Dermatit ve Egzama nedir? Belirtileri, Tedavisi

Kronik bir cilt hastalığı olan Egzama (Atopik Dermatit), birçok nedenden dolayı ortaya çıkabilmektedir. Egzama her yaş ve cinsiyette insanı etkileyebilir. Egzama vakalarının çoğu çocukluk döneminde başlar, ancak yetişkinlerde de egzama gelişmesi mümkündür.

Egzama (Atopik Dermatit) gibi deri hastalıkları, neden olduğu rahatsızlığın yanı sıra estetik açıdan da olumsuzluklara yol açtığı için insanların yaşamlarını olumsuz etkiler.

Nedenleri;

Egzemanın kesin olarak nedeni bilinmemektedir, ancak genetik ve çevresel faktörlerin bir kombinasyonundan kaynaklandığı düşünülmektedir. Vücudun içinden veya dışından bir madde bağışıklık sistemini tetiklediğinde aşırı reaksiyona girer ve iltihap oluşturur. Cildin kırmızı, kuru ve kaşıntılı olmasına neden olan şey bu iltihaptır.

Ayrıca araştırmalar egzama olan bazı insanların, filaggrin oluşturmaktan sorumlu genlerin mutasyona uğramış olduğunu göstermiştir. Filaggrin, insan vücudunun cildin en üst katmanında sağlıklı ve koruyucu bir bariyer tutmasına yardımcı olan bir proteindir. Güçlü bir cilt koruması için vücutta yeterince filaggrin bulunması gereklidir. Aksi durumlarda cilde gerekli olan nem vücutta tutulamaz ve cilt bakteri ve virüsler için açık hedef haline gelir. Bu yüzden atopik olan birçok insanın çok kuru ve enfeksiyonlara yatkın bir cildi vardır. Atopik dermatitin ebeveynlerde görülmesi halinde çocuklarda da gelişme riskinin yüksek olduğu bilinmektedir. Ancak bunun kesin nedeni hala kanıtlanmış değildir. Bu ebeveynlerde astım ve saman nezlesi var ise çocuklarda bu tür hastalıkların gelişme olasılığı %50’dir. Eğer hem anne hem de babada bu hastalıklardan herhangi birisi varsa bu oran daha da artar.

Dünyadaki insanların %10’luk bir kısmı yaşamlarında bir dönem atopik dermatitten etkilenir. Durum kentsel alanlarda ve gelişmiş oralarda daha yüksektir.

Belirtileri; 

Egzamanın belirtileri kişiden kişiye değişmekle beraber, bebekler ve küçük çocuklarda lezyonlar genellikle dirsek, diz, kafa derisi ve yüz bölgelerinde görülür.

Daha büyük çocuklar ve yetişkinlerde ise genellikle eller, ayaklar, kol içleri ve dizlerin arkası lezyonların daha sık görüldüğü bölgelerdir. Semptomlar şunları içerebilir;

  • Kuru, pullu lezyonlar
  • Kuru bir cilt
  • Ciltte kalınlaşma
  • Deride su toplanması
  • Ciltte kızarma ve şişlik
  • Cilt renginde değişiklikler
  • Duyarlılık ve hassasiyet
  • Kaşıma esnasında ciltte olan yaralanmalar

Bulaşıcı mıdır?

Atopik dermatitin herhangi bir bulaşıcılığı yoktur. Dokunmayla veya diğer başka bir durumla başka bir bireye bulaşması söz konusu değildir. Ayrıca kozmetik ürünler, parfüm, deodorant, deterjan, temizleyici, kimyasallar ve bazı bitkilerin cildi kuruttuğundan dolayı alerjik egzama riskini arttırdığı da söz konusudur.

Teşhisi;

Dermatolog tarafından muayene bulguları ve ciltteki belirtilerden yola çıkarak egzama teşhisi koyabilir. Bunun yanı sıra, egzamalı kişilerde sık görülen bir takım alerjik durumları tespit etmek için Deri Prick Testi ve kan testi gibi bir takım alerji testleri istenebilir.

Tedavisi;

Atopik dermatitin kronik olma olasılığı çok yüksektir. Böyle durumlarda aylar veya yıllar boyu süren çeşitli tedavilerin denenmesi gerekir. Tedavilerin başarılı olması halinde bile hastalık yeniden ortaya çıkabilir. Her hastalıkta olduğu gibi bu hastalıkta da erken tanı ve tedavi önemlidir. Düzenli cilt nemlendirmesi ve cildin kurumasına neden olan maddelerden kaçınmak tedavi için yardımcı olabilir.

Bunun dışında doktor tarafından kaşıntıları kontrol altına alan ve cildi onarmaya yardımcı olan kremler tavsiye edilir. Bu kremler kortikosteroid içeriklidir ve dozunda kullanmak önemlidir. Doz aşımı olduğu durumlarda cildin aşırı derecede incelmesine neden olur ve başka reaksiyonlara yol açar.

Takrolimus ve pimekrolimus gibi kalsinörin inhibitörleri içeren bazı kremler de bağışıklık sistemini güçlendirmesi için önerilir. Ciltte meydana gelen reaksiyonları önlemek ve kontrol altına almak için 2 yaşından büyük bütün bireylerde kullanıma uygundur. Bu tür kremler kullanıldıktan sonra güneşten korunmak gerekir. Bunun yanında ciltte herhangi bir enfeksiyon meydana gelmişse antibiyotik tedavisi de gerekir. Bu enfeksiyonu tedavi etmek için kısa süreli antibiyotik kullanımı gerekebilir.

Bireysel olarak uygulanabilecek en etkili yöntem ise cildin yeterince nemlendirilerek, cildi kurutan maddelerden kaçınılmasıdır. Cildin nemli olması alerjik egzamanın önüne geçecek, hali hazırda hasta olan bireylerde ise rahatlamayı sağlayacaktır.

Paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir