Son 10 Yılda Yabancılar 341 Bin Konut Aldı

Türkiye’de konut fiyatlarında yıllık artış Mayıs 2022 itibariyle yüzde 145’i aştı. Ev ve kira fiyatlarının hızla artmasında yabancıların rolü tartışılıyor. Konut satışlarında yabancıların payı ise son yıllarda hızla artıyor. 

2022’nin ilk yarısında satılan her bin konuttan 49’unu yabancılar aldı. Bu oran Antalya ve İstanbul’da ise çok daha yüksek. Ocak-Haziran aylarında Antalya’da satılan her bin konutun 257’sini; İstanbul’da ise 111’ini yabancılar aldı. Yabancılar 9,5 yılda Türkiye’de 314 bin 310 konut satın aldı. Buna göre 2013-2022 yılları arasında satılan her bin konutun 25’ini yabancılar aldı.

En çok konut satılan alan ülke vatandaşları ise Irak, İran, Rusya ve Suudi Arabistan.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileri yabancıların satın aldığı konut sayısının son yıllarda nasıl katlanarak arttığını ortaya koyuyor. Peki, yabancılar Türkiye’de kaç ev satın aldı? Hangi ülkelerin vatandaşları Türkiye’de konut satın alıyor? Suudi Arabistan ve Katar başta olmak üzere Arap ülkeleri vatandaşları kaç konut aldı?

2013 yılında yabancı ülke vatandaşları Türkiye’de 12 bin 181 konut alırken bu sayı 2014’te 18 bin 959’a yükseldi. 2015’te 20 bin barajı aşılırken yabancılar 22 bin 830 konut satın aldı. 2016’da 18 bin 189 konutu yabancılar alırken 2017’de bu sayı 22 bin 234 oldu.

Yabancılar 2018’de 39 bin 663 konut alırken bu sayı 2019’da 45 bin 483 oldu. Covid-19 salgınının patlak verdiği 2020’de bu sayı 40 bin 812’ye gerilerken 2021’de tam 58 bin 576 konutu yabancılar satın aldı. 2022 yılının ilk 6 ayında ise bu sayı 35 bin 383 oldu.

2013-2022 yıllarını kapsayan 9,5 yılda yabancılar toplam 314 bin 310 konut satın aldı. Aynı dönemde Türkiye’de satılan toplam konut sayısı ise 12 milyon 804 bin oldu. Buna göre bu dönemde satılan her bin konutun 25’ini yabancılar aldı.

Yıl yıl baktığımızda ise yabancıların aldığı konut sayısı oranının arttığı görülüyor. 2013’te satılan her bin konutun 11’ini yabancılar alırken bu oran sonraki yıllarda sırasıyla 16, 18 ve 14 oldu. 2017 yılında satılan bin konuttan 16’sını yabancılar alırken bu sayı 2018’de 29’a, 2019’da 34’e; 2021’de 39 ve 2022’inin ilk yarısında 49’a yükseldi.

Yabancıların gözdesi İstanbul ve Antalya

Yabancıların konut satın aldıkları şehirlerde ise sürpriz yok. İstanbul açık ara zirvede; ikinci sırada ise Antalya var. 2013-2022 dönemini kapsayan 9,5 yılda yabancılar İstanbul’da 125 bin 179 konut satın aldı. Bu sayı Antalya’da ise 74 bin 65 oldu. Yabancılar Ankara’da ise 15 bin 435 konut satın aldı.

9,5 yılda yabancıların satın aldığı konutların yüzde 40’ı İstanbul’da yer alırken yüzde 24’ü ise Antalya’da bulunuyor. Ankara’nın oranı ise yüzde 5.

Yabancıların en çok tercih ettiği diğer şehirler ise Mersin, Muğla, İzmir, Aydın ve Sakarya. Ancak bu şehirlere ait bazı yılların verisi eksik olduğundan toplam sayıyı hesaplayamadık.

Son 10 yılda Antalya’da satılan 100 konutun 12’sini; İstanbul’da 5’ini yabancılar aldı.

Antalya ve İstanbul’da satılan konutlarda ise yabancıların payı oldukça çarpıcı. Buna göre 2013-2022 dönemini kapsayan 9,5 yılda Antalya’da satılan 100 konutun 12’sini; İstanbul’da 5’ini yabancılar aldı. Bu oran 2022’nin ilk yarısında ise çok daha yüksek. Ocak-Haziran döneminde Antalya’da satılan 100 konuttan 26’ını; İstanbul’da 11’ini yabancılar aldı. Bu, Antalya’da 2022’de satılan 4 konuttan birisini yabancıların aldığı anlamına geliyor.

En çok konut alan yabancılar: Irak, İran, Rusya ve S. Arabistan

2015 yılının başından 2022’in ilk yarısını kapsayan 7,5 yıllık dönemde Türkiye’de en çok konut satın alan yabancılar Irak vatandaşları. Iraklılar bu dönemde 46 bin 230 konut satın aldı. İkinci sıradaki İranlılar 33 bin 404, Ruslar ise 24 bin 87 konut satın aldı.

Bu dönemde yabancıların satın aldığı konutların yüzde 16’sına Irak, yüzde 12’sine İran ve yüzde 9’una Rusya vatandaşları  sahip oldu.

TÜİK en çok konut alan yabancı ülke listesini açıkladığından Suudi Arabistan’ın 2021 ve 2022 bilgileri TÜİK veri setinde yer almıyor. 2021 ve 2022 verileri dahil olmadan Suudi Arabistan vatandaşları 2015-2020 yılları arasında 13 bin 540 konut satın aldı.

2015-2022 döneminde Kuveytliler 13 bin 495, Afganistan vatandaşları ise 13 bin 106 ve Alman vatandaşları 10 bin 981 konut aldı.

Konut fiyatları son 1 yılda yüzde 145 arttı

Merkez Bankası’nın açıkladığı konut fiyat endeksine göre Türkiye’de ev fiyatları Mayıs 2022 itibariyle son bir yılda yüzde 145,5 arttı.

Öte yandan, İYİ Parti Kalkınma Politikaları Başkanı Ümit Özlale’nin açıkladığı verilere göre satılık konut ilanlarının ortalama metre kare fiyatı Ocak 2021 ile Nisan 2022 arasını kapsayan ayda TL cinsinde yüzde 171; dolar bazında yüzde 36 yükseldi.

(Kaynak: Euronews Türkçe)

Paylaşın

Kendall Jenner Kırmızı Bikinisiyle Nefes Kesti

Her paylaşımıyla beğeni rekoru kıran güzel model Kendall Jenner, son olarak 251 milyon takipçisi bulunan sosyal medya hesabından cesur bir poza imza attı. Kırmızı puantiyeli bikinisiyle pozlarını sergileyen Jenner, duru güzelliğiyle göz kamaştırdı.

Haber Merkezi / Muhteşem fiziğiyle de gündeme gelen Kendall Jenner’in paylaşımlarına beğeni ve yorum yağdı.

Asıl adı Kendall Nicole Jenner olan Kendall Jenner, 3 Kasım 1995’te ABD’nin Los Angeles kentine dünyaya geldi. Bruce Jenner ve Kris Jenner’ın kızı olan Jenner’ın Kylie Jenner adında öz kız kardeşi ve anne tarafından Kourtney Kardashian, Kim Kardashian, Khloe Kardashian ve Rob Kardashian adında 4 üvey kardeşi, baba tarafından ise 4 üvey kardeşi daha vardır.

Jenner’ın çocukluğu Calabasas,Los Angeles’de geçti, Sierra Canyon Okulu’nda eğitim aldı ve 2014 yılında mezun oldu.

13 yaşında modellik hayatına başlayan Jenner, 14 yaşında ‘Wilhelmina Models’ modellik ajansı ile anlaştı. Jenner, Forbes en çok kazanan modeller listesinde 2018’in dünyanın en zengin modeli seçildi.

Ünlü model, Keeping Up with the Kardashians aile reality şovunda rol almaktadır.

Paylaşın

Stallone’den Rocky’nin Yapımcısına Ağır Sözler

Ünlü film yıldızı Sylvester Stallone, sosyal medya paylaşımlarıyla bir kez daha Rocky’nin yapımcısı Irwin Winkler’ı hedef aldı: Bir kez daha benim yarattığım karakteri bana sormadan dibine kadar sömürüyorlar.

Rocky’nin fikir babası ve senaristi olmasına rağmen film evreni üstünde hiçbir fikri mülkiyet hakkı olmayan Stallone, bundan rahatsız olduğunu sık sık dile getirmişti.

Geçen günlerde Rocky evrenindeki bir başka karakter olan Sovyetler Birliği dövüşçüsü Ivan Drago hakkında spinoff çekileceği duyuruldu.

Ünlü oyuncu bu haberin ardından son Instagram paylaşımında Winkler’ın adını anmasa da “94 yaşındaki zavallı yapımcı ve açgözlü moron çocukları” diyerek yapımcıya ağır sözler söyledi.

Stallone paylaşımında şu ifadeleri kullandı:

Kalp kırıcı bir şey daha… Bunu şimdi öğrendim.. Bu zavallı 94 yaşındaki yapımcı ve açgözlü moron çocukları Charles ve David bir kez daha benim yarattığım karakteri bana sormadan kemiğine kadar sömürüyor. Bu parazitlerin Rocky karakterlerini böyle istismar etmesini istemedim.

Stallone 17 Temmuz’da da Winkler’ın yüzünün yılan bedenine eklendiği, dilinin de kılıca benzetildiği bir illüstrasyon paylaşmıştı.

Ünlü oyuncu, yapımcının yaşını vurgulayarak “Tüm haklar senin çocuklarına geçmeden önce hakkım olanın en azından birazını almak istiyorum…” diye seslenmişti.

1976’da gösterime giren ilk Rocky filmi, gişe rekoru kırmıştı. En İyi Film Oscarı’nı kazanan film, yılın en büyük hasılat getiren yapımı olmuştu.

5 devam filmi çekilen Rocky’nin ardından 2015’te devam serisi olan Creed’in ilk filmi gösterime girdi.

(Kaynak: Independent Türkçe)

Paylaşın

Üniversite Mezunları 13 Aydan Önce İş Bulamıyor!

2021 yılında lisans mezunlarının ortalama iş bulma süresi 13,6 ay olurken, bu süre ön lisans mezunları için 14,8 ay olarak hesaplandı. 2021 yılında lisans mezunlarının kayıtlı istihdam oranı yüzde 71,1 olarak gerçekleşirken, bu oran ön lisans mezunlarında 63 oldu.

Haber Merkezi / Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Yükseköğretim İstihdam Göstergeleri 2021 verilerini açıkladı. Buna göre, lisans mezunlarının kayıtlı istihdam oranı yüzde 71,1 olarak gerçekleşirken, bu oran ön lisans mezunlarında yüzde 63,0 olarak hesaplandı.

Lisans mezuniyet alanları göz önüne alındığında, kayıtlı istihdam oranının en yüksek olduğu ilk beş eğitim ve öğretim alanı; sağlık ve refah (yüzde 82,7), eğitim (yüzde 77,8), mühendislik, imalat ve inşaat (yüzde 77,8), bilişim ve iletişim teknolojileri (yüzde 76,7) ile doğa bilimleri, matematik ve istatistik (yüzde 72,3) olarak gerçekleşti.

En yüksek istihdam oranı işitme engelliler öğretmenliği

Lisans seviyesinde en yüksek kayıtlı istihdama sahip olan bölümler; işitme engelliler öğretmenliği (yüzde 96,6), aile ekonomisi ve beslenme öğretmenliği (yüzde 95,5), zihin engelliler öğretmenliği (yüzde 95,4), görme engelliler öğretmenliği (yüzde 94,4) ile çocuk gelişimi ve eğitimi öğretmenliği (yüzde 94,3) oldu.

Ön lisans mezuniyet alanları göz önüne alındığında, kayıtlı istihdam oranının en yüksek olduğu ilk beş eğitim ve öğretim alanı; mühendislik, imalat ve inşaat (yüzde 71,3), tarım, ormancılık, balıkçılık ve veterinerlik (yüzde 66,0), bilişim ve iletişim teknolojileri (yüzde 65,8), doğa bilimleri, matematik ve istatistik (yüzde 65,2) ile iş, yönetim ve hukuk (yüzde 64,3) olarak gerçekleşti.

Ön lisans seviyesinde en yüksek kayıtlı istihdama sahip olan bölümler paramedik (yüzde 97,1), ambulans ve acil bakım teknikerliği (yüzde 97,0), polis meslek eğitimi (yüzde 92,1), endüstriyel otomasyon (yüzde 87,9) ve elektronik haberleşme (yüzde 86,7) oldu.

Lisans mezunlarında ortalama ilk iş bulma süresi 13,6 ay

Lisans mezunlarında ortalama iş bulma süresi 13,6 ay olarak gerçekleşirken, bu süre ön lisans mezunları için 14,8 ay olarak hesaplandı.

Lisans mezuniyet alanları göz önüne alındığında, ilk iş bulma süresinin en kısa olduğu ilk beş eğitim ve öğretim alanı; sağlık ve refah (7,7 ay), eğitim (10,9 ay), mühendislik, imalat ve inşaat (11,0 ay), bilişim ve iletişim teknolojileri (11,6 ay) ile hizmetler (12,4 ay) olarak gerçekleşti.

Lisans mezunlarının mezuniyetleri sonrası ilk iş bulma süre ortalamasının en kısa olduğu beş bölüm; dil ve konuşma terapisi (2,4 ay), güvenlik bilimleri (3,0 ay), görme engelliler öğretmenliği (3,4 ay), zihin engelliler öğretmenliği (3,7 ay) ve işitme engelliler öğretmenliği (3,8 ay) oldu.

Ön lisans mezuniyet alanları göz önüne alındığında, ilk iş bulma süresinin en kısa olduğu ilk beş eğitim ve öğretim alanı; hizmetler (12,5 ay), doğa bilimleri, matematik ve istatistik (12,7 ay), mühendislik, imalat ve inşaat (13,7 ay), sağlık ve refah (13,7 ay) ile eğitim (15,0 ay) olarak gerçekleşti.

Ön lisans mezunlarının mezuniyetleri sonrası ilk iş bulma süre ortalamasının en kısa olduğu beş bölüm; uçak gövde bakım (1,0 ay), polis meslek eğitimi (2,9 ay), paramedik (3,3 ay), kamu güvenliği ve asayişin sağlanması (4,3 ay) ve mekatronik teknolojisi (5,8 ay) oldu.

Ortalama kazancın en yüksek olduğu lisans bölümü pilotaj

Lisans mezunlarının kazanç durumları incelendiğinde, aylık ortalama kazancı en yüksek olan beş bölüm; pilotaj, havacılık ve uzay mühendisliği, gemi makineleri işletme mühendisliği, matematik mühendisliği ve uçak mühendisliği oldu.

Ön lisans mezunlarının kazanç durumları incelendiğinde, aylık ortalama kazancı en yüksek olan beş bölüm; polis meslek eğitimi, tarım, perakende satış ve mağaza yönetimi, marka iletişimi ile ev idaresi oldu.

Paylaşın

Bardet-Biedl Sendromu Nedir? Nedenleri, Belirtileri

Bardet-Biedl sendromu, vücudun çeşitli kısımlarını etkileyen kalıtsal bir durumdur. Vücuttaki en az 14 farklı gendeki mutasyonlardan kaynaklanır. Bunlara yaygın olarak BBS genleri denir.

Haber Merkezi / Bardet-Biedl sendromunun en önemli özelliklerinden biri görme kaybıdır. Gözün arkasındaki ışığı algılayan doku veya tabaka olan retinanın yavaş yavaş bozulmasıyla görme kaybı meydana gelir.

Sorunlar başlangıçta karanlıkta görme güçlüğü olarak ortaya çıkar. Bu, çocuklukta yavaş başlangıçlı bir durum olarak görülür. Bunu, başlangıçta düşmelere ve çarpmalara yol açan görmede kör noktaların gelişmesi izler.

Zamanla bu kör noktalar genişler ve sadece merkezin görülebildiği bir tünele dönüşür. Zamanla ortadaki açık alan da bulutlanır. Çocuk ergenliğe veya erken yetişkinliğe ulaştığında, yasal olarak kör olabilir.

Diğer bir karakteristik özellik ise obezitedir. Erken çocukluk döneminde başlayan ve yaşam boyu devam eden tipik abdominal obezite vardır. Bu, tip 2 diyabet, yüksek tansiyon ve anormal derecede yüksek kolesterol seviyeleri gibi diğer komplikasyonlara yol açabilir.

Tipik olarak, zeka geriliği, öğrenme sorunları ve genital organların anormallikleri ile birlikte fazladan parmak ve/veya ayak parmakları da olabilir.

Bardet-Biedl sendromu epidemiyolojisi

Bu nadir bir durumdur ve Kuzey Amerika ve Avrupa’nın çoğunda 140.000’de 1 ila 160.000 yenidoğanda 1’de görülür.

Prevalans, Newfoundland adasında (Kanada’nın doğu kıyısı açıklarında) biraz daha yüksektir ve burada tahminen 17.000 yenidoğandan 1’ini etkiler.

Arap nüfusu da 13.500 yenidoğanda yaklaşık 1 olan prevalans ile daha yaygın olarak etkilenir.

Bardet-Biedl sendromunun nedenleri

Bardet-Biedl sendromu genetik olarak kalıtsal bir durumdur. Vücuttaki en az 14 farklı gendeki mutasyonlardan kaynaklanır. Bunlara yaygın olarak BBS genleri denir.

Bu genlerin saçın kirpik adı verilen hücresel yapılara benzemesine yardımcı olduğu bulunmuştur. Bu kirpikler hücre hareketinde, farklı kimyasal sinyal yollarının duyusal girdilerin algılanmasında (görme, duyma ve koku alma gibi) vb.

BBS genleri, kirpiklerin işlevlerini koruyan proteinleri kodlar. Bardet-Biedl sendromunun kalıtımı otozomal resesiftir. Bu, otozomal çekinik hastalığı olan bir bireyin ebeveynlerinin her birinin mutasyona uğramış genin bir kopyasını taşıdığı, ancak durumun hiçbir belirtisinin (gen taşıyıcıları) olmadığı anlamına gelir.

Dikkat: Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır.

Paylaşın

Balon Tıkama Testi Nedir?

Balon Tıkama Testi (BTT), ilgili organa giden kan akışını önemli ölçüde etkilemeden bir arterin geçici olarak bloke edilip edilemeyeceğini belirlemek için kullanılan tıbbi bir tekniktir. Atardamar feda edilmeden önce yapılır ve bazı damar cerrahilerinin sonucunu tahmin etmenin yanı sıra en iyi tedavi yöntemine karar vermeye yardımcı olur.

Haber Merkezi / BTT rutin olarak yapılır ve anevrizmalardan etkilenen hastaların ve baş ve boyun tümörlerinin yanı sıra kafa içi tümörlerin tedavisinde yaygın olarak uygulanır. Özellikle uzun süreli intraoperatif internal karotid arter oklüzyonu gerektirme olasılığı yüksek olan hastalar için kullanılır.

Bu tür ameliyatlardan önce bir BTT yapılması zorunludur, çünkü cerrahlar, örneğin vasküler hastalıkları tedavi etmek için dekonstrüktif prosedürlere başlamadan önce, beyne yeterli kollateral dolaşımın olduğunu tespit edebilmelidir.

Yetersiz kollateral dolaşım, damarları bozan endovasküler prosedürler sırasında iyatrojenik inmeye neden olabilir. Vasküler ağın ayrıntılı görüntülerini oluşturmak için kullanılan özel boyaların kullanımına ek olarak röntgen gereklidir. X ışınlarına ve boyalara ek olarak, incelenen damar içindeki kan akışını engellemek için küçük bir şişirilebilir balona ihtiyaç vardır.

Baş ve boyun tümörlerinin yanı sıra intrakraniyal vasküler hastalıkları yönetirken önemli bir intraoperatif kanama riski vardır. Cerrahi işlemler sırasında bu riski azaltmak için BTT gerekebilir. Tarihsel olarak, bu başarıya ulaşmak için çeşitli yöntemler uygulanmıştır. Bunlar, çıkarma bantları ile lokal anestezi altında yapılan oklüzyon ve manuel perkütan basınç uygulamasını içerir.

Hasta bu testler sırasında herhangi bir belirti veya semptom göstermediyse, negatif olarak kabul edildi. Bununla birlikte, her zaman geç başlangıçlı nörolojik defisitlerin meydana geldiği bazı vakalar olmuştur.

Oklüzyon sırasında serebral akışın ölçülmesine izin veren tıp, bilim ve teknolojideki gelişmeler sayesinde, aksi takdirde geç başlangıçlı nörolojik hasar olarak ortaya çıkabilecek kollateral dolaşımdaki ince yetersizlikleri anında tespit etmek mümkündür.

Tc-ECD veya HMPAO yardımıyla tek foton emisyonlu bilgisayarlı tomografi (SPECT) görüntüleme, BTT ile kullanılabilecek yaygın olarak kullanılan bir yöntemin bir örneğidir. Bu, cerrahlara hastalarını tedavi etme yaklaşımlarında rehberlik edecek bilgiler üretebilir ve ameliyatlarında ne kadar ilerleyebileceklerini belirlemelerine yardımcı olabilir.

BTT prosedürünün özeti

Bir BTT gerçekleştirilmeden önce bir anjiyogram gereklidir. Anjiyogram, damarları görselleştirmek için X-ışınları ve özel bir boya kullanılarak yapılan kan damarlarının muayenesidir. Resimler elde edildikten sonra, yerleşik balonlu bir kateter ilgili kan damarına ilerletilir. Pozisyona girdikten sonra kan akışını engellemek için şişirilir.

Kan akışındaki bu bozulmadan önce ilgili damarda kan akışı kesildiğinde kanın pıhtılaşmasını önlemek için hastalara ilaç verilir.

Balonun şişirilmesi sırasında, diğerlerinin yanı sıra nörolojik işlevi de içeren bir dizi klinik test yapılır. İyi kollateral dolaşımın varlığında, bu süre boyunca hiçbir nörolojik defisit kaydedilmez ve BTT’nin negatif olduğu kabul edilir, bu da cerrahi tedavi için arteriyel fedakarlığın mümkün olduğunu gösterir.

Bununla birlikte, hasta BTT sırasında herhangi bir geçici nörolojik işlev bozukluğu belirtisi ve/veya semptomu geliştirirse, balon hemen söndürülür ve bunun üzerine zayıf kollateral dolaşımın göstergeleri genellikle hemen çözülür.

Dikkat: Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır.

Paylaşın

‘Denge Bozuklukları’nın Araştırılması

Denge bozuklukları, iç kulağı veya beyni etkileyen çeşitli hastalık ve rahatsızlıklardır. Bu durum çeşitli kimyasalların ve ilaçların bir yan etkisi olarak da ortaya çıkabilir. Bilim insanları, denge sorunlarına yol açabilecek çeşitli altta yatan patolojileri araştırmaktadır.

Haber Merkezi / Araştırma alanları, dengeyi algılayan organlar, görme, labirent ve beyin arasındaki karmaşık etkileşimleri içerir.

Yaş ve denge

Araştırmacılar, ileri yaşın normal dengeyi ne kadar etkilediğine bakıyorlar. Daha uzun yaşam beklentisi nedeniyle yaşlı nüfusun artmasıyla birlikte bu araştırma alanları önem kazanmaktadır.

Yaşlılar, bozulmuş hareket kabiliyeti, motor koordinasyon eksikliği ve bağımsız bir yaşam sürdürememe nedeniyle bozulmuş yaşam kalitesinden muzdariptir.

Görme ve denge bozuklukları

Görme ve denge bozuklukları arasındaki ilişki de önemli bir araştırma alanıdır. Araştırmacılar, denge organlarını, gözleri ve beyni birbirine bağlayan göz ve sinirlerdeki hastalık ve yaralanmaları inceliyorlar. Araştırmacılar, dengeyi etkileyebilecek göz hareketlerini ve duruş değişikliklerini inceliyorlar.

İç kulağın patolojik hastalıkları ve denge bozuklukları

İç kulağın patolojik hastalıkları ve kulak enfeksiyonlarının ve menenjit ve ensefalit gibi beyin enfeksiyonlarının uzun vadeli sonuçları da bir araştırma alanıdır.

Bazı hastalık ve rahatsızlıklarda kulak problemlerinin genetik nedenleri ve buna bağlı denge sorunları tüm dünyada geniş çapta araştırılmaktadır.

Denge bozukluklarının tedavileri

Araştırmanın diğer kısmı, denge bozukluklarının tedavisine odaklanmaktadır. Ayrıca, vestibüler sistemin kan basıncını modüle etmede önemli bir rol oynadığını gösteren çalışmalar vardır. Bu, ortostatik hipotansiyon olarak adlandırılan duruşla ilgili kan basıncı düşüşünün yönetiminde yardımcı olabilir.

Ortostatik hipotansiyon, bir kişinin pozisyonunu oturmaktan ayakta durmaya veya yatmadan oturmaya değiştirmesi durumunda kan basıncının ani düşmesini ifade eder. Bu ciddi baş dönmesi ve denge sorunlarına yol açar.

Otolitik organlarla ilgili çalışmalar

Doğrusal hareketi tespit eden iç kulaktaki otolitik organları araştıran çalışmalar bulunmaktadır. Bu organların aşağı doğru (yerçekimi) hareketi lineer (ileri-geri veya yan yana) hareketten nasıl ayırt ettiği araştırılmaktadır.

Tedavi olarak egzersizler

Birkaç araştırmacı, bir tedavi seçeneği olarak belirli egzersizlerin etkinliği üzerinde çalışıyor. Yeni fiziksel rehabilitasyon stratejileri de klinik ve araştırma ortamlarında araştırılmaktadır.

Dikkat: Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır.

Paylaşın

Denge Bozukluğu Patofizyolojisi

Denge bozuklukları, enfeksiyon epizodları, yaralanmalar, iç kulağa veya beyne giden kan akışı sorunları olabilen çeşitli olaylardan kaynaklanır. Kulaklar, dış, orta ve iç kulak olmak üzere üç ayırt edilebilir kısma ayrılır. Dış kulak, ses dalgalarını kulak zarına getiren kepçeden oluşur.

Haber Merkezi / Orta kulak, ses dalgasını yükselterek iç kulağa iletir. İç kulakta labirent adı verilen bir organ bulunur. İç kulakta iki ana organ vardır; koklea veya kabuk şeklindeki işitme organı ve yarım daire kanalları veya denge organları.

Yarım daire kanalları, normal dengeyi korumak için kemiklerin ve eklemlerin hissinin yanı sıra gözlerle (gördükleri) koordine etmek için çalışır.

İç kulak gözlerden gelen sinyallerle koordine olduğunda buna vestibülo-oküler refleks (VOR) denir. İç kulak, vücudun konumu hakkında bir fikir vermek için bu çevresel organlardan da sinyaller alan beyne sinyaller gönderir. Bu dengenin korunmasına yardımcı olur.

Yarım daire kanalları, üç farklı dik açıyla yerleştirilmiş üç tüptür. Uçlarında bir ampul var. Bunlara üst, arka ve yatay kanallar denir. Kanallar bir noktada birleşir ve bu da kokleaya yakındır. Bunlar bir sıvı ile doldurulur. Vücut veya kafa hareket ettikçe bu sıvı da hareket eder.

Kanalların uçlarındaki ampuller, küçük kıl benzeri yapılar içerir. Başın dönmesi, jöle benzeri kupulada gömülü olan tüy hücrelerinin üst kısmının hareketine yol açan sıvının hareketine neden olur.

Otolit denilen kesecik ve kese adı verilen iki organ daha vardır. Bunlar doğrusal ivmeyi veya düz bir çizgideki hareketi algılar. Kıllar yer değiştirdiğinde sinirler aracılığıyla beyne sinyaller gönderir ve vücut kendini ona göre düzeltir veya dengeler.

Denge bozukluklarının patofizyolojisi

Akut bir denge hissi kaybı, kısmi veya tam olabilir. Viral enfeksiyonlardan veya beynin veya iç kulağın hayati yapılarının yaralanmasından kaynaklanabilir.

İyi huylu paroksismal pozisyonel vertigo (BPPV) durumunda, kalsiyum karbonat kristalleri normal konumlarından çıkar ve kafa hareket ettirildiğinde iç kulağın yarım daire kanallarından birine hareket eder. Vücut pozisyonundaki değişikliklerle birlikte hareketlerin yanlış kaydı vardır ve bu, yoğun bir vertigo epizodunu tetikleyebilir.

Merkezi sinir sistemi yaralanmalarına kafa travması veya kan dolaşımının bozulması neden olabilir. Bu baş dönmesi, vertigo ve dengesizliğe yol açar.

Yaşla birlikte, denge problemlerine yol açan denge sisteminde bir bozulma olur. Artrit ve eklem ağrısı gibi fiziksel engeller de soruna katkıda bulunur.

Dikkat: Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır.

Paylaşın

Tarkan: Bir Zahmet Çöpünüzü De Alın Gidin

Tarkan, Kilyos sahilini ziyaret ettiği esnada, bölgede oluşan çöp yığınlarının fotoğrafını çekti ve sosyal medyada paylaşarak “Çok yazık. Doğa bizim evimiz, her şeyimiz” ifadelerini kullandı.

Sanatçı Tarkan, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlarla, Kilyos sahilinin son haline dikkat çekti. Kilyos sahilindeki çöplerin fotoğraflarını paylaşan Tarkan şu ifadeleri kullandı:

“Gel gör ki vaziyet bu… Çöpünü bırakıp giden insanlar ve öbek öbek çöp içinde plajlar. Bir zahmet çöpünüzü de alın gidin ya da bulunduğunuz yerde çöpe atın. Bu nedir yaa? Çok ayıp. ‘Temizlik imandan gelir’ gibi büyük laflar eden bir milletiz ama sonuca baktığımda her yer çöp içinde.

Ormanlarımız, denizlerimiz, plajlarımız, doğamız çöp içinde. Kimse de demiyor ki bu çöpleri toplayalım, toplatalım. İşin en tuhafı da kanıksamışız bu durumu. Çöp içinde yaşamayı. Çok yazık. Doğa bizim evimiz, her şeyimiz. Doğa biziz. Doğadır bize her şeyimizi veren. Üstüne titreyelim o yüzden. Ona iyi davranalım.”

Tarkan daha sonra da belediye ekiplerinin sahildeki çöpleri topladığına dair paylaşım yaptı ve ekiplere yardımcı olmaları konusunda uyarılarda bulundu. Ünlü şarkıcı, “Gittiğimiz yerleri bulduğumuz gibi temiz bırakmamız lazım” dedi.

Paylaşın

Chris Rock’tan Will Smith’in Özrüne İmalı Cevap

Chris Rock, Will Smith’in özür videosuna ünlü oyuncuyu cinayetten hüküm giyen Death Row Records’un eski sahibi Suge Knight’la kıyasladığı bir şakayla cevap verdi: Herkes mağdur olduğunu iddia ederse o zaman kimse gerçek mağdurları duyamaz.

Cuma günü ABD’nin Atlanta şehrinde stand-up gösterisinde sahne alan Rock, özür videosundan açıkça bahsetmese de Oscar Ödül Töreni’nde Smith’ten yediği tokata gönderme yaptı.

Rock şu ifadeleri kullandı:

Herkes mağdur olduğunu iddia ederse o zaman kimse gerçek mağdurları duyamaz. Suge Smith’ten tokat yiyen ben bile… Sonraki gün kalkıp işe gittim. Benim çocuklarım var.

Suge Knight, 1990’larda Tupac ve Dr. Dre gibi ünlü rapçilerle yakın ilişkileri olan önemli bir prodüktördü. Çok yakın olmalarına rağmen Tupac’in öldürülmesinde parmağı olduğu iddia edilen Knight hakında pek çok suçlama vardı. Knight, 2018’de iki kişiyi öldürmekten 20 yıl hüküm giydi.

Rock, gösterinin devamında “Kelimeler acıtır diyen kimse daha önce suratına yumruk yememiştir” dedi.

Oscar Ödül Töreni’nde yaşananlara gösterilerinde sık sık yer veren Rock, aynı şakayı 12 Mayıs’taki gösterisinde de yapmıştı.

Smith, önceki gün YouTube kanalına ve Instagram’a yüklediği videoda 28 Mart gecesi Oscar Ödül Töreni’nde yaşananları tekrar gündeme getirerek Rock’a şöyle seslenmişti:

Chris’e ulaştım ve konuşmak için henüz hazır olmadığnı, hazır olunca bana döneceğini söylediler. Öyleyse sana sesleniyorum Chris, senden özür dilerim. Davranışım kabul edilemezdi ve konuşmaya ne zaman hazır olursan ben buradayım.

Smith, aynı videoda eşi Jada Smith’ten de özür dileyerek, eşinin o anda olacaklardan haberi olmadığını ve buna kendi kendine karar verdiğini belirtti.

Smith, Oscar sahnesinde karısı hakkında şaka yapan Rock’a tokat atmıştı. Olayın ardından Smith, En İyi Erkek Oyuncu Ödülü’nü kabul etmek için tekrar sahneye çıktı.

Smith bu davranışı nedeniyle Oscar Ödül Törenleri’nden 10 yıl boyunca men edildi.

(Kaynak: Independent Türçe)

Paylaşın