TBB: Erinç Sağkan’a Açıkça Sansür Uygulandı

2022-2023 Adli Yıl Açılış Töreni’nde konuşan TTB Başkanı Erinç Sağkan’ın konuşmasının yayınlanmasına tepki gösteren TBB, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “Bu durum ifade özgürlüğünün yanı sıra halkın haber alma ve basın özgürlüğü bakımından açıkça bir sansür anlamı taşımaktadır” ifadelerine yer verdi.

Haber Merkezi / 2022-2023 Adli Yıl Açılış Töreni, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla Yargıtayda yapıldı. Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Av. R. Erinç Sağkan da törende konuşmacı olarak yer aldı.

Türkiye Barolar Birliği (TBB) tarafından törene ilişkin yapılan açıklamada, Sağkan’ın yaptığı konuşmanın yayınlanmasının engellendiği belirtildi. Açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

“Cumhurbaşkanlığı tarafından görevlendirilen ve tek yetkili olduğu bilinen yayın sağlayıcı tarafından çekim ve canlı yayın işleri organize edilen açılış töreninde, tüm basın yayın organlarının faydalanması amacıyla uydu frekans bilgileri paylaşılmış ise de yayın saati geldiğinde ve ilk konuşmacı olan TBB Başkanı kürsüye çıktığında yayının uyduya verilmediği görülmüştür.

TBB tarafından canlı olarak yayınlanmak istenen Birlik Başkanı konuşması bu nedenle paylaşılamamıştır. Öte yandan yayın, TBB Başkanı’nın konuşmasının bitmesinin ardından uyduya verilmiş ve isteyen kuruluşlar için canlı yayın imkanı doğmuştur.

Bununla birlikte, gerek medya kuruluşlarından gelen istekleri karşılamak gerek kendi meslektaşlarımızla paylaşmak üzere talep ettiğimiz konuşma kaydı, Cumhurbaşkanlığınca görevlendirilen yayın sağlayıcının yanı sıra ev sahibi Yargıtay tarafından da ellerinde kayıt bulunmadığı gerekçesiyle tarafımıza iletilmemiştir.

Bu durum ifade özgürlüğünün yanı sıra halkın haber alma ve basın özgürlüğü bakımından açıkça bir sansür anlamı taşımaktadır.

Bütün engellemelere rağmen cep telefonu ile hatıra amaçlı kaydedilen TBB Başkanı’nın konuşmasına ilişkin görüntüler, kendi olanaklarımızla bir video paylaşımı haline getirilerek sosyal medya hesaplarımızdan kamuoyuna ulaştırılmıştır.

Adli yıl açılışı gibi bir törende, yargının kurucu unsurlarından olan savunma makamının temsilcisinin konuşmasının dahi engellenmesi; TBB Başkanı’nın yeni adli yıl açılış konuşmasında ülkemizdeki ifade özgürlüğü ihlallerine özel vurgu yapmış olmasının ne kadar isabetli olduğunu bir kez daha göstermiştir.

Paylaşın

“Kredi Faizine Üst Sınır Geliyor” İddiası

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) ve Bankalar Birliği ile yakın temas fırsatı bulan sanayicilerin şikayet konusu olan “kredi faizlerinde üst sınır olmaması” sorunu ile ilgili çalışma yapıldığı belirtiliyor.

Halktv.com.tr’de Nuray Tarhan’ın haberine göre, kulislerde bu yönde söylentiler yayıldı. Özellikle Gaziantep’te faaliyet gösterenler olmak üzere sanayiciler bu konunun çözüme kavuşacağını son günlerde sık sık dile getirmeye başladı.

Sanayicilerin TCMB ve Bankalar Birliği yetkilileri ile görüşmelerinde bu konudaki rahatsızlıklarını dile getirdikleri de söylenenler arasında. Kur korumalı mevduatta (KKM) yıllık faizin yüzde 17’yle sınırlanmasını örnek gösteren sanayicilerin tepkilerini kendi aralarında da “Madem mevduatta azami faizi yüzde 17 yapmayı biliyorsunuz, bunu kredi faizinde neden uygulamıyorsunuz?” şeklinde dile getirdiği belirtiliyor.

Bunun üzerine TCMB ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) da bunun üzerine düzenleme yapmak için çalışma başlattığı, iddialar arasında.

‘Kredi faizleri otomatikman düşer’

Ekonomist ve bankacılık uzmanı Erol Taşdelen, kamu bankalarının da içinde bulunduğu piyasa yapıcı bankaların ortalama faizinin üzerinde olmayacak şeklinde düzenleme yapılması halinde reel piyasanın olumlu karşılayacağını belirtti.

Erol Taşdelen, “Böylece bankaların keyfi kredi faiz uygulamalarının da önü kesilir. Örneğin, Ziraat, Halkbank ve Vakıfbank aynı zamanda piyasa yapıcı banka olduğu için kredi faizleri otomatikman düşer. Diğer bankalar da itiraz edemez” dedi.

Paylaşın

Borcu Nedeniyle Takibe Düşen Kişi Sayısı Yüzde 112 Arttı

Kredi kartı borcu nedeniyle takibe düşen kişi sayısında geçen yıla göre yüzde 112’lik artış yaşandı. TBB Risk Merkezi verilerine göre bireysel kredi ve kredi kartı borcunu ödememiş gerçek kişilerden borcu devam etmekte olan kişi sayısı da haziran ayı itibarıyla 4 milyon 126 bin 858 kişiye çıktı.

Emeğiyle yaşayan yurttaşlar yüksek enflasyon ve hayat pahalılığı sonrası yaşamını sürdürebilmek adına bankalara yöneldi. Milyonlarca kişi kredi, faiz, borç sarmalında hayatını idame ettirmeye çalışırken; geri ödemelerde yaşanan sorunlar nedeniyle takibe düşen kişi sayısı da arttı. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) pandemiyle birlikte bankalara tanıdığı takibe atma süresi esnekliğinin sona ermesiyle de bu artışta etkili oldu.

Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Risk Merkezi’nin verilerine göre Ocak-Haziran dönemini kapsayan yılın ilk yarısında bireysel kredi kartı borcundan dolayı yasal takibe düşmüş kişi sayısı 470 bin 990, bireysel kredi borcundan dolayı yasal takibe intikal etmiş kişi sayısı ise 583 bin 561 oldu. 2021 yılının Ocak- Haziran döneminde ise kredi borcundan takibe düşen 474 bin 355, kredi kartı borcundan takibe düşen ise 222 bin 377 kişiydi.

Geçen yılın aynı dönemine göre kredi kartı borcu nedeniyle takibe düşen kişi sayısında yüzde 112’lik artış yaşanırken bireysel kredi borcunu nedeniyle takibe düşün kişi sayısı yüzde 23 arttı. Bireysel kredi kartı borcunu ödememiş gerçek kişi sayısı haziranda, bir önceki aya göre ise 3 bin 953 kişi artarak 78 bin 799 kişiye ulaştı.

4,1 milyon kişinin borcu bulunuyor

BirGün’de yer alan habere göre TBB Risk Merkezi’nden yapılan açıklamada, kredi geri ödemeleri süresi konusunda sağlanan esnekliklere ilişkin düzenlemelerin, yasal takibe intikal etmiş kişi sayısındaki gelişmelerde etkili olduğu belirtildi. Risk Merkezi’nin verilerine göre bireysel kredi ve kredi kartı borcunu ödememiş gerçek kişilerden borcu devam etmekte olan kişi sayısı da haziran ayı itibarıyla 4 milyon 126 bin 858 kişiye çıktı.

Bireysel kredi kartlarını da içeren bireysel kredilerde tasfiye olunacak alacaklar da bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 52,8 oranında artarak 29,8 milyar TL’ye çıktı.

Paylaşın

Günlük İcra Dosyası Sayısı 6 Bin 700

Emeğiyle yaşayan yurttaşlar yüksek enflasyon ve hayat pahalılığı ile mücadele ederken, borçların ödenmesi konusundaki sıkıntı da icra sayılarına yansıdı: Günlük icra dosyası sayısı 6 bin 700.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Hatay Milletvekili Mehmet Güzelmansur konuya ilişkin istatistikleri paylaşarak, “2021 sonunda 22 milyon 571 bin olan icra dosyası sayısı, bugün itibarıyla 24 milyon 77 bin 828’e çıktı. 1 Ocak’tan bu yana geçen 225 günde icra dosyası sayısı 1,5 milyondan fazla arttı” dedi.

‘Günlük sayı 6 bin 700’

“Günlük icra dosyası sayısı ortalama 6 bin 700’e geliyor” vurgusunda bulunan Güzelmansur, “Tek başına bu veri bile iktidarın ekonomideki beceriksizliğinin bir göstergesidir” diye konuştu.

Evrensel’de yer alan habere göre seçim bölgesi olan Hatay’da da icra davalarında patlamalar yaşandığını belirten Güzelmansur, “Ziyaret ettiğimiz muhtarlıklarda gördüğümüz icra tebligatları bunun en önemli göstergesi. Muhtarlar icra evrakı tebliğ etmekten başlarını kaldıramaz duruma gelmişler. Ekonomik buhran giderek büyüyor. Vatandaş borç batağında. İktidarın buna bir reçetesi yok” ifadelerini kullandı.

Mahkemelerdeki icra dosyaları 24 milyonu aştı

İcra dairelerindeki dosya sayısı ise son bir yılda 1 milyon 466 bin adet artarak 5 Ağustos itibarıyla 24 milyon 53 bine ulaştı. AK Parti’nin iktidara geldiği 2002 yılında 8 milyon icra dosyası bulunuyordu.

Türkiye Bankalar Birliği’nin (TBB) raporlarına göre Mayıs 2022 itibarıyla kredi veya kredi kartı borcunu ödememiş olanlardan, 4 milyon 148 bin kişinin borcu devam ediyor.

2022’nin ilk beş ayında borcunu ödeyemediği için yasal takibe girenlerin sayısı, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 83 artarak 748 bin 437 kişi oldu. BDDK’nin birinci çeyreğe kadar paylaştığı verilere göre, ödenmediği için takibe giren kredi tutarı, Mart 2022 itibarıyla 163 milyar TL.

Paylaşın

Mahkemelerdeki İcra Dosyaları 24 Milyonu Aştı

Türkiye’de ekonomik krizin etkileri geçen gün artarken, borcunu ödeyemeyen ve icralık olan vatandaşların sayısı da çoğalıyor. İcra dairelerindeki dosya sayısı 24 milyon barajını da geçti.

Borcunu ödeyemeyen ve icralık olan vatandaşların sayısı arıtıyor. İcra dairelerindeki dosya sayısı 24 milyon barajını da geçti. Bu yıl 1 Ocak-5 Ağustos dönemini kapsayan 7 aylık süreçte icra ve iflas dairelerine 5 milyon 379 bin yeni dosya daha eklendi.

İcra dairelerindeki dosya sayısı ise son bir yılda 1 milyon 466 bin adet artarak 5 Ağustos itibarıyla 24 milyon 53 bine ulaştı. AK Parti’nin iktidara geldiği 2002 yılında 8 milyon icra dosyası bulunuyordu.

Vatandaşın muhtarlıklara gelen icra tebligatlarını bile almaya gitmediğini söyleyen CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, “Çünkü ödeyemiyorlar. İktidar ise izliyor, hiçbir önlem almıyor. Büyük bir borç krizi adım adım geliyor” diye konuştu.

Tekin, şunları söyledi: “Vatandaş boğazına kadar borca batmış durumda. İcra daireleri icra dosyasıyla dolup taşıyor. İcra iflas dosyalarının patlaması, muhtarlıkların tebligatlarla dolmasına neden oldu. Temel ihtiyaçlarını dahi karşılamakta zorlanan vatandaş kredi, kredi kartı ve borçla yaşıyor. Bu tablo yıl sonuna doğru daha da kötüleşecek. Artan fiyatlar borç ödeme gücünü de düşürüyor. Yıl sonunda çok daha fazla insan hacizle karşılacak, icra dosyaları iyice patlayacak. AKP milleti hacze düşüren parti diye anılacak.”

Sözcü’den Başak Kaya’nın haberine göre, Türkiye Bankalar Birliği’nin (TBB) raporlarına göre Mayıs 2022 itibarıyla kredi veya kredi kartı borcunu ödememiş olanlardan, 4 milyon 148 bin kişinin borcu devam ediyor.

2022’nin ilk beş ayında borcunu ödeyemediği için yasal takibe girenlerin sayısı, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 83 artarak 748 bin 437 kişi oldu. BDDK’nin birinci çeyreğe kadar paylaştığı verilere göre, ödenmediği için takibe giren kredi tutarı, Mart 2022 itibarıyla 163 milyar TL.

Paylaşın

TBB’den KPSS Açıklaması: İddialar Titizlikle İncelenmektedir

TBB, KPSS sınavındaki soruların Yediiklim Yayınları’nın denemelerinde yer aldığının ortaya çıkması üzerine açıklama yaptı ve konunun hukuki boyutunun takip edileceğini kaydetti. Ayrıca, dava açmaya hazırlananlara da “dava açma süresi”ne dikkat edilmesi uyarısında bulunuldu.

Kamu Personeli Seçme Sınavı’nda (KPSS) yer alan soruların bir kısmının Yediiklim Yayınları’nın deneme sınavlarındaki sorular ile aynı çıkması üzerine kamuoyunda oluşan tepkinin ardından Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) açıklama yapmış ve ortaya konan kanıtları reddetmişti. Ardından, ÖSYM Başkanı Halis Aygün, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından görevden alınmıştı.

TBB’den çağrı

Dün yaşanan gelişmeler üzerine Türkiye Barolar Birliği (TBB) de “KPSS sınav sorularıyla ilgili iddilar TBB tarafından titizlikle incelenmektedir” diyerek konuya ilişkin bir açıklama yaptı. “KPSS sınav sorularının bir kısmının bir yayınevi tarafından yayımlanan kitapçıktaki sorularla ve cevap şıkları ile aynı olduğu yönündeki ciddi iddialar ve bulgular kamuoyu gündemindedir” ifadelerine yer verilen açıklamada, “Birçok gencimizin geleceğini ilgilendiren bu iddialara ilişkin gerçeğin ortaya çıkartılması için öncelikle ilgili kurumları kamu vicdanını tatmin edecek şekilde etkili ve şeffaf bir soruşturma süreci yürütmeye davet ediyoruz” talebi dile getirildi.

Konunun TBB tarafından da takip edileceği belirtilerek, “Ayrıca söz konusu iddialar Türkiye Barolar Birliği tarafından titizlikle incelenmekte olup, iptal davası ve savcılık suç duyuruları dahil olmak üzere kurumsal olarak izlenebilecek hukuki yollar değerlendirilmektedir” denildi.

‘Dava açma süresi’ uyarısı

TBB açıklamasında, dava açma düşüncesinde olan yurttaşlara da hatırlatmada bulunulurken, “Merkezi sınavların iptaline dair dava açma sürelerinin kısalığı göz önünde bulundurularak, bu aşamada bir hak kaybı yaşanılmaması bakımından, sınava giren yurttaşlarımızdan sınavın iptali için dava açmak isteyenlerin İYUK 20/B maddesinde özel olarak belirtilen dava açma süresine dikkat etmeleri gerektiği hususunu kamuoyunun dikkatine sunarız” ifadeleri kullanıldı.

Ne olmuştu?

Kamu Personeli Seçme Sınavı (KPSS) geçtiğimiz pazar günü iki oturumda gerçekleştirildi. Sınavın ardından KPSS cevap anahtarı, ÖSYM’nin internet sitesi üzerinden yayımlanırken sosyal medyada soruların sızdırılmasıyla ilgili iddia ortaya atıldı.

Cevap anahtarının yayımlanmasının ardından Twitter’da , sosyal medya kullanıcıları, öğrenciler ve sendikacılar soruların daha önce özel bir kurumun YouTube sayfasından paylaşıldığını, hatta WhatsApp gruplarından dağıtıldığını iddia etti.

Bu iddialar üzerine önce Eğitim Gücü Sendikası; ÖSYM ve YÖK hakkında suç duyurusunda bulundu. ÖSYM’den yapılan açıklamada ise; iddiaların asılsız olduğu belirtildi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2022 KPSS Lisans oturumundaki bazı sorulara ilişkin iddialarla ilgili Devlet Denetleme Kurulu’na inceleme talimatı vermişti ve birkaç saat sonra Resmi Gazete’de Cumhurbaşkanı Erdoğan imzasıyla yayınlanan kararla ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Halis Aygün görevden alınmıştı.

Sorular ile ilgili iddialar üzerine Yediiklim Yayınevi yetkilileri ise tüm soruların iddia edildiği gibi aynı olmadığını “Bir iki soru aynı diye algı yapmaya gerek yok” açıklamasını yaptı.

Paylaşın

Bankalara Borçlu Kişi Sayısı 36 Milyonu Aştı

Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Risk Merkezi verilerine göre 4,1 milyon kişi kredi ve kredi kartı borcu nedeniyle yasal takibe düşerken, bankalara borçlu kişi sayısı da 36 milyonu aştı. Takipteki krediler hariç bireysel kredi kullanan kişi sayısı da son bir yılda yaklaşık 1,7 milyon kişi arttı.

Yüksek enflasyon ve hayat pahalılığı, emeğiyle geçinen yurttaşları bankalara mahkum ederken, Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Risk Merkezi verilerine göre bireysel kredi veya bireysel kredi kartı borcundan dolayı yasal takipteki kişi sayısı da Ocak-Mayıs 2022 döneminde 748 bin 437 kişi oldu. Bu sayı 2021 yılının aynı döneminde 408 bin 913 kişiydi. Böylece bireysel kredi ve bireysel kredi kartı borcunu ödememiş kişi sayısı Mayıs 2022 itibarıyla 4 milyon 147 bin 977’ye ulaştı.

Bireysel kredi kartlarını da içeren bireysel kredilerde tasfiye olunacak alacaklar ise bir önceki yıla göre yüzde 55 artış ile 30,5 milyar TL oldu.

Kredi kullanan kişi sayısı 1,7 milyon arttı

Sözcü’den Mehtap Özcan Ertürk’ün aktardığı TBB Risk Merkezi mayıs ayı raporuna göre, takipteki krediler hariç bireysel kredi kullanan kişi sayısı son bir yılda yaklaşık 1,7 milyon kişi artarak 36,1 milyon kişiye ulaştı. Borçlu kişilere ait ortalama kredi bakiyesi ise 33 bin 400 TL’ye çıktı. Kişi başına ortalama bireysel kredi (kredi kartı dahil) toplam bakiyesi en yüksek iller ise sırasıyla, Ankara, İzmir, Tekirdağ oldu.

Borç, son bir yılda 327 milyar TL arttı

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) verilerine göre 22 Temmuz itibarıyla 1 trilyon 207 milyar TL’ye ulaşan toplam tüketici kredi ve kredi kartları hacminin yüzde 69’unu ihtiyaç kredileri ile bireysel kredi kartları oluşturuyor. Yurttaş anlık ihtiyaçları ve günü kurtarmak için kredi kullanmayı tercih ederken, tüketici kredilerinde limitler 50 bin – 70 bin TL aralığına indi. Verilere göre yurttaşların bankalara olan kredi ve kart borçları son bir yılda 327 milyar TL artış gösterdi.

Kredi kartında hacim arttı

Hayat pahalılığı, kredi kartı harcamalarında da kendini gösteriyor. BDDK verilerine göre bireysel kredi kartları hacmi 22 Temmuz itibarıyla 286 milyar TL’yi buluyor. 2021 yılı Temmuz ayında bu borç 171,3 milyar TL, 2000 yılı Temmuz ayında ise 120,2 milyar TL idi. Merkez Bankası’nın kartlı harcama verileri, bu yıl özellikle market alışverişinde tarihi rekorlar kırıldığını gösterdi.

Paylaşın

Bankaların Karı Yüzde 500 Artacak!

Farklı bankalar tarafından hazırlanan raporlara göre bankaların kârı yılın ikinci çeyreğinde yüzde 500’ü aşan oranlarda artacak. Akbank’ın raporuna göre kârlılık da enflasyon etkili oluyor.

AK Parti iktidarının uyguladığı politikalar, ekonomiyi yüksek enflasyon ve yüksek faiz ortamına sokarken, bankaların kârı bu yılın ikinci çeyreğinde 5 kat artacak. Banka dışı şirketlerin ise kârını yılın ilk 6 ayında 2,5 kat artırması bekleniyor.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) 8 aydan fazla süredir yüzde 14’te tuttuğu politika faizi nedeniyle yüzde 16-17 faiz bandında TL mevduat toplayan bankalar, yüzde 22-23 faiz ile kredi veriyor. Akbank’a ait AK Yatırım Araştırma tarafından hazırlanan rapora göre, bankaların kârını bu yılın ilk 6 ayında kârını, bir önceki yılın ilk 6 ayına göre 5 kat (yüzde 452) artırması bekleniyor. Buna göre bankalar bir çeyrekte 45 milyar 800 milyon lira kâr edecek.

Bankaların bir önceki yılın aynı döneminde elde ettiği net kâr 8 milyar 287 milyon lira seviyesindeydi.

Yükselen enflasyon karı arttıracak

Evrensel’den Uğur Zengin’in rapordan aktardığına göre, bankaların katlanan kârında Merkez Bankası tarafından ucuz fonlanmalarının yanı sıra yüksek enflasyon; yurttaşların harcamalarını enflasyon nedeniyle öne çekmesi, düşük vergi oranları etkili oldu.

Garanti BBVA Yatırım tarafından hazırlanan rapora göre ise bankalar 2022 yılı ikinci çeyreğinde net kârını yıllık bazda yüzde 523 artırarak 46 milyar 800 milyon liraya çıkaracak. Şirket tarafından açıklanan rapora göre banka dışı şirketlerin yıllık bazda kârı ise yüzde 133 artacak.

İş Bankası’na ait İş Yatırım tarafından açıklanan rapora göre ise bankaların kârı yıllık yüzde 422, çeyreklik bazda yüzde 49 artacak.

Paylaşın

Bir Ayda 167 Bin Kişi Daha Yasal Takibe Düştü

Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Risk Merkezi verilerine göre Mayıs 2022’de 167 bin kişi borç nedeniyle yasak takibe düştü. Bir yıllık süreçte ise yüzde takipteki kişi sayısı 82 artarak 748 bin 437 oldu.

Yüksek enflasyon ve hayat pahalılığı karşısında alım gücü düşen yurttaşlar bankalara yönelirken, kredi ve kredi kartı borçları da her geçen gün büyüyor. Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Risk Merkezi verilerine göre; Mayıs 2022’de bireysel kredi ve kredi kartı borcunu ödeyemediği için yasal takibe düşen kişi sayısı arttı. Nisan ayına göre yüzde 5,33’lük artış yaşanırken, bir ay içinde 167 bin 403 kişi daha yasal takibe eklenmiş oldu.

Ocak-Mayıs 2021 döneminde ise bireysel kredi ve kredi kartı borcunu ödeyemediği için yasal takibe düşen tüketici sayısı 409 binken, bu yılın aynı döneminde bu sayı yüzde 82 oranında artarak, 748 bin 437 oldu.

‘Takip süresi uzatılmalı’

Kredi kartı ve bireysel kredi borcunu ödeyemeyen tüketici sayısındaki artışa ilişkin verileri paylaşan ve değerlendiren Tüketici Birliği Federasyonu Genel Başkanı Mehmet Bülent Deniz, pandemi nedeniyle kapanmaların yaşandığı dönemde, banka borçlarının yasal takip süresinin geçici olarak 90 günden 180 güne çıkarıldığını, milyonlarca tüketicinin banka borçları nedeniyle icra takibine uğramalarının önüne geçildiğini söyledi. Deniz, “Ülke ekonomisinin içinde bulunduğu bu olağanüstü dönemde, daha önce uygulanmış ve olumlu sonuçları görülmüş olan bu önlemin yaşama geçirilerek, banka borçları nedeniyle yasal takip süresi, Haziran 2023 tarihine kadar 90 gün yerine, 180 gün olarak uygulanmalıdır” önerisinde bulundu.

Tüketici Birliği Federasyonu’na göre; bireysel kredi ve kredi kartı borcunu ödeyemediği için yasal takibe düşen tüketici sayısı, buzdağının görünen kısmı. Milyonlarca kredi kartı için asgari tutar ödenerek, yasal takibe düşmeme mücadelesi verildiğini belirten Mehmet Deniz, “Bir yandan fiyat artışları, öte yandan kredi kartlarında asgari ödeme oranlarının artırılmış olması nedeniyle borçların çevrilebilirliği hızla ortadan kalkmaktadır. Yüksek olasılıkla önümüzdeki birkaç ay içinde banka borçları nedeniyle yasal takibe düşen tüketici sayısı milyonlarla ifade edilecektir” dedi.

Paylaşın

Türkiye Barolar Birliği: AİHM Kararı Derhal Uygulanmalı

Türkiye Barolar Birliği (TBB), Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Büyük Daire’nin Osman Kavala davasıyla ilgili dün (11 Temmuz) açıkladığı nihai karara ilişkin bugün yazılı bir açıklama yaptı.

TBB, yazılı açıklamasında “Bir hukuk devleti olmanın gereği olarak AİHM kararı derhal uygulanmalıdır” dedi.

AİHM Büyük Daire, 1.715 gündür Silivri Cezaevinde tutuklu bulunan ve yeniden görülen Gezi davasında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan Kavala ile ilgili dün açıkladığı kararında, Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin (AİHS) 46/1. maddesini ihlal ettiği hükmüne varmış, Türkiye’yi 7 bin 500 Euro mahkeme masrafı ödemeye mahkum etmişti.

Konuyla ilgili bugün yayınladığı açıklamada şimdiye kadarki yargı sürecini hatırlatan TBB, özetle şu değerlendirmeyi yaptı:

“Bu, hukuk devleti olmanın bir gereği”

“Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Büyük Dairesi, Sözleşme’nin 46/4 maddesi çerçevesinde aldığı kararla Türkiye’nin Osman Kavala ile ilgili 10.12.2019 tarihli AİHM kararını uygulamadığını ve bu nedenle 46. maddenin ihlal edildiği sonucuna vardığını açıklamıştır.

AİHM’in 11 Temmuz 2022 tarihinde açıklanan kararı kesindir. Şimdi yapılması gereken, AİHM kararlarının uygulanarak Osman Kavala’nın serbest bırakılması ve eski halin iadesidir. Eski halin iadesinden anlaşılması gereken, atılı suçların kayıttan silinmesi ve buna ilişkin mahkeme kararlarının bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırılmasıdır.

AİHM kararının uygulanması, Türkiye’nin taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nden doğan bir yükümlülüğü olduğu kadar hukuk devleti olmanın da gereğidir. Türkiye’nin AİHM yeni kararını uygulamamakta ısrar etmesi, Bakanlar Komitesi’nin Türkiye’nin Avrupa Konseyi’nden ihracına kadar uzanan yaptırımlar uygulamasına yol açacaktır.

Türkiye Barolar Birliği olarak AİHM kararının derhal uygulanmasını; hukukun üstünlüğü ilkesinin, Anayasa’nın 90/5 maddesinin ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 46/1 ile 19. maddelerinden doğan taahhütlerimizin gereği olarak gördüğümüzü belirtiriz.”

Paylaşın