Milyonları İlgilendiriyor: Asgari Ücrette Olası 4 Zam Senaryosu

Asgari Ücret Tespit Komisyonu, üçüncü toplantısını yarın saat 14.00’te gerçekleştirecek. Yeni yılda geçerli olacak asgari ücret rakamının bu toplantıda belirlenmesi bekleniyor. Öte yandan zamla ilgili olası 4 senaryo konuşuluyor.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının ev sahipliğinde 7 Aralık’ta birinci, 14 Aralık’ta ikinci toplantısını yapan Asgari Ücret Tespit Komisyonu, üçüncü toplantısını yarın saat 14.00’te gerçekleştirecek.

NTV’de yer alan habere göre, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, 3. toplantıda uzlaşma sağlanacağını, işçilerin beklediği, işverenin de ödeyebileceği bir ücretin belirleneceğini söyledi.

Bilgin, “Esas problem şudur. Enflasyon şartlarında emekçilerin enflasyonun baskısından onları kurtaracak bir ücret seviyesinin belirlenmesi. Bunun yanı sıra işverenin ödeyebileceği bir ücret seviyesinin belirlenmesi” dedi.

Hazine ve Maliye ile Ticaret bakanlıkları ve Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) temsilcilerinden istenen ilave verilerin görüşüleceği toplantıda, işçi ve işveren tarafı rakamlar üzerinden pazarlık edecek.

Yeni yılda geçerli olacak asgari ücret rakamının bu toplantıda belirlenmesi bekleniyor.

TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulunun, komisyon toplantısından önce asgari ücret gündemiyle toplanıp, değerlendirmelerde bulunacağı öğrenildi.

Komisyonda işçi kesimini temsil eden TÜRK-İŞ, öncelikle pazarlığın Açlık ve Yoksulluk Sınırı Araştırmasının kasım ayına ait açlık sınırı verisi olan 7 bin 785 lira üzerinden başlamasını istiyor. Bunun yanında, refah payı ile enflasyona karşı satın alma gücünün korunmasını talep ediyor. Bu rakamsal talebin yanında, gelir vergisi dilimlerinin çalışanlar lehine düzenlenmesi ve sendikal örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılması da TÜRK-İŞ’in pazarlık masasına taşıdığı konular arasında bulunuyor.

İşveren kesimini temsil eden Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) ise asgari ücrete dair rakam paylaşmamakla birlikte, temel olarak işçilerin ve işverenlerin gözetildiği dengeli bir asgari ücretten yana tutum sergiliyor. Yeni asgari ücret rakamında, istihdamın korunmasını, yeni istihdam yaratılmasını ve işletmelerin rekabet gücünün dikkate alınmasını isteyen TİSK, asgari ücret işveren desteğinin 2023’te de sürdürülmesini talep ediyor.

İşte olası senaryolara göre kalem kalem hesabı…

Yüzde 45 zam

İlk senaryo net asgari ücretin 8 bin liraya çıkması. Net olarak yüzde 45 artırılan asgari ücret brüt 9 bin 412 liraya çıkıyor ve işverene maliyeti de 11 bin 59 lira oluyor.

Yüzde 50 zam

İkinci senaryo yüzde 50 artışla 8 bin 250 liraya yükseltilmesi. Brüt ücret 9 bin 706 liraya çıkıyor ve işverene maliyeti 11 bin 404 lira oluyor.

Yüzde 55 zam

Üçüncü senaryo asgari ücretin yüzde 55’lik artış ile 8 bin 500 lira seviyesine ulaşması. Bu durumda brüt ücret 10 bin liraya, işverene maliyeti ise 11 bin 750 liraya yükseliyor.

Yüzde 60 zam

Son senaryo ise net asgari ücretin yüzde 60 artışla 8 bin 750 liraya çıkarılması. Bu durumda brüt ücret 10 bin 294 liraya, işverene maliyet ise 12 bin 95 liraya denk geliyor.

Asgari ücreti, yasa gereği işçi, işveren ve hükümetten beşer temsilci olmak üzere 15 kişiden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu belirliyor. Komisyon, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı tarafından toplantıya çağrılıyor ve yeni asgari ücreti belirleme çalışmaları kapsamında teamül üzerine aralık ayında dört kez toplanıyor.

Bakanlığın belirlediği üyelerden birinin başkanlık ettiği komisyon, en az 10 üyenin katılımıyla toplanıp oy çokluğuyla karar veriyor. Oyların eşitliği halinde başkanın bulunduğu tarafın çoğunluğu sağladığı kabul ediliyor.

Asgari ücret, bir işçi için aylık brüt 6 bin 471 lira, vergiler ve kesintiler düştüğünde net 5 bin 500 lira 35 kuruş olarak uygulanıyor.

Asgari ücretin işverene toplam maliyeti, bir işçi için 7 bin 603 lira 43 kuruş. Bunun 6 bin 471 lirası brüt asgari ücret, 1003 lira 1 kuruşunu sosyal güvenlik primi, 129 lira 42 kuruşunu işveren işsizlik sigorta primi oluşturuyor

Paylaşın

CHP’nin Asgari Ücret Önerisi Belli Oldu: 10 Bin 128 TL

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, partisinin asgari ücret talebini 10 bin 128 lira olarak açıkladı. 7 Aralık’ta başlayan asgari ücret görüşmelerinin ikincisi 14 Aralık’ta olacak.

Haber Merkezi / CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba partisinin asgari ücret talebini açıkladı. Ağbaba, partisinin 2023 asgari ücret talebini 10 bin 128 TL olarak açıkladı.

Ağbaba, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin’in asgari ücretin ortalama ücrete dönüştüğünü inkar ettiğini, asgari ücretle çalışanların oranını yüzde 38 olarak açıkladığını söyledi.

Ağbaba “Merkez Bankası’nın araştırmalarına göre Türkiye’de asgari ücret ve asgari ücret civarında çalışanların oranı yüzde 50. Bizi kıskanan Avrupa ülkelerinde asgari ücretle çalışanların ortalaması yüzde 9. Merkez Bankası’nın araştırmalarından açığa çıkan sonuç Türkiye, AKP iktidarı eliyle bir asgari ücret toplumuna dönüştürülmüştür” diye konuştu.

Asgari ücretin resmi enflasyon verilerine göre belirlendiğini hatırlatan Ağbaba, “Asgari ücret adı üstünde minimum ücrettir. Asgari ücret açlık ve yoksulluk ücreti değildir. Ülkenin ekonomik olarak büyüdüğünü iddia edenler, asgari ücretliyi bu büyümeden dışlayamazlar. İktidar asgari ücreti asla ve asla lütuf gibi sunamaz. Lütuf diye sundukları şey, açlık ve sefalet ücretidir” diyerek devam etti.

Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun etkisizleştirildiğini savunan Ağbaba, ayrıca “Asgari ücret belirlenirken resmi enflasyon dışında büyüme oranları göz önüne alınmalı, ekonomik büyümeden asgari ücretliye pay verilmelidir” dedi.

CHP’nin yanı sıra diğer siyasi partiler de asgari ücret taleplerini kamuoyuna açıklamıştı. HDP’nin asgari ücret önerisi 12 bin 500 lira olarak açıklanırken İYİ Parti ise asgari ücretin 9 bin 600 TL olması gerektiğini belirtmişti.

Asgari Ücret Tespit Komisyonu ikinci toplantısını 14 Aralık’ta yapacak. Türk-iş asgari ücret pazarlığına 7 bin 785 TL’den başlayacağını belirtmişti. Bu rakam sendikalar tarafından eleştirilmişti.

Türk-İş Başkanı Ergün Atalay, “Asgari ücret için pazarlık 7 bin 785 lira açlık sınırından başlayacak. İşçinin memnun olmadığı bir rakamın altına imza atmayız” demişti.

Türk-İş’e göre Kasım ayında dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı 25 bin 365 TL oldu. Aynı ay için açlık sınırı ise 7 bin 785 lira olarak hesaplandı.

DİSK, asgari ücretin en az 13 bin 200 lira olması gerektiğini belirtirken, Türk-İş de pazarlığı 7 bin 785 liradan açacaklarını açıkladı.

Asgari ücret nasıl belirleniyor?

Asgari ücreti, yasa gereği 5’er işçi, işveren ve hükümet temsilcisi olmak üzere 15 kişiden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu belirliyor.

Bakanlığın belirlediği üyelerden birinin başkanlık ettiği komisyon, en az 10 üyenin katılımıyla toplanıp, oy çokluğuyla karar veriyor. Oyların eşitliği halinde başkanın bulunduğu tarafın çoğunluğu sağladığı kabul ediliyor.

Şu an için brüt 6 bin 471 TL, net 5 bin 500,35 TL

Paylaşın

TÜRK-İŞ, Asgari Ücret Pazarlığına ‘Açlık Sınırı’ndan Başlayacak

TÜRK-İŞ Genel Sekreteri Pevrul Kavlak, konfederasyonun genel başkanı Ergün Atalay’ın açlık sınırı vurgusunu tekrarlayarak, asgari ücret pazarlığına 7 bin 786 TL’den başlayacaklarını ve de içine sinmeyen bir teklif masaya gelirse imzalamayacaklarını söyledi.

Son 20 yılda asgari ücretin 30 kat artmasına rağmen Türkiye’nin asgari ücreti konuşmaya devam ettiğine işaret eden Kavlak, “Türkiye, asgari ücret ülkesi haline geldi. Asgari ücretle çalışanların sayısı düşürülmeli” dedi.

Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) Genel Sekreteri Pevrul Kavlak, asgari ücrette yapılacak zamma ilişkin bir basın toplantısı düzenledi. Kavlak, açıklamada şu ifadeleri kullandı:

Anayasamızın 73. Maddesi gereğince yapılması gereken az kazanandan az çok kazanandan çok vergi alınmasıdır. Türkiye’de verginin 3’te 2’si ücretliler tarafından ödenmektedir. Dolaylı vergilerin ağırlığı Türkiye’deki vergi sistemini daha adaletsiz hale getirmektedir. Toplam vergi içerisinde yüzde 70’e ulaşan dolaylı vergiler çalışanların yükünü artırmaktadır.

Ülkemizde sendikalaşmanın geliştirilmesi zorunludur. Ücretli çalışanlar sendika üyesi ise ve toplu iş sözleşmesi kapsamındaysa enflasyona karşı daha korunaklı olmaktadır.

OECD ülkelerinde bu oran yüzde 30 düzeyindir. Türkiye’de genel oran yüzde 7.5 civarındadır. Özel sektörde yüzde 6’ların altındadır. Türkiye asgari ücret ülkesi haline gelmiştir. Araştırmalar asgari ücret ve civarında çalışanların oranının yüzde 50’nin üzerinde gösteriyor. Asgari ücretle çalışanların sayısı düşürülmeli.

Sosyal adaletten, çalışma barışından söz edeceksek adil bölüşümden de söz etmeliyiz. Barıştan, özgürlükten söz edeceksek herkes için insan onuruna yakışacak bir yaşam isteyeceksek hakça bir paylaşımdan söz etmeliyiz.

Çarkların dönmesi olduğu kadar barış içerisinde mutlu insanların yaşadığı ülkede birlikte üretmek kazanmaktır. Alacağımız kararların asgari ücret için hayırlı olmasını diliyor hepinizi selamlıyorum.

Bugün ihracat rakamlarında bu rakamlara ulaştıysa bunda emekçinin büyük payı var. Asgari ücretle ilgili konuşmayan bir tek biziz. İhracatçılar Birliği ayrı konuşuyor. Herkes kendi yerini bilecek. Eğer onlar bugün ihracat şampiyonu oldularsa işletmelerde çalışan emekçiler sayesinde olmuştur. Bugün eğer asgari ücret 400-500 dolar olursa biz ihracat yapamayız diye bir tehdit savuruyorsa o kendine işçi değil köle arıyor demektir.

Bakanlığın anket çalışması: 20 yılda asgari ücrete 29.8 kat yani 30 kat zam yapılmış

Son 20 yılda asgari ücrete 29.8 kat yani 30 kat zam yapılmış. Aynı zaman diliminde ortalama memur maaşları 16 kat artmış, kamu işçisi maaşı 14 kat artmış, ortalama işçi emekli maaşları 16 kat artmış, memur emekli maaşları 13 kat artmış. Asgari ücreti çok artırmak, 30 kat artırmasına rağmen bugün Türkiye niye asgari ücreti konuşuyor. Yetmediği için konuşuyor.

Türkiye’de bu işin çözümü sendikalı olmaktır. Asgari ücreti artırıyorsunuz gelen zamlarla 2-3 sonra alım gücünü yitiriyor. Sendikalı örgütlerde böyle değil. TÜİK rakamlarının üzerine basılmasına rağmen bizim yaptığımız toplu sözleşmeyi biliyorsunuz. Bir yıl içerisinde yüzde 139 zam aldılar.

Vergi ücretleri hakkında

Vergi düzenlemesi yaklaşık 14 milyonu ilgilendiriyor. Biz geçen yıl asgari ücret kadar olanı vergi dışında bıraktık. Bunu bu sene hissedebildiniz mi? Hissedemediniz verginin birinci matrahı gerektiği kadar yükselmediği için hissedilmedi. Bu sene ortalama bir ücretten bahsedelim saatlik ücreti 50 lira brüt 16 bin lira olan birinin ücreti.

Yılbaşında 13 bin 544 lira net alıyor. 12. Ayda 12 bin 100 liraya düşüyor 1400 lira kaybı oluyor. Netten bahsediyorum.
Üstelik 6. ayda asgari ücrete düzenleme yapıldığı için bu kadar düşük. Asgari ücrete düzenleme yapılmamış olsaydı bu 1450 lira 1800 lira net olacaktı. Brütü 2 bin 700 liradır. 14 milyon insan 1. ayda aldığı ile yılsonunda aldığı arasında 1500 lira fark ediyor.

Vergi çalışanların üzerinde inanılmaz bir yük. Çalışan vergi ödüyor birde pazarda vergi ödüyor, taşıt vergisi ödüyor. Bunun mutlaka düzenlenmesi gerekir. Bu vergi yükü sürdürülebilir değildir. Ergün başkanın söylemek istediği budur. Bunu TÜRK İŞ yönetim kurulu olarak gündeme getirdik. Meclis’teki tüm yetkililere kapsamlı bir mektup yazacağız. Dar ve sabit gelirli kesimlerin beklentisi, ücretliler lehine vergi diliminde ayrım yapılmasıdır.

TÜRK-İŞ: Biz masaya açlık sınırı olan rakamla oturacağız

TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay da önceki gün yaptığı basın toplantısında asgari ücret pazarlığına “açlık sınırı olan rakamla” oturacaklarını söylemişti.

Konfederasyon, düzenli olarak her ay açlık ve yoksulluk sınırı araştırmalarına dair hazırladıkları raporu kamuoyuyla paylaşıyor. Son olarak Kasım ayında paylaşılan bilgilere göre açlık sınırı 7 bin 786 TL olarak açıklandı. Yoksulluk sınırı ise 25 bin 364 TL düzeyinde.

Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, “Asgari ücretin net 13 bin 200 TL olması gerekir” demişti.

İlk toplantı dün yapıldı

2023 yılında asgari ücrete yapılacak zammı görüşmek üzere kurulan Asgari Ücret Tespit Komisyonu ilk toplantısını dün yaptı. Komisyona Çalışma Genel Müdürü Sadettin Akyıl başkanlık etti.

Toplantıda TÜRK-İŞ’i Genel Sekreter Pevrul Kavlak, TİSK’i ise Genel Sekreter Akansel Koç temsil etti. Komisyon, ikinci toplantısını 14 Aralık’ta yine Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının ev sahipliğinde yapacak.

İşveren ne diyor?

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe, asgari ücretin “500-600 dolar” olması durumunda üretici ve ihracatçıların rekabette kayıp yaşayacağını savunmuştu.

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Mahmut Asmalı da asgari ücret için bu yılki enflasyon oranına göre değil, ‘beklenen enflasyona göre’ zam yapılması gerektiğini savunmuştu.

Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, asgari ücret ile ilgili “enflasyonun üzerinde bir artışın olabileceğini” söylemişti.

Paylaşın

DİSK Asgari Ücret Talebini Açıkladı: Net 13 Bin 200 TL Olmalı

DİSK Genel Başkanı Çerkezoğlu, “Yaşadığımız yüksek enflasyon koşullarında enflasyon tek haneye düşene kadar asgari ücret yılda 4 kez güncellenmelidir. Asgari ücret uluslararası standartlara göre hesaplanmalıdır. Asgari ücret bir geçim ücreti olmalıdır.” dedi ve ekledi:

“Asgari ücret belirlenirken yoksulluk sınırı kriter olarak dikkate alınmalıdır. Yoksulluk sınırını gözden kaçıran bir asgari ücret tespiti Türkiye’deki milyonlarca işçinin yoksulluğa mahkum edilmesi anlamına gelmektedir. Gerek yüksek gıda enflasyonu gerekse de ekonomik büyüme dikkate alındığında asgari ücret net 13 bin 200 lira olmalıdır.”

Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, DİSK Genel Merkezi’nde düzenlenen basın toplantısında asgari ücret taleplerini açıkladı.

“Asgari değil, insanca yaşam” başlığıyla düzenlenen basın toplantısında konuşan Çerkezoğlu, asgari ücretin geçim ücreti olması gerektiğine dikkat çekerken “Asgari ücret net 13 bin 200 lira olmalıdır” dedi.

Türkiye’de milyonlarca emekçinin asgari ücretle yaşamaya mahkum edildiğini söyleyen DİSK Genel Başkanı, “Yüksek enflasyonla beraber işçiler, emekçiler, emekliler, dar gelirliler ve milyonlar açısından geçinmek mucizeye dönüştü” dedi.

AKP iktidarının politikaları nedeniyle işçilerin gelirlerinin eridiğini ve alım gücünün giderek düştüğünü ifade eden Arzu Çerkezoğlu, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı enflasyon rakamlarının ‘baskılandığını’ belirtti. Çerkezoğlu, şunları kaydetti:

“TÜİK’in eksik hesaplanmış rakamlarına göre bile enflasyon yüzde 84, gıda enflasyonu ise yüzde 100’ün üzerine çıktı artık, yüzde 103… Emekliler ve düşük gelirlilerde ise gıda enflasyonu yüzde 130-150 bandında. Bu yüksek enflasyon bölüşüm ilişkilerini olumsuz yönde etkiliyor ve gelir dağılımı adaletsizliği giderek artıyor. Son yıllarda iş gücünün milli gelirden aldığı pay gerilerken sermayenin aldığı pay giderek artıyor. Yoksuldan alıp zengine, ücretliden alıp sermayeye veren bu düzen ücretlerin baskı altına alınması üzerinden şekilleniyor. Emeği ucuzlatmaya dayalı bu politikaların sonucu olarak açlık sınırının bile altındaki asgari ücret bir ortalama ücret haline geldi. Türkiye’de asgari ücretle çalışanların oranı giderek yükseliyor. Avrupa Birliği ülkelerinde asgari ücretle çalışanların oranı yüzde 4’ler seviyesindeyken Türkiye’de bu oran yüzde 50’yi çoktan aştı.

‘Asgari ücret ortalama ücret haline geliyor’

Diğer taraftan asgari ücrete dahi erişemeyen kayıt dışı çalışanları da düşünürsek milyonlar var. Sendikalaşma engellendikçe, toplu pazarlık yasaklandıkça, grevler yasaklandıkça asgari ücretle çalışanların sayısı artmaya devam ediyor. Öte yandan asgari ücretteki artışın diğer ücretlere yansıtılmaması nedeniyle asgari ücret ortalama ücret haline geliyor. Ülkemiz bir asgari ücretliler toplamı haline gelirken, alım gücü her geçen gün daha fazla geriliyor. Bugün asgari ücreti konuşurken ortalama ücret, konuşuyoruz. Bu koşullar altında asgari ücretin insanca yaşanacak bir ücret olarak belirlenmesi ülkemiz açısından son derece yaşamsal bir önem taşıyor.

Bu çarpıcı tabloya rağmen Türkiye’de asgari ücretin belirlenmesinde uluslararası standartlar dikkate alınmıyor. İşçinin ailesinin geçimi hesaba katılmıyor ve asgari ücret tek bir işçinin üzerinden hesaplanıyor. Asgari ücret tartışmaları resmi enflasyona hapsedilmek isteniyor. Bugünlerde bol bol duyacağımız ‘Asgari ücreti enflasyona ezdirmedik’ ifadesi o nedenle hakikati yansıtmıyor. Gerek resmi verilerin baskılanması gerekse düşük gelir gruplarına ait enflasyon hesaplamalarının yapılmıyor olması asgari ücrette çok ciddi bir kayba yol açıyor.

‘Türkiye büyüyorsa payımızı istiyoruz’

Asgari ücret belirlenirken sadece enflasyon değil geçim koşulları ve ülke ekonomisinin büyümesi de esas alınmalıdır. DİSK olarak meydanlarda sık sık ifade ettiğimiz gibi biz çalışıyoruz, biz üretiyoruz Türkiye büyüyorsa payımızı istiyoruz. Türkiye milyonlarca emekçinin alın teriyle büyüyor ama bu büyümeden payımızı alamıyoruz. O nedenle sadece enflasyona hapsedilmiş asgari ücret tartışması, emeğin milli gelirden aldığı payın sürekli olarak düşmesine yol açıyor. Biliyoruz ki vergide adalet olmadan gelirde adalet olmaz. Adaletsiz vergi sistemi yoluyla yılın ilk aylarında bir üst vergi dilimine giriyoruz ve yıl içinde elimize geçen net ücret önemli ölçüde azalıyor.”

‘Asgari ücret 13 bin 200 TL olmalı’

Konuşmasının devamında yüksek enflasyon koşullarında asgari ücretin yıl içerisinde 4 kez güncellenmesi gerektiğini belirten Arzu Çerkezoğlu, DİSK’in asgari ücret talebinin 13 bin 200 lira olduğunu açıkladı. Çerkezoğlu şunları söyledi:

“Asgari ücretin tespitinde, asgari ücretin bir ortalama ücret olduğu asla unutulmamalı ve asgari ücret bu gerçek dikkate alınarak belirlenmelidir. Asgari baskılanmış ve gerçeği yansıtmayan resmi rakamlara göre değil, geçim şartlarına ve ekonomik büyümeye göre saptanmalıdır. Dar gelirlilerin gıda enflasyonu ve kişi başına düşen milli gelir esas alınmalı, böylelikle asgari ücretin gerçek enflasyon karşısındaki kayıpları giderilerek büyümeden payını alması sağlanmalıdır.

Yaşadığımız yüksek enflasyon koşullarında enflasyon tek haneye düşene kadar asgari ücret yılda 4 kez güncellenmelidir. Asgari ücret uluslararası standartlara göre hesaplanmalıdır. Asgari ücret bir geçim ücreti olmalıdır. Asgari ücret belirlenirken yoksulluk sınırı kriter olarak dikkate alınmalıdır. Yoksulluk sınırını gözden kaçıran bir asgari ücret tespiti Türkiye’deki milyonlarca işçinin yoksulluğa mahkum edilmesi anlamına gelmektedir. Gerek yüksek gıda enflasyonu gerekse de ekonomik büyüme dikkate alındığında asgari ücret net 13 bin 200 lira olmalıdır.”

Paylaşın

TÜRK-İŞ Başkanı Atalay’ın Asgari Ücrette Kırmızı Çizgisi: Açlık Sınırı

Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) Başkanı Ergün Atalay, başkanı olduğu sendikanın 30 Kasım’da açıkladıkları verilerden yola çıkarak 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı olan 7 bin 786 TL’nin ‘kırmızı çizgileri’ olduğunu söyledi.

Atalay “Bunun altında bir rakamı kabul etmemiz mümkün değil. Bu rakamın altında bir konuyla ilgili masada olmayız” diye konuştu.

Gıda fiyatlarındaki yüzde 138’lik artışı hatırlatan Atalay “7 bin 785 liranın altındaki bir rakamı kabul etmemiz sıfır. Neyin ne olduğunu biz A’dan Z’ye biliyoruz. Bunlar göz önünde bulundurulmalı ve öyle bir rakam bize getirilmeli” dedi.

TÜRK-İŞ Başkanı Ergün Atalay asgari ücrette dün belirlenen yol haritasının ardından akşam TRT Haber’e konuk oldu.

Burada açıklamalarda bulunan Atalay, 30 Kasım’da açıkladıkları verilerden yola çıkarak 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı olan 7 bin 786 TL’nin ‘kırmızı çizgileri’ olduğunu söyledi.

Atalay “Bunun altında bir rakamı kabul etmemiz mümkün değil. Bu rakamın altında bir konuyla ilgili masada olmayız” diye konuştu. Gıda fiyatlarındaki yüzde 138’lik artışı hatırlatan Atalay “7 bin 785 liranın altındaki bir rakamı kabul etmemiz sıfır. Neyin ne olduğunu biz A’dan Z’ye biliyoruz. Bunlar göz önünde bulundurulmalı ve öyle bir rakam bize getirilmeli” dedi.

Atalay, “İnsan odaklı bir çalışma olması lazım. Sendikalar, STK’lar, işverenler insan odaklı bir çalışma yapmak mecburiyetinde” diye de ekledi.

Gündemde işçinin birçok sorunu olduğunu ifade eden Atalay, “EYT var bizim sorunumuz, geçici işçi var bizim sorunumuz, vergi var bizim sorunumuz, iş kazaları var bizim sorunumuz. Bunlar asgari ücret kadar önemli sorunlar” şeklinde konuştu.

Gelir vergisi sisteminde düzenlenme yapılması gerektiğini de ifade eden Atalay, “Biz geçmişte aralık ayının sonunda giriyorduk yüzde 27’ye, şimdi haziran ayının başında giriyoruz. Bu, adil bir sistem değil. Sürdürülebilir bir şey değil” açıklaması yaptı.

Yoksulluk sınırı 25 bin TL

Türk-İş’in 30 Kasım’da açıkladığı verilere göre yoksulluk sınırı 25 bin 365 liraya, açlık sınırı da 7 bin 785 liraya ulaştı. Bekâr bir çalışanın yaşam maliyeti ise 10 bin 107 lira olarak açıklandı.

Asgari Ücret Tespit Komisyonu ilk toplantısını 7 Aralık’ta, ikinci toplantısının ise 14 Aralık’ta yapacak.

Paylaşın

Asgari Ücret Görüşmeleri: İşveren 8 Bin, Sendikalar 13 Bin Lira

İşçi sendikaları asgari ücret müzakerelerine 10-13 bin TL ile başlamayı planlıyor. İşveren dünyası ise refah payını da kapsayan artışla asgari ücretin 8 bin -8 bin 500 TL arasında belirlenmesini istiyor.

Yüzde 40 oranında zam yapılması halinde asgari ücret 5 bin 500 TL’den 7 bin 700 TL’ye, yüzde 50 oranında artışla ise 8 bin 250 TL’ye çıkacak. Genel öngörü 8 bin TL’nin altında kalmayacağı yönünde.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun çalışma takvimini belirlemek üzere  Perşembe günü Türk-İş Başkanı Ergün Atalay ve Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Başkanı Özgür Burak Akkol ile bir araya gelecek.

Bilgin Çarşamba günü habercilere yaptığı açıklamada Atalay ve Akkol ile komisyon toplantısıyla başlayacak sürecin şartlarını müzakere edeceklerini vurguladı. Bakan, asgari ücret başta olmak üzere çalışma yaşamını ilgilendiren konularda HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan ve DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu ile de görüşeceğini söyledi.

Bakan Bilgin: İşçileri enflasyona ezdirmeyeceğiz

Bakanlık olarak asgari ücretle ilgili anket çalışması yaptırdıklarını anımsatan Bilgin, bu çalışmada küçük, orta ve büyük işletmelerde çalışan işçiler ile işverenlerin yanı sıra diğer vatandaşların asgari ücretle ilgili beklentilerini ortaya çıkarmaya çalışacaklarını kaydetti.

Asgari ücret müzakerelerinde “hayat pahalılığı, genel ekonomik durum, mevcut enflasyon ve enflasyon beklentisi, ve refah payı” ölçütleri belirleyici olacak.

Açlık sınırı 7 bin 785 Tl, yoksulluk sınırı 25 bin 365 TL 

Kasım 2022 açlık ve yoksulluk sınırı rakamları Çarşamba günü TÜRK-İŞ tarafından açıklandı. Buna göre gıda enflasyonu yüzde 137’nin üzerinde artarken Dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı -açlık sınırı 7 bin 785 liraya dayandı. Yoksulluk sınırı 25 bin 365 liraya yükseldi. Evli olmayan ve çocuksuz bir kişinin yaşam maliyeti ise 10 bin 171,17 TL’ye vardı.

Asgari Ücret Komisyonu’nun ilk toplantısını gelecek hafta yapması bekleniyor. Sürecin sonunda, 2023 asgari ücret düzeyi Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, ve işçi ve işveren sendikaları konfederasyonları temsilcilerince belirlenecek.

Bakan Bilgin habercilere yaptığı açıklamada “İşçileri […] enflasyona ezdirmeyeceğiz.” dedi. Geçen sene […] kümülatif olarak yüzde 94 küsur zam verdik ama enflasyonun tahribatı devam ediyor […] Bunu dikkate alan bir düzenleme yapacağız.” dedi.

Patronlar 8 bin TL, işçiler 13 bin TL diyor 

Sendikalar müzakerelere 10-13 bin TL ile başlamayı planlıyor. İşveren dünyasında ise refah payını da kapsayan artışla asgari ücretin 8 bin -8 bin 500 TL olarak belirlenmesi eğilimi var.

Türk-İş evli olmayan ve çocuksuz bir çalışanın hayat pahalılığına10 bin 171,17 TL’lik bir ücretle karşı koyabileceğini savunuyor. Tespit Komisyonu’nda olmayan Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) ise, yoksulluk sınırının 26 bin 123 lira olduğundan hareketle, asgari ücretin en az 13 bin olmasını istiyor.

Yüzde 40 oranında zam yapılması halinde asgari ücret 5 bin 500 TL’den 7 bin 700 TL’ye, yüzde 50 oranında artışla ise 8 bin 250 TL’ye çıkacak. Genel öngörü 8 bin TL’nin altında kalmayacağı yönünde.

Asgari ücret nasıl artabilir?

Asgari Ücretin hangi süre için belirleneceğini tayin eden bir yasa ya da kural yok. Bakanlığın teklifiyle Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun her hangi bir zamanda bir araya gelip yeni asgari ücreti yıllık ya da aylık dilimler için belirlemesi mümkün. Asgari ücretin artışı ücretlinin kıdem ve ihbar tazminatı tutarlarının da artmasına temel oluşturuyor.

Asgari ücretin belirlenmesinde işverenin işçiye ödediği ek ücretler ve sosyal yardımlar dikkate alınmıyor. Ücret belirlenirken genel toplumsal ve ekonomik durum, ücretlilerin geçinme indeksleri, geçim şartlarını da göz önünde bulunduruluyor.

(Kaynak: Bianet)

Paylaşın

Türkiye, Asgari Ücret Sıralamasında Avrupa’da Sondan İkinci

İktidar, ekonomide pembe tablolar çizmeye çalışsa da, açıklanan veriler, gerçeğin öyle olmadığını gözler önüne seriyor. Avrupa İstatistik Ofisi (Eurostat) verilerinde yer alan 27 Avrupa ülkesi arasında Türkiye, Arnavutluk’un ardından en düşük asgari ücreti veren ikinci ülke oldu. 

Öte yandan Türkiye’deki asgari ücret yalnızca AB üyesi ülkelerin gerisinde kalmadı, Sırbistan ve Karadağ gibi ülkeler de Türkiye’yi geride bıraktı.

Kocaeli Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde endüstri ilişkileri, emek tarihi ve çalışma hukuku üzerine çalışmalar yürüten Prof. Dr. Aziz Çelik, Türkiye’deki asgari ücreti değerlendirdi, AB ülkeleri ile durumu kıyasladı.

Prof. Dr. Aziz Çelik Avrupa Birliği’ne (AB) giren gelir düzeyi düşük ülkelerin ortak pazar ve emeğin serbest dolaşımının bir parçası haline gelmesiyle, bu ülkelerde asgari ücretin artmaya başladığını söylüyor.

BBC Türkçe’den Onur Erem’in haberine göre, Avrupa Birliği’ne (AB) giren gelir düzeyi düşük ülkelerin ortak pazar ve emeğin serbest dolaşımının bir parçası haline gelmesiyle, bu ülkelerde asgari ücretin artmaya başladığını söyledi. Öte yandan Türkiye’deki asgari ücret yalnızca AB üyesi ülkelerin gerisinde kalmadı, Sırbistan ve Karadağ gibi ülkeler de Türkiye’yi geride bıraktı.

Öyle ki, Avrupa İstatistik Ofisi (Eurostat) verilerinde yer alan 27 Avrupa ülkesi arasında Türkiye, Arnavutluk’un ardından en düşük asgari ücreti veren ikinci ülke oldu. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İşletme Bölümü’nden Prof. Dr. Yalçın Karatepe, bunda Türk Lirası’nın büyük değer kaybının da etkili olduğunu söyledi.

Prof. Çelik asgari ücretin en az, dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırının yarısı kadar olması gerektiğini, böylece iki ebeveynin çalıştığı iki çocuklu bir ailenin yoksulluk sınırı üstünde kalabileceğini söyledi.

Türk-İş’e göre ekim ayında dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı 24 bin 186 TL oldu. Bunun yarısı 12 bin 93 TL yapıyor. Asgari ücretin bu seviyeye gelmesi için 2.19 katına çıkarılması, başka bir deyişle yüzde 119 zam yapılması gerekiyor.

Asgari ücrette artışın enflasyonu daha da yukarı çekeceğine dair kaygılar da var. Prof. Dr. Yalçın Karatepe “Asgari ücreti artırarak insanları doğal gaz faturalarını ödeyebilir hale getirmeniz enflasyonu artırabilir mi” dedi.

Prof. Aziz Çelik, Türkiye’de işgücünün yarısından fazlasının asgari ücretle çalıştığına ve böylece işçi sınıfının bir ‘asgari ücretliler topluluğuna’ dönüştüğüne de dikkat çekti.

Çelik, “Avrupa ülkelerinde temel ücret belirleyicisi toplu pazarlıklarken Türkiye’de asgari ücret temel ücret belirleyicisi. Bu çok ciddi bir problem. Ben bunu ‘asgari ücret tuzağı’ olarak adlandırıyorum. Asgari ücret bir ortalama ücrete dönüştü” dedi.

Paylaşın

Asgari Ücretli İçin Konut Satın Almak Hayal Oldu!

İktidar ekonomide pembe tablolar çizmeye devam ederken, açıklanan raporlar yaşanan ekonomik krizin derinliğini tüm çıplaklığıyla ortaya koyuyor. Asgari ücret bir çalışanın ucuz konut piyasasında mütevazı, 90 metrekarelik bir konutu satın alması için 9 yıl para biriktirmesi gerekiyor.

Asgari ücretin barınma maliyetini karşılama oranı yıllar içerisinde, özellikle de son iki yılda ciddi düşüş yaşadı. Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi (BETAM), asgari ücretin konut fiyatlarını ve kiralarını ne ölçüde karşıladığını araştırdı.

‘Asgari Ücret Konut Fiyatlarını ve Kiraları Ne Ölçüde Karşılıyor?’ başlıklı araştırmada asgari ücret ile ucuz konut piyasasında mütevazı, 90 metrekarelik bir konutu satın almanın ya da kiralamanın ne ölçüde güçleştiği ölçüldü.

Seçilen temsili konutun satın alınması için gereken aylık asgari ücret tutarının Haziran 2020’de 61 ay olduğu hesaplandı. Ancak son iki yılda bu tutar hızla artarak Ağustos 2022’de 108 aya yükseldi. Konutun aylık kirasının ise Eylül 2017’de asgari ücretin yüzde 82’isine karşılık geldiği Ağustos 2022’de ise yüzde 92’ye yükseldiği hesaplandı.

Araştırmada hanelerin gelir düzeylerinin çoğunlukla uygun barınma şartlarına erişimi kısıtladığı belirtildi. Bu kısıtlamanın özellikle mal ve hizmet fiyatlarının arttığı bir ortamda düşük gelirli hanelerde daha belirgin hale geldiğine dikkat çekildi.

Prof. Dr. Seyfettin Gürsel, Dr. Öğretim Üyesi Gökhan Şahin Güneş ve Araştırma Görevlisi Mehmet Cem Şahin’in hazırladığı raporda düşük gelirlilerin nispeten küçük ve ucuz konutları tercih ettiği varsayıldı.

Çarpıcı araştırmanın detayları şu şekilde:

2017 Eylül ayından 2020 Mayıs ayına kadar konut fiyatının artış hızı oldukça düşük kaldı ve ortalama konut fiyatı 127 bin TL’den başlayarak yaklaşık 143 bin TL’ye yükseldi.

Haziran 2020’den itibaren kamu bankalarının başlattıkları düşük faiz oranlı konut kredi kampanyası ile konut fiyatlarındaki artış hızlandı. Bu hızlanma 2021 Aralık ayına kadar devam etti ve ortalama ucuz konut fiyatı yaklaşık 289 bin TL’ye yükseldi. Daha sonra dolar kurunun ve enflasyonun yükselmesiyle konut talebindeki fiyatlardaki artışın hızla yükselmesine sebep oldu.

2021 Aralık-2022 Ağustos arasındaki dönemde konut fiyatlarının artış oranı yaklaşık yüzde 106 oldu. 2022 Ağustos verilerine göre 90 metrekarelik ucuz bir konutun ortalama fiyatı 594 bin TL’ye çıktı. 2017 Eylül döneminde bir asgari ücretlinin konut sahibi olabilmesi için yaklaşık 90 aylık kazancı biriktirmesi gerekirken 2020 Mayıs’a kadar önemli ölçüde azalarak yaklaşık 61 aya indi.

2022 yılı ocak ayı için asgari ücrette artış yapılması ilk başta etkili olsa da 2022 Haziran ayında konut alım süresi 121 ay ile en yüksek seviyesine ulaştı. 2022 Temmuz ayında asgari ücrete yapılan zamla ağustosta konut satın alım süresi 108 aya geriledi. Raporda ortalama ücrete çalışanların mütevazı bir konuta sahip olabilmelerinin iki yıl öncesine kıyasla neredeyse iki kat daha güçleştiği tespit edildi.

Bir asgari ücret kadar kira

Araştırmada kira harcamasının asgari ücrete oranının zaman içerisinde değişimi de izlendi. Kiralık konut fiyatı 2017 Eylül-2020 Aralık arasında düşük bir oranda artış gösterdi. 2017 Eylül’de 1152 TL olan 90 metrekarelik bir konutun ortalama kirası 2020 Aralık’ta 1387 TL’ye çıktı. Ağustos 2022’de ise ortalama kira bedeli 5 bin 36 TL’ye kadar çıktı. 2017 Eylül’de bu konutun kirası asgari ücretin yüzde 82’ine karşılık gelirken bu oran 2021 Ocak ayına kadar kademeli olarak azaldı ve yüzde 50’ye geriledi.

Ancak, takip eden dönemde kiralar hızla artmaya başladı ve kira payını da peşinden sürükledi. 2022 yılına girerken yapılan büyük oranlı asgari ücret artışı kira payını düşürse de bu yılın nisan ayında kira payı yüzde 100’ü aştı. Kira bedelinin asgari ücrete oranı Nisan’da yüzde 103’e, Mayıs’ta yüzde 119’a, Haziran’da ise yüzde 120’ye ulaştı. Temmuz ayında yapılan asgari ücret artışına rağmen kira payı yüksek seyretmeye devam ediyor. Ağustos ayında kira bedelinin asgari ücrete oranı yaklaşık yüzde 92 seviyesinde bulunuyor.

Raporda Ocak 2021’de ucuz konut piyasasında 90 metrekarelik bir konutu asgari ücretin yarısı ile kiralamak olanaklıyken günümüzde aynı konutu kiralayabilmek için neredeyse ücretinin tamamını kiraya ayırmak zorunda kalındığına dikkat çekildi. Sonuç bölümünde ise “Son iki yılda asgari ücreti tüketici enflasyonuna ‘ezdirmemek’ için yapılan zamların konut piyasasında gerçekleşen olağan üstü fiyat artışları karşısında çok yetersiz kaldıkları ve ev sahibi olmayan düşük gelirli haneleri barınma konusunda ciddi bir sorunla karşı karşıya bıraktığı aşikârdır” ifadelerine yer verildi.

(Kaynak: Birün)

Paylaşın

AK Parti’nin ‘Seçim Yatırımları’ Hızlandı

2023 milletvekilliği ve cumhurbaşkanlığı seçimleri yaklaştıkça, iktidarın seçim yatımları da hız kazandı. Asgari ücrete seçim nedeniyle yıl başında yüksek oranlı bir zam yapılacağına yönelik beklentiler artarken çifte zam tahmini geldi.

Güvenlik Servisleri Organizasyon Derneği (GÜSOD) Başkanı Murat Kösereisoğlu, asgari ücrete biri yılın başında diğeri de seçimlerden önce nisan ayında olmak üzere çifte zam yapılmasını beklediklerini söyledi.

Kösereisoğlu, enflasyondaki yüksek seyrin geçmişte olduğu gibi asgari ücrete yılda iki defa zam yapılmasını kaçınılmaz hale getirdiğini belirtti. Kösereisoğlu, yıl başında asgari ücrete 6 aylık enflasyonun üzerine 10 puan eklenerek zam yapılacağı tahmininde bulundu.

Sözcü’den Erdoğan Süzer’in haberine göre; özel güvenlik şirketlerinin üye olduğu Güvenlik Servisleri Organizasyon Derneği (GÜSOD) Başkanı Murat Kösereisoğlu, asgari ücrete biri yılın başında diğeri de seçimlerden önce nisan ayında olmak üzere çifte zam yapılmasını beklediklerini söyledi. Kösereisoğlu, enflasyondaki yüksek seyrin geçmişte olduğu gibi asgari ücrete yılda iki defa zam yapılmasını kaçınılmaz hale getirdiğini belirtti.

Kösereisoğlu, “Yıllık enflasyon yüzde 30’un altına düşmediği sürece yılda 2 zam olur. İkinci zam yapılacaksa seçim sonrasına bırakılmaz, öne çekilir. Öyle zannediyorum ki asgari ücret yıl başında artar, sonra seçimlerden önce, tahminen nisan ayında bir daha artar. Çünkü nisanda zam yapılmazsa temmuzda zaten zam ihtiyacı doğacağı için kimse zammı seçim sonrasına bekletmek istemez” dedi.

Enflasyon+10 puan zam

Kösereisoğlu, yıl başında asgari ücrete 6 aylık enflasyonun üzerine 10 puan eklenerek zam yapılacağı tahmininde bulundu. Enflasyonun bu yılın ikinci 6 aylık döneminde yüzde 17-18 civarında beklendiğini ifade eden Kösereisoğlu, böyle bir durumda yılın başında yapılacak zammın yüzde 25 civarında olabileceğini söyledi. Kösereisoğlu, çalışanların asgari ücretle geçinemediği için ek iş yaptığını, ayrıca bir ailede 2-3 kişinin çalıştığını ifade etti.

Paylaşın

Asgari Ücret Yılbaşında Ne Kadar Olacak? Üç Formül Ortaya Çıktı

Milyonlarca vatandaşın geliri her yıl Ocak ve Temmuz aylarında değişiyor. Emekliler ve memurlar her yıl Ocak ve Temmuz aylarında 6 aylık enflasyona göre maaş artışı alıyor.

SSK ve Bağ-Kur emeklileri bir önceki 6 aylık enflasyon oranı kadar enflasyon artışı alırken memurlar ve memur emeklileri toplu sözleşme artışına ilaveten enflasyon farkı da alıyor.

Ocak ve Temmuz aylarında bu artışlara ilaveten memur emeklilerine yüzde 2,5 oranında ilave bir zam yapılmış SSK ve Bağ-Kur emeklileri için de taban maaş önce 2.500 TL’ye sonra da 3.500 TL’ye çıkartılmıştı.

Asgari ücret temmuz zammı ile arttı

İşçiler için belirlenen asgari ücret ise her yıl Aralık ayında belirleniyor ve Ocak ayından itibaren de uygulanıyor. Ancak 2022 yılında bir değişiklik yapılarak asgari ücret Temmuz ayında ilave bir artış ile yükseltildi. Böylece 4.253 lira olan net asgari ücret Temmuz ayında yüzde 30 artışla 5.500 liraya çıkartıldı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dünkü kabine toplantısı sonrasında Asgari ücret, memur maaşı ve emekli aylıklarında artış yapılacağını ve vatandaşı destekleyecek düzenlemelerin devam edeceğini duyurdu.

Enflasyon ayarı yapılıyor

Bugüne kadar yapılan asgari ücret artışlarına bakıldığında bir önceki yılın enflasyon oranının üzerinde artış yapıldığı görülüyor. 10 yıllık rakamlar incelendiğinde hemen hemen her yıl asgari ücret artışının enflasyonun 3 ila 5 puan üzerinde yapıldığı ortaya çıkıyor.

Son olarak yapılan artış ise verginin de kaldırılmasıyla yüzde 51’i bulmuş ve enflasyonun çok daha üzerine çıkmıştı.

Asgari ücret 2023 ne kadar kaç TL olacak

  • Formül 1: Bu yılda yine enflasyonun üzerinde bir artış olması bekleniyor. Buna göre eğer yıllık enflasyon baz alınırsa Orta Vadeli Programa göre yüzde 65 hedefine göre yeni asgari ücret, yıllık olarak 4.253 liradan bakıldığında 7 bin 17 liraya ulaşacak.
  • Formül 2: Yine Temmuz’daki rakam dikkate alınır ancak bu kez 6 aylık enflasyon baz alınırsa yani temmuz artışı olan yüzde 30’un üzerine yıllık enflasyon tamamlanırsa bu kez rakam 7 bin 425 lirayı görecek.
  • Formül 3: Ancak yüzde 65 hedefi üzerinden 6 aylık enflasyon kadar artış yapılması düşünülürse bu kez rakam 6 bin 600 lira civarında olabilecek.

Ancak burada geçmiş yıllarda olduğu gibi yıllık enflasyonun baz alınması ve hatta bunun üzerinde bir artış yapılması daha kuvvetli bir ihtimal olarak görülüyor. Bu durumda net asgari ücret 7.500 liranın üzerine çıkabilecek.

Memur ve emekliye ek artış

Memurlar ve emekliler ise son iki zam döneminde enflasyonun dışında ek artışlar da aldılar. Bu yıl Ocak ayında da benzer bir artışın olmasını bekliyoruz. Buna göre SSK ve Bağ-kur emeklileri için enflasyon artışının yanında bir de taban maaş zammı gelecek.

Sabah’tan Faruk Erdem’in haberine göre Ocak’ta 2500 TL’ye çıkartılan taban maaş Temmuz’da 3.500 TL olmuştu. Yeni yılla birlikte taban maaşında artırılması ve en düşük emekli maaşının asgari ücrete yaklaştırılması söz konusu olacak.

Ayrıca memur ve memur emeklilerinin yüzde 8 olan toplu sözleşme artışının da ilave puanla yükseltilmesi bekleniyor.

İşte beklentilere göre hesaplanan asgari ücret tabloları:

Mevcut asgari ücret hesabı

  • Brüt asgari ücret 6.471
  • SGK primi % 14 905,94
  • İşsizlik primi % 1 64,71
  • Net asgari ücret 5.500,35

2022 ocak ayı asgari ücret hesabı

  • Brüt asgari ücret 5.004
  • SGK Primi %14 700,56
  • İşsizlik primi %1 50,04
  • Net asgari ücret 4.253,40

Enflasyon artışıyla yeni asgari ücret hesabı

  • Brüt asgari ücret 8.256,60
  • SGK primi % 14 1.155,93
  • İşsizlik primi % 1 82,56
  • Net asgari ücret 7.018,10

Yıllık enflasyona tamamlanırsa asgari ücret hesabı

  • Brüt asgari ücret 8.735,85
  • SGK primi % 14 1.223,10
  • İşsizlik primi 87.36
  • Net asgari ücret 7.425,40

Net 7500 TL olursa asgari ücret hesabı

  • Brüt asgari ücret: 8.824,35
  • SGK primi % 14: 1.235,41
  • İşsizlik primi: 88,24
  • Net asgari ücret: 7.500,69

Net 8000 TL olursa asgari ücret hesabı

  • Brüt asgari ücret: 9.412,52
  • SGK primi % 14: 1.317,75
  • İşsizlik primi: 94,12
  • Net asgari ücret: 8.000,64
Paylaşın