Perakende satışları Temmuz’da yüzde 1.5 azaldı

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre, perakende satış hacmi, temmuzda bir önceki aya göre yüzde 1.5 azaldı.

Açıklanan veriler göre, Temmuzda, gıda dışı satışlar yüzde 2.8, otomotiv yakıtı satışları yüzde 0.3 azaldı.

TÜİK, Temmuz ayına ilişkin perakende satış hacmi endekslerini açıkladı. TÜİK’in açıkladığı perakende satış hacmi endeksi verileri şöyle:

Perakende satış hacmi bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 3,7 azaldı

Takvim etkilerinden arındırılmış sabit fiyatlarla perakende satış hacmi 2019 yılı Temmuz ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 3,7 azaldı. Aynı ayda gıda, içecek ve tütün satışları yüzde 1, gıda dışı satışlar (otomotiv yakıtı hariç) yüzde 4,5, otomotiv yakıtı satışları %5 azaldı.

Perakende satış hacmi bir önceki aya göre yüzde 1,5 azaldı

Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış sabit fiyatlarla perakende satış hacmi 2019 yılı Temmuz ayında bir önceki aya göre yüzde 1,5 azaldı. Aynı ayda gıda dışı satışlar (otomotiv yakıtı hariç) yüzde 2,8, otomotiv yakıtı satışları yüzde 0,3 azalırken, gıda, içecek ve tütün satışları ise aynı seviyede kaldı.

Perakende ciro bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 13,2 arttı

Takvim etkilerinden arındırılmış cari fiyatlarla perakende ciro 2019 yılı Temmuz ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 13,2 arttı. Aynı ayda gıda, içecek ve tütün satışları yüzde 18, gıda dışı satışlar (otomotiv yakıtı hariç) yüzde 13,7, otomotiv yakıtı satışları yüzde 5,8 arttı.

Perakende ciro bir önceki aya göre yüzde 0,8 arttı

Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış cari fiyatlarla perakende ciro 2019 yılı Temmuz ayında bir önceki aya göre yüzde 0,8 arttı. Aynı ayda gıda, içecek ve tütün satışları yüzde 1,8, otomotiv yakıtı satışları yüzde 2,8 artarken, gıda dışı satışlar (otomotiv yakıtı hariç) yüzde 0,5 azaldı.

Paylaşın

İşsizlik, Haziran’da yüzde 13’e yükseldi

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı verilerine göre, Haziran ayında işsizlik oranı 2,8 puanlık artışla yüzde 13 oldu.

Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaştakilerde işsiz sayısı 2019 yılı haziran döneminde geçen yılın aynı dönemine göre 938 bin kişi artarak 4 milyon 253 bin kişi oldu.

Genç nüfusta (15-24 yaş) işsizlik oranı 5,4 puanlık artış ile yüzde 24.8 olurken,15-64 yaş grubunda bu oran 2.9 puanlık artış ile yüzde 13.3 olarak gerçekleşti.

TÜİK, Haziran 2019’a ilişkin iş gücü istatistiklerini açıkladı. TÜİK’in açıkladığı iş gücü istatistikleri şöyle;

İşsizlik oranı yüzde 13

Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaştakilerde işsiz sayısı 2019 yılı Haziran döneminde geçen yılın aynı dönemine göre 938 bin kişi artarak 4 milyon 253 bin kişi oldu. İşsizlik oranı 2,8 puanlık artış ile yüzde 13,0 seviyesinde gerçekleşti. Aynı dönemde; tarım dışı işsizlik oranı 3,2 puanlık artış ile yüzde 15,3 olarak tahmin edildi. Genç nüfusta (15-24 yaş) işsizlik oranı 5,4 puanlık artış ile yüzde 24,8 olurken, 15-64 yaş grubunda bu oran 2,9 puanlık artış ile yüzde 13,3 olarak gerçekleşti.

İstihdam oranı yüzde 46,4

İstihdam edilenlerin sayısı 2019 yılı Haziran döneminde, bir önceki yılın aynı dönemine göre 802 bin kişi azalarak 28 milyon 512 bin kişi, istihdam oranı ise 2 puanlık azalış ile yüzde 46,4 oldu.

Bu dönemde, tarım sektöründe çalışan sayısı 232 bin, tarım dışı sektörlerde çalışan sayısı 569 bin kişi azaldı. İstihdam edilenlerin yüzde 18,9’u tarım, %19,7’si sanayi, yüzde 5,7’si inşaat, yüzde 55,7’si ise hizmet sektöründe yer aldı. Önceki yılın aynı dönemi ile karşılaştırıldığında tarım sektörünün istihdam edilenler içindeki payı 0,3 puan, inşaat sektörünün payı 1,5 puan azalırken, sanayi sektörünün payı 0,1 puan, hizmet sektörünün payı 1,7 puan arttı.

İşgücüne katılma oranı yüzde 53,3

İşgücü 2019 yılı Haziran döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre 137 bin kişi artarak 32 milyon 766 bin kişi, işgücüne katılma oranı ise 0,5 puanlık azalış ile yüzde 53,3 olarak gerçekleşti. Aynı dönemler için yapılan kıyaslamalara göre; erkeklerde işgücüne katılma oranı 1 puanlık azalış ile yüzde 72,4, kadınlarda ise 0,1 puanlık artış ile yüzde 34,7 olarak gerçekleşti.

Kayıt dışı çalışanların oranı yüzde 35,2

Haziran 2019 döneminde herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna bağlı olmadan çalışanların oranı, bir önceki yılın aynı dönemine göre 1,2 puan artarak yüzde 35,2 olarak gerçekleşti. Tarım dışı sektörde kayıt dışı çalışanların oranı ise bir önceki yılın aynı dönemine göre 0,8 puan artarak yüzde 23,2 oldu.

Mevsim etkisinden arındırılmış istihdam oranı yüzde 45,6, işsizlik oranı yüzde 13,9

Mevsim etkisinden arındırılmış istihdam bir önceki döneme göre 100 bin kişi artarak 27 milyon 983 bin kişi olarak tahmin edildi. İstihdam oranı 0,1 puan artarak yüzde 45,6 oldu.

Mevsim etkisinden arındırılmış işsiz sayısı bir önceki döneme göre 11 bin kişi artarak 4 milyon 532 bin kişi olarak gerçekleşti. İşsizlik oranı 0,1 puan azalarak yüzde 13,9 oldu.

Mevsim etkisinden arındırılmış işgücüne katılma oranı 0,1 puan artarak yüzde 52,9 olarak gerçekleşti. Ekonomik faaliyete göre istihdam edilenlerin sayısı, tarım sektöründe 25 bin, sanayi sektöründe 70 bin, inşaat sektöründe 12 bin kişi artarken, hizmet sektöründe 7 bin kişi azaldı.

Paylaşın

İşsiz sayısı 4 milyon 596 bin

Türkiye İstatistik Kurumu’nun ( TÜİK) açıkladığı verilere göre, işsiz sayısı geçen yılın aynı dönemine göre 1 milyon 65 bin kişi artarak 4 milyon 596 bin kişi oldu.

Açıklanan verilere göre, temmuz ayında işsizlik oranı 3.1 puanlık artışla yüzde 13.9 seviyesinde gerçekleşti.

Aynı dönemde tarım dışı işsizlik oranı 3.6 puanlık artış ile yüzde 16.5 olarak tahmin edildi. Genç nüfusta (15-24 yaş) işsizlik oranı 7.2 puanlık artış ile yüzde 27.1 olurken,15-64 yaş grubunda bu oran 3.2 puanlık artış ile yüzde 14.2 olarak gerçekleşti.

Türkiye İstatistik Kurumu ( TÜİK), temmuz ayı işgücü istatistiklerini yayınladı. TÜİK’in açıkladığı veriler şöyle:

İşsizlik oranı yüzde 13,9

Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaştakilerde işsiz sayısı 2019 yılı Temmuz döneminde geçen yılın aynı dönemine göre 1 milyon 65 bin kişi artarak 4 milyon 596 bin kişi oldu. İşsizlik oranı 3,1 puanlık artış ile yüzde 13,9 seviyesinde gerçekleşti. Aynı dönemde; tarım dışı işsizlik oranı 3,6 puanlık artış ile yüzde 16,5 olarak tahmin edildi. Genç nüfusta (15-24 yaş) işsizlik oranı 7,2 puanlık artış ile yüzde 27,1 olurken,15-64 yaş grubunda bu oran 3,2 puanlık artış ile yüzde 14,2 olarak gerçekleşti.

İstihdam oranı yüzde 46,4

İstihdam edilenlerin sayısı 2019 yılı Temmuz döneminde, bir önceki yılın aynı dönemine göre 748 bin kişi azalarak 28 milyon 517 bin kişi, istihdam oranı ise 1,8 puanlık azalış ile yüzde 46,4 oldu.

Bu dönemde, tarım sektöründe çalışan sayısı 130 bin, tarım dışı sektörlerde çalışan sayısı 618 bin kişi azaldı. İstihdam edilenlerin yüzde 19,8’i tarım, yüzde 19,6’sı sanayi, yüzde 5,5’i inşaat, yüzde 55,1’i ise hizmet sektöründe yer aldı. Önceki yılın aynı dönemi ile karşılaştırıldığında tarım sektörünün istihdam edilenler içindeki payı 0,1 puan, sanayi sektörünün payı 0,1 puan, hizmet sektörünün payı 1,2 puan artarken inşaat sektörünün payı 1,4 puan azaldı.

İşgücüne katılma oranı yüzde 53,8

İşgücü 2019 yılı Temmuz döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre 317 bin kişi artarak 33 milyon 113 bin kişi, işgücüne katılma oranı ise 0,2 puanlık azalış ile yüzde 53,8 olarak gerçekleşti. Aynı dönemler için yapılan kıyaslamalara göre; erkeklerde işgücüne katılma oranı 0,6 puanlık azalış ile yüzde 73,2, kadınlarda ise 0,2 puanlık artış ile yüzde 34,9 olarak gerçekleşti.

Kayıt dışı çalışanların oranı yüzde 36,0

Temmuz 2019 döneminde herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna bağlı olmadan çalışanların oranı, bir önceki yılın aynı dönemine göre 1,7 puan artarak yüzde 36,0 olarak gerçekleşti. Tarım dışı sektörde kayıt dışı çalışanların oranı ise bir önceki yılın aynı dönemine göre 1 puan artarak yüzde 23,2 oldu.

Mevsim etkisinden arındırılmış istihdam oranı yüzde 45,5, işsizlik oranı yüzde 14,3

Mevsim etkisinden arındırılmış istihdam bir önceki döneme göre 2 bin kişi artarak 27 milyon 993 bin kişi olarak tahmin edildi. İstihdam oranı 0,1 puan azalarak yüzde 45,5 oldu.

Mevsim etkisinden arındırılmış işsiz sayısı bir önceki döneme göre 129 bin kişi artarak 4 milyon 677 bin kişi olarak gerçekleşti. İşsizlik oranı 0,3 puan artarak yüzde 14,3 oldu.

Mevsim etkisinden arındırılmış işgücüne katılma oranı 0,1 puan artarak yüzde 53,1 olarak gerçekleşti. Ekonomik faaliyete göre istihdam edilenlerin sayısı, tarım sektöründe 67 bin kişi artarken, sanayi sektöründe 16 bin, inşaat sektöründe 34 bin, hizmet sektöründe 15 bin kişi azaldı.

Paylaşın

69 bin 672 iş yeri kapandı!

Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, 2019 yılında, 150 bin 267 yeni iş yeri açılırken 69 bin 672 iş yerinin ise kapandığını söyledi.

TESK Başkanı Bendevi Palandöken, açılan ve kapanan işletme sayılarına ilişkin değerlendirmede bulundu.

Palandöken, “Esnaf ve Sanatkarlar Sicil Gazetesi’nde yayımlanan ilanlara göre, 2019’un başında 1 milyon 753 bin 213 olan esnaf ve sanatkar sayısı 26 bin 747 artarak Ağustos sonu itibariyle 1 milyon 779 bin 960’a ulaştı. Bu esnaf ve sanatkarlarımıza ait iş yeri sayısı ise 29 bin 6 artarak 1 milyon 915 bin 733 oldu” dedi.

“İş yeri sayısı 29 bin 6 arttı”

Yılın ilk 8 ayında iş yeri açılışı ve kapanışları hakkında bilgi veren Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Sicil Gazetesi’nde yayımlanan ilanlara göre, yılın ilk 8 ayında 150 bin 267 iş yeri açılırken 69 bin 672 iş yeri kapandı. Bu dönemde 51 bin 589 iş yeri de vergi kayıtları sona erdiği için resen terkin edildi. Ancak ilgilileri müracaat etmediği için terkin ilanları Sicil Gazetesi’nde yayımlanmadı. Böylece yılın ilk 8 ayında esnaf ve sanatkarlara ait iş yeri sayısı 29 bin 6 arttı” diye konuştu.

“İş yeri kapanışları yüzde 2,9 azaldı”

Yılın ilk 8 aylık döneminde geçen yılın aynı dönemine göre iş yeri açılışlarının yüzde 4.4 azaldığına dikkati çeken Palandöken, “2018’in ilk 8 ayında 157 bin 249 olan iş yeri açılışları bu yılın aynı döneminde 6 bin 982 azalarak 150 bin 267 oldu. İş yeri açılışları geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 4,4 azaldı. 2018’in ilk 8 ayında 71 bin 825 olan iş yeri kapanışları ise 2 bin 153 azalarak 69 bin 672 oldu. İş yeri kapanışları geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 2,9 azaldı” şeklinde konuştu.

“En fazla artış İstanbul’da görüldü”

Esnaf ve sanatkarlara ait iş yeri artışının en çok İstanbul’da gerçekleştiğini kaydeden Palandöken, “Yılın ilk 8 ayında iş yeri açan esnaf ve sanatkarlardan iş yeri kapatan esnaf ve sanatkarların sayısı çıkarıldığında en fazla artış İstanbul’da görüldü. İstanbul’da iş yeri sayısı 5 bin 156 arttı. İstanbul’un ardından iş yeri sayısı İzmir’de 2 bin 747, Antalya’da 2 bin 478, Samsun’da bin 613 ve Bursa’da bin 583 arttı. Öte yandan 8 aylık dönemde iş yeri sayısında en fazla düşüş görülen iller ise 281 ile Ordu, 273 ile Rize, 253 ile Aksaray, 246 ile Yozgat ve 216 ile Çorum oldu” dedi.

Paylaşın

Açlık ve yoksulluk sınırı belli oldu!

Memur-Sen tarafından yapılan araştırmaya göre; Ağustos ayında, 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı 2 bin 385 TL, yoksulluk sınırı ise 6 bin 653,16 TL olarak belirlendi.

Memur-Sen Konfederasyonu tarafından yapılan araştırmaya göre Ağustos ayında Temmuz ayına göre gıda madde fiyatlarında ortalama yüzde 0,21’lik bir düşüş yaşandı.

Ağustos ayında göze çarpan en büyük artışlar yüzde 23,35 artışla salatalık, yüzde 12,73 artışla domates, yüzde 10,95 artışla sarımsak; en çok göze çarpan düşüşler ise yüzde 29,82 azalışla sivri biber, yüzde 22,38 azalışla kuru soğan, yüzde 16,35 azalışla havuç madde fiyatlarında yaşandı.

Ağustos ayında Temmuz ayına göre giyim fiyatlarında ise ortalama yüzde 0,63’lük bir düşüş gözlendi. Giyim madde fiyatlarında Temmuz ayına göre en göze çarpan değişim yüzde 2,32 artışla erkek spor ayakkabısı, yüzde 2,07 artışla çocuk sweatshirtü madde fiyatlarında oldu. Bununla birlikte giyim madde fiyatlarında Temmuz ayına göre yüzde 5,29 azalışla çocuk tişörtü, yüzde 5,1 azalışla kadın terliği madde fiyatında düşüş gözlemlendi.

Kişisel temizlik ve bakım madde fiyatlarında yüzde 1,34’lük bir düşüş gözlendi. Kişisel temizlik ve bakım madde fiyatlarında Temmuz ayına göre en göze çarpan değişimin yüzde 1,45 artışla traş malzemeleri madde fiyatlarında olduğu tespit edildi. Bununla birlikte kişisel temizlik ve bakım madde fiyatlarında Temmuz ayına göre yüzde 6,51 azalışla makyaj malzemeleri madde fiyatında düşüş gözlemlendi.

Ağustos ayında Temmuz ayına göre haberleşme madde fiyatlarında ortalama değişim yüzde 4,87’lik bir artış olarak yansıdı. Haberleşme madde fiyatlarında Temmuz ayına göre en göze çarpan değişimlerin yüzde 33,33 artışla PTT koli gönderme ücreti madde fiyatlarında olduğu gözlendi.

Ulaşım madde fiyatlarında yüzde 0,29’luk bir artış olduğu belirlendi. Temmuz ayına göre en göze çarpan değişimlerin yüzde 8,25 artışla araba kiralama ücreti fiyatlarında olduğu gözlendi. Bununla birlikte ulaşım madde fiyatlarında Temmuz ayına göre yüzde 6,06 azalışla LPG dolum ücreti fiyatında düşüş gözlemlendi.

Aydınlanma madde fiyatında ise Ağustos ayında Temmuz ayına göre herhangi bir değişim gözlemlenmedi. Ağustos ayında Temmuz ayına göre ısınma madde fiyatlarında ortalama yüzde 3,21’lik bir artış gözlenirken; Ağustos ayında Temmuz ayına göre barınma madde fiyatlarında yüzde 1,30’luk bir artış oldu.

Eğitim-kültür madde fiyatlarında yüzde 1,39’luk bir artış oldu. Eğitim-kültür madde fiyatlarında Temmuz ayına göre değişimin yüzde 16,39 artışla özel üniversite ücreti madde fiyatlarında olduğu gözlendi. Bununla birlikte eğitim-kültür madde fiyatlarında yüzde 3,15 azalışla Umreye gidiş ücreti fiyatlarında düşüş olduğu tespit edildi.

Ağustos ayında Temmuz ayına göre sağlık madde fiyatlarında ortalama değişim yüzde 0,75’lik bir artış olarak gözlenirken, en göze çarpan değişimlerin yüzde 3,21 artışla derece fiyatlarında olduğu gözlendi.

Çevre ve su madde fiyatlarında yüzde 0,59’luk bir artış yaşandı. Çevre ve su madde fiyatlarında Temmuz ayına göre en göze çarpan değişimlerin yüzde 1,41 artışla fayans madde fiyatlarında olduğu gözlendi.

Paylaşın

Enflasyon, Ağustos ayında yüzde 0.86 arttı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Ağustos ayı enflasyon rakamlarını açıkladı. Enflasyon, Ağustos ayında aylık bazda yüzde 0.86 artış gösterdi.

Enflasyon, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 7.35, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 15.01 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 19.62 oldu.

Aylık en yüksek artış yüzde 19,11 ile alkollü içecekler ve tütün grubunda

Ana harcama grupları itibarıyla 2019 yılı Ağustos ayında endekste yer alan gruplardan, eğitimde yüzde 4,26, konutta yüzde 2,04, çeşitli mal ve hizmetlerde yüzde 0,89 ve lokanta ve otellerde yüzde 0,75 artış gerçekleşti.

Aylık en fazla düşüş gösteren grup yüzde 1,94 ile ulaştırma

Ana harcama grupları itibarıyla 2019 yılı Ağustos ayında endekste yer alan gruplardan giyim ve ayakkabıda yüzde 1,10 ve gıda ve alkolsüz içeceklerde yüzde 0,77 düşüş gerçekleşti.

Yıllık en fazla artış yüzde 41,42 ile alkollü içecekler ve tütün grubunda gerçekleşti

TÜFE’de, bir önceki yılın aynı ayına göre çeşitli mal ve hizmetler yüzde 20,98, ev eşyası yüzde 20,13, lokanta ve oteller yüzde 18,52 ve eğitim yüzde 17,59 ile artışın yüksek olduğu diğer ana harcama gruplarıdır.

Özel kapsamlı TÜFE göstergesi (B) aylık yüzde 0,16 arttı

İşlenmemiş gıda ürünleri, enerji, alkollü içkiler ve tütün ile altın hariç TÜFE’de 2019 yılı Ağustos ayında bir önceki aya göre yüzde 0,16, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 6,89, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 15,05 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 18,87 artış gerçekleşti.

Ağustos 2019’da endekste kapsanan 418 maddeden; 43 maddenin ortalama fiyatlarında değişim olmazken, 243 maddenin ortalama fiyatlarında artış, 132 maddenin ortalama fiyatlarında ise düşüş gerçekleşti.

Paylaşın

‘İnşaat Maliyet Endeksi’ Yüzde 18,42 Arttı

TÜİK’in açıkladığı verilere göre, İnşaat Maliyet Endeksi (İME) bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 18,42 arttı. İME, Temmuz ayında bir önceki aya göre yüzde 0,62 düştü. Ayrıca bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme endeksi yüzde 15,33, işçilik endeksi yüzde 25,75 arttı.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Temmuz ayı İnşaat Maliyet Endeksi verilerini açıkladı. TÜİK’in açıkladığı İME verileri şöyle:

2019 yılı Temmuz ayında bir önceki aya göre yüzde 0,62 düştü, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 18,42 arttı. Bir önceki aya göre malzeme endeksi yüzde 0,99 düştü, işçilik endeksi yüzde 0,18 arttı. Ayrıca bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme endeksi yüzde 15,33, işçilik endeksi yüzde 25,75 arttı.

Bina inşaatı maliyet endeksi aylık yüzde 0,67 düştü

Bina inşaatı maliyet endeksi, bir önceki aya göre yüzde 0,67 düştü, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 19,44 arttı. Bir önceki aya göre malzeme endeksi yüzde 1,04 düştü, işçilik endeksi yüzde 0,14 arttı. Ayrıca bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme endeksi yüzde 16,65, işçilik endeksi yüzde 25,87 arttı.

Bina dışı yapılar için inşaat maliyet endeksi aylık yüzde 0,49 düştü

Bina dışı yapılar için inşaat maliyet endeksi, bir önceki aya göre yüzde 0,49 düştü, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 15,08 arttı. Bir önceki aya göre malzeme endeksi yüzde 0,82 düştü, işçilik endeksi yüzde 0,32 arttı. Ayrıca bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme endeksi yüzde 11,34, işçilik endeksi yüzde 25,31 arttı.

Paylaşın

Dış Ticaret Açığı Temmuz’da Yüzde 47 Düştü

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ile Ticaret Bakanlığı işbirliğiyle oluşturulan geçici dış ticaret verilerine göre; Temmuz ayında dış ticaret açığı yüzde 46.9 azalarak 3 milyar 192 milyon dolara geriledi.

Verilere göre; ihracat 2019 yılı Temmuz ayında, 2018 yılının aynı ayına göre yüzde 7.9 artarak 15 milyar 160 milyon dolar, ithalat yüzde 8.5 azalarak 18 milyar 351 milyon dolar olarak gerçekleşti.

İhracat yüzde 7,9 arttı, ithalat yüzde 8,5 azaldı

Türkiye İstatistik Kurumu ile Ticaret Bakanlığı işbirliğiyle oluşturulan geçici dış ticaret verilerine göre; ihracat 2019 yılı Temmuz ayında, 2018 yılının aynı ayına göre yüzde 7,9 artarak 15 milyar 160 milyon dolar, ithalat yüzde 8,5 azalarak 18 milyar 351 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Dış ticaret açığı yüzde 46,9 azaldı

Temmuz ayında dış ticaret açığı yüzde 46,9 azalarak 3 milyar 192 milyon dolara geriledi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2018 Temmuz ayında yüzde 70 iken, 2019 Temmuz ayında yüzde 82,6’ya yükseldi.

Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ihracat yüzde 15,2 arttı

Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre; 2019 Temmuz ayında bir önceki aya göre ihracat yüzde 15,2, ithalat yüzde 4,6 arttı. Takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ise; 2019 yılı Temmuz ayında önceki yılın aynı ayına göre ihracat yüzde 4,8 arttı, ithalat %9,1 azaldı.

En fazla ihracat yapılan ülke Almanya

Almanya’ya yapılan ihracat 2019 Temmuz ayında 1 milyar 379 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla 1 milyar 91 milyon dolar ile Birleşik Krallık, 770 milyon dolar ile Irak ve 741 milyon dolar ile Fransa takip etti. Rusya’dan yapılan ithalat, 2019 yılı Temmuz ayında 2 milyar 90 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla 1 milyar 728 milyon dolar ile Almanya, 1 milyar 663 milyon dolar ile Çin ve 1 milyar 324 milyon dolar ile ABD izledi.

Yüksek teknolojili ürünlerin imalat sanayi ihracatı içindeki payı yüzde 3,3

Teknoloji yoğunluğuna göre dış ticaret verileri, ISIC Rev.3 sınıflaması içinde yer alan imalat sanayi ürünlerini kapsamaktadır. Temmuz ayında ISIC Rev.3’e göre imalat sanayi ürünlerinin toplam ihracattaki payı yüzde 95,6’dır. Yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ihracatı içindeki payı yüzde 3,3’tür. İmalat sanayi ürünlerinin toplam ithalattaki payı yüzde 77,1’dir. Temmuz ayında yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ithalatı içindeki payı yüzde 17,1’dir.

Genel ticaret sistemine göre ihracat 15 milyar 896 milyon dolar

Genel ticaret sistemine göre ihracat 2019 yılı Temmuz ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 7,9 artarak 15 milyar 896 milyon dolar, ithalat ise yüzde 8,2 azalarak 19 milyar 232 milyon dolar olarak gerçekleşti. Söz konusu ayda ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 82,7 oldu.

Paylaşın

ASO Başkanı’ndan Ekonomiye Dair Uyarılar!

Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir, Ankara Sanayi Odası’nın Ağustos ayı olağan meclis toplantısında gündemdeki ekonomik gelişmeleri değerlendirdi.

ASO Başkanı Özdebir, konuşmasında, enflasyonda kalıcı düşüşün sağlanması için gıda enflasyonuna odaklanılması, milli bir tarım politikası ile tarım ve hayvancılıkta yapısal reformların uygulamaya konulması gerektiğini belirterek, sanayide yerli üretimi teşvik eden, katma değerli, yüksek teknolojili üretimi destekleyen bir büyüme modeline ivedi bir şekilde geçilmesi gerektiğini ifade etti.

Özdebir, konuşmasının devamında, mevcut şartlar itibarıyla reel sektörün orta ve uzun vadeli bir plan yapmakta zorlandığına dikkati çekerek, “Reel sektörün yatırım iştahı her geçen gün azaltmaktadır. Reel sektörün uzun ve orta vadeli ve dengeli bir strateji belirleyebilmesi için ekonomik istikrarın ve güvenin sağlanması yegane şarttır” dedi.

Özdebir’in  ASO’nun Ağustos ayı olağan meclis toplantısında yaptığı konuşmadan öne çıkanlar şöyle;

“Geçen yıl bu aylarda başlayan kur atakları, ekonomide derinleşerek birçok makroekonomik değişken üzerinde olumsuz etkileri beraberinde getirmiştir. Kur atakları sonrası uygulamaya konulan reform paketleri bazı makroekonomik değişkenleri olumlu etkileyerek, dengelenme süreci başarılı bir şekilde işlerken, bazı makroekonomik değişkenlerde istenilen düzelme ve dengelenme süreci henüz sağlamış değildir.

Jeopolitik ve politik risklerin daha da yoğunlaştığı bir dönemden geçiyoruz. Küresel ekonomide kur ve ticaret savaşlarının da etkisiyle her geçen gün artan yavaşlama ibareleri, diğer yandan ülkemizin içinde bulunduğu durgunlukla birlikte iç talepteki zayıflama, hem küresel boyutta hem de ülkemizde makroekonomik değişkenleri olumsuz yönde etkileyerek büyümeyi zayıflatmaktadır.

“Ekonomik istikrarın ve güvenin sağlanması yegâne şarttır”

Reel sektör, mevcut ortamda, orta ve uzun vadeli bir plan yapmakta zorlanmaktadır. Özellikle son aylarda kurlarda kısmi bir dengelenme yaşanırken, bu hafta başında yeniden yukarı yönlü hareketler başladı. Kurdaki oynaklığın hala devam etmesi, yüksek enflasyon ve iç talepteki yetersizlik ve bunların ortaya çıkardığı belirsizlik ortamı reel sektörün yatırım iştahını her geçen gün azaltmaktadır.

Reel sektörün uzun ve orta vadeli ve dengeli bir strateji belirleyebilmesi için ekonomik istikrarın ve güvenin sağlanması yegâne şarttır.

Bu gelişmelere rağmen inşaat sektöründen güzel haberler aldık; Uluslararası inşaat sektörü dergisi ENR (Engineering News Record) müteahhitlerin bir önceki yılda ülkeleri dışındaki faaliyetlerinden elde ettikleri gelirleri esas alarak yayımladığı “Dünyanın En Büyük 250 Uluslararası Müteahhidi” listesinin 2018 sonuçlarını açıkladı. ENR’ın hazırladığı analizdeki veriler, küresel ekonomik belirsizlikten en çok etkilenen sektörlerden olan inşaat sektöründe durgunluğun devam ettiğini ortaya koydu.

Tüm bu zorluklara rağmen Türkiye listede 44 firma ile Çin’den sonra en çok firması olan ikinci ülke olarak geçen yılki  yerini korumayı başardı. Listedeki Türk firmalarının toplam pazar payı ise aynı yıl için %4,6 oldu.

Bayramdan hemen önce Hazine ve Maliye Bakanımız Sayın Berat Albayrak odamızı ziyaret ederek yönetim kurulu toplantımıza katıldı.  Kendisi bizleri dinlemeye geldiğini ifade etti ve ekonominin içinde bulunduğu durumla ilgili bilgi alışverişinde bulunduk.

Bazı ekonomik verilerle ilgili tespitlerimi de sizlerle paylaşmak istiyorum; Sanayi üretimi bir önceki yılın aynı ayına göre %3,9 oranında azaldı. Bu veri gelecek aylarda üretimdeki değişmenin önemli belirleyicisidir.

Ara malı ve sermaye malı üretimde kullanılan ana girdidir,  bunların azalması gelecek dönemde üretimin çok düşük seviyede kalacağı ve ekonomide durgunluğun devam edeceğini göstermektedir.

Sanayide yaşanan daralma işsizlik rakamlarına olumsuz yönde yansımaktadır. İşsizlik hala ülkemizin en önemli gündem maddesi olmaya devam etmektedir.

“Daralma, stagflasyon riskini beraberinde getirecektir”

Sanayideki daralmaya bağlı olarak gelir artışının bozulması ekonomide kısır döngüye neden olmaktadır. Gelir dağılımındaki bozulma ve gelirdeki azalış iç talebi olumsuz yönde etkilemektedir. Sanayide de iç taleple birlikte yaşanan daralma, stagflasyon riskini beraberinde getirecektir.

Bu durum ve gelişmeler önümüzdeki dönemde de ülke ekonomisinde yavaşlamanın devam edeceğinin en önemli öncü sinyalidir. Sanayi üretiminde ve işsizlikle birlikte iç talepteki azalışın, kur ve faizin yukarı yönlü olmasına neden olacağı unutulmamalıdır.

Enflasyon çift haneli rakamlarda devam ettiği sürece hem kur da hem de faizlerde yukarı yönlü bir hareketin olabileceği unutulmamalıdır.

Esas olan enflasyonda kalıcı bir düşüşün sağlanmasıdır. Bunu gerçekleştirebilmek için öncelikli olarak gıda enflasyonuna odaklanılması, bu çerçevede milli bir tarım politikası ile birlikte tarım ve hayvancılıkta yapısal reformların teşvik ve uygulamaya konulması gerekmektedir. Daha da önemlisi, sanayide yerli üretimi teşvik eden, katma değerli, yüksek teknolojili üretimi destekleyen bir büyüme modeline ivedi bir şeklide geçilmesi gerekir.

Cari işlemler açığı, bir önceki yılın Haziran ayına göre 2.471 milyon ABD doları azalarak 548 milyon ABD doları olarak gerçekleşmiştir. Bunun sonucunda, on iki aylık cari işlemler hesabı 538 milyon ABD doları fazla vermiştir. Cari açığın fazlaya dönüşmesi, döviz talebini azalttığından önemli bir avantajdır. Lakin daha önemlisi üretimde ithal bağımlılığının azaltılmasıdır. Bu da başta işsizlik olmak üzere pek çok sorunun çözülmesinde etkili olacaktır. Cari açıktaki iyileşme ihracat artışından değil üretimsizlikten kaynaklanmaktadır. Mevcut durum ithalatın artmasını engellerken büyüme aşağı yönlü gerçekleşmektedir. İhracat rakamları artarken, iç talepte ciddi azalma var.

İç talepteki daralma ile birlikte, son aylarda büyümenin lokomotifi olan ihracat rakamlarında da bir zayıflama söz konusu. İhraç ettiğimiz ürünlerin ortalama kilogram fiyatı 1,15 dolar seviyesine kadar düştü. Aslında beş yıl öncesinde bu rakam 1,7 dolar seviyesinde idi. Kg fiyatında %10’luk bir artış ekonomide 18 milyar dolarlık ek bir kaynak girişi sağlamaktadır.

“Küresel piyasalarda tercih edilebilmeliyiz”

Diğer ihracat potansiyeli yüksek ülkelerle karşılaştırdığımızda oldukça düşük seviyede kalıyoruz. Bu yüzden ihracat kg fiyatının arttırılabilmesi için, inovasyona dayalı ürünler üreterek, küresel piyasalarda tercih edilebilmeliyiz. Teknolojik inovasyon açısından gelişmekte olan ülkelerin uygulayacağı politikalar, hem mevcut konumlarını korumalarında hem de gelişmiş ülke kategorisine yükselmelerinde önem arz etmektedir.

Ekonomideki umut verici gelişmeler ise tüketici güven endeksi, reel kesim güven endeksi ve kapasite kullanım oranının artmasıdır. Umuyorum ki bu olumlu gelişmeler, diğer makroekonomik değişkenleri de olumlu yönde etkileyip ekonomimiz hızlı bir iyileşme sürecine girsin.

Diğer taraftan, reel sektörün toplam borcunun milli hasılaya oranı 10 yılda 3 katına çıkarak, %75 seviyelerine kadar yükselmiş durumda. Özel sektörün yüksek borçluluk rasyosu finansal istikrarı olumsuz yönde etkilerken, gelecek yıllarda sürdürülebilir bir büyüme için gerekli olan yatırımların yapılmasını engellemekte, bu durum da ekonominin istihdam yaratma kapasitesini olumsuz yönde etkilemektedir.

Yaşamış olduğumuz tecrübeler gösteriyor ki, yerli ve milli üretim yapılması gerekliliği kesinlikle ciddi bir biçimde üzerinde durulması gereken önemli bir konudur. Dışarıdan ithal edilen hammadde veya yarı mamullerle yapılan üretim sonucunda gerçekleşen ihracat, ülkemiz ekonomisine katma değer yaratma noktasında yetersiz kalmaktadır.

 

Paylaşın

Ekonomik Güven Endeksi Ağustos’ta Yükseldi!

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Ekonomik Güven Endeksi’nin Ağustos ayında bir önceki aya göre yüzde 7.9 artışla 87.1 düzeyine yükseldiğini açıkladı. Ekonomik Güven Endeksi, Temmuz ayında 80.6 düzeyinde gerçekleşmişti.

TÜİK verilerine göre, artış, tüketici, reel kesim (imalat sanayi), hizmet, perakende ticaret ve inşaat sektörü güven endekslerindeki yükselişlerden kaynaklandı.

Ağustos ayında tüketici güven endeksi 58,3 değerine, reel kesim güven endeksi 102,1 değerine, hizmet sektörü güven endeksi 89,1 değerine, perakende ticaret sektörü güven endeksi 95 değerine ve inşaat sektörü güven endeksi 55,5 değerine yükseldi.

Tüketici Güven Endeksi’nde 100 seviyesinin altındaki değerler, ekonomide olumsuz tablo beklentisine işaret ediyor. 100’ün üzeri ise pozitif beklentileri yansıtıyor.

Paylaşın