DEVA Partisi’nden “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem” Önerisi

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ile DEVA Partisi Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanı Mustafa Yeneroğlu, DEVA Partisi Genel Merkezi’nde düzenlenen basın toplantısıyla partinin Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem önerisini açıkladı.

Haber Merkezi / “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’in ülkemizi içinde bulunduğu çoklu kriz ortamından çıkartacak en önemli araç olduğuna inanıyoruz” diyen Babacan şu ifadeleri kullandı:

“Bu topraklarda 100 yılı aşkın süredir devam eden bir demokrasi anlayışı, bilinci var. Köklü demokrasi tarihimiz, sayısız badireler atlattı. Bugün ise farklı bir demokratik gerileme sürecinin içindeyiz. Bizler, DEVA Partisi kadroları olarak, ülkemizin bu ‘gerileme’ döneminin ardından bir ‘çöküş’ dönemine girmesine müsaade etmemek için yola çıktık. Yüzüncü yaşına yaklaşan cumhuriyetimiz için önerdiğimiz yeni sistemde; bize güç veren, milletimizin, her daim, demokrasiden yana duran bir ferasetle hareket etmesidir.”

Güçlü yasama, güçlü yürütme ve güçlü yargı vurgusu yapan Babacan sözlerini şöyle sürdürdü:

“Türkiye’yi güçlendirilmiş parlamenter sisteme davet ediyoruz. Davetimiz; özgürlükçü, katılımcı ve çoğulcu demokrasi içindir. Davetimiz; demokrasiyi bütün kurum ve kurallarıyla yaşatan, kuvvetler ayrılığını tesis ederek, etkin denge ve denetleme mekanizmalarını güçlendiren yepyeni bir model içindir. Davetimiz; tam demokrasi içindir. Davetimiz; yepyeni bir toplumsal mutabakat sağlayarak, demokrasimizi ayağa kaldırmak içindir.

Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem davetimiz toplumun tüm kesimlerinedir. Tüm vatandaşlarımızı, bu demokratik gerilemeyi durdurmaya davet ediyoruz. Halkımızı; adil, özgürlükçü, eşitlikçi bir Türkiye’yi hep birlikte inşa etmeye davet ediyoruz. Ülkemizin yarınlarıyla ilgili böylesine kapsamlı bir çalışmayı yürütürken, mutlaka katılımcı bir süreç işletmek zorundayız. Geniş çevrelerle istişare etmek zorundayız. Geniş bir siyasi ve toplumsal mutabakat arayışını samimiyetle sürdürmek zorundayız.

“Amacımız geçmişte uygulanan sistemlere dönmek değildir”

Amacımız asla geçmişte uygulanan tekçi, merkeziyetçi, çoğunlukçu ve vesayetçi sistemlere geri dönmek değildir. Eski sistemin, eksik demokrasisiyle yetinmeyeceğiz. Kâğıt üstünde parlamenter sistem olan, ancak uygulamada, hak ve özgürlüklerimizi gasp eden, yönetimde sürekli krizlere yol açan eski sistemi de elimizin tersiyle itiyoruz. Kim ‘eskiye dönüş’ diyorsa yalan söylüyor.

Ötekileştirme hissi doğuran tüm uygulamalara son vereceğiz. İfade, toplanma ve örgütlenme özgürlüklerinin önündeki bütün engelleri kaldıracağız. Basın özgürlüğünü evrensel ölçülerde güvence altına alacağız. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Anayasa Mahkemesi’nin verdiği kararların, derhal yerine getirilmesini güvence altına alacağız.

Gazi Meclisimizi ayağa kaldıracağız. Meclisimize itibarını iade edeceğiz, eskisinden güçlü hale getireceğiz. Yürütmenin yasama üzerinde kurduğu tahakkümü kıracağız. Meclisin yasama ve denetleme fonksiyonlarını etkin bir şekilde yerine getirmesini sağlayacağız. Kanun yapım sürecini demokratikleştireceğiz. Meclisin yürütmeyi denetleme yetkisini güçlendireceğiz. Meclisin bütçe hakkını teminat altına alacağız.

“Partili cumhurbaşkanlığı uygulamasına son vereceğiz”

Yasamayı güçlendirirken, yürütmeyi zayıflatmayacağız. İstikrarlı bir yönetim sağlamak amacıyla cumhurbaşkanı, başbakan ve bakanlardan oluşan bir yürütme organı oluşturacağız. Yürütmeye dair icrai yetkilerin bakanlar kurulu tarafından kullanılmasını sağlayacağız. Cumhurbaşkanını temsili yetkilerle donatacağız. Partili cumhurbaşkanı uygulamasına son vereceğiz.

Siyasi iktidarın yargıya müdahale kapılarını derhal kapatacağız. Demokratik siyasal sistemin merkezinde yer alan Anayasa Mahkemesi’nin etkinliğini artırmak ve bağımsızlığını güçlendirmek amacıyla yapısal değişikliklere gideceğiz. Mahkemeye bireysel başvuru hakkının kapsamını genişleterek temel hak ve özgürlükleri daha güçlü bir şekilde koruyacağız.”

Babacan’ın ardından konuşan Mustafa Yeneroğlu ise öngördükleri sistemin temelinin güçlü birey ve güçlü sivil toplum olduğunu vurguladı. Yeneroğlu şunları söyledi:

Cumhurbaşkanının hem toplumun farklı kesimleri hem de Meclis’teki partiler karşısındaki tarafsızlığını tam anlamıyla sağlayabilmek için yalnızca bir dönem ve yedi yıl için seçilmesi kuralını esas alıyoruz.

Torba kanun uygulamasına ve Cumhurbaşkanının kanunları veto yetkisine son vereceğiz. Kanun teklif ve tasarılarının komisyonlarda görüşülmesi esnasında, sivil toplumun, meslek kuruluşlarının ve uzmanların görüşlerine başvurulmasını zorunlu kılacağız.

“HYK, HSK ve AYM üye adaylarına kamuya açık mülakat”

Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun ‘Hakimler Yüksek Kurulu” ve ‘Savcılar Yüksek Kurulu’ olarak ikiye ayrılmasını ve bu kurulların üyelerinin en az yarısının TBMM tarafından seçilmesini öngörmekteyiz. Anayasa Mahkemesi üyelerinin en az yarısının Meclis tarafından nitelikli çoğunlukla seçilmesini esas alacağız. Hakimler Yüksek Kurulu, Savcılar Yüksek Kurulu ve Anayasa Mahkemesinin TBMM tarafından seçilecek adaylarını da kamuya açık mülakata tabi tutacağız.

Hükûmetin kurulmasını kolaylaştırıp, düşürülmesini ise güçleştirecek mekanizmalar geliştireceğiz. Bakanlara daha çok yetkiyle birlikte daha çok sorumluluk vereceğiz. Gensoru yöntemini kabul ederek bu yöntemi hükûmet istikrarsızlığına yol açmayacak şekilde düzenleyeceğiz.

“Kayyum uygulamasına son vereceğiz”

Halkın oylarını yok sayan kayyum uygulamasına son vereceğiz. Yerel yönetimlerin seçilmiş organlarının geçici olarak görevden alınmaları kararında yetkinin yargı organında olmasını sağlayacağız. Geçici olarak görevden alınma kararlarında İçişleri Bakanı tarafından yapılacak başvuruların Danıştay tarafından karara bağlandığı bir süreç öngöreceğiz. Bu kararın verilmesi halinde seçilmiş belediye başkanı göreve dönene kadar veya seçimlere kadar başkana vekâlet edecek kişinin belediye meclislerince belirlenmesini esas alacağız.”

Paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir