Lenfoma (lenf kanseri) nedir? Teşhisi, Tedavisi

Kadınlarda erkeklere oranla daha sık görülen genç erişkinlerde ortaya çıkan, çocukluk çağında karşılaşılan Lenf Kanserinin tıbbi adı Lenfomadır. Vücudun savunma hücreleri olan lenfositlerin kanserleşerek kontrolsüz büyümesi durumu olan Lenf Kanserinin en sık görüldüğü yerler; lenf bezleridir.

Lenf Bezi Kanseri tıbbi olarak Hodgin Lenfoma ve Nonhodgin Lenfoma olarak ikiye ayrılır. Nonhodgin Lenfoma daha sık görülmektedir. Her iki lenfoma çeşidinin alt tipleri bulunmaktadır. Bunlar hastalığın gidişatını ve tedaviyi belirler. Lenfoma hızlı ve yavaş ilerleyen olarak da gruplara ayrılmaktadır.

Risk faktörleri;

Hastalık genellikle nadirdir. Her yıl 100 bin kişilik bir nüfusta yeni 3-4 vaka ortaya çıkar.

  • Genç erişkin kişide kanıtlanmış infeksiyöz mononükleoz hastalık öyküsü, Hodgin lenfoma riskini genel popülasyona göre üç kat artırır
  • AIDS hastalığı Hodgin lenfoma geliştirme olasılığını artırır
  • Tonsillektomi ve appendektomi ameliyatları Hodgin olasılığını arttırır
  • Diğer tip kanserlerde görüldüğü gibi bazı vakalarda ailesel kümelenme saptanabilir. Hodgin lenfoması olan hastaların kardeşlerinde görülme sıklığı yüksektir

Belirtileri;

Hodgin lenfoma’da en sık görülen bulgu bir veya daha fazla büyük lenf düğümü varlığıdır. Bu düğümler genellikle ağrısızdır ve en sık boyun, göğsün üst kısmı, karın veya kasıklarda görülür.

  • Ağrısız bezeler; en sık görülen belirtidir. Lenf bezlerinde oluşan, ağrı vermeyen, genellikle çapı bir santimden fazla olan düğüm şeklinde şişliklerdir. Fark edilme ihtimali en yüksek olan bezeler, boyunda, koltuk altında veya kasık bölgesinde çıkar. Bu şişlikler ağrıya veya başka belirtilere yol açmaz, ancak sıklıkla boyutları giderek artar. Lenf düğümlerinin şişmesinin çok sık görülen bir durum olduğu unutulmamalıdır. Lenf düğümlerinde şişme olan kişilerin çok büyük bir kısmında lenfoma dışında tanılar söz konusudur. Lenf düğümlerinde şişliğin en yaygın sebebi infeksiyondur. Şişen lenf düğümleri genellikle infeksiyon iyileştikten sonra küçülür
  • Sebebi bilinmeyen ateş; ortada hiçbir neden yokken vücut sıcaklığının 38ºC’nin üzerinde olması ve bunun sebebinin açıklanamaması durumudur
  • Gece terlemesi; hastanın gece yatarken giyilen giysilerin ve çarşafların ıslanmasına neden olacak kadar şiddetli gece terlemesi olduğunu belirtmesidir
  • Kilo kaybı; altı ay içerisinde vücut ağırlığının %10’undan fazlasının verilmesidir
  • Sürekli yorgunluk; şiddetli ve devamlı halsizlik veya yorgunluk hali
  • Öksürük ve nefes darlığı
  • Deride kaşınma

Tanısı;

Eğer büyüyen lenf nodu ve diğer belirtiler lenfomaya işaret ediyorsa, bireyin hastalık ve aile öyküsü alındıktan sonra detaylı bir fizik muayene yapılıyor. Boyun, koltuk altı, dirsek, kasık ve diz gerisindeki çukurluk büyümüş lenf nodu varlığı için muayene ediliyor. Aynı zamanda dalak ve karaciğerde de olası bir büyüme varlığı için muayene yapılabiliyor. Ardından, tanının kesinleştirilmesi ve kanserin yayılımın saptanması amacıyla yapılabilecek kimi testler aşağıdaki gibidir:

  • Kan testleri; Tam kan sayımı ve biyokimyasal incelemeler (LDH, ürik asit gibi)
  • Akciğer filmi; Olası lenf bezi büyüklüğü ve diğer problemler araştırılıyor
  • Biyopsi; Büyüyen lenf bezinin kısmi veya mümkünse tam olarak çıkarılması gerekiyor. İğne ile yapılan biyopsiler genellikle sağlıklı sonuç verme ihtimalinin düşük olması nedeniyle, lenfoma şüphesi var ise, mutlaka lenf bezinin tamamı, bu mümkün olmuyorsa bir kısmının bir patolog tarafından incelenmesi şart. Hastalığın yaygınlığının belirlenmesi için kemik iliği biyopsisi de yapılabiliyor
  • Bilgisayarlı tomografi; Boyun, akciğer ve tüm karın bilgisayarlı tomografi detaylı bir şekilde ile incelenebiliyor

Tedavisi;

Lenf kanserinin tedavisi hematoloji-onkoloji servislerinde onkologlar tarafından yapılır. Modern kemoterapi ile lenfoma hastaları %70-80 oranında tedavi edilebilmektedir. Hastalığın gidişatını etkileyen faktörler; hastalığın evresi, hastanın tedaviye yanıt verip vermemesi, lenfomanın tipi, lenfomanın tekrarlaması, beraberinde şeker hastalığı veya böbrek hastalığı olup olmamasıdır. Hastalara kemoterapi ile birlikte radyoterapi uygulanır. Kemoterapide kullanılan ilaçlar hastanın bağışıklık hücrelerini ve kan hücrelerini düşürebilir. Bu durumda hastaya kan nakli gibi destek tedavileri uygulamak da gerekebilir.

Lenfoma tedavisinde kemoterapi ve radyoterapi dışında başvurulan bir diğer tedavi yöntemi immünoterapidir. İmmünoterapide laboratuvar ortamında üretilen ve damar yoluyla vücuda enjekte edilen antikorlar, kanserli hücrelerin yerini belirleyerek onları yok etmeyi ya da gelişimlerini engellemeyi amaçlar.

Lenfomanın tekrarlaması durumunda kemik iliği ve kök hücre nakline de sıklıkla başvurulur. Hastalığın nüksetmesi durumunda yüksek dozda kemoterapi uygulanması gerekir. Bu da kemik iliğine zarar vereceğinden kemoterapi öncesi hastanın kendisinden alınan kemik iliği, kemoretapi sonrası tekrar hastaya nakledilir. Kemik iliği tutulumu olan hastalarda  ise aile yakınlarından da kemik iliği nakli gerçekleştirilebilir.

Lenfoma tedavisinin yan etkileri var mıdır?

Lenfoma tedavisi esnasında ve sonrasında aşağıdaki bulgular ortaya çıkabilir.

  • Beyaz kan hücreleri (akyuvar, beyaz küre) düşüklüğü
  • Kırmızı kan hücreleri (alyuvar) düşüklüğü ve buna bağlı kansızlık
  • Ağızda yaralar
  • Bulantı, kusma, ishal
  • Kabızlık
  • İdrar kesesinde sorunlar
  • Kanlı işeme
  • Aşırı yorgunluk ve halsizlik
  • Ateş
  • Öksürük
  • Saç dökülmesi
  • Akciğer, kalp ve sinir sistemi problemleri

Lenf bezlerinde şişlik, uzun süren halsizlik ve belirtiler kısmında bahsettiğimiz diğer bulgulardan herhangi biri sizde veya yakınlarınızda varsa mutlaka bir uzman görüşü almalısınız.

Dikkat: Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir