Zayıf, Kilolu Veya Obezsem Egzersiz Yapabilir Miyim?

Düzenli egzersiz (fiziksel aktivite), kalp hastalığı ve felç de dahil olmak üzere birçok hastalık riskinizi azaltmanıza, ayrıca depresyon, tip 2 diyabet ve yüksek tansiyon gibi bazı durumların semptomlarını hafifletmeye yardımcı olabilir.

Haber Merkezi / Sağlıklı bir kiloya ulaşmak veya bu kiloda kalmak, güç ve dayanıklılık oluşturmak için farklı türde fiziksel aktiviteler yapılmalıdır.

Çoğu kişi kilo vermek için doğru miktarda sağlıklı gıda alması gerekir. Artan egzersiz veya fiziksel aktivite kilo vermeye yardımcı olabilir, ancak sağlıklı yiyecekler (yağsız protein, kepekli tahıllar, sebzeler ve meyveler) seçmek, birçok insanın sağlıklı bir kiloya ulaşması için en iyi yoldur.

Kilo vermemin en iyi yolu nedir?

Sağlıklı beslenmeyi artan egzersiz ile birleştirmek en iyisidir. Herhangi bir kilo verme programına başlamadan önce doktorunuz konuşun. Kilo vermeniz için en iyi yolu bulmak için sizinle birlikte çalışabilir.

Çevreniz ve yaşamınızın diğer bölümleri  kilo vermeyi zorlaştırabilir. Kilo almanıza, daha fazla uyumanıza veya stresle başa çıkmanıza neden olabilecek herhangi bir ilaç hakkında doktorunuzla konuşmak gibi kilo vermenize yardımcı olabilecek başka adımlar da atabilirsiniz.

Güvenli bir şekilde kilo vermek için kaç kaloriye ihtiyacım var?

Herkesin fiziksel ihtiyaçları farklıdır. Fiziksel olarak aktif olmadığınızda ne kadar hızlı kalori yaktığınız, spesifik genlerinize, biyolojinize ve geçmişinize bağlı olarak diğer insanlardan çok farklı olabilir.

Fazla kilonuz veya obeziteniz varsa, kalori saymak kilo vermenize yardımcı olabilir. Sağlıklı yiyecekler yemeye odaklandığınızda kilo kaybı da olur. Kalorileri çoğunlukla yağsız protein, kepekli tahıllar ve meyve ve sebzelerden almak, güvenli bir şekilde kilo vermenize yardımcı olabilir.

Yetişkin bir kadın için hiçbir diyet günde 800 kaloriden az olmamalıdır. Kilo vermek için her gün aldığınız kalori miktarını sınırlamaya karar verirseniz, önce doktorunuzla konuşun. Doktorunuz, kilo vermeye çalışırken vücudunuz için sağlıklı ve güvenli bir kalori miktarı belirlemenize yardımcı olabilir.

Hedeflenecek tam kalori sayısı yaşınıza, boyunuza ve kilonuza ve ne kadar aktif olduğunuza bağlıdır. Kaç kaloriye ihtiyacınız olduğunu öğrenmek için doktorunuzla konuşun.

Kadınlar erkeklerden farklı mı kilo veriyor?

Evet ve hayır. Erkekler genellikle kadınlardan daha hızlı kilo verir. Ancak zamanla, kilo kaybı genellikle kadınlar ve erkekler arasında eşitlenir.

Erkekler genellikle daha fazla kaslı olduğu için daha hızlı kilo verebilirken, kadınlar daha fazla yağa sahip olduğu için daha yavaş kilo verir. Kas yağdan daha fazla kalori yaktığından, erkekler, kadınlardan daha fazla kalori yakabilir.

Erkekler ortalama olarak kadınlardan daha iri oldukları ve daha fazla kasları olduğu için, erkekler kadınlara kıyasla kilo verirken genellikle daha fazla kalori alabilirler. Porsiyon kontrolü özellikle kadınlar için önemli olabilir.

Ne kadar hızlı kilo vermeye çalışmalıyım?

Hemen çok kilo vermek cazip gelebilir. Ancak yavaş yavaş kilo veren kadınların kilo verme olasılığı daha yüksektir. Hedefleriniz hakkında doktorunuz konuşun. Doktorunuz sağlıklı bir beslenme ve egzersiz planı geliştirmenize yardımcı olabilir.

Paylaşın

Regl Döneminde Egzersiz Yapmak Uygun Mu?

Birçok kadın, regl döneminde egzersiz yapmanın uygun olup olmadığını merak etmektedir. Cevap kolay: Evet! Aslında, ayın belirli zamanlarında diğer zamanlara göre fiziksel olarak daha aktif ve daha yoğun olabileceğinizi görebilirsiniz.

Haber Merkezi / Adet döngünüzü ve enerji seviyenizi takip etmek için bir fitness günlüğü tutmayı deneyin. Birkaç ay sonra, döngünüz sırasında ne zaman daha fazla veya daha az enerjik olduğunu görebileceksiniz.

Hap, yama, iğne veya vajinal halka gibi hormonal doğum kontrolü kullanıyorsanız, enerji seviyeleniz döngünüzle birlikte yükselmeye ve azalmaya devam edebilir, ancak farklılıklar o kadar belirgin olmayabilir.

Regl döneminde enerji seviyesi değişir mi?

Olabilir. Bazı kadınlar adet dönemlerinde daha az enerjik olduğunu söylerken, bazı kadınlar da bu süre boyunca normalden daha fazla enerjiye sahip olduklarını ifade etmişlerdir. Menstrüel döngü boyunca değişen hormon seviyeleri bunun nedeni olabilir.

1. Hafta: Adetinizin ilk gününde östrojen ve progesteron seviyesi en düşük seviyededir. Ancak, döneminiz boyunca kademeli bir yükselişe başlarlar. Aktif olmak önceki haftalara göre daha kolay olabilir.

2. Hafta: Adet döneminizin bitiminden sonraki hafta, enerji seviyeniz yükselmeye başlayabilir. Yumurtlama hazırlığı (yumurtalıktan bir yumurtanın salınması) östrojen seviyesi hızla yükselmeye başlar.

3. Hafta: Östrojen seviyesi, çoğu kadın için bir sonraki dönemden yaklaşık iki hafta önce, yumurtlama zamanı civarında zirveye ulaşır. Yumurtlamadan sonra östrojen seviyesi hızla düştüğünde ve progesteron seviyesi yükselmeye başladığında, normalden daha yorgun veya halsiz hissedebilirsiniz.

Bu, egzersiz yapmamanız gerektiği anlamına gelmez. Aslında, aktif olmak ruh halinizi artırmanıza ve size daha fazla enerji vermenize yardımcı olabilir. Gün geçtikçe enerji seviyeniz düşmeden önce sabah ilk iş olarak egzersiz yapmayı deneyin.

4. Hafta: Bir sonraki adetinizden önceki hafta, hem östrojen hem de progesteron seviyesi düştüğü için (hamile değilseniz) daha az enerjik hissedebilirsiniz. Fiziksel aktivite, enerji seviyeniz düşük olsa bile adet öncesi semptomların (PMS) iyileşmesine yardımcı olabilir.

Adet döngüm egzersiz yapmayı etkiler mi?

Hayır. Araştırmacılar, bir kadının egzersiz yapma gücüyle adet döngüsü sırasında herhangi bir farklılık bulamadılar. Tek önemli bulgu, dayanıklılık veya maraton gibi uzun spor etkinlikleri içindi.

Egzersiz adet kramplarına yardımcı olabilir mi?

Belki. Araştırmacılar, bazı kadınların düzenli egzersiz yaptıkları takdirde adet sırasında daha az ağrılı kramplar yaşadığını bulmuşlardır.

Çok fazla egzersiz adet döngüsünü etkiler mi?

Çok fazla egzersiz yapmak adet dönemlerinin gecikmesine veya adetlerinizin tamamen durmasına neden olabilir.

Düzensiz veya kaçırılmış dönemler, sporcularda ve düzenli olarak yoğun antrenman yapan diğer kadınlarda daha yaygındır. Ancak uzun süredir egzersiz yapmadıysanız ve aniden güçlü bir fitness rutinine başladıysanız, adetiniz durabilir veya düzensizleşebilir.

Adet düzensizliğiniz veya gecikmeniz varsa doktorunuz konuşun. Düzenli bir adet, sağlığın bir işaretidir. Bu dönem sorunları, hamile kalma sorunları ve kemik yoğunluğu kaybı gibi daha ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.

Dikkat: Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır.

Paylaşın

Kalp Hastalığı Olan Çocuklar Spor Yapabilir Mi?

Kalp hastalığı olan çocuklar spor yapabilir mi sorusuna verilecek cevap genellikle evettir. Aktif kalmak için spor yapmak, çocuğun fiziksel zindeliğini, kendine güvenini ve sosyal gelişimini artırabilir. Spor, doğuştan kalp hastalığı ile doğmuş olsun ya da olmasın çocuklar için iyidir.

Haber Merkezi / Doktorunuz, çocuğunuz için hangi sporların güvenli olduğu konusunda size tavsiyede bulunacaktır. Doğru spor türleri hastalığa bağlı olacaktır.

Bazı çocuklar için fiziksel aktivitede sınır olmayabilir. Ancak bazı çocuklar için futbol gibi temas sporları tehlikeli olabilir.

Kondisyonu artıran sporları genellikle kalp hastalığı olan çocuklar için iyi bir seçimdir. Bunlar;

  • Yüzme
  • Koşma
  • Bisiklet
  • Kürek
  • Tenis gibi.

Spor, çocuğunuzun sağlık geçmişinin gözden geçirilmesiyle başlayacaktır. Doktorunuz geçmiş operasyonlara, tedavilere, hastaneye yatışlara ve hastalıklara bakacaktır.

Doktor, ayrıca akciğerleri ve kalbi dinleyecektir. İşitme, görme, tansiyon ve refleksleri inceleyecektir. 

Doktorunuz, çocuğun, hangi sporları yapabilecekleri, nasıl oynamaları, kendilerini ne zaman ve nasıl sınırlamaları gerektiği ve spor yaparken ihtiyaç duyacakları her türlü güvenlik ağı konusunda, sizi bilgilendirecektir.

Fiziksel aktivite, kalp hastalığı olan çocuklar da dahil olmak üzere sağlık için hayati öneme sahiptir. Spor, ayrıca, egzersiz yaparken arkadaş edinme ve eğlenme fırsatı sağlar. Çocuğunuz spor yapmak istemiyorsa dahi aktif kalabileceği oyun türlerini teşvik edin.

Kalp rahatsızlığı olan bir çocuğun spor yapma (veya yapmama) kararı aile, çocuk ve onların doktorları ve diğer sağlık çalışanları arasındaki ortak bir karardır.

Paylaşın

İster 30 İster 40 Yaşında Olun, Spora Başlamak İçin Asla Geç Değil

Araştırmalar, kalp sağlığını için egzersiz yapmaya başlamak için asla geç olmadığını söylüyor. Yakın zamanda yapılan bir araştırma, 30 yaşından önce egzersiz yapmaya başlayan erkeklerle 40 yaşından sonra egzersize başlayan erkekler içi çok benzer sonuçlar buldu.

Haber Merkezi / Fransız araştırmacılar, 40 erkek üzerinde bisiklete binmenin ve koşmanın etkilerini incelediler. Erkeklerin yarısı 30 yaşından önce koşmaya veya bisiklete binmeye başladı. Diğer yarısı ise 40 yaşından sonra koşmaya veya bisiklete binmeye başladı. Erkekler şu anda 55 ile 70 yaşları arasında.

Erkekler, egzersiz testi, kalp atış hızı analizi ve ekokardiyogram (yankı) dahil olmak üzere çeşitli testlerden tabi tutuldular. Bu testler, yapılan egzersizin, her iki erkek grubunun da kalp atış hızları, kan basıncı ölçümleri ve genel kalp sağlığı üzerinde benzer faydaları olduğunu ortaya koydu.

Araştırmacılar, yaşlandıkça biyolojik değişiklikler olsa da, 40 yaşından sonra bile, egzersiz yapmanın kalp sağlığını iyileştirebildiğini söylüyor. Araştırmacılar, bu sonuçların benzer araştırmalardaki bulguları desteklediğini ve egzersiz yapmaya başlamanın hiçbir zaman geç olmadığını söylüyor.

Egzersize başlamadan önce

Egzersize başlamak için asla geç olmadığını kabul eden uzmanlar, ancak bazı kişilerin bir egzersiz programına başlamadan önce bir doktora danışması gerektiğini belirtiyorlar.

40 yaşın üzerindeyseniz ve egzersiz yapmaya yeni başladıysanız, her zaman vücudunuzu dinlemeli, eklem ve sırt ağrılarını ciddiye almalısınız. Araştırmacılar, dayanıklılık antrenmanlarının kemik yoğunluğu, kas kütlesi ve hücre sağlığı için de faydalı olduğunu söylüyorlar.

Araştırmacılar, fiziksel aktivitenin kalp sistemindeki değişiklikleri engellemediğini, ancak değişiklikleri yavaşlatabildiğini belirtiyorlar.

Paylaşın

KOAH Hastalığı Olan Kişiler İçin Egzersiz Önlemleri Nelerdir?

Kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH) olanlar için güvenli egzersiz için tartışmalar devam etmektedir. Ancak kesin olan bir şey varsa o da KOAH’lı kişiler çok soğuk, çok sıcak veya çok nemli havalarda dışarıda egzersiz yapmamalıdır.

Haber Merkezi / KOAH, kısaca solunumla akciğerlere alınan havanın kolay bir şekilde dışarı verilememesi şeklinde açıklanabilecek bir akciğer hastalığıdır.

KOAH hastalığı olan kişiler için egzersiz önlemleri nelerdir?

  • İlaçlarınızda değişiklik yapılmışsa, düzenli egzersiz programınıza devam etmeden önce doktorunuzu arayın. Yeni ilaçlar aktiviteye tepkinizi büyük ölçüde etkileyebilir.
  • Çok yorgunsanız ve bunun “aşırı egzersiz yapmak” ile ilgili olup olmadığından emin değilseniz, kendinize “Dün ne yaptım?” diye sorun. Bugün daha düşük bir seviyeden başlayarak aktivitelerinizi değiştirmeye çalışın. (Kendinizi çok yorgun hissediyorsanız hiç egzersiz yapmayın)
  • Ağır kaldırmaktan, ağır nesneleri itmekten ve tırmıklama, kürek çekme, biçme, ovma gibi işlerden kaçının. Herhangi bir nesneyi kaldırırken, nefes alıp verin. Evin işleri bazen yorucu olabilir, bu yüzden yardım isteyin.
  • Sağlık uzmanınıza şu aktivitelere katılıp katılamayacağınızı sorun: ağırlık kaldırma, koşu veya yüzme.
  • Şınav, mekik ve izometrik egzersizlerden kaçının.
  • Egzersiz toleransını azalttığı için egzersiz sonrası kısa süreli yatak istirahatinden bile kaçının. Egzersiz yaparken aşırı yorulursanız veya nefes darlığı yaşarsanız, rahat bir sandalyede dinlenin.
  • Çok soğuk, sıcak veya çok nemli olduğunda dışarıda egzersiz yapmaktan kaçının. Yüksek nem daha çabuk yorulmanıza neden olabilir. Ayrıca aşırı sıcaklıklar dolaşımınızı engelleyebilir ve nefes almayı zorlaştırabilir ve göğüs ağrısına neden olabilir. Bunun yerine, alışveriş merkezi yürüyüşü gibi iç mekan aktivitelerini deneyin.
  • Egzersizden sonra aşırı sıcak ve soğuk duşlardan veya saunadan kaçının.

  • Egzersiz sırasında dik yokuşlara çıkmayın. Tepelik bir alanda yürümeniz gerekiyorsa, kalp atış hızınızı yakından izleyin ve aktiviteyi gerektiği gibi ayarlayın.
  • Egzersiz programınız birkaç gün kesintiye uğradıysa (örneğin hastalık, tatil veya kötü hava koşulları nedeniyle) aktivite düzeyinizi azaltın. Ardından, kademeli olarak normal aktivite seviyenize yükseltin.
  • Kendinizi iyi hissetmiyorsanız veya ateşiniz varsa egzersiz yapmayın. Sağlık uzmanınız size başka talimatlar vermedikçe, egzersiz programınıza başlamadan önce tüm semptomların ortadan kalkmasını bekleyin.
  • Herhangi bir aktivite sırasında nefes darlığı çekiyorsanız veya artan yorgunluğunuz varsa, aktivite seviyenizi yavaşlatın veya dinlenin.
  • Hızlı veya düzensiz bir kalp atışı veya kalp çarpıntısı yaşarsanız, dinlenin ve kendinizi sakinleştirmeye çalışın. 15 dakika dinlendikten sonra nabzınızı kontrol edin. Nabzınız hala dakikada 120-150 atışın üzerindeyse, daha fazla talimat için doktorunuzu arayın.
  • Acıyı görmezden gelmeyin. Göğüs ağrınız veya vücudunuzun başka bir yerinde ağrınız varsa aktiviteye devam etmeyin. Ağrınız varken bir aktivite yaparsanız, eklemlerinizde strese veya hasara neden olabilirsiniz. Belirli yönergeler için doktorunuza veya fizyoterapistinize danışın.
  • Aşağıdaki durumlarda egzersiz yapmayı bırakın ve dinlenin:
    • Göğüs ağrısı
    • Zayıf hissetme
    • Baş dönmesi
    • Açıklanamayan kilo alımı
    • Göğsünüzde, boynunuzda, kolunuzda, çenenizde veya omzunuzda baskı veya ağrı
    • Endişeye neden olan diğer belirtiler

Bu belirtiler geçmezse sağlık uzmanınızı arayın.

Dikkat: Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır.

Paylaşın

Egzersiz, Doğumdan Sonra Ne Zaman Yapmaya Başlanmalı?

Tutarlı bir egzersiz programı ve sağlıklı beslenme, kilo vermenin ve “hamilelik öncesi” kilonuza dönmenin en iyi yoludur, ancak yeni doğum yaptığınız için kendinizi aşırı zorlamamaya dikkat etmelisiniz.

Haber Merkezi / Bir fitness rutinine başlamaya hazır olduğunuzu hissediyorsanız, özellikle sezaryen yaptırmışsanız, egzersize başlamanın sizin için güvenli olduğundan emin olmak için mutlaka doktorunuzla görüşün.

Amacınız kilo vermekse, haftada bir ila iki kilo kaybı, en sağlıklı kilo kaybı oranıdır. Önceki kilonuza dönmenizin 12 ay kadar sürmesi alışılmadık bir durum değildir.

Bir egzersiz rutini nasıl seçerim? İşte kendinize sormanız gereken sorular:

  • Hangi fiziksel aktivitelerden hoşlanırım?
  • Grup etkinliklerini mi yoksa bireysel etkinlikleri mi tercih ederim?
  • Bebeğimle yapabileceğim herhangi bir aktivite var mı?
  • Hangi programlar programıma en uygun?
  • Egzersiz seçimimi sınırlayan fiziksel koşullarım var mı?
  • Aklımda hangi hedefler var? (örneğin, kilo vermek, kasları güçlendirmek veya esnekliği artırmak)

Nasıl başlarım?

Başlarken, takip etmesi ve kalması kolay bir rutin planlamalısınız. Program daha rutin hale geldikçe, egzersiz sürelerinizi ve aktivitelerinizi değiştirebilirsiniz.

  • Hoşunuza giden bir aktivite seçin. Unutmayın egzersiz eğlenceli olmalı ve bir angarya değil. Hatta bu eğlenceye bebeğinizi de dahil edebilirsiniz. Bebek arabasıyla koşmayı veya yürümeyi deneyin ve küçük neşe paketinizi 12 kiloluk bir ağırlık olarak düşünün.
  • Günlük rutininize düzenli egzersiz programlayın. Sıkılmamak için çeşitli egzersizler ekleyin.
  • Karın egzersizleri altı hafta sonra en etkili olacaktır.
  • Düzenli olarak egzersiz yaparsanız, yakında yaşam tarzınızın bir parçası haline gelecektir.
  • Bir egzersiz programına başlamak için gözetime veya tıbbi tavsiyeye ihtiyacınız olduğunu düşünüyorsanız, doktorunuza danışın.
  • Genel bir kural, ilk 6 ila 8 haftada bebeğinizden daha ağır ağırlıkları kaldırmamaktır.

Aşağıdaki durumlarda egzersiz yapmayı bırakın ve doktorunuzu arayın:

  • Şiddetli veya kronik ağrı
  • Artan vajinal kanama
  • Baygınlık
  • Mide bulantısı
  • Nefes darlığı
  • Aşırı yorgunluk ve kas zayıflığı

Dikkat: Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır.

Paylaşın

Egzersiz Kanser Riskini Azaltabilir Mi?

Fazla kilolu veya obez olmanın 13 farklı kanser türüyle bağlantılı olduğu bilinmektedir. Günde bir saate kadar orta şiddette egzersiz veya 30 dakika kadar şiddetli egzersiz kanser riskini azaltmaya yardımcı olabileceğini biliyor muydunuz?

Haber Merkezi / Aslında egzersiz, bağırsak kanseri gibi birçok kanser riskini azaltmak için oldukça önemlidir. Egzersizden kaynaklanan yüksek aktivite seviyesi, vücuttaki östrojen seviyesini düşürmeye yardımcı olabilir, bu meme kanseri riskini de azaltabilir.

Egzersiz, ayrıca, tümör büyümesini de engelleyebilir: Vücut, tümör büyümesini hızlandıran insülin ve insülin benzeri faktörleri daha az üretmektedir.

Kanser riskini azaltmak için günde en az 1 saat orta şiddete egzersiz veya 30 dakika şiddetli egzersiz önerilir.

Herkes tarafından kolayca yapılabilecek bazı orta dereceli egzersizler;

  • Tempolu yürüyüş
  • Orta tempolu yüzme
  • Yavaş bisiklet
  • Yoga

Yoğun egzersizler arasından seçim yapabilirsiniz. Bunlar;

  • Futbol
  • Squash
  • Netbol
  • Basketbol
  • Aerobik

Herkesin bilmesi gereken bazı temel egzersiz kuralları;

  • Haftada 3 ila 5 kez orta yoğunlukta egzersiz yapılmalı,
  • Aerobik aktiviteden önce 5 ila 10 dakika ısıma,
  • Egzersiz yoğunluğunu 30 ila 45 dakika arasında korumalı,
  • Egzersizin yoğunluğu kademeli olarak azaltılmalı, ardından son 5 ila 10 dakika boyunca soğuma için açma germe yapılmalı,
  • Her egzersiz sonrası 20 ila 60 dakikalık aerobik egzersizi hedeflenmeli.

Özel bir nedenle veya bazı sağlık sorunları nedeniyle egzersize ara veriliyorsa, vücudu aktif tutacak bazı günlük alışkanlık;

  • Evi süpürme
  • Çim biçme makinesi ile çim biçme
  • Arabayı elle yıkamak
  • Bahçıvanlık
  • Ev temizliği
  • Çocuklarla oyun oynama
Paylaşın

Hamilelikte Egzersiz Yapmak Güvenli mi?

Hamilelik, koşu, tempolu yürüyüş, yüzme, su aerobiği, pilates, yoga ve ağır çalışma dahil olmak üzere çok çeşitli egzersizler için uygundur. Koşmak, hamilelik öncesi yapılmışsa zaten iyidir.

Haber Merkezi / Bununla birlikte, hamileliğin ilerleyen dönemlerinde koşmak rahatsız edici olacağı için yerini tempolu yürüyüşlere bırakmalıdır. Gebeliğin sonraki dönemlerinde eklemler gevşediği için, yüksek tempolu ve eklemleri zorlayan egzersizlerde kaçınılmalıdır.

Hamilelikte herhangi bir egzersiz hiç yapmamaktan iyidir. Bu nedenle hamileliğin sefil bir durum gibi göründüğü günlerde bile, hamile kadın birkaç dakika egzersiz yapmaya teşvik edilmelidir.

Hamilelikte egzersizin faydaları

  • Sağlıklı vücut şeklini koruma
  • Kilo alımını düzenleme
  • Esenlik duygusunu artırarak zihinsel sağlığı iyileştirme
  • Kaliteli uyku ve stres atma
  • Yorgunluğu önleme

Hamilelikte güvenli egzersiz nasıl yapılır?

  • Egzersiz sırasında çok fazla ısınmaktan kaçınma,
  • Nefessiz bırakan egzersiz yoğunluğundan kaçınma,
  • Kan şekerindeki ani düşüşleri önlemek için susuz kalmama ve düzenli besleme,
  • Ani hareketler içeren diğer sporlardan kaçınma,
  • Sırt üstü yatmayı içeren egzersizlerden kaçınma, çünkü bunlar hem bebeğe hem de hamile kadının beynine giden kan akışını keserek baygınlık hissine neden olabilir,
  • Karın kaslarının kasılmasını gerektiren egzersizlerden kaçınma, çünkü bunlar uterusa aşırı baskı uygular.

Hamilelikte egzersiz yapmama nedenleri

  • Düşük riski
  • Fetal hipoksi
  • Fetal bradikardi
  • Erken doğum riski
  • Düşük doğum ağırlığı

Hamilelikte egzersiz için dikkat edilmesi gerekenler

  • Herhangi bir vajinal kanama (tehdit edilen düşük veya erken doğum belirtisi olabilir)
  • Baş dönmesi, göğüs ağrısı, çarpıntı, baş ağrısı
  • Kas zayıflığı veya yürümede zorluk
  • Baldır kası ağrısı veya şişmesi
  • Erken doğum
  • Azaltılmış fetal hareketler
  • Doğum başlamadan önce amniyotik sıvının kaçışı

Hamilelikte egzersizden ne zaman kaçınılmalı

  • Erken doğumu öngören serviksin anormal kısalması
  • 26. haftadan sonra bile plasenta previa veya alçakta yatan plasenta
  • Kalıcı vajinal kanama
  • Kısıtlayıcı akciğer hastalığı
  • Egzersize başlamadan önce nefes darlığı
  • Yüksek kan basıncı
Paylaşın

En Ölümcül Macera Sporları; Yoksa Yaptın Mı?

Hepimiz maceracı olduğumuzu düşünmeyi severiz. Çünkü dünya uçsuz bucaksız bir yer ve içinde ‘mağara dalışı, serbest solo tırmanış, boğa koşuları, yelken kanatla uçmak, büyük dalga sörfü’ gibi yapılacak bir sürü çılgınca şey var.

Haber Merkezi / İşte, denenmemesi gereken, en ölümcül macera sporlarından bazıları.

Mağara dalışı

Bu, ekstrem bir spordur ve su altı aktiviteleri konusunda deneyimli kişiler içindir. Aşırıdır çünkü sizi suyun rahmine götürür ve bilinmeyen korkulara maruz bırakır. Altında ne olduğunun farkında olmadığımız zaman, başa çıkmak biraz zor olabilir.

Serbest solo tırmanış

Serbest solo tırmanma, halatlar ve koşum takımı gibi herhangi bir güvenlik tertibatı olmadan tırmanma eylemini ifade eder. Tabii ki, ölüm olasılığı yüksek, bu yüzden bunu yapmanın tek yolu çok çalışmak ve çok fazla deneyime sahip olmak. Oscar ödüllü Free Solo filmi size ne hakkında olduğu konusunda iyi bir fikir verecektir. Unutmayın, bu herkes için değil, sadece profesyoneller yapmalı.

Boğa koşuları

Bir sporun hem eğlenceli hem de tehlikeli olması kafa karıştırıcı olabilir. Bu da böyle bir spor gibidir. Boğaların koşması, bir grup boğanın sokaklara salıverilmesi ve kargaşanın baş göstermesi olayıdır. Boğa koşularının en ünlüsü İspanya’nın Pamplona kentinde yapılmaktadır.

Yelken kanatla uçmak

Bir hava sporudur ve çu çok eğlenceli görünse de, yükseklik korkusu olanlar için değil. Her şey, pilotun uçuş hızını ve yönünü kontrol etmek için vücut ağırlığını kullanmasına bağlıdır.

Buzda tırmanma

Aşırı hava koşullarında ekstrem bir spordan bahsetmişken akla buz tırmanışı gelir. Bir dağın buzlu kısmına tırmanmanız dışında kaya tırmanışı gibidir. Özellikle soğuk iklimlere alışık olmayanlar için kolay bir iş değil.

Highlining (Vurgulama)

Vurgulama, bir ip üzerinde bir uçurumdan diğerine yürüme sanatıdır. Yüzlerce metre havada asılı kalıyorsunuz, bu da onu çok tehlikeli bir faaliyet haline getiriyor. Kolayca yaşayabileceğiniz en tehlikeli sporlardan biridir. Dengeniz kötüyse veya fiziksel olarak formda değilseniz bunu denememelisiniz bile.

Büyük dalga sörfü

Bir sörf yapmak var, bir de büyük dalga sörfü yapmak var. Adından da anlaşılacağı gibi bu, en az 30 metre yüksekliğindeki büyük dalgalarla başa çıkabilen deneyimli sörfçüler içindir. Büyük dalga sörfünün doğduğu Waimea Körfezi, Oahu’nun Kuzey Kıyısı gibi büyük dalgalarıyla ünlü birkaç nokta vardır; Jaws, Maui’nin Kuzey Kıyısı; ve Teahupoo, Tahiti, diğerleri arasında.

Paylaşın

Beta-Alanin Kas Geliştirmeye Nasıl Yardımcı Olur?

Kasların gelişimi ve güçlenmesi fiziksel aktivitenin yanı sıra beslenme ve belirli fizyolojik süreçleri hedefleyen özel besin alımları ile kolaylaştırılır. Beta-alanin (β-ALA), kas karnozin seviyelerini etkileyen bir amino asittir.

Haber Merkezi / Yüksek yoğunluklu egzersiz sırasında birincil enerji kaynağı, oksijen sınırlı olduğunda glikozdan laktat elde etme süreci olan anaerobik glikolizdir. Genellikle sürekli egzersizin dört dakikalık işaretinde, laktik asit ayrışmasından üretilen hidrojen iyonları (H+), doğal olarak hücre içi tamponlama kapasitesini aşar.

Sonuç olarak, kas pH seviyeleri düşer ve metabolik süreçler sınırlanır, sonuçta azalan kuvvet, kas yorgunluğuna yol açar. Artan H+ üretiminin diğer etkileri arasında fosforilkreatin yeniden sentezinin bozulması, kas kasılmasının azalması ve glikolizin engellenmesi yer alır.

Vücuttaki fizikokimyasal tamponlar, egzersiz sırasında pH seviyelerinin bu doğal düşüşünü korur. Yorgunluk riskini azaltmak ve hidrojen iyonu üretiminin olumsuz etkileri olmadan sürekli yüksek yoğunluklu fiziksel aktiviteyi kolaylaştırmak için vücut güvenilir ve verimli fizikokimyasal tamponlara ihtiyaç duyar. 

Karnosin, iskelet kası içinde 6.83 pKa ile yüksek konsantrasyonlu imidazol yoluyla H+ tamponlamasını özellikle sınırlayan bu tür bir tampon (sitoplazmik dipeptid) türüdür .

Çağdaş araştırmalar, vücuttaki doğal konsantrasyon seviyelerini veya mekanizmalarını değiştirebilecek karnosin ve belirli amino asitlerin özelliklerine odaklanmıştır. Çok sayıda ampirik çalışma ve deney, beta-alanin’in karnosin fonksiyonunu maksimize etmede etkili bir araç olduğunu ortaya koymuştur.

Özellikle, önemli β-ALA takviyesinin (günde 2 ila 6 gram) iskelet kasındaki karnosin konsantrasyonunu en az %20 arttırdığı bulunmuştur. Bu işlevin yanı sıra, kas karnozinin ayrıca antioksidanlara sahip olduğu, sarkoplazmik retikulum kalsiyum düzenlemesini etkilediği ve enzimlerin düzenlenmesini etkilediği bilinmektedir.

Dikkat: Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır.

Paylaşın