ile Avrupa Birliği ülkeleri arasında açık ara zirvede yer alıyor. Türkiye’ye en yakın ülke yüzde 19,2 ile Slovenya iken üçüncü sırada yüzde 16,8 ile Portekiz bulunuyor. Belçika’da ise asgari ücretle çalışan işçi oranı yüzde sıfır. Bu oran İspanya’da yüzde 1,1, Çekya’da yüzde 1,9 ve Macaristan’da yüzde 3,2. AB’nin büyük ülkeleri İngiltere’de ise yüzde 4,9 ve Fransa’da yüzde 8,3.

Gerçek sayı bu mu? Kayıt dışı istihdam ne kadar?

Öte yandan SGK’nın açıkladığı tüm bu veriler kayıtlı işçileri içeriyor. Kayıt dışı istihdam hesaba katıldığında Türkiye’de 2014 yılında asgari ücretle çalışanların oranı yüzde 50’leri buluyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre Temmuz 2014’te kayıt dışı istihdam sayısı 9 milyon 622 bin. Bunların 3 milyon 524 bini “ücretli veya yevmiyeli”lerden oluşuyor. Bu kişilerin çok büyük bir kısmı asgari ücret veya daha düşük ücrete çalışıyor. Kayıt dışı istihdamın diğer kalemleri olan “işveren, kendi hesabına veya ücretsiz aile işçileri” bu hesaplamaya dahil değil.

Ayrıca SGK verileri; primleri sadece asgari ücretten yatırılan işçileri kapsıyor. Birçok iş yerinde işçilere yemek ve yol ücreti de ödeniyor. Eğer yemek ve yol ücreti SGK primine yansıtılırsa bu işçiler asgari ücretten daha fazla kazanmış görünüyor.

Muhalefet milletvekilleri AK Parti hükümetine 2014 yılından sonra da bir çok soru önergesi vererek Türkiye’de asgari ücretle çalışan işçi sayısını sordu. Ancak bunlar dönemin çalışma ve sosyal güvenlik bakanları ile Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından yanıtlanmadı. Öte yandan geçtiğimiz hafta bir toplantıda konuşan eski Ekonomi Bakanı Ali Babacan, Türkiye’de çalışanların yaklaşık yarısının asgari ücretlilerden oluştuğunu söyledi. (Kaynak: euronews)

Paylaşın

Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun 3. Toplantısından Da Uzlaşma Çıkmadı

Milyonlarca çalışanı doğrudan ilgilendiren Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun 3. toplantısı Türkiye İşveren Sendikaları (TİSK) ev sahipliğinde sona erdi. Taraflar baz alınacak enflasyon rakamlarında anlaşamadı.

BBC Türkçe’de yer alan habere göre; Toplantı sonrasında konuşan Çalışma Bakanlığı Müsteşarı Nurcan Önder, “TİSK asgari geçim tutarını 3100, Türk-İş 3900 lira olarak öngörüyor” dedi.

Türk-İş Genel Eğitim Sekreteri Nazmi Irgat, “İşveren kesimiyle uzlaşmazlıkları maalesef gideremedik” dedi.

Irgat, “Son 1,5 ayda anormal şekilde artan enflasyon dar gelirlileri daha zora soktu. Biz yaşanan enflasyon, çarşı-pazar enflasyonunu esas alan, büyümeden de refah payı alan bir asgari ücret bekliyoruz” diye konuştu.

Irgat, “İşverenlerin büyük itirazı üzerine TÜİK rakamları açıklayamadı” dedi.

Üçüncü toplantıya ev sahipliği yapan TİSK Genel Sekreteri Akansel Koç ise TÜİK’in enflasyon rakamlarını dikkate alacaklarını belirterek “Enflasyona karşı çalışanlarımızı koruyacağız” dedi.

SGK işçi primlerinin ödenmesinde 5 puanlık işveren desteğinin işçilere de sağlanması ve vergi diliminin yıllık brüt asgari ücret dilimine çekilmesi konularında tarafların anlaşmaya vardığı belirtildi.

TİSK Genel Sekreteri Koç, “3161 TL gibi resmi bir teklifimiz söz konusu değil” ifadesini kullandı. Komisyonun 4. toplantısı için tarihin daha sonra açıklanacağı belirtildi.

Paylaşın

DİSK, TÜRK-İŞ ve HAK-İŞ’ten Ortak ‘Asgari Ücret’ Açıklaması

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş) Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Hak-İş) asgari ücrete ilişkin talep ve beklentilerin sıralandığı ortak bir açıklama yaptı.

Haber Merkezi / “Günün ekonomik ve sosyal koşullarına göre işçinin ve ailesinin insanca yaşamasını mümkün kılacak ve insanlık onuruyla bağdaşacak asgari ücret belirlenmelidir” ifadelerinin yer aldığı açıklama şöyle;

“Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Anayasası’nın girişinde, “işçinin ve ailesinin yalnızca geçimini temin eden ücret, insanca yaşamaya yeterli bir ücret değildir. Hâlbuki işçinin insanca yaşaması için yeterli ücrete sahip olması gerekir” ifadesine yer verilmiştir.

Üç İşçi Konfederasyonu “insan onuruna yaraşır bir asgari ücret” belirlenmesi taleplerini bir araya gelerek ortaklaştırmıştır. Özellikle sendikasız işçilerin önemli bir bölümünün temel sorunu olan asgari ücretin, belirlediğimiz ve savunduğumuz ilkeler doğrultusunda karara bağlanması büyük önem taşımaktadır.

Ücretli çalışanların yarıya yakını asgari ücret ve civarında bir gelir elde etmektedir. Sosyal güvenlik primine esas ortalama kazanç da asgari ücretin biraz üzerindedir. Asgari ücret belirleme çalışmaları sadece ücretli kesimi değil toplumun tümünü yakından ve doğrudan ilgilendirmektedir. Sadece asgari ücret alanlar değil; asgari geçim indirimi, işsizlik ödeneği, kısa çalışma ödeneği, engelli ve yaşlılık aylığı ile bakım yardımı, genel sağlık sigortası, bireysel emeklilik, sosyal güvenlik borçlanması, sosyal güvenlik alt ve üst primlerinin belirlenmesi gibi çok geniş bir alanı kapsamaktadır.

Ekonomide özellikle son dönemde döviz kurlarında yaşanan olağanüstü dalgalanma ve başta gıda ve kira olmak üzere temel mal ve hizmet fiyatlarında görülen artışlar, emeğinden başka hiçbir geliri olmayan ücretli çalışanların satın alma gücünü geriletmiştir.

Bu nedenle, 2022 yılında geçerli olacak asgari ücretin, ekonomide yaşanan gelişmeler de dikkate alınarak, insana yakışır bir yaşam düzeyini sağlayacak şekilde tespit edilmesi gereği ortak düşüncemizdir.

Asgari ücret, emeğe gösterilen saygının bir ölçüsüdür. Sosyal devlet anlayışı çerçevesinde, gelir dağılımında adaleti ve iyileştirmeyi temel alan, refahın geniş kitlelere yayılmasını amaçlayan bir yaklaşımla tespit edilmesi toplumsal huzur ve iş barışının sağlanması için gereklidir.

Üç İşçi Konfederasyonu “aileleri ile birlikte insan onuruna yaraşır bir asgari ücret” belirlenmesi taleplerini yineleyerek bir kez daha bir araya gelmiştir.

Anayasamız devlete “çalışanların yaptıkları işe uygun adaletli bir ücret elde etmeleri ve diğer sosyal yardımlardan yararlanmaları için gerekli tedbirleri alma” görevi vermektedir. Ayrıca, asgari ücretin tespitinde “çalışanların geçim şartları ile ülkenin ekonomik durumu da göz önünde bulundurulur” denilmektedir.

‘Düşük belirlenmesi kabul edilemez’

Asgari ücret bir pazarlık ücreti değildir. İşçinin ailesiyle birlikte insanca yaşamasını sağlayacak gelirdir. Asgari ücretin belirlenmesi müzakerelerinde göz önünde tutulması gereken öncelikli husus, çalışanların karşı karşıya bulundukları geçim koşullarıdır. Çalışanlar, yaşanılan ekonomik sıkıntıların nedeni değil mağdurudur ve “ülkenin içinde bulunduğu ekonomik durum” gerekçesiyle asgari ücretin düşük belirlenmesi kabul edilemez.

Ülkemizdeki asgari ücret düzeyi AB üyesi tüm ülkelerin gerisine düşmüştür. Küresel pazarlar ile rekabet edebilmek adına emek kesiminin talepleri görmezden gelinmemelidir. Türkiye’nin rekabet şartlarını düşük ücret politikasıyla sağlamak doğrultusunda bir anlayışı olmamalıdır.

Bugün ücretliler üzerinde dayanılmaz boyutlarda vergi yükleri bulunmaktadır. Türkiye’de gelir vergisi mükelleflerinin büyük çoğunluğu ücret geliri elde edenlerdir. Kaldı ki, hem doğrudan gelir ve kazanç üzerinden hem dolaylı olarak mal ve hizmet alımında yapılan zorunlu ihtiyaç harcamalarından dolayı günlük yaşantısının her aşamasında vergiye maruz kalınmaktadır.

Ücretli çalışanların net ücreti, vergi dilimlerindeki artışlar nedeniyle ilerleyen aylarda düşmektedir. Asgari ücret alan işçiler bile yılın son dört ayında eksik ücret almak durumunda kalmaktadır. Asgari ücrette gelir vergisi nedeniyle meydana gelen gerilemenin telafi edilmesi uygulaması, sadece asgari ücretle çalışan bekâr işçiler için geçerlidir. Evli, üç çocuklu ve eşi çalışmayan bir işçi yılbaşında elde ettiği ücret düzeyini yılsonunda alamamaktadır. Bu işçinin yılın toplamı itibariyle kaybı devam etmektedir. Mevcut bu uygulamayla aile korunmamaktadır.

Ücretli çalışanlar için vergi matrahı farklılaştırılmalıdır. 2002 yılında gelir vergisi tarifesi brüt asgari ücretin 17,1 katı iken, günümüzde 6,7 katına gerilemiştir. Tüm ücret gelirlerinde, asgari ücrete denk gelen kısmına kadar olan tutarın vergi dışı bırakılması yönünde sosyal taraflar arasında görüş birliği oluşmasına rağmen -şimdiye kadar- herhangi bir düzenleme yapılmamıştır.

İşverenin sosyal güvenlik primi düşürülmüş ve buradan doğan milyarlarca liralık gelir kaybı Hazine tarafından karşılanmaktadır. Ancak işçilerin sosyal güvenlik priminde bir indirim yapılmamıştır. Sosyal devletin koruyucu vasfı öncelikle düşük gelirli olan ücretli çalışanlar için olmalıdır.

‘Asgari ücret, açıklanan net ücretin altına düşmemeli’

Bu çerçevede; işçi temsilcileri, “insan onuruna yakışır” bir düzeyde asgari ücret belirlenebilmesi için, Komisyon çalışmaları sırasında temel alınması gereken ilkeleri aşağıdaki biçimiyle savunmaktadır:

Asgari ücretin saptanmasında Anayasa’da yer alan “geçim şartları” yaklaşımına öncelikle uyulmalıdır. Günün ekonomik ve sosyal koşullarına göre işçinin ve ailesinin insanca yaşamasını mümkün kılacak ve insanlık onuruyla bağdaşacak asgari ücret belirlenmelidir.

Asgari ücret net olarak açıklanmalıdır. Bu ücretten yapılacak vergi, sosyal güvenlik vb. kesintiler net tutarın üzerine ilave edilmeli ve yıl boyunca asgari ücret açıklanan bu net ücretin altına düşmemelidir. Asgari Geçim İndirimi (AGİ) işçinin medeni durumuna göre ayrıca ilave edilmelidir.

Tüm ücretlerin asgari ücrete tekabül eden kısmı vergiden muaf olmalıdır. Gelir vergisi tarifesi en az yeniden değerleme oranında artırılmalıdır. Ayrıca ücretliler için damga vergisi uygulaması kaldırılmalıdır. Asgari ücret sonrası ilk vergi basamağı için uygulanacak oran da yüzde 10 olmalıdır.

Asgari ücret, herhangi bir ayırım yapılmadan yine ulusal düzeyde tek olarak ve yıllık belirlenmelidir. İşçilerin arasında nitelik, kıdem, işin mahiyeti gibi ekonomik amaçlı değerlendirmelerin tümünden bağımsız olarak ele alınmalıdır.

Asgari ücret, ekonomik ölçülerin ötesinde sosyal bir ücret olarak kabul edilmeli ve bu özelliği temel alınarak belirlenmelidir.

Devlet çalışanlar arasında ayrım yapmamalı, kamuda geçerli en düşük aylık tutarını asgari ücret belirlenirken de dikkate almalıdır.

Asgari ücret ile bağlantılı olarak ve günümüz ekonomik koşullarını da dikkate alarak;

İşverenlere sağlanan sosyal güvenlik prim desteğinin benzeri bir destek işçilere de verilmeli ve işçilerin sosyal güvenlik haklarında bir kayıp yaratmayacak şekilde işçi SGK prim payı 5 puan düşürülerek bütçeden karşılanmalıdır.

“Sosyal Devlet” ilkesi gereği memurlara çalışmayan eş için ödenen “aile yardımı” işçiler için de uygulamaya konulmalıdır.

Sendikal örgütlenmenin önündeki engeller kaldırılmalı ve asgari ücret teşviki sadece sendikal örgütlenmenin olduğu işyerleri için uygulanmalıdır.”

Paylaşın