Avrupa Birliği, Fosil Yakıtlı Araç Satışına Yasak Getirdi

Avrupa Birliği (AB), 2035 yılından sonra fosil yakıtlı araç satışına yasak getirdi. AB içinde ulaştırmanın hava kirliliğinin dörtte birini oluşturduğu, otomobillerini ise dışarı salınan karbonun yüzde 15’inden sorumlu olduğu belirtiliyor.

Yapılan son bir araştırma, Avrupa Birliği’nde (AB) satılan araçların sadece yüzde 12’sinin elektrikle çalıştığını ortaya koymuştu.

Avrupa Parlamentosu (AP) 2035 yılından itibaren fosil yakıtlı araç satışının yasaklanmasını öngören yasa tasarısını kabul etti.

AP Genel Kurulu’ndaki oylamada, 340 “evet”, 279 “hayır”, 21 “çekimser” oyu çıktı.

Kabul edilen yasa uyarınca, karbon yayan benzin ve dizel araçların AB ülkelerinde satışına 2035 yılından sonra yasak getirilecek.

Yasal mevzuata daha önce yeşil ışık yakan AB ülkeleri, gelecek bakanlar toplantısında tasarının yasalaşmasına resmen onay verecek.

AP’de muhafazakar parlamenterlerin önemli bir kısmının karşı çıktığı yasal mevzuatın kabul edilmesiyle AB ülkelerinde hava kirliliğinin önemli ölçüde azaltılması hedefleniyor.

Mevzuatı savunanlar ayrıca, AB’deki otomobil üreticilerinin ABD ve Çinli rakipleriyle daha iyi rektabet edeceği görüşünü dile getiriyor.

AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Frans Timmermans, ABD v e Çin’in elektrikli otomobil üreticilerinin son yıllarda önemli aşamalar sağladıklarını belirterek, “Geçen yıldan itibaren bu yıl sonuna kadar Çin, 80’den fazla elektrikle çalışan otomobil modelini uluslararası pazarlara sunmak için hazırlanıyor. AB otomobillerinin bu yarışın dışında kalmasına izin veremeyiz“ dedi.

Buna karşı çıkanlar ise Avrupa otomobil sanayinin bu konuda köklü bir değişikliğe gitmek için hazır olmadığı görüşünü dile getiriyor.

AB içinde ulaştırmanın hava kirliliğinin dörtte birini oluşturduğu, otomobillerini ise dışarı salınan karbonun yüzde 15’inden sorumlu olduğu belirtiliyor.

Son düzenlenen bir araştırma, AB’de satılan araçların sadece yüzde 12’sinin elektrikle çalıştığını ortaya koymuştu.

Paylaşın

Ford Avrupa’da 3 Bin 800 Kişinin İşine Son Verecek

2035’te sadece elektrikli araç satmayı planladığın duyuran ABD’li otomobil üreticisi Ford Motor, küresel otomotiv sektörünün elektrikli araçlara geçiş yaptığı ortamda Avrupa’da yaklaşık 3 bin 800 kişiyi işten çıkartacak.

Ford’dan yapılan açıklamaya göre gelecek 3 yılda Almanya ve İngiltere’de sırasıyla yaklaşık 2 bin 300 ve bin 300 kişinin işine son verilecek.

Ford, mühendislik çalışmalarını ABD’de yoğunlaştırarak bölgedeki maliyetlerini azaltmayı hedefliyor. Avrupa’da ticari araç pazarında lider olan üretici, bireysel araç sınıfında ise karlılığını korumakta zorlanması nedeniyle üretim ve tedarik zincirinde agresif maliyet kesintilerine gidileceğini duyurmuştu.

Ford Tepe Yöneticisi Kim Farley de sık sık elektrikli araç üretiminde iş gücüne daha az ihtiyaç olduğunu ve rekabetçi olabilmek için maliyet kesintilerinin kaçınılmaz olduğunu dile getiriyordu.

Ford’un Elektrikli Otomobil Avrupa Birimi Yöneticisi Martin Sander konu hakkında “Ford’un gelecekte Avrupa’da sürdürülebilir kârlılığını sağlamak için geniş çaplı aksiyonlar alınması ve araç geliştirme, üretim ve satışında değişiklikleri içeren bir yol benimsenmesi gerekiyor. Bu da organizasyonel yapıyı etkileyecek” değerlendirmesini yaptı.

Ford’un Almanya’daki Köln ve Aachen tesislerinde 2 bin 300, İngiltere’de bin 300 ve Avrupa’nın geri kalanında da 200 pozisyon kapatılacak. Şirketten yapılan açıklamada bu kesintilerin gönüllü ayrılma programları ile hayata geçirmeyi planladıkları belirtildi.

Sendikalar ocak ayında yaptıkları açıklamada en kötü senaryoda üretim hatlarında 2 bin 500 pozisyonun azaltılacağını idari birimlerde de 700 kişilik kesinti olacağını duyurmuştu.

Şirketin son açıklaması en kötü senaryonun üzerine çıksa da Köln ve Aachen fabrikalarında 2032 yılı sonuna kadar zorunlu işten çıkarma yapılmayacağı garantisi verildi.

Avrupa Otomobil Üreticileri Birliği verilerine göre Ford, geçen yıl Avrupa’da 516 bin 614 yeni araç satışıyla yüzde 4,6’lık pazar payı elde etti. Öte yandan elektrik teknolojisine 50 milyar dolar yatırım yapan şirket elektrikli araç alanında iddialı bir hedefle 2026 yılına kadar 600 binin üzerinde satış gerçekleştirmeyi planlıyor.

Paylaşın

Zorunlu Trafik Sigortalarında Yeni Düzenleme!

Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu (SEDDK) Başkanı Mehmet Akif Eroğlu, 25 milyon araç sahibini ilgilendiren trafik sigortası konusunda “Piyasa yapıcı oyuncuları daha yakından takip edip, piyasa bozucu işlem ve oyunculara yönelik gerekli tedbirleri hızlıca alacağız” dedi.

Tüm uyarı ve çalışmaların ardından ağustos ayında Resmi Gazete’de yayımlanan bir kararla poliçe kesmekten kaçınan şirketlerin tüm branşlarda poliçe kesme yetkisinin 3 günden 30 güne kadar durdurulabileceği, kaçınmanın devam etmesi üzerine bu sürelerin iki katına kadar artırılabileceği veya başka tedbirler uygulanabileceği açıklandı.

Dünya gazetesinden Emel Yiğit’in haberine göre; genelgede trafik sigortasında geçmiş ay ve yıl ortalamalarına göre belirgin düşüşlerin görülmesi poliçe düzenlemekten kaçınma olarak değerlendirilecek.

Örneğin;

  • Bir sigorta şirketinin son bir yılda düzenlediği poliçe sayısının, son üç yılın aynı döneminde düzenlenen ortalama poliçe sayısına göre yüzde 20 veya daha fazla azalması,
  • Son üç ayda düzenlenen poliçe sayısının, son üç yılın aynı döneminde düzenlenen ortalama poliçe sayısına göre yüzde 30 veya daha fazla azalması,
  • Son bir ayda düzenlenen poliçe sayısının son üç ayda düzenlenen aylık ortalama poliçe sayısına göre yüzde 30 veya daha fazla azalması poliçe düzenlemekten kaçınma halleri arasında yer aldı.

SEDDK geçen yıl sigorta şirketlerinin trafik sigortası yapmaktan kaçındıkları şikayetleri üzerine harekete geçmişti. Temmuz ayında bazı şirketlerin ödeme araçlarında kısıtlamaya giderek, trafik sigortasında zorluk çıkardıkları şikayetleri üzerine kurum, sigortalıların belirli bir ödeme aracı kullanımına zorlanmasının ve iyi niyete aykırı şekilde gerçekleşen poliçe tanzimini zorlaştırıcı ya da engelleyici uygulamaların “zorunlu sigortaları yapmaktan kaçınma” olarak değerlendirileceğini duyurmuştu. Buna rağmen bu branşta sular durulmadı ve şirket merkezlerinin poliçe yapma taleplerine yanıt vermediği, sisteme giriş yapamadıkları ve red cevabı aldıklarını iddia eden bir grup acente muhatap şirketleri CİMER’e şikayet etti.

25 milyon araç sahibini ilgilendiriyor

Ardından SEDDK genel müdürleri toplantıya çağırarak trafikte yol haritası çalışmalarına başladı. SEDDK Başkanı Mehmet Akif Eroğlu yaptığı açıklamalarda 25 milyon araç sahibini ilgilendiren trafik sigortası konusunda “Piyasa yapıcı oyuncuları daha yakından takip edip, piyasa bozucu işlem ve oyunculara yönelik gerekli tedbirleri hızlıca alacağız” dedi. Tüm uyarı ve çalışmaların ardından ağustos ayında Resmi Gazete’de yayımlanan bir kararla poliçe kesmekten kaçınan şirketlerin tüm branşlarda poliçe kesme yetkisinin 3 günden 30 güne kadar durdurulabileceği, kaçınmanın devam etmesi üzerine bu sürelerin iki katına kadar artırılabileceği veya başka tedbirler uygulanabileceği açıklandı.

Şirketler trafik sigortasından kar etmiyor

Hasar ödemelerinin tüm artışların üzerine çıkması sigorta şirketlerini zorluyor. Trafik sigortalarında prim artış oranları yüksek olsa da artan kurlarla beraber yükselen maliyetler bu branşta zarar edilmesine neden oluyor. Şirket yöneticilerine göre bozulan hasar prim dengesinin telafi edilememesi, sigorta şirketlerinin sermayelerinin baskı altında kalmasına sebep oluyor. Şirketlerin trafik branşında şikayetlerinin sebebi yüksek prim üretimlerine karşılık artan zarar.

2022 yıl sonu itibariyle sektörde yeşil kart hariç zorunlu trafik sigortası prim üretimi toplam 52,9 milyar lira oldu. Direkt prim üretim miktarı ise 46,1 milyar lira olarak gerçekleşti. Yıl sonu teknik karlar henüz açıklanmasa da 9 aylık dönemde trafiğe ilişkin rakamlarda teknik zarardaki artış dikkat çekici. 2022 yılının 9 aylık döneminde 33 milyar liralık brüt yazılan prim rakamına karşılık teknik zarar 7,9 milyar lira oldu. Teknik zarar 2021 yılının aynı döneminde 897 milyon liraydı. Brüt hasar prim oranı ise 2022 9 aylık döneminde yüzde 163,5 oldu.

Zorunlu Trafik Sigortası tarifesinde 1 Eylül’den itibaren geçerli olmak üzere kapsamlı bir güncellemeye gidildiğini söyleyen SEDDK Başkanı Eroğlu, “Yapılan tarife değişikliği sonrası poliçe üretimini yakından takip ediyoruz. Trafik poliçe primlerinin vatandaşlarımız için sürdürülebilir bir hale gelmesi adına kişi bazlı poliçe, tahkim sisteminde iyileştirme, doğrudan tazmin gibi yapısal reformlarla sürdürülebilir kılmak istiyoruz. Bu kapsamda üzerinde çalıştığımız yeni düzenlemeleri en kısa zamanda kamuoyu ile paylaşacağız” diye konuştu.

Paylaşın

Trafiğe Kayıtlı Taşıt Sayısı 26 Milyonu Aştı

Trafiğe kayıtlı toplam taşıt sayısı aralık ayı sonu itibarıyla 26 milyon 482 bin 847 oldu. Bu taşıtların yüzde 53,9’unu otomobil, yüzde 16,2’sini kamyonet, yüzde 15,6’sını motosiklet, yüzde 7,9’unu traktör, yüzde 3,5’ini kamyon, yüzde 1,8’ini minibüs, yüzde 0,8’ini otobüs ve yüzde 0,3’ünü özel amaçlı taşıtlar oluşturdu.

Haber Merkezi / Aralık ayında 1 milyon 106 bin 203 adet taşıtın devri yapıldı. Devri yapılan taşıtların yüzde 69,1’ini otomobil, yüzde 16,3’ünü kamyonet, yüzde 5,4’ünü motosiklet, yüzde 4,2’sini traktör, yüzde 2,5’ini kamyon, yüzde 1,8’ini minibüs, yüzde 0,5’ini otobüs ve yüzde 0,2’sini özel amaçlı taşıtlar oluşturdu.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Motorlu Kara Taşıtları Aralık 2022 verilerini açıkladı.

Buna göre, 2022 yılında bir önceki yıla göre trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı yüzde 10,1 artarak 1 milyon 269 bin 912 adet olurken, trafikten kaydı silinen taşıt sayısı yüzde 17,1 azalarak 35 bin 585 adet oldu. Böylece 2022 yılında trafikteki toplam taşıt sayısında 1 milyon 234 bin 327 adet artış gerçekleşti.

Aralık ayında trafiğe kaydı yapılan taşıtların yüzde 41,2’sini otomobil, yüzde 37,2’sini motosiklet, yüzde 12,2’sini kamyonet, yüzde 6,4’ünü traktör, yüzde 2,1’ini kamyon, yüzde 0,5’ini minibüs, yüzde 0,3’ünü otobüs ve yüzde 0,1’ini özel amaçlı taşıtlar oluşturdu.

Aralık ayında trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı bir önceki aya göre motosiklette yüzde 37,6, traktörde yüzde 12,0, minibüste yüzde 2,3, otomobilde yüzde 1,9 artarken otobüste yüzde 18,9, kamyonda yüzde 17,2, kamyonette yüzde 5,2 ve özel amaçlı taşıtlarda yüzde 1,7 azaldı.

Aralık ayında geçen yılın aynı ayına göre trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı motosiklette yüzde 264,2, otomobilde yüzde 91,2, minibüste yüzde 84,0, kamyonette yüzde 43,2, traktörde yüzde 26,3, otobüste yüzde 24,3, kamyonda yüzde 16,9 artarken özel amaçlı taşıtlarda yüzde 19,7 azaldı.

Aralık ayı sonu itibarıyla trafiğe kayıtlı taşıtların yüzde 53,9’unu otomobil, yüzde 16,2’sini kamyonet, yüzde 15,6’sını motosiklet, yüzde 7,9’unu traktör, yüzde 3,5’ini kamyon, yüzde 1,8’ini minibüs, yüzde 0,8’ini otobüs ve yüzde 0,3’ünü özel amaçlı taşıtlar oluşturdu.

Aralık ayında devri yapılan taşıtların yüzde 69,1’ini otomobil, yüzde 16,3’ünü kamyonet, yüzde 5,4’ünü motosiklet, yüzde 4,2’sini traktör, yüzde 2,5’ini kamyon, yüzde 1,8’ini minibüs, yüzde 0,5’ini otobüs ve yüzde 0,2’sini özel amaçlı taşıtlar oluşturdu.

Aynı dönemde trafiğe kaydı yapılan otomobillerin yüzde 14,5’i Fiat, yüzde 13,9’u Renault, yüzde 7,2’si Toyota, yüzde 6,1’i Volkswagen, yüzde 6,0’ı Hyundai, yüzde 5,4’ü Opel, yüzde 4,3’ü Kia, yüzde 4,3’ü Mercedes-Benz, yüzde 4,1’i Peugeot, yüzde 3,9’u Dacia, yüzde 3,7’si BMW, yüzde 3,7’si Honda, yüzde 3,5’i Citroen, yüzde 3,4’ü Skoda, yüzde 2,9’u Audi, yüzde 2,4’ü Nissan, yüzde 2,2’si Ford, yüzde 1,7’si Seat, yüzde 1,4’ü Volvo, yüzde 1,2’si Suzuki ve yüzde 4,3’ü diğer markalardan oluştu.

Ocak-Aralık döneminde trafiğe kaydı yapılan 566 bin 280 adet otomobilin yüzde 70,1’i benzin, yüzde 18,0’ı dizel, yüzde 8,5’i hibrit, yüzde 2,0’ı LPG ve yüzde 1,4’ü elektriklidir. Aralık ayı sonu itibarıyla trafiğe kayıtlı 14 milyon 269 bin 352 adet otomobilin ise yüzde 36,9’u dizel, yüzde 35,1’i LPG, yüzde 26,8’i benzin, yüzde 0,9’u hibrit ve yüzde 0,1’i elektriklidir. Yakıt türü bilinmeyen(2) otomobillerin oranı ise yüzde 0,2’dir.

Aynı dönemde trafiğe kaydı yapılan 566 bin 280 adet otomobilin yüzde 31,0’ı 1300 ve altı, yüzde 27,2’si 1401-1500, yüzde 24,4’ü 1301-1400, yüzde 9,3’ü 1501-1600, yüzde 5,8’i 1601-2000, yüzde 0,8’i 2001 ve üstü motor silindir hacmine sahiptir.

Ocak-Aralık döneminde trafiğe kaydı yapılan 566 bin 280 adet otomobilin yüzde 39,6’sı beyaz, yüzde 28,8’i gri, yüzde 11,3’ü mavi, yüzde 7,7’si siyah, yüzde 7,2’si kırmızı, yüzde 2,5’i turuncu, yüzde 1,5’i yeşil, yüzde 0,7’si kahverengi ve yüzde 0,6’sı sarı renklidir.

Trafiğe kayıtlı taşıtların ortalama yaşı 14,8

2022 yılı sonu itibarıyla trafiğe kayıtlı 26 milyon 482 bin 847 adet motorlu kara taşıtı için ortalama yaş 14,8 olarak hesaplandı. Ortalama yaş otomobillerde 14,0, minibüslerde 15,5, otobüslerde 15,4, kamyonetlerde 13,3, kamyonlarda 17,8, motosikletlerde 13,3, özel amaçlı taşıtlarda 14,3 ve traktörlerde 24,4’tür.

2022 yılında devri yapılan 9 milyon 563 bin 925 adet motorlu kara taşıtı için ortalama yaş 13,2 olarak hesaplandı. Devri yapılan otomobillerin ortalama yaşı 14,1, minibüslerin 12,9, otobüslerin 11,3, kamyonetlerin 11,6, kamyonların 14,3, motosikletlerin 5,8, özel amaçlı taşıtların 15,4 ve traktörlerin 19,5’tir.

Paylaşın

İkinci El Araç Fiyatları Yüzde 6 Arttı

İkinci elde araç bulunurluğun giderek azaldığına dikkat çeken Otoshops’un Genel Müdürü Melih Mutlu, “Sıfır araç arzı düşük olduğu için ikinci ele talep arttı. Buna karşın, takas ya da filo kanallarından piyasaya araç girişi oldukça düşük. Bu nedenle ocak ayından bu yana fiyatlar ortalama yüzde 6 arttı” dedi.

Çünkü 2022 model araçlarda arz sorunu yaşanırken, 2023 model araçlar ise ağırlıklı olarak şubat ayında piyasaya girecek.

Ekonomim’den Aysel Yücel’in haberine göre, sıfır kilometre araç piyasasında yaşanan arz sorunu ikinci ele sıçradı. Sıfır araç bulamayan tüketicilerin talebiyle hareketlenen ikinci el piyasasında da artık araç bulmakta daha büyük zorluk yaşanıyor. Bu durum, ikinci elde de fiyatları yukarı çekiyor.

İkinci el otomotiv sektörünün önde gelen oyuncularından Otoshops’un Genel Müdürü Melih Mutlu ikinci elde de bulunurluğun giderek azaldığına dikkat çekerek, “Sıfır araç arzı düşük olduğu için ikinci ele talep arttı. Buna karşın, takas ya da filo kanallarından piyasaya araç girişi oldukça düşük. Bu nedenle ocak ayından bu yana fiyatlar ortalama yüzde 6 arttı” dedi.

Otomotiv sektörü 2023 yılına da tedarik kriziyle başlamış, ötelenen talebin yanı sıra araç fiyatlarında yeni zamların süreceği yönündeki beklenti sıfır araç piyasasında bayi trafiğini hızlandırmıştı. Ancak bayiye giden tüketicilerin çoğu araç bulmadı.

Çünkü 2022 model araçlarda arz sorunu yaşanırken, 2023 model araçlar ise ağırlıklı olarak şubat ayında piyasaya girecek.

Öte yandan, sıfır araçlara yönelik talebi artıran önemli etkenlerden biri de 1 Ocak itibarıyla engelli vatandaşların araç alımlarında Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) muafiyet limitinin 450 bin 500 liradan 1 milyon 4 bin 200 liraya yükseltilmesi oldu.

Paylaşın

İkinci El Araç Fiyatları Yüzde 43 Arttı

İktidar ekonomide pembe tablolar çizmeye çalışsa da açıklanan veriler durumun öyle olmadığını ortaya koyuyor. İlan fiyat değişimleri incelenerek yapılan bir analize göre, online pazarda ikinci el araç fiyatları ortalamada yüzde 43 arttı. 

Indicata’nın ikinci el online pazar raporundan derlenen verilere göre, 2021’de 1 milyon 652 bin 710 adetlik satış yapılan ikinci el online binek ve hafif ticari araç pazarında, 2022’de 1 milyon 811 bin 498 adetlik satış gerçekleşti. Böylece satışlarda 2021’ye göre yüzde 10 artış kaydedildi.

2022 yılı toplamında ikinci el online pazarında 3 milyon 949 bin 259 ilan yayınlanırken, ilanı yayınlanan araçların yüzde 46’sı satıldı. (İlandan tamamen kaldırılan araçlar satılmış kabul ediliyor.)

İkinci el online pazarında en çok satışı gerçekleşen ilk 32 markanın 358 modeline ait 2 bin 543 varyantının 2010-2021 model yıllarındaki 110 bin 215 adet ilanın fiyat değişimleri incelenerek yapılan analize göre, online pazarda ikinci el araç fiyatlarında ortalamada yüzde 43’lük fiyat artışı gözlemlendi.

Yıllık segment bazlı satışlara bakıldığında, SUV segmenti araçların payı önceki yıl ile kıyaslandığında yüzde 11.17 artış gösterdi.

Otomobillerin satışlardaki payı yüzde 81

Geçen yıl segment bazında ele alındığında pazarın lideri, 594 bin 934 adetlik satış ve yüzde 40,4 payla C segmenti oldu. B segmenti 329 bin 069 adet ve yüzde 22,4 payla ikinci, D segmenti de 221 bin 328 adet, yüzde 15 payla üçüncü sırada yer aldı.

Toplam satışlarda otomobillerin payı yüzde 81, hafif ticari araçların payı da yüzde 19 seviyesinde belirlendi.

Geçen ay satışlar ve fiyatlar arttı

Diğer yandan aylık bazda ele alındığında, 2022 yılı aralık ayında ikinci el online binek ve hafif ticari araç pazarında toplam 215 bin 466 adet satış gerçekleşti.

Aralık 2022 satışlarında, Kasım 2022 ile kıyaslandığında yüzde 28 artış görüldü. Aralık ayında ikinci el online binek ve hafif ticari araç pazarında bir önceki aya göre ortalama yüzde 4,21’lik fiyat artışı gözlendi.

Günlük 450 binden fazla ikinci el araç datası analiz ediliyor

Makine öğrenmesi, yapay zeka ve büyük verinin birleşmesinden oluşan iş zekası seti Indicata, Türkiye’deki ikinci el online araç pazarını tarayarak günlük 450 binden fazla ikinci el araç datasını analiz ediyor.

Rapordaki satış verileri, ikinci el ticareti yapan 40 binden fazla kurum ve kuruluşun online pazarda verdikleri ilan verilerine dayanıyor. Bunlar arasında Sahibinden, Arabam, Letgo, VavaCars gibi listeleme sitelerinin yanı sıra OEM’lerin kurumsal ikinci el web siteleri, Leaseplan, Intercity ve Otokoç gibi yüksek adetli satışların gerçekleştiği kurum ve platformlar yer alıyor.

Rakamlar içerisinde bireysel araç ilanlarına ait veriler bulunmuyor.

Online platformda ikinci el ticareti yapan kurumlar, iki sebeple satışa sundukları araçların ilanlarını geri çekiyor.

Birincisi, değişen pazar koşullarına göre ilandaki araçların fiyatını revize ederek ilanı yeniden yayınlıyor. Söz konusu ilanların yeniden ne zaman yayınlandığı da Indicata tarafından takip ediliyor.

İkinci olarak, ticaret yapan kurum, aracını sattığı için ilandan çekiyor ve yeniden satışa sunacağı bir aracının ilanını yayınlıyor. Bu ikinci grup araç ilanları, yani ilandan tamamen kaldırılan araçlar “satış” olarak kabul ediliyor.

Paylaşın

Otomotiv Sektörünün Umudu ‘Seçim Ekonomisi’

Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Eroldu, otomotiv sanayisinin sürdürülebilirliği açısından gelecek yıl iç pazarın her zamankinden daha önemli olacağını vurgulayarak, “Küresel ticaret ortamında etki alanımız dışında olan birçok konu var” dedi ve ekledi:

“Küresel raporlar önümüzdeki birkaç yılın da zorlu olacağını öngörüyor. Burada önemli gördüğümüz husus, kendi etki alanımızda olan ülkemizin ekonomi ve dış ticaret politikalarının sanayi faaliyetlerini koruyacak yapıda şekillendirilmesi. Bu dönemi en iyi şekilde geçirmemiz için iç pazarın potansiyelini ortaya çıkaracak ortamın sağlanması önemli.”

Otomotivciler, küresel ekonomideki yavaşlama ve yüksek enflasyon nedeniyle 2022’yi, yılın başında belirledikleri üretim ve ihracat hedeflerinin gerisinde kapatmaya hazırlanırken, 2023’ün belirsizliklerle dolu, çok daha zor bir yıl olacağını öngörüyor. En büyük ihracat pazarlarındaki daralma nedeniyle gelecek yıl iç pazarın her zamankinden daha önemli olacağını vurgulayan sektör temsilcileri, satışları artıracak tek olumlu sinyali ise seçime kadar süreceği öngörülen parasal genişleme politikasında görüyor. Bu dönemde açılacak kredi musluklarının talebi kısmen artırması bekliyor.

Ekonomim.com’da Aysel Yücel’in haberinde görüşlerine yer verilen Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Eroldu, savaşın gölgesinde geçen 2022’nin, en önemli ihraç pazarı olan Avrupa’da ve küresel seviyede etki yaratan birçok zorlu etkiyi eş zamanlı yaşattığı bir yıl olduğunu hatırlatarak, “Küresel tedarik zinciri sorunları, dünya genelinde artış gösteren enflasyon ve savaş sebebiyle daha da çetinleşen ticaret ortamı nedeniyle 2023, öngörülmesi zor, belirsizliklerle dolu bir yıl olacak” dedi.

Cengiz Eroldu, otomotiv sanayisinin sürdürülebilirliği açısından gelecek yıl iç pazarın her zamankinden daha önemli olacağını vurgulayarak, “Küresel ticaret ortamında etki alanımız dışında olan birçok konu var. Küresel raporlar önümüzdeki birkaç yılın da zorlu olacağını öngörüyor. Burada önemli gördüğümüz husus, kendi etki alanımızda olan ülkemizin ekonomi ve dış ticaret politikalarının sanayi faaliyetlerini koruyacak yapıda şekillendirilmesi. Bu dönemi en iyi şekilde geçirmemiz için iç pazarın potansiyelini ortaya çıkaracak ortamın sağlanması önemli” açıklamasını yaptı.

İç pazarı bekleyen riskler

2022 yılında, enflasyonist baskı ve artan fiyatların yanı sıra otomotiv satışlarını frenleyen en önemli etkenlerden biri; krediye erişimde yaşanan zorluklar oldu.

Hükümetin parasal sıkılaşma politikası kapsamında otomotivde krediye erişim hiç olmadığı kadar zorlaştı. Kredi başvurularında ret oranlarında rekor atışlar oldu. Sektörün 2023 yılı içinse neredeyse tek umutlu olduğu konu bu. Birçok otomotiv sektör yetkilisi özellikle 2023’ün ilk yarısında seçime kadar genişlemeci para politikası uygulanacağını ve kredi musluklarının açılacağını öngörüyor.

Seçim sonrasına denk gelen ikinci yarıdan umudunu kesen markalar, gelecek yılı daha az kayıpla atlatmak için üretimden tedarike, pazarlama bütçesinden yatırıma kadar ilk yarıya odaklanacak. Diğer yandan, Türkiye’de faaliyet gösteren bazı uluslararası otomotiv tedarikçileri de seçimin ardından yılın ikinci yarısında oluşacak belirsizlik ortamı ve parasal sıkılaşma nedeniyle global merkezlerinden daha az pazarlama ve yatırım bütçesi alabilecekleri endişesiyle bu konuda önceliği ilk çeyreğe vermiş durumda.

‘Fiyatlar yükselme eğiliminde olacak’

Otomotiv Distribütörleri ve Mobilite Derneği (ODMD) Derneği Başkanı Ali Haydar Bozkurt, gelecek yıl enflasyonist baskı ve maliyet artışlarının talebi baskılamaya devam edeceğini öngörürken, seçim öncesinde krediye erişim konusunda bir rahatlama beklediklerini ifade etti.

2022’de, üretim maliyetlerindeki artış ve kurdaki hareketlilik nedeniyle fiyatlar önceki yıla oranla yüzde 70’in üzerinde yükselmişti. ODMD Derneği Başkanı Ali Haydar Bozkurt, “Dünya genelinde bir enflasyon var. Bu enflasyon enerji başta olmak üzere maliyetlere yansıyor. Dolayısıyla bir süredir üretici firmalar otomobillere Euro bazlı zam yapıyor. Şu anki seyir devam ederse bize gelen otomobillerin fiyatı döviz bazında artmaya devam edecek gibi görünüyor. Euro kuru da bu dönmede artmaya devam ederse o zaman yukarıya doğru meyilli fiyatların daha da yükseleceği yönünde endişemiz var” dedi.

Bozkurt, Türkiye’de vergi yükünden dolayı fiyatların çarpan etkisi ile küreselden daha hızlı yükseldiğine dikkat çekti. Bozkurt, Türkiye’de otomobil fiyatlarının düşmesinin ancak vergilerde bir düzenleme yapılması, döviz kurunun aşağı inmesi ve enflasyonun düşmesi ile mümkün olabileceğini vurgulayarak, “Bu konulardaki gelişmeler biraz aleyhimize işliyor. Fiyatların artış eğiliminde olması daha yüksek bir ihtimal” dedi.

Araç bulunurluk sorunu sürecek

Ali Haydar Bozkurt, 2022 yılında yaklaşık iki yıldır devam eden çip krizinin üzerine bir de hammadde sorunları eklendiğini hatırlatarak, “Bazı hammaddelerde sorun devam ediyor. Çip krizi ile ilgili bazı ilave yatırımlar var ama bunlar tam devreye girmiş değil. 2023’te de şu anda yaşadığımız çip ve hammaddede sorunlarının devam edeceği görünüyor. 2023’te de bulunurluk sorunu devam edecek gibi duruyor” dedi.

Otomotiv sektörü, Ocak 2022’de yılsonu için belirlenen üretim ve ihracat hedeflerini, çip krizinde negatif ayrışmanın son bulmasıyla mayıs ayında bir miktar yukarı yönlü revize etmişti. Daha sonra AB’deki resesyon beklentisi nedeniyle yılsonundaki hedefler yeniden ocak ayındaki rakamlara çekildi.

Ocak ayındaki 1,04 – 1,10 milyon adet ihracat ve 1,38 – 1,47 milyon adet üretim öngörüsü vardı. OSD Başkanı Cengiz Eroldu, “Bugün itibariyle baktığımızda yılı kabaca 1 milyon adet ihracat ve 1,36 milyon adet üretim ile kapatmayı öngörüyoruz” dedi.

İhracatta 11 ayda parite kaynaklı 2.4 milyar dolar kayıp yaşayan sektör, 33 milyar dolar ihracat hedefini tutturamayacak. En iyi senaryoda yılsonunda 30.6 milyar dolar ihracat bekleniyor. Bu rakamı şimdiden yakalayan kimya sektörü 17 yıl sonra ilk kez otomotivi ihracat tahtından edecek.

Sektör, 2023 ihracat ve üretim hedeflerini henüz belirlemedi. Bu hedefler ocak ayında küresel piyasalardaki raporlara göre şekillenecek. İç pazarda 2022’nin ilk 11 ayında satışlar, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 1,0 oranında azalarak 668 bin 63 adet olarak gerçekleşmişti.

Araç tedarikinin kısmen arttığı aralık ayında 100 bin ila 116 bin adet arasında satış olacağı öngörülüyor. Geçen yıl 737 bin 350 adet otomobil ve hafif ticari araç satışı öngörülmüştü. Sektör temsilcileri, vergi sisteminde (ÖTV) sürpriz bir değişiklik olmadığı takdirde gelecek yıl da 2022’ye paralel satış öngörüyor.

Paylaşın

Otomobil Sektörü Yeni Düzenleme Bekliyor: Matrahın Ömrü 1 Hafta Sürdü

24 Kasım’da yapılan Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) matrah güncellemesi oranının sınırlı kalması, markalarda yeni bir düzenleme yapılması yönünde beklenti oluşturdu. ÖTV matrah güncellemesi, 1 Aralık’tan itibaren gelecek zamlarla büyük oranda erimiş olacak.

Otomotiv sektörü, bir yandan belirsizliğin hakim olduğu 2023 için tedarik planları yapmakta zorlanırken, ÖTV matrahlarının beklentiyi karşılamaması da markaların stratejisini zorlaştırıyor.

Otomotiv sektöründe beklentilerin artında kalan ÖTV matrah artışı düzenlemesinin ömrü 1 haftayı geçemeyecek. Kurdaki yükseliş ve üretim maliyetlerindeki artış, 1 Aralık’ta otomobil fiyatlarında yeni zamları beraberinde getirecek. Gelen zamlarla birçok model yeniden bir üst dilime çıkacak.

ekonomim.com’dan Aysel Yücel’in habere göre 24 Kasım’da yapılan ÖTV matrah güncellemesi, 1 Aralık’tan itibaren gelecek zamlarla büyük oranda erimiş olacak. Ocak ayına kadar zamlar yüzde 15’i bulabilir.

Otomobil fiyatlarında belirli oranda indirim sağlayacak ÖTV matrah artışı düzenlemesi için 1 Aralık’a tarih verilmesi, otomotiv satışlarını durma noktasına getirmişti. İlk kez bir matrah düzenlemesi için önden tarih verildi, bu da sektörde beklenti yaratmıştı.

Sektörden gelen tepkiler dikkate alınarak, tarih öne çekildi. 24 Kasım Perşembe günü ÖTV matrah artışı yapıldı.

Yüksek enflasyon paralelinde sektör en az yüzde 100 matrah artışı beklerken, bu oran yüzde 40 ile yüzde 53 arasında değişen oranlarda kaldı.

Yeni matrah düzenlemesi, sınırlı sayıda modelin bir alt vergi dilimine düşmesini sağladı. İndirim oranı da yüzde 5,5 ila yüzde 19 arasında değişti.

Otomobil sektöründe kurdaki hareketlilik de hemen fiyatlara yansıyor. Son aylarda kurun hareketlenmesi ile otomobil fiyatlarının üst üste zamlanmasına neden oldu. Özellikle eylül ayından bu yana birçok marka bir ayda üç kez zam yapmaya başladı. Sadece son bir ayda 18,20’den 19,40’ yükselen Euro kuru, otomobil fiyatlarının ortalama yüzde 4 yukarı çıkmasına neden oldu.

Matrah artış oranının sınırlı oranlarda kalması, markalarda yeni bir düzenleme yapılması yönünde beklenti yarattı. Otomotivciler, bir yandan belirsizliğin hakim olduğu 2023 için tedarik planları yapmakta zorlanırken, ÖTV matrahlarının beklentiyi karşılamaması da markaların stratejisini zorlaştırıyor.

Sıfır kilometre araçlarda yaşanan arz sorunu ikinci el otomobil piyasasına yaradı.

Paylaşın

ÖTV Matrah Düzenlemesi Yürürlüğe Girdi: Fiyatlara Nasıl Yansıyacak?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, motorlu araçlardaki ÖTV ve matrahlarının alt ve üst sınırını üç katına kadar artırma veya sıfıra indirebilme yetkisi veren karar, 26 Temmuz’da Resmi Gazete’de yayımlanmıştı. Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) matrah düzenlemesi bugün Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla yapılan düzenlemede, “Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli (II) sayılı listede yer alan bazı malların özel tüketim vergisi oranlarına esas özel tüketim vergisi matrahlarının yeniden tespiti hakkındaki ekli Kararın yürürlüğe konulmasına, mezkûr Kanunun 12’nci maddesi gereğince karar verilmiştir” ifadelerine yer verildi.

Kararla;

  • Motor silindir hacmi 1600 metreküp altındaki araçlarda yüzde 45 ÖTV oranı için esas alınan matrah eşiği 120 bin liradan 184 bin liraya,
  • Yüzde 50 ÖTV oranı için esas alınan matrah eşiği 150 bin liradan 220 bin liraya,
  • Yüzde 60 ÖTV oranı için esas alınan matrah eşiği 175 bin liradan 250 bin liraya,
  • Yüzde 70 ÖTV oranı için esas alınan matrah eşiği 200 bin liradan 280 bin liraya yükseltildi.

Motor silindir hacmi 1600 metreküp üstündeki otomobillerin matrahlarında herhangi bir değişikliğe gidilmedi.

Elektrik motoru da olanlardan elektrik motor gücü 50 kilovatı geçip, motor silindir hacmi 1600 cc’yi geçip 1800 cc’yi geçmeyen hibrit motorlu araçlarda da yüzde 45 ÖTV oranı için esas alınan ÖTV matrah eşiği 130 bin liradan 228 bin liraya, yüzde 50 ÖTV oranı için esas alınan ÖTV matrah eşiği ise 210 bin liradan 350 bin liraya yükseltildi.

Beklenen indirim oranları

ÖTV matrah düzenlemesi bir süredir merakla bekleniyordu. Düzenlemenin, bazı otomobil fiyatlarına indirim olarak yansıması öngörülüyor.

TRT’nin haberine göre;

  • 1600 cc altı otomobillerde vergiler dahil satış fiyatı 594 bin 722 liranın üstünde olan otomobillerin fiyatında herhangi bir değişiklik olmazken; yüzde 45 ÖTV oranı için esas alınan ÖTV matrah eşiğinin 120 bin liradan 184 bin liraya çıkarılmasıyla vergiler dahil satış fiyatı 212 bin 401-369 bin 104 lira arasında olan otomobillerin fiyatının 7 bin ila 54 bin lira arasında düşmesi,
  • Aynı şekilde yüzde 50 ÖTV oranı için esas alınan ÖTV matrah eşiğinin 150 bin liradan 220 bin liraya çıkarılması neticesinde; vergiler dahil satış fiyatı 369 bin 106-467 bin 280 lira olan otomobillerin fiyatının 43 bin ila 78 bin lira arasında düşmesi,
  • Yüzde 60 ÖTV oranı için esas alınan ÖTV matrah eşiğinin 175 binden 250 bin liraya çıkarılmasıyla; vergiler dahil satış fiyatı 467 bin 282 – 531 bin lira olan otomobillerin fiyatının ortalama 52 bin ila 59 bin lira arasında düşmesi,
  • Yüzde 70 ÖTV oranı için esas alınan ÖTV matrah eşiğinin 200 bin liradan 280 bin liraya çıkarılması neticesinde, vergiler dahil satış fiyatı 530 bin 002 – 594 bin 720 lira olan otomobillerin fiyatının 29 bin 500 ila 33 bin lira arasında düşmesi bekleniyor.

Karar bir süredir merakla bekleniyordu

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, otomobillerin ÖTV oranında herhangi bir değişiklik olmayacağını ancak ÖTV matrahının güncelleneceğini söylemişti. Nebati’nin açıklaması sonrası Türkiye’de otomobil satışları büyük oranda durma noktasına gelmişti.

Paylaşın

Sıfır Otomobiller İçin Dolaylı ÖTV İndirimi Hazırlığı

Bazı ürünlerde Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) indirimi veya sıfırlanması gündemde. Bu kapsamda, kur krizi sonrasında fiyatları katlanan sıfır araçlar için de dolaylı ÖTV indirimin olabileceği belirtiliyor.

Bu çerçevede, halen çok düşük olduğu belirtilen sıfır otomobiller için uygulanan matrah limitinin yeniden düzenlenerek, düşük oranlarda vergilendirilmesi düşünülüyor.

BBC Türkçe’den Ayşe Sayın‘ın haberine göre, “Mali af” niteliğindeki kapsamlı bir torba yasayı geçtiğimiz hafta TBMM’den geçiren Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti), otomobil dahil, bazı ürünlerde ÖTV indirimini gündemine aldı. Bazı gelir kalemlerinde, yılbaşından itibaren yüzde 122 olarak uygulanacak “yeniden değerleme” oranında da indirim yapılabilir.

Türkiye tarihinin en kritik seçimlerinden birine, yüksek enflasyon ve hayat pahalılığının gölgesinde gidiyor.

Geniş toplum kesimlerinin şikayet ettiği hayat pahalılığının seçimlerde aleyhine dönebileceğinden endişe eden iktidar partisi ise seçimlerden önce deyim yerindeyse “kesenin ağzını açtı.”

Geçen yaz aylarındaki asgari ücret artışı, sosyal konut projesi ve son olarak KYK kredi borç faizlerinin silinmesini de içeren yasal düzenlemelerin parti oylarına olumlu yansıdığını düşünen AK Parti, yılbaşından önce başta emeklilikte yaşa takılanlar (EYT) olmak üzere yeni düzenlemeleri Meclis’ten geçirmeyi planlıyor.

Otomobil için matrah düzenlemesi

Bu kapsamda bazı ürünlerde ÖTV indirimi veya sıfırlanması da gündemde.

ÖTV indiriminin EYT düzenlemesinin de içinde yer alacağı torba yasa içine konulması planlanıyor.

Bu kapsamda, kur krizi sonrasında fiyatları katlanan sıfır araçlar için de dolaylı ÖTV indiriminin de pakette yer alabileceği belirtiliyor.

Bu çerçevede, halen çok düşük olduğu belirtilen sıfır otomobiller için uygulanan matrah limitinin yeniden düzenlenerek, düşük oranlarda vergilendirilmesi düşünülüyor.

ÖTV matrah limitinin düşük kalması nedeniyle birkaç istisna hariç,  otomobildeki ÖTV oranının yüzde 80 ve üzerinde uygulandığına dikkat çekiliyor.

Halen motor silindir hacmi 1600 cc’nin altındaki otomobillerde ÖTV matrahı 120 bin TL’yi aşmayanlarda yüzde 45, matrahı 120 bin ile 150 arasında olanlar yüzde 50, matrahı 150 bin TL’yi aşıp,175 bin TL’yi aşmayanlar 60, 175 bin TL’yi aşıp, 200 bin TL’yi aşmayanlar için yüzde 70, 200 bin liranın üzerindeki otomobillerde ise yüzde 80 vergi uygulanıyor.

Ancak son 1 yılda otomobil fiyatları son derece hızlı arttı ve 200 bin liranın altında neredeyse hiç araç kalmadığı için ÖTV oranları da yüzde 80’i buldu.

AK Parti kaynakları, ÖTV matrah limitinin artırılması ya da düşük silindir hacimli araçlar için doğrudan ÖTV indirimine gidilerek sıfır araçlara erişimin kolaylaştırılabileceğini belirtiyorlar.

Erdoğan indirim yetkisini kullanabilir

Devletin vergi, ceza, harç gibi kalemlerde kalemlerde uygulayacağı yıllık artışı ifade eden yeniden değerleme oranında indirim de iktidar partisinin gündeminde.

Yeniden değerleme oranı yılbaşından itibaren yüzde 122,9 olarak uygulanacak. Ancak Vergi Usul Yasası’na göre cumhurbaşkanının bu oranı yüzde 50 oranında artırma veya azaltma yetkisi bulunuyor.

AK Parti kurmaylarının verdiği bilgiye göre,  bu yıl rekor düzeyde artan yeniden değerleme oranı konusunda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yüzde 50 indirim yetkisini kullanabilir.

Söz konusu düzenlemelerin EYT’lileri de içeren torba yasa teklifi içine konulması ve yılbaşından sonra uygulanabilmesi için de bütçe görüşmelerinden hemen sonra, Meclis’ten geçirilmesi planlanıyor

Paylaşın