Antalya: Elmalı, Sinan-ı Ümmi Türbesi

Sinan-ı Ümmi Türbesi; Antalya’nın Elmalı İlçesi, Toklular Mahallesi, Sinan Ümmü Sokak üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım sağlanmaktadır.

Sinan-ı Ümmi Kimdir?

Tam adı Yusuf Sinan-ı Ümmi olup, daha çok “Ümmi Sinan”veya“Sinan-ı Ümmi“adıyla anılmıştır. Elmalı’da doğan Sinan-ı Ümmi’nin doğum tarihi kesin olarak bilinmekte birlikte, bazı kaynaklardan hareketle, 1563-1567 yılları arasında doğduğu tahmin edilmektedir. İlk ilmi tahsilini yöredeki medreselerde tamamlayan Sinan-ı Ümmi, tasavvufi ve manevi terbiyesini ise Halvetiyye Tarıkatı şeyhlerinden Vahibi Ümmi’nin talebesi olan ve Finike-Turunçova’da, Alacadağ’da medfun bulunan Eroğlu Nuri Hz.’nden almıştır. Bir müderris olarak ilmi birikimi yöredeki çeşitli vesilelerle halka vaaz ve nasihatlerde bulunmuştur. Diğer yandan tekkesinde, müridleri Hakk’a vuslata hazırlayan ahlaki, manevi ve tasavvufi bir eğitim vermiştir.

Böylece tarikatı ve tekkesiyle, hem halka belli seviyede dini bilgileri öğretmiş, hem de talipleri tasavvuf yolun da dairşad etmiştir. Sinan-ı Ümmi, Halvetilik’te usul sayılan yedi esmeyı şeyhi Eroğlu’ndan almış, onun vefatından sonra da füru denilen beş esmayı Vahab-i Ümmi’nin diğer halifesi Şeyh Ömer Mazhari’dan tamamlamıştır. Şeyh Süleyman (Hakırı) ve Selami Halil adında iki oğlunun bulunduğu ve her ikisinin de babasından hilafet alarak tekke şeyhi oldukları bilinmektedir.

25 Cemaziye’l Ahir 1067 Salı gecesi/9-10 Nisan 1657 tarihinde Elmalı’da vefat eden Sinan-ı Ümmi’nin kabri, kendi adıyla anılan camiin kıble tarafına bitişik konumdaki türbededir. 1926’da yıktırılan eski türbenin yerine 1959 yılında yenisi yapılmış olup günümüzde bir ziyaret yeridir. Yusuf Sinan-ı Ümmi’nin Türkçe iki eseri vardır: Kutbü’l-Maani, tasavvuftaki devir nazariyesini anlatan mensur bir eserdir. İkinci eseri Divan-ı İlahiyat adlı manzumesi ise içinde ikiyüz kadar ilahi ve nutk-ı şerif bulunan mürettep bir divan olup günümüze harfleriyle basılmıştır.

Yusuf Sinan-ı Ümmi’nin yetiştirdiği en büyük değer, hiç şüphesiz Niyaz-i Mısri’dir. Yusuf Sinan’dan sonra bu yolun manevi makamını o temsil etmiş, fikir ve telkinleriyle, yazmış olduğu otuzdan fazla tasavvufi eserleriyle insanlar üzerinde büyük tesirler bırakmıştır. Ondan başka yukarıda isimlerini andığımız iki oğlu ile birlikte, Muslihuddin Mustafa Uşşaki, Gülaboğlu Muhammed Askeri, Ahmed Matlai ve Müfti Derviş (Çavdaroğlu Ahmed) onun yetiştirdiği meşhur talebelerdir.

 

Paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir